25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İAYFA + CUMHURİYET 20 KASIM 2004 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER ACI MUMTAZ SOYSAL lirkiyeHk'SayMaması BİR SAÇMALIĞA kesınlıkle son vermek gerek Bu ukede etnık ksnlık" denen ve ne olduğu da kesın ta- nmlanmayan kımlıklenn tepesınde butun vatandaşla- r bırteştıncı bır "ust kımlık" yaratmak ıçın "Türkıyelı- IK" dıye bır kavam olarnaz. O ortak kımlığın adı "Türk vstandaşlığı' drveTurkıye Cumhunyetı'nın butun va- tındaşlan bır hukuk terimı olarak, "7urif"tur1er Şımdı pek moda olan "etnık" sozu ılle edılecekse, sSylemek gerekır kı bu "Turk" sozunun başlangıcın- ca bıretnıklıkbulunduğu^soylenebılsebıle, hukuktabu- run etnık kokenle hjç ılgîsı yoktur Fransız Ihtılalı'nın ıl- telen uzenne kjrulafı bır cumhunyet, vatandaşlannın enık kokenıyle uğraşmaz Öyle olsaydı, olımpıyatlar- da Fransaadınakoşan sıyah erkçklerie kadınlara "Fran- sz atlet" der mıydık hep b\ri\kXe7 '"Fransair dıyenımız odu mu? v stelık, Fransa bakımından olduğu gıbı Turkıye açı- sından da daha onemlı bır şey var Turklenn adı Tjrkıye den değıl, Turkıye'nın adı Turklerden geldı hem bılınmeyen bır tanhten kalma "kadım" bır ad ola- rak değıl, oldukça yenı sayılabılecek bır donemden ben Galıba Sultan Süleyman zamanındakı "kanunna- rre'ierden bınd rhukuktakı "kadım" kavramını tