Catalog

2C ZfSm 2004 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER SEFİNE-I TERAKKİ TURHAN SELÇUK CTÖZLÜKLİI HEMENET MEDi M TAKZAN, yA HÂVA IEÎANBUL AB3UİCANBAZ IK Sİ.CERALARI TESMILI BÎRJJEN 19 kişinin yaşamını yitirdiği Küre'deki faciada STFA yüzde 100 kusurlu bulundu 'İşveren ölüme gönderdi'• Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişlerinin raporunda mevcut havalandırma kuyusunun, işçilerin tahliyesine uygun olmadığı belirtildi. Madende sığınma istasyonlannın bulunmadığı vurgulandı. ANKARA(AA)-Kastamonu'nun Küre ılçesındekı maden ocağında 8 Eylül 2004'te çıkan ve 19 işçının ölü- mü, bırçok işçınin de yaralanmasıy- la sonuçlanan yangınla ilgili ola- rak, ışveren firma STFA t4 \üzde 100 kusurtıT bulundu. Kaza sonrasında Küre Sulh Ce- za Mahkemesi tarafından da bilir- kişi olarak tayin edilen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettışleri, raporlannı tamamla- dı. Raporda, ışverenin4857 sayı- lı İş Kanunu'yla iş sağhğı ve gü- venlığı ıçın yerine getırmeye zo- runlu tutulduğu çok önemli konu- lara uymadığı belirtildi. Raporda kazaya neden olan yan- gının, bakır cevherinin nakledildi- ği taşıma bandının elektrik ve di- ğer aksamının tüm kuyu ve gale- n boyunca yanması suretıyle mey- dana geldıği belirtilerek "işverenin, zorunlu olduğu halde, işyerinde meydana gelmiş ya da gelebilecek tüm tehlikelere kaVşı geniş bir kont- rol mekanizması kurmadığı'' kay- dedildi. Raporda yer alan diğer bilgiler özetle şöyle sıralandı: Göçükte bir kayıp daha Bolu'nun Mengen ilçesine bağn Gökçesu bcklesinde dünsabaha karşı saat 03.00 sıralannda göçük j me\ dana geldi. Göcük esnasında madende çabşan 3 işçiden Sedat Gedik ve Arif Güney, göçüğün olduğu noktadan kaçarak kurtulurken Coşkun Karaküçük yeraltında mahsur kaldı. Madende mahsur kalan madcnci>i kurtarma çalışnıasına Bolu Sivil Savunma Müdürlüğü ekipleri Ue madenciler katıldı. Karaküçük'ün sağ kurtanlması için 10 saat arahksız çahşan kurtarma ekipleri, işçinin cesedini çıkardılar. Karaküçük 1 ûn (39) cesedi, otopsi >apılmak üzere Mengen Savcısı tarafından Mengen Devlet Hastanesi 1 ne gönderildi. (Fotoğraf: AA) • Acıl durumlarda ışçılerın gü- venli bir şekilde ocak dışına çıka- bileceklen ikıncı bir yol yoktur. Mevcut havalandırma kuyusu iş- çilerin tahliyesine uygun olmadı- ğı içın kaza anında ışçiler tahliye edilememışlerdır. • Işletmede acıl durumlarda işçilerin sığınabileceklen yanmaz ve güvenli malzemeden yapılmış, içinde yeterh ıçme suyu ve temız havanın bulunduğu sızdırmaz ni- teliktekı sığınma ıstasyonlan yok- tur. •" Havalandırma fanlan, yan- gınla birlikte enerjinın kesilmesi- nin ardmdan jeneratör tarafından otomatik olarak devreye alınma- mıştır. • Hava kapılannın sürekli ka- palı kalması ıçin gerekli önlemler ahnmamış ve kapılar kendıhğm- den kapanacak şekilde tasarlan- mamış ve yapılmamıştır. v' işyerinde zorunlu olan, yeteri kadar kurtarma personeli bulun- durulmamış ve bu personele gerek- li eğitımler venlmemıştir. • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan onay ahnmadan yeraltında elektrik enerjısi kul- lanılmaya başlanmıştır. Komisyonun Sosyal îşler Müdürü, müzakere sürecinde Türkiye'nin önünün tıkanabileceğini söyledi AB'den sendikal lıak uyarısıHaber Merkezi- Avrupa Komısyo- nu tstihdam ve Sosyal tşler Genel Müdürü Odile Quintin, Türkiye'de sendika ve sendikal haklann yok de- necek kadar az olduğunu belirterek "Avrupa Birtiği anayasası ve Kopen- hagKriterkri'ninen önemliunsurla- rmdan biri olan bu konu hükümet ta- rafindan acil ele aunmazsa henı kri- tertere karşı geiinmiş olur henı de mü- zakere sürecinde Türkrve'nin tama- men önü nkanır" dedi. • Türkiye'de grev hakkının neredeyse bulunmadığını belirten Quintin, sendikalaşma konusunda Avrupa Birliği'yle Türkiye arasında bir uçurum olduğunu söyledi. Bakan Başesgioğlu ise çalışma yaşamıyla ilgili gerekli adımlann atılması için AB kaynaklanndan finanse edilecek bir projenin geliştirileceğini açıkladı. NTV'de birprograma katüarakaçık- lamalarda bulunan Quıntın, "grev hak- kuunneredeysebuhmmadığına" dık- kati çekerek sendikalaşma ve grev hakkı konularında Avrupa Birliği'yle Türkiye arasında bir uçurum olduğu- nu sa\-undu. Bu arada, hükümetin "sendikalaşma ve grev hakkT konu- sunda henüz hazırlık aşamasında ol- duğu öğrenıldi. Çalışma %e Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, tlerleme Raporu'ndakı eleştınler ko- nusunda gerekli adımlann atılması için Avrupa Birligi kaynaklanndan fi- nanse edilecek bir projenin geliştiri- leceğini belirtri. Ilerleme Raporu'nda yer alanbazı konulann gündeme ahn- dığını söyleyen Başesgioğlu, "Önü- müzdeki süreçte sendikalarla görüşe- ceğiz. Sendikalanmızın örgütlenme- sindeki barajlar konusu önem arz et- mektedir. tş koDarmm ILO veAB stan- darHarmau\nmlu halegetirihnesi ko- nusunda çalışma içerisindeyiz" dedi. Sendikal örgütlenmelerve toplusöz- leşme hakkı, Avrupa Birliği mükte- sebatının en önemli parçalanndan bi- n sayıhyor. Ilerleme Raporu'nda da Türkıye bu konuda gerekli adımlan atmamakla eleştirilmişti. Türkîye Bankalar Blrllğl ve Anne Çocuk Eğitlm Vakfı Sağlıklı birgelecek için kampanya tstanbul Haber Servisi - Türkiye Bankalar Bırhği'nın (TBB) öncülüğünde, Çocuk Acil Tıp ve Yoğun Bakım Derneği ve Anne Çocuk Eğitim Vakfı (AÇEV) işbirliği ile bebek ölümlerini azaltmaya yönelik olarak başlatılan "Türidye'nin Geleceği İçin Çocuklara Sağhkb Bir Gelecek" kampanyası bu yıl 8 ılde 10 hastane ile devam ediyor. TBB, 2003'te başlayan kampanya için 2004 yıh sonuna kadar toplam 1 trilyon TL'yi aşkın kaynak ayırdı. Türkiye'deki bebek ölümlerinin ve sakat kalmalann önüne geçmeyi hedefleyen kampanya kapsamında yapılacak tıbbi cıhaz bağışlannın yanı sıra çocuklan kazalardan korumaya yönelik bir eğitim programı gerçekleştirildi. Kampanya dahilinde aralannda, Haseki Devlet Hastanesi, Istanbul Tıp Fakültesi, Denizli Pamukkale Tıp Fakültesi, Edirne Trakya Tıp Fakültesi, Malatya Devlet Hastanesi, Van Erciş tlçe Devlet Hastanesi Çocuk Kliniği'nin de bulunduğu hastanelere, kuvözden monitöre kadar çok sayıda yardım yapılacak. Kampanyanm 2004-2005 çahşmalannı konu alan toplantıda konuşan TBB Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, kampanyanın "ülkenin geleceğine yatmm yapmak" amacını taşıdığını söyledi. Karacaahmet Mezarlığında yarın toprağa verilecek Müstecaplıoğluyaşamınıyitirdi Haber Merkezi - Tarihi Türkiye Komünist Partisi ve Türkiye tşçi Partisi'nin üyelerinden. Dr. Hikmet Kmlcımh'nın çalışma arkadaşlanndan Orhan Müstecapboğhı dün Istanbul'da 80 yaşında yaşamını yitirdi. 1924 yılında Balıkesır'de doğan Müstecaplıoğlu, 1946 yılında kurulan Türkiye Sosyalist Partisi'nin liden Esat Adfl Müstecaphoglu'nun da yeğeniydı 1944 yılında yayımlanan Gerçek gazetesınin sahibi ve yazı ışlen müdürüydü. Orhan Müstecaplıoğlu, Türkiye tşçi Partisi'nin ilk programının hazırlanmasında ve örgütlenmesinde de çahşmıştı.. Istanbul'da 15-16 Haziran 1970'de gerçekleştirilen büyük işçı direnişının örgütleyicile- rindendı. Müstecaplıoğlu, Işsizlik ve Pahahlıkla Mücadele Derneği'nın 1965-1969 yıllan arasında genel sekreterliğini yaptı. Dr. Hikmet Kıvılcımlı ile birlikte Sosyaüst gazetesını (1969-1971) çıkardı. 197O'lı yıllarda Fakirin Dosru gazetesını yayımlayanlardandı. 1975-1976 yıllan arasında Gerçeğin Sesi gazetesini çıkardı. Ekmeğinı ressamlık ve serigrafi işleri yaparak kazandı 75 yaşma kadar bilfiil üretimde çalıştı. Cenazesi yann (21 Kasım 2004) Karacahmet Mezarlığı Camh'nde ikindı namazından sonra toprağa verilecek. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ AB'ye Gider İken... Avrupa Birliği'ne (AB) girmek ıçın somut ilk adım niteliğınde olan müzakere tarihi almak amacıy- la çalmadık kapı bırakmıyoruz. Ancak ortada bir sakatlık var gibi. Hem bizim- kiler, hem de AB'nin ağzı laf yapanlannın önde gelenleri değışik bir yaklaşımdalar ama sözleri aynı kapıya çıkıyor. Sanıyorsunuz ki Türkiye 17 Aralık'ta müzake- relere başlama vizesini değil de AB üyeliğinin baş- ladığı karannı öğrenecek. Bir hayhuydur gidiyor. Bizimkiler "Biz ev ödevimizi yaptık" diyoriar, AB yetkılileri de "Yapmak yetmez, uygulamaya bakacağız" diye dikleniyorlar, "Madem öyle, en iyi niyetlerini bile 15yılbiç- tikleri müzakere sürecine ne ihtiyaç var" soru- su bu nedenle askıda kalıyor. Durum, uzun yıllar öncesinde söylenmiş iki dizenin geçerliğini bugün de kanıtlamaya çalış- tığımız görüntüsünü yaratıyor. "Neler yapmadık bu vatan için. Kimimiz öldük, kimimiz nutuk söyledik." Türkiye'de nutuk söylemek en kolay iş ama, insanlann ölrnesini önleyecek girişimlere önem verrnek ışlerın en zoru. Örneği de uluslararası hukuk belgelerinde yer alıyor. • • • AB'ye üye olmatutkumuz, 57'nci koalisyon hü- kümeti dönemınde tabiri caizse şaha kalkmış- tı. "Avrupa Birliği'ne uyum nitelendirmesiyle başlayan dönemde anayasamızı ve yanı sıra pek çok yasamızı çok uluslu şirketlerin (CUŞ) temsilcilerinin istek ve önerileri doğrultusunda değiştirmeye giriştik. 59 'uncu Adalet ve Kalkın- ma Partisi iktidarında daha da somut adımlar atıldı. "Türkiye'nin yabancı sermayeye açılması" gerekçesiyle Tapu ve Kadastro Yasası, Maden Yasası, Katma Değer Vergısi (KDV) Yasası, Pet- rol Yasası değıştırıldi. Anayasada yapılan değişıklikler arasında da uluslararası sözleşmelerin iç hukukumuzdaki geçeriılik düzeyinın yenı tanımı yer aldı. Eskıden, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde usulünce onay yasasıyla kabul edilmiş ulusla- rarası sözleşmelere tam bir bağlayıcılık tanımı- yordu. Anayasamıza aykırı olduğu da ileri sürü- lemiyordu. Değişiklikte anayasaya aykırılığın ileri sürüle- meyeceğı hükmü korundu ama, bağlayıcılığı açıkça vurgulandı. Konu özellikle Avrupa Insan Hakları Mahke- mesi (AİHM) kararları yönünden ayrıca önem taşıyor. Ulusal mahkeme kararlanna karşı veril- miş olan AİHM kararları uygulanıyor. Ornekleri ortada. Ama Avrupa Insan Hakları Mahkemesi'nin bir kararı var ki yürütme nedense üstlendiği sorum- luluğu yerine getırmıyor ya da getıremiyor. Bergama'daki Ovacık madeninde sıyanür liçi altın üretiminin doğuracağı sakıncalan önlemek içın açılan hukuk savaşımı AlHM'de de başarı ile sonuçlandı. Ancak hemen belirtelim ki, bir yandan Izmir 3. Idare Mahkemesi, bir yandan da Danıştay 6. Dairesı, siyanürle altın üretimını kurallara aykırı bulmuş ve yasaklamıştı. Sıyasal iktidaıiar bu kararian uygulamayınca konu AİHM'ye götürüldü. Dosyayı ınceleyen ve duruşma da yapan mah- keme, ıdarı yargı karaıiannın uygulanmaması- nı; Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi'nin Adil Yargılanma Hakkı'n koruyan 6/1'inci maddesi ile yine Avrupa Insan Hakları Sözleşmesi'nin özel ve Aile Yaşamına Saygı Hakkı'n\ koruyan 8'inci maddesini ihlal ettiğine karar verdi. Karar ortada ama Amerika Birleşik Devletleri temsilcileri ile bizimkiler bu kararı da uygula- mamanın yollarını arıyorlar. Hukukumuzu AB'ye uydurduk ama, hukuk devleti anlayışımızı nedense değiştiremiyoruz. oerinc(a cumhuriyet.com.tr Bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm kavgasının yılmaz neferi, TÖB-DER eski Alaçam Şube Başkanı AHMET FEVZI ERDAL, acı bir trafik kazasında yitirdik. Mücadele ruhu kavgamızı AYDINLATACAKTIR. BAFRA'dan Demokrat, De\Tİmci, Sosyalist Kavga Arkadaşlan Grip oşm olun, kalbinizi koruyun Tt'RK KAJ.P i AKFI 19 Mayıs OuL So: fl Şişlî / htanbul Fak«. 212 212 68 35 http://www.tk v. org. tr j: tkv* tttkv.0rs.tr