Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAr=A CUMHURİYET 12 MAYIS 2004 ÇARŞAV
HABERLER
DDK raporuna göre uygulamadaki aksaklıklar yüzünden hedeflerin çok gerisinde kalındı
Kesmtisiz eğitim çıkmazdaANKARA (Cumlauıri}«t Bûrosu) -
Cumhurbaşkanlığı IDevlet Denetle-
me fCıırulu (DDK), 8- yıllık kesintisiz
eğıtıırin altyapısını oluşturan ve Dün-
_ya Bankası kredileni^'le destekJenen
•"Terod Eğjtim Progpramı''nın uygu-
Janmasında bırçok aJcsaklık saptadı.
DDK "nin, 8 yıllık kesintisiz eğitim için
JDünyt Bankası'nca ^enlen kredile-
rin yerinde kullanılmadığı ve adeta
"çarçiur edildiğiT>
ru ortaya koyduğu
raporda. -küçükoniMTmlar.kırtasiye
masraflanmn bfle" b»*J kredilerle kar-
şılandığına ışaret edildi.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetle-
me Kurulu Temel Eğitim Prograrru ve
prograının gerçekleştinlmesinde 4306
sayılı Sekiz Yıllık ICesintisiz Eğitim
Yasası nın katkılanna ılişkın raporu-
nu tamamladı. Raporda, yasayla bir-
likte 1997-1998 öğretim yılında ke-
• Devlet Denetleme Kurulu, 8 yıllık kesintisiz eğitimin altyapısını oluşturan Temel Eğitim
Programı'nın uygulanmasındaki aksaklıklan raporlaştırdı. Rapora göre:
Program için bütçe ödenekkri aynlmıyor - Dış kaynaklara plan yapılmadan baş\aıruluyor - Kaynak
belirienmesinde fayda-maJiyet anaiizi yapdmıyor - Küçük onanmlar için bile kredi kullanılıyor.
sintisiz eğıtime geçıldıği ve bazı ba-
şanlar elde edildiği ancak, kesinrisız
eğitimin altyapısıru oluşturan Temel
Eğitim Programı 'nın uygulanmasın-
da birçok aksaklık bulunduğu vurgu-
landı. Raporda dile gehrilen aksaklık-
lar şunlar:
• Bu dönemde ılköğretimdekı okul-
laşma oraru 10 puan artmıştır. Fakat
ilköğretim çağındaki 1 mifyon çocuk,
halen sekız yıllıkkesintisiz temei eği-
tim olanağından yoksundur. 660 bin
öğrencı. başka yerlerdeki okullara ta-
şınarak eğitilebilmektedir. Ayru dö-
nemde derslik başına düşen öğrenci
sayısında önemli gehşmeler sağlan-
mışsa da yalnızca 12 il merkezinde-
ki okullarda 30 öğrencı hedefine ula-
şılabılmiştir.
•" Dünyadaki 207 ülke içinde eği-
timin belli bir aşamasını zorunlu ru-
tan 185 ülke vardır. Ülkemiz; zorun-
lu eğitimi sekız yıl üe sınırlandıran 22
ülke ıle birlikte 113 ülkenin gerisin-
de yer almaktadır. OECD içinde ise
zorunlu eğitimı sekiz yılla sınırlayan
başka ülke bulunmamaktadır.
'Geürler dfizensiz'
t/ Programa, bütçe ödenekleri ye-
rine, elde edıldikçe ödeneğe dönüş-
türüldüğü için başlangıçta ne tutarda
olacağı belirsiz vergi gehrleri özgü-
lenmiştir. Bu nedenle, sağlıklı yatınm
programlan yapılamamaktadır. Öte
yandanprogramın uygulanmaya baş-
İandığı ] 998 yılında ilköğretim öde-
nekleri içinde yüzde 20'ye yakın pa-
ya sahip olan 4306 sayılı yasayla sağ-
lanan gelirler, 2002 yılında (ortaöğ-
retime pay aynlmaya başlanmasının
da etkisiyle) yüzde 6"ya düşmüşfür.
Aynı dönemde ilköğretim ödenekle-
rinin genel bütçe içindeki payı yüz-
de 5.63"ten, yüzde 3.94'e gerilemış,
2004 yılı bütçesinde ise yüzde 5.34
oranında ödenek öngörülmüştür.
^ Dışkaynaklara,uygulanabilirve
tutarlı biryatınm planlaması yapılmak-
sızın başvurulduğu anlaşılmaktadır.
• Okullann önemli kısmında; iş-
likler. resim, müzik, bilgisayar oda-
lan, çok amaçlı salonlar eksiktir.
• Kaynak belirlenırken, fayda-ma-
liyet analizleri yapılmamaktadır. Kü-
çük onanm ve kuiasiye için bile Diin-
ya Bankası kredileri kullanılmaktadır.
V' Temel Eğitim Prograrru'nda gö-
revli ve yetkili kurum ya da birimler-
ce yürütülen hizmetlerin ızlenebil-
mesi için Bakanlıkça oluşhırulan ya-
pı. programın başanh yürütülebilme-
si için yeterli ve güvenilirözellikte ve-
ri üretememektedir.
^ Programın bütününü kapsama-
yan denetimler, kaynaklann ve kay-
nak kulJanımlannın bütüncül bır yak-
laşımla denetlenmesini ve raporlan-
masını engellemektedir.
12 milyar liraya anaokulu
Özel okullar
yeniücretleri
belirlediEğitiınServisi-Özel okullar, 2004-2005 öğretim
yılı ücretlerini açıkl-amaya başladılar. Yeni
ücretlere göre, 12 milyar liraya da 3.5 milyar
liraya da anaokulu bulunuyor.
Bazı okullann KDV hariç ücretleri ise şöyle:
Özel Bilfen: Koşuyolu, Kızdtoprak, Dragos ve
Soyak Yenişehir Anaokulu: Aylık eğitim ücreti
650 milyon lira.
Özel Bilfen Acıbadem Anaokulu: Aylık eğitim
ücreti 815 milyon lira. Aylık yemek ve beslenme
ücreti 190 milyon lira.
Özel Bilfen ilköğretim Okulu'nun tngilizce ve
Almanca eğitim veren iki ilköğretim okulunun
ücretleri 9 milyar lira ile 11 milyar 750 milyon
lira arasında değişiyor.
Özel Bilfen Okullan'nda lise eğitimi ücretleri 11
milyar 850 miryon liradan başhyor, lise türüne
göre 12 milyar 450 miryon liraya kadar çıkıyor.
Ezberci eğitimden yakınıyor, sınav kaygısı nedeniyle hayattan zevk almıyorlar
Oğrencilermutsuz
YlldlZİar OkUİIari: Anaokulu: Eğitim,
yemek dahil 5 milyar lira. İlköğretim: Eğitim 7
mılyar 700 milyon lira. Yemek: 1 milyar 800
miryon lira. Lise: Eğitim 7 milyar 950 milyon lira.
İSTEK OkUİIari: Anaokulu (eğitim, yemek ve
iki kahvaltı dahil) ücretleri 475 milyon lira ile 640
milyon lira arasında değişiyor. ilköğretim
Okullan'nın ücretleri ise 6 milyar 500 milyon
liradan başlayıp, 8 milyar 500 milyon liraya kadar
çıkıyor. İSTEK Okullan'nda lise eğitiminin
ücretleri de 7 milyar 500 milyon lira ile 9 milyar
600 miryon lira olarak sınıfa ve lise türüne göre
farklılık gösteriyor.
YakaClk OkUİIari: Anaokulu (aylık):
280 milyon lira. tlkögretim Okulu: 1,2 ve 3.
smıflar: 3 milyar 640 milyon lira.
4 ve 5. sınıflar: 4 milyar lira.
6.7 ve 8. smıflar: 4 milyar 425 milyon lira.
Yemek ücreti: ilköğretim: 1 milyar 250 milyon
lira. Anasınıfi: 1 milyar lira.
dzel Fenerbahçe spor Kulübü
OkUİIari: Anasınıfi (attk): 350 miryon lira.
tlkögretim Okulu: 1, 2 ve 3. sınıflar: 7 milyar
150 milyon lira. 4 ve 5. sınıflar: 7 milyar 200
nnJyon lira. 6, 7 ve 8. sınıflar: 7 milyar 750
miryon lira. lise: 8 milyar 350 milyon lira. Yemek
ücreti (yühk): 1 milyar 150 milyon lira.
DoğUŞ OkUİIar CrubU: Anaokulu (ayhk):
700 milyon lira. Yemek ve beslenme ayhk: 152
mılyon lira İlköğretim Okulu: 1,2 ve 3. sınıflar:
8 milyar 800 milyon lira. 4 ve 5. sınıflar: 10
milyar lira. 6, 7 ve 8. sıruflar: 11 milyar lira.
Doğuş Lisesi ve Doğuş Fen lisesi:
Lıse hazırlık, 1, 2 ve 3. sınıflar: 11 milyar lira.
İlköğretim ve Kse yemek ücreti: 1 milyar 520
mılyon lira.
• Yapılan araştırmaya
göre, öğrencilerin yüzde
63 'ü, eğitimin bilgi
yüklemeye dayalı ve
ezberci olduğunu, yüzde
76'sı smava hazırlık
nedeniyle hayattan zevk
almadıklannı söylüyor.
ESRAAÇIKGÖZ
Öğrencilerin yüzde 91.5'i, mev-
cut eğitim sistemınden memnun
değıl. Yüzde 89"u, eğirimde sına-
vın amaç olduğunu, yüzde 87'si
eğitimin kendilenni hayata hazır-
lamadığını ve öğrendiklerini ya-
şantılannda kullanamadıklannı,
yüzde 91 'i sorgulayıcı değil, söy-
lenenleri kabullenici eğitim gör-
düklerini belirtiyor. Genel lise öğ-
rencileri, meslek liselerinde öğre-
nim gören öğrencilere göre eğitim-
den daha çok yakınıyorlar.
Maltepe Üniversitesi Eğitim Fa-
kültesi Dekanı Prof. Dr. Isa Eşme
ve öğretim üyeleri Yard. Doç. Dr.
AB Temel, Yard Doç Dr. FifeSu-
sar tarafından vapılan "'Öğrenci-
lereğitimden nejstiyor?" araştırma-
sının sonuçlan açıklandı.
Araşrırma, 20 ilde toplam 2 bin
500 lise öğrencisiyle yapılmış. Araş-
tırmayla, "öğrencilerin aldıklan
eğhımleri, külfürel birikim ve eği-
limleri meslek seçimindekidüşün-
celeri, sınavlann vaşamlanna edd-
leri, yükseköğretimden bekkntile-
ri"ni öğrenmeye çalıştıkJannı be-
lirten Prof. Dr. Eşme, şunlan söy-
ledi:
"Araştmna sonuçianndan da an-
laşılacagı gjbi eğitim sistemimizso-
runludur ve sorun ertelenemeye-
cek kadar önceük taşımaktadır.
'Lütfen bu ışi hemen düzeltin. Biz
bitrik, ban bızden sonrakiler bit-
mesin' dijen gençliğin sesine ku-
lak verilmelıdir."
1
Kitap okumuyor,
TV
7
iziiyorlar
.^raştırmadan çıkan sonuçlarşöy-
le:
-Oğrenciler. boş zamanlannı da-
ha çok müzık dinleyerek ve televız-
yon seyrederek geçiriyorlar. Kitap
okuma ve sosyal aktiviteler. ter-
cihlerde son sıralarda yer alıyor.
- Öğrencilerin ders dışında oku-
Umut da yok
Araşûrma sonuçlanna göre genel lise öğrencüeri meslek
liselerinde öğrenim gören öğrencilere göre daha karamsar.
duklan eserierin başında gazetele-
rin haber-köşe yazarlan ve spor ha-
berleri geliyor.
- Öğrencilerin yüzde 43'ü Batı
klasiği, yüzde 20 si tanınmış Türk
yazarlannı "hiç" okumadıklannı
ifade edıyor. Kültürel ve popülerbi-
limsel dergileri "hJç" okumayan-
lann oranı ise yüzde 58.
- Öğrencilerin yüzde 80'i, eğiti-
min eleştirel düşünme. kişiye ken-
dini ifade etme becerisi kazandır-
madığmı, yüzde 82 'si, ülke ve dün-
ya sorunlarına duyarlı yetiştirilme-
diklerini, yüzde 74'ü, bu sistemle
yabancı dil öğrenemediklerini be-
lirtiyorlar.
- Öğrencilenn "baa iinlii kişüe-
ri tannıp tanımadıkiarr şeklinde-
ki soruya verdikleri yanıta göre, en
çok tanınan kişi yüzde 98 oranla
sporcu Dhan Mansız olurken, vüz-
de 29 oranla ünlü bilim adamı Ca-
hit Arf ve yüzde 23 oranla Köy
Enstitülerinin kurucusu Hasan ÂB
Yücel son iki sırada yer alı j'or.
-Öğrencilerin yüzde45'i ÖSS'ye
hazırlık için günde 3-4 saat çalış-
tıklannı ve 200 civannda test so-
rusu çözdüklerini ifade ediyorlar.
- Öğrencilerin yüzde 84'ü çok
sık ya da zaman zaman sınav kay-
gısı yaşadığını, vüzde 82'si ailesi-
ni hayal kınklığına uğratma endi-
şesi içinde olduğunu söylüyor.
- Okumak ıstediklen alanı yete-
nnce araştırdığını belırten öğren-
cilerin oranı yüzde 38.
- Öğrencilerin yüzde 96 sı mes-
lek seçiminde mezuniyet sonrası
ış olanağını kriter kabul ettiğini
söylerken, bunu yüzde 92'lık oran-
la ekonomik avantaj izliyor.
- Oğrenciler mezuniyet sonra-
sında, devletkurumlanndaçalışma
yerine daha çok özel sektörde ça-
lışmayı ya da yurtdışına gitmeyi
istivor
/• Bilgili
olma,
star ol!
Araştırmada, oğrenciler
eğitim sistemine yönelik
görüş ve isteklerini şöyle
belirtiyorlar:
# Cinsel eğitime hemen
başlanmalı.
# Dın dersi seçmeli olmalı,
zaten Türk tslam tarihini
tarih dersinde öğreniyoruz..
# Benden sonraki
kuşaklann böyle bir eğitim
sisteminde yetiştiğini
düşünemiyorum.
Düşündüğümde ise
Türkiye'nin hiçbir zaman
adam olmayacağı kanaatine
\anyorum.
# Çocuklanmızın bu ülkede
eğitim almasını istemem.
# Okul gereksiz, dershane
gereksiz. Bu ülkede bilgısı
olan, bir şey olamıyor.
Popstar olan daha prestijlı
oluyor.
# Eğinm sistemi genç
beyinleri zehirliyor ve
köreltiyor, mutsuz ediyor.
# Atatürk'ün getırdiğı
sıstemi yeniden uygulamaya
koymalılar.
# Umudum, bu ankerin
sonuçlannın Çankaya
Köşkü'ne göndenlmesı.
# Biz bittik, bari bizden
sonrakiler bitmesin.
# Pamuk bitkisi görmeden,
onun yaşadığı ortamı
öğreniyoruz. Ben şu ana
kadar karpuzu ağaç
zannedıyordum.
# Bazen kendimı maratona
çıkanlmış bir at gibi
hissediyorum. Hayatla ilgili
hiçbir şey bilmiyorum.
Hayah öğrenmem için '
okulda öğrendiklerimi 20
yılda unutup tekrar
öğrenmeye başlamam
gerekecek.
Marmara Üniversitesi'nin öğretmen adayı öğrencüeri, 800 öğrenciye gönüllü ders veriyor
ÜUniversitelilerden eğitime destek
VIÜ Rektör Yardımcısı
ProtDr. Irfan Günej;
ESRAAÇIKGÖZ
Marmara Üniversitesi (MÜ) Elektrik
Kulübü öğrencileri, Kadıköy Belediyesi
Aile Danışma Merkezlen'nde, 800 öğren-
ciye gönüllü ders veriyorlar.
MU Rektörlüğü, Öğrencı Kulüpleri ve
Kadıköy Belediyesi arasında imzalanan
protokolle yürütülen "Gönüllü Eğhime
Destek" projesinde, Kayışdağı, Dumlupı-
nar, Eğitim Mahallesi. Içerenköy, Emek Ev-
ler, Yeni Sahra olmak üzere 6 birimde, il-
köğretim 2. sınıftan, lise son sınıfa kadar
olan öğrencilere eğitim veriliyor.
MÜ Elektrik Öğretmenliği 4. sınıf öğ-
rencisi ve Elektrik Kulübü üyesi Serkan
Akat ünivarsitelenn öğrencileri sosyal fa-
• MÜ Rektörlüğü, Öğrenci Kulüpleri ve Kadıköy Belediyesi arasında
imzalanan protokolle yürütülen "Gönüllü Eğitime Destek' projesinde,
ilköğretim 2. sınıftan, lise son sınıfa kadar olan öğrencilere eğitim veriliyor.
aliyetlere katılmalan içm teşvik etmeleri
gerektiğini belirterek "Bizlergeleceğinöğ-
netmenJeri olacağız, Bu proje ile öğrencile-
re ders verirken, öğrench-ken öğremıenli-
ğin nasıl bir duygu olduğunu yaşnoruz.
Oğrencüere yardun ederken kendimizi de
gefiştirrvoruz" diyor.
Elekink öğretmenliği 3. sınıf öğrencisi
ve Elektrik Kulübü Başkaru MuratÇalar.
projenin gelışmesi için çalıştıklannı be-
lirterek "Bunun sadece İstanbul'la suuriı
kainıayıp diğer ünrversiteiere de yayılma-
suu istiyoruz" dıye konuşuyor. Çakır, ders
verirken aynı zamanda, kendi eğirimleri-
ne ön hazırlık da yaptıklannı vurguluyor.
4 mirvona mont, 500 bine tişört..
MÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Irfan
Gûnej; ünıversitenin a\nca "Öğrenci Bu-
tiği Projesi''nin de bulunduğunu belirtiyor.
Buprojelerin, üniversite ve öğrenci arasın-
daki potansiyeJin kullanılmasıyla oluştu-
rulduğunu \'urgulayan Prof. Dr. Güney,
şöyle konuşuyor: "57binöğrencûnizleTür-
kiye'nin 3. büyıik ünnersitesiviz. Ancak
verdiğuniz burslar, olanaklannuzm kısıtlı
olmasından dolayı yeterli değiL Bu neden-
le öğrencilere destekolabilmek için değişik
projeler yapıyoruz. Örneğin, butik proje-
mizJeildnci el yn da defolu ürünler, gönül-
lü tekstil öğrencileri tarafından düzdtili-
yor ve saüşa sunuluyor. Psikologlanmızla
yaptığunEgörüşmelersonucunda,senıbo-
Kk de olsa bir ücret konulmasının öğrenci-
leri daha rahat hissettireceğini düşündük.
Oğrencilerimiz,4 milyona mont,500 bin li-
rayatişört,gömlek alabiliyorlar. Ancak lo-
yafet bulmak bizûn için sorun oluyor."
Giysi vermek isteyenlenn, Sağlık Kül-
tür Spor Daire Başkanlığı'nın "0216 330
2858r
, "02163364211", "02163383869"
no'lu telefonlanndan aramalan yeterlı.
Giysiler evden teslim alınıyor.
AVRUPA'DAN
GURAY OZ
Kanlı Çağın Büyüleri
Bilmiyorum dikkatinizi çekiyor mu; son zamaı
larda çok satan kitaplar listelerinin ön sıralarınc
mistik hikâyeler, kehanet romanlan ya da tanh
koridoriannda keyfe göre dolaşan eserler yer aı
yor. "Da Vinci Şifresi". "Tapınak Şövalyeleri
"2012: Marduk'la Randevu" gibi kitaplann yaı
sıra aylardır hem Batı'da hem bizim ülkemizde ö
sıralardan inmeyen Paulo Coelho'nun, neden ço
beğenildiğini birtüriü anlayamadığım "Simyacı'
"Onbir Dakika" gibi kitaplannı da saymalı.
Kuşkusuz bu tercümeleri, telif eserterimiz de bü
yük bir gururla izliyor.
Şaşılacak bir durum yok aslında.
12 Eylül'den sonra tank paletleriyle ezilen, kor-
kuyla ya da SEKA'da yakılan bunca kitaptan son-
ra, doğan boşluğu bu türden kitaplar doldurma-
yacak da ne dolduracaktı kı? "Büyûk Yenilgi"den
sonra dövünme ya da "biz zaten biliyorduk"
edebiyatı olmayacak da ne olacaktı? Televizyon
kanallannda medyumlar program yapıyorsa, fal-
cılık fBvaçtaysa, tarikatlar kol geziyorsa, elbette kül-
tür dünyamız da yeni dalganın ya da daha iyi bir
ifadeyle "yeni numara"nın kurallarına uyacaktı.
Uydu zaten.
• • •
Sanmayınız ki, bu yalnızca bizim ülkemizin ba-
şına gelmiş bir felakettir.
Hayır, üyesi olmak için yanıp tutuştuğumuz Av-
rupa'da da durum aynıdır. Avrupa'da öteden be-
ri dünya durumlanyla ilgili ciddi eserierin yazaria-
n, eleştirmenlen sistemın sınıriannı aşmakta zor-
lanıriar. Sistem burada her şeye ciddi bir şekilde
hâkimdir. Biz ise daha iyı bir konumdan bu ha/le-
re düşmüşüzdür.
Kapitalızmin sarsak, burjuvazinin şaşkın olduğu
ülkelerde bu türden hokkabazlıkların prim yapma-
sı, aydınlarkendilerinı kaybetmedikçe kolay değil-
dı. Şimdiyse, daha doğrusu 1980'lerden bu yana,
yoğun bir "dış yardım" söz konusudur. Gerçi bu
dış yardım 1975'lerde başlamıştı ve biz o zaman-
lar postmodernizmin ayak seslerini bir ninni gibi
dinlemiş, kendimize olan boş güvenimizle dudak
büküp geçmiştik.
Her "yeniliğe" sempatiyle bakan bızler, onun bu
kadar doğurgan, bu kadar tehlikeli olduğunu ne-
reden bilecektik? Sonunda şimdi geldiğimiz nok-
ta, bir yandan geniş anlamda okur yazarlık konu-
sunda gerileme, diğer yanda "okunacaksa bun-
lar okunsun" piyasası ıle kuşatılmış halimizdır.
Sonuç; ciddiyetin ortadan kaybolduğu mizahın yı-
lıştığı, edebiyatın tarihe gömüldüğü, kültürün pop-
laştığı bir ülkedir.
Ama işin gerçeği, bunun topyekûn, genel bir
saldırı olduğudur.
Hemen her ülkede benzer bir tabloyla karşılaşı-
yoruz.
Dünyanın egemenliğini ele geçirmek niyetiyle
yola çıkmış olanlar, tanhten kendilerine uygun bir
çağ seçtiler. Ben bu çağa "Panltılı Ortaçağ" de-
meyi daha açıklayıcı buluyorum. Çünkü şatafat, pop,
renk cümbüşü ve alabildiğine kakafonik birgürül-
tü her yerde işbaşındadır.
Bu çağın egemenleri fanatizmden büyük güç
alıyorlar ve yolu açacak fanatik düşmanlar bul-
makta zorlanmıyoriar. Unutulan ise bütün bu ka-
otik parıltının altında kan, işkence ve ölümün kol
gezdiğidır. Bu çağın belırgin özelliğı katliamlar, mo-
dern silahların denendiği paylaşım savaşlarıdır.
Savaş alanları eski sosyalist ülkelerdir, eskiden
beri deneme tahtası olan Afrika'dır, Ortadoğu'dur.
Hepsi de bize yakındır Bizim payımıza düşense
şimdilik, sıkı bir şantajdır.
Insanları bu duruma alıştıımanın mesih hikâye-
lerinden. DaVınci kehanetlerinden, Coelhoucuz-
luklarından başka yolu var mı?
Varsa hiç durmayın.
Piyasada yeten kadar boşluk var. Bütün bu şak-
labanlıklar hâlâ yeterli olmuyor çünkü, Hâlâ dire-
nenler, hâlâ dumanı aralayıp gerçeğin peşine dü-
şenler var.
• • •
Gerçeği aramanın en iyi yollanndan birisi dönüp
geçmişe serinkanlılıkla bakabilmektir. Bunu ya-
panlan unutmamalı. Onlardan bırisini sıze duyur-
mak isterim. Soluk soluğa bir hayatı "Sol'uksuz"
adıyla romanlaştıran Selami Gürel'in eseri Belge
Yayınlan'ndan çıktı. Belgesel tadındaki bu roma-
nı okumakta büyük yarar var.
Peki, bu romanda edebiyat tadı var mı? Belge-
selin tadı, şimdilik edebiyat tadının önüne geçiyor,
ama ikincide bu tadı alabileceğinizin işaretleri de
var "Sol'uksuz"da.
Kıyamet hikâyeleri okumaktansa, geçmişin ger-
çek hikâyelerinden birini ve geleceğin umut veren
ayak seslerini, yaşadıklannı boyamadan yazan-
lardan okumak daha iyidir.
e-posta:guray.oz(« cumhuriyetcom.tr
TEGV'ye 1 trîlyon lîra bağış
• Eğitim Servisi - Türkiye Eğitim Gönüllüleri
Vakfı (TEGV), 23 Nısan'da başlattığı ve 1
hafta süren " Eğitim İçin Ben de Vanm"
kampanyası ile 1 tnlyon 40 milyar lira bağış
topladı. Aria, Aycell, Telsim ve Turkcell'e
atılan mesajlarla toplanan bağışla 20 bin 824
çocuğa daha ulaşılması hedefleniyor. 1 hafta
süren kampanya süresınce 4 GSM operatörüne
43 bin 274 mesaj atıldı.
Çocuklar tnafiğe çıkıyor
• Eğitim Servisi - Türkiye Eğitim Gönüllüleri
Vakfı (TEGV) ve Birleşîk Motor San. ve Tic.
AŞ (Bırmot) işbırliği ile "Trafık Eğitimi Sosjal
SorumlulukProjesi"başlatıldı. "Trafik
konusunda bilgili ve bitinçb' bir neslin
yetişmesi" amaçlanan proje doğrulrusunda,
TEGV'nin Türkiye çapındaki 11 eğitim parkı,
59 öğrenim birimi ve 17 ateşböceği gezici
araçlannda eğitim veriliyor. Bir yıl sürecek
proje ile 180 bin ilköğretim öğrencisine
ulaşılması amaçlanıyor. Proje kapsamında,
uygulamalı "Otombik ile Durdur'dan Eğlenceli
Trafîk Ö>'külerirl
kitabı oluşturulmuş. Birmot
yetkilileri, Türkiye'nin en büyük sorunlanndar
birinin trafik kazalan olduğunu belirterek "Bu
kazalann en aza indirilmesinde insan faktörii
önemlidir. Çocuklann yetişme çağmda trafik
kurallan hakkında temel bügiler alması, üeride
daha bilinçli \e sağlıklı bir topluma ulaşmanın
anahtandır" dediler.