Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 ŞUBAT 2004 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
dishab@ cumhuriyet.com.tr 11
Vükleer silah
jddiası
• KAHİRE (AA) -
"erör örgütü El
Caide'nın 1998'de
Ukrayna'dan taktik nülc-
feer silahlar aldığı ve
leride kullanmak ıçin
jizli bir depoda tuttuğıı
ileri sürüldü. Londra'da
vayımlanan El Hayat
gazetesinin lslamabad
cıkışlı ve El Kaide'ye
vakın kaynaklara daya-
narak verdıği haber,
bağımsız kaynaklarca
henüz doğrulanmadı.
Gazete. Ukraynalı bılim
adamlannın 1993'de
Afganistan'ın Kandahar
kentini ziyaret ettik-
lerinde yanlannda
getirdiklen nükleer
silahlan el çantalan
içinde El Kaide'ye tes-
lim ettiklerinı öne
sürdü.
Kerry yine
kazandı
• VVASfflNGTON
(AA)-ABD'de2
Kasım'da yapılacak
başkanlık seçimınde
muhalefetteki
Demokrat Parti'yi
temsıl edecek ismin
belirlenmesi yanşında
en iddialı konumdaki
Senatör John Kerry,
Mıchıgan ve
Washington
eyaletlerinde yapılan
önseçımleri de kazandı.
Kerry. bu iki eyaletteki
önseçimlerde yüzde
5O'ye yakın destek aldı.
Partidekı yanşta bir
numaralı aday olarak
görülen, ancak
önseçimlen kaybeden
Howard Dean ıkinci
sırada kaldı. ABD'de
partilerin başkan
adaylan, 50 eyaletteki
önseçimlerin tamamının
sonuçlanmasından
sonra kesınleşiyor.
Japon askerleri
Irak'a gitti
• NAYISTAR(AA)-
Kuveyt'te bulunan
Japon asken birliğinden
bir müfreze. dün Irak'a
girdı. Komutan Albay
Yasuşi Kiyota, 25 askeri
araç ve yaklaşık 50
askenn sının geçtiğini,
bunun Ikinci Dünya
Savaşı'ndan sonra
Japonyanın muharebe
alanında
konuşlandıracağı ilk
asken güç olduğunu
belırttı. Müfrezenin,
ülkenin güneyinde
Samava kentıne
gıdeceği kaydedildi.
Savunma Bakanı Şigeru
Işiba ise "ölenler olsa
bıle ' Irak'taki insani
gorevlerini
tamamlamadan geri
çekilmeyeceklerini
söyledi.
Saddam müzede
yapgılanacak
• BAĞDAT(AA)-
Bevrik Irak lideri
Saddam Hüseyin, yıllar
boyunca kendisi için
kurduğu ve kişisel
fjtoğraflarının yer
aldığı müzede
\argılanacak. Irak
Geçıci Yönetim
Lonseyi sözcüsü Hamid
El Kefai. Saddam ile
hrlıkte diğer sanıklann
ca aynı müzede
yargılanacaklannı
öyledi.
Siyah hemşireye
srfiyok
I LONDRA (AA)-
ngiltere'de siyah
ıemşirelenn, beyaz
neslektaşlanna oranla
:ok daha az kazanarak,
ıeç terfi ettıkleri öne
iürüldü. Kraliyet
-lemşirelık Koleji'nın
ıraştırmasına göre. ülke
;apında 10 bın hemşire
ırasında siyahlar çok
Jaha az kazanıyorlar.
<\raştırma aynca, beyaz
ıemşirelerin sırası
geldikçe terfi
ettirildiğini, ancak
sıyahlann terfi
sttirilmesinin ya
geciktırildığini ya da hiç
gerçekleşmediğini
ortaya koydu.
İrlanda'nın Ankara Büyükelçisi Whelan, adada çözüm ve AB sürecini değerlendirdi
'Kıbnstek konudeğiT• AB Dönem
Başkanı irlanda'nın
Ankara Büyükelçisi
Whelan, Türkiye'nin
birlikten görüşme
tarihi almasmm sadece
Kıbns'a bağlı
olmadığmı. anahtar
konunun reformlann
uygulanması olduğunu
söyledi. Büyükelçi,
Kıbns'ta
çözümsüzlüğün
Türkiye karşıtlanna
koz vereceğini de
belirtti.
AYHAN ŞİMŞEK
ANKARA - Avrupa Birlığı
(AB) Dönem Başkanı İrlan-
da'nın Ankara Büyükelçisi Se-
anVYhdan, Türkıye'nın ABden
görüşme tanhi alabılmesi ıçın
"Kıbns'ın tekkonu obnadığınr.
reformlann uygulamasının mü-
zakere tarihinin "anahtan" ola-
cağmı söyledi.
Whelan, uygulama konusu-
nun, herhangi bir başka konu-
nun altına atılamayacak ve iliş-
kılendınlemeyecek kadar önem-
li olduğunu vurguladı. Whelan,
Kıbns'ta çözüm ve Türkiye'nin
AB sürecini Cumhuriyet'e de-
ğerlendirdi. Whelan'a yönelti-
len sorular ve yanıtlan şöyle:
- Kıbns'ta çözüm olursa Tür-
kiye AB'den tarih alabüecek mi?
Kıbns'ta çözüm tek konu de-
ğıl. Kıbns, Kopenhag siyasi öl-
Whelan. Kıbns'ta çözünıün Türkiye'nin çıkanna olduğunu söyledi. (SERDAR ÖZSOY)
çütlennin bir parçası değil. Mü-
zakerelerin başlaması için çok
büyük önem taşıyan konu, sür-
mekte olan uygulama süreci.
Uygulama, bir başka konunun
altına atılamayacak ya da iliş-
kilendirilemeyecek kadar önem-
li. AB Komısyonu, uygulama-
ya ilişkin raporunu sonbaharda
tamamlayacak AB hükümet
başkanlannın Türkiye konu-
sunda aralıkta alacaklan karar
dabu rapor zemınınde oluşacak.
- Kıbns, Türkiye'nin tarih
beklentisini nasü etkileyebilir?
AB, 1 Mayıs'tan itibaren, 10
yenı üyenin katılmasıyla bir-
likte 25 üyelı olacak. Kıbns bu
yeni üyelerden bıri olacak. Bu-
rada soru şu: "Nasü bir Kıbns
AB'ye üye olacak."
AB birleşmış Kıbns'ın 1 Ma-
yıs'tan önce üyeliğini arzu et-
tığini söyledi. Önümüzde 12
hafta var. Çok geniş bir fırsat
penceresi değıl. ancak çözüm
bulunabilir. Türkiye, iyi niyeti-
ni ortaya koydu. AB, çözüm
ıçın Annan Planı'nın zemin ol-
ması gerektığını düşünüyor.
Ama Annan Planı olduğu gibi
kabul edilmelidir demiyoruz.
Biz çözümün bu plandan kay-
naklanmasından söz ediyoruz.
1 Mayıs'tan önce Kıbns'ta
çözüm, Türkiye'nin AB aday-
hk sürecınde de kendı çıkanna
olacaktır. Bu tarihten önce, ye-
niden bırleşmiş bir Kıbns'ın
üyeliğı, Türkiye'ye büyük avan-
tajlar getirecektir.
Tttrkçe resmi dil olacak
Öncelikle. Türkçe AB'nin
resmi dili olacak. Kıbns soru-
nu devam ederse Türkiye'nin
adaylığı önünde ciddi engeller
oluşturabilir. Çözüm olmazsa
NGİLTEREBAŞBAKANIGÜVENtÜRLtĞtOLMAYANBtLGtLERtKULLANDI
Istihbaratçılar bile Blair'i uyarmış
Dış Haberler Servisi -
Ingıltere'de Başbakan Tony
Blair'ın Irak savaşı öncesinde
kullandığı ıstıhbarat ve bu
bilgıleri kullanma bıçımıyle
ilgili olarak yaşanan
tartışmalar gıderek büyüyor.
The Independent gazetesi.
hükümetle ıstıhbarat
örgütünün oluşturduğu ortak
komitenın (JIS), savaştan 6 ay
önceden itibaren Başbakan'ı 3
kez resmen uyardığını ve Irak
ile ılgilı olarak kamuoyuna
yansıttığı bılgının "güvenilir
olmadığmı" vurguladığını
duyurdu. Habere göre.
özellikle bir uyan yazısında
Saddam Hüseyin'in elinde
bulunduğu öne sürülen yasak
silahlar konusuna açıkça atıfta
bulunuldu ve bu konudaki
ıstıhbaratın "tutarsız ve az
sayıdaki kaynak taraündan
ortaya aûlan bügüer" niteliği
taşıdığına dıkkat çekildi.
Gazete. "Başbakanın geçen
hafta mecliste yapılan
görüşmeler sırasında bile hâlâ
bu tür iddialarda ısrar etmesi
şaşıröcı" ifadesine yer verdi.
45 dakika balonu
Independent. başka bir
habenndeyse, Irak'ın kıtle
ımha silahlarının 45 dakika
içinde devreye gırebileceği
istihbaratının kaynağı olan
Iraklmın, yıllardır sürgünde
yaşayan bır kışı olduğunu öne
sürdü. Yıllar önce ülkesini
terk etmiş bir kişinın,
istihbaratın "güvenilir"
kaynağı olarak gösterilmesini
eleştıren gazete, u
Oysa bu,
İngiltere'yi savaşa sokan en
büyük gerekçe olarak
gösterilmişti" dedı Gazete,
"•Ashnda bu kişi İskandinav
iilkelerinden birinde yaşıyor ve
İngiliz istihbarabyla hiç ilişki
kurmamış" diye yazdı.
'Blair seyyar satıcı gibi'
BM silah denetçilennin eski
şefi HansBlix. Blair'in,
Irak'ın kitle imha silahlan
konusunda, "çok değerli
mallannı pazarlamaya çahşan
bir seyyar sancı gibi
davrandığınr söyledi.
Blix, "Bence Blair'in amacı,
yasak süahlaria ilgili istihbaraü
"çekici" hale getirmekti.
Tıpkı. elindeki malının
önenüni abartmaya çahşan bir
satıcının yaptığı gibi" dedı.
KARAKOLA BOMBA - Irak'ın Suvayra kentinde. karakolda bomba patlaması sonucu 3 po-
lis öldü. Ölen polislerin aileleri acı içinde cesetlerin teslim edibnesini bekledi. (REUTERS)
îngitizcasusABD'yeçakstı
Dış Haberler Servisi - îngiliz istihbarat
servislennın. BM'de yapılan Irak sa\ aşı
oylaması öncesinde Güvenlik Konseyı
delegasyonuyla ilgili casusluk faahyetleri
yürüten ABD'ye yardım ettiğı açıklandı.
The Observer gazetesi, ABD'nın BM
Güvenlik Konseyi üyeleriyle ilgili son
derece gizli ve uluslararası hukuka aykın
casusluk faaliyetlerine İngiliz
istihbaratının da katıldığını yazdı.
Haberde, bu faaliyetin Viyana
Sözleşmesi'nin açık bir ihlali olduğu
yazıldı. "Ancak buna rağmen İngiliz
istihbaratının dinleme bölümündeki
çevirmen ve anaüstlere, Amerikan
casuslanna B.M'deki müttefık heyetlerinin
izlenmesi ve dinknmesi konusunda
yardımcı olunması emri verildi" dvyen The
Observer, bütün amacın da Irak savaşı
konusunda BM tarafından alınacak ikinci
karann yolunu açmak olduğunu belirtti.
Toplanan bilgilerin. 2003 yılının 5 Şubat
tanhınde Güvenlik Konseyi'ne Irak'ın
kitle imha silahlan konusunda sunuş
yapan ABD Dışişleri Bakanı Colin
Powell'a verildiği kaydedildi.
zaten Türkiye'ye karşı olan çev-
relerin elıne koz verilecek. Tür-
kiye tüm AB üyelerinı tanımı-
yorsa siz nasıl olur da bu ül-
keyle üyelik müzakerelerirü >ii-
rütebilirsiniz, demeye başlaya-
caklar.
- Çözümün 1 Mayıs'tan son-
raya sarkabilecegini, arahk ay>
na kadar müzakerelerin sürebi-
leceğini söyleyenler var...
1 Mayıs 2004, genişleme ıçin
bir son tarihtır. Çözüm ıçin bu
tarihın ötesıne geçilebilir mi.
benim şüphelenm \ar. Çözüm
için en ıyi yol 1 Mayıs'a kadar
bunun sağlanmasıdır.
- Türkiye'nin Kıbns konu-
sundaABD'yi de\reyesokmaça-
balaruarabuluculuk önerisi Av-
rupa Parlamentosu'nda tepki-
ye neden oldu. Kıbns raportö-
rü Jacques Poos, sorunun AB
içindeçözülmesigerektiğini söy-
ledi. Siz ne düşünüyorsumız?
Bu konuda şunu söyleyebılı-
nm. Kıbns'ta çözüm çabala-
nnda merkezi rol Büieşmiş Mil-
letler'ındır. BM Güvenlik Kon-
seyı, bu konuda Genel Sekre-
ter Kofi .\nnan'a yetki vermiş-
tır. AB olarak bız de Genel Sek-
reter'in bu misyonunu destek-
lıyoruz. Söylediğiniz konuda
karar vermesi gereken kişı, BM
Genel Sekreten'dir.
- Poos, ABD Dışişleri Bakanı
Colin PovveUyerine İrlanda'nın
AB'den sorumlu Bakanı Rick
Roche'un arabulucu olmasını
önermişti. Bu olabilir mi?
Biz hep şunu söyledık. Kıb-
ns'ta çözüm ıçın katkıda bulun-
maya hazınz. Ancak bu Genel
Sekreter'in mısyonuna müdaha-
le şeklinde olamaz. AB olarak
şunu şöyle yapın. bunuböyle ya-
pın dıyemeyiz. AB'nin istediği
anlaşmadır, bunun nasıl olaca-
ğına taraflar karar verecektir.
Takvim geçerli
- Avnıpa Konseyi Parlamen-
terter MecBsi akbğı kararda Kıb-
ns'taçözüm için AB'nin de Tür-
kiye'yi üyelik perspektifıni güç-
lendirerek teşviketmesini istedi.
Örneğin, .\B'nin ara bir karar-
la Türkiye'ye müzakere tarihi-
ni 1 Mayıs'tan önce eie aunası
mümkün mü?
Biz, her kurumun aldığı ka-
rarlar hakkında yorum yapma
durumunda değiliz. AB olarak
çözüm için Kıbns'ta tüm taraf-
lan teşvik ediyoruz. Türkiye ile
müzakerelere başlama konu-
sunda karann Hollanda'mn Dö-
nem Başkanlığında, 2004 Ara-
lık ayında alınması, yine Türki-
ye ile üzerinde anlaşılmış bir
karardı. Czennde anlaşılmış bır
takvim \ar.
Türkiye ile müzakerelere baş-
lama konusunda karan ne AB
Komisyonu ne Avrupa Parla-
mentosu verecek. Bu aralıkta
toplanacak AB hükümet başkan-
lanmn vereceği karar olacak.
'Berieme mûthiş'
1
- Dönem Başkanı olarak, Tür-
kiye'nin AB sürecinde geldiği
aşamayı nasıl görüyorsunuz?
Türbye yasal reformlar ala-
nında müthiş bir ilerleme sağ-
ladı. Şimdi artık dığer aşamaya
geçildi, reformlan uygulama
aşaması. Bunda da benzer bir ba-
şannın göstenlmesı gerekiyor.
Türkiye "den beklenen, bu re-
formlann gerçek yaşamda uy-
gulandığıııabizleri inandırmak.
Uygulama çok önemlı ve aralık-
ta verilecek kararda en büyük ro-
lü oynayacak.
- Türkiye çokbüyük bir ülke.
Uygulamada kararhhk gösteril-
se de bazı ihlaller olabilecek. AB
uygulamayı nasılbaşarüı bir şe-
kilde değerlendirecek?
AB, Türkiye'den tam bır mü-
kemmelhk beklemiyor. AB için-
de hiçbirimiz mükemmel deği-
liz. Türkiye'den. reformlann ba-
şanyla günlük yaşama yansıdı-
ğını gösterecek oranda uygula-
ma bekliyoruz.
Bunun bazı unsurlan var Ön-
celikle değişım konusunda sıya-
si irade ohnalı. Bu şu anda var.
İkincısı, insan haklan konulann-
da anlayışın değışmesi ki, bu
da var. Biz İrlanda olarak, Tür-
kiye'nin adaylığını desteklıyo-
nız. Öngörülen takvımde Tür-
kiye'nin Kopenhag siyasi öl-
çütlerine uyumu tamamlama-
sını dört gözle bekliyoruz. 1
Mayıs'tan önce Kıbns'ta da çö-
züm bulunacağını umuyonız.
BIÇAK SIRTI
EROL MANİSAL1
Halkçı Yönetimlere
Nasıl Gidilecek?
Insanlar çaresızlık içinde. Konferanslarımda,
söyleşilerimde, sokakta, metroda, kahvede kısa-
cası karşılaştığım her yerde aynı soru: Erol Hoca
ne yapacağız? Tam bır çarestzliğin ve boşluğun
ifadesı bu.
Buna karşılık insanlarda sağduyu var; ınsanlar-
da bir şeyler yapma arzusu var; insanlarda "mut-
laka bir şeyler yapılması gerektiğıne" çok güçlü
bir inanç var.
Herkes "bıreysel olarak" sağduyu sahibi, inanç-
lı, güçlü. Bıreysel olarak bır şeyler yapma arzusu
ve enerjisı var. Kimse bıreysel olarak boş vermi-
yor. Bu bakımdan sorun yok.
Pekı sorun nerede? Sorun, o herkesin sordu-
ğu. yapılması gereken şeylerın "hangi zeminde"
ve nasıl yapılacağında. Böyle bır "sağlam zemin"
yok.
- A partısı mı? Içı zaten kanşık; bır şeyler yapıl-
masına ınananlar yanında yapılmasını ıstemeyen-
ler var. Artı ile eksınin toplamından sıfır çıktığı için
sonuç alınamıyor.
- B, C, D partıleri mı? Zeminleri ve örgütleri yok.
- A, B, C, D'yi bir araya getırecek "sağduyu",
partilerin hepsınde bulunmuyor. "Asgari müşte-
reklerde" anlaşmakta zorlanıyorlar.
- işçı sendıkalannın "en doğal ve örgütlüzemin"
olması gerekiyor. Bir kısmı "bır şeyler yapılması
gerektiğıne ınanırken" diğer bır kısmı "statükodan
yana". Esen rüzgâr ile yelkenıni doldurmaya ça-
lışıyor. "Sağlam, bır şeyler yapılması gerektiğıne
inanan sendikalann" kenetlenmelerı kaçınılmaz
hale geliyor.
- Işveren kesımı ıkıye ayrıldı. Gayn mılli olanlar
tamamen dışanya bağlanmışlar. Dışarıya bağla-
nan "gayrı mıllı köktendincıler" ile ışbirliğı yapıyor-
lar. Işverenın "ulusal bakmaya çalışanı" ise kötü
gıdışin farkında. Gayrı millılere karşı, ancakyeter-
siz kalıyor. Çünkü dış ıktısadı ve siyasi dayatma-
lara bır bütün olarak engel olamıyorlar. Medya ve
yönetimler dığerlerıne yakın.
- Bürokrası gayri mıllı çevrelerin güdümünegir-
meyebaşladı.
- Üniversıteler bölündü. Eskiden bir bütün ola-
rak Atatürkçü, Cumhunyetçı ve halkçı çızgıde di-
renen üniversıteler "gayrı mıllı çevrelerin etkısial-
tına gınyorlar". Ancak bir kısmı hâlâ sağlam.
Bireysel enerji, toplumsal enerji
Evet bireyler ayn ayn enerji dolu, bir şeyler yap-
mak istiyorlar. Ancak bu enerjileri toplumsal ener-
jiye dönüşemiyor. Aynen, 70 milyon kanncanın tek
tek bir şeyler yapmaya çalışmast, ancak çaresiz
kalması gibi.
Peki nasıl bir araya gelip toplumsal enerjiyi, gü-
cü oluşturacaklar? Örgütlü bir zemin bulmalan ge-
rekiyor.
Örgütlü (ve legal) zeminin başında sağlam işçi
sendıkaları gelir. Dünyada bu ışler hep böyle ol-
du. Kanncalar sağlam sendikalar çevresinde (ve
öncülüğünde) toplandıkları zaman,
- dış tekellere de,
- iç tekellere de,
- her türlü "gayri milli" çevrelere de,
karşı koyma gücünü elde ederler.
Kendilerini "sağlam olarak gören" siyasal par-
tiler, işçi sendıkalan ile işbirliği yaptıklan zaman
ancak halkçı olabilirter. Sağlam üniversiteler, mes-
lek odaları, sıvil toplum örgütlerinin ulusal olan-
lan da ışçı sendikalan ile işbirliği yapmak zorun-
dadırtar.
Artık kimsenin, "kendi kabuğuna çekilme lük-
sü bulunmamaktadır". Kendi kabuğuna çekilen
her karınca, yok olmaya mahkûmdur.
1970'ler ve 1980'ler, 1961 Anayasası'nın açtı-
ğı halkçı ve ulusalcı yolun kapatılması çabalan ile
geçti. 12 Mart ve 12 Eylül, işçi ile ordunun, halk
ile ordunun arasını açmak için yapıldı. "Dış güç-
lerin Türkiye 'deki egemenliğinin altyapısına or-
tam hazıriamak" amacını güttü.
Bugün gayri mıllı sermaye ve köktendinci çev-
relerin öne çıkmaya başlaması bu gelişmelerin so-
nucudur. Artık gerçeğı görerek karıncaların yeni-
den birieşmeleri gerekiyor.
Sağlam işçi sendikalarının, kendini sağlam gö-
ren partilerin halkçı ve ulusal çizgıdeki bütün mes-
lek kuruluşlarının, üniversitelerın ve sivil toplum
örgütlerinin bu zeminde buluşması gerekiyor.
Ordunun bu ulusalcı ve halkçı cephenin doğal
destekçisi olacağından kimse kuşku duyamaz.
Başka bir seçenek bulunmadığını artık herke-
sin anlaması gerekmiyor mu?
www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali
İNŞAAT MÜHENDİSLEREVE
ÇAĞRI
DAHA ETKİN - ÜRETKEN - DEMOKRATÎK
BİR ODA ^APIL4NMASI İÇLN._
14-15 ŞUBAT 2004 tarihlerinde yapılacak TMMOB
Inşaat Muhendıslen Odası lstanbul Şubesi 39
Donem Genel Kurulu ve Seçimlenne tum
meslektaşlarımızı çağınyoruz.
ÇAĞDAŞ İNŞAAT MLHENDİSLERİ
GENEL KLRLIL
14 Şubat 2004 Cumartesi Saat: 10.00
Yıldız Teknık Universıtesi Oditonumu.
Beşıktaş'ISTANBUL
SEÇtVILER
15 Şubat 2004 Pazar Saat: 9.00 -17.00
Şışlı Karagözyan Ilköğretım Okulu Abide-i Hürriyet Cad.
(Şişlı Osmanoğlu Klıniği Yanı - Şışli Adliyesi
Karşısi). ŞışlıİSTANBUL
YÖNETİM KURULU ADAMAR1MIZ
ASTL
l.CemalGÖKÇE
2. Rezan BLXLT
3. Nusret SUNA
4. M.Cevat ARZIK
5. Cemal İX\N
6. tsmail UZUNOĞLU
7.NergizVASFlOĞLU
\TDEK
l.RecepÇALI
2. \LCem KAFADAR
3. Temel PİRLİ
4. Çetin BİÇER
5. H. tbrahim AKPINAR
6. Reşat KARACA
7. E. Füsun SLIMER