17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 MART 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab « cumhuriyet.com.tr 13 Madrid'deki eylemlerin ardından alarma geçen Avrupa ülkeleri güvenlik önlemlerini arttınyor 'Sırakimegelecek' korkusuDış Haberler Servisi - Ispanya'nın başkenti Madnd'de önceki gün Atocha, Santa Eugenıa ^e El Pozo garlannda üç trene düzenlenen kan- lı eylemleri kımin yaptığı tartışmalan sürerken reredeyse bütün Avrupa ülkelen, sıranın ken- cilenne gelebileceğı korkusuyla alarma geçti. Madnd'deki saldınlarda e n az 199 kişı öl- dü, 1430 kışi de yaralandı. Ebu Hafız El Mıs- n Tugaylan örgütü önceki gün El Kaide adı- na eylemı üstlenmişti. Ancak tspanyol hükü- nıetı, hiçbır olasılığın göz ardı edilmeyeceğı açıklamasına karşın saldmlan Bask bölgesı- nin bağımsızlığı ıçin savaşan ETA'nın düzen- lediğı konusunda ısrar edıyor. Selefı hareketıne baglı El Muhacırun gru- bunun liden Ömer Bekri, Italyan La Reppub- lica gazetesine verdığı demeçte. saldmlan El Kaide'nin üstlendiğine ilişldn mektubun ger- çek olduğunu ve bir sonraki hedefin Italya ERÖR UZMANIÖZCAN: 'Devletler cenaze kaldırıyor'• Küresel olanaklan kullanan teröristlerin, devletlerden bir adım önde olduğuna dikkat çeken Özcan, "Türkiye'nin artık önleyici strateji geliştirmesi gerektiğini" vurguluyor. SERIAÇEŞ ANKARA - tspanya'da tren istasyonlanna yapılan saldırlan değerlendiren terör uzmanı AB Nihat Özcan, "Bu saldınlann in daha önce Fransa'da ortaya çıkû. Örgüt, sağ göstcrip sol vurdu" diye konuştu. Ozcan, Türkiye'nin bu olaylardan ders çıkarması gerektiğini dile getirdi. Istanbul'da Mason Locası'na yapılan saldınnın istihbarat zafiyetini de ortaya çıkardığını belirten Özcan, "Sakun tamamen tesadüf olarak akamete uğramışür (başansız olmuştur). Türkiye'de, bu terör örgütlerinin hedefı olabOecek çok sayıda Amerikan, îngiliz ve Yahudi sermayeti şirket var. Dinci terör bu hedeflere bundan sonra da yönelebiür. Türldye bu aşamada önleyici strateji getiştirmeir diye konuştu. Özcan şunlan söyledı: "ABD gibi rakip tanımaz bir gfiç varsa, ona karşı olanlar kendi güçleri doğrultusunda bir alan yaratacakJardır. Bu güçler cevabı asimetrik tehdit kuHanarak vermekte buluyor. Bunu yaparken de küreseDeşmenin yaratbğı imkânlan sonuna kadar kuUanryor." Terör örgütlerinin küresel düşünüp yerel hareket ettiğini kaydeden Özcan, "Türkiye'de de bu eylemJer yapıkü. Baü'nın sembolkrine saldırıldi. İspanya zaten ABD poütikalanna hizmet eden bir yapı olarak algüanıyor" değerlendırmesini yaptı. Etnik ve ideolojik terorizmin, dinı referansh teröre göre çok farklı oldugunu belirten Özcan, "Etnik ve ideolojik terörün hedefînde smırlamalar vanfar. Çıkış noktası kendi ideolojisi ve kökenidir. Dini referansh terör ise şiddeti bir zorunhıtuk olarak görüyor. Dfişman taıumlaması diğerine göre çok geniş. AJlah adına yapıyor, kendini savaşta görüyor ve ökhırmenin kntsal bir iş oldugunu savunuyor" diye konuştu. Özcan, Ispanya'daki eylemleri ETA'nın yapmış olma olasılığının düşük oldugunu savunarak "ETA'nın hedefi tamamen kamu görev lileri, poüsleıie sınırh. Eytemin tarzma bakmca El Kaide gibi görünüyor" dedi. Teröristlerin devletlerden bır adım önde olduğuna dikkat çeken Özcan, karar alma süreçlerinde ve devletlerin birbirleriyle ışbirliği yapma konusunda çok yavaş davranıldıgını vurguladı Özcan, "Örgütierin önünde karar abp çözümlenu» yapanuyorlar. Ancak cenaze kıkhnyorlar. Bu eyiem de ilk önce Fransa'da ortaya çıkn. Ama bunu FYansa'ya gösterip tspanya'ya yapü. Benzer eyJemler Italya'da dâ olabüir" diye konuştu. Fransadaki patlayıcı İstanburdakilerle aynı Fransa'da Aralık 2003'te Liberation gazetesine verdiği küçük ilanla polisle rıaberleşen AZF adlı örgüt, 3 milyon dolar ve 1 milyon Euro istedi, paralann getirilmemesi durumunda tren yollannın 9 ayn noktasına yerleştirilmiş bombalann patlahlacağı tehdidinde bulundu. Fransız güvenlik birimlerinin uzun süredir ılarmda olmasına karşın patlama tıaberleri tspanya'dan geldı. îstanbul'daki saldınlarda nitrat ve mazot kullanılmıştı. \ynı maddeler Fransa'da bulunan petlayıcıda da yer alıyordu. I spanya'daki saldınları El Kaide'nin mi ETA'nın mı yaptığı tartışmaları sürüyor. El Muhacirun örgütü lideri Bekri, saldırıyı El Kaide'nin yaptığına inandığını ve bir sonraki hedefin Italya olabileceğini öne sürdü. ABD'ye destek veren ve Irak'a asker gönderen ülkeler saldırı korkusuyla diken üstünde. bul Kartal saldınlannın sorumluluğunu üst-olabıleceğıni söyledı. Bekri. "Mektubunger- çek oldugunu ve saldınlan El Kaide'nin yap- üğını düşünüyorum. Bir sonraki hedef 1taha olursa şaşn-mam" dedi. Operasyon tarzının El Kaıde'yı düşündürdüğünü ve hedef seçımıne şaşırmadığını belirten Bekn, şunlan söyledı: "Geçen ekünde Usame bin Ladin yayımladı- ğı mesajda, Irak'ı ve kendOerini \unui düşman- lar arasmda İspanya"vı da say nuşö." El Kuds El Arabı gazetesı, kendılerine e-pos- tayla gönderilen Ebu Hafiz El Mısri Tugayı im- zalı bildinde, El Kaide'nin Madrid ve lstan- lendiğinı bildırmıştı. Hükümet hâlâ ETA dlyor Başbakan Jose Maria Aznar, "Her taşm al- ona bakacağız. Her türlü ipucunu değerlendi- recegn" dedı. Önceki gün kesin dılle ETA'yı suçlayan Aznar, dün hiçbır olasılığı göz ardı etmedığini söyledi. Bask radıkalleri ya da kök- tendincıler arasında fark olmadığını ıma eden Aznar, "Dinsel ya da etnik fanatizm ayıu pa- HER YER CESET DOLU - îspanya'nın başkenti Madrid'de önceki gün Atocha. Santa Eugenia ve El Pozo garlannda öç trene düzenlenen kanlı eyiemlerde en az 199 Idşi öldü. 1430 kişi de >*u aiaudı. Madnd'i kana bulayan saldınlar A\rupa'>ı da alarma geçirdi. Irak'ta asker bulunduran İtaha, guvenük önlemlerini artürdL Belediyeler, polis ve diğer shil makamlardan önlemleri sıküaşürmaiaii istendi. (AP) ranın iki yuzü" dedi. Dışişlen Bakanı .\na Palack) da "Her şey bu korkunç loymun ETA imzası taşKİığını gösterivor. Çok güçlü ipuçla- nnuz, çok güçlü ön bilgilerimiz var. Kullanı- lan padayıcı, çahşma bicimleri ETA'vı işaret edi- yor" dedı. Palacıo, köktendincı terör ihtıma- lınin de ıncelendiğinı belirtti. Cadena Ser radyosu, trenlerden btnnde bır ıntihar komandosunun bulunduğunu ıleri sürdü. Içışlen Bakanlığı ıle hükümet sözcüsü Eduar- doZaplana ise bu olasılığı yalanladı. "Bütün iz- ler ETA'yı işaret ediyor" dıyen sözcü şunlan söyledi "Bazılankafakanşbncısenaryolarlail- güenhor. İntiharsaldınsı olsa sonışturmanm bu aşamasuıda bilinirdl Sonra da ortaya, El Kaide mektubu çıkn. Potis. bu grupiann saktanlan üst- lenmek için 2-3 ay beklediğini söyiüyor." Zapla- na, 2 ETA mılıtanının 29 Şubat'ta yakalandığı- nı ve 506 kılogram patlayıcı ıle 30 kilogram di- namit ele geçırildiğini hatırlatarak "Bunlann yanında bir harita da var- ıfa. Bunun da saldınlaria ilişkisi var ve kuüanılan padayıcı, ETA'nın kullan- dığı dinanıit" dedı. Bask bölgesı Başbakanı Juan Jose lbarretxe hükümetin ETA ısranna karşın saldınlann arkasında kımın ol- duğu konusunda cıddı şüpheler bulun- duğunu söyledı. Bu arada, ETA dün ılk kez bir bıl- dın yavımlayarak saldınlarla ılgısı ol- madığuıı açddadı. Bask televızyonun- dan okunan bildinde örgütün saldı- nlarla ilgısı olmadığı vurgulandı. Asker gönderenler tetikte Madnd'ı kana bulayan saldınlar Avrupa"yı da alarnıa geçırdı. Irak'ta as- ker bulunduran ttalya, güvenlik ön- lenılerinı arttırdı Beledıyeler, polıs ve diğer sivil makamlardan önlemleri sı- kılaştınnalan ıstendı. Fransa da alann dunımunu "sarTdan "turuncu"ya çı- kardı. Tunıncu düzeyin suç ve terör ey- lemiriskinekarşı sa\ r unma amacını ta- şıdığı, toplu taşıma araçlannda gü- venlik önlemlennin antınlacağı belir- tıldı. Irak'a asker gönderen Polonya da, güvenlik önlemlennı arttırdı. Sınır ge- çış noktalan, havaalanlan ve tren ıs- tasyonlannda guvenhği ve denetimı art- tınna karan alındı. Macaristan'da de- mır>'ollannda \e garlarda güvenlik onlemlen arttınldı. Avrupa gazetele- n de dün, kıtanın büyük bır terör dal- gasının hedefı olabileceğı uyansında bulundu. Alman Dıe Welt. "tspan- ya'da olanlar, Avrupa'da terörün El Kaideleşmesidir" diye yazdı. Haber- de. "tslamcüann icat ettiğu hüküme- ti devirme amacı gütmeven, mümkün olan en büyük acıyı ve kargaşavı yarat- nıa>ı hedefleyen taktiku\gulandı" de- nıldı. îngılız The Tımes, bombacıla- nn büyük ölçüde sivıl kayıp yaratma hedefinin, A\Tupa"da uygulanan terör taktıklerinde önemlı bir değişikliğe işaret ettığını yazdı. Gazete, "Eylem- lerin vahşüiği El Kaide ya da vandaş- lannın saldınlannın özeüiklerini taşj- yor. .\şın uçlar arnk birbirinin yöntem- İerini kop>a edhor, birbirlerine silah sağlıyor ve ortak düşmana karşı eşgü- dümİü saldınlar düzenlhOT" diye yaz- dı Belçika'nın Le Soır gazetesinde, -Bask terörü \a da İslanıcı terör, Av- rupa'nın da Bin Ladinleri beslediği ve hedef haline geldiği orta\a çıkü" de- nıldı. Iktidarın işine ETA geliyor Seçime 3 gün kala patlayan bombalar seçmen tercihini etkileyecek. Sorumlu Bask örgütü ise Halkçı Parti koltuğu garantileyecek, ancak suçlu El Kaide ise oy kaybedecek Dış Haberier Servisi -İspanya'nın başkenti Madrid'de önceki gün üç ayn istasyonda üç ayn trene yerleş- tırilen, yüzlerce kişinın öhnesine, 1430 kişinin de yaralanmasına yol açan bombalı saldmlar, yann ya- pılacak genel seçimlerin sonuçla- nnı da büyük ölçüde etkileyecek. Seçim kampanyasında Bask böl- gesinin bağımsızhğı için savaşan ETA'nın tamamen yok edilmesini öne çıkaran iktıdardakı Halkçı Par- ti (HP). saldmlan bu örgütün yap- tığı karutlanırsa, oy oranını daha da arttmp bir kez daha yönetime ge- lecek Saldmlan önceki gece Ebu Hafız El Mısn Tugaylan örgütü, El Kaide adına üstlenmişti Ancak hükümet hâlâ ETA'yı suçluyor. Saldınlar, Ispanya'yı ABD'nın yakın müttefiki olduğu ve Irak'a 1300 asker gönderdiği için cezalan- dınnak amacıyla gerçekten El Ka- ide tarafından düzenlendıyse, yok- lamalarda önde giden HP'nin se- çimi kazanması tehlikeye girecek. Muhalefetteki Sosyalıst Parti, hükümeti ABD'ye destek verdiği ve Irak'a asker gönderdiği ıçın eleş- tirmış, haUan çoğunluğu da birlik göndenlmesıne karşı çıkmıştı. El Kaide sorumluysa. Sosyalistleroy- lannı arttıracak. 'Aznar yalan söylüvor' Sıyası gözlemcıler. saldmvı ger- çekten seçım sürecını olumsuz et- kılemek içuı ETA'nın düzenlemış olmasının HP'nin ekmeğıne yağ süreceğım belirtiyor. tspanya'da, ETA'nın sıyası ka- nadı olduğu gerekçesıyle yasakla- nan Bask partisı Batasuna da, Baş- bakan Jose Maria Aznar'ı kanlı tren saldınsının sorumlulan hakkın- da "yalan söylemekle" suçladı Parti sözcüsü Arnaldo Otegi, "Hükümet başkanı, Madrid'deki sakhnyı yapanlan bün or, ama ya- lan söylüvor" dedı. Başbakanın seçimlere kadar ETA ıddiasını öne süreceğinı belırten sözcü, saldm- nın Irak'a tspanyol asken gönde- rilmesiyle ilgili olduğu görüşünü yineledi. Madadrid'de meydana gelen kanh saldınlann ardından 3 gün yas ilan edilen tspanya'da halk yaşamlannı jitirenler için anma törenleri duzenüyor. (Fotoğraf: REUTERS) ETA ŞAVINI ÇÜRÜTEN NOKTALAR: • Örgüt bugüne kadar bu boyutta bır eylem düzenlemedı. • ETA belirli kişileri hedef seçiyor ve sıvillere zarar verebilecek eylemler öncesınde polisı uyanyor. • Devlet yetkililenni, siyasilen ve gazetecılen hedef seçiyor. • Eylemlermi bombalı araçlar ve sılahlı saldınlarla gerçekleştiriyor. • Örgüt gücünü büyük ölçüde yitirdi. AÇIKÇA ŞÜKRÜ StNA GÜREL •Al-Ven' Kıbns görüşmelerinde dün "al-ver" süreci başla- dı. "Al-ver" ilk bakışta "alavere" sözcüğünü, hatta "alevere-dalavere" deyimini çağnştırıyor. "Alave- re", Türk Dil Kurumu Sözlüğü'nde "birşeyin elden ele geçmesi" olarak; "alavere-dalavere" de "hileli, düzenli bır iş yapmak, yalanla dolanla iş görmek" olarak açıklanıyor. "Al-ver" sürecinin çağrıştırdı- ğı sözcüklerin tanımına ne kadar yaklaşacağı- nı şimdiden bilemeyiz ama, bu Annan Planı sü- recinin başlangıcından beri ilgili ilgisiz bazı "ta- raf"lann tutumlannda, zaten bir "al-ver" nryeti de- ğil, "alavere-dalavere" niyeti olduğu artık belli... Aslında şimdiye kadarki süreçteki "alavere-dala- vere", Türkiye ve Kıbns Türkü'ne karşı yapılan hak- sızlıklan olağan kılmak, yalanla, dolanla, kandırma- cayla Türkiye'nin ve Kıbns Türkü'nün hak ve çıkar- lannı ortadan kaldırmak amaçlanna yönelik oldu. "Çö- züm" diye başkalarının Kıbns'ta iki halka ve il- gili taraflara dayatacakları, başından beri hak- sız, hukuksuz temellere dayandırıldığı halde, bu önce gizlendi, sonra da unutturuldu. Üstelik bu dayatmanın, sonunda Kıbns Türkü'ne ve Türki- ye'ye ne olursa olsun kabul ettirilmesi, "alave- re-dalavere" işinin "özü"nü oluşturdu. Sonunda, "üçkâğıtçı"n\r\ masasının çevresine, üçkâğıt işleminin kandırmacasına boyun eğmeyi önceden kabul edip bir ucuz parsa peşinde kuzu kuzu toplanıp cebindekilerı masaya koyanlar gibi, "taraf"lar, Annan ın masasının çevresine kümelen- diler: Zaten kaybedeceği hiçbir şey olmadığın' ve her durumda kazanacağını bilen, bunun için üç kâ- ğıdin üçüne birden oynayabilen Papadopulos. Za- ten kazanacağını kazandığını düşünen, bunun için oyunun bir an önce, bir maraza çıkmadan bitmesı- ni sabırsızhkla bekleyen M. AJi Talat. "Oyan"u ba- şından ben gören, şimdi de "üçkâğıdı" açıkça or- taya seren Denktaş. Masanın biraz ötesinde bek- leşenler de var, "biz de sıramızı savalım, şu al-ver işini bitirelim" diye... Bunlar: Çevresinde Amerikan- ca konuşan bırtakım insanlann, yanındakı Cüneyd Zapsu ya benzeyen birinin kulağına, "merak etme- yin, biz, sonunda Annan'a söylenz, sizparanızı kur- tanrsınız, şimdi cebınizde ne varsa masaya koyun, gensini bize bırakın" sözlerini kendilerine Zapsu kı- lıklı adam tercüme ettığinde sevinip kabına sığama- yan ve "bir aksilik olmasa da şu ış bitse, Denktaş da ıkide bir 'üçkâğıt bu 1 diye ahaliyi uyandırmasa" diye söylenen Tayyip ve Abdullah beyler... Ve ken- dileri adına oynanan bu sonu belli kumann sonucu- nu endişeli bır biçimde bekleyen kalabalık... Kala- balıktaki haklı endişeyi yatıştırmayı her nedense kendisine iş edinmiş bir sürü Hasan Cemal ben- zeri de telaşla dolanıp "Işler iyı gidiyor, siz Denk- taş 7 dinlemeyın" diye bağınyor... Bu kadar "teşbih" 1az\a... Konununaslınagirmek gerekli. Nereden başlayalım? En doğrusu, "bü- yük"\en başlamak. Dünkü haberier ABD'nin Kıb- rıs -ve tabii Kuzey Irak- konusunda nasıl bir tu- tum takınmakta oldugunu gösterdiği için, pek iç açıcı değil. Zaten, Bush'un "Merak etmeyin, boşluklan doldururken Annan 'ın sizi gözetmesinı sağ- lanz" sözlenne itibar etmek. başından beri akıl ışi miy- di? Tayyip Erdoğan bılmiyor olabilir, ama kendisine Dışışleri'nden. "Bu Amerika'da etkilibir Rum lobi- si vardır ve Başkan 'lar, hele seçim yıllannda, bu lo- binin bir dediğini iki ettirmezler" diye söylenmedi mi? Bir de tabii AB'nin tutumu var. Başından beri yok saydıklan KKTC'nin şimdi fîilen ortadan kal- dınlmasında kendisi için yarar gören, bunun için Annan Planı'na asıl bel bağlayan, taraf olan AB'dir. Önceleri Kıbrıs Türkü'nün AB içinde eri- yip yok olacak bir azınlık haline gelmesini en- gellemek için kalıcı istisnalar ve ayrıcalıklar da dahil her türlü önlemi alacaklannı söyleyen, ama şimdi kalıcı değil ancak geçici "derogasyon- lar'öan söz etmeye başlayan da AB. AB yetkili- lerine göre, artık bu koruyucu düzenlemelerin de- ğiştirilemeyecek "birincil" hukuk kuralı haline geti- rilmesi mümkün değil. Neden? Çünkü bunun yapı- labilmesi ancak AB üyesi devletlerin parlamentola- nnın onayıyla mümkün. 1 Mayıs'a yetişmez. 1 Ma- yıs'a adadan 80 bin Türk'ün, Türk askerinin sürü- lüp çıkartılması, 80 bin Türk'ün sokağa bırakılması, onlann yerine onbinlerce Rum'un yerleştırilmesı ye- tişir, ama "derogasyonlar" yetişmez! Peki bu ahlaksızca sürdürülen oyuna Kıbns Türk- leri ve Türkiye kuzu kuzu razı olacak mı? Denktaş, geçen gün haklı olarak yenı bir konuyu açtı: KKTC Meclisi'nin Annan'ın sorusunu referanduma götür- mesi için bir yasa yapması gerekıyor. KKTC Anaya- sası'nda "değıştirilmesi teklifbile edilemeyecek" hü- kümler var. Hadi bu hukuksal sorun aşıldı diyelim. Referandum Yasası hangi usulle Meclis tarafından kabul edilecek? Tapu Kadastro Yasası gibi mi, ana- yasa değışikliği gibi mi? Elbette anayasanın ne- redeyse tümünü ortadan kaldıracak bir sonuç verebilecek olan bu yasal düzenleme, en azın- dan anayasa değişikliği usullerine uygun olarak ele alınmalı. Bunun da ötesinde, şimdi Kıbns Rum Parlamen- tosu'nda yapılan bir tartışmaya da kulak vermek gerekli: Milletvekilleri, referandumdan çıkacak "evet" oylannın sonuç doğurması için gerekli oranın yüz- de 65 mi, yoksa yüzde 70 mi olması konusunu ele alıyorlar. Onlar, devletleri ortadan kalkıyor değil, tam tersine bir katılımla biçim değiştiriyor diye böyle güçlü bir "evet"\ gerekli buluyorlar. Ya KKTC hal- kı? Onlar devletlerini hiçbir zaman "olmamış" sayan bu düzenlemeye yüzde kaçla "evet" der- lerse hüküm ifade etmelî? Yüzde kaç "ben hiç- bir zaman yoktum, artık hiç olmayacağım" dedi- ğinde, bu, halkın geriye kalanı için de kesilmiş bir hüküm haline gelmeli? Bütün bunlara, ABD'nin. AB'nin, BM'nin ve M. Ali Talat'ın yanıtı aynı: "Bir süreç başladı, pişmiş aşa su katmayın." Herhalde bu aşı, tadı ne olursa olsun yemek niyetinde olduklannı zaten başkalanna da söy- ledikleri anlaşılan Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül de bu gruba katılacaktır. Bu "al-ver" sürecine 22 Marttan itibaren Türk ve Yunan hükümetleri de oturacaktır. Karaman- lis, Papadopulos'a bütün desteği vereceklerini açıkladı. Şimdiye kadar masada istedikleri. Türk as- kennin ve 1974'ten beri adaya yerieşmiş bulunan bütün Türklerin adadan sürülüp çıkanlmasını, Türk- lerin bir azınlık olarak Kıbns'taki Rum devletine mon- tajını isteyen ve başka bir şeyi kabul etmeyeceğini açıklayan Papadopulos, Karamanlis hükümetinin tam desteğine sahiptir. Ya Denktaş? Onun arka- sında Türk hükümeti var mı, yok mu, belli değil. Ama Türk halkı var. Bu "al-ver", daha doğrusu "alavere-dalavere" süreci, şimdi yeni bir aşamaya giriyor. Yakında so- nuçlanır. Biz de kimin ne verip, ne aldığını Denk- taş'tan öğreniriz...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear