23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET + 11 HAZİRAN 2004 CUMA 8 Istanbul Y PB Edime Kocaelı Y Çanakkale PB Izmir B Manisa B Aydın B B Denizlı Zonguldak Y 0Aç,k 22 22 23 26 30 30 31 30 19 HABERLERÎN DEVAMI TURKİYE Sinop Samsun Trabzon Gıresun Ankara Eskişehir Konya Sıvas Antalya Y Y Y Y Y PB PB Y B 19 19 20 19 21 22 24 19 29 Adana Mersin Dıyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkârı Van Kars B 27 B 31 B 30 B 27 B 31 PB 24 PB 22 B 30 Yurdun kuzey kesımlerı parçalı yer yer çok bulutlu Marmara'nındoğusu, Iç Ana dolu'nun kuzeydogusu, Karadenız ıle Doğu Anadolu'nun kuzeyı sağanak ve gokgurultulu saganak yağışlı dı geryerleraz bulutlu ve açıkgeçecek Havasıcaklığında onemlı bır değışıklık olmayacak. ! Slsl! Bulullu k MERKEZLER PB 24 PB 21 Moskova Oslo Berlın PB 20 Budapeşte Helsınki Y 27 Aşkabat Stockholm PB 18 Madrid Y 32 Astana Y 22 Viyana Y 28 Taşkent Londra Amsterdam Y 21 Belgrad Y 27 Baku Y 21 Bişkek Y 22 Sofya Brüksel PB 26 Tiflis Paris Y 27 Roma PB 29 Kahire Y 26 Atina Bonn PB 30 Şam Münih Y 27 Zürih . Yaflmurlu Y B PB PB PB PB B B 13 39 27 33 27 28 10 32 Sulu kar k Gok gurullulu Y 31 Parçalı bulutlu Çok bulutlu «"" Karlı GUNCEL CUNEYT ARC.AYÜREK Rumlann baskısıylaTürkiye paragrafı değiştirilirken yine istemler sıralandı • Buştarafı 1. Sayfada dan, AB'nin yayımladığı suçlayıcı demeçlerden sonra gerçekleşen tahliyeyi bir savaşımdan başarıyla çıkmış olmanın mutluluğu ile onaylayan AB Komseri Verheugen; tabii reformları ve uygulamaları övdü. Bizimkılerle aynı paralelde. Akla bir soru takılıyor: Bizimkiler Verheugen'e danıştıktan sonra mı son değerlendirmeleri yaptılar? Brüksel'den Ankara'ya bir hat çizin. Birbirini tamamlayan açıklamalar ardı ardına geliyor. AB Parlamentosu, Avrupa Birliği Komisyonu, nedense ve sadece Zana'nın tahliyesini övüyor. Uzücü bir durum. Doğrusu AKP iktidannın başardığı daha nice reformların hakkını yiyorlar. RTE'ler iktidar olalı beri reformdan bol ne var? Büyük reformların başında, AB'nin de herhalde üzerinde durduğu bir konuda; yolsuzluk, hırsızlık, siyaset adamlarının ahlaki sorumlulukları üzerinde öylesine bir reform sahibi ki bu iktidar; herhangi bir Avrupa ülkesi bu konuda eline su dökemez. İktidar çeşitli suçlardan sorumlu görünen şimdilerde kımıleri bakan AKP milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırmıyor. öyle reformist yöntemler bulup uyguluyor ki, ana muhalefet partisinin çabalarına karşın bu girişimler iç kamuoyunda dış kamuoyunda ses getirmiyor. Bu konudaki reformist girişimin son perdesini iktidar, Necmettin Erbakan'ın siyasal yasağını devam ettiren, ancak hapisten kurtaracak bir formülle açıyor. Reformist bır manevrayla iki bakanını, Abdullah Gül'le Abdülkadir Aksu'yu deve olup yiten trilyonlar davasında yargılanmaktan kurtarmak için yolsuzlukla mücadele yasasında ufacık bir değişiklik