Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
13 MART 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 11
IBeyoğlu'nda öldürülen üniversite öğrencisi Önder Babat'ın yanında bulunan arkadaşı anlattı
'Ortbas etmekistiyorlar'Diyar
UyaşındaM
çocuğa
işkence iddiası
ANKARA (ANKA) - Diyaıbakır'da
12 yaşuıdaki kız çocuğuna işkence
yapıldığı iddia edildi. Küçûk kız
çocufunun annesi, olayın ardından
Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç
duyurusunda bulundu. Suç
duyurusuna göre 12 yaşındaki BJ>,
okul çıkışmda sokak ortasında 4 kişi
tarafindan gözleri bağlanarak
kaçınldı. Konulduğu arabada
ablasının adresini vermesi içitı baskı
yapıldığını söyleyen B.P., cevap
vermeyince "naâl bilmiyorsun''
denilerek karnına ve ağzına
yumruklar atıldığını söyledi. Aldığı
darbelerden dolayı vücudunun
çeşitli yerlerinde yaralar oluşan ve
ağzından kan geldiğini belirten B.P.,
daha sonra arabadan indirilerek
tehditlere maruz kaldığını savundu.
Bu arada kendisini kaçıranlann
bırbırlenne tekizi kapann"
şeklinde uyanlarda bulunduğunu
söyleyen B.P, yaşadıklannı şöyle
anlattı: "Orada bir kadın bana
'Söyle yoksa saçını keseriz' diyerek
saçunı çekti. Darbeierden dolayı her
vanım kan içmdeydL Bir doktora
telefon açarak, tedavimin yapılması
için 2 milyar teküf ettiler. Doktor ve
bir hemşire gelerek eBmi arkadan ve
ayaklanmı bağladılar. Bana iki hap
verildL Dttimin ön kısmına da 4 adet
iğne vuruldu. Lderin siünmesi için
dilime merhem sürüldiL Daha sonra
arabaya bindirildim. Kendi
aralannda konuşurken 'Bunun
konuşacağı yok, aldığımız yere
bırakalun' dedüer. Sonra gözümü
açıp 'Annenin içı yansın biraz' deyip
çamurun içine attuarT Anne Sabiha
Peyam. kızıru e\de işkence edilmiş
şeİdlde bulduğunu belırtti. Hemen
çocuk hastanesine gittiklerini
kaydeden Peyam, burada polislerin
baskısıyla karşılaştıklannı savundu.
B.P, ifadesini, yaşadıklannın
ardından konuşamadığı için yazı
yazarak verdi. Kızının hiç
konuşmadığını, uyuyamadığıru,
sürekli kâbus gördüğunü ve yemek
yemediğini belirtten anne Peyam,
Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç
duyurusunda bulunarak
sorumlulann tespit edilip
cezalandınlmasını istedi.
TTBden Erdoğan';
'Bizgörevimizi
yaptıkj sıra
sizde'
ANKARA/ÎSTANBUL
(Cumhuriyet) - Türk Tabipleri
Birliği (TTB) sağlık emekçilerinin
"insanca yaşam-nitelikii sağhk
hizmeti" talebiyle 10-11 Mart'ta
yaptıklan eylemin ardından
hükümeti "göreve" çağırdı. TTB
Merkez Konseyi'nce, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'a yapılan
çağnda, "Getin 70 nulyon insanın
sağbğma çözüm bulahm. Biz
görevimizi yapbk, sıra sizde"
denildi. TTB Genel Başkan Dr.
Füsun Sayek. Türkiye'de sağlık
artamındaki tahribatı durdurmak,
sağlık hizmetlerinin nitelikli bir
hale gelmesine katkıda bulunmak
amacıyla iki gün süreyle g(ö)revde
olduklannı bildirdi. Tıp ortamınm
tüm unsurlan ile birlikte sürdûriilen
bu faaliyetleri, hekimlerin, sağlık
emekçilerinin, yurttaşlann
sahiplendiğini dile getiren Sayek,
-AKP iktidan ve Başbakan
Erdoğan sesimizi arok duymah.
