Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3O KASIM 2004 SALI CUMHURfYET SAYFA
HABERLER
SEFİNE-İ TERAKKİ TURHAN SELÇUK
DTJSÜST
TABİAILI
İSTANBÜL
EFBtfDİSÎ
ABFJ1CANBA.Z*
Ilî
HAHİKULÂDE
MACERALARI
ZISIM
IEKMİLÎ
BÎRDEN
TBMM heyeti terörist olduğu savıyla öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz için inceleme yaptı
KızdtepeVe yakmtakip• TBMMÎnsan
Haklan Komisyonu'nun
görevlendirdiği heyet
Mardin'de incelemelere
başlarken CHP Genel
Merkezi de ayn bir heyet
gönderme kararı aldı.
CHP Mardin Milletvekili
Mahmut Duyan da
bölgeye giderek
olayı araştırdı.
DİYARBAKIR/ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Mardin'in Kızılte-
pe ilçesinde güvenlik güçleri tarafin-
dan gerçekleştirilen bir operasyonda
"terörist" olduğu savıyla 12 yaşında-
ki Uğur Kaymaz ile babası Ahmet
Kaymaz'ın öldürülmesi olayı TBMM
taranndan da yakın izlemeye aluıdı.
Kızıltepe ılçesindeki operasyonda
12 yaşuıda bir çocuğun öldürülmesi
HAKKÂRİ'DE BİR YARCISIZ İNFAZ İDDİASI DAHA
DıY\RBAKIR(Cumhuriyrt Bürosu) -Mardin'ın
Kızıltepe ilçesinde 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve
babası Ahmet Kaymaz'ın "terörist" denilerek
öldürülmesinin ardından, bir yargısız infaz iddiası da
Hakkâri'nin Şemdinli ilçesinde ortaya atıldı. 19
yaşındaki çoban Fem Canın koyunlannı otlattıktan
sonra eve dönerken jandarma tarafindan öldürüldüğü
iddia edildi. ÎHD Hakkâri Şubesi'ne başvuran Can
ailesinin iddialanna göre, Örencik köyünde çobanlık
yapan Fevzi Can, önceki gün otlattığı koyunlarla
birlikte geri dönerken, bölgede devriye gezen Ortaklar
Jandarma Karakoluna bağlı askerler tarafindan
durdurulmak istendi. Can durmayınca, askerlerin açtığı
ateş sonucu öldü. Cenazesi Şemdinli Devlet
Hastanesi'ne kaldmlan Can'ın ailesine oğullannın
"dur" ihtanna uymayan bir terörist olduğu yönünde
tutanak ımzalatılmak istendi. Ancak cenazeyı almaya
giden Can'ın dayısı Enver Seyit, tutanağı imzalamadı.
Askerler de yazı imzalanmadan cenazeyi teslim
etmeyeceklerini söylediler. Bunun üzerine aile
Şemdinli Kaymakamı Mustafa Cihat Veslihan ve
ÎHD'den yardım istedi. IHD Hakkâri Şube Başkanı
Ismafl Akbulut, bir heyet oluşturularak bölgede
incelemelerde bulunulacağını söyledi.
siyasetçilerin tepkisine neden oldu.
TBMM Insan Haklan Komisyonu
Başkanvekilı Faruk ÜnsaL "Bir ço-
cuğun öldürülmesi çok kötü. çok üzü-
cü. Olayı takip edeceğjz" dedi. tnsan
Haklan Komisyonu, olayı incelemek
üzereCHP'lıHüseyinGülerveAKP'li
NezirNasıroğhı'ndan oluşan birheye-
ti bölgeye gönderdi. Kızıltepe'de te-
maslannı sürdüren Güler, "Eğerger-
çekten yargısız infaz varsa. bunun ya-
panınvamna kâr kalmaması gerekür"
dedı. CHP Genel Merkezi de TBMM
Insan Haklan Komisyonu'nun CHP'li
üyelerinden Diyarbakır Milletvekili
Mesut Değer başkanüğında ayn bir
heyeti bölgeye gönderme karan aldı.
CHP Mardin Milletvekili Mahmut
Duyan da bölgeye giderek olayı araş-
tırdı. Duyan, şu bilgileri verdi: "Vafi-
den, güvenlikgüçlerinden bilgi aldım.
Onlann anlatüğına göre; ölen kam-
yon şoförü daha önce cezaevinde yat-
mış, çıkmış.Gaziantepteyakabnan bir
örgüt mttitanı bu kamyon şoförünün
evinde kaknğmı söylenüş. Bunun üze-
rinepolisbasknıyapnuş. dur ihtann-
da bulunduklanıu, bu arada çanşma
olduğunu söylüyorlar. Aiiesi ise kam-
yon şoföründe silah olmadığını söylü-
Adalet Komisyonu
i idemey
önergesine ret
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Adalet Ko-
mısyonu'nda Ceza Muhakemeleri Usulü Kanu-
nu (CMUK) Tasansı görüşmelerinde "gizti so-
ruşturmacı" görevlendirilmesine ilişkin düzen-
leme kabul edilirken "gizn" izteme" uygulaması-
nın başlatılması konıısundaki önerge tartışma
yarattı. CHP'li HaHl Ünlütepe, "Emniyetin iste-
diği düzenlemelervapıhvor" diyerek toplannyı terk
ederken Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Bu devle-
te oksijen kadar luzümludur" dedi. Uzun tartış-
malardan sonra yapılan oylamada önerge redde-
dildi. Adalet Komisyonu, daha önce üzerinde
uzlaşma sağlanamayan maddeleri ele aldı. Tasa-
nda "gizti görevB" olarak düzenlenen maddede-
kı ıfade "gizti soruşturmacı" olarak değiştinldi.
Tutuklama yerine adli kontrol
Komisyonun önceki günkü toplantısında uzun süre
tartışılan ve uzlaşılamayan "cumhuriyet savcı-
lanıun dumşmalarda hâkim ve mankeme he-
yetiyle aynı onırnia düzeni içinde buhınmama-
lan"nı içeren önerge reddedildi. Tasanrun 3 yı-
la kadar hapis cezalannda tutuklama yerine
"adli kontrol" altına alınmasını öngören mad-
desi benimsendi. Adli kontrol kararı verilmesi
durumunda. sanığa "yurtdışına çıknıanıak. hâ-
kim tarafindan belirlenen yerlere düzenli olarak
başvurmak" gibi öniemler uygulanabilecek.
• • • • • ' - „ , _ „ „ „ « « . - * •
* CUMHURİYETİKOt <C
B7SİNMÎ
••&} İ -
?
Sinanhhalkı ağayakarşıyine sokakta
Diyarbakır'ın Bismil üçesine bağlı Sinanh köylülerinin ağaya karşı isyanı sürüyor. Köytüler dün
yine kent merkezmde "32 bin dönüm arazimizi işgalciden geri istiyoruz" yazıh pankardarla
yürüyüş yapûlar. Dün öğle saaderinde köylerinden minibüslerie gelen 50 kadar köylü, İstasyon
Meydanı'nda toplanarak, Sinanh ailesine karşı tepkilerini dile getirdL EUerindcki Türk
bayraklan ve "32 bin dönüm arazimizi işgalciden geri istiyoruz", "Ağanın zuhnü ne kadar
sürecek", "Ernek bizim, ekmek ağanuı", "Ağanm parası \arsa bizim de de\1etimiz var" yazıh
dövizler taşıyan kö\1üler basın açıklamasuun ardından olaysız dağddL (Fotoğraf: AA)
yor. Bflerek yapıhnışsa kabul edüemez,
sorumlusu cezasmı çeksin."
CHP Mersin Milletvekili Mustafa
Ozyürek de konuyla ilgili olarak va-
hlıkten çelışkili açıklamalar geldiği-
ni, öldürülenlerin terörist ohnadığuıı
belırterek "Bu bir insanlık dramıdır.
Yargısız infazlan önJemek için biz her
türlü vetkhi hükümete verdik. Anla-
şılan henüzAByasalan oralara gebne-
miş. Oraiarda hâlâ birileri bildiğıni
okumaktadır" görüşünü dile getirdi.
Afcsu: Suçlu hesap verecek
Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu
mılletvekillerinin sorular üzerine, PKK
dağ kadrosundan 2 veya 3 kişinin mer-
kezde eylem yapmaİc üzere Kızılte-
pe'ye geldiği ve bir evde bulundukla-
n yönünde duyum alındığını, ev çem-
bere alındıktan sonra sabah olunca tes-
lim ol çağnstna silahla jcarşılık veril-
diğini söyledi. Aksu, "Önce bir poBs
müfetâşi, ardından nıülkhe müfeftişi-
nigörevlendirdim.Raporgeiincedeğer-
lendireceğiz.Insan haklan ihlaü konu-
sunda en tavizimiz yoktur. Kim suç-
luysa hesabuu \erecektir" dedi.
Anne: Ayağında terlik vardı
12 yaşmdaki Uğur Kaymaz'm an-
nesi Makbuk Kaymaz. çocugunun ve
eşinin öldürüldükleri sırada ayakla-
nnda terlik olduğuna dikkat çekti.
Kaymaz, IHD yönencilerine şunlan an-
lattı: "Ola>m olduğu akşam 1630 su-
lannda yemek yemek için sofmi ha-
zniamışok. Eşim de kamvona yeıieş-
tirmek üzcre evde bulunan battanive.
yatak gibi eşyalarını ahp Lğur ik bir-
liktesokağaçıkb. Eşyalan kam\t)nabı-
ralapgefccekvçyemek>i\eceklerdLEv-
de benim dışunda üç çocuğum ve ka-
\ım aüdenı v ardL Silah sesleri üzerine
biz korkarak akrabamız olanyan kom-
şunun avlusuna geçrik. Bu esnada
Uğur'un kanıyonun önünde diz çö-
kertilmişbirşekikle boynu wre eğik ola-
rakoturtukhığunu gördüm. Daha son-
ra silah sesleri arahkh olarak gelnıeye
devam erti. Bir müddet sonra poKsler
evunizde arama yapülar. Savcı gele-
rek bizi götürdü ve ifadelerimizi aldL"
Uğur'un öğretmeni de olan Ahmet
Tekin ise operasyon sırasında yaşa-
dıklannı şöyle anlattı: "Kamyonun
ön tarafinda iki kişi kanlar içinde ya-
njürdu. Ben eğihp bakınca. yerde ya-
tan kişinin Uğur olduğunu aıiladım ve
'Bu kışi bizim okulda beşinci suııf
öğrencisı \e komşumuz Uğur'dur' de-
dinı. Bunun üzerine pohsler şaşkmhk
geçirdikr. Uğurkamyonun ön kısnun-
da yerde, sağ tarafinın üzerine yatnuş.
sağ eli de az yakmında bulunan uzun
namlulu bir silahın üzerinde eğreti bir
şekilde duruyordu."
ENTERNET /MEHMET SUCU mehmet(a cumhurryet.com.fr
Gelişmişliğin en önemli göstergelerinden bi-
ri de sosyal bilimlerde yeterli veri zenginliğine
ulaşmak olarak bilinir. Gelişmiş ülkeler bilginin
gücünü kullanarak dahafazla katma değer ya-
ratma yarışının içindeler. Yaşanan teknolojik
gelişmeler ve ekonomik değişimler yaşantının
her alanına etkisini sürdürüyor. Oluşan koşul-
öryaşam boyu eğitim ve oğretim için baskı oluş-
iıruyor.
Bundan böyle yöneticiler yaratıcı ve araştır-
nacı olmak zorunda. Hemen her meslek, bi-
Işımden yararlanmak zorunda kalacak. Eko-
nominin temel dinamiklerinden birisi bilgi eko-
Mmisi olacak. Yine aynı şekilde sosyal yaşa-
nın temel taşı, yani ilişkiler, bilişimle biçimle-
lecek. Birey merkezli yeni birdünyaya gidişin
çindeyiz.
Küreselleşme veya globalizm (adına ne der-
senız deyin) bize artık sosyal sorumluluklann
Jeğıştiğini söylüyor. Türkiye'nin aralannda bu-
unduğu düşük gelirli orta gelişmiş ülkeler ile az-
jelişmiş ülkelerin, ısrarla dayatılan bu felsefe
ebaşlannı kaldırması engelleniyor. Aksi durum-
iadünyanın jandarması ABD'nin hışmına uğ-
ama tehlikesiyle karşı karşıya kalabilirsiniz.
Bilgi
Türkiye'nin aralannda bulunduğu bu ülkele-
rin, önlerine konulan dev aynasından dünyaya
bakmaları isteniyor. Hepsinin sırtı sıvazlanıp
beliıii bölgelerdeki yayılmacı istekleri körükle-
niyor. önlerine, aslında hiçbirzaman ulaşama-
yacaklan hedefler konuluyor. Bu hedeflere var-
maları istenirken de gerçeklerden uzaklaşma-
lan ve sanal bir dünyada yaşamalan sağlanı-
yor.
Türkiye için bu hedef Avrupa Biriiği olarak gös-
teriliyor. Türkiye'nin AB üyesi olmayı çoktan
hak ettiği, diğer AB üyesi ülkelerden eksiği ol-
madığı fazlası bulunduğu sık sık tekrarianır ol-
du. Türkiye sanal bir dünyanın içinde kendi
gerçeklerine gözlerini kapayarak düşler gör-
meye başladı. Çok fazla detaya girmeden TE-
SAV Toplumsal Ekonomik Siyasi Araştırmalar
Vakfı tarafindan yayımlanan ve Bülent Tun-
cer'in nazırladığı Sayılann Diliyle Türkiye kita-
bından birkaç alıntı yapmakta yarar var. Sayı-
lar tek başlanna pek fazla bir şey ifade etmez.
nieresindeyiz?
Ancak kıyaslandıklannda çok şey anlatabilir.
Işte AB ülkeleri ile Türkiye'yi karşılaştıran sayı-
lar
AB ülkelerinde 100 kişiye 20.9 gazete düşer-
ken, Türkiye'de bu oran 11.1.
AB ülkelerinde 100 kişiye 81 radyo düşerken,
Türkiye'de bu oran 47.
AB ülkelerinde 100 kişiye 59.7 TV düşerken,
Türkiye'de bu oran 42.3.
AB ülkelerinde 100 kişiye 31.8 bilgisayar dü-
şerken, Türkiye'de bu oran 4.5.
AB ülkelerinde 100 kişiden 33'ünün internet
bağlantısı var, Türkiye'de bu oran 7.3.
AB ülkelerinde 100 kişiden 80.5'inde cep te-
lefonu varken, Türkiye'de bu oran 34.7.
AB ülkelerinde kişi başına düşen Gayri Safi
Milli Hasıla 22.850 Dolar, Türkiye'de ise 2.790
Dolar.
AB ülkelerinin istatistiklerinde okur-yazar ol-
mayan kişilere rastlanmazken, Türkiye'deki ka-
dınlann yaklaşık yüzde 23'ü okuma-yazma bil-
miyor.
AB ülkelerinde 100 tarım işçisine 91 traktör
düşerken, Türkiye'de bu oran 6.5.
Bu kıyaslamalara ek olarak şunlar da göz ar-
dı edilmemesi gereken gerçekler: Türkiye'de
TBMM'deki kadın milletvekili oranı sadece yüz-
de 4.4. Hükümetteki kadın bakan sayısı 1.
Türkiye toplam dış borçyükü açısından dün-
yada 4. sırada yer alıyor. Türkiye'den çok dış
borcu olan ülkeler, Brezilya, Çin ve Rusya. Tür-
kiye'nin yaklaşık 33.7 milyon kişilik bir işgücü
bulunuyor; işsizlik oranı yüzde 10.6; uzun dö-
nemli işsizlik oranı ise yüzde 28.5. Yıllık asga-
ri ücretin 3.500 dolar dolayında olduğu Türki-
ye'de yaklaşık 1 milyon kişi ayda 30 dolar ile
geçinmek zorunda.
Bu sayılan çoğaltmak, art arda ekleyip uzat-
mak çok kolay. Ancak şu kadarcık veri bile bi-
ze dayatılan sanal dünyadan sıyrılmamıza ye-
terii. Yeter ki biz elimizdeki verileri iyi okumayı
bilelim. Yoksa kendimizi dev aynasında göre-
rek Avrupa Biriiği üyesi olmayı istemek bir ha-
yalden öteye gidemeyecek gibi görünüyor.
AB'ye giden yol yukardaki basit oranları AB
oranlarına yaklaştırmaktan geçiyor.
DUZYAZI
ORHAN BİRGİT
Mevsimsiz Bir Ornek
Başbakan Erdoğan'ın IPI Yönetim Kurulu üye-
leri onuruna verilen yemekte düşünce hürriyetine
verdiği önemi vurgulaması, elbette yerinde birsap-
tamadır. Yabancı konukların hemen hepsi, dünya-
nın çeşitli yerierinden gelmiş medya mensupları.
Ev sahibi ülkenin hükümet başkanı, onlara ye-
mekten daha çok ihtiyaç duyduklan bir şeyden,
özgürlüklerden söz ediyor. Ancak son zamanlar-
da sık sık yineleyerek alışkanlık haline getirdiği
söylemin içeriği, özellikle yabancı izleyicilerde ka-
fa karışıklığına yol açabilir.
Coğrafyanın çeşitli yerlerinde iktidar denilen o
dik ve dikenli merdiveni gerçekten çilelı ve uzun
yolculuklar sonunda tırmanırken tam anlamı ile
zindanlarda yatanlann olduğunu belli ki Sayın Er-
doğan yeterince bilmiyor. Bu nedenle de "dam-
dan düşerek Başbakan olma şampiyonluğunu" hep
kendi rozeti olarak taşımak istiyor.
Tayyip Erdoğan, illa düşünce suçundan gerçek
anlamda hapis yatan, mahkemelerde dolaşan ve
halkının özgüriüğüne sahip çıkması pahasına bu
işlemlerle karşı karşıya kalan meslektaşlarının var
olduğunu bilmiyor mu? Iktidarı çok kolay bir se-
çim ile kendisinden devralmış olduğu Bülent Ece-
vit, kendisine politika rahlesinde başöğretmenlik
yapan Erbakan, Başbakanlık makamından üstü-
ne namlular çevrilerek uzaklaştırılmakla kalmaya-
rak özgürlüğü elinden alınan Demirel. Ve en ha-
zin akıbetle karşılaşan Adnan Menderes. Bu "oku-
duğum bir şiir yüzünden" gerekçesini özellikle
Türkiye'de değil de yabancı ülkelerdeki politika-
cıların ve gazetecilerin önünde tekrariadığını gör-
dükçe içim hop ediyor. Ya izleyenlerden birisi ger-
çekten ilgi duyar da "Sayın Başbakan, şu sizi ce-
zaevinde dört ay alıkoyan şiir neydi" diye sorar-
sa? Nasıl bir yanıt verir Başbakanımız? Yanlış an-
laşılmasın. Bu soruyu sorduran merak, sadece
içinde bulunduğumuz AB adaylığımızın süreç ile
çelişen bir anlamın yabancı muhataplannızda yer-
leşmesinden doğmaktadır.
Erdoğan, Istanbul Büyükşehir Belediye Başka-
nı olarak 6 Aralık 1997'de Siırt'te Refah Partisi'nin
mitinginde konuşmuştu. Bu yazıyı yazarken inter-
nette uluslararası arama sıtesi "Google"da
net.bul.com'un kendisiyle ilgili olarak verdiği ar-
şiv bilgisine bakıyorum. Şöyle deniliyor: "Erdoğan
Siirt'teki mitingde, lise yıllarında edebiyat öğret-
meninden öğrendiği 'Minareler süngümüz, kub-
beler miğferimiz, camiler ise kışlamızdır' dizeleri-
ni okudu. Bu sözlerin alkışlaria kesilmesi üzerine,
bir süre sonra kaldığı yerden devam etti: Okunan
ezanı kimse susturamayacak. Türkiye 'deki ırk ay-
nmına kesinlikle son vereceğiz. RP, diğer parti-
lerte zıt fikirde. Yolumuzdan dönmeyiz. Gökler
yerler açılsa, üzerimize tufanlar yanardağlar sa-
çılsa yolumuzdan dönmeyiz. Benim referansım Is-
lamiyeüir. Bunu dile getiremiyorsam, yaşamamın
ne anlamı var? Avrupa'da ibadete, başörtüsüne
saygı duyuluyor. Ama Türkiye'de engelleme ge~
tiriliyor."
Medeniyetler çatışması mı?
Türkiye'yi aralarına asıl üye olarak almamak için
her gün yeni bahaneler yaratmak isteyen AB'nin
patronlan, Türk Başbakanı'nın minareleri süngü,
kubbeleri miğfer, camileri kışla olarak kullanarak
Hıristiyanlar üzerine "Ya Allah; bismillah" diye ye-
ni bir hücumu 1997'li yıllarda planlamış olmasını
sorun yapabilirler. O konuşmayı, Medeniyetler
Çatışması yazannın eline kan/t olarak verebilirier..
Referansının Islamiyet olduğunu söyleyen bir po-
litikacı ile Biriiğin Başbakanlar Komitesi'nde yan
yana oturmaktan kendi seçmenleri adına huzur-
suzluk duyacaklannı düşünerek görüşmeleri yıllar-
ca uzatabilirler.
Bu yüzden, kendisine kolay bir iktidar yolunu aç-
mış olan 6 Aralık 1997 Siirt konuşmasını -üç gün
sonra o konuşmanın yedinci yılı doluyor- bana ka-
lırsa içenğini hafızalarda canlandırmamak için yer-
li yersız hatıriatmaktan da bir an önce vazgeçme-
lidir Başbakanımız.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgttia e-kolay.net
Kapatma davasına protesto
Eğitim-Sen
alanlara çıkıyor
FIRATKOZOK
ANKARA - Eğıtim-
Sen, sendika hakkında
açılan kapatma davasının
Ankara 2. Iş Mahkeme-
si'nce reddedilmesinin
ardından Yargıtay'ın ver-
diği bozma karannı bir
dizi eylemle protesto
edecek.
Sendika şubelerinden
100 yönetici tstanbul'dan
Ankara'ya 8 Aralık'ta
yürüyüş başlatacak. Sen-
dika üyesi öğretmenler
derslere "Sendikamado-
kunma" yazıh kokart-
larla girerken, yönetici-
ler Avrupa'da temaslar-
da bulunacak. Adalet
Bakanhğı önündeki
mumlu eylemin ardın-
dan, davanın görüşülece-
ği 10 Aralık günü tüm
Türkiye'de mitingler ger-
çekleştirilecek.
Eğitim-Sen. Yargı-
tay'ın sendika hakkın-
daki kapatma davasının
yenilenmesi yönündeki
karanm protesto etmek
amacıyla eylemler ya-
pacak. Yargıtay'ın boz-
ma karanmn ardından
davanın 10 Aralık'ta ya-
pılacak olan ilk duruş-
ması öncesınde Sendi-
ka Merkez Yönetim Ku-
rulu (MYK) tarafindan
alınan karara göre yarın
tüm şubelerden milletve-
killerine birer mektup
ve faks gönderilecek.
Başbakan, Dışişleri ve
Adalet bakanlan ile gö-
rüşmeler yapacak olan
sendika yöneticileri. ay-
nca Strasbourg v e Briik-
sel'de Avrupa Parlamen-
tosu ve Komisyonu yet-
küileri ile temaslarda bu-
lunacak.
Eylem derslerde
sürecek
Yargıtay"ın karan, sen-
dikanın yann başlaya-
cak ve 4 Aralık Cumar-
tesi gününe kadar süre-
cek olan uluslararası ka-
tılımlı "4. Demokratik
Eğitim Kurultavi"nda da
ele alınacak. Sendika
üyeleri 4 Aralık'ta Ada-
let Bakanlığı önüne ses-
siz ve slogansız yürüye-
cek ve ellerinde getir-
dikleri mumlan bıraka-
cak. Sendika üyesi öğret-
menler, 7-8-9 Aralık ta-
rihlerinde de Türkiye ge-
nelinde derslere "Sen-
dikama Dokunma" ko-
kartıyla girecek. Aynı
günlerde yine Türkiye
genelinde il merkezle-
rinde meşalelerle yürii-
yüşler y^pılacak.