yapmaya hazırlanıyor. Komisyonda "Kaldınn dokunulmazlığımı, böylereformlann peşinde değilim ben" diye celallenen Gül, yasada dokunulmazlığına dokunmayacak ufacık olası bir değişikliğe gidilirse acaba kollayıcı bu girişime karşı çıkacak mı? AKP iktidannın reformist hareketlerine ömek bol. BirsüredirTBMM'ninkoridorvekulislerindeKıhkKıyafet Yasası'na aykırı olarak AKP milletvekillerinin refakatinde, CHP milletvekili Ahmet Ersin'in "kadın olduğunu tahmin ettiği" kara çarşaflı kişilerle, uzun çember sakallı, takkeli, şalvarlı ziyaretçiler "yoğun bir şekilde" görülüyor. Sokaklar, mekânlar AKP iktidara geldiğinden beri giderek yoğunlaşan birtempoda kara çarşaflı, her marka türbanlı, sakallı, takkeli adamlarla dolup taşıyor. Görenler anlattı. Örneğin Konya'da başı açık kadına rastlanması ne mümkün! Asker sivil etkili kurumlarla kuruluşların gerici olaylar karşısında suspus olduğu bir ülkede "herkes dilediğikıyafeti seçmekte özgür olmalı" diyen bir liderin başkanlığındaki bu iktidar döneminde Kılık Kıyafet Yasası'na aykırı hareketler önlenebilir mi veya neden yadırganıyor? Kılık Kıyafet Yasası'na aykırı davranışlar bu iktidarın kafasına uygun reformist hareketlere bir başka örnek! Laik, cumhuriyetçi, devrimci anlayış devletin bir iki kuruluşunda, kamu alanlarındatürbanı engelledi. Adamlarderhal kafalarına uygun reformu uygulamaya koyuldular. Türbanlı kadınlarını, kızlannı, gelinlerini türbanın dünya çapında kabul gördüğünü kanıtlamak için uluslararası doruk toplantılarına götürdüler. Türbanlı başlar, resimlerde, TV'lerde boy gösterdi, göstermeye devam ediyor. Atatürk devrimlerinin savunucusu olduğu bilinen (acaba sanılan mı demek gerekiyor) medyadan geniş tepki beklenirken... Heyhat! Tam bir umursamazlık! Bizimkinin kırmızı halıda kabul görmemesi sorun yapılıyor da, devlet propagandasıymış, Türkiye'nin gerçekyüzüymüşgibi türbanın G8'lere, hemen her yurtdışı geziye taşınmasına sessiz kalınıyor. Ülkenin bu duruma gelmesine ses çıkarmayanlar kına yaksın: Yaşanan süreç düpedüz karşıdevrim! AB'nin bahanesi çok ELÇİN POYRAZLAR BRÜKSEL Avrupa Birliği üyesi 25 ülkenin temsilcılerinden oluşan Daimi Temsilciler Komitesi (COREPER), 1718 Haziran'daki Avrupa Birliği zırvesinde, Güney Kıbrıs Rum Kesimı'yle de Uümrük Birliği Anlaşması imzalaması için Türkiye'ye çağrıda bulunulmasıııı ıstedi. Brüksel'de dün toplanan CüREPER üyelerı, zirve sonucunda açıklanacak olan bildiı genin Türkiye paragrafinı RumKesimi'nin baskıları sonucu değiştırdıler. Bunagöre, Türkiye'clen Gümrük Birliği Anlaşması'nın AB'ye üye 25 ülkenin tümünde uygulanmasının istenmesine karar verildi. Diplomatik kaynaklar bildirgedeki değişikligi "gerileme" olarak yorumladılar. Bıldirgenin Türkiye paragrafindaayrıcaTürkıye'ninbundan sonra atması gereken adımlara da yer veriliyor. AB zirvesindc açıklanacak Türkiye'ye GUNDEM MUSTAFA KALItAY • •• AB çağrıya hazırlanırken AKP hükümeti hazırlığını yaptı bile Rumlarla gümrük bitiiğine doğru ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AB liderlerinin, Türkiye'den Güney Kıbns Rum Kesımi'yle Gümrük Birliği Anlaşması imzalaması için çağrıda bulunacağı belırtilırken AKP hükümeti konuyla ilgili düzenlemeyı hazırladı. Rum yönetimini siyasi tanıma anlamına gelmeyecck düzenlemeye göre GKRY, mevcut sınırlarıyla tanımlanıyor ve sadece ticaret yapmaya dönük düzenleme yapılıyor. Dışişlerı Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, dün düzenlediği basın toplantısında "Türkiye, gümrük birliği mükellefiyetleri doğrultusunda düney Kıbrıs'a yönelik yönelik istemler şöyle sıralanıyor: • Bağımsız yargı güçlendirilmeli. • Dernek kurma, ifade ve din özgürliiğü uygulamalan sağlamlaştırılmalı. olarak gerekli düzenlemeleri yapma niyet ve hazırlığı içindedir. Tabiatıyla gümrük birliğinden doğan vecibeler iki yönlüdür. Yapılacak bu düzenlemeler ticari alanla sınırlı olacaktır. Bunlardan Kıbrıs'la varılacak kapsamlı çö/ünı açısından siyasal bir sonuç çıkanlamayacağı tabüdir" dedi. Namık Tan, AB Komisyonu'nun da Kıbns Türklerine uygulanan izolasyonun kaldırılmasına dönük bir çalışma içinde olduğunu anımsatarak "AB'nin burada ciddi ve cesur bir açılım iradesi göstereccğini ümit ediyoruz" diye konuştu. Birliği Anlaşması çerçevesinde ilişkileri bulunan Türkiye, 10 yeni üye ülkenin 9'uyla bu anlaşmayı uygulayacağını belırtmiş, ancak Kıbns Rum Kesimi'ni, tanımadığı gerekçesiyle bu anlaşmanın dışında tutmuştu. • Baştarafı 1. Sayfada 1 SHP'nin 1989'daki yerel seçim başarısının ardından, 1991'deki genel seçimlere değişik bir hazırlık yapıldı. Genel Başkan Erdal Inönü, dönemin Güneydoğu'ya seslenen partisi HEP'in barajı geçemeyeceği gerçeğini de dikkate alarak bu kesime elini uzattı. Inönü'nün yakın çevresi de bunda önemli etken oldu. Inönü, bu girişimin iç barışa olumlu katkısı olacağını düşünüyordu. 2 Güneydoğu ıllerinden seçilen milletvekilleri daha yemin ederken, başka şeye yeminli olduklarını gösterdiler. Dönemin Meclis yapısının kaldırması zor adımlar atmaya giriştiler. Kürtçe yemin, bunun ateşleyicısi oldu. Eğero milletvekilleri Meclis zeminini "kendilehniispatlamaya" değil de, "iç banşıpekiştirmeye" hizmet eden bir anlayışla kullanabilseydi, 9O'lı yılların kanlı süreci başka türlü olabilirdi. Bunda ciddi sorumlulukları var! 3 Inönü, ilk gerginliklerin ardından "parti suçu" işleyen milletvekillerinin ayrılmasını ıstedi. Demirel, Köşk'e çıkınca Başbakanlık koltuğuna oturan Çiller, SHP'den ayrılanları siyasi malzeme olarak kullanabileceğini düşündü. Seçim meydanlarından halka sordu: "Bölücüleri Meclis'ten atalım mıııı?" Meydanlar, "at, af'diye inledi. Artık güvenlik güçleri için, haklarında soruşturma sürmekte olan vekıllerle ilgili işlem yapmak daha kolaydı. 1991'de Meclis'e giren milletvekilleri, 3 yıllık soruşturma döneminden sonra 1994'te cezaevine girdı. Terörün de alabildiğine arttığı bu dönemde yargı, cezanın ağzını 15 yıldan açtı. • Kültürel haklar sağlanmalı. •Sivilasker ilişikileri Avrupa'daki uygulamalara eşit kılınmalı. •Güneydoğu Anadolu'dakı durum düzeltilmeli. AB ile 1996'dan beri Gümrük Asıl olan bundan sonrası 4 13 yıl önce başlayan yargılama hâlâ sürüyor. Yargıtay'ın önceki gün oybirliğiyle aldığı kararda, sanıkların tutukluluk süreleri etkili oldu. 8 Temmuz 2004'te Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde duruşma var. Görünen o kı, tahliye kararının devamı gelecek! 5 DEP'Iİ milletvekillerinin serbest bırakılması kararı, genel olarak Türkiye kamuoyunda kin ve intikam duygularının önde olmadığı dönemde alındı. Gerek toplumsal gerekse siyasal hava, terörün sindirildiği bir ortamda serbest bırakmayı "içe sindirilebilir" kıldı! 6 Her vırajda isim değiştiren terör örgütü, 1 Haziran'dan itibaren ateşkesi kaldırdığını ilan etti. O günden bu yana, gündemin üst sıralarına çıkmasa da Güneydoğu'dan terör haberleri gelmeye başladı. Güvenlik birimlerine ulaşan haberler tatsız. Terör örgütünün, bıtmediğıni göstermek için önümüzdeki dönemde kimi ses getiren eylemler yapma hazırlığında olduğu iddia ediliyor. Cezaevinden çıkan milletvekilleri, ılımlı mesajlar vermeyi yeğlediler. Yanıtı beklenen soru şu: Nasıl bır siyasi çızgi izleyecekler? 7 Terör örgütünün kendinı kanıtlama ve önderliği bırakmama havası, "Türkiye'nin partisi" olma iddiasındaki DEHAP'ı da yakın geçmişte sık sık yargı ile karşı karşıyagetirmişti. AB sürecini iyi kullanmak ısteyen bu siyasi yapı "çok merkezli" görünümünü koruyor. Kuzey Irak'ta, Imrah'da, Diyarbakır'da ayrı havalar esiyor! 8 DEP'lı milletvekilleri en az 1991'deki kadar önemli bir sürecin başında bulunuyor. İç barışın sürmesi aklı başında, sağduyulu herkesin dileğı. Ancak sürdürülebilir bir iç barışın temel koşulu, Ahmet Taner Kışlalı nın yerı geldikçe yönelttıgi şu soruda yatıyor: Ayrıhkları öne çıkarmak mı, ortak yönleri öne çıkarmak mı? Ayrıhkları öne çıkarınca, buyurunYugoslavya'ya... Ince ayrıntı şu: Sorun, ayrıhkları "yaşamak" değil, öne çıkarmak! Apar topar tutuklanan DEP'liler apar topar serbest bırakıldılar. Dileriz, apar topar yön aramaya girişmezler! ankcumt" cumhuriyet.com.tr *•• Ciscard d'Estaing 'TürldyeAvrupa 9 devleti değil PARİS (ANKA) AB Konvansıyonu Başkanı, eski Fransa Cumhurbaşkanı Valrey Ciscard d'Estaing, "Türkiye, bir Avrupa devleti değil" dedi. üiscard D'Estaing, Türkiye'nin AB üyeliğine ılişkin olumsuz açıklamalannı sürdürdü. Eski Cıımhurbaşkanı, Fransa'nın Bordcaux kentinde AB ile ilgili bir toplantı sırasında Türkiye'nin AB üyeliginin sorulması üzerine, "Türkiye, bir Avrupa devleti değil" karşılığını verdi. AB'nin topraklarından ötesine genişlemeye başlaması halinde sınırlayıcı kuralların getırilmesi gerekeceğini savunan Giscard d'Estaing, "Fas, AB'ye Türkiye'den daha yakındır" açıklamasını yaptı. Giscard d'Estaing, Türkiye'nin AB'ye katılması halinde Avrupa Birliği'nin Birleşmiş Milletler'e benzer bır çeşit bölgesel örgüte dönüşeceğinı de öne sürdü. • •• Oğrencüerden gazetemke yyaret Almanca öğretim yapan Özel Bilfen Koleji'nin Basın Yayın Kuliibü öğrencileri, gazetemizi ziyaret etti. Öğretmenleri Lütfü Özyol ve Sevim Yalçın'la birliktc gazetemizin servislerini, müzesini ve arşivini gezen, Gcnel Yayın Yönetmenimiz Ibrahim Yıldız'a Türk basını hakkında çeşitli sorular ynnelten öğrenciler, Cumhuriyet gazetesînin en büyük özelliğinin Atatürkçü ve Cumhuriyetçi çizgisi olduğunu söylediler. (Fotoğraf: SERİLAN YILD1Z) Le Monde: Avrupah Türkiye 'Önüne konulan bütün ev ödevlerini şaşırtıcı biçimde yerine getiren Türkiye'nin, sorun olarak önümüze konulmak istenmesinin tek nedeni: Avrupa korkuyor...' Ekonomi Servisi "Türkiye önemli bir ülkedir, Avrupa'ya yakındır ama Avrupalı dcğildir" diyen Avrupa Konvansiyonu Başkanı Ciscard d'Estaing başta olmak üzere Türkiye'nin AB üyeliğine karşı olanlara belki de en açık yanıt kendı ıçlerinden bırınden geldı. Instıtue François Uluslararası llışkıler Bölümü Başkanı Thierry de Montbrial, Le Monde gazetesinde "Türkiye surunu" başlığı ile yer alan uzun makalesinde Türkiye'nin neden AB üyesi olması gerektiğini, buna karşıt olarak ileri sürülen bütün savları örneklerle çürüterek anlattı. Özetleyerek aktanyoruz: "AB genişmenin 4. dalgasını da gerçekleştirdi, Romanya ve Bulgaristan ile sayı 27'ye çıkacak, sırada ıse Makedonya, Sırbistaıı, Hırvatıstan bekliyor. Dolayısıyla şimdiden heterojen hale gelen bır topluluğun içinde Türkiye sorun olarak önümüze konulmak isteniyor. Hem de Türkiye, bütün ev ödevlerini Kıbns konusundan, insan hakları ve Kürt sorunu da dahil şaşırtıcı biçımde yerine getirirken... Buna yanıt ancak tek sözcükle verılebilır: Korku... Avnıpa korkuyor, çünkü 70 milyona dayanan nüfusu ıle Türkiye, Avrupa Parlaıncntosıf nda en kalabalık şekilde temsıl edilen ülke olabilir. Avrupa korkuyor, çünkü Türkiye Müslüman bir ülke ve 11 Eylül'den sonra Islam sözcüğü bile ınsanları ürkütüyor. Tüm bu korkulara bır de bu ülkenin ekonomik sorunlannı ekleyın. Tüm korkular birleşiyor ve dışarıya en temel sorunmuş gibi şu soruyla yansıtılıyor: Avrupa nedir?.. Gisgard d'Estaing 7 Kasım 2002'dekı konuşmasında Türkiye'nin bir Avrupa ülkesi olmadığını söyledi. Pekı bir Avrupa ülkesi olınak nedır? Jcopolitik açıdan bakıldığında, Avrupa ve Asya'yı ayıran boğazlan ile Türkiye'nin bir Avrupa ülkesi olmadığını söylemek doğru olmaz. Avrupa kimliği sorusunu jeopolıtık yaklaşımın dışında bir zemine taşımak istendiğinde ise bırbirleriyle bağlantılı bir dizi kavram karşılar bizi. örneğin, uzlaşmacılık, demokrasi, insan hakları, azınlıkların haklannın korunması, laiklik, güvenlık, pazar ekonomisi gibi... Ben burada Türk sorunu ile ilintili 3 önemli nokta üzerinde duracağım: Demokrasi ve azınlıklar arasındaki ilişki, laiklik ve uzlaşmacılık. Türkiye Kopenhag knterlerini uygulamaya başladığından beri azınlıklar, özellikle de Kürtler konusunda önemli ilerlemeler kaydetti. Gelelim laiklik konusuna: Atatürk tarafından kurulan Türkiye Cumhuriyeti Fransızlann benimsediği laiklik tanımını anayasasının temel öğelerinden biri olarak aldı. Zorluk şu ıdi, Kemalist devrimin bekçisi olan ordu son günlere kadar Milli Güvenlik Konseyi'nin de patronuydu. Türkiye, bu konseyde gerekli değişiklikleri yaptı. Hem de AB adaylığının kabul edilmemesi durumunda ülkedekı aşın Islamcılara karşı riski de üstlenerek bunu yaptı. Cazın efsanesi öldii • BAVERLY HILLS (AA) Caz efsanesi Ray Charles hayata veda etti. Grammy ödüllü sanatçının sözcüsü Jerry Digney, Charles'ın karaciğer hastahğındaıı kaynaklanan komplikasyonlar nedeniyle öldüğünü açıkladı. Ray Charles, 73 yaşındaydı. MitsubishVde sular durulmuyor TOKYO (AA) Bir yandan malı güçlüklerle boğuşurken, öte yandan eski yönetıcılenn ürelım hatalarını kasıtlı olarak gizlemesıyle ilgili suçlamalar ve soruşturmalar karşısında hesap vcren Japon otomotiv dcvı Mitsubishi bır türlü rahat nefes alamıyor Sırketin, ölümcül kazalara yol açabılecek üretını hatalarını örtbas ettığı suçlamalanyla ilgili olarak, Mıtsubıshi'nin eski başkanlarından Katsuhiko Kawasoe tutuklandı. Kawasoe, suçlamalar nedeniyle istifaetmekzorunda kalmıştı. Mitsubishi'nin, başka üst düzey yöneticileri hakkında da ölümle sonuçlanan bir kazadaki sorumluluklarından dolayı geçen ay dava açılmıştı. ltibar kaybı, yıllardır iflasın eşığindc olan Mitsubishi 'nin krizden çıkmasını güçleştiriyor. Ersümer komisyonunda restleşme • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski ANAP'lı Enerji veTabıı Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer, hakkında kurulan TBMM Soruşturma Komisyonu'nda 'sözlü savunma' yapmayı reddedince karşılıklı restleşme yaşandı. Komisyon üyeleri, kendisine yöneltilecek sorulan da ancak 'yazılı' yanıtlayacağını söyleyen Ersümer'e, " ü zaman biz de yazılı soru vcrmeyiz" diyerek rest çektiler. Bunun üzerine Ersümer, komisyonu terk etti. SÖYLEŞİ 11 1 ATTİLÂİLHAN Irtica bpoşüpü Meclis'te • MUĞLA (Cumhuriyet) Ortaca'da ilköğretım öğrencılerini 'Ahıret Havayollan' ile uçmaya çağıran, onlara inanç ayrımı ve hurafelerle dolu broşür dağıtan din kültürü ve ahlak bilgısı öğretmeni Hasan Ali Erdoğan, TBMM gündemıne taşındı. CHP Muğla Milletvekili Ali Arslan, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, Erdoğan'la ilgili ne yapacaklannı sordu. Trabzon İdare Mahkemesi sahil geçişi projesine dur' dedi 'Soygunproje'ye iptal MNG'nin bir kuruluşu olan MAPA lnşaat'a ihale edilen Trabzon Sahil Geçiş Yolu Projesi iki kısımda yapım öngörüyordu. OrtadoğuTeknik Üniversitesi'nden uzmanlann oluşturduğu bilirkişi heyetinin hazırladığı raporlarda, projenin iki kesiminin de kent gerçeklerine, kıyı yapısına tamamen aykın olduğu belirtildi. Bunun üzerine Trabzon İdare Mahkemesi de iki bölüm için ayrı ayn verdiği kararla projeyi iptal etti. tptal karan üzerine dün bir basın toplantısı düzenleyen davacı avukat Ömer Altuntaş, kentin kurtanlması için yenı bir fırsatın ortaya çıktığını söyledi. İslamcılar sesinl yükseltlr Uzlaşmacılık aslında Türkiye'nin AB üyeliği ile gerçekleştirilebilecek bir hedef. Yunanistan ile Türkiye arasındakalıcı bir banş, Avrupa'nın gelecek vizyonu açısından da önemli olacaktır. Sizlere, müzakerelerin başlatılmamasının Avrupa açısından çok büyük hata olacağını anlalmaya çalıştım. Şunu eklemeliyim: Avrupa tarafından reddedilmesi halinde bu ülkede Avrupa karşıtı aşın milliyetçilerin ve Islamcılann seslerini yükseltmeye başlamalannın ne tür sonuçlar doğuracağını kimse kestiremez" ...Kutu' Bip Kere •Açıldı' mı?.." R AHMET ŞEFİK TRABZON Trabzon'un denizle ilişkisini kesen, 44 milyon dolara ihale edilmesine karşın bitiş bedelinin 150 milyon doların üzerinde olduğu tahmin edilen Trabzon Sahil Geçiş Projesi, Trabzon İdare Mahkemesi'nce iptal edildi. Sahil Koruma Platrbrmu, hem kıyıyı koruyan, kıyı kullanınıını halkın hiznıetine sunan hem de maliyeti çok daha düşük bir proje önerisi sundu. Koray Aydın'ın Bayındırlık ve lskân Bakanlığı döneminde, projesiz olarak 44 milyon dolara Dogalgaz pattamasında öldii • İSTANBIJL (AA) Üsküdar Çengelköy Ata2 Siteleri Akşam Sefası Sokak'ta inşaatı yeni tamamlanan villanın girişindeki birçukurda çalışan ve binanın dış cephesi ile yeraltında kalan bölümünü plastik kaplayan Ali Kaçar (42), plastikleri ısıtmada kullandığı tüpgazla çalışan pürmüzle yanlışlıkla dogalgaz borusunu deldi. Dogalgaz borusunun alev alması ile meydana gelcn patlama sonucu Ali Kaçar, hayatını kaybettı. I Baftarafı Arka Sayfada yım, bu sözler, bu yargılar, oldukça ağır ve Uğur'un'gollük'pası... acımasız. (...) lyisi mi diyorum, Attilâ lloman bahsınde dahan'dan bu 'kompraha uzun konuşmuşum, söylediklerimin ço dor aydın' kavramını ayrıntısı ile öğrensek ğu, o günden bugüne; olaylarla doğrulandı, fa de tartışmayı kıyasıya yapsak!.." kat o karışık gunlerde, Uğur'un (Mumcu) kıvrak Tartışma ertesı gün zekâsıyla 'yakaladığı' Cumhuriyet'te nasıl tesbıt nedir, okuyup da netleşmiş, elbette göreşaşmaz mısınız? ceğız; fakat lütfen söyler "...Attilâ llhan, birçok mısıniz bana, bir gazeteyazarı, romancıyı, dü ci/yazar, muhatabından beklediği golü atıvermepedüz bireyci/biçimci si ıçın, bundan daha müolaraK niteleyiveriyor; kemmel nasıl bir pas ve'tatlısu frenkliği' ve rebilir?.. 'komprador aydın'lığı da cabası! FarkındaNur içinde yatsın?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear