23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 MART 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIZI 'Rejim karşıtı enbüyük tehlike'Irticayla nıücadele için kurulan Batı Çalışma Grubu'nım raporunda Fethullahçılarm devlet içindeki örgütlenmelerini tamamladıkları, toplum içinde kabul gördükleri vurgulanıyordu G enelkurmay, Fethuöalı Gülen ın başta TSK olmak üzere devlete sazma gınşımlerini sezerek ilk önlem alan lcurum oldu. Genel- kurma} raporunda Fethullahçılann hedeflen, stra- tejisi ve yapısı irdelendi. Genelfeoırmay Başkanlığı bünyesınde ırtıcayla mücadele için kurulan Batı Çılışma Grubu'nun MGK toplantısında ele alınan raporunda. Fethullah Gülen'in öîrgütlenmesini dev- let modeline göre yürüttüğü r>elirtilerek "devlet içmde kadrolaşmasını tamamlajıuş. tophımda ka- bul gören.cumhuriyetten yana g*>züken,Atatnrk ve flkelerini sözde benimseyen FetfauDabçıiarm rejimin karşı karşıya kakhğı en önemli tehtike" olduğu vur- güandı. Raporda. Fethullah Gülen'in sızamadığı TSK'ye karşı emniyette kadrolaştığına işaret edılirken, ma- li gücünün büyüklüğü de irdeleındi Genelkurmay, Gülen'in başta TSK olmak üzere devlete sızma gi- rişimlerinı sezerek ılk önlem a l a n kurum oldu. Ge- nelkurmay Başkanlığı bünyesincie kurulan Batı Ça- lışma Grubu (BÇG) tarafmdan hazırlanarak Mart 1998 'dekı MGK toplantısına sumulan raporda, Fet- hullah Gülen'in yaşamı, stratejisı ve hedeflen ay- nntılanyla anlatıldı. Rapora göre, Fethullah Gü- len, modem Türkiye'nin kurucusu Atatürk'ün ya- şama gözlerine >r umduğu "10 Kasım 1938"de doğ- dugunu öne sürüyor. ancak resmi belgelere göre do- ğum tarihi 1942. Kamu kurumlanyla ilk ilişkisi 1968 yıhnda tzmir'de merkez vaizi ve Kestanepa- zan Kuran Kursu belletmeni olarak başlıyor ve 1970'te Nurculuk faaliyetlerinirı programlannı yü- rütüyordu 1971'in ilk günlerincle îzmir Imam- Ha- tip ve tlahiyata Öğrenci Yetiştirme Derneği'nde Nurculuk faaliyetlen yürüttüğü gerekçesıyle ihraç edıldi ve aynı gerekçeyle Izmir Sıkıyönetim Komu- FETHULLAH CÜLEN KENDİNİ ANLATIYOR 'Cihadîçve > dışhuzurun gamntisidir' X" T"er millet, belli bir g ü c e sahıptir. Eğer r—•§ millet kendisindeki b u potansiyel J. -£. gücü dışa karşı harcamaz ve cüıan hâkimiyeti uğrunda kullanmazsa. ıç bünyede anarşı ve huzursuzluklar başlar. Ferdlerin bırbirine düşmesı kaçınılmaz: olur » Sokaklarda oluk oluk kan akar. her köşe başında bırkaç cenaze ile karşılaşılır Artık bu ülkedeki evlerde. ya ölen evladına gözyaşı döken dertli analar veya ölen kocasına ağıt yakan gözü yaşlı dul kadınlar vardır. Anarşı, milletin ırz ve namusuna kadar el uzatmıştır. Halbuki, gayesi yeryuzü hâkimiyeti veya en azından yeryüzünde güçlü bir denge unsuru olmak olan bir milletin, dahili sürtüşmelere vakit bulması sözkonusu değildir. Aynca fertler arasında hanci düşmana karşı birleşme gıbi bır dostluk bağının temın ve tesisi de bu yolla mümkündür Bu da. dahih sürtüşmeleri en ; alt sevıyeye indiren vesilelerden biridir. Bizım asıl gaye ve hedefımiz, ne mücerred manada dünya hâkimiyeti, n e de dünya . hâkimiyeti vesilesiyle dahili huzur ve sükunetin temınidir. Belki bunlar, bizim asıl gaye ve hedefimizle irtibatlı semerelerdir. Bizim asıl gayemize gelince o, yeryüzünde cenab-ı hakkın yüce ve yüksek adınm şehbal - açmasıdır. Fakat bu neticeye ulaşabilmek için mılletçe güçlü, kuv\etli v e önüne çıkan manıleri ortadan kaldırabilecek kapasitede olmamız şarttır ve zaruridir. Esasen bu iki şeyi birbirine kanştırmamak gerekir. Biz güç ve kuvveti hakkın emrinde kullanmak için isteriz Yoksa Müslümanın duygu ve düşüncesinde hiçbir zaman tagallüp ve tahakküm için güç ve kuvvet talebı olmamıştır ve ohnaz da. Dünyaya hâklm olmamız sart' Kendısı mezellet içinde kıvranan bir milletin yüce hakikatleri temsil etmesi imkânsızdır. Hele onun elıyle takdim edilecek •; hakikatlenn başkalannca kabullenilmesi hiç , mi hiç mümkün değildir. Bu açıdan da, bir mılletı ayakta tutan bütün terri'el dınamiklerde en ileri seviyede kuvvetimizi : isbat etmemiz gerekmektedir. Ordumuz en modern silahlarla mücehhez olmalı, maanfuniz, en yenı buluş ve bilgilere s beşiklik yapmalı: emniyet kuvvetlenmiz, üç- > beş sergerdana teslim olmak bir yana. adı , anıldığmda bütün dünya anarşistlennin * kalplenne korku salacak derecede güçlü '! olmalı ve başka devletler dahi altmdan ' ' kalkamadıklan anarşiyı bizlerîe bertaraf •. etmek için devletimize müracaatta bulunmalıdır. Maliyemiz, başkalanna ulufe ' dağıtacak sevıyeye yükselmelidir. Evet. • cihanla hesaplaşabilmek için bunlar şarttır Yüce hakikatleri temsil edebiLmemız için de s dünvaya hâkim olmamız, ayn bır şarttır Bu * şartın yenne gelmesi ise, ancadc cihadla • mümkün olacaktır. ı FethuUah Gülen'in "İ-lâ-)i KeHmetuüah veya Cihad" kitabmdan alınmıştır. \ Yarın: Mümln cihada harç yapmalı Fethullah Gülen'in Seriıveni HİKMET ÇETİNKAYA tanhğYnda ifade verdi, hakkında dava açılarak va- az vermesi yasaklandı. 1972-1980 yıllan arasında sırasıyla Erzurum. Edremit ve tzmir'de vaızlik yap- maya devam etti. 1980. Gülen hareketinin dügme- sine basıldığı yıl oldu. Nisan ayında tzmir'de, tran'da Hume>iıi'yi yönetime getirene benzer bır "huruç (atıhm) harekâtj" başlatma karan alan Gülen. ko- nuşmalarında bugün vardığı noktanın hedefini şöy- le açıklıyordu: "Harekânn başarrya ulaşması için yurt capmdaorta veyükseköğrenim öğrencüeri için yurt binalan açüması, fıkirierimiz doğrultusunda Idtap ve dergüerin yayımının gerçekleştirilmesi ve öğretmenkrin kazaıuİması gerekivor." Gülen'in çalışmalan özellikle asken yetkilileri ha- rekete geçırdi. 13 Eylül'de Ege Ordu ve Sıkıyöne- tim Komutanlığı'nın operasyonunu haber alarak tzmır'den Erzurum'a kaçtı. Ortalık durulunca Ça- nakkale'ye atandı. Gülen adı Ege Ordu Komutan- lığı'nın yayımladığı aranan kişıler listesınde yer al- G enelkurmay Başkanlığı bünyesinde kurulan Batı Çalışma Grubu tarafından hazırlanarak Mart 1998'deki MGK toplantısına sunulan raporda, Fethullah Gülen'in sızamadığı TSK'ye karşın emniyette kadrolaştığma işaret ediliyordu. Rapora göre Gülen, kısa vadede Türkiye'de herkesin dini yaşantı içinde olmasını, uzun vadede ise din devletini hedefliyordu. dı ve 1986'da yakalandı. Ancak üst düzeyde yapı- lan girişimler sonucunda serbest bırakıldı. 1989'da Dıyanet Işleri Başkanlığı tarafindan resmi vaizlik belgesiyle tstanbul tl Müftülüğü'nün belirledıği camilerde \r aizlik yapmasma ızin verildi. bu süreç- te "banş w hoşgörü mesajlan >CTerek" Anayasa Mah- kemesi'nin türban yasasuıı iptal etmesıyle başlayan toplumsal hareketlere son verilmesini istedi. Uzun vadede dln devletl Istefll Genelkurmay Başkanlığı'nın. MGK'nin Mart 1998'de yaptığı aylık olağan toplantısına sunduğu rapora göre Gülen, kısa vadede Türkiye'de herke- sin dini yaşantı içinde olmasını. uzun vadede de din devletini hedefliyor. Saidi Nursi'nın yazılı bir va- siyetiyle onun faaliyetlerini devraldığı söyleniyor ve yüz yüze görüşme yöntemiyle gerekirse ağlaya- rak muhataplannı etkiliyor. Hindu lider Mahatma Gandi'mn da\Tamşlanndan esinlenmiş. Yayımlan- mış 24 kitabı ve yasal 130 kadar video kaseti. çok sayıda teyp kaseti ile kitlelere rahatça ulaşabiliyor. Devlet politikalan ile çelışmemeye özen göster- mesine rağmen. Yunan hükümetınin destekledıği müftüyle işbırliğı yapması da dıkkat çekıyor. Genelkurmay raporunda, başta Gülen olmak üze- re Türkıye'dekı tslamcı hareketlenn uluslararası çı- kar mücadelesındekı konumu şöyle irdelendi: • Dinın. toplumlann sıyası tutum ve davranış- lanm etkileyebılecek karaİaer tasıması nedeniyle uluslararası etkinlik amacı güden Batılı ülkelerin özellikle Müslüman topluluklarla ilişkılerinde bu olgudan yararlandıklan, bılınen tarihi bır gerçek- tir. Süper güçler petrol alanlanna tekabül eden ts- lam ülkelerini kendi hınterlandlanna almak için gı- riştikleri çabalarda bir ölçüde tslamiyetten yarar- lamr. Batı, Aıap monarşilerinın arkasmda yer alır- ken, Rusya'nın nüfuz alamna gıren Arap ülkelenn- HOCAEFENJPl'NJİNi GİBJ 3 V 6 İ BIR Sİ2İ-ÎK V£ GÂZÜÜK IÇÎMPE HAREKET Î U Z L Karikatür: MUSA KART 'Ölümlerin kol gezdiği yol' C umhuriyet gazetesınde Aykut Küçükka- ya ımzasıyla 20 Şubat 2000 tanhınde ya- yımlanan "Fethullah Gülen'in şeriat öz- lemi" başlıklı haberde Gülen'in Nıl Yayınla- n'ndan çıkan "Fasüdan Fasıla" kitabı aynntıla- nyla yer almıştı. tşte kitabm birinci cildmdeki ba- zı bölümler şöyle: • 600 yıllık o tarih içinde kaç tane kazan kaldır- ma olayı gösterebilirsiniz? Osmanlı'yıbu açıdan eleştirenler, kendı tarihlenne baksınlar. 50-60 vıl içuı- de 600 senede meydana gelen isyanların, başkaldır- malann birkaç katım müşahede edeceklerdır • Devletler de tıpkı şahıslar gibi doğar, büyür, gelişır ve ölürler. Ne yapılırsa yapılsm, tıpkı şa- hıslar gıbı, devletlerın ölümü de önlenemez. Evet, bir zamanlar bız de büyük. muhteşem bir devlet- tik. Bayraklanmız dünyamn dört bir yanında dal- galanıyordu. Nıhayet günü geldı, tanhçilere muh- teşem bir mazi ve tükenmez bir malzeme bırakıp gıttik. Gıtmekle kalmadık. arkadan gelenler, bi- zi bu muhteşem mazimızle teselliye başladılar. Bu- gün bız şanlı mazidekı o muhteşem günlenmıze yemden dönmek istiyorsak. öncelikle şu gerçeği hatırdan çıkarmamalıyız "Yoksa siz. sizden önce- kflerin başlanna gelenler, sizin de başuuza gelnıe- den cennete gireceğinizi mi sanıyordunuz?" Evet, ışte yol bu! Ölümlenn kol gezdığı bir yol. Ciddi bir mücadele ve dayanma ruhu isteyen yol. Evet. bu mücadele nıhuna sahıp olur ve bü- tün dünyevi beklentilerden ve maddi hazlardan azade kalabılir ve neticede her şeyı Allah'a ver- me ve her muvaffakiyetı ondan bilme manasın- da ihlasa ulaşabılirsek, o takdirde o günlerin ye- niden gelmesi niye hayal olsun ki? • Medreseler kapatılmaktan ziyade ıslah yo- luna gidilmeliydı. Günümüzdekı okullar ise de- jenere olmuştur. Eğer hususi meşgul olanlan is- tisna edecek olursanız, ilahıyatlardahıl, "mevcııt sistemin" cıddı ılim adamı yetiştirmedıği bu- ger- çektir. • Dinleme mevkiinde olan herkese Islamı an- lahnak farzdır. Bu. sadece bir neslin halledeceei mesele de değildir. Bugün, asırlann tahribatı ta- mir edilmeye çalışılıyor. Fakat öyle bır atmosfer meydana getınlmiş ki ne bu atmosferin du- rulması mümkün, ne ondan uzaklaşmak mümkün. Her şeye rağmen iştebuzorşart- , lar altında bile vazifetnizi yapmaya çah- şıyoruz. • Efendimizin yaptığı, Harun Reşid, Alparslan, Meükşah.Fatih, Yavuz ve Ka- nuni'ler gıbı, tanh yapmak yazmaktan da- ha önemlidir. Mesela bugün, içinde ya- şadığı çağı aydınlatmış o şanlı cedlerimi- zin tarihini öğrenmek için, Hammer'm ki- tabma müracaat ediyor ya da etmek zorun- da kalıyorsak, bu bizim için züldür. Yakın çağ tanhimiz hakkında, olaylann kah- ramanlan daha aramızda ve ha- yatta iken "yalan söyle- >*en tarih" ısimli kıtap- lar yazmak zorunda ka- lıyorsak, bu tarihi yaz- ma meselesinin de ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. • Şimdi Iran'da di- m yönü ağu-lıklı bir devlet var. Müslü- man ülkeler, "devlet ağniıkh dm" polıtı- kasmı tercih edi- yorlar. ABD'nin Pa- kistan'ıdestek- lemesindeki sebeplerden bınsi de din ağırlıklı bir devlet mode- linin oluştu- rulmasını engellemek- tedir. 20 Şubat 2000'de ya>ımlanan haberin ardından Ankara DGM Başsavcıhğı Fethullah Gülen'in "Fasıldan Fasıla" adh 3 ciltlik kitabı hakkında toplatma karan verdi. de "tslanı sosyaüzmi" gibi ıdeolojik temalar taşı- yan dm yorumlanna girişiyor. • tslamıyetin bir Soğuk Savaş silahı olarak kul- lanıması günümüzde daha da belirgınleşmiştir. tran devrimini izleyen süreçte tran-Irak Savaşı devrimi ihraç politikalarını engellemede önemli rol oyna- mış. Sovyetler'in Afganıstan'ı işgaline karşı bölge- sel îslamcı unsurlarca başlatılan direnişin Batılı güçlenn desteğinı aldığı gözlenmiştir. ı/ Sovyetler Birliği'nin dağılması ise gerek ku- tuplararası dengede yenni bulmuş Müslüman ül- keler, gerekse etkileşıme açık hale gelen Sovyet Müslümanlan dikkate alındığında Îslamcı faaliyet- ler açısından önemli değişikliklere neden ohnuş- tur. Bu dönemde, eskı Doğu Bloku ülkelerindeki milliyetçi hareketlerin sonucu olarak Müslüman topluluklann taraf olduklan çatışmalar ve tslamcı unsurlann Orta Asya ülkelerindeki taban genişlet- me faaliyetlen. diğer Müslüman ülkeler gibi Tür- kiye kökenli tslamcı gruplan da etkilemiş ve eski Doğu Bloku, tslamcı unsur ve devletlerin bir reka- bet alanı halıne gebnışttr • Müslüman Asya halklarının çogunlukla Türk kökenli olması ve Türk tslamcı gruplann temelin- de daha çok kendi tarihimizden kayuaklanan tan- kat motiflerinın yer alması bağlamında Türkiye kö- kenlı gruplann avantajlı olduklan söylenmelidır. %/ Türkiye'dekı îslamcı gruplar kitle potansiye- li bulunmayan radikal unsurlann yanı sua, önem- li bir tabana sahip Milli Görüşçüler, Ortadoğu ala- runda Israil ve Batı karşıtı tutumlannı sürdüren un- surlardan yana ta\ır koyarken. Gülen, Batı yanlısı bir ta\ır ortaya koymadığı gibi aleyhte bir görünüm vermekten de kaçınmaktadır. \/ Milli Görüşçüler. bir tslam enternasyoneli oluşturmayı hedefleyen tarzda, tüm yabancı tslam- cı grup ve devletlerle ılışkı kurmaya, bunlarla or- takpolirika ve tutumlar geliştirmeye özen göstenr- ken, Gülen grubu ABD'den Japonya'ya kadar ya- yılan bir okullar ve cemaat zincirine sahip olması- na karşılık yabancı Îslamcı gruplarla bu rür ilişki- lere girmedi. • Radikal unsurlar ve Milli Görüşçüler, tran'a yönelik ABD ambargosu gibi yaptınmlara tavu- ko\arken. Gülen unsurlan tran'a karşı tavır koyu- yor, ancak Batı yanlısı Suudi Arabistan'a karşı ta- rafsız davraruyoT. Gülen'in Türk cumhuriyetlerine yönelik açılımını, bölgedeki tran ve Suudi Arabis- tan'ın varlığma alternatif olarak lanse ettiği de bır gerçektir • Gülen. genellikle Erbakan'la u\uşmazlık için- de. tslamiyeti Türklük şuuru ile yürütme yönünde- kı stratejısı ile RP'nin ümmet anlayışı ikı cemaat arasındakı anlaşmazlığm temelini oluşturuyor. • Toplumun her kesımını kucaklayıcı yaklaşun- lan nedeniyle, dini motifli terör örgütleri ve radi- kal dinci kesimler tarafından çok buyük eleştin ve hakaretlere maruz kalıyor ve demokratik-laik Tür- kıye Cumhuriyeti Devleti'nın savunuculuğunu yap- makla suçlanıyor •• Görünüş ve kıyafet bakımından tutucu bir ta- vır sergıleyen diğer tslamcı gruplann şekılci ısrar- lı tutumlannı desteklememekte. bu konuda mo- dern bir anlayış sergılıyor. •• Yurtıçi ve yurtdışında. hiç de küçümsenme- yecek dev bir organizasyon kurmayı başarmış ve bu organızasyon aracılığıyla gelişmesıni hızla sür- dürüyor. Uygulamalan ve etkınlikleri hakkında el- de yeterlı sayılabılecek bılgi olmasına rağmen. boy- le b^-ük bir organizasyonu gerçekleştiren teşkılat ve yapısı hakkında yeterli bilgı bulunmamaktadır • trticai faalıyetlere karşı önemli engellerden bı- n olan TCK'nın 163. maddesinın kaldınlmasıyla dinci kesime hareket serbestisi sağlanmıştır Yasal boşluğun gidenlmesı ıçın gerekli yasal düzenleme yapılması yaşamsal oneme sahiptir. Stratejl ve hedefleri • Gülen grubu Nurcular, yasal platformda orta ve yükseköğremm gençliğıni kazanmak için sahi- bi olduklan vakıf. okul, yurt ve dershaneler aracı- lığıyla eğıtilmiş bir taban oluşturmayı, aynı zaman- da güvenlik kuvvetleri dahil tüm devlet organlann- da kadrolaşmayı stratejı olarak benimsemişlerdir. • Özellikle gecekondu bölgeleri ile kırsal kesim- den zeki. gelecek vaat eden çocuklar seçilerek eği- rihnekte, hatta eğitim sürecinde bazı çocuklann ai- lelenne aylık bağlanmaktadır. Bu uygulamalany- la grup. diğer tslamcı gruplara nazaran toplumda daha büyük bir hoşgörüyle karşılanmaktadır. •• Propagandanın önemini ka\Tayan ve görsel- sözel yayuı metodunun etkin olduğuna inanan Fet- hullahçılar da görüşlennın kolayca ulaştınlacağı- nın bilınci ile görsel- sözel medya unsurlannı et- kin olarak kullanmaktadırlar. • Dünyada başlayan küreselleşme ve demokra- tikleşme sürecinın hızı ve yarattığı değişimler Tür- kiye'ye de yansımış, birçok alanda olduğu gıbi ya- ytn alamnda da özel teşebbüsün \T arlığı ve etkin- liği ön plana çıkmış. anayasanın 28. ve 29. maddelennde yer alan "Devlet basm ya- yın vehaberalnıa hürriyetkrini sağlayacak tedbirleri ahr" ifadesine rağmen: Fethullah- çılann bu alandaki faalıyetlerinde de önem- li gelişmeler ohnuş ve kendilerine ait TV ka- nalİanndan Saidi Nursı'nin görüşlennın açık- ça yayımlandığı aşamaya gelinmiştır (/ Grup günümüzde, sahip olduklan vakıf, okul ve dershane, yurt ve bunu fınanse eden kunıluşlanyla devlet modeline göre örgütle- nen, yönetici kadrolan şimdiden hazır. iyi eği- tilmiş ve bılimsel nitelikli bir kitleye sahip en iyi organize edilmiş bir grup niteliğı taşıyor. >/ Gülen, demokratik yollardan devlet kade- melerinde kadrolaşarak, Atatürk ilke ve dev- rimlenni de ortadan kaldınp, şeriat esaslanna dayalı bır devlet kurmayı ve bunu takiben dün- ya Türk-tslam birhğini gerçekleşnrmeyi hedef- lemektedır Yarın: Para toplama metodları
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear