Catalog

3 N-İSAN 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EGITIM ABDÜLCANBAZ TURHAN SELÇUK Teziç'ten, YÖK yasası tartışmalannın meslek liseleri ve kılık kıyafete odaklanmasına sert eleştiri 'AKP'nindendireformdeğil' TÜSİAD BASKANI 'Eğitim politikası endişe verici' • TÜSÎAD Başkanı Ömer Sabancı, hükümetin, Türkiye için hayati bir konu olan eğitimdeki tutumunu, bu alandaki icraata önyargıyla yaklaşmayan kesimleri bile endişe ve güvensizliğe ittiğini söyledi. BANDIRMA (Cumhuri- yet) - TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı, burslann tek elde top- lanması, üniversiteler için tek bir yapı öngörülmesi ve YÖK Yasası üzerinde "zamanbaskı- sı" uygulanmasını sert bir dil- le eleştirdi. Sabancı, iş dünya- sı olarak, gerek Türkiye'nin geleceğinin inşa edilmesi gerek- se ülkenin ihtiyaç duyduğu in- san sermayesinin yetiştirilme- si açısından çağdaş normlara uygun. bilgili. kültürlü, yaratı- cı gençler yetiştiren bir eğitim sistemini şiddetle önemsedik- lerini belirtti. 'GüVENSİZÜKVAR' Sabancı, "Hükümetin, Tür- kiye içinhayatibir konu olaneği- timdeki rutumu, bu alandaki icraata önyargıyla yakiaşma- yan kesimleri bile endişe ve gü- vensizliğe sevk ediyor" dedi. Eğitimle ilgili bazı hususlan kamuoyu ile tekrar paylaşmak istediğini ifade eden Sabancı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yûkseköğrenime değerini veren. çeşhüUk ve farkhlaşma- dır. l lkedeki bütün ünh ersite- ler için tek tip bir yapı öngör- mek, çağa aykırı bir yaklaşım- dır. Bu açıdan, YÖK Kanunu dikkatle tarüşılmalıdır. YÖK Kanunu üzerindeki za- man baskısı kakünlmah, yasa, (idari ve mali yapılanma, aka- demik ve bilimsel kriterier, üni- versiteye giriş) gibi paketlere börünerek farkh tartışmalann birbirini gölgelemesinin önüne geçilmeHdir." BuRS ELEŞTİRİSİ Konuşmasını, "Mükerrern- ği önlemek amacıyla yapüdığı öne sürülen burslann tek elde toplanması, düzenlemesi, eği- tim sistemimizin sorunlarmdan olan merkeziyetçiliği güçlendir- mektedir" diye sürdüren Sa- bancı, hükümete yönelik eleş- tirilerine şöyle devam etti: "Bir kişinin, birden fazla ku- rumdan burs abnasnu önlemek için, karar merciini merkezi- leştirmek değil, burs bilgüerini tek eldetoplamak nıümkün ola- cakOr. Bugünün teknolojisiyle, bu son derece kolaydır." ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Te- ziç, üniversiteye gırişte asıl mağdur olanlann düz lise mezunlan olduğu- nu, çünkü düz hse mezunlannın hiç- bir meslek garantilerinin bulunma- dığını söyledi. YÖK yasasıyla ilgili tartışmanın yalnızca meslek liseleri ve kılık kı- yafet konusuna odaklanmasını eleş- tiren Teziç, "Reform hareketleriyle yabuz meslek liseleri ve kılık kıyafet meselesi algılanıyorsa bizim reforma inanmış olup olnıadığımızın da sor- gulanması gerekiyor. Bu konuyu taroşamıyorsak, herhangi bir itharna maruz kahnadan dile getiremijorsak reformun 'r'si bile fazla gelir." dedı. TEZİÇ'TEN UYARI Konrad Adenauer Vakfı'nın YÖK'ün desteğiyle düzenledıği "Türkiye ve Almanya'da Eğitim Pö- litikası" konulu konferansta konu- şan YÖK Başkanı Teziç, YÖK ya- sasıyla ilgili uyanlarda bulundu. "Inandıncıbğı olmayan, bir metinle yola çıkarsak ha\al kınklığı \aratır, uygulama yapacakinsanlar bulamaz- • Üniversiteye girişte asıl ^ \ mağdur olanlann düz lise mezunlan olduğuna dikkat çeken YÖK Başkanı, YÖK yasasının aceleye getirilmeden çözülmesi gerektiğini söyledi. Teziç, 'Inandıncıhğı olmayan metinle yola çıkarsak uygulama yapacak kişiler bulamazsınız" dedi. sınız" diyen Teziç, konunun acele edılmeden çözülmesi gerektığinin altını çizdı. Geçen yı 1larda üniversitelerde ya- şanan gençlık olaylanna dikkat çe- kerek yapılacak düzenlemenin aynı hatalan oluşturmaması gerektiğini söyleyen Teziç, "Bedelini ağu- öde- dik, aynı hatalanyenflememek için su- fice, feylesofça bu konuyu ele alma- h\Tz" dıye konuştu. Yükseköğretime ilişkin düzenleme- lerin büyük bir kurultay ya da çalış- tayda ele alınması gerekliliğinı vur- gulayan Teziç, hükümetin yasa çahş- malannı aceleye getırmesinı eleştir- di. Teziç, "Eğitim konusu potitikger- ginlik konusu olmamalı. Alelacele parlamentoya getirilirse korkanm bir iki hassas konuyla tarbşmalar ze- min ka> bedecek, poütik gerginlikler daha da artacaktır" dedi. Reformlann halk düzeyinde inan- dıncılık boyufuna ulaştınlması gerek- tiğini kaydeden Prof. Dr. Teziç, ken- di içinde sertlik banndıran bir me- tinle yola çıkılması durumunda ne bu reformu gerçekleştirecek heyecan banndıran insanlann ne de gerekli pa- ranın bulunmasının kolay olmaya- cağını söyledi. Meslek liselerine ilişkin tartışma- lann sağlıklı yürütülmedigini de kay- deden Teziç, eğitim sisteminde asıl mağdurlann düz lise mezunlan ol- duğunu belırterek "Meslek Bsesi me- zunlan hem meslek sahibi ohıyor hem de isterlerse ünhersite sınavma gire- bürvoriar. Ama düz lise mezunlannm hiçbir garantisi yok" dedi. Y o K GENEL KURULU VE GENELKURMAY TEMSİLCİSİ Prof. Dr. Erdoğan Teziç. meslek li- selerine ilişkin bir sorun bulunmadı- ğını, bunun 2001 'de çıkanlan mes- lek yüksekokullanna sınavsız geçiş yasasıyla çözümlendiğini kaydetti. Teziç, YÖK'ün ve üniversitelerin anayasal bir kurum olduğunu kayde- derken devlet iktidannın parçası olan kurumlann siyasi iktidann halktan al- dığı oyu devlet iktidannın sarsmadan kullanmasını sağlayan araçlar oldu- ğunu söyledi. YÖK'ün yapısına da deginen Te- ziç, YÖK Genel Kunılu içinde Ge- nelkurmay temsilcisinin yer alması- na ılışkın eleştirilere kaulmadığını be- lirterek söz konusu üyenın askenye- deki okullaşma ve bu okullarda si- \illenn de görev almasından kay- naklandığını söyledi. AKP hükümetinin göreve gelmesiyle birlikte mezun sayısının üç katı yeni kayıt yapıldı Lnam lıatipli sayısı katlandı CHP. bursları yargıya tasıdı rencilerine verilen burslan \TJRTKUR çatısı altuıda toplayan >asanm, belediveler hariç kamu kurum ve kuruluşlaruun \ük- seköğrenim öğrencilerine doğrudan burs ve kredi vermelerini engelle\en 4 maddesinin iptaH ve yürürtüğünün durduruhnasınıistedL Başvuru dikkçesini Ana>asa N1ahkemesi'ne veren CHP Grup Başkamekili Kemal Anadol. yasanın uygulamada büyük haksızhklar ve ana>asaya aylanhklar içerdiğini söyledi. \asamn. anayasanınfirsateşitliğiilkesine aykın olduğunu beürten Anadol. "Ge- rek devlet gerekse \akıf ünh ersitelerinin özerkUk kavramuıa ters düşen, mali özerkliğini ortadan kaldıran. burs vernıe haklannı ellerinden alan bir uygulamaya yol açılnuşür" dedi OCRENİM KREDİLERJ 7 NİSAN'DA ANKARA (Cumhurhet Bürosu) - Yükseköğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü (YURTKUR), öğrenım kredilerini, 7 Nisan Çarşamba gününden itibaren ödemeye başlayacak. Bu yıl öğrenim kredısı almaya hak kazanan öğrencilerin 6 aylık kredi ödemeleri yapılacak. Aynca, kunımdan kredi alan diğer öğrencilerin ödemeleri de yine 7 Nisan'da hesaplanna yatınlacak. 5102 sayılı Yasa'da yapılan düzenleme çerçevesinde, Başbakanlık burslan da YURTKUR eliyle aynı tanhte ödenecek. YURTDIŞINDA MAASLI STAJ OLANAĞI Eğitim Senisi - AIESEC, üniversite öğrencilerine yurtdışında maaşlı staj yapma olanağı sağlıyor. AIESEC'in 'Uluslararası Staj Değişim Programı'ndan (ITEP) yararlanmak isteyen öğrencilerin, yann (4 Nisan) yapılacak sınava girmeleri gerekiyor. Sınava, İktisadi \e îdari Bilimler, Endüstri, Bilgisayar, Elektrik- Elektronik Mühendisliği bölümlerinde okuyan üniversite, master öğrencileri ya da bu bölümlerden en fazla iki yıl önce mezun olmuş kişiler katılabilecek. • Hükümetin imam hatip liseleri konusunda verdiği sıcak mesajlar bu okullara ilgiyi arttırdı. tmam hatip ve Anadolu imam hatip liselerinde okuyan öğrenci sayısı önceki yıl 71 bin 100 iken, geçen yıl bu rakam da 97 bin 489'a çıktı. FIRATKOZOK ANKARA - AKP hükümetinin görev yaptığı yaklaşık 16 ayda imam hatip liselerine yapılan yeni kayıtlarda adeta patlama yaşandı. Bu okullardan önceki yıl 9 bin 380 öğrenci mezun olurken 2003-2004'te tam 37 bin 373 yeni kayıt yapıldı. imam hatip ve Anadolu imam hatip liselerinde okuyan öğrenci sayısı önceki yıl 71 bin 100'ken, geçen yıl bu rakam da 97 bin 489'a çıktı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın seçim meydanlannda kullandığı en önemli malzemelerden biri olan imam hatip liseleri. AKP hükümetiyle birlikte çekim merkezi oldu. Milli Eğitim Bakanlığı venlerine göre, 2002-2003 öğretım yılında imam hatip liselerinde 48 bin 35, anadolu imam hatip liselerinde 16 bin 499 ve açıköğretım liselerinde de 6 bin 566 öğrenci olmak üzere toplam 71 bin 100 öğrenci eğitim görüyordu. 2001 -2002 öğretim yılında bu üç bölümden mezun olan öğrenci sayısı 25 bin 437 olarak gözlenirken bundan bir yıl sonra 30 bin 772 yeni kayıt yaptınlmıştı. A K P ÇEKİM MERKEZİ Ancak, hükümetin göreve gelmesi ve imam hatip lıselen konusunda verdiği sıcak mesajlar bu okullara ilgiyi arttırdı. İmam hatıplerde 66 bin 117. anadolu imam hatıplerde ise 18 bin 781 öğrenci olmak üzere bu okullarda okuyan öğrenci sayısı geçen yıl tam 97 bin 489'a yükseldi. Önceki yıl bu okullardan mezun olan öğrenci sayısı 9 bin 380'ken, AKP hükümetinin göreve gelmesiyle birlikte mezun sayısının üç katı yeni kayıt yapıldı. KlZLARDA ARTIS DAHA FAZLA Okullara yapılan yeni baş\-urularda kız öğrencilerin fazlahğı da dikkat çekiyor. Önceki yıl bu okullara kayıt yaptıranlann 11 bin 633'ü kız öğrencilerden oluşurken, geçen yıl bu rakam yüzde 50 artarak 16 bin 358'e yükseldi. Yeni kayıt yaptıran erkek öğrencilerdeki artış ise yüzde 10 düzeylerinde kaldı. Önceki yıl bu okullarda okuyan erkek öğrenci sayısı 19 bin 139 olarak gözlenirken geçen yıl 21 bin 15'e yükseldi. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ Yeteneklerimiz Gelişiyor... Gündemin en önemli konulannı oluşturan Kıbns ve genel yerel seçimler, kimi gelişen yetenekleri- mizin yanı sıra gizli kalmış eğitim alanlarının orta- ya çıkmasını sağlıyor. Annan 9 bin sayfadan oluşan Ingilizce yazılmış planını verir vermez içeriği birkaç saat sonra med- ya ve politika pazarına dökülüverdi. Planı başından bu yana görmüş, incelemiş ya da incelettirmiş olanlar hariç, görüş bildiren hemen herkesin yalnız iyi Ingilizce bılmekle kalmayıp hız- lı okuma eğitiminden de geçmiş olduklan anlaşılı- yor. Hem de Ingilizce hızlı okuma eğitiminden. Ama anlaşılıyor ki plan atlaya atlaya okunmuş. Çünkü yorumlann bir bölümüne bakarsanız plan, Tiirk tarafının bütün isteklerine yanıt verecek biçim- de düzeltilmiş. Dış politikamızda "Başyapıt" sayı- lacak bir niteliğe dönüştürülmüş. Karşı görüştekiler ise planı yerden yere vuruyor. Rumlann oyununa geldiğımizi, Kıbns'ın elden gıt- mesine ramak kaldığını, çok sayıda yeni göçmen yaratılacağını ileri sürüyor. Anlaşmazlık içerikle sınırlı kalsa tartışa değer- lendire bir sonuca ulaşılacak denebilir. Ama tartışılan konulardan bıri de planın sayısı. Kimi uzmanlar ve medya, planı "Kofi Annan'ın Dördüncü Planı" olarak sunuyor. Kimi uzmanlar ise planın ilk şekli ile son şekli arasında beş kez deği- şıklik yapıldığını belirterek "Beşınci Annan Planı" adıyla anıyoriar. Içeriğinden vazgeçtik, sayısı biletartışma konu- su olan, Türk ve Rum taraflarının da üzerinde an- laşamadıklan planın encamını 24 Nisan günü ya- pılacak halkoylaması belirleyecek. Ama sonuç şimdiden belli gibi. Türk tarafı ne derse desin Rum tarafı 1 Mayıs'taAvrupa Biriiği üye- si olacağı için sırtında bizim gibi yumurta küfesi ta- şımadığından hayırdiyecek, plan Birleşmiş Millet- ler (BM) arşivindeki yerini alacak. Bize yenıden yollara düşüp Avrupa Birliği'nden (AB) müzakere tanhi alma kaygısı düşecek. Hep birlikte kimi çocuk masallannın bitişinde ol- duğu gibi "Vay benim köse sakalım" diye tempo tutacağız. • • • Türkiye'de oldum olası siyasal yaşamımızı etki- leyen önemli bir hastalık, yerel genel seçimler ne- deniyle bir kez daha depreşti. Iddialı partilerin büyük bölümü aday belirlemek için ön seçim yapmadığından "naylon delege" uy- gulaması bu seçimde gündeme gelmedi. Ama konuyu en sık ve adresler de vererek gün- deme getiren meslektaşımız Yalçın Bayer'in hem kaleminde mürekkep kalmadı hem de dilinde tüy bitti. Gördük ki "sahte seçmen" yaratmaktaki yete- neğimiz bir hayli gelişmiş. O kadar yazılıp söylenmesine karşın hiçbir şey yapılamaması da yasalann kurallanndan kaynak- lanıyor. Seçmen listeleri belirli sürelerde askıya çıkanlı- yor ve itiraz olmazsa kesinleşiyor. Artık bu dönem- lerden sonra seçim kurullarının da yapacağı bir iş- lem kalmıyor. Yurttaşlık bilincine hepimiz ulaşmış olsak, "Ey seç- men. Kontrole gittiğın zaman yalnız kendi adını ara- ma. Bak bakalım apartmanında tanımadığın kişi- ler de oturuyor muymuş?" demek yeterii olabilir. Tabii bırtüriü alışamadığımız komşuluk ilişkileri de düzenegirmışse... İş yine muhtarlardan başlayıp seçim kurullann- dan Yüksek Seçim Kurulu'na dayanıyor. Muhtarlar, Kimlik Bildirme Yasası uyannca birta- rama yapsaiar, kendi mahallelerindeoturmayanla- rı rahatlıkla saptayabilecekler. Seçim kurullan da seçmen kütüklerinin bilgisa- yara geçirilmesiyle yetinmeyip bir tarama yapabi- lirler. Ancak bu işlem için bilgisayara geçişin hız- landırılması, bunedenlede daha fazla ödeneğeih- tiyaçları var. Doğal olarak bilgisayar ağının kapa- sitesinin de taramayı olanaklı kılacak bir nicelikte olması gerekli. Böyle giderse önümüzdeki seçimlerde sahte seçmenlere hazırlıklı olmamız gerekiyor. oerinc(a cumhuriyet.com.tr. Çocuklarla iletjşim öğnetilecek • Eğirim Senisi - Gima, Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) işbirliği ile müşterilerine ücretsiz 'çocuk ile iletişim' seminerleri düzenliyor. Aıleler tarafından çocuklara verilmesi gereken desteğe dikkat çekecek olan seminerler, îstanbul, Ankara, Samsun, Ordu. Trabzon. Edirne, Aydın, Balıkesir, Antalya. Malatya, Gazıantep ve Diyarbakır'da gerçekleştirilecek. Bu proje ile 4 Nisan-4 Mayıs tarihleri arasında bin aileye ulaşılması hedefleniyor. Seminerlere katılmak isteyen Gima müşterilerinın. Gima Süpermarketleri'ne baş\Tirarak kayıt yaptırmalan gerekiyor. Kütüphaneler Haftası kuUanıyor • Eğitim Servisi -Bu hafta 'Kütüphaneler Haftası'. Türkiye'de bin 502 halk kütüphanesi bulunuyor. Bu sayı Almanya'da 11 bin 332, Fransa'da 4 bin 8, İspanya'da 5 bin 209. Türkiye Kütüphaneciler Derneği (TKD) Îstanbul Şubesi Başkanı Didar Bayır, Türkiye'de kıtap okuma oranının az olduğunu belirterek, "Bu genel bir ülke sorunu ve bu konuda devletin yapacaklan çok önemli" dedi. Türkiye ve AB Sempozyumu • Eğitim Servisi - Koç Üniversıtesi ve Maastricht School of Management, Avrupa Komisyonu sponsorluğunda, 'Türkiye ve Avrupa Biriiği: Önyargılann Ötesine Bakmak' adlı bir sempozyum düzenleyecek. Hollanda'da 4-5 Nisan tarihlerinde düzenlenecek olan sempozyuma Türkiye, Almanya, Belçika ve Hollanda'dan uzmanlar katılacak. Sempozyumda. Türkiye'nin jeo-politik, sosyo-ekonomik, dini ve kültürel konulan ve bu konularda A\Tupa'nın önyargılan tartışılacak.