25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 MART 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 11 IBeyoğlu'nda öldürülen üniversite öğrencisi Önder Babat'ın yanında bulunan arkadaşı anlattı 'Ortbas etmekistiyorlar'Diyar UyaşındaM çocuğa işkence iddiası ANKARA (ANKA) - Diyaıbakır'da 12 yaşuıdaki kız çocuğuna işkence yapıldığı iddia edildi. Küçûk kız çocufunun annesi, olayın ardından Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusuna göre 12 yaşındaki BJ>, okul çıkışmda sokak ortasında 4 kişi tarafindan gözleri bağlanarak kaçınldı. Konulduğu arabada ablasının adresini vermesi içitı baskı yapıldığını söyleyen B.P., cevap vermeyince "naâl bilmiyorsun'' denilerek karnına ve ağzına yumruklar atıldığını söyledi. Aldığı darbelerden dolayı vücudunun çeşitli yerlerinde yaralar oluşan ve ağzından kan geldiğini belirten B.P., daha sonra arabadan indirilerek tehditlere maruz kaldığını savundu. Bu arada kendisini kaçıranlann bırbırlenne tekizi kapann" şeklinde uyanlarda bulunduğunu söyleyen B.P, yaşadıklannı şöyle anlattı: "Orada bir kadın bana 'Söyle yoksa saçını keseriz' diyerek saçunı çekti. Darbeierden dolayı her vanım kan içmdeydL Bir doktora telefon açarak, tedavimin yapılması için 2 milyar teküf ettiler. Doktor ve bir hemşire gelerek eBmi arkadan ve ayaklanmı bağladılar. Bana iki hap verildL Dttimin ön kısmına da 4 adet iğne vuruldu. Lderin siünmesi için dilime merhem sürüldiL Daha sonra arabaya bindirildim. Kendi aralannda konuşurken 'Bunun konuşacağı yok, aldığımız yere bırakalun' dedüer. Sonra gözümü açıp 'Annenin içı yansın biraz' deyip çamurun içine attuarT Anne Sabiha Peyam. kızıru e\de işkence edilmiş şeİdlde bulduğunu belırtti. Hemen çocuk hastanesine gittiklerini kaydeden Peyam, burada polislerin baskısıyla karşılaştıklannı savundu. B.P, ifadesini, yaşadıklannın ardından konuşamadığı için yazı yazarak verdi. Kızının hiç konuşmadığını, uyuyamadığıru, sürekli kâbus gördüğunü ve yemek yemediğini belirtten anne Peyam, Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunarak sorumlulann tespit edilip cezalandınlmasını istedi. TTBden Erdoğan'; 'Bizgörevimizi yaptıkj sıra sizde' ANKARA/ÎSTANBUL (Cumhuriyet) - Türk Tabipleri Birliği (TTB) sağlık emekçilerinin "insanca yaşam-nitelikii sağhk hizmeti" talebiyle 10-11 Mart'ta yaptıklan eylemin ardından hükümeti "göreve" çağırdı. TTB Merkez Konseyi'nce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan çağnda, "Getin 70 nulyon insanın sağbğma çözüm bulahm. Biz görevimizi yapbk, sıra sizde" denildi. TTB Genel Başkan Dr. Füsun Sayek. Türkiye'de sağlık artamındaki tahribatı durdurmak, sağlık hizmetlerinin nitelikli bir hale gelmesine katkıda bulunmak amacıyla iki gün süreyle g(ö)revde olduklannı bildirdi. Tıp ortamınm tüm unsurlan ile birlikte sürdûriilen bu faaliyetleri, hekimlerin, sağlık emekçilerinin, yurttaşlann sahiplendiğini dile getiren Sayek, -AKP iktidan ve Başbakan Erdoğan sesimizi arok duymah. Defalarca yapüğımız görüşme çağnlannnza, taleplerimize kulak ımneiidir. Biz hekimler, 70 mflyon İDsanımızın "ücretsiz sağlık hakkT, rutelikli sağlık hizmeti' alabümesi irin mücadete veriyonız" diye lonuştu. Eylemlerinm Türkiye"de ağlığı gündem yaptığını bildiren >. Sayek, AKP'nin sağlıkta yaşanan sorunlan görerek çözüm jetmesi, hekimlerle her platformda îörüş alışverişinde bulunmasırun jnemine değindi. Tıp Haftası etkin- Jderi kapsamında ÎTO dün Küçük- ;ekmece Sağlık Grup Başkanlığı'nı •>e Sefaköy Inönü Sağlık Ocağı'nı nyaret etti. Türkiye'deki sağlık .caklannın sorunlannın tartışıldığı embolik ziyaretler sırasında, aile skimliği ile sağlık ocaklannın da •jletmeye dönüştürüldüğü vurgulan- i. • Önder Babat'ın olay sırasında yanında bulunan arkadaşı Burak Yücel, "Önder'in susturucu takılmış bir silahla öldürüldüğünü" söyledi. Yücel, "Cinayetin ardından yaşananlar bende güvenlik güçlerinin olayı örtbas etmek istediği izlenimini yarattı. Bu şaibeli ve karanlık saldrnnın faiUeri bir an önce bulunmalıdır" dedi. ALPERTURGUT Beyoğlu'nda karanlık bir cinayet- le yaşamı yiten sol görüşlü üniver- site öğrencisi Önder Babat'ın (25), olay sırasında yanında bulunan ar- kadaşı Burak Yücel, "Önder sus- turucu takılmış bir silahla öldürüJ- dü. Cinayetin ardmdan yaşananlar ise bende güvenlik güçlerinin olayı örtbas etmek istediği izlenimini ya- rattı. Bu şaibeli ve karannk saldîn- nın faüleri bir an önce bulunmab- dır" dedi. Istanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Rus Dili Edebiyah Bölü- mü 3. Sınıf öğrencisi Burak Yücel. 2 yıldır arkadaş olduklan Önder Babat'la olay günü tmam Adnan Sokak 'taki Devrimci Hareket Der- gisi binasından birlikte çıktıklan- nı söyledi. 'Kimse ses duymadı' Binadan birlikte çıkıp iki merre yürüdükten sonra Babat'ın aniden yere yığıldığını belirten Yücel, "Ne biz, ne yurttaşlar ne de esnaf hiçbir sesduyîrıadLSadeceyanınuzdaolan arkadaşlardan Erman Öztürk, ka- fatasma çarpan kurşun çekirdeği- nin çıkardığı 'çıf sesini duymuş. Ben yere eğflerek kafasuu ruttunı eİ- lerim kan içinde kakü. Nabzı atiyor- du ancak gözleri matb. Beyin ölü- mü gerçekleşmiştL Yurttaşlann yar- dınııyta bir taksry e bindirerek Ön- der'i Taksim tlk Yardım Hastane- si'ne götürdük" dedi. Öldüğü yerde karanfilli anma Önder Babat, öMirüldüğü yer Beyoğlu tmam Adnan Sokakta karanfîDerle anıl- dL Babat'ın anısına mumlaryakan arka- daşlan, "Önder, ateş \e su kadar temizdi, kirnsevle bir sorunu yokru. Ancak, biz bu işin peşini bırakmayacağız, katiUen er ya da geçortaya çıkaracağız" dedüer.Önder Babat'ın dayıs Ali Haydar Çavuş, cena- zeyi memleketierine götürürken Pertek üçesinigectikten sonra yaklaşıkl5araba- hk bir askeri birBk tarafindan takip edfl- diklerini betirtti. Çavıış, mezarbaşmda da asker ve shil poüslerin çekim yapüklan- nı anlattL Kendflerinden bügi ahnmadı- ğını ifade eden Çavuş, "Ekam canmuzı bize soracaklan yerde, gittiler köy mub- tanna sordular. Bu da yetmediOnder'iar- kadaşlannm öldürdüğünü smfedüer. Dev- rfand devrimciyi vurur mu?" dh« konuş- tu. Devrimci Hareket Dergisi Yazı tşleri Müdürü Fehmi Kıhç ise dokuzuncu gü- nünde Babat'ın neden katkdüdiğini hâ- lâ bflememenin acısuu yaşadıklannı söy- ledi (Fotoğraf: ALPER KIZILTAN) Hastanede polısin kendilerine hem sözlü hem de fiili müdahale- de bulunduğunu vurgulayan Yü- cel şunlan söyledi: ".^rkadaşmıı- zm durumunu merak edi>orduk. Daha sonra ifade vereceğirnizi söy- ledik. Olayın başından bize tepldfi olan potis bize Biz sızın kim oldu- ğunuzu biliyoruz' drverek hakaret etti. Davak yemekten de ara>a giren- ler sayesinde kurtulduk. Görgü ta- nıgı okluğum için bir süre sonra si- vil bir ekiple olay yerine gittim. Po- Bsleryerden kan örneği aldılar. Ben ola\ yerinde biçimsiz bir taş bulun- ca bunu poüslere gösterdim ve ba- şına düşmüş olabilir mi' diye sor- dum. Ancak gü\enhk güçleri,bana 'Taşın üzerinde kan yok, sıradan bir taş" diyeyanrtverdflen" 'Örtbas eılilccekti' Yücel polisin kendisine bu yanı- tı vermesinden 4 saat sonra yerde bulduğu taşı delil olarak gösterdi- ğini kaydederek, "Polisler, savcrj"a 4 Yolda yürürken düşüp kafasını ye- re vurunca ölüyor' şeklinde bir açık- lamada bulundular. A\ııkat Anıt Baba'run otopsi ısran ohnasavdı bu cinayet soruşturma açümadan sıra- dan bir olav gibi kapaühp, örtbas edüecekti" dedi. Son dönemde faili meçhul cina- yetlenn yine hortladığını ifade eden Yücel şöyle konuştu: "Tümdevrim- ci. demokrat. aydm kamuoyunun ola\ın takipçisi olması gereldyor. Oğrenci hareketinin ön sıralann- da bulunan poütik bir insanm öldü- rühnesi tüm flerid kesimlere yöneük bir gözdağKÜr." Gazi olaylannın 9. yıldönümünde bir araya gelen yüzlerce kişi kayıplarını andı Sonmıhılar eezalandırılsın ERHANKEMAL ÖZMEN Gazi olaylannın 9. yıl- dönümünde gözyaşlan sel olup akü. Gazi Mahal- lesi'nde toplanan bin ki- şilik topluluk, çoğu gü- venlik güçlerinin açtığı ateş sonucu yaşamlannı yitiren 23 kişiyi andı. Yar- gılanma sürecıni ve "olay- lann sorumhılannın ce- zalandmlmamasnıı''pro- testo eden "Gazi-Ümra- niye Şehit Afleleri" ise, "Faflkrm cezalandıntma- maa yetmedi bir de' Eve Dönüş Yasası' çıkarnkü. Buyasadan Srvas'ta can- lanrnızıyakan Hizbullah ve benzeri derin devietar- nklan faydalandT dedi- ler. Istanbul polisı. saba- hın erken saatlerinden iri- baren Gazi Mahallesi ile Alibeyköy, Yeşilpınar ve Küçükköy'ün de içinde bulunduğu birçok semt- te geniş güvenlik önlem- leri aldı. Gazi Cemevi'nin bulunduğu Ismetpaşa Caddesi ile ara sokakla- n abluka altına alan gü- venlik güçleri, mahallenin kilit nok- talanna panzerler ve "akrep" adı ve- rilen zırhlı araçlan konuşlandırdı. Gazi Mahallesi'ndeki birçok işyeri anma töreni nedeniyle kepenklerini kapattı. Gazi Cemevi'nde saat 09.00 sıra- lannda toplanan grup, olaylarda ya- şamlannı yitirenlerin bazılannın me- zarlannın bulunduğu Ahbeyköy Me- zarlığı'nı ziyaret etti. Mezarlığa 2 otobüs ile giden ve ellerinde ölenle- rin fotoğraflannı taşıyan grup, me- zarlann başında saygı duruşunda bu- lundu. Otobüslerle Gazi Mahallesı'ne dö- nen grup, 9 yıl önceki olaylar sıra- sında ih^; ölümün meydana geldiği Gazi Cemevi'nde sabahın erken saatkrinde toplanan topluluk, çoğu güvenlik güçlerinin açtığı ateş sonucu vaşamlannı yitiren 23 kişiyi andL Polisin geniş güvenlik önkmialdığj anma töreni sırasında ölenlerin aileleri gözyaşlan içinde mezarlara karanfil bn-akb, sorumlulann hakettiği cezay a çarptınhnasDiı istedl Nalbur Durağı'nda yere karanfil bı- raktı. Tekrar siyah bir bayrağın ası- h olduğu cemevine dönen grup, ölen- lerin anısına verilen yemeğe katıldı. 'Gözyaşları sel oldu' Gazi Mahallesi Cemevi önündeki bin kişihk topluluk saat 12.00'de kor- tej oluşturarak yürüyüşe geçti. Gazi Mezarlığı'na yürüyen topluluk, "H^a- n katüieri afTedflmesin", "Ga/i kat- Kanunı unutmadık, unutturmaya- cağjz","Yaşasın Gazi ayaklanmasr, "Gazi'nin. Sıvas'm, Maraş'uı hesa- bıru soracağE" yazılı pankart ve dö- vizler taşıdı. "Bir, iki, üç daha fazla Gazi". "Bedel ödedik, bedel ödetece- ğiz", "Kahramanlar ölmez halk ve- ralmez^^Gazişehhieriölümsüzdür'" sloganlan atan topluluk yaklaşık 30 dakikahk yürüyüşün ardından mezar- lığa vardı. Olaylarda yaşamlannı yitirenlerin aileleri, gözyaşlan içinde mezarlara karanfil bıraktı. Devrün şehitleri adı- na yapılan bir dakıkalık saygı duru- şunun ardından "Gazi-Ümraniye Şe- hit Ailekri" adına yapılan açıklama- da. "Çocuklanmızın ölümlerinden sorumlu oianlar ödüUendirildl Fail- ler hak ettikleri cezayı görmedikçe daha nice katüamlar kaçmümazola- caknr." denildi. Törenin ardından sloganlaıia ceme- vine doğru yürüyen topluluk olaysız dağıldı. TSIP davası 'Uyumlu• • •• " 1 * * 1 ozgürluk kısa sürdü'ANKARA (ANKA) - Türkıye'nın Avrupa Bırlıği'ne (AB) uyum sürecınde ardı ardına çıkardığı uyum paketlennin, yargı organlan tarafindan farklı yorumlanması, reformlann hayata geçirihnesi tartışmalannı gündeme getiriyor. 7'nci uyum paketiyle TCK'nın 169'uncu maddesinde yapılan değişıklik uyannca Yargıtay'ın mahkûmiyet karannı bozduğu eski Türkıye Sosyalist Işçi Parrisi (TStP) Genel Başkanı lurçut Koçak ile yönetim kurulu üyeleri Hasan Yavaş ve Necmi Ozyurda Ankara 1 No'lu DGM tarafindan 3 yû 9 ay hapis cezasına mahkûm edildi. Yargıtay karanyla ağustos ayında cezaevınden salıverilen Koçak ve arkadaşlanna, yenıden cezaevi yolu görünmüş oldu. TStP davasında, u>ıım paketiyle Türk Ceza Yasası'nın 169"uncu maddesinde yapılan değışiklık, Yargıtay 9. Ceza Dairesi ve Ankara 1 No'lu Deviet Güvenlik Mahkemesi tarafindan farkh yorumlandı. Yargıtay, Koçak ve arkadaşlannın eylemlerinı "suç vasfindan çıküğı" yönünde değerlendırırken, Ankara 1 No'lu DGM suç olduğuna karar verdi. Karar DGM üyelenni de böldü. Üye Süreyj-a Gönül karşı oy kullandı. TStP'lilerin avukatı, kararın temvizı için yeniden Yargıtay'a baş\ııruda bulunacağı açıklarİcen, Turgut Koçak, uyum kapsamında yapılan reformlann hayata geçınlememesınden şikâyet etti. GÖRÜS ŞAHNAZ ÇAKIRALP İmparator! "Imparator", yani Fatih Terim bugünlerde üzerin- de en çok konuşulan kişilerin başında geliyor! Fatih Terim, GS'nin teknik direktörlüğüne geldiği gün- den bu yana üzerinde en çok konuşulan isimlerden bir tanesiydi zaten. GS'nin üst üste 4 yıl lig şampiyo- nu olması, ardından UEFA Kupası'nı alması onu bir anda ülkenin en popüler ismi yapmış ve "imparator" haline getirmişti. "lmparator"a ülke az gelmişti. Ar- kasına bile bakmadan Italya'ya gitti. Italya serüveni kısa sürdüğü için, Fiorentina ve Mi- lan'da başarılı mı yoksa başarısız mı olduğu pek bel- li olmadı. Ama başannın zirvesinden aşağıya doğru bir ınişin belirtileri de kimsenin gözünden kaçmadı. Ülkeye dönüşünde tekrar GS'de idi. Geldiği yılı yani geçen yılı hüsran ile kapayan "İm- parator" bu sezonu tamamlayamadı. Şimdi yoğun olarak yine üzerine konuşulması, bu kez başansızlığından dolayı! • • • Ulusça başanya aç olduğumuz ve özlem duydu- ğumuz yadanamaz bir gerçek. Hele hele uluslarara- sı başanlara duyduğumuz özlem ise çok daha fazla Uluslararası başanlarda ulusal gururumuz okşanıyor, kendimize olan güvenimiz ve inancımız da artıyor. Ama bizim ulus olarak başanlan da abartma gibi bir huyumuz var. Başanyı kendi sınır çizgileri içinde bırakmıyoruz. Başanlı olanı yeriere göklere sığdıra- mıyoruz. Terim için de öyle oldu. Terim, saltfutbolun "imparator"u olsaydı sorun ol- mazdı. Ama ona cumhurbaşkanlığından başbakan- lığa kadar çeşitli orunlar önerdik. Türkiye'nin ünlü işadamlanna saati biner dolardan "liderl\k konferans- lan verdirttik. Italyanca öğrenmesi, daha sonra Ital- yan gazetecilerine Italyanca konuşmasını büyük olay haline getirdik ve günlerce konuştuk. "İmparator^ aşağı "İmparator" yukan! Onu bir anda ülkenin kur- tancısı gibi algıladık. O kadar ki ona yüklemediğimiz bir keramet de bırakmadık! • • • Oysa Terim, dünyada başanlı bir teknik direktör gi- bi, işini istenilen biçimde sonuçlandırmış ve ulaşabi- leceği amacına ulaşmıştı. Aslında henkes için işini is- tenilen biçimde bitirmek bir görev ve amaç değil mi- dir? Futbol adamlığında işini istenilen biçimde yapa- rak başanyı elde etmek gurur verici olaydır elbettte, ama teknik direktöriükle cumhurbaşkanlığı, işadam- lanna liderlik konferanslan vermek ise apayn işlerdir. Italyanca öğrenmeye başlamak, sonra şöyle böyle ko- nuşmaya çalışmak; bugün ülkemizde yüz binlerce in- sanımızın en az bir yabancı dili anadilleri gibi bilip ko- nuştuklan dikkate alınırsa öyle abartılacak, parmak ısırtacak bir yeteneği gerektirecek bir özellik de de- ğildir. • • • Şimdi bakıyoruz, herkesin dilinde yine Fatih Terim! Ama bu kez başansızlıklanyla gündemde? Herkesin yerden yere vurduğu bir teknik adam haline geldi. öy- le yaptı, böyle yaptı. öyle yapmasaydı şöyle yapsay- dı... Dün onu tannlaştıranlar bugün onu yerden yere vuranlar değil mi? • • • Elbette çok başanlı bir futbol adamımızın bu dere- ce başansız hale gelmesinde bizım abartılı övgüleri- mizin ve davranışlanmızın payı ve sorumluluğu var- dır. Onu, başanlı futbol adamlığından alıp ona olağa- nüstü büyüklük duygusu aşılayarak bambaşka bir adam haline getirmeyi becerdik. Ama burada Fatih Terim'e de düşen önemli bir sorumluluk vardı. O, ba- şannın, sadelikten, yalınlıktan ve ilk haliyle verimli ol- maktan geçtiğini ya hiç bilemedi ya da bilmek iste- medi. Oysa ilk halindeki sadelikte ve yalınlıkta kala- bilmeyi başarsaydı bugün yine başanlara imza atma- ya devam eden bir futbol adamı olarak kalmayacak mıydı? • • • Ünlü bir düşünürün şu sözlerini hatıriıyorum: "Ün, mükemmel bir ruh besinidir. Ruh ve düşün- ceye güç verir. Onu yüceltir. Zayıf insanm yüreği onunla ferahlayabilir. Ne var ki ün yolunda çabucak onu küçümseme durağına vanlır. Kamuoyu insanla- n tannlaştınr. Yüzünüzü kızartan hatalan övdüğü çok olur. Buna karşılık ün, erdemleri de horgörür. Adı çık- mışlık gibi kıncıdır." terim, Italya'ya tannlaşarak gitmişti. Bacon, "Çabuk elde edilen başan, insanı karar- sız ve maceracı yapar" demiş. O zamana kadar sağladığı ünü küçümsemeye baş- ladığının belirtileri vardı. Oradaki başansızlığına rağmen Türkiye'ye yine ay- nı edayla ancak kararsız ve maceracı farklı bir Terim gibi döndü. Onu bir anda tannlaştıran ün, aynı anda onu kırmaya da başlamıştı. • • • Unutmayalım: Devamlı olmayan başannın bir değeri yoktur. scakiralp / hotmail.com Duruşmalara katılmayacaklar DEP'lilerin tahliye istemineret ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Kapahlan DEP'in eski millervekil- leri Leyla Zana. Hatip Dkle, Orhan Dogan ve Sehm Sadak'ın tahliye istemleri reddedildi. Es- ki milletvekilleri Anka- ra 1 No'lu DGM'de yar- gvlandıklan da\-amn du- ruşmalanna katılmama karan aldılar. Eski DEP milletvekil- leri, Ankara 1 No'lu DGM'de görülen dünkü duruşmaya katıhnadılar. Mahkeme Başkanı Meh- met Orhan Karadeniz, hükümlülerin Adalet Ba- kanı CemaÇiçek'in açık- lamalan ve hükümetin AB ile ilişkileri eksenin- de yürütülen politikalar nedeniyle duruşmaya gelmediklenne ilişkin tu- tanağın mahkemeye gön- derildiğini bildirdi. Ka- radeniz, daha sonra Bur- sa Ağır Ceza Mahkeme- si'nde talimatla ifadesi alınan tanık AM Dur- sun'un ifadesini okudu. Mardin'de korucu olan babası Abdullah Dur- sun un, Leyla Zana ta- rafmdan PKK'ye kaçı- nldığını öne sürdüğü oğ- lu Ali Dursun, ifadesin- de babasını yalanladı. Sanık a\-ukatlanndan YusufAlataş, müvekkil- lerinin duruşmalara ka- ülmama gerekçelerini an- lattı. Alataş. müekkille- rinin cumhuriyet savcısı- nın mütalaası karşısuıda lehlerine de olsa savun- ma yapmayacaklannı söyledi. Ankara DGM Binası çevTesinde geniş güvenlik önlemlerinin alındığı duruşmayı, DEP'lilerin yakınlan, ba- zı Avrupalı parlamenter- lerle bazı büyükelçilikle- rin temsilcileri de izledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear