23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 ŞUBAT 2004 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 'e konuşan Batılı diplomat: 12 Aralık'ta tarih verilmemesi, Erdoğan için felaket olur AnkaraAvrapa'yakilitlendi• Almanya'da yayımlanan Der Spiegel dergisinde yayımlanan yazıya göre, üyelik görüşmesi için tarih verilmesi Türkiye, özellikle de AICP hükümeti için 'hayati önem' taşıyor. Adı açıklanmayan bir Batılı diplomat dergiye şunlan söylüyor. Tarih konusunda olumlu bir sonuç alınmazsa, bu, ülke halkı için şok, Erdoğan için de felaket olur. Çeviri Servisi-Almanya'nın, Türki- ye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) tam üye- liğine karşı çıkan muhalefet partisi Hı- ristiyan Demokratlar Birliği'nin liden Angela MerkeTin bu haftaki ziyaretin- den sonra Başbakan Gerhard Schrö- der de Türkıye'ye gehyor. Merkel'in pa- zartesi başlattığı Ankara ziyaretinden ön- ce yaptığı tam üyelik yerine "imtiyaz- hortakhk" önerisi, Başbakan Tayyip Er- doğan tarafindan reddedildi. Erdoğan, öncekigüngörüştüğüMerkel"e, ımti- yazlı ortaklığın gündemlerinde olma- dığıru belirterek Türldye'nin tam üye- lik konusundaki kararlılığmı yıneledi. Merkel ise Türkıye'nin AB yolunu des- teklediklenni, ancak henüz tam üyeli- ğe sıcak bakmadıklanru ifade etti. Önü- müzdeki hafta başında Türkiye'ye ge- lecek olan iktidardaki Sosyal Demok- ratlar'ın lideri Schröder'ın ıse Anka- ra'da, Türkiye'nin attığı adımlan "öv- meyi" ve tam üyelik konusundaki des- teklerini bir kez daha açıkça dile getir- meyi amaçladığı tahmin ediliyor. Almanya'da yayımlanan Der Spiegel dergisi, ülkenin iki liderinin farklı tavır takındıklan Türkiye ziyaretlerinden yo- la çıkarak ülkenin AB öyküsünü irde- ledi. Schröder'ın ziyaretini "iyi niyet ayareti" ve "cesaret verid" olarak ni- teleyen dergideki yazının başlığı "Av- rupa saplanüsT. Yaaya göre son dönemde Ankara'nın diplomasi trafıği hızlandı. Art arda Su- riye Devlet Başkanı BeşarEsad, Pakis- tan Devlet Başkam Pervez Müşerref, Irak'taki geçici yönetimin başkanı Ce- lalTalabani, Mısır Devlet Başkanı Hüs- nüMübaberek'ikonukeden başkent- te, Irak Savaşı sırasında dönem dönem gerilen ilişkileri yumusatmayı başaran Başbakan Erdoğan, George Bush'la olan görüşmesinde de Türkiye'yi Or- tadoğu'daîd demokratikleşme sürecin- de "örnek ülke" olarak niteledi. Cid- de'dekı toplantıda da Golan Tepeleri'ne ilişkin tartışma sırasında Arap devlet adamlanna "Suçu sadece Bau'da ara- mamakgerekir.kendimizdedekabahat aramahyız'' diyerek seslendi. Önce Avrupa Blrllğl Tüm bu diplomasi trafıği, Iran Dev- let Başkanı Muhammet Hatemi'yi de ağırlayacak olan Türkıye'nin. Ortado- ğu'daki bölgesel lider olması yolunda Ankara'nın yoğun çaba içinde olduğu- nun işareti. Ancak dergiye göre Tür- kiye'nin Ortadoğu'da söz sahibı olma isteği ve petrolün önünde turfağu çok önemli bir konu var: AB üyeliği. 41 yıldır bekleyen Türkiye, 12-13 Aralık'ta Brüksel'deki doruk toplantı- sından üyelik müzakerelerinin başla- ması için tarih verileceği konusunda ümitli. AB'ye kilitlenen Türk Hükü- meti dogru adımlar atarak, zirve önce- sinde olumlu puan toplamaya çalışı- yor.Yazıda, görüşüne yer verilen adı açıklanmayan Batılı bir diplomatın şu MerklePe 'dostça hayır' Angela Merkel, tstanbul ziyareti sırasında Patrik Bartholomeus ile de görüştü. (AA) AYHANŞİMŞEK ANKARA - Alman Hıristiyan Demokratlar'ın lideri Angela MerkeL Türkıye'ye ilettiği "AB'ye tam üyelik yerine inıtiyazn ortakhk" önerisi için "dostça hayır'' yanıtını aldı. AKP hükümeti, Türkiye'nin üyeliği konusunda ikna edemedığı Alman Hıristiyan Demokrat liderin, "Türldye*ye müzakere tarihi verttmesine karşı çalışmayacaklan, pariamento seçimlerinin Türktye karşrtı propagandaya çevrttmeyeceğr sözleriyle teselli buldu. Temaslan sırasında önerisini yumuşatarak aynntılandıran Merkel, Türkiye'ye müzakere tarihi verilse de bundan sonra tek alternaüfın *tam üyetik" olmaması gerektiğini, 'ortakhk'', "imtiyazlı ortakhk" gibi seçeneklenn de göz önünde tutulmasını istedi. Ankara'yı ziyaret eden ilk Alman Hıristiyan Demokrat Birliği Partisi (CDU) başkam olan Angela Merkel, başkentte dostça karşılanırken önerdiği "imtiyariı ortaklık" konusunda hükümetten kesin hayır yarutını aldı. Ankara'daki AB'li diplomatik kaynaklar da Merkel'in önerisini değerlendirirken, bunun "yanlış bir zamanda" ortaya aüldığını ve gerçekçi bulunmadığı görüşünü kaydettiler. Diplomatlara göre Alman Hıristiyan Demokratlar' ın önerisi iki önemli problemi içeriyor. Diplomatlar öncelikle, Türkiye'nin 40 yıl boyunca AB kulübüne girebilmek için uğraş gösterdiğini ve bu sürede başka önerileri geri çevirdiğini anımsatıyorlar. tmtiyazlı ortakhk önerisi de, Türk tarafi açısından hiçbir çekiciük taşımıyor. Diplomatlar ikinci olarak da, Türkiye'nin üyelik kapısını açacak müzakerelere bu kadar yaklaşmışken, üyelikten çok daha geride olan böyle bir öneriyi kabul etmesi için hiçbir neden olmadığım ifade ediyorlarAKP hükümeti, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın daveti üzerine Ankara'ya gelen Angela Merkel'i ikna edemese de, bu ziyaretin ardından Ahnan Hıristiyan Demokratlar'ın yaklaşımında yumuşama olacağım umut ediyor. Aksu: Kapian'ı oönderln ANKA Ajansı'nın haberine göre, tçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu, Merkel 'den, şeriatçı örgüt lideri Metin Kaplanın Türkıye'ye getirilmesi için destek istedi. CDU Genel Başkanı Merkel ile görüşmesi sırasında Kaplan'm durumunu göndeme getirdiği öğrenilen Aksu,CDU'nun konuyu gündeme getirerek baskı yaratması yönünde kendilerine yardım edebileceğini belirtti. sözleri, üyelik görüşmeleri için tarih verilmesinin Türkiye, özellikle de AKP Hükümeti için ne kadar "hayati anlam" taşıdığına işaret ediyor: "Eğer üyelik görüşnıeterinin başlayacağı tarih konu- sunda somut ve olumlu bir sonuç ahna- mazsa bu, ülke halkı için şok, Erdoğan için de felaket ohırf Türkıye'nin sonrasında kendini geri çektığı 1997'deki Lüksemburg Doru- ğu'nda olduğu gibi olumsuz bir yanıt- la karşılaşmasının dramatik sonuçlar doğurabileceğini belirten diplomat, şöy- le devam ediyor. "Avnıpa ber zaman Türkiye'nin vizyonuydu, ancak günü- müzde saplanü oldu." Kalabalık nüfus Kortcutuvor Dergiye göre Türkiye"nın önünü ka- pamak isteyen A\Tupahların sesi olan Angela Merkel, ülkenin kalabalık nü- fuslu, yoksul, Avrupa'nın tarihi ve kül- türel özünden çok uzakta olduğunu sa- vunuyor. Eğer Türkiye'deki nüfus artı- şı bugünkü hızla devam eder ve Al- manya'mnki küçülmeye devam eder- se 2014'te Türkiye, Avrupa'nın en ka- labalık nüfuslu ülkesi olacak. Bu da korku yaratıyor. Türkiye'nin muhalif- leri entegrasyon sorununun yanı sıra, ın- san haklan ihlallen ve etnik ve dini azınlık gruplann yaşadığı sorunlan da masa üzerine koyuyor. Uyum Paketinln uygulanması Bir de bazı çevrelerin dıle getirdiği uyum paketlerinin uygulanmasında ya- sanan aksaklıklarkonusu var. Yaaya gö- re Erdoğan ve Dışişleri Bakanı AbduJ- lah Gül'den daha iyi "yeni Türkiye'nin gerçek ruhunu" bilen yok. Ancak Er- doğan a göre "bürokratikoligarşr re- formlara karşı çıkıyor. Bunun Avrupa açısından önemli bir örneği, 2003 Temmuzu'ndan beri ya- sal olmasına rağmen TV ve radyodaki Kürtçe yayın için gerekli yönetmelik- lerin ocak sonunda yürürlüğe girmesi. Uluslararası Af Orgütü'nün Genel Sek- reteri IreneHan ın geçen perşembe Er- doğan'la görüşmesi sırasında dıle getir- diği "idamın kaldınlması ve Terörle Mücadek Yasası'nda değişüdik yapü- masma rağmen Türkiye'dekiinsan hak- lanihlaBerininsüruyorolması"' ıddiala- n da muhaliflenn ekmeğine yağ sürü- yor. Orgütün Almanya Ofisi Başkanı Barbara Lochbihler, Türkiye'nin üye- lığıru öneımedıklerini ancak Birliğe da- hil olmasına karşı da çıkmadıklarmı be- lirtiyor. Schröder'in dlğerlerinl ikna etmesi zor Hıristiyan Demokrat lider Merkel ve Türkıye'yi AB'yle bağdaştırmayan- ların karşı safında olanlann atacağı olumlu adımlar da var elbette. Türkiye'nin destekçılerinden Schrö- der'in, ABKomisyonu'nunekimayın- da olumlu bir ilerleme raporu hazırla- ması ve görüşmelenn başlamasını öner- mesi halinde Konsey'deki oylamada "evet" oyu vereceğuıe kesin gözüyle bakılıyor. Birlik içindeki en güçlü ül- kelerden Almanya'nın Başbakanı'nın bututumu Türkiye açısından çok önem- li. Ancak, mayısta üye sayısı 25'e çıka- cak olan AB'deki diğer 24 ülkeyi ikna edeceğine kesin gözle bakmak imkân- sız. Muhafazakâr hükümetlerin yönet- tiği Hollanda -ki Hollanda bu yaz dö- nem başkanı oluyor- ve Avusturya Tür- kiye'ye 12-13 Aralık'taki toplantıda ta- rih verilmesine sıcak bakmıyor. tngil- tere'nin tutumu olumlu, ancak Schrö- der'in Erdoğan'a sıcak bakmayan Fran- sa Devlet Başkanı Jacques Chirac'ı ik- na edeceğine de şüpheyle bakılıyor. Tabii tüm Avrupada, geçen haftaNevv York'ta çözüm için umut doğan Kıbns sorunu da alınacak kararlarda "befirle- vki" bir unsur. Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis'ın Türkiye'yı Avrupa'ya götürecek yolun Kıbns'takı yeşil hattan geçtiği yolundaki açıklaması hâlâ dip- lomasi kulislerinde yankılanıyor! İSHAK ALATON: TÜRKİYE'YE TARİH VERİLMELİ Der Spiegel, işadamı tshak Alaton'un görüşlerine de yer verdi. Türkiye'ye 12 Aralık'taki AB Doruğu'nda üyelik görüşmeleri için tarih verilmesinin, hatta daha da ileri giderek tam üyeliğinin karşısında olanlann gerekçe olarak gösterdiği azınlık haklanna da değinilen yazıda Alaton'un ülkenin önde gelen Yahudilerinden olduğunun altı çizildi. Tam üyeliğin uzun süre tartışma konusu bile olamayacağmı vurgulayan Alaton, Türkiye bırlığe resmen dahil olduğunda kendisinin de bu aralıkta tarih verip vermeme karanm alacak birçok siyasinin de büyük olasılıkla hayatta olmayacağmı söylüyor. Alaton, son iki yıldır atılan adımlann sahibı olan Türk Hükümeti, insan haklan savunuculan, iş çevreleri ve sivil toplum örgütlerinin çalışmalanmn ivme kazanması ve "istenilen düıamizmi" yakalaması için tarih verilmesinin önemli ve gerekli olduğunu söylüyor. Türkiye'nin AB serüveninde 40 yıla yakın süre ülkeyi Avrupa konusunda "olgun" ve "uyumlu" bir hale getirecek somut, olumlu bir adım atılmadığımn da altını çizen Alaton son dönemde ise Türk Hükümeti'nin çok şiddetli bir tempo yakaladığını vurguluyor. Alaton. 1999'da Helsinki'deki toplantıyla adaylık statüsü elde eden Türkiye'nin 2002 Aralık'ında, aldığı daha somut. olumlu sonuçla Türk Hükümeti'nin kollan sıvadığını kaydediyor. İLGİ ÜNtVERSÎTESÎ'NDE YAPILACAK ODP'den neoliberalizme karşı uluslararası seminer tstanbul Haber Servisi - Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), uluslararası düzeyde yapacağı bir semınerle neo hberalizme karşı ortak savunma konusunu tartışmaya açacak. Yerli ve yabancı bilim adamlannın katılacağı sempozyumda ortak çözümlerin yollan aranacak. 21-22 Şubafta Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampusu' nda yapılacak sempozyumun ilk bildirisi, Brezilya'nın önde gelen iktisatçılanndan Londra Üniversitesi öğretim üyesi .\lrredo Saad Fılho taranndan sunulacak. Bu tebliğde, Brezilya tşçı Partisı'nin birinci hükümet yıhnda yaptıklan da değerlendirilecek. ABD Massachusetts Üniversitesi öğretim üyesi Arthıır Mac Ewan' ın ikinci bildiriyi s\ınacağı sempozyumda, ilk gününson bildirisinde Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Ahmet Çakmak "Günümüz koşullannda küreseDeşen kapitafizme ve sonuçlanna karşı koymanın hususlannı" gündeme getirecek. tkinci gün ise Paris Üniversitesi öğretim üyesi Gerard DumeniL 1970'lerdenben süren bunalım karşısında neo liberal politikalann yarattığı sonuçlan ve etkilerini ele alacak. İkinci günün son bildirisini ise Kanada York Üniversitesi öğretim üyesi Leo Panitch sunacak. Seminerde neo liberalizmle ılgıli uluslararası tartışmalann Türkiye'ye taşınması amaçlanıyor. BM Kıbns Temsilcisi De Soto ile Brüksel'de bir araya gelen Verheugen: 'Imtiyazlı ortakhk olmaz' ELÇİNPOYRAZLAR BRÜKSEL - Avrupa Birliği'nin Ge- nişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Ver- heugen. Türkiye için "imtrvazlı bir or- takhğuin söz konusu olamayacağmı be- lirtti. Verheugen. dün Brüksel'de bir araya geldiği BM Kıbns Temsilcisi Ah/aro De Soto ile ortak basın toplan- tısı düzenledi. Alman Hı- ristiyan Demokrat Partisi (CDU) Başkanı Angela Merkel'in Ankara ziyare- tinde Türkiye için imtiyaz- lı ortaklık önerisine ilişkin konuşan Verheugen. "butür Kıbns'a da değindi. AB-Türkiye ilişki- lerinde yaşanan yakınlaşmarun çözüm yo- lunda önemli bir rol oynadığmı ifade eden Verheugen, Türkiye'nin Kıbns ko- nusundaki çabalannrn mart ve haziran ay- lannda yapılacak AB zirvelerinde göz önüne alınacağmı ve Ankara'ya "sıcak mesajlar" verileceğini vurguladı. Verheugen, genişleme sürecindeki en • Türkiye 'nın adaylık sürecinin 'geri çevrilemez olduğunu' belirten Avrupa Birliği'nin genişlemeden sorumlu komiseri Günter Verheugen, "Bu tür açıklamalar reform yolunda önemli adımlar atan Türkiye'nin cesaretini larabilir" dedi. açıklamalann reform yolunda önemB adımlar atan Türkiye'nin cesaretini la- rabileceğnü" ifade etti. Türkiye'nin adaylık sürecinin "geri çevrikmez M olduğunu vurgulayan Ver- heugen, Türkiye'nin zaten Gürnrük Bir- liği'ne üye olan tek aday üye olması do- layısıyla özel bir statüye sahip olduğu- nu vurguladı.Verheugen konuşmasmda önemli sorunun Kıbns olduğunu söyle- di. Rum tarafının .AB'nin görüşmelerde resmi bir rol üstlenmesi talebinin kabul edilemeyeceğini bir kez daha tekrar eden Verheugen, görüşmelerde zaten hazır bulunacaklannı ve AB'nin kurumsal bir müdahalesinin gereksiz olduğunu vurgu- ladı. Verheugen, Kıbns çözümünün BM çatısı altmda yap lmasının önemine de- ğindi. Alvaro De Soto ise nisanda yapıhna- sı öngörülen referanduma Rum halkı- mn "hayır" deme olasıhğına ilişkin bir soruyu, bunun "büyiik bir sürpriz ola- cağı" ve bu durumda öngörülen bir "B Planı" olmadığı şeklinde yanıtladı. iki halkın birleşme fırsatını kaçırma- yacağmı umduğunu ifade eden De So- to. kamuoylannın ikna konusunda taraflann liderlerine güvendiğini açıkladı. De Soto aynca çözüme yö- nelik mali desteğin sağlanması için cuma günü özel bir heyet oluşturduk- lannı da bildirdi. De Soto'nun, Avrupa Komisyon Başkanı Romano Prodi ile göriişme- DUZYÂZI sinin ardında Kıbns'a girmesi planlanı- yor. Verheugen da yannki göriişmelere katılmak üzere bugun Kıbns'a gidiyor. Önce Rum tarafi ile görüşmesi beklenen AB Komisyonu'nun oluşturduğu heyet- te Verheugen'e, AB Kıbns Masası So- rumlusu Leopold Maruer ve Genişleme Sözcüsü Jean- Christof Filori'nin eşlik etmesi bekleniyor. ORIL4N BİRGİT Bir Kıbrıslı Meslektaşım Diyor ki Bugün bu köşeye Kıbnslı gazetecı, eski politikacı Ismet Kotak'ı konuk edeceğim. Kıbnslı meslekta- şım, New York görüşmelennden mutsuz olanlann se- sini yansıtıyor: Yerel seçimleri etkilemek için AKP yandaşlan ve AB lobisi gazeteci takımı, gazetelerde ve ekranlar- da "zafer" çığırtkanlığı yapmaktadırtar. TRT spiker- leri bile kendilerıni o havaya kaptırmışlar; nerede ise 20 Temmuz 1974 sabahındaki sevinci yaşıyorlar! "Kıbns'ı verip kurtulma" politikasının başanlı aktör- leri örtüyü öyle bir örtmüşler ki, gerçeğı ara ki bula- sın! Teslimiyetçilik olmuş zafer... Tam kör ve fil hikâ- yesinı yaşıyoruz. Filin hortumunu eline alan kendine uygun tahmin yapıyor... Kıbns'ta zafer mi? Işte sağ- ladık... "Bunun neresi zafer?" mi diyorsunuz: Yanıt hazır, bekleyinizonudamasadasağlayacağız!.. Han- gi masada? Işte işin püf noktası bu. Artık masa falan yok. Hol- ding esiri Türkiye medyası AKP iktidannı ve vücut di- li ile dünyayı etkısı altına alan Başbakan Erdoğan ı allayıp pullayıp Türk kamuoyuna başarı abidesi ola- rak sunmuş durumda. Türkiye'nin başına bela gel- mesinı ıstemeyenlerf!), Kıbns'ın satışına mühür bas- maya gönüllü! Başkaca yol yok! Ya Avrupa, ya üçün- cü dünya ülkesi Türkiye!.. Çığırtkanlığın bini bir pa- ra... Zaten Türk Lirası'ndan sıfıriar da atılıyor; al sa- na 50 bin liraya köşk! AB kapısı ardına kadar açıldı, pasaportu alan fırlayabılir Avrupa'ya; Kıbrıs boşal- sın!.. Avrupa kapısı 2020'de Türkiye'ye de açılacak. Sen zengin, ben zengin; bu Kıbns ayağımıza bağ mı olsun?.. Olmasın, ver kurtul... 19 Şubat Perşembe günü akıntıya kürek çekmek üzere perde açılıyor. Bu 19 Şubat'lann da Kıbns'a hep sürprizi oluyor. Türk öneri sunacak; Rum öneri su- nacak. Kabul eden bulunmayacak. Arada nokta ve- ya vırgülün yanlış yere konduğu söylenip düzeltile- cek. Anlaşma olmadığına göre BM bınasında Ame- rikan heyetinın karşısına ikide bir asker gibi çıkan Türk ve Yunan heyetlerı yıne aynı program ıçınde Wes- ton'dan onaylattıkları tutum ve davranış içinde ma- saya oturacaklar ve BM Genel Sekreteri Kofi Annan'a havale edecekler anlaşmazlıklan... Onun reçetesi zaten hazır. Yazıp, altına BM mührünü basacak. Al sana uluslararası anlaşma!.. Haydt referanduma sok... Ne diyordu Türk Profesörü CNN-Türk'te? "Rum çoğunluk, Türk azınlık yapılanmasında banş sağlanacak"... Al sana yeni sıfat ve otur oturduğun yerde... Başka kanakJa taksi şoförüne söytetjyorlar "Şu Kıb- nslı Türkler de Rumlann kendilerine neler yaptıkla- nnı nasıl da unuttular? Bakınız sanvaş dolaş! Bun- lann uğruna fedakârtık yapmak değmez!"... Türk halkı lanet okuyor!.. Bunu da sağlayanlar, tilki gibi gü- lümsüyorlar perde gerisınde... Ne demiştiniz Sayın Denktaş? "Anadolu arkamda" mı? Al sana dolmuş şoföründen politika... Al sanazehir kusan Anadolu!.. Tertemiz buz gibi ampullü partiye kimse leke süre- mez! Holding basınının teminatı altmda o... Gime'de nhtımda, Lımasol müdaiaası ve şehrtler anılmaktao anda.. Kime ne?! Ver kurtulcu yazartardan biri Ankara'daki "Kıbns çıkarmasını geri alma ve Yunanlıdan özür dileme" timinı saptadı. Başbakanlık, Dışişleri, Meclis, sivil, as- ker, holding sahipleri, ABD ile köprü kuraniar cemi- yeti mensuplan, tüm kanatlarda, Nevv York operas- yonunu organize eden ve hedefe vardırmak için ça- lışan çırpınan isimleri birer birer yazarak fedakâriık- larını(!) öve öve bitiremedi. Üç dosyalı operasyon hazırlanmış ve uygulanmış.. Peki sonuç ne? Kıbrıs'ı vermek için bu kadar tantanaya gerek var mıydı? Pa- dişah bile zamanında sizden daha dürüst davrandı. Işbirlikçilerden gelen baskıyı gördü ve oturdu Kıb- ns'ı kiraladığını açıkladı. Amahalkınada dürüst dav- randı. "Kiraladım" dedi. Şimdikiler, Kıbns'ı verip kur- tulmak ıçın yaptıklannı, bunu Nevv York'ta kısa yol- dan başardıklannı bile nalka söylemekten korkuyor, utanıyorlar... Acaba Nevv York'ta perde gerisinde neler oldu? Onu da gazeteci Savaş Süzal'ın kaleminden okuyalım: "hirafederim, gerçekten bu kadannı beklemiyordum. Böylesine Kıbns'ı Rumlara vermelerini ve bunu ya- laka basınlanyla biriikte zafer ilan etmelerine inana- madım... Gördüklerim, Türk basınındaki erozyonu ve maalesef Türk Dışişleri'ndeki yalakalığı da orta- ya koydu... Değiştirdikleri bir şey yok. Yalnızca kılıf- layarak, güzelce acı reçeteyi tatlılandırarak yurttu- racak formül yaptılar. Avrupa Birliği'nin konunun içinde olduğunu bile sakladılar. Kendi tercümelerin- de yer vermediler. Biz sorunca da siniriendiler. Ba- kalımuygulamadakiminyalansöylediğianlaşılacak... İkinci konu, başından beri Annan'ın hazıriadığı plan yok, bu ABD planıdır dedim. Nitekim 11 saat süren gecede tesadüfen birşeye şahit oldum. BM Genel Merkezi'nin ikinci katında kalabalık bir heyet oturuyordu. Başlannda ABD Koordinatörv VVeston, üç yardımcısı, Ingiliz misyonundan bazı kişiler var- dı. Türk D'şişleri Bakanlığı Müsteşan Uğur Ziyal ve yardımcısı ellerinde dokümanlaria geldiler. Görüş- tüler. Bunlar gitti, Yunan Dışişleri heyeti geldi. On- lar gittiler, arkadan Alvaro de Soto geldi. Bu sıra- da BM Genel Sekreteri Kofi Annan binada yoktu, çekip gitmişti. Anlaşıldı mı müzakerelerin kiminle yapıldığı?.. ABD Başkanı ampul partisi başkanına bu işin bitirilmesi talimatını verdi. Kıbns7 vererekAB'ye girecekler ve hatta tehlike karşısında, ABD kendi- lerini koruyacakmış!.." Işte BM binasındaki Nevv York görüşmeleri. Bir ye- re not edilsin, tarihi yazanlar için yararlı olur. Savaş Süza) yürekli gazetecidir. Yazısına "Verdiler kurtul- dular" başlığını atacak kadar yürekli... Var mı gerisi- nin diyeceği? Türkiye'yı ve KKTC'yi kimse aldatma- sın. Kıbns Türkü 1960'ın da gerisine itildi. Oradaki siyasal haklan bile silindi. Şimdi iğne ile kuyu mu ka- zacağız?.. Ogün gelsin bakalım, AKP Hükümeti Kıb- ns Türkü'nün elini bağlamak için yabancı misyonla biriikte nasıl arslanlar gibi vuruşacak... Seçimlerde de AKP yabancı misyon safında değil miydi?.. Önem- li olan Kıbns Türkü'nün, bu başıboşluktan kurtulma- sı ve acı gerçeğe bakarak ayağa kalkmasıdır. Silki- nip ölü toprağını atmak ve Türkiye'deki ulusal güç- lerie aynı cephede çarpışmaktan başka çare kalma- dı. Türk askeri bu adadan çıkıp gittikten sonra çook geç olacaktır. Faks: 0212- 677 07 62 obirgrt(« e-kolay.net Türkiye Gazetecıler Cemıyetı'nın yayınladığı günlük Bizim Gazete Ülke sorunlanna ilişkin raporlanyla, araştırmalanyla, koşe yazılanyla, tarafsız habertenyle sivil toplumlann gazetesi. Düzenlı okumak için abone olun. Tel: 0.212.51108 75
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear