Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 30 KASIM 2004
8 HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
stanbul Y 15 Sinop Y 16 Adana A 18
Edirne PB 14 Samsun Y 14
Kocae/ı Y 16 Trabzon Y 14
Çanakkale Y 16 Giresun Y 15
Izmir Y Î5 Ankara K 6
Manisa
Aydın
_Y 12 Eskışehir K 5
Y 16 Konya
Denizlı Y 14 Sıvas 0
Zonguldak Y 15 Antalya PB 19 Kars
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siirt
Hakkâri
Van
B
S
A
S
S
S
S
17
6
11
7
7
-2
4
-2
Yu'dun kuzey ve bat ke-
sımlen parçalı çok bulutulu,
Marmara'mr. guney ve do-
ğjst,, Kuzey Ege ve Guney
Ege kıyılan, Iç Anadolu'nun
kuzeybatıs Batı Karade-
raz ıte orta ve dogu Karade-
nsz kıyılan yağiştı geçecek
Yağışlar yagmur ve saga-
naK şekhnoe olacak Yur-
dun ıç ve doğu kesJmlenn-
de yer yer yoğun olfr.ak
jzere s.s gorblecek Ha.a
sıcaKİığı Dıraz arîacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Parıs
Bonn
PB
K
PB
PB
PB
PB
PB
PB
1
3
5
10
5
6
5
-10
Berlin PB 5 Moskova
Budapeşte Y 6
Madrıd Y 12 Astana
Viyana K
Belgrad PB 13 Bakû
Sofya
Roma
Y 10 Bışkek
Y 14 Tiflıs
Atına PB 17 Kahıre
Münıh 5 Zünh Y 4 Şam
•Tahran
Parçalı bulutlu • Sıslı , Bulutlb k
Çok bulutlu Yajmurlu Kariı ; Sulu kar t Gok günj
G U N C E L CÜNEYT ARCAYLREK
• Baştarafı 1. Sayfada
kıp size mi çalışacak?" dıyor.
Neymiş efend/m? Doğrudan Gelir Desteği ile
mazot desteğine karşın çiftçiler, yatıp ka/kıp hep
çiftçi çiftçi çiftçi diyoriarmış. Yani hep bana hep
bana!
Sözü edilen destekler, örneğin yüksek gübre fi-
yatları gibi diğer tanmsal gereksinimleri karşıla-
mıyorsa, çiftçi, köylü ne yapsın?
Derdine çare bulacağını umut ettikleri Başba-
kan Beyefendi'nin huzuruna geliyor, yüksek güb-
re fiyatlanndan yakınıyorlar.
Vay sen misin pahaldıktan, gübre fiyatlann/n
yüksekliğinden söz açan diye açıyor ağzını, yu-
muyor gözünü ve vuruyor çiftçilere...
• • •
Bu noktada kalsa iyi. Frenleri tutmuyor. Erzu-
rum'da bakın ne diyor: "Her gün zam zam zam
denilen günler vardı. Artık her gün zam yok".
Bu sözlerin yayımlandığı gün, haber TV'leriyle
kimi gazeteler elektriğe yüklü zamlann ge/eceği-
ni, motorlu taşıt vergisindeki 11.2'lik artışın diğer
vergi ve harçlara da aynen yansıyacağını müjde-
liyorlardı!
Böylece yeni düzenlemelerle vergilerin azala-
cağını söy/eyen bu iktidarın topluma hayal sattı-
ğı, yalanc/nın mumu yatsıya kadar yanar özdeyi-
şini hemen her fırsatta doğruladığı bir kez anla-
şıldı.
Hükümetin yaptığı yardımı, yararlananlann ka-
fasına vuruyor. Erzurum'da fakirlere 30 bın ton kö-
mür dağıttıklarını söylüyor RTE.
Doğu'nun ünlü soğuğunda dağıtılan üç beş ki-
lo kömürün yetersiz kaldığından yakınanlar ol-
muş ki, "Ama nankör olantar bunu hâlâ görme-
mekte devam ederier" diyor.
Bu arada SKK ve Bağ-Kur emeklileri, en düşük
maaşın en düşük memur maaşı düzeyine getiril-
mesini istiyorlar. 160 milyoncuk zam!
SSK ve Bağ-Kur emeklilerine geçen yıllar ge-
reken zammı yaptık, bu yıl da zam istemek, nan-
körlük derse... Sakın şaşırmayalım!
r f t
Toplumdan gelen eleştirilere karşı saldırı topla-
nnı meydan meydan ateşliyor ama; Irak'taki soy-
kırımı eleştiren birkaç cümleye ABD'den gelen
sert tepkileri sineye çekiyor, bal gibi sindiriyor.
Güçsüze karşı Kasımpaşalı, güçlü Amerika'ya
karşı süt dökmüş kedi!
Bugünlere gelmesinde büyük hizmeti geçen
Erbakan'ın pazar günü Istanbul'da büyük kala-
balığa seslenirken sö'yledikleri; hem gerçekleri
hem de RTE'nin gerçek kimliğini yansıtmıyor mu?
Ne diyor Erbakan; AKP, Amerika'nın en büyük
ortağı haline geldi. Irak'ta büyük katliam sürerken
eli kolu bağlı oturuyor. Her türlü desteği vererek
zalimlere ortak oldular!
Iktidar bu sözleri duymuyor olabilir. Peki ama
AKP iktidannın, isim vermeden doğrudan RTE'nin
sert biçimde eleştirildiği Saadet Partisi mitingi
toplumsal bir hareket değil mi? -Birinci sayfadan
vazgeçtik- mitingi sütunlannda değerfendirme-
yen -Gözcü dışında- Doğan Holding gazeteleri-
nin tutumuna ne dersiniz?
Yoksa RTE, holding nezdinde himayeye maz-
har başbakan mı?
• • •
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Başkanı Wilf-
red Kiboro onuruna Aydın Doğan ın verdiği ye-
mekte -Hürriyet Icra Kurulu Başkanı ve IPI Yöne-
tim Kurulu üyesi Vuslat Doğan Sabancı- RTE'ye
koşut konuşmasında, Türkiye'de basının her ge-
çen gün özgürleşerek güçlendiğini söyledi.
RTE de konuşmasında, "özellikle IPI'nın da
üzehnde hassasiyetle durduğu basın özgürlüğü,
düşünce ve ifade hürriyeti konusunda reform ni-
teliğinde adımlar atıimıştır" dedi.
RTE'nin bu sözleriyle medya dünyasındaki çe-
şitli iktidar olanaklarını kullanarak sürdürdüğü
baskı politikası ne kadar örtüşüyor?
Ve... Acaba Vuslat -Doğan- Sabancı, yönetim
kurulu üyesi olduğu IPI'ya:
RTE'nin; -kendisine ve partisine muhalefet et-
tiği savıyla- işçi Partisi'nin Ulusal Kanal'ı ile Türk
Metal Sendikası'nın kurduğu ARTadındaki TV'nin
kablodan yayın hakkını ellerinden aldığını söyle-
di mi?
Hükümet öneriyi değerlendirecek
TMSF, saüşta
kolaylık istedi
HACER BOYACIOĞLU
ANKARA - Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu
(TMSF). batık bankalar için el koyduğu
varlıklann satışının kolaylaştınlması için yeni
düzenleme istedi. TMSF Başkanı Ahmet
Ertürk, hükümet üyelerine yaptığı sunumda;
fonun son dönemde el koyduğu varlıkların
satışında ciddi sorunlar çıktığını
vurgulayarak bu konuda gerekli yasal
değişüdiklerin yapılması gerektiğini belirtti.
Ertürk, konuyla ilgili olarak Başbakan
Yardımcısı AbdüUatif Şener'e sunuJan
Fınansal Hizmetler Kanun Taslağı ve diğer
kanunlarda gerekJi düzenJemelerin
yapılmasını istediJderini kaydetti. Ertürk'ün
önerisinin kabul görüp görmeyeceğine,
hükümet, kendi içinde yapacağı
değerlendirme sonucunda karar verecek.
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener de,
Bakanlar Kurulu sonrasında yaptığı
açıklamada " Ertürk, bazı yasal
diizenlemelere ihtiyaç olabileceğini dile
getirmiş, bununla ilgili önerilerde
bulunmuştur. Bu konu Bakanlar
Kurulu'nda değerlendirmeye alınacak ve
gerekli görüldüğü takdirde Önümüzdeki
günierde TBMM'ye sunulacaktır" dedi.
AKP 'lilerde isyan ettiPartitabamnda rahatsızlıkarttyor. Irak'ta soyfarımyapddığınısöyleyenAdana miüetvekili
Çalışkan'ABD,bid stratejikdeğillojhtikgüç olarakgörüyor, îtişküer asktya alınmalı'dedi
M Baştarafı 1. Sayfada
mek için çaba harcamakta-
dır" demekle yetüıdiler.
Irak'taki vahşet görüntülenne
sessiz kalan AKP hükümetine
yönelik tepkıler sertleşiyor.
SP'nin organize ettiği ve sivil
toplum örgütlerinin de katıldığı
Istanbul mitingınde binlerce in-
san vahşetı kınarken, partıli mıl-
letvekilleri de tepki göstermeve
başladılar.
Adana Milletvekili Çalışkan,
ABD'nin bölgede ışgal ve tala-
na geldiğini, şimdi de soykınma
başladığını söyledi. ABD'nin
Vietnam ve Japonya'da da katli-
am yaptığını kaydeden Çalışkan,
bu işgale sessiz kalınmaması ge-
rektiğini, aksi takdirdeABD zul-
münün sessiz kalanlara da bula-
şacağına dikkat çekti.
Istanbul'da yapılan mitingin
tüm ülkeye yayılması gerektiği-
ni kaydeden Çalışkan, "Onbin-
ler değil yüzbinler haykırmak
zorundadır" dedi. Hükümetin
sessiz kaiması konusunu da de-
ğerlendıren Çalışkan. şu göriiş-
leri dilegetırdi: "Türkiye-ABD
ilişJdJeri önemli. Sizin ülkeniz-
deABD'nin üsleri ve gücü var-
ken devlerin ve hükümetin or-
ganize olarak tepki gösterme-
si zor. Öncelikle balkın bu nok-
tada organize güc olarak dev-
leti harekete geçirmesi gerekir.
Hükümet, arkasında bu gücü
hissetmiyor. ABD ile işbirliği
de bunu engellivor. Bu işbirli-
ğinin tekrar gözden geçirilme-
si gerekir. ABD ile ilişkiler ge-
çici olarak askıya alınmalıdır.
ABD, bizi stratejik değil lojis-
tik güç olarak görüyor. Türki-
ye, ilişkilerini askıpa alıp 1-
rak'm etrafındaki ülkelerle iş-
birliği yapmak zorundadır."
AKP yöneticileri. Istanbul'da-
ki miting ile ilgili yorum yap-
maktan kaçındılar. AKP Grup
Başkanvekili Sadullah Ergin,
Türkiye'de demokratık hakJarın
kullanılmasının olağan olduğu-
îstanburda
uyuşturucu
operasyonu
tstanbul'un çeşitii semtJerin-
de "Kızılırmak" adı altında
dûzenlenen operasyonlarda,
3 kilo eroin, 23 kilo 609
gram esrar. 708 gram koka-
in ve 1872 adet uyuşturucu
ve uyancı oitelikte "Ecs-
tacy" adlı bap ele geçirildi.
Uyuşturucu madde sattıkla-
n belirtilen 16 kişiyle kulla-
nıcı oldukJan ifade edilen
7'si kadın 28 kişi gözaltına
alındı. Bu kişiierin üzerle-
rinde ve gösterdikleri yerler-
de yapılan aramalarda uyuş-
turucu maddelerin vanı sıra
4 tabanca, 4 bin 300 dolar,
1300 Euro ve 1 milyar 100
milyon lira ele geçirildi. Gö-
zaltına alınan kişilerden Le-
mi I, Bülent K. ve Aydın
l'nın, uyuşturucu maddele-
rin ana dağıtıcılan oldukla-
n, Erkan K'nin ise stadynm-
larda korsan bilet ve "torba-
cınk" olarak adlandırılan
yöntemle uyuşturucu madde
sattığı öne sürüldü. (AA)
nu belırterek, "O insanlann
hassasiyetine saygı duyuyo-
runı. O fer\atların haklı oldu-
ğunu düşünüyorum. Türkiye,
bölgesinde çok önemli bir ko-
numda' dedi.
AKP Genel Başkan Yardımcı-
sı Dengir Fırat, SP'nin mitingi-
ni "İcrada olmakla muhalefet
olmak arasında büyük farklı-
lık var. Muhalefette olunca çok
kolaydır. Söylenebilecek her
şey muhalefetin kolaycüığın-
dan başka bir şey değildir" di-
ye nitelendirdi. Fırat, Türki-
ye'nin dünyada Irak konusunda
gösterilebılecek en büyük diren-
ci gösterdığini savundu.
Telefon görüşmeleri
faturası yüklü
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Milletvekillerinin,
TBMM'de, Aralık 2003-Eylül
2004 arasında 4.5 trilyon
liralık teJefon görüşmesi
yaptıkJan bildirildi.
TBMM îdare Amın Feyzi
Berdibek, yaptığı açddamada,
millervekillerinm, TBMM'de
Aralık 2003-EylüJ 2004
dönemmde yaptıklan toplam
telefon konuşmalannuı
tutannın, 4 trilyon 524 milyar
824 bin lira olduğunu belirtti.
TBMM bünyesinde diğer
ünitelerin de Aralık 2003-
Ağustos 2004 arasında, 1
trilyon 447 milyar 336 milyon
liralık görüşme yaptıkJannı
anlatan Berdibek,
milletvekillen ve
ünitelerin telefon konuşma
ücretinin, toplam 5 trilyon
972 milyar 160 milyon lira
olduğunu bildirdi.
Gül, Elkatmış ve Washington 'ı eleştirdi. ABD 'tddialar temelsiz ve hşhrtıcı 'dedi
Soykınm gerilimi ürmamyor
.\NKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Dışişleri Bakanı Abdul-
lah Gül, Washington ile gerilime
neden olan soykınm tartışması
nedeniyle hem AKP'li Mehmet
Elkatmış ı. hem de ABD'yi
eleştirdi. Aşm güç kullanımının
soykınmdan tümüyle farkJı bir
hukuki konu olduğunu, her ko-
nunun kendi boyutu içinde de-
ğerlendirilmesi gerektiğini söy-
leyen Gül, ABD'ye yönelik ola-
rak da "Siz sovJarım derseniz
biz de böyle yaparız demek.
şantaj olur" dedi. ABD Büyü-
kelçiliği ise Elkatmış'a çok sert
tepki göstererek "bunlar temel-
siz, kışkırtıcı ve hakaretamiz
iddialardır" açıkJamasını yaptı.
Gül'ün, ABD'den gelen uyan-
lann ardından parti üst düzey
yetkilileriyle görüşerek dış poli-
tikayı ilgilendiren açıklamalar-
da daha dikkatli hareket edihne-
sini istediği öğrenildi. Bakan
Gül, dün konuyla ilgili olarak
gazetecilerin sorulannı yanıtlar-
ken de, Felluce'deki operasyon
başladığında ilk tepki gösteren
kişinın kendisı olduğunu anım-
satarak şöyle dedi:
"Ama tabü ki her şe>in ken-
di boyutu içinde değerlendiril-
mesi gerekir. Orada aşın güç
kullannıak, sivilleri gözetme-
mek buniar avrı şeylerdir. A-
ma siz soykınm derseniz, biz
de böyle yapanz demek şantaj
olur. Bu rip şeyler söz konusu
değildir. Ama soykınm tama-
men avrı bir konudur, bunun
hukuki tarifi başkadır."
ABD'ninAnkara Büyükelçih-
ği yaptığı açıklamada, ABD'nin
Irak'ta soykınm uyguladığına
ilışkin iddialann "temelsiz, kış-
kırtıcı ve hakaretamiz" oldu-
ğunu söyledi. Açıklamada, ABD
ve koalisyon güçlerinin Fellu-
ce'deki operasyonlanna ilişkin
basnı ve yayın organlannda son
birkaç haftadır "gerçeğe aykın
bir tablo çizüdiği" öne sürüle-
rek şöyle denildi:
"Bunlar arasında en tuhaf
olanlanndan biri de ABD'nin
Irak'ta soykınm uyguladığı
iddiasıdır. Böyle bir ima temel-
siz, kışkırtıcı ve hakaretamiz-
dir. Felluce'de dûzenlenen ope-
rasyonların amacı. kente sıza-
rak Iraklıiarı terörize eden,
Iraklıları ve aralarında Türk
kamyon şoförleri ve müteah-
hitlerinin de bulunduğu ya-
bancılan öldürenlerin temiz-
lenip kent halkmın özgürleşti-
rilmesidir."
'İslami değil dinsel motifli terör'
Başbakan Erdoğan
y
ın kamudakiyazışmalarda 'Islami terör
9
ifadesini
yasaklayan genelgesiniMeclis'te ilk uygulayan Içişleri Bakanı Aksu oldu
ÇÎÇEK'İN'DOKUNULMAZLIK' GEREKÇESİ
'Yasama don-gömlekkalıf
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Adalet Bakanı Cemil
Çiçek, yahıızca milletvekili do-
kunuünazlığının kaldınlmasına
karşı olduğunu belirtirken "Di-
ğerieri zırhlannı korumaya
devam eder, yasama don-göm-
lek kalakalır ortada" dedi.
Cemil Çiçek dün plan-bütçe
komisyonunda bakanlığının
bütçe göriişmesinde, AB'ye
üyelik sürecinde yeni bir anaya-
sa değişijdiğinin zorunlu oldu-
ğunu beJirrti. Zamanmda bir
anayasa düzenlemesi yapıünaz-
sa müzakere sürecinde son an-
da bazı maddelerin değiştiril-
mesinin zorunlu olacağını kay-
deden Çiçek, CHP millervekil-
lerine çağnda bulunarak "Gelin
şu uzlaşma komisyonuna üye
verin. Vallahi topu taca atmak
için söylemivorum. Türki-
ye'de imtiyazlar var. Esas yar-
gmın işini zora sokan bu imti-
yazlardır" dedi. Çiçek, yahuz-
ca milletvekili dokunuhnazlığı-
na sınırlama getirmenin siyaset
yapanlara haksızhk olacağını
savundu.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Içişleri Bakanı Ab-
dülkadir Aksu. din tarafın-
dan kutsal sayılan temalar kul-
lanılarak yapıJan terörün dün-
ya kamuoyunda "Islami tero-
rizm" gibi yanlış yorumlara
neden olduğunu söyledi.
Başbakan Tayyip Erdo-
ğan'ın kamudaki yazışmada
"tslami terör" ifadesini ya-
saklayan genelgesini Mec-
lis'te iüc uygulayan Aksu oldu.
Aksu, dün bakanlık bütçesini
korrtisyona sunarken "Dinsel
motifİi terör örgütleri, kimi
dini kavram ve inanışları
kendileri açısından değer-
lendirerek şiddet eylemleri-
ne yönelmişlerdir. Yine bu
terör örgütlerinin eylemle-
rini İslam adına yaptıkJarı-
nı iddia etmeleri ve dince
kutsal sayılan temalan kul-
lanmaları, dünya kamu-
oyunda 'Islami terorizm" gi-
bi yanlış yorumların yapıl-
masına yol açmıştır" dedi.
Aksu, "Islam dininin terör
kavramıvla iüşkilendirilme-
si mümkün değildir" dedi.
Komisyonda bazı AKP'lil-
er, Kurtlar Vadisi gibi bazı te-
levizyon programlannda maf-
ya-devlet ilişkisini ifade eden
ve mafya örgütlenmelerine
sempati uyandu^an öğeler bu-
lunmasından ve buradaki şid-
detin, çocuklan olumsuz etki-
lenmesinden yakındı. Bakan
Aksu, RTÜK'e bu konuda iti-
razda bulunulduğunu, aynca
bakanlık yetkililerinin, dizinin
yapımcısı Osman Sınav'ı
arayarak eleştirilerini ilettik-
lerini söyledi.
GUNDEM MLSTAFA BALB
• Baştarafı 1. Sayfada
da orada ne yapabileceğini tartıyor.
Bir yandan elindeki yetkiye bakıyor, bir yand.
oraya çıkınca yapabileceklerine... Ardından da \
karara varıyor:
Bu iki yetkiyi birleştirmeli...
Sonra gelsin başkanlık sistemi tartışmalan. Y
kın geçmişte Başbakanlık'tan Cumhurbaşkanl
ğı'na çıkan iki lider de bu yolu izledi. Her ikisi c
önce şunu düşündü:
Tamam, Köşk güzel de buradan başbakanı d
yönetmenin bir yo/unu bulmalı.
Aradılar bulamadılar. Zira Başbakanlık koltuğu
na oturan, bunu kim olursa olsun başkasıyla pay
laşmaya yanaşmadı. Yakın geçmişte yaşanan v<
bugünleri hazırlayan Özal-Yılmaz, Demirel-Çil
ler kavgalannın görüntüdeki perdesini araladığı
mızda altından bu çıkar.
Şimdi yine benzer bir süreçteyiz. Başbakan Er-
doğan şunu düşünüyor olmalı:
Bir daha anayasayı da değiştirebilecek sayıya
ulaşmam zor. Mevcut sistemi değiştirmeden san-
dığa gitsem bile 4 parti Meclis'e girdığinde birin-
ci partinin 300 milletvekilini bulması zor. Bu du-
rumda ne yapıp edip Meclis'in 5 yılı tamamlama-
sını sağlamalıyım, sürenin dolmasına az kala da
Çankaya'ya çıkmalıyım!
Kuzuların sesfilıği
Başbakanlık'taki hesap bu...
Bu hesap Meclis'e uyar mı? Çok partili yaşa-
mın başından beri hiçbir Meclis 5 yılı tamamlaya-
madı. Her gelen bunu hedefledi ama, olmadı. Er-
bakan-Çiller, "REFAHYOL 2000'ekadargider"di-
yordu... Olmadı... Ecevrt-Bahçeli-Yılmaz koalis-
yonu için, "üçü tekpartiolsabukadaranlaşamaz-
lar" deniyordu... Olmadı...
Şimdi de "Kardeşim bu iktidar AB'den tarih al-
dı mı, bu dönemi garantiledi demektir. 2007'ye
kadar gider. Yolun sonunda da Erdoğan Çanka-
ya'ya çıkar" deniyor...
Uzak-yakın geçmişte yaşananlar, Erdoğan'ın
hesabının da tutmayabileceğini gösteriyor. Tabü
ki Erdoğan ve ekibi "ya tutarsa" mantığını da ih-
mal etmiyor!
Gündemdekı tartışmaya dönersek... Erdoğan,
Köşk'e çıkış yolunun açık olduğunu gördüğü için
yolun sonundaki etki alanını genişletmenin arayı-
şı içinde. Yine öncekilerin yaptığı gibi, konuyu
kendisi ortaya atmaktan çok çevresi aracılığıyla
tartıştırıyor.
Kendisi yerine "Kuzulan gündeme getirip "Çi-
çek" gibi bir başkanlık yolu nasıl oluşturulur, ona
bakıyor!
Oysa girişte de vurguladığımız gibi Türkiye'de-
ki sistemin adı parlamenter sistem ama, uygula-
ma öyle değil. Meclis daha çok hükümet tarafın-
dan alınan kararların yasalaştınldığı yer olarak kul-
lanılıyor. Hükümetin alacağı kararlan da başbakan
belirJryor. Başbakan da iktidardaki partinin genel
başkanı. Bu kimliğini hiçbir zaman unutmuyor.
Hatta daha çok bu kimliğiyle hareket ediyor.
Başbakan'ın meydanlarda hâlâ bürokrasiden
yakınmasına şaşırmamak elde değil. Devlet ku-
rumlannın başı bir yana, çaycısı bile değiştirildi,
Başbakan hâlâ bu kurumların işlememesinden
yakınıyor!
Genel başkanların böylesine sınırsız yetki kul-
lanmasının bir nedeni de parti liderliğini garanti al-
tında tutmaları. Tüzükleri öylesine kendi lehlerin-
de düzenliyorlar ki... önce kendilerini seçecek ki-
şileri saptıyorlar. Sonra onların demokratık yolla
kendilerini seçmesini sağlıyorlar. Bu yöntemle ge-
nel başkan olan bir kişi gün gelir, istese bile kol-
tuktan kopamayabilir!
Başbakanlık sistemini giderek sağlamlaştıran
Erdoğan'ın başkanlık arayışlannın öncekilerden
farklı bir sonuçla noktalanacağını sanmıyoruz)
ankcumta cumhuriyet.com.tr
Çifte maaşı önlemede ayrıcalık
Emeklilere
'kamukıskacı'
AYŞE SAYIN
ANKARA - AKP hükümetinin, 2005 yılı Mali
Bütçe Yasa Tasansı'na koyduğu hükümle.
herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşundan
emekli olanlann kamuda çahşmalannın
yasaklanması, kamuda çalışan emeklileri
harekete geçirdi. Kamuda çalışan çok sayıda
emekli, TBMM'de sorunlanna çözüm ararken,
milletvekilleri, belediye başkanlan dahıl. bazı
kesimlere "ayncaük" tanınmasına tepkilerini
dile getiriyorlar. AKP hükümeti. geçmiş
yıllardaki bütçe tasanlannda "Bakanlar
Kurulu" karanyla kamuda çahştınlmalanna
olanak tanınan emeklilerle ilgili bu yüki bütçe
tasansına "kesin hüküm" koyarak, 1 Ocak
2005 itibariyle kamuda çalışmalanna yasak
gerirmeye hazırlanıyor. Tasanda, "herhangi
bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik
veya yaşlılık aylığı alanlar iie bu aylıkları
kesilmeksizin çalışamayacaklan" kurumlar
da tek tek sayılarak, çalışmaya devam etmeleri
durumunda emekli aylıklannın kesileceği
öngörülüyor. Ancak tasan, cumhurbaşkanlığına
seçilenler ile dışandan bakanJar kurulu
üyeliğine atananJar, yasama organı üyeliğine
seçilenler, mahalli idareler seçimleri sonucuna
göre görev alanlar ile özel yasalannda
emeklilik veya yaşlılık aylığı kesilmeksizin
çalışnnlma ve görev yapma hakkı verilenler
ile yaş haddini aşmamış olmalan kaydıyla her
derecede ve türdeki örgün ve yaygın eğitim
kurumlannda ders ücreti karşılığı ders
verenleri kapsam dışında tutuyor. Hükümet bu
düzenlemeyle bir yandan "çifte maaşı"
önlemeyi hedeflerken, diğer yandan kimi
"ayncahkh" kesimi kapsam dışında tutuyor.