Catalog

MART 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA ekonomi(acumhuriyet.com.tr 13 >ubat ayında ihracat geçen yıla göre yüzde 29.3 oranında artarak 50 milyar dolan aştı Ihracattabaraj aşıldıBuAŞAKSEZEN UŞAK - Türkiye Ihracatçılar Vieclısi (TlM) Başkanı Oğuz Saü- cm^ıiretim ve ıhracat yapan. istihdam ysaratan sektörlerin sorunlannın çö- rCümemiş olmasına karşın ekono- m i k ve siyasi istikrar algılamasının ihnacatta hızlı bir artışı beraberinde g etirdiğıni belirtti. Satıcı, asıl ihra- c;»t patlamasının ise ihracatçılann vLzerindeki yükJer kalktığında yaşa- n,acağını söyledi. Oğuz Satıcı, şu- b;ai ayı ıhracat verilerini, Uşak'ta dü- zenledığı basın toplantısıyla açıkla- da - Geçen yılın aynı ayına göre, yüz- d«e 29 ihracat artışı kaydedildığini, s o n 12 aydakı ihracatın 50 milyar d o l a n aştığını bildıren Satıcı, bu ge- lişmelenn ilensi ıçin umut verdiği- — "tn- «7* T79 • Üzerlerindeki yüklerin kalkması durumunda asıl ihracat patlamasının yaşanacağım söyleyen Satıcı, kurlann seyri nedeniyle ithal girdiye olan eğilim ve talebin belirgin biçimde arttığını kaydetti. ni söyledi. Verilere göre, şubat 2003 sonu itibanyla 37 miryar 805 miryon dolar olan yıllık ihracat yüzde 32.3 artışla bu yıl 50 milyar 17.2 milyon dolar oldu. Şubat ayı ıhracatı ıse yüzde 29.3 oranında artarak 3 milyar 809.1 mil- yon dolar oldu. Yılın ilk iki ayında- ki ihracat ıse 2003 yılının aynı dö- nemine göre yüzde 33.7 oranında artarak 8 milyar 521.8 milyon dolar olarak gerçekleşti. Geçen yıl aynı dönemde 6 milyar 399 milyon do- lariık ihracat yapılmıştı. Karşı kar- şıya olduklan en önemli sorunun "kötümsertik ve çıkışsızhk" duygu- su olduğunu ıfade eden Satıcı, bu- nun yüksek enerji ve istihdam ma- liyetlerinden çok daha ağır bir yük olduğunu vurguladı. "Türkh e insanınm devlet, devietin Türkiye insanıyla iüşki biçimi değiş- tiğinde bambaşka bir boyuta sıçra- yacağE" diyen Satıcı'nın ihracatçı- nın sorunlan ile ilgili şunlann altı- nı çizdi: • Düşük kur ithal girdiyi arün- yor: TİM'üı dış ticaret açığı ve bu- nun finansmanında dikkatli olun- ması gereğini belirten mesajlanna karşın Merkez Bankası ithalat artı- şı karşısında geçen yıla göre daha rahat bir tutum içinde. Merkez Ban- kamızın şu sorulara cevap vermesi gerekiyor. "TL son üç yıldır değer kazamyor ama alım gücü neden art- mıyor? TL'nin aşın değerlenmesi sa- dece ihracatçılan değil onlara ham- madde, ara mah ve yaürun mab sağ- layan üreticileri de zor dunıma so- kûyorsa, hâlâ dış ticaret açığına gül- meve devam edecek misiniz?" • KDV yüzde 8'e insin: Tek ve eskiye oranla daha düşük oranda KDV uygulanırsa, hem kaçak hızla azalacak hem de iadeyle ilgili sıkın- tılar minimuma inecek. Biz bu ora- nı yüzde 8 olarak belirledik. i/ Bankacıhk: Faizlerin geçen yıl hızla aşağıya düşmesiyle birlikte, kredilerde de bir rahatlama bekie- dik. Ancak üreticilerin makus tali- hi değişmedi. Bugün faizler düşmüş olmasına rağmen bir KOBl ticari kredi almayakalktığı zaman, şartlar ve mevzuat gereği günlerce bekliyor ve teminat üzerine teminat veriyor. Halbuki bir otomobil kredisi için 1 saat bile beklemiyor. Clkedeki si- nerjiler üretun, katma değer, istih- dam yerine, tüketim ve borçlanma tarafında. 1 üzmen, "81 tlden Sınırlann Ötesine" sloganıyla başlattıklan yeni projeyle, Cumhuriyetin 81.yılında81ilin tamamının ihracatçı il haline getirilmesini amaçladıklarnu söyledi. (AA) Uşak Valisi Ali Fuat Güven: 'Bürokratik sorunlarınızı çözeceğiz' Iş taldbi vaüden Ithalatçıfirmalar, ihracatçılardanfazlaANKARA(AA)-Türkrye'deıt- halatçı fırma sayısı ıhracatçı fir- ma sayısını geçiyor. Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) verilerine göre geçen yıl ekim itibariyle Tür- kiye'de 40 bın 84 firma ithalat, 32 bin 860 firma ihracat yaptı. ttha- lat firmalannın 23 bin 592 "sı, ıh- racat firmalannın da 17 bın 572'si Istanbul'da faaliyet gösteriyor. DTM tarafından Cumhuri- yet'ın 81. yılı nedeniyle, il bazın- da ihracatın artınlmasının sağlan- ması amacıyla başlatılan "81 Ü- den Suuriann Ötesine" adlı kam- panya. bir toplantıyla tanıtıldı. Toplantıda konuşan Devlet Baka- nı KürşatTüzmen, 2003 "te ulaşı- lan 47.9 milyar dolarlık ihracat ra- kamının ihracatçılann özverili ça- lışmalanyla gerçekleştirilen cıddi bir başan olduğunu söyledi. Illerbazında incelendiğinde ise Türkiye'de sadece büyük iller baş- ta olmak üzere, 5 ılin, 1 milyar dolann üzerinde ıhracat yaptığı- nın görüldüğünü belirten Tüz- men, "Amacımız, Ulerimizi ihra- catçı il haline çevirebflmek ve 81 iün sınırlann ötesineihracat yapa- bilme bnkânuıa kavuşmasuu sağ- lamak" diye konuştu. 'Başarıyı taçlandırmak Istlyoruz' Bu nedenle "81 Üden Sınırla- nn Ötesine" sloganıyla yeni bir proje başlattıklannı belirten Tüzmen, DTM, Ihracatçı Birlik- leri, Eximbank, Merkez Banka- sı Ihracatı Geliştirme ve Etüd Merkezi ile kamu personelinin katkısıyla çalışmalann başlatı- lacağını söyledi. 5084 sayılı Yatınmlann ve îs- tihdamın Teşviki ile ilgili Kanun- da Değişıklik Yapılmasına Ilişkin çıkanlan kanun çerçevesinde, ilk grupta yer alan ılleri esas alarak projeyi başlathklannı dile getiren Tüzmen, şöyle devam etti: "İk başta, kişi başına düşen ge- ttri 1500 dolann altında olan Ulere öncelik verilecek. İllerin 1 milyar dolann üzerindeihracat yapabiür hale getirilmesini hedefiiyoruz. 81 flden suuriann ötesine dfyerek ih- racattaki başanyı taçlandırmak istryonız" Türkiye'de yıllardır yaşanan ekonomik sı- kıntılar kamunun en üst kademelerinde bulanan bürokratlanrı yatınmcı- ya kucak açmasını sağ- ladı. Uşak Valisi Ali Fu- at Güven, girişimcilen yatınma davet ederek "Uşak'ta yaünm yapa- cak müteşebbislerin bü- tün iş takiplerini bizler yapacağtt" dedi. Uşak Organize Sana- yi Bölgesi hizmet bina- sında şubat ihracat ra- kamlannın açıklandığı toplantıda konuşan Gü- ven, ihracat rakamlan- nın Uşak'ta açıklanma- smın kendileri için bü- yük bir mutluluk oldu- ğunu belirtti. Uşak'ta yatınm yapacak gerek Uşaklı gerekse dışar- dan gelecek ginşimci- lerin bütün ış takipleri- ni kendılerimn yapaca- ğını belirten Güven, "Bürokrasi karmaşaü- ğıyla sizlerin karşüaş- maması için bizler sizle- rin temsilcisi olarak eli- mizden ne geliyorsa ya- pacağız" dedi. 70 başvuru yapıldı / • Uşak Valisi Ali Fuat Güven, girişimcileri yatınma davet ederek "Uşak'ta yatınm yapacak müteşebbislerin bütün iş takiplerini bizler yapacağız" dedi. "Bürokrasi karmaşalığıyla sizlerin karşılaşmaması için elimizden geleni yapacağız" diyen Güven. yatmmcüann temsilcisi olacaklannı da dile getirdi. Uşak Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Zeki Boz ise Uşak Valiliği. Uşak Defterdarlığı, Uşak Ticaret ve Sanayi Odası ile Organize Sanayi Bölgesi yetkililerinin bir araya gele- rek oluşturduğu büroda yatınm y ap- mak isteyen sanayicilere yön vere- ceklerini söyledi. Bugüne kadar 70 başvuru olduğunu belirten Boz, 1 milyon 850 bin metrekarelik arsa ta- lebi olduğunu ifade etti. Uşak sana- yisinin ana sektörlerinin dencilik ve tekstil olduğunu belirten Boz, ayn- ca seramik, madencilik ve turizm alanlannda da büyük potansiyele sa- hip olduklannı dile getirdi. Uşak'ta tekstil ve deri olmak üze- re iki organize sanayi bölgesi ile tekstilde üretim yapan 145, inşaat halinde ise 110 tesis bulunduğunu bildirdi. Deri Organize Sanayi Böl- gesi'nin ocak ayında Karma Organi- ze Sanayi Bölgesi ha- line dönüştürüldüğü- nü ifade eden Boz, bu organize sanayi böl- gesınde 446 adet par- sel, inşaat aşamasın- da 24, üretıme geçen 10 sanayi kuruluşu bulunduğunu söyledi. Battanlyenln üretim üssü Uşak Ticaret ve Sa- nayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Haül Ağaoğhı ıse Uşak de- ri sanayisinin Türki- ye küçükbaş hayvan derisinin yüzde 60'uıı ürettiğini ve bu üreti- len dennin yan ma- mul olarak Istanbul'a gittiğini söyledi. Bu derinin işlen- mesi sırasında yan ürün olarak elde edi- len atıklann sabun sanayinde kullanıl- ması için çalışmalar yapümasım isteyen Ağaoğlu, 208 ton ile Türkiye'nin en bü- yük altın madeni re- zer\ r i olma özelliğini koruyan Kışladağ'da bulunan altın madenine yeni yatı- nmcılar çekılmesini ve sadece ma- denin çıkanlma aşaması değil, diğer aşamaların da Uşak'ta yapılması için girişimlerde bulunulmasını is- tedi. Ağaoğlu, "Günümüz fryatlan ile bu madenin değeri 2 mirvar do- lardır" dedi. Ağaoğlu, Uşak'ta Türkiye'nın battaniye üretiminin yüzde 90'mı, sargı bezinin de yüzde 95'ıni sağla- dıklannı belirtti. Hüseyin Edis: Aycell-Aria pazar ikinciliğine oynayacak 4 Belirsizlik Telsim'e zarar verir' Ekonomi Servisi- Telekomünikas- yon Kurumu Kurul Üyesi Hüseyin Edis, Aycell ve Aria birleşmesiyle doğacak yeni şirketin Telsim'in şu anki durumu nedeniyle, pazar ikin- ciliğine oynayacağını söyledi. 4. Telekomünikasyon Arenası dün Istanbul'da başladı. Arena'ya kah- lan Hüseyin Edis Telsim'in sahşının süriincemede kalmasının kuruma pazar kaybettırebileceğini belır- tereku kararlann hızh ve net verilmesi gerekir. Aksi halde TeLsinı için iyi oi- maz" dedi. Aycell ve Ana birleşmesinden dcğacak yeni şirketin henüz kendilerine li- sans başvurusunda bu- luımadığını kaydeden Edis, -Mrieşme sonrasuıda bu şirket ciidi bir rakip olarak diğerlerinin kırşısına çıkacaknr" dıye konuştu. Edis, 2004'te pek çok özel sektör frmasının pıyasaya gireceğini ifade e<erek bunun, telefon ücretlerinde 34 kata varan indirim olarak yansı- yncağını vurguladı. "AralanndaSa- btncı'nın, Koç'unda bulunduğu bü- yik guruplar lisans için başvuruda bılundu" diyen Edis, yabancılardan dı büvük ılgı olduğunu söyledi. Türk Telekom Yönetim Kurulu Eaşkanı Erkan Akdemir, de Türk Telekom'un özelleştirilmesiyle ilgi- li ihale sürecinin başladığını belir- terek "tşler yolunda gittiği takdirde mayıs ayı sonunda anons edilmesi beklenij^r" dedi. Akdemir, 4. Telekomünikasyon Arenası'nda yaptığı konuşmada, Türk Telekom'un iki gınşime kar- Telekomünikasyon Kurumu Kurul Üyesi Hüseyin Edis, Aycell ve Aria birleşmesiyle doğacak yeni şirketin, Telsim'in şu anki durumu nedeniyle pazar ikinciliğine oynayacağını söyledi. Rekabet Kurulu Başkanı Mustafa Parlak ise Türk Telekom'un yapısal değişikliğe gidilmeden özelleştirilmesinin mevcut sorunlann geleceğe taşınması sonucunu doğuracağmı bildirdi. şm hâlâ özel- leştirilemediğini, bu sene 3. kez düğmeye basıldığını söyledi. Yapısal değlşikllk sart' Arena'da konuşan Rekabet Kuru- mu Başkanı Mustafa Parlak ise Türk Telekom'un özelleştinlmesınde ya- pısal bir değişikliğe gidilmeden ku- rumun olduğu gibi devredilmesinin, me\xut sorunlann geleceğe taşınma- sına yol açacağını bildirdi. Türkiye'de sektörün serbestleş- mesinin sağlanmasında yeterince vakit kaybedıldığini. ifade eden Parlak, "Dezavantajı avantaja çe- virme imkânımız. bu konuda acele edilmezse v^avaşyavaşortadan kalk- makta, dolayısryla geç geienin avan- tajından bahsedebümek için önü- miizde smırü bir zaman bulun- maktadır" dedi. Mustafa Parlak, sektöre ilişkin mevcut düzenlemelere değinirken bu düzenle- melerin, uygulanma kabiliyetlenni zedele- yen bazı belirsizlikler içerdiğini sa\~undu. Dünya Bankası Türkiye Direktörü Andrew Vorkink de konuşmasında cep telefonu fatura tutarlannın üçte ikısinin Hazine'ye gittiğini belirterek "Bu, mab" an- lamda fa\ dah gibrgörünse de tele- komünikasyon sektörünün genişle- mesini engellemektedir" dedi. Türkiye'de özelhkle enerji ve te- lekomünikasyon sektöründe pıya- salann serbestleştirilmesine yöne- lik önemli gelişmeler kaydedildıği- ni anlatan Vorkink, ancak yapılma- sı gereken daha pek çok şey oldu- ğunu söyledi. Rebul La\anta'\ı üç kuşakür üreten aile, ürünlerini daha geniş kitlelere ulaşbrmayı heikflrvor. Asırhkeczane 3 kuşaktırfaaliyette Rebul yeniden canlanıyor Ekonomi Servisi - İstiklal Cadde- si'ndeki 109 yıllık tarihi Rebul Ecza- nesi'nin ürettiği lavanta esansı. mar- ket raflannda yerini almaya hazırla- nıyor. Türkiye'nin en eski kolonyala- nndan olan Rebul Lavanta "yı üç ku- şaktır üreten Müderrisoğlu ailesı, ürünlerini daha geniş kitlelere ulaştır- mayı hedeflerken, erkek markası ola- rak bilinen Rebul ile kadınlara yöne- lik ürünler de sunmayı planlıyorlar. 1895 yılında Fransız Jean Cesare Reboul tarafından Büyük Pans Ec- zanesi adıyla kurulan tarihi eczane, 1938'de Cumhuriyetin ilk eczacıla- rından Kemal Müderrisoğlu'na ge- çerken. eczanenin başına bu yıl Marmara Cniversitesi Eczacıhk Fa- kültesi'den mezun olan Kerim Mü- derrisoğlu geçti. Üç kuşaktır Rebul Eczanesi'ni işleten Müderrisoğlu ai- lesi, Osmanlı'nın son dönemınden bu yana faaliyetine devam eden ec- zaneyle Rebul markasını gençleşti- rerek geniş kıtlelerin beğenisine sunmayı hedefliyor. tŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER YöneticK!) Televizyon haberterinde dinledim, gazete sayfa- lannda bulamadım. O nedenle rakamlan aynntılı veremiyorum. özetle, Türkiye'de yöneticilik ücret- lerinin dünya standartlannın üzerinde olduğu vur- gulanıyordu. Rakamlar, Türkiye'dekı yöneticilik üc- retlerinin dünyanın enzengin ülkelerinin ücretleri ile dolar olarak karşılaştınldığında, değişen ölçülerle, üstünde çıktığını gösteriyordu. Uluslararası GazetecilerFederasyonu yöneticile- ri, Türkiye üzerine rapor hazıriarken ortaya çıkmış- tı. Medyada yönetici ve yıldız(!) gazetecilerin ücret- leri dolar karşılığı olarak gelişmiş Batı ülkelerinin katla ifade edilecek çok çok üzerinde idi. Çoğun- luk gazetecilenn, basın emekçilerinin ücretleri ise yine gelişmiş Batı ülkelerinin gazetecilerinin kat kat altında kalıyordu. Gazetecilerin bırakınız Basın Iş Yasası'nı, iş Ya- sası haklarından bile yararlandınlmamalan, önem- li çoğunlukla kayıt dışı, girdi-çıktı, telif gibi yöntem- lerie kuralsız, düşük ücretle, uzun, ağır çalıştınlma cabası. Sonuçlan ortada... Ben söylemiyorum, özel ücretleri ödeyen medya patronlannın birinci ağızdan açıklamalan ile sabit; medya yöneticileri, yıldız gazeteci ve yorumculara, dünyanın en iyi gazetecilerinin aldığının çok üstün- de dolariar ve transfer ücretleri, gazetecilik başan- lan, nitelikleriölçüalınarakverilmiyor. Holdingçıkar- lanna olabilecek katkılan, siyasi erk, ıktidar ile iliş- kileri, patronaja bağlılıklan öne çıkıyor. Medya patronlanmızın açıklamadıklan bir başka önemli işlev, asıl işi yapan gazetecilerin haklannın kısıtlanmasında, kuralsız, düşük ücretli, kölelik dü- zeni ile çalıştırmada oynadıklan rol. önümde henüz yayımlanmamış bir araştınna var. lletişim alanında yükseköğrenim görmüş, sonra da büyük medya- mızda değişik holding, yayın organı, alanlarda ga- zetecilik yapmış arkadaşlanmızın birinci elden ta- nıklıklannı topluyor. İçinde olduğum için çok iyi bil- diğimi düşündüğüm medya çalışanlan ilişkilerini okurken bu kadar etkileneceğimi, sarsılacağımı dü- şünemezdım. Gazetecilerin meslekte sömürülmelerinin boyut- lannı bilmek başka, onlann penceresinden olup bi- tenin algılanmasını okumak çok başka. Genç arka- daşlanmın çaresizlikle büyüyen öfkelerinin yüzünü göremedikleri holding patronlanndan çok yönetici ve yıldız yorumculara, üst kattakilere, yaşamın so- rnut gerçeği olarak nasıl yansıdığını algılayabilse- ler, toplumda saygınlıklan olduğunu düşünen ünlü gazeteciler acaba kendilerini nasıl hissedecekler- dir? Yıllardır ünlü bir medya merkezınde gazetecilik yapan genç arkadaşın, kar soğuğunda gıyebılece- ği bir kalın palto alamamışken haber tutkusu ile gir- diği toplantı odasında, bir yıl önce aldığı çok paha- lı bircipin keyfini ancak kardaçıkarabileceği için se- vinen genel yayın müdürü ve onunla bu geyik mu- habettini koyulaştıran ünlü gazetecilere kulak mi- safiri olunca içine düştüğü duygu girdabını.. lletişim okullannda öğretilen gazeteciliğin erdem- leri, etik değerieri, kamuoyunu doğru bilgilendirme işlevi ile medyada karşılaştıklan gerçekler arasında yaşadıklan iç çatışmayı... Insan onurunu, kimliğini koruma ile medya, holding çıkartan arasında ezilme- nin öykülerini.. Işten atılma ya da boyun eğme se- çenekleri arasında kalmanın genç bir insanın içinde açtığı yaralan... Bildiğimi sanıyordum. Ama gazete- cilik, insanlık onurunun göreceli korunabildiği yıllar- da gençliğini geçirmiş, genç arkadaşlanmın deyişi ile "şanslı gazetecilerden" bin olarak, onlann sansür- süz yaşadıklannı, duygulannı, gözlemlerini anlatan satırlardan okuduklanmı, içlerindeki çaresizlik, öfke- nin boyutlannı bilebilmek olanaksızmış. Bu yazıyı yazmamın gerçek amacına, anlamına dönersek, yöneticilerin, yukandan birilerinin dünya standartlannın üstünde, çoğunluk kitlenin dünya standartlannın altında ücret almalannın anlamı ve açıklaması elbette var. Gazetecilik nitelikleri için değil, patron çıkarian- na, katkılanna göre ücret alanlar, aynı zamanda ga- zetecilerin düşük ücretlerie, kuralsız, kölelik düze- ninde çalıştınlmalannın aracı rolünü üstleniyoriar. Kamuoyunu bilgilendirmede, özgür basın işlevinde, kalitede dünya standartlannın gerisinde bir medya tablosu ile karşı karşıya olmamızın neden-sonuç ilişkilerinde medya ücret tablosu bir ayna. Medyamızdaki kadar uçurumlu olmasa da özel sektörümüzün genelinde yönetici ücretlerinin zen- gin ülkelerin üstünde; işçi ücretlerinin ise onlann al- dığının birkaç katı altında olmasına gelince: Kıyas- lanmayacak daha büyük sermaye yapısı ve kâr dü- zenine göre emeğin bol ve ucuz olduğu ülkemizde bizim patronlar yöneticilerine niçin bu kadar cö- mertler? Bu uçurum, yöneticilere yüksek ücretler, sadece diğerierinin çok düşük ücretle çalıştınlması içinle de açıklanamaz.. Korkarım medyamızda olduğu gibi kuralsız düzende gelişen özel sektörümüzün, hak- sız kazançlannda oynadıklan suç ortaklıklannın pa- yı olmalı, değil mi? soner@cumhuriyetcom.tr Alcatel Çin'in olacak • PARİS (AA) - Fransız telekomünikasyon ekipmanlan şirketi Alcatel'in, mobil telefon ünitesini, Çin'in telefon cihazlan üreten Nanjing Panda Electronics'e satma>ı planladığı iddia edildi. Fransız Gazetesi La Tribune'in haberinde, Nokia'nın Alcatel'in mobil telefon kısmıyla ilgilenmediği de belirtildi. Şubatta en çok zam enjeksiyona • Ekonomi Servisi - Istanbul'da şubatta en fazla fıyat artışı, yüzde 110 ile enjeksiyon ücretinde gerçekleşti. Devlet hastanelerinde 1 miryon liradan 2 milyon 100 bin liraya çıkan enjeksiyon ücretindeki artışı, yüzde 70.7 ile biber, yüzde 21 ile kurs ve özel ders ücreti izledi. Yıllık bazda ise soğan zam şampiyonluğunu sürdürdü. 1.2 milyon liranın üzerine çıkan soğanın fiyatındakı artış yüzde 152.3 oldu. Köppii ve yollar para bastı • ANKARA (AA) - tstanbul Boğaziçi köprüleri ile işletmedeki paralı otoyollardan ocak ayında geçiş yapan araçlardan toplam 23.2 trilyon lira gelir sağlandı. Yılın ilk ayında köprülerden geçiş yapan araçlardan 11.7 trilyon, otoyollardan ise 11.4 trilyon milyon lira gelır elde edildi. 2004 yılı ocak ayında tstanbul Boğaziçi köprüleri ile paralı otoyollardan her iki yönlü olarak toplam 16 milyon 153 bin 980 aracın geçiş yaptığı bildirildi.