Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
-İ TEMMUZ 2004 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
rîjJV\_liıU1VJJ. ekonomiıgcumhuriyet.com.tr 13
"Yılın ilk 3 aymda beklentilerin üzerine çıkan büyüme, yüzde 12.4 olarak gerçekleşti
İthalatbüyümeyipatlatü• Büyümede en büyük
pay, yüzde 33 düzeyinde
artan ithalatın oldu. 2004
yılının ilk çeyreğine
ilişkin büyüme rakamlan,
tanmda küçülmenin
sürdüğünü ortaya
koyarken diğer bir emek
yoğun sektör olan inşaatta
yalnızca 'kıpırdanma'
yaşandığını gösterdi.
AJNKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Yılın ilk üç ayında ıtha-
latta yaşanan patlama, büyüme
rakamına da yansıdı. DİE, yılın
ilk 3 ayında büyümenin beklen-
tileri aşarak yüzde 12.4 olarak
gerçekleştiğini açıkJadı. Büyü-
mede en büyük pay, yüzde 33
düzeyinde artan ithalatın oldu.
2004 yılının ilk çeyreğine iliş-
kin büyüme rakamlan. tanm-
daki küçülmenin de hız kesme-
den sürdüğünü gösterdi. Tanm
yılın ilk çeyreğinde yüzde 7.5
küçüldü.
DtE, 2004 yılının ilk çeyreği-
ne ilişkin büyüme rakamlannı
dün açıkladı. Yıl sonunda yüz-
de 5 olan büyüme hedefinin yu-
kan doğru revize edilebileceği
beklentisini de doğuran büyü-
me rakamlanna göre kamuda
yatınm yok, özel sektör yatı-
nmlannda ise ciddi artış oldu-
ğu görülüyor. Buna göre yatın-
ma kaynak ayırmayan kamuda
yatınmlar yüzde 11.3 azalırken,
İthalat vergisinde rekor büyüme
Sektörlerin gelişme hızlan
aynı dönemde özel sektörün ya-
tınmlan yüzde 60.6 arttı. Yatı-
nmlardaki artış oranı genel ola-
rak ise yüzde 52.6 oldu. Tüke-
timde de yüzde 10'u aşan bir ar-
tış görüldü. Özel tüketim harca-
malan yüzde 10.6 artarken dev-
letin tüketim harcamalan yüzde
2.4 arttı. Aynı dönemde ihracat-
taki yüzde 10.3"lükartışakarşın
ithalattakı artış yüzde 31.2'ye
ulaştı.
ATO Başkanı Sinan Aygün.
yılın ilk çeyreğındekı büyüme-
nin ithalata dayalı olduğunu be-
lirtti.
'Büyüme makbul değü'
Büyümenin, saf, dengeli, dört
başı mamur ve üretime dayalı
olması durumunda "makbul"
olacağını vurgulayan Aygün
şöyle devam etti:
" Yine de ekonomi için, bu bü-
yüme başan olarak değerlendi-
rilmebdir. Büyüme çarşıya, pa-
zara yansınııyor. ancak ilerisi
için umut vaat ediyor. Büyüme-
yi halka indiremez, ücretlere
yansıtamaz, halkın geçimini ko-
laylaştıramazsak kâğıt üzerinde
büyümek ne işe yarar? Büyüye-
Hnı anıa halkı büvütelim. halkın
zenginliğini büyüteüm."
Oyak Bank Ekonomik Araş-
tırmalar Bölümü tarafından ya-
pılan değerlendirmede ise bü-
yüme rakamlannın piyasadaki
ortalama artış beklentilerinin
üzerinde gerçekleştiği ve yıl so-
nu hedefinin revize edilebilece-
ği belirtildı.
Üretim kamuda azaldı,
özelde rekor kırdı
Uretim Artış hızı (%) Kamu Özel
Imalat sanayii toplamı 8 • -4.5 17.0
Basım, yayın 21.9 19.4
Ana kimya sanayii 4.9 8.3
Diğer kimyasal ürünler 17.0 9.5
Petrol rafinerileri 1.1 -11.8
Çeşıtli petr. ve kömür tünev. -41.6 4.9
Lastik ürünleri 14.0
Çanak, çömlek, çinı vb. 48.7 32.1
Taş ve toprağa day. diğer sanayii 10.7 27.1
Demir-çelik metal ana sanayii 10.0 14.1
Demir-çelik dışı metal ana sanayii 19.5 15.5
Metal eşya sanayii 47.4 20.1
DÖVİZ BOLLUĞU fTHALAT GETÎRDf
Sıcakparayla
sanalmutluluk
FATMA KOŞAR
Türkiye, krizlerin ardından önceki yıl yüzde
7.9, geçen yıl da yüzde 5.9 oranında büyüdü. An-
cak veriler, ekonomideki büyümenin yatınm ve
üretimde patlamaya yol açmadığı gibi yeni iş
alanlan da yaratmadığını ortaya koyuyor.
Büyüme ve istihdam ilişkisini değerlendiren
Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Erinç Yeldan, bu yılın ilk dört ayında uJuslarara-
sı piyasalardan Türkiye'ye 9 milyar dolar civa-
nnda sıcak para girdiğini belirterek "Bu paramn
yaratüğı döviz boDuğunun ve düşük kurun fınan-
se ettiği bir ithalat patlaması yaşaıuyor" dedi.
Uluslararası alanda dolaşan spekülatif sermaye-
nin, kısa dönemh çıkarlar için yüksek faiz geti-
risinin bulunduğu ve "arzulanan önlemlerin ahn-
dığT piyasalara yöneldiğini dile getiren Yeldan
şunlan söyledi:
"Türkiye'de şu anda arzulanan önlemleri alan,
EVIF'yle ffişki-
ler, asgari ücre-
te düşük zam,
NATO gibi ko-
nulardaödevle-
rini i>i yapan
bir hükümet
var. Bu gibi ge-
lişmeler nede-
niyle hükümet
"ödüllendınlıyor'. Büyüme rakamlan incelendi-
ğmde ucuzdöviz boDuğunun finanse ettiği bir' iyi-
leşme' ortaya çılayor."
Türkiye'nin kısa vadeli dış borçlannın yılın ilk
dört aylık döneminde 2.2 milyar dolara yakın ar-
tarak 25.2 milyar dolara kadar ulaştığına dikkat
çeken Yeldan, hem miktar hem de uluslararası re-
zervlere oranı açısından kriz sonrasının en yük-
sek noktasına çıktığını dile getirdi. Bankalann
döviz kredisi kullanımlan ve ithalat kredilerinin
arîtırdığı kısa vadeli borçlar nedeniyle Türki-
ye'nin çok yüksek faiz ödemek zorunda kalaca-
ğını kaydeden Yeldan." Yoksa tehlike suıınna da-
ha da yaklaşmasııu izleyecekler" diye konuştu.
Çahşana yaramıyor
Öte yandan, büyümeye karşın çalışanlann mil-
li gelirden aldığı pay giderek düşüyor. îşgücü
ödemelerinin, gelir yöntemiyle yurtiçi gayri sa-
fıhasıla içinde 2001 yılında yüzde 28.3 olan pa-
yı 2002'de yüzde 26.3'e, 2003'tede yüzde 26. ]"e
kadar geriledi.
ISTfcDMMM lYlfŞM YOK
\i
2001
2002
2003
Bİ1İIK
-9.5
7.9
5.9
dıa I1
.) (Bn krçi)
14.4 23 491
15.8 23.818
15 4 23.640
ÜSİAD Başkanı
Ömer Sabancı, AKP'nin
yılhk yüzde 5 büyüme ve
yüzde 2.5 istihdam arüşı
sağlayacak 10 yılhk
büyüme perspektifi
oluşhırması gerektiğini
vurgularken Rahmi Koç
da hükümetin vergileri
yüksek tuttuğunu ve
özeüeştirmeleri
beceremediğini benrîti
Sabancı Center'da
yapılan toplantıya
Bülent EczacıbaşL Güler
Sabancı. Mustafa Koç,
An Babacan. Feyyaz
Berker, ishak Alaton,
(Soldan sağa) Rahmi
Koç ve Tuncay Ozilhan
(arkada) yer akh. (AA)
TÜSIAD toplantısında, hükümete yalnız günlük işlerle uğraştığı eleştirisi yapıldı
Patronlar: Vizyon beürieymEkonomi Servisi - Türk Sanayi-
cileri ve tşadamJan Derneğı (TÜ-
SlAD) Yönetim Kurulu Başkanı
Ömer Sabancı, hükümetin kısa
vadeli sorunlarla uğraşmanın ya-
nı sıra toplumu birgelecek ıdeali-
nin peşinde sürükleyecek bir viz-
yon ortaya koymasının artık za-
manının geldiğini söyledi. Saban-
cı, TÜSİAD'ın 2004 yılı ilk Yük-
sek Istişare Konseyi (YİK) top-
lantısında yaptığı konuşmada, ya-
pılan çalışmalannı, yem in-
şa edilen bir yolun güzergâ-
hı üzerindeki engellerin kal-
dınlması olarak tanımlana-
bileceğini belirtti. Ömer Sa-
bancı. yıllık yüzde 5 büyü-
me ve yüzde 2.5 istihdam ar-
tışı sağlayacak 10 yılhk bü-
yüme perspektifı gerektiği-
nin altını çizdi. Koç Toplu-
luluğu Şeref Başkanı Rahmi
Koç da hükümeti vergileri
yüksek tutmakla ve özelleş-
tirmeleri gerektıği gibi ya-
pamamakla eleştirdi.
TÜSİAD'ın yüksek istişare
konseyi toplantısı dün Sabancı
Center'da yapıldı. Toplantıda ko-
nuşan Ömer Sabancı, hükümetin
toplumun bütün örgütlü kesimle-
riyle işbirliği içinde kamuoyunu
sürekli bilgilendirerek bir kam-
panya mantığı ile geleceği kura-
cak stratejileri oluşturması ve bu-
nun toplum nezdinde iletişimini
yapması gerektiğini vurguladı.
TÜSİAD Başkanı Sabancı. "Ya-
nn, çok çabuk bugün olacak. Ve
yannı inşa etmeyen, bugünü eklen
kaçıracak" dedi.
Toplantının ardından sorulan
yanıtJayan Koç, dünya ekonomi-
sinin yeni bir döneme girdiğini di-
le getirerek rekabet edebilmek
için "Süratii kararverilmesi veve-
riien kararuı da hemen tatbikedil-
mesi lazım gelen bir dünyada ya-
şıyonız, Güneydoğu Asya'dan Ba-
Ali Babacan.- Yıl sonu hedefleri asılacak
Ekonomi Senisi - Devlet Bakanı AH
Babacan, piyasa beklentilerinin üze-
rinde gerçekleşen büyüme rakamla-
nyla, yıl sonu için belirlenen yüzde 5
düzeyindeki hedefin üzerine çıkılaca-
ğnun anlaşıldığını söyledi.
TÜSİAD'ın Istanbul'da düzenlenen
yüksek istişare konseyi toplantısında
konuşan Babacan, Türkiye'de son 1.5
yıldır büyümenin sağlıklı bir şekilde
gerçekleştiğini ve büyümenin dina-
miklerinin değiştiğini belirterek Türk
ekonomisini küçük ama sağlıklı oldu-
ğu için hormonsuz sebzeye benzetti.
"Bizde yıllardır memura ve işçiye iste-
diklerizamlar,tophımsal memnuniyet
açısmdan rahathkla verüdi ve bunun
karşıhğmda MerkezBankaa'ndanpa-
ra basması istendi ama artık bu dö-
nem sonaerdi" diyen Babacan, sağlık-
lı ve sürdürülebilir büyümenin işsizli-
ğin de çözümü olacağını belirtti.
b'ya büviikrekabetgelecek. Dola-
yısı\1a Baü'nın şimdiden hazniık-
h olması lazım" dedi.
Türk Sanayicıleri ve îşadamla-
n Derneği (TÜSİAD) Yüksek is-
tişare Konseyi (YTK) Başkanı
Muharrem Kayhan, Türkiye 'nin,
AB siyası haritasında yerinin ne
olacağını düşünmeye, bunun al-
ternatif formülleri hakkında dü-
şünce egzersizleri yapmayabaşla-
ması gerektiğine dikkat çekti.
"Bazı alanlarda zaman
zaman bizi endişelendiren
gelişmeler yaşadık. Endişe-
lendigimiz noktalarda eleş-
tirilerimizi dile getirdik. Bu
küni zaman ekonomhie ve-
ya yapısal reformlarla ügili
oldu. Kimi zaman YÖK,
imam hatip useleri, nülü eği-
tim, kadrolaşma gibi konu-
larda gerçekleşti'' diyen
Kayhan, şimdi ileriye bak-
manın zamanının geldiğini
ifade etti.
PETKİM'de müdür, çalışanı suçladı
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - PETKİM Genel
Mjdürü Kenan Yavuz, PETKtM'in dünyayla rekabet
«debilmesi için üretim verimliliğini arttırması
jrektığıni belirterek "Bizim işçi maliyetierimiz yüksek
ce|il ama verimliliğimiz düşük. Bu rekabet ortamında
50} gün rapor alan çahşanlar var. Kamunun doktonı
Lamunun işletnıesini kazıkhyor. Bunu anlamak
nimkün değil. Burası Hilal-i Ahmer Cemiyeti değü"
cejı. Dün bir basın toplantısı düzenleyen Yavuz.
JETKİM'in pazar payının, kapasitesinin sabit kalması
•eieniyle yüzde 30'lara düştüğünü belirterek toplam
331 milyon doları bulan yeni yatınmlarla bu olumsuz
süreci durdurmayı hedefledıklerini söyledi. Yavuz,
2003 cirosu 1.1 katnlyonu bulan kurumun yine geçen
yıl 127 milyon dolarlık ihracat yaptığım belirtti.
PETKİM'in etkinliğini sürdürmesı için yeni
yatınmlara ve verimlilik artışına gereksinim olduğunu
savunan Ya\Tiz, gazetecilerın kurumun
özelleştirilmeye mi hazırlandığı yönündeki sorusunu
ise "Ben özeUeştjrmeden bahsetmiyorum, \erimlUikten
bahsediyorum. Özelleştirnıe farkh bir konu ve benim
göre\ alanım dışında" diye yanıtladı.
'TÜPRAŞ'ı izliyoruz'
Ekonomi Servisi - Sabancı
Holding CEO'su Celal Metin,
TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesiyle
ilgili gelişmeleri çok yakından
takip ettiklerini belirtti. Metin,
TÜSİAD YİK Toplantısı'nın
basına açık bölümünün ardmdan
gazetecilerin TÜPRAŞ'la ilgili
sorulannı yanıtlayarak Sabancı
Grubu'nun bu tip olaylann
göbeğinde yer almak gibi bir
yaklaşımı olduğunu söyledi.
Kimya grubunda belü gelişmeler
olduğunu, yeni gelişmeleri de bu
nedenle yakından izlediklerini dile
getiren Metin, "Biliyorsunuz ben
dosya alanlardan bir tanesiydim.
tncelememizi yapük. O zaman
beffi rakamlar konusunda .
hemfıkir olmadjğmuz içfit|
geçtik, ama yeni;
bakacağa" dedi.
tŞÇİNİNEVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Sanalla Gerçek
Yıllardır gittiğim, sevdiğim, Istanbul'un en sakin
köşesinin, ABD propaganda uzmanlarınca bir çır-
pıda keşfedilip, imajlar, propaganda amaçlan için
en uygun yer olarak seçilip Yeni Dünya Sömürü
Düzeninin liderinin, Bush'un sanal şovunda kulla-
nılması kişisel olarak farkh etkiledi. Günümüzde si-
lahlı güç ile medyatik güç ittifakının boyutları, öne-
mi üzerinde bir kez daha düşündürdü..
Bush'un Galatasaray Üniversitesi'nde bir konuş-
ma yapacağı haberini duyduğum andan itibaren,
bunu daha çok ABD kamuoyuna dönük bir lider
imajı, demokrasi şovu boyutunda aJgılamıştım. Bo-
ğaz'dan her tür deniz aracı geçişine özel yasak, el-
bette havadan kuş uçurrnama önlemlerini, ülkemiz
adına ucuz bir şovda çok ağır bir bedel olarak gör-
düğüm için de öfkemi bir küfürle yatıştırmaya ça-
lışmıştım.
Başkan Bush'un imajlar çağındaki sanal şovu-
nun, çok daha boyutlu, G-8'ler, NATO zirvelerinde
zenginler kulübüne amaçlandığı ölçülerle pazarla-
yamadığı BOP'un bilinçlere kazınması için kullanı-
lacağını bilmezdim. Bu projede gerek siyasal gerek-
se askeri boyutta merkez üs olarak kullanılmak is-
tenen Türkiye'nin, Bush'un simgelediğı emperyal
iktidar güçlerin kafasındaki imajı için kullanılacağı-
nı ise aklımın ucundan geçiremezdim. Asya- Avru-
pa, Boğaz, köprü, cami..simgelerinin, sanalla ger-
çekler birbirine kanştınlarak, bu kadar etkili kulla-
nım için seçilen köşe, yaratılan baştan sona şov et-
kinlik için, ABD'nin medya uzmanlannın profesyo-
nel ustalıklarına tartışmasız şapka çıkarmak gerek.
Bush'un söz konusu büyük medyatik, sanal şo-
vunda dublör olarak kullanılan, güneşte üstü örtül-
memiş mekânda saatlerle kalmak zorunda bırakıl-
mış iş, medyabilim dünyamızın temsilcilerinin ko-
nuşma sonrası değerlendirmeleri de sanal şovun ne
kadar başarılı ve etkili olduğunun kanıtıydı.
"Bush'un NATO zirvesine son noktayı koyduğu,
BOP'un NATO'nun yeni stratejisi, öncelikli amacı
haline geldiği, Türkiye'ye çok önemli, kilit, köprü
roller verildiği.." saptamalan yapıldı durdu.
Bizimkiler, Başbakan Erdoğan ile aynı çizgide,
pembe tablo çizmede yine uçtular. G-8'ler içinden,
NATO'dan siyasi liderler, uzmanlar, medya bilgilen-
dirme, açıklamalannın, yorumlarının bütününden
çıkan sonuçlar ile, sanal şovda verilen imajlar ara-
sındaki çelişkilere değinmekle yetineceğim..
NATO zirvesi sonuç açıklamasında da çok net yer
aldığı üzere aslında sadece Bosna'da yönetimin
AB güçlerine devredilmesi, Afganistan'da NATO
gücünün çok sınıriı arttınlması, Irak'ta eğitim ölçe-
ğinde kalacak NATO desteği için uzlaşmaya varı-
labildi. Üstelik NATO ülkeleri katkılarında tümden
serbest olacaklar. Dünkü ABD, AB medyasında yer
alan yorumlarda da görüldüğü üzere, önce
Bush'un, Irak işgali destekçilerinin seçim sınavlan
beklenecek. Bush-Blairekseninde pekişen iktidar,
ya da yolcu olmaya bağlı, zengin kuzey, emperyal
dünyanın, gerek siyasal gerekse askeri stratejileri
önemli ölçülerde rota değişikliğine uğrayacağın-
dan, NATO'nun Istanbul zirvesi kararları, BOP uy-
gulamalan algılamaları da çok farkh yönlerde ola-
bilecek.
En son Bush şov ve Başbakan Erdoğan'ın açık-
lamalannı ölçü alan medyamız Türkiye açısından
NATO zirvesinin asıl AB üyeliği için zafer boyutun-
da kazanımlar getirdiği sonuç yorumlarına vardılar.
ABD, AB medyasında dün yer alan yorumlara gö-
re ise ABD Başkanı'nın AB liderlerinden gelen uya-
nlara kulak tıkayarak, Türkiye'nin AB üyeliğine iliş-
kin söyleminde diretmesi, orta vadede Türkiye aley-
hine sonuçlar getirebilir. Çünkü AB'nin merkez ül-
keleri, AB içinde yeni bir ABD'den yana ağırtıklı güç-
ten, ABD'nin uzantısı Türkiye'den, daha çok kaçı-
nacaklar.
NATO zirvesi sürecinde çok net yaşandı: Cum-
hurbaşkanı Sezer ile Başbakan Erdoğan'ın Türki-
ye imajlan ve NATO yaklaşımlan önemli aynşma
noktalan içeriyordu. Sezer, Türkiye Cumhuriyeti adı-
na Bush'a çok net mesajlarverdi. Laik Türkiye Cum-
huriyeti'nin Islam ülkeleri için model oluşturamaya-
cağını söyledi. Türkiye'nin ABD ve NATO politika-
lanndaki kırmızı çizgilerini çizdi.
Bush, Türkiye imajı ve rol beklentilerinde tek ke-
lime ile bu uyanlan yok saydı. Bush'un besbelli Er-
doğan Hükümeti ile uyumlu Türkiyesi, ABD'nin Or-
tadoğu, NATO'nun geleceğindeki Türkiye rolüne
çok uygun. Ancak AB üyesi olacak Türkiye çizgisi
ile ciddi anlamda çatıştığı kesin. Aynı güne rastla-
yan bir tek AİHM türban kararı bile, AB'nin insan
hakları, demokrasi, laiklik anlayışları ile AKP'nin
AB'yi kullanarak Türkiye Cumhuriyeti'nin temel il-
kelerini yıkma beklentileri arasındaki çelişkiyi orta-
ya koyacak önemli bir ipucu.
Erdoğan Hükümeti, sanal imaj dünyasında, Tür-
kiye'nin AB üyeliği için en çok iş yapmış iktidar ro-
lünde, gerçekte Türkiye'yi en çok AB'den uzaklaş-
tıran bir yolda yürüyor. Ne yazık ki sanal ile gerçek-
ler arasındaki çelişkilerin toplumlar tarafından algı-
lanması zaman istiyor. Pahalıya mal oluyor.
soner@cumhuriyetcom.tr
Eski Maliye Bakanı Temizel
6
Vergi politikalarını
siyasiler belirlemeli'
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Eski Mali-
ye Bakanı Zekeriya Te-
mizel, gelir idaresinin
yapılandınlmasına iliş-
kin tasanyla ilgili olarak,
"GeHr idaresinin. geür
poUtikalarmı belirieme-
de bağunaz olması düşü-
nülemez" dedi.
Mülldyeliler Birliği ta-
rafindan düzenlenen
"Maliye Politikalannın
GeleceğiAçısından Getir
tdaresinin Yeniden Vapj-
landınlmasr panelinde
konuşan Temizel. devlet-
ten daha bağımsız bir ku-
rum olamayacağını YUI-
gulayarak kurumlann
sadece devletin politika-
lannm ayaklannı oluştu-
racağını kaydetti.
"Bir tarafta içeride di-
renç ohışur di>e tasamı
gjzli tutuyorsun. Daha
sonra o direnç oluştura-
cak unsurlan bağımsız
rapıvorsun" diyen Temi-
zel şöyle devam etti:
"Vergi politikalannı
befirlemek kesinlikle ida-
ri kademelerin görevi de-
ğildir. Adı üstünde politi-
kadır.Vergipolitikalannı
behrlemek si\^si kadro-
lann görevidir. Dola\ısıy-
la kurumlar poütika be-
Brle\emez. Ozamanpar-
lamentonun görevi ne-
dir?'' Temizel, gelir ida-
resinin yeniden yapılan-
dınlmasında teknik ola-
naklarla insan unsuru-
nun entegre edilmesi
gerektiğine işaret etti.