Catalog

> MART 2004 CUMARTESİ CUMHURİVET SAYFA HABERLER ABDÜLCANBAZ •::? &>* TURHANSELÇUK DÜRÜST TABİATLI tSTANBÖLEPENDÎSÎ ABDtÎLCANBAZ'IN İ KCJLÂDE MA CERALA RI KISIM TEKMİLİ BİRDEN YOK Başkanı Prof. Dr. Teziç'ten, liselere farklı katsayı uygulamasını kaldıracak düzenlemeye tepki 4 Tek madde amaa saptırır'.ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- YÖK Başkaru Prof Dr. Erdoğan Te- ziç. YÖK Yasası'yla ilgili ortak ko- misyonun çalışmalannı sdrdürürken Milli Eğitım Alt Kornısyonu'ndabek- letilen ve liselere ferklı katsayı uy- gımlamasını kaldıran düzenlemeıun "amacı sapüracağmı*1 söyledi. "YÖK Genel Kurulu. YÖKtaslağı- nın 22 Ocak'ta Cumhurbaşkanı ve Başbakana, ertesi gün de Nİillı Eği- tim Bakanlığı'na sunulmasının ar- dından ılk toplantısını dün gerçekleş- tirdı. Toplantının açılışrnda gazetecile- re açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Te- ziç. ortak komisyonın çalışmalannı sürdürdüğünü ve "epey mesafe aldı- ğmı" söyledi. Hükicnetkanadından ba-sına yansıyan açıklamalann, tasa- nrun seçimlerin ardından Mechs'e ge- leceğiru gösterdığini söyle>en Teziç, u Demek ki önümüzde 25 günlük bir zanan diUmi daha var. L'zun sayıla- bikcek birzaman dilinıi. Burada son biçini ortaya çıkacakûr. Çünkü or- Prof. Dr. Teziç, "Tek maddelik yasa, YÖK taslağıyla birlikte mi değerlendirilecek" sorusunu, "Kanun üzerinde MEB de durdu, çalışmalar yaptı, onlar da biz de arkadaşlanmızla ağustos ayından beri bir çalışma içindeyiz ama bunlann hepsi tek maddelik bir yasaya indirgenecek olursa bu, amacın başka olduğu izlenimini ortaya koyar. Amacın saptınlması deriz biz buna hukukta" diye yanıtladı. ğişiklik yapılması ya da düzenleme- ler vapılnıasını çok çok aşan bir hu- sus olur."okundu Yükseköğretim temsilcileriyle MEB yetkilılen tarafindan oluşturu- lan ortak komisyon, YÖK yasasıyla ilgili ikinci göriişmesini dün yaptı. İKİNCİ TOPLANTI tak noktalar çok, farkhbklar sanınm az" diye konuştu. Teziç, farklı olan noktalarda yapa- caklan birkaç görüşmenin ardından konunun Milli Eğitim Komisyonu'na gideceğini belirtırken "Ondan son- raki $üreç zaten parlamentonun gö- rüşmeleri gibi her türlü yasanın tabi olduğu süreç içinde sonuçlanacakür, sonuçlanacak olursa" dedi. ' YoRUM YOK' Teziç, bir gazetecinin Başbakan RecepTayyipEntoğan'ın, ÖSS'deki farklı katsayı uygulamasının gere- kirse YÖK Yasası'ndan bağımsız olarak çıkanlacağı yönündeki sözle- rini anımsatması üzerine, siyasi ter- cihler çerçevesinde yornm yapama- yacağını belirtti. Prof. Dr. Erdoğan Teziç, "Bunlann hepsi bu aşamada hem siyasi zeminde bizim de aynı de- ğeriendirmeler yapmanuza yol açar ki, bu doğru değOdir. Hem de bilme- diğimiz alandaspekûlatif değeriendir- meler olacakür" şeklinde konuştu. Teziç, bir başka gazetecinin, "Tek maddelik yasa, YOK taslağıyla bir- likte mi değerlendirilecek" sorusu üzerine de şunlan kaydetti: "Zaten tek maddelik bir kanunsa, bunun anlamı ünh ersitelerle ilgili ka- nunda yapılması istenilen değişiktik bir araç obnaktan öteye anlam taşı- maz. Konunun o zaman amacı betti olur. O amaç da bizi aşar, siyasi değer- tendirmeyi biz burada yapamayız. O kadar zaman içinde kanun üze- rinde MEB de durdu, çahşmalar yap- ü, onlar da biz de arkadaşlannuzla ağustos ayından beri bir çahşma için- deyiz ama bunlann hepsi tek madde- lik bir yasaya indirgenecek olursa bu amacın başka olduğu izlenimini or- taya koyar. Amacın saptmlması de- riz biz buna hukukta. Amacın sapü- nlması siyasi bir tercih üzerinde yo- ğunlaşmak somıcunu doğurur, bu- nun adı ünh ersiteler kanununda de- YÖK'te gerçekleştirilen ve yakla- şık 3.5 saat süren toplantıda, yasa- nın 18. maddesine kadar gelindiği öğ- renildi. Toplantıda öncelikle farklı- lıklar taşıyan maddeler üzerinde du- rulduğu ve uzlaşılamayan maddele- rin tekrar görüşülmek üzere geçil- diği belirtildi. Ortak komisyon, YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç ve YÖK üyesi Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğ- hınun Fransa'ya gidecek olması ne- deniyle gelecek hafta toplanamaya- cak. Üçüncü toplantının 18-19 Mart'ta gerçekleştirileceği ve ay so- nuna kadar görüşmelerin tamamla- nacağı öğrenildi. (0212| 293 «9 7» ROBİNSON DANS ÖĞRENİYOR " 1-t2-13lbrtSMT:a.N-t3lfaRSUT 1 T«»l. O Z O 2 31-I SG OO \ Jpr~*&^*<zmm H A S T A T r-i 2 ^ F M«-tt-17fcrtSMT:M.» aks: O.282.311 59 15 | ' Sanatni Yannuia Bizim Tivatro TALANMuziklt Oyun / Iki Bölüm BUZDAN HAYALLERNÖtALBINÖİ t a •~» i » •» «rt» ,212,2932466 12«1-14«O-163O-1915-213O NşantaşiMOVEPlEt .'2121219096G 11-OC - 13i» -15.-00 - 17i» - 19^X3 - 2115 - CX.tes 2315 Genel liselere geçiş izni verilmesi önerildi MEB'in imam hatip girişimi FIRAT KOZOK Oyuıl|f*an Yöneten Zafer Diper 07 Mart Saat: 18.00 100. YIL KÜLTÜR MERKEZİ (ULUS) BİLESATIŞ: Gışe : {0312)3101188 DosiKitabevi : (»312)425 2464 Sannede Şarkılanyta llkay Akkaya Onpmzasyoıı Bun Aj 10352)2313014 BUZDAN HAYALLER (NOiALBioi) 17Yaşındakı Noı, kuzey izlandanın karlarla kaplı soğunda yaşayan çok özel bir gençtir. Noi'yi yaşıtlarından ayıran pek çok özellığı vardır. Noı. bir Albıno'dur, ınanılmaz bir zekaya ve keskin bir mizah anlayışına sahiptir. Noi'nin sosyal yaşamı da, okul hayatı da ve çevresiyle olan ilişkileri de problemlidir. Kışın gelışiyle birlikte dış dünya ile bütün bağları kesilen bu büyük beyaz hapıshane Noi'ye hiçbir şey vaad etmez. Noi'nin bu sıcak iklimde içini ısıtan tek şey. bir benzın ıstasyonunda tanıştığı Irıs'le yaşadığı duygusal yakınlaşmadır. Noı. kız arkadaşı ıle birlikte bu soğuk adadan ayrılmak ıçın elınden gelen ne varsa yapmaya hazırdır. Ancak hayatın mizah anlayışı da en az Noi'ninki kadar hastalıklıdır. 12 MART'TA SINEMALARDA ANKARA - Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, 28 Şu- bat kararlarının ardından yapılan ve imam hatip liselilerin genel liselere ge- çişini yasaklayan düzenlemenin kaldı- nlması girişiminde bulundu. Genel mü- dürlük. hazırladığı yönetmelik deği- şikliği teklifini Talim Terbiye Kuru- lu'na gönderdi. Kurul ise genel mü- dürlüğün hazırladığı yönetmelik öne- risinden, nakillerle ilgili maddeyi çıka- rarak Milli Eğitim Bakanı HüsejinÇe- Kk'e gönderdi. Gelecek tepkileri de göz önünde bulunduran Çelik, düzenleme- yi tekrar eklemediği yönetmeliği imza- ladı. Edinilen bilgilere göre, Ortaöğretim Genel Müdürlüğü, "Ortaöğretim Ku- rumlan Suuf Geçme YönermeKği"nin "Ortaöğretim Kurumlan Suuf Geçme, SmavveNakil Yönetmeliği" olarak de- ğiştirilmesi yönündeki teklifini bir sü- re önce Talim ve Terbiye Kurulu Baş- kanlığı'na iletti. Teklifte, "sıfir"ın pu- an olarak değerlendirilmemesi, orta- öğretımdekı alan sayısının 7'den 2'ye, sorumlu geçilecek ders sayısının da 3 ten l'e indirilmesi ve devamsızlık süresinin 30 günden 45 güne çıkanlma- sı önerildi. Teklifte aynca, farklı lise tür- leri arasındaki geçişin de yeniden dü- zenlemesi öngörüldü. Eski yönetmelik, Anadolu, fen ve yabancı dil agırlıklı liselerden geçişi ser- best bırakırken, kurula iletilen teklif- te. bu hakkın imam hatiplerin de yer al- dığı meslek lisesi ve açik liselere de ta- nınması önerildi. Yaklaşık 2 hafta bo- yunca teklifi inceleyen Talim Terbiye Kurulu, devamsızlık süresinin 45 gü- ne çıkanlması yönündeki öneriyi kabul etti. Bakan Çelik de, kendisine gelen yönetmeliği incelemesinin ardından tek maddelik yönetmelik değişikliğini onayladı. Çelik 'in, farklı lise lise tür- lerinden geçişle ilgili düzenlemenin yönetmeliğe eklenmesinin yaratacağı sonuçlan da göz önünde bulundurduğu ve "şimdiük" böyle bir değışiklik yap- mama karan aldığı öğrenildi. TCC'DE ORHAIM ERİIMC'İN KAZANDI HtLAL KÖSE-ALPER KTZELTAN tSTANBUL - Türkiye Gazetecıler Cemiyeti'nın (TGC) Yönetim, Denetleme, Onur ve Balotaj kurulu üyeliklerinin belirleneceği Olağan Genel Kurulu dün gerçekJeştirildi. Oy verme ışleminin ardından yapılan sayımda 875 oy geçerli sayıldı. Geç saatlere kadar devam eden sayım sonunda, Denetleme Kurulu"na Ahmet Özdemir, Bayranı Yaşh, thsan Yılmaz seçildi. Kesin olmayan sonuca göre Yönetim Kurulu üyeliklerine bir fireyle TGC Başkanı Orhan Erinç'in lıstesi seçilirken, ÖralÇahşlar'ın listesınden sadece kendisi seçilebildi. Buna göre yeni Yönetim Kurulu, Orhan Erinç, Turgay Olcayto, Orhan Ayhan, Zafer Atay, Vahap Munyar, Gülseren Girver, Esat Yıhnaer, Mustafa Mutlu. Celal Toprak ve Öral Çahşlardan oluşru. Dıvan Başkanı Ziya Nebioğlu, 3 listenin yanştığı seçimlerde katılımın eskiye oranla yüksek olduğunu belirterek. "Genel Kurulu gayet demokratik bir ortamda gerçekleştirdik'' dedi. TGC'nin kayıtlı 3 bin 102 üyesı bulunuyor. Tüzük gereğince 6 ayı doldurmayan üyelerin oy kullanamadığı seçimlerde 886 kişi oy kullanırken, 875 oy geçerli sayıldı. Seçimde, Onur Kurul'i ve Balotaj Kurulu üyelen ise bugün belli olacak. GÖRÜŞ ŞAHNAZ ÇAKIRALP Güldünya ve 8 Mart! "Biz kadınlar öfkeliyiz, kırgınız, kızgınız, kapkara- yız." Bu sozcüklerie başlıyordu bana da gönderilen ve yüzlerce kadınımızın imzasını taşıyan basın açıklama- s. Açıklama toplumun duyarlı kesimlerinı bir anda ayak- landıran "Güldünya" olayı ile ilgiliydi. Adı da ne kadar güzeldi "Güldünya "nın. Sanki dün- yaya gelişinin, dünyayı sevince boğacak bir umudu da berabennde getireceğıni müjdeler gıbi. "Adana'da Nilüfer, Diyarbakır'da Kadriye, Mar- din'de Şemse, Istanbul'da Güldünya..." Ve daha niceleri de... Biliyorsunuz artık acımasız, ınsanlıktan uzak, vah- şi ve ilkel "töre cinayetleri"n\. Güldünya Tören, 25.02.2004 tarihinde kardeşle- ri tarafindan töre adına istanbul'un göbeğinde kur- şunlanmış ve bilahare Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araş- tırma Hastanesi'ne kaldırılmıştır. Silahla yaralama şeklinde bir adli olay nedeniyle has- taneye geldiği çok net bılinen ve gerekli koruma ön- lemlerinin alınması gereken Güldünya, yıne İstan- bul'un göbeğinde korumasız ve savunmasız bırakı- larak "aile meclisi" tarafindan görevlendirilmiş olan ağabeylen tarafindan bir kez daha kurşunlanmış ve ölümüne seyircı kalınmıştır. "öldürülüyoruz. Evet açıkça ve hiçbir önlem alın- madan, 'töre' diyerek, 'namus' diyerek, yasalarda uy- gulanan ceza indirimlehyle adeta teşvik edilerek 67- dünjlüyoruz." Bitlis'ın Mutkı'ye bağlı Erter Köyü'nden Istanbul'a yaşam endişesi nedeniyle geldi Güldünya. Ve koruma ısteğıyle polıse başvurdu. Bunu Istan- bul Emniyet Müdürtüğü'nün açıklamasından da an- lıyoruz. "Eteğimizin boyundan oturuş kalkışımıza kadar hesabı soruluyor: Gazeteci olsak da, avukat da ol- sakteşhirediliyoruz. Mardin'dedeolsak. Istanbul'da da olsak yaşam hakkımız, can güvenliğimiz yok." Güldünya polıse başvuruyor ama polisin umuru bi- le olmuyor. Hastaneye geldığinde kardeşleri tarafin- dan vurulduğunu söyleyen Güldünya'yı korumak için hiçbir önlem alınmıyor. Ne devlet alıyor, ne polis alı- yor ve ne de sağlık görevlileri alıyor. Güldünya has- tanede ikinci kez kurşunlanarak katlediliyor. "Yasama, yürütme veyargının devlet bünyesinde devamlılığt vardır. Bu devamlılık içinde yıllardır; ya- salardaki bu aynmcı düzenlemeleri kaldırmayan,'Na- mus nedeniyle işlenen suçlar aynen kan davalann- da olduğu gibi ağıriaştıncı neden olsun' diyen kadın örgütlerine kulaklannı tıkayan Adalet Bakanlığı 'ndan, yaşama hakkımızı korumayan, can güvenliğimızi sağ- lamayan Içişleri Bakanlığı 'ndan, kadın sığınaklan aç- mayan kadından sorumlu Devlet Bakanlığı'ndan, hastaneleri koruyamayan Sağlık Bakanlığı 'ndan da- vacıyız." Istanbul Emniyet Müdürü'nün olaydan sonrayap- tığı açıklama ise tüylerimizi diken dıken ediyor: "Genç kızın yaralı yattığı yerde polis bekleyemez. Bütün yaralılann başına polis dikemeyiz." özellikle son aylarda töre cinayetlerı denılen ın- sanlık dışı vahşet ülkemizın gündeminde değıl mı? Toplumun kanayan bir yarası değıl mı? Hele tüm umutlannı AB'ye bağlamış, AB kapısında bekleyen Türkıye'nin bir yüz karası değil mi? Elbette her yara- lının başına bir polis dikilemez. Buna da gerek yok- tur. Ancak Güldünya'nın yaralanması ayrık ve özelli- ği olan ve üzerinde önemle durulması gereken bir olay değil mi? FB-GS maçına 4200 polisi diken bir Emni- yet Müdürü, Güldünya'nın başına bir polis neden ko- yamıyor? "Biz kadınlar 8 Mart'ta içi boşaltılmış kutlamalar yapılmasını, ölümlerimizde cenaze törenlen düzen- lenmesini, cenazelerimize katıhnılmasını değil; aci- len kadına yönelik şiddetin tasfıyesi için BM karar- ları doğrultusunda hükümet bütçesinden yeteriipay aynlmasını ve kadınların güvenliğı için yaşamsal önem taşıyan kadın sığınaklannın açılmasını, 'Namus' gerekçesinin bu nedenle işlenen cinayetlerde, ay- nen kan davasında olduğu gibi ağıriaştıncı neden sa- yılmasını, başka hiçbir nedenle indirime yerverilme- mesini, TCK Tasansı'nın önerdiğimiz tüm değişiklik- leri içerecek şekilde bir an önce TBMM'den geçiri- lerek yasalaşmasını talep ediyoruz." 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne beş kala yaşadı- ğımız son "Güldünya" olayı hepimizi bir kez daha dü- şündürmelidir. Kadını insan yerine koymayan, mal gi- bi, köle gibi gören, her türlü vahşete müstahak sa- yan zihnıyeti temsılen devlet erkıni kullananlar, bir kez daha düşünmelidirler. Bu zihnıyetle gerekli mücadeleyı yapmayanlar, ya- pamayanlar, çeşitli bahanelerin arkasına sığınanlar, acızler, kadına politıkayı yasaklayanlar, sızler de o zihniyetin sahipleri kadar suçlu değil misiniz? Türkiye Cumhuriyeti "hukukun üstünlüğü"ne da- yalı bir Cumhuriyet midir? "Hukukun üstûnlüğü" sa- dece kâğıt üzennde mı kalacaktır? "Hukukun üstûn- lüğü" sadece erkeklere mı ait olacaktır? Güidunya değil Ağladünya! "Bizim kutlayacak bir 8 Martımız yok!" Ya "8 Mart" ne olacak? 8 Mart'ı Güldünya'yı ölüme göndererek zafer ka- zananlar kutlamalı! scakiralp « hotmail.com 8 ay önce işten çıkarıldılar Yargıtay karanna karşm işlerine dönemiyorlar ALPERTURGLT Zühtüpaşa Etüd ve Beslenme tlköğretim Okulu'ndan 8 ay önce çıkarılan Tez-Koop-tş Sendikası üyesi 5 işçı. Yargıtay karanna kar- şın işlerine dönemiyor. Türk-Iş'e bağlı Tez- Koop-lş Sendikası Is- tanbul 2 No'lu Şube üyesi Münevver Saçh, Tayfiın Ündar, Seyfet- tin Çoşkun, Gönül Ça- ğatav ve Dhan Demir, 15 Temmuz 2003 günü çalıştıklan ilköğretim okulundan ekonomik kriz gerekçesıyle çıka- nldılar. Sendikalı oldukları için işten çıkanldıklan- nı savlayan işçiler, iş- lerine dönebilmek için Kadıköy İş Mahkeme- si'nde dava açtılar. Mahkeme tarafindan reddedilen dava, işçile- rin av-ukatlannca temyi- ze götürüldü. Yerel mahkemenin karannı bozan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, ll Milli Eğitim Müdürlü- ğü'ne bağlı 6 okulda 80 sendikalı işçi çalıştığı- nı belırleyerek ışveren- ce yapılan feshın geçer- sizliğine, davacıların işe iadesine ve boşta geçen süre için 4 aylık ücret ve diğer haklannın öden- mesine karar verdı.