Defalarca yapüğımız görüşme
çağnlannnza, taleplerimize kulak
ımneiidir. Biz hekimler, 70 mflyon
İDsanımızın "ücretsiz sağlık hakkT,
rutelikli sağlık hizmeti' alabümesi
irin mücadete veriyonız" diye
lonuştu. Eylemlerinm Türkiye"de
ağlığı gündem yaptığını bildiren
>. Sayek, AKP'nin sağlıkta
yaşanan sorunlan görerek çözüm
jetmesi, hekimlerle her platformda
îörüş alışverişinde bulunmasırun
jnemine değindi. Tıp Haftası etkin-
Jderi kapsamında ÎTO dün Küçük-
;ekmece Sağlık Grup Başkanlığı'nı
•>e Sefaköy Inönü Sağlık Ocağı'nı
nyaret etti. Türkiye'deki sağlık
.caklannın sorunlannın tartışıldığı
embolik ziyaretler sırasında, aile
skimliği ile sağlık ocaklannın da
•jletmeye dönüştürüldüğü vurgulan-
i.
• Önder
Babat'ın olay
sırasında
yanında
bulunan
arkadaşı Burak
Yücel,
"Önder'in
susturucu takılmış bir silahla
öldürüldüğünü" söyledi.
Yücel, "Cinayetin ardından
yaşananlar bende güvenlik
güçlerinin olayı örtbas etmek
istediği izlenimini yarattı. Bu
şaibeli ve karanlık saldrnnın
faiUeri bir an önce
bulunmalıdır" dedi.
ALPERTURGUT
Beyoğlu'nda karanlık bir cinayet-
le yaşamı yiten sol görüşlü üniver-
site öğrencisi Önder Babat'ın (25),
olay sırasında yanında bulunan ar-
kadaşı Burak Yücel, "Önder sus-
turucu takılmış bir silahla öldürüJ-
dü. Cinayetin ardmdan yaşananlar
ise bende güvenlik güçlerinin olayı
örtbas etmek istediği izlenimini ya-
rattı. Bu şaibeli ve karannk saldîn-
nın faüleri bir an önce bulunmab-
dır" dedi.
Istanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Rus Dili Edebiyah Bölü-
mü 3. Sınıf öğrencisi Burak Yücel.
2 yıldır arkadaş olduklan Önder
Babat'la olay günü tmam Adnan
Sokak 'taki Devrimci Hareket Der-
gisi binasından birlikte çıktıklan-
nı söyledi.
'Kimse ses duymadı'
Binadan birlikte çıkıp iki merre
yürüdükten sonra Babat'ın aniden
yere yığıldığını belirten Yücel, "Ne
biz, ne yurttaşlar ne de esnaf hiçbir
sesduyîrıadLSadeceyanınuzdaolan
arkadaşlardan Erman Öztürk, ka-
fatasma çarpan kurşun çekirdeği-
nin çıkardığı 'çıf sesini duymuş.
Ben yere eğflerek kafasuu ruttunı eİ-
lerim kan içinde kakü. Nabzı atiyor-
du ancak gözleri matb. Beyin ölü-
mü gerçekleşmiştL Yurttaşlann yar-
dınııyta bir taksry e bindirerek Ön-
der'i Taksim tlk Yardım Hastane-
si'ne götürdük" dedi.
Öldüğü
yerde
karanfilli
anma
Önder Babat, öMirüldüğü yer Beyoğlu
tmam Adnan Sokakta karanfîDerle anıl-
dL Babat'ın anısına mumlaryakan arka-
daşlan, "Önder, ateş \e su kadar temizdi,
kirnsevle bir sorunu yokru. Ancak, biz bu
işin peşini bırakmayacağız, katiUen er ya
da geçortaya çıkaracağız" dedüer.Önder
Babat'ın dayıs Ali Haydar Çavuş, cena-
zeyi memleketierine götürürken Pertek
üçesinigectikten sonra yaklaşıkl5araba-
hk bir askeri birBk tarafindan takip edfl-
diklerini betirtti. Çavıış, mezarbaşmda da
asker ve shil poüslerin çekim yapüklan-
nı anlattL Kendflerinden bügi ahnmadı-
ğını ifade eden Çavuş, "Ekam canmuzı
bize soracaklan yerde, gittiler köy mub-
tanna sordular. Bu da yetmediOnder'iar-
kadaşlannm öldürdüğünü smfedüer. Dev-
rfand devrimciyi vurur mu?" dh« konuş-
tu. Devrimci Hareket Dergisi Yazı tşleri
Müdürü Fehmi Kıhç ise dokuzuncu gü-
nünde Babat'ın neden katkdüdiğini hâ-
lâ bflememenin acısuu yaşadıklannı söy-
ledi (Fotoğraf: ALPER KIZILTAN)
Hastanede polısin kendilerine
hem sözlü hem de fiili müdahale-
de bulunduğunu vurgulayan Yü-
cel şunlan söyledi: ".^rkadaşmıı-
zm durumunu merak edi>orduk.
Daha sonra ifade vereceğirnizi söy-
ledik. Olayın başından bize tepldfi
olan potis bize Biz sızın kim oldu-
ğunuzu biliyoruz' drverek hakaret
etti. Davak yemekten de ara>a giren-
ler sayesinde kurtulduk. Görgü ta-
nıgı okluğum için bir süre sonra si-
vil bir ekiple olay yerine gittim. Po-
Bsleryerden kan örneği aldılar. Ben
ola\ yerinde biçimsiz bir taş bulun-
ca bunu poüslere gösterdim ve ba-
şına düşmüş olabilir mi' diye sor-
dum. Ancak gü\enhk güçleri,bana
'Taşın üzerinde kan yok, sıradan bir
taş" diyeyanrtverdflen"
'Örtbas eılilccekti'
Yücel polisin kendisine bu yanı-
tı vermesinden 4 saat sonra yerde
bulduğu taşı delil olarak gösterdi-
ğini kaydederek, "Polisler, savcrj"a
4
Yolda yürürken düşüp kafasını ye-
re vurunca ölüyor' şeklinde bir açık-
lamada bulundular. A\ııkat Anıt
Baba'run otopsi ısran ohnasavdı bu
cinayet soruşturma açümadan sıra-
dan bir olav gibi kapaühp, örtbas
edüecekti" dedi.
Son dönemde faili meçhul cina-
yetlenn yine hortladığını ifade eden
Yücel şöyle konuştu: "Tümdevrim-
ci. demokrat. aydm kamuoyunun
ola\ın takipçisi olması gereldyor.
Oğrenci hareketinin ön sıralann-
da bulunan poütik bir insanm öldü-
rühnesi tüm flerid kesimlere yöneük
bir gözdağKÜr."
Gazi olaylannın 9. yıldönümünde bir araya gelen yüzlerce kişi kayıplarını andı
Sonmıhılar eezalandırılsın
ERHANKEMAL
ÖZMEN
Gazi olaylannın 9. yıl-
dönümünde gözyaşlan
sel olup akü. Gazi Mahal-
lesi'nde toplanan bin ki-
şilik topluluk, çoğu gü-
venlik güçlerinin açtığı
ateş sonucu yaşamlannı
yitiren 23 kişiyi andı. Yar-
gılanma sürecıni ve "olay-
lann sorumhılannın ce-
zalandmlmamasnıı''pro-
testo eden "Gazi-Ümra-
niye Şehit Afleleri" ise,
"Faflkrm cezalandıntma-
maa yetmedi bir de' Eve
Dönüş Yasası' çıkarnkü.
Buyasadan Srvas'ta can-
lanrnızıyakan Hizbullah
ve benzeri derin devietar-
nklan faydalandT dedi-
ler.
Istanbul polisı. saba-
hın erken saatlerinden iri-
baren Gazi Mahallesi ile
Alibeyköy, Yeşilpınar ve
Küçükköy'ün de içinde
bulunduğu birçok semt-
te geniş güvenlik önlem-
leri aldı. Gazi Cemevi'nin
bulunduğu Ismetpaşa
Caddesi ile ara sokakla-
n abluka altına alan gü-
venlik güçleri, mahallenin kilit nok-
talanna panzerler ve "akrep" adı ve-
rilen zırhlı araçlan konuşlandırdı.
Gazi Mahallesi'ndeki birçok işyeri
anma töreni nedeniyle kepenklerini
kapattı.
Gazi Cemevi'nde saat 09.00 sıra-
lannda toplanan grup, olaylarda ya-
şamlannı yitirenlerin bazılannın me-
zarlannın bulunduğu Ahbeyköy Me-
zarlığı'nı ziyaret etti. Mezarlığa 2
otobüs ile giden ve ellerinde ölenle-
rin fotoğraflannı taşıyan grup, me-
zarlann başında saygı duruşunda bu-
lundu.
Otobüslerle Gazi Mahallesı'ne dö-
nen grup, 9 yıl önceki olaylar sıra-
sında ih^; ölümün meydana geldiği
Gazi
Cemevi'nde
sabahın erken
saatkrinde
toplanan
topluluk, çoğu
güvenlik
güçlerinin açtığı
ateş sonucu
vaşamlannı
yitiren 23 kişiyi
andL Polisin
geniş güvenlik
önkmialdığj
anma töreni
sırasında
ölenlerin aileleri
gözyaşlan
içinde
mezarlara
karanfil bn-akb,
sorumlulann
hakettiği cezay a
çarptınhnasDiı
istedl
Nalbur Durağı'nda yere karanfil bı-
raktı. Tekrar siyah bir bayrağın ası-
h olduğu cemevine dönen grup, ölen-
lerin anısına verilen yemeğe katıldı.
'Gözyaşları sel oldu'
Gazi Mahallesi Cemevi önündeki
bin kişihk topluluk saat 12.00'de kor-
tej oluşturarak yürüyüşe geçti. Gazi
Mezarlığı'na yürüyen topluluk, "H^a-
n katüieri afTedflmesin", "Ga/i kat-
Kanunı unutmadık, unutturmaya-
cağjz","Yaşasın Gazi ayaklanmasr,
"Gazi'nin. Sıvas'm, Maraş'uı hesa-
bıru soracağE" yazılı pankart ve dö-
vizler taşıdı. "Bir, iki, üç daha fazla
Gazi". "Bedel ödedik, bedel ödetece-
ğiz", "Kahramanlar ölmez halk ve-
ralmez^^Gazişehhieriölümsüzdür'"
sloganlan atan topluluk yaklaşık 30
dakikahk yürüyüşün ardından mezar-
lığa vardı.
Olaylarda yaşamlannı yitirenlerin
aileleri, gözyaşlan içinde mezarlara
karanfil bıraktı. Devrün şehitleri adı-
na yapılan bir dakıkalık saygı duru-
şunun ardından "Gazi-Ümraniye Şe-
hit Ailekri" adına yapılan açıklama-
da. "Çocuklanmızın ölümlerinden
sorumlu oianlar ödüUendirildl Fail-
ler hak ettikleri cezayı görmedikçe
daha nice katüamlar kaçmümazola-
caknr." denildi.
Törenin ardından sloganlaıia ceme-
vine doğru yürüyen topluluk olaysız
dağıldı.
TSIP davası
'Uyumlu• • •• " 1 * * 1
ozgürluk
kısa sürdü'ANKARA (ANKA) - Türkıye'nın
Avrupa Bırlıği'ne (AB) uyum
sürecınde ardı ardına çıkardığı
uyum paketlennin, yargı organlan
tarafindan farklı yorumlanması,
reformlann hayata geçirihnesi
tartışmalannı gündeme getiriyor.
7'nci uyum paketiyle TCK'nın
169'uncu maddesinde yapılan
değişıklik uyannca Yargıtay'ın
mahkûmiyet karannı bozduğu
eski Türkıye Sosyalist Işçi Parrisi
(TStP) Genel Başkanı lurçut
Koçak ile yönetim kurulu üyeleri
Hasan Yavaş ve Necmi Ozyurda
Ankara 1 No'lu DGM tarafindan
3 yû 9 ay hapis cezasına mahkûm
edildi. Yargıtay karanyla ağustos
ayında cezaevınden salıverilen
Koçak ve arkadaşlanna, yenıden
cezaevi yolu görünmüş oldu. TStP
davasında, u>ıım paketiyle Türk
Ceza Yasası'nın 169"uncu
maddesinde yapılan değışiklık,
Yargıtay 9. Ceza Dairesi ve
Ankara 1 No'lu Deviet Güvenlik
Mahkemesi tarafindan farkh
yorumlandı. Yargıtay, Koçak ve
arkadaşlannın eylemlerinı "suç
vasfindan çıküğı" yönünde
değerlendırırken, Ankara 1 No'lu
DGM suç olduğuna karar verdi.
Karar DGM üyelenni de böldü.
Üye Süreyj-a Gönül karşı oy
kullandı. TStP'lilerin avukatı,
kararın temvizı için yeniden
Yargıtay'a baş\ııruda bulunacağı
açıklarİcen, Turgut Koçak, uyum
kapsamında yapılan reformlann
hayata geçınlememesınden
şikâyet etti.
GÖRÜS
ŞAHNAZ ÇAKIRALP
İmparator!
"Imparator", yani Fatih Terim bugünlerde üzerin-
de en çok konuşulan kişilerin başında geliyor!
Fatih Terim, GS'nin teknik direktörlüğüne geldiği gün-
den bu yana üzerinde en çok konuşulan isimlerden
bir tanesiydi zaten. GS'nin üst üste 4 yıl lig şampiyo-
nu olması, ardından UEFA Kupası'nı alması onu bir
anda ülkenin en popüler ismi yapmış ve "imparator"
haline getirmişti. "lmparator"a ülke az gelmişti. Ar-
kasına bile bakmadan Italya'ya gitti.
Italya serüveni kısa sürdüğü için, Fiorentina ve Mi-
lan'da başarılı mı yoksa başarısız mı olduğu pek bel-
li olmadı. Ama başannın zirvesinden aşağıya doğru
bir ınişin belirtileri de kimsenin gözünden kaçmadı.
Ülkeye dönüşünde tekrar GS'de idi.
Geldiği yılı yani geçen yılı hüsran ile kapayan "İm-
parator" bu sezonu tamamlayamadı.
Şimdi yoğun olarak yine üzerine konuşulması, bu
kez başansızlığından dolayı!
• • •
Ulusça başanya aç olduğumuz ve özlem duydu-
ğumuz yadanamaz bir gerçek. Hele hele uluslarara-
sı başanlara duyduğumuz özlem ise çok daha fazla
Uluslararası başanlarda ulusal gururumuz okşanıyor,
kendimize olan güvenimiz ve inancımız da artıyor.
Ama bizim ulus olarak başanlan da abartma gibi
bir huyumuz var. Başanyı kendi sınır çizgileri içinde
bırakmıyoruz. Başanlı olanı yeriere göklere sığdıra-
mıyoruz.
Terim için de öyle oldu.
Terim, saltfutbolun "imparator"u olsaydı sorun ol-
mazdı. Ama ona cumhurbaşkanlığından başbakan-
lığa kadar çeşitli orunlar önerdik. Türkiye'nin ünlü
işadamlanna saati biner dolardan "liderl\k konferans-
lan verdirttik. Italyanca öğrenmesi, daha sonra Ital-
yan gazetecilerine Italyanca konuşmasını büyük olay
haline getirdik ve günlerce konuştuk. "İmparator^
aşağı "İmparator" yukan! Onu bir anda ülkenin kur-
tancısı gibi algıladık. O kadar ki ona yüklemediğimiz
bir keramet de bırakmadık!
• • •
Oysa Terim, dünyada başanlı bir teknik direktör gi-
bi, işini istenilen biçimde sonuçlandırmış ve ulaşabi-
leceği amacına ulaşmıştı. Aslında henkes için işini is-
tenilen biçimde bitirmek bir görev ve amaç değil mi-
dir? Futbol adamlığında işini istenilen biçimde yapa-
rak başanyı elde etmek gurur verici olaydır elbettte,
ama teknik direktöriükle cumhurbaşkanlığı, işadam-
lanna liderlik konferanslan vermek ise apayn işlerdir.
Italyanca öğrenmeye başlamak, sonra şöyle böyle ko-
nuşmaya çalışmak; bugün ülkemizde yüz binlerce in-
sanımızın en az bir yabancı dili anadilleri gibi bilip ko-
nuştuklan dikkate alınırsa öyle abartılacak, parmak
ısırtacak bir yeteneği gerektirecek bir özellik de de-
ğildir.
• • •
Şimdi bakıyoruz, herkesin dilinde yine Fatih Terim!
Ama bu kez başansızlıklanyla gündemde? Herkesin
yerden yere vurduğu bir teknik adam haline geldi. öy-
le yaptı, böyle yaptı. öyle yapmasaydı şöyle yapsay-
dı... Dün onu tannlaştıranlar bugün onu yerden yere
vuranlar değil mi?
• • •
Elbette çok başanlı bir futbol adamımızın bu dere-
ce başansız hale gelmesinde bizım abartılı övgüleri-
mizin ve davranışlanmızın payı ve sorumluluğu var-
dır. Onu, başanlı futbol adamlığından alıp ona olağa-
nüstü büyüklük duygusu aşılayarak bambaşka bir
adam haline getirmeyi becerdik. Ama burada Fatih
Terim'e de düşen önemli bir sorumluluk vardı. O, ba-
şannın, sadelikten, yalınlıktan ve ilk haliyle verimli ol-
maktan geçtiğini ya hiç bilemedi ya da bilmek iste-
medi. Oysa ilk halindeki sadelikte ve yalınlıkta kala-
bilmeyi başarsaydı bugün yine başanlara imza atma-
ya devam eden bir futbol adamı olarak kalmayacak
mıydı?
• • •
Ünlü bir düşünürün şu sözlerini hatıriıyorum:
"Ün, mükemmel bir ruh besinidir. Ruh ve düşün-
ceye güç verir. Onu yüceltir. Zayıf insanm yüreği
onunla ferahlayabilir. Ne var ki ün yolunda çabucak
onu küçümseme durağına vanlır. Kamuoyu insanla-
n tannlaştınr. Yüzünüzü kızartan hatalan övdüğü çok
olur. Buna karşılık ün, erdemleri de horgörür. Adı çık-
mışlık gibi kıncıdır."
terim, Italya'ya tannlaşarak gitmişti.
Bacon, "Çabuk elde edilen başan, insanı karar-
sız ve maceracı yapar" demiş.
O zamana kadar sağladığı ünü küçümsemeye baş-
ladığının belirtileri vardı.
Oradaki başansızlığına rağmen Türkiye'ye yine ay-
nı edayla ancak kararsız ve maceracı farklı bir Terim
gibi döndü. Onu bir anda tannlaştıran ün, aynı anda
onu kırmaya da başlamıştı.
• • •
Unutmayalım:
Devamlı olmayan başannın bir değeri yoktur.
scakiralp / hotmail.com
Duruşmalara katılmayacaklar
DEP'lilerin tahliye
istemineret
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Kapahlan
DEP'in eski millervekil-
leri Leyla Zana. Hatip
Dkle, Orhan Dogan ve
Sehm Sadak'ın tahliye
istemleri reddedildi. Es-
ki milletvekilleri Anka-
ra 1 No'lu DGM'de yar-
gvlandıklan da\-amn du-
ruşmalanna katılmama
karan aldılar.
Eski DEP milletvekil-
leri, Ankara 1 No'lu
DGM'de görülen dünkü
duruşmaya katıhnadılar.
Mahkeme Başkanı Meh-
met Orhan Karadeniz,
hükümlülerin Adalet Ba-
kanı CemaÇiçek'in açık-
lamalan ve hükümetin
AB ile ilişkileri eksenin-
de yürütülen politikalar
nedeniyle duruşmaya
gelmediklenne ilişkin tu-
tanağın mahkemeye gön-
derildiğini bildirdi. Ka-
radeniz, daha sonra Bur-
sa Ağır Ceza Mahkeme-
si'nde talimatla ifadesi
alınan tanık AM Dur-
sun'un ifadesini okudu.
Mardin'de korucu olan
babası Abdullah Dur-
sun un, Leyla Zana ta-
rafmdan PKK'ye kaçı-
nldığını öne sürdüğü oğ-
lu Ali Dursun, ifadesin-
de babasını yalanladı.
Sanık a\-ukatlanndan
YusufAlataş, müvekkil-
lerinin duruşmalara ka-
ülmama gerekçelerini an-
lattı. Alataş. müekkille-
rinin cumhuriyet savcısı-
nın mütalaası karşısuıda
lehlerine de olsa savun-
ma yapmayacaklannı
söyledi. Ankara DGM
Binası çevTesinde geniş
güvenlik önlemlerinin
alındığı duruşmayı,
DEP'lilerin yakınlan, ba-
zı Avrupalı parlamenter-
lerle bazı büyükelçilikle-
rin temsilcileri de izledi.