23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 MAYIS 2004 CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI, MUMTAZ SOYSAL •• • • Universite ve YOK Sorunu... VTS AMİRAL Guven Erkaya'yı, çok k/şı, Kıbr/s ha- rekâtında Kocatepe muhrıbının batışı, Denız Kuv- \etlerı Komutanlıgı tarıkat şeyhlenyle Başbakan- \k ıkametgâhında yenen olaylı yemek Ege'de ku- rjlacak eektronık haberalma ağı ve nıhayet 28 Şubat'takı rolu dolayısıyla anımsar Aynca Karadenız den sabahın beş buçuğunda Istanbul Boğazı na gırıp VTS ıstasyonlannın yol gosterışlerı gozetımlerı ve "hımaye"\er\ altında, sızın ıçın bomboş tutulmuş sulardan hızla geçer- ken mertıum Guven Annırarı bırde bu guvenlık sıs- temındekı payı dolayısıyla anmamak mumkun mu- dur? TURBO adı verılen ve Çanakkale yle Istan- bul yanında Marmara yı da kapsayan "TurkBoğaz- lan ıçın elektronık guvenlık ağını kurmada, emek- lılık sonrası onun surukleyıcılığı çok etkılı olmuş- tu Ingılızcedekı başharflenyle VTS dıye anılan bu "Gemı Trafık Hızmetlen" sıstemı sayesınde, vak- tıyle fecı kazaların yaşandığı bır su yolu şımdı dun- yanın en guvenlı geçışlerınden bın olmuştur Darlıgına, seyıryoğunluğunaveuzenndetaşınan malların tehlıkelı nıtelığıne karşın Elektronık uyan sıstemı, gelışlen haberalınan bu- tun gemılen, daha onlar kulelerı aramadan ba- zen yuz mıl oteden bulup daha once verılen bılgı- lerı doğrulatır ıkı saat oncesınde veya 20 mıl ya- kına geldıklennde hangısı daha erkense, ılk "sek- tor' u arayıp aynntılı ek bılgı verdıklerı zaman bır "sı- yanet melegı' gıbı koruma altına alarak "selamet- le yol buimalarını sağlar Hatta boyu ve su kesımı aşın buyuk olanlarıçın, hızlı geçebılsınler dıye butun trafığı karşı uçtan keserek Çunku genellıkle duşunulenın aksıne, boyle ge- mıler, hele yuklu ıseler hız kesıp ornegın sekız-do- kuz mıle duştuklerınde dumen dınlemez olurlar ve anı karşılaşmalarda ya da akıntılı sularda gereken manevraları yapamazlar Sıstem kuruluş yıllarında, ozellıkle Istanbul Bo- ğazı nın krıtık noktalanna dıkılen radar kulele- rınden oturu haylı eleştınlmıştı Bu yapılann, pek "estetık" olmadığını ve "doğal guzellığı" bozdu- ğunu soyleyenler çok oldu Aslında hıç de kotu gorunumlu olmadıklan hal- de sankı çok çırkınlermış ya da tek çırkınlık onlar- mış gıbı Sankı Boğazıçı'nın doğal estetığı çoktan bozul- mamış gıbı Sankı korulann ortasına dıkılen apartmanlaryok- muş Dolmabahçe Sarayı ıle bır "Mımarlık" Fakul- tesı arasına kırmızı çatılı acayıp gokdelenı, ustelık hukuku da çığneyerek başkaiarı kurmuş gıbı Asıl unutulan boyle bır guvenlık sıstemı sayesın- de Turkıye nın Bırleşmış Mılletler'e bağlı olarak "IMO' dıye anılan 'Uluslararası Denızcılık Örgu- tü"nde eleştırılıp durmaktan kurtulmuş ve buyuk uğraşlarsonucu kendı kurallannı kabul ettırerek "cıd- dı denızcı devletler" arasına gırışte ılk adımı atmış olmasıdır Yapısındakı kımı değışıklıklere karşın Cumhunyet donemmde aynı adla \ar- lığmı surduren '"Darulfünun" (Fenler E\ı), 31 Mayıs 1933 tanhınde kabul edılen 2252 sayılı "reform" yasasıyla "ılga" edılmış, aynı yasa>Ia "Maanf Vekâletınce >enı bır unı\ersıte kurulması" ongorulmuştur 11 CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ MAYIS AYI ETKJNLİKLBtİ Cumartesi Söyleşileri Leyla TAVŞANOĞLU Günümüzde Medya ve Sorunları Prof. Dr. Aydın AYBAY • • ğrenım gorduklen oğretım ya O da eğıtım kurumlannın yaşının 500 yılı geçtığıru soyleyen v e bu- nunla ovunen kışılere şunu sor- makgerekır Lnıversıteyadah- se adıyla andığımız bugunku Batı kokenlı oğretım ve eğıtım kurumlan Osmanlı ulke- sıne, Fatih ya da Kanuni ya da onlann ya- kın ardıllan olan Sultanlar donemınde rru, yoksa 19 yuzyıhnortalanndayaşanan Ye- nıleşme (Tanzımat) donemınde mı gelmış- tır9 Kuşkusuz doğru yanıt ıkıncı sorunun olıımlu yanıtıdır Tanzımat oncesınde Osman- lı ulkesınde ne lıse ne de unıversıte vardır Oğretımle y a da eğıtımle gore\ lı kurumlar v ardır ama bunlar (unıv ersıte ya da lısenın) benzen bıle değıldır Medrese adıyla bılı- nen kuruluşlar nıtelıkçe universite değıl, esas ıtıbany la "ilahiyat tedris edilen" dın- sel kuruluşlardır Medreselerde okunan fi- kıh (hukuk) gıbı nyazıye (matematık) gı- bı dersler \e bunlara ılışkın çalışmalar ıla- hıyata sıkı sıkıy a bağlı ıkıncıl (tâlı) alanlar- dır Onun ıçındır kı ımparatorluk yapısının ye- nılenmesı (Tanzımat) donemınde, ışlev ını yı- tırmış olan medrese dışında bır oğretım ku- rumuna ıhtıyaç duyulmuş v e "Darulfiınun- u Osmanî" adı\ la Batı nın unıversıte mo- delı esas alınarak bır kurum oluşturulması kararlaştınlmıştır Kuruluşu 1869 yılında yururluğe gıren Maanf-ı Umumıye Nızam- namesı'nın 79 maddesıne dayanan bu ku- rumda, (o donemde Batı dakı unı\ ersıteler- dekıne paralel olarak) *ihn-i hukuk", "ulûm- u tabiiye ve riyazjje" ve "hikmet \e edebi- yat" şubelen \ ardı Kuruluşunu ızleyen yıllarda sık sık sıkın- tılı zamanlar geçıren. bu arada bırkaç kez tatıl de edılen bu kurum, fstanbul Darulfu- nunu adıyla, Cumhunyet donemıne ıntıkal etmıştır Yapısındakı kımı değışıklıklere karşın Cumhunyet donemınde aynı adla varlığını surduren "Darülfiinun" (Fenler Evı), 31 Mayıs 1933 tanhınde kabul edılen 2252 sa- yılı "reform" yasasıyla "ilga" edılmış ay- nı yasavla "MaarifNekâletincevenibir unı- versite kurulması*' ongorulmuştur Kısa bır sure sonra 1934'te 2467 sayılı kanunla yururiukten kaldınlmış olmasına kar- şın. 2252 sayılı kanunla mev zuatımıza yer- leşen unı\ ersıte tenmı \eo tanhten ıtıbaren bu tenmın ıçerdığı çağdaş oğretım v e araş- tırma kurumu bugunku unıv ersıte kav ramı- nın kokenını oluşturmaktadır Bu koke bağ- lı olarak zaman zaman ıyıleştırmeye yone- lık olarak yapısal yasal duzenlemelerden (4936, 115, 1750)'sonra 12 Eylul gencı darbesının yan urunu olarak 1981 'de 2547 say ılı YOK Yasası yururluğe konmuştur O gunden bugune çeşıtlı kanun \ e kanun huk- munde kararnamelerle bırçok maddesı 40'tan çok kez değıştınlen bu yasa vuıe -daha on- cekı donemlerde de orneklen gorulduğu gı- bı- universite ıçınden ya da organlanndan gelen bır ıstemı karşılamaya yonelık olma- yan "siyasal bir tasamıfla" kımı hukum- len bakımından değıştınlmek ıstenmekte- dır A.sıl ılgılı kurum ve kuruluşlardan gelen goruş v e eleştınlere kulak tıkayarak konuy- la ılgılı kanun tasansının yıldınm hızıyla > a- sama organından geçınlmesı olgusu karşı- sında bu davranışı bırkaç yonden değer- lendırmek gerekır Bınncısı sadece bu ta- sannın yasalaşması ıle ılgılı değıl butun yasama ışlemlen açısından soz konusu olan "sürafe ılışkın değerlendırmedır Lyesı olmaya "çabaladığımız" ^vrupa Toplulu- ğu nun hıçbır ulkesınde bır temel yasanın "rengini değjştirecek" bu tur bır değışıklık ıçın boyle bır "surafe ver yoktur Çarpı- cı bırornek olarak, tsvıçre'de, Medenı Ka- nun ve Borçlar Kanunu nun bırkaç madde- sını değıştırmek ıçın, y ıllar suren bır sureç- tengeçıldığınıbelırteyım Toplumda ozerk- lıkle ılgılı kurum ve kuruluşlarla. temel ko- nularda bır "ovdaşma" (konsensus) sağlan- madan, "ben yaptım oldu" mantığıy la alelacele yasa çıkarmak yanlış bır îştır Ikıncı değerlendırme. sıyasal ıktıdar-unı- v ersıte ılışkılen hakkındadır Bu konuya dıkkat çekıcı tanhsel bır ornek ıle başla- makıstıyorum 1870vihnda devletbuyuk- lennın huzuru ıle tantanavla kuşad edılen "Danilfunun-ı Osmanr ıkı yıl sonra sıya- sı bır kararla kapatılmıştır Bu ornekten yo- la çıkarak yaptığım saptama şudur Sıyasal ıktıdarlar ozerkhk ya da benzen bır vapı ıçınde faalıyet gosteren unıversıtelerı ken- dı "münhasır* 1 alanları olduğunu kabul et- tıklen konulara dokundukları anda hasım ılan etmektedırler' Bu saptama soyut bır yaklaşım değıldır Osmanlı donemını bır yana bırakıp Cum- hunyet donemındekı orneklere bakalım En "mukemmeT unıversıte vasası olan. 1946 da yururluğe gıren 4936 sayılı kanunun uygu- lanmasına bırgozatahm Buyasaylagetı- nlen duzen daha 1950 den oncekı ıktıdar- larca "hırpalanmava" başlanmış 1950son- rasının sıyasal ıktıdan ıse unıversıteye yo- nelık "hasmane" tavnnı hıç gecıkmeden ortayakoymuştur Butavır zamanın başba- kanının unn ersıte hocalannı "kara cuppe- IBer" olarak nıtelemesı ıle tepe noktasına ulaş- mıştır Eleştınsel tav n olan profesorlen Ba- kanlık emnne alma ışlemlen bu donemde olmustur Bu deneyımlerden sonra, 1960 dev nmının ardından çıkanlan 115 sayılı ka- nun ve 1961 Anaya^ası ıle unıversıtelere sağlam guvenceler ıle ozerk bıryapı sağla- mak hedeflenmıştır \ e \ar kı 1968 oğren- cı olaylarından sonra butun bu olaylann kavTiağının unıv ersıte ozerklığı olduğu go- ruşu>le sıyasal ıktıdarca yenıden ozerklı- ğı sınırlayan y asal duzenlemeler getınlmış- tır \nayasa değışıkhklen ve P50 savılı kanunun gerekçesı bu goruştur Ozerklık bu > asanın ne ıduğu belırsız kaırallanyla yıne "•budannuşOr" Asıl "budama" ıse aradan 10 yıl bıle geç- meden yapılan YOK Yasası ıle gerçekleş- mıştır Bu kanunun (2547) adı unıv ersıteler kanunu değıl "Yüksekoğretim Kanunu"dur YOK Yasası ıle getınlen yenı duzenleme, sıyasal ıktıdar ıle yuksekoğretım kurumla- nnın "monoKtik" \apısı arasında, (ozellık- le bu yapının başına oturtulan kışılenn kım- lıklerı dolayısıyla) bır surtuşmeyı uzun su- re onlemıştır Bunun nedenı y asadakı çeşıtlı hukumler- le, unıversıtelenn ve oğretım uyelennın ozerklık ve akademık ozgurlukten yoksun bırakılmalan, soz ve davranışlan nedenıy- le meslek yazgılannın tepedekı adamın ıkı dudağı arasında olmasıdır Bunu kabullene- meyen hocalar bılındığı gıbı kısa bır sure sonra kendılennı unı\ ersıte kapısının onun- de bulmuşlardır Bu "kronolojik'" çızgının butun olarak gozlemlenmeM va da ızlenmesı ıle vanla- cak temel değerlendırme şudur Sıyasal ık- tıdarlar. ozerklığın \ e bılım ozgurluğunun gereğı olarak unıversıtelenn doğal ışlev le- n olan ulkenın sosval-sıyasal sorunlan uze- nnde duşun urermelennı bumeyandabı- lımsel açıdan sıyasal olay ve olgular hak- kında goruş bıldırmelennı eleştın yapma- larını ve açıklamalarını onaylamıyorlar Bunlan kendı sıyasal ıktıdarlanna bır çeşıt "ortakolmaya kalkışmak" olarak nıteleyıp reddedıyorlar Cogulcu demokrası anlayışına taban ta- bana zıt olan bu anlayış, bugunku ıktıdann Y OK duzenı hakkında. hıçbır kurumun go- ruşune başvurmadan, tek başına karar ver- meye kendını yetkılı sayması olayında da goz- lemlenmektedır ı" (29 Mayıs 2004 Cumartesi Saat: 15.00) Kılap (m/ası Le\la Tj\şanoglu >er Cumhun\el Kıtap Kulübü IFransız konsoloslugu nun \am) Isnklal Cad ZambakSok \o 4 D 1-2 Be>oglu Islanbul Tel 0212 2*2 38 81-82 Etkmlıkler Koop-C tarafından duzenlenmektedır. i cretstz ve herkese açıktır. kateten amız paz J dahıl her jun saat 1U 00 211K ı arajı açıktır Öğrenciler Ne Diyor? Prof. Dr. lsa EŞME Maltepe Unnersıtesı Eğıtım E ğıtımcılenn bu- Sınav, yaşamlannı nasıl gunkü egıtımle ıl- gılı goruş ve du- şuncelen sık sık yazılı v e gorsel basında yer almak- ta, buna karşılık oğrencı- lenn aynı konudakı du- şuncelen yetennce gun- demegelmemektedır Oğ- rencıler yetıştıklen eğı- tım ıçın ne dıy or9 Eğıtım- den hoşnutlar mı "* Sınava nasıl hazırlanıyorlar 1 Sı- nav kaygısı yaşıyorlar mı 9 etkılıyor 9 Meslek seçımı- nı hangı ölçutlere gore v a- pıyorlar 9 Universite eğı- tımınden beklentılen ne ? Yuksekoğretım sonrası ıçın ne duşunuyorlar 9 Bu sorularayanıt bulmak uze- reŞubat 2004'te "Öğren- ciler Eğitim tçin Ne Di- yor* adlı bır araştırma baş- lattık Busoruşturma(an- ket), 5 ayn alanda 85 so- rudan oluşmaktaydı Fak Dekanı 20 ayn ılde 2500 oğ- rencıye uy gulanan anket, yukandakı sorularla ılgı- lı onemlı ıpuçlan verdı Sonuçlannın bır bolumu, 12 Mayıs 2004 tanhlı Cumhunyet gazetesınde haber olarak v enlen araş- tırma bulgulanna gore, ortaoğretım oğrencılerı boş zamanlannı dınleme ve ızleme temellı etbn- lıklerle değerlendırmekte- dırler okuma etkınlığı da- 19t7 rılmAnfeerfMD'tfe kesintisiz olarak tfenm *4t* Afukattar, TVI ehranlarınia... Son rierece (arvıo, sürûldeytci hikayderte ilerieyen ve ince esfriierie süslenen itzide, her davaları »e her mii$terüeri için canlannı 4i$ltrint takan hırslı avukatların iykiilerini iıiejreteksiııiz. TV8 aiZİ HUŞOCl TVB 0(ZI HUŞflÛI TVB DIZI HUŞRGl TV8 OfZI HU5OÛI TVS DIZI HU5OÛ TVS 0IZI HUŞPGl TVB DIZI HUSflGl TV8 DIZI HU5r ' TVS Dl PUUHOTLflR // THE PRPCTICE TV8 DIZI HU5RGI TVS CHZ1 HU5PÛ TVS DIZI HUSOĞI TVS DIZI KUSOGl TV8 DIZI KU50Û TVS DIZI HUŞBGl TVS DiZI HUŞOfil TV8 DIZI ,_.. _ı HUŞPGl TVS 01 ha çok gunluk gazetelere dayanmakta, yabancı ve yerlı klasık okuma alış- kanlığı yok denecek sı- rurdayeralmaktadır Oku- ma yenne dınleme \ e ız- leme tercıhı, oğrencılenn kulturel dokulanna olum- suz etkı yapmaktadır \n- kete katılanlann tamamı- na yakını ftıtbol yıîdızı Ü- han MansEi tanırken, un- lu Turk bılım adamı Ca- hitArfveKov Enstıtule- nnın kunıcusu Hasan \H Yücel'ı tanıyanlann ora- nının en sonda ver alma- sı (yuzde 23) bu saptama- nın doğruluğunu goster- mektedır Öğrencılere, tarafimız- dan hazırlanan sorulann dışında, kendı goruşlen- nı doğrudan yan»ıtma ftr- satı v ermek uzere açık uç- lu soru da yonelttık Bır oğrencının ""Yetiştiğiniz eğitinıle ilgili başka birgo- ruşünüz varsa vazınız" şeklındekı açık uçlu so- ruya yanıtı şoyledır "Eği- tiın sistemi gençlerin gele- ceğe umutsuz v e sağbksız bir şekilde vetişmelerine sebep obnaktadır. Bazen ben kendimi maratona çı- kanlnuş bir at gibi hisse- diyorum. HayaüafloiBhiç- birşey bilmivorum. Çun- ku bize havat dışında tum gereksiz bilgiler verildi. Benim havatı oğrenmem ıçin okulda oğrendikleri- mi virmı \ılda unutup tek- rar oğrenme>e başlamam gerekecek." Bır başka oğ- rencı de eğıtımden bek- lentısı ıçın şoy le demek- tedır "İşime yaramavan bilgiJerden çok: beni haya- ta yakınlaştıran. sosyal olaylara bakışımı değişti- ren dersler istryorum." Oğrencikr; gerek anket sorulannda gerekse açık uçlu soruya \ erdikleri ya- nrüarda. eğıönı sısteminin bilgi yüklemeye dayalı ve ezberci olduğunu, eğitim- de sınavın araç yerine amaç olarak ver aldığuu, eğitimHi kendiierini haya- ta hazniamadığııu ve oğ- rendikJeriniyaşanülann- da kullanamadıklannı; eleştirel duşunme, kişiye kendını ıfade etnıe beceri- si kazandırnıadığını; sor- gula\ıcı değil, so\ lenenle- ri kabuilenicı eğitim gor- duklerini; ülke ve dünya sorunlanna duyarlı yetiş- tirilmediklerinj ifade et- mektedirler. Genel olarak her 100 oğrencının 92'si yetiştikleri eğitimden hoş- nut olmadığını söylemek- tedir. Eğitimden hoşnut- suzluk. meslek liselerine gore genel liselerde daha bu\Tik orandadır. Öğrenciler, sınav hazır- hğı ıçın buyuk zaman ayır- makta bulunduklan ya- şın gerektırdığı bırçok et- kınlığı ertelemek zorun- da kalmaktadırlar Oğren- cılenn buyuk bır bolumu- nun sınav kaygısı yaşa- malan sınava hazırlık ne- denıyle yaşamdan ya hıç ya da vetennce zev k alma- mış olmalan, sınav yorgu- nu, kaygılı v e mutsuz bır gençhk profılı anlamuıa gelmektedır Araştırma v enlen, eğı- tım sıstemımızın sorunlu olduğunu \ e sorunun er- telenemey ecek kadar on- celık taşıdığını boyle bır eğıtım sıstemı ıle dunya gençhğı ıle y anşabılecek bır gençhk yetıştınleme- dığı \ e yetıştınlemeyece- ğını ortaya koymuştur Oğrencıler bu gerçeğın bılıncındedır ve sorumlu- lan duyarlı olmaya çağır- maktadıriar Heryurttaş, her eğıtımcı bu sorunun çozumunde kendını so- rumlu gormelıdır Eğıtım sorunlannı çoz- mede asıl sorumluluk ıse Mustafa Necatilenn, Ton- guç lann Ruştıi Uzel'le- nn ve Hasan Âlı Yucel'le- nn kolruklannda oruran- lanndır PENCERE Sahtecilik ŞaibesiL Eyvah1 Unakrtan'ın umutları suya duştu Fıkra dılıne gerek yok "Ankara Cumhunyet Bu- rosu"nun dunku haberını aktarmak yetıyor "Anayasa Mahkemesı 'naylon faturacılar ın AKP ıktıdarınca çıkartılan vergı affından yararlan- masına vıze vermedı YuksekMahkeme'nın bu karanyla 'sahte belge duzenlemek' suçunu ışleyen kımsenın aftan ya~ rarianamayacağı kesınleştı Yargıtay'ın 'Albaraka Turk' yönetıcılığı done- mındekı ışlemlerınden 'sahtecilik' nedenıyle yar- gılanabıleceğıne ışaret ettığı Malıye Bakanı Ke- mal Unakıtan'ın afumudu da böylece suya düş- tu Unakıtan, dokunulmazlığı kalktığında, bu suç- tan yargıç karşısına çıkabılecek 'Naylon faturacılara' bu suçtan ceza verılmeye de devam edılecek " Eyvah kı eyvah • Albaraka Turk'te yonetıcıyken yaptığı ışlemler- le sahtecilik suçunu ışledığı ıddıasıyla şaıbelı Ke- mal Unakıtan Malıye Bakanı olduktan sonra AKP ıktıdan manfetıyle bu gıbı suçları af kapsamına al- mak ıçın gınşıme geçmıştı Tutturamadı Pekı, ama, Turkıye Cumhurıyetı Devletı Malıye Bakanı sahtecılıkten şaıbelı olabılır mP Ulkenın parası, pulu, malıyesı, bu adama ema- net edılmış önce grtsın yargılansın.. Aklansın Temızlensın Sahtecilik suçunu ışlemedığını yargıç karşısın- da kanrtlasın Sonra gelsın • Medya AKP'ye yalakalığın danıskasını yapıyor, ama, neden? Ne Recep Tayyip.. Ne Unakıtan Ne de otekıler Bu medyaya guvenmesınler 1 Çok gorduk, bunlar ıktıdara yenı oturanlar kar- şısında herturlu yalakalığı yaparlar, dalkavukluğun bını bır paradır Ama koltuğa oturanlann ayaklan surçtu mu, ış değışır AKP'nın yolsuzluk dosyaları ustune ıktıdarını kurması hayırlı gosterge değıl Islamı da pazarlıyorlar Irak'ta Fılıstın de, Afganıstan da ABD Muslu- manlann tepesıne bınmış, ışgal, olum ışkence, cel- latlık gırla AKP'nın gıkı çıkmıyor Varsa yoksa koltuk islam, Allah, Muhammet, turban, tesettur, çar- şaf AKP ıçın polıtıka malzemesı • Dıştıcaretaçığı, carıaçık uretım yatırım ışsız- lık borçların artışı uzerıne gıden medyatık ekono- mı uzmanlarımız gargara yapıyorlar AKP ekono- mının hıçbır dalı ustune kuş kondurmadı, "uçlu ko- atısyon"6an aldığı IMF reçetesını hap yapıp bır bar- dak suyla yutarak durumu ıdare edıyor Bır de bunun ustune yolsuzluk dosyalarını ha- sır altı etmıyor mu 9 tatilaboneliği 10 ay ödeyin yıl tatil yapın. Tanıtım Gezisi Gökova Yücelen Otel'de 7 Gün 7 Gece Hareket : 04 Hazıran Cuma Dönüş : 12 Haziran Cumartesi Kişı Başı Y.R Ulaşım Dahıl 520 Mılyon YAPI-CBır Cumhunyet Vakfı Kuruluşudur Adres Turkocağı Cad Basın Sarayı No 1 Kat 4 (Gazetecıler Cemıyetı ustu) Cağaloğlu-lstanbul Jei (0 212) 520 21 91-92, (0 212) 522 49 26 Faks (0 212)520 5023 GazeteTel (0212)512 0505/550-561 E-Posta yapıc^yapıccomtr www.yapic.com.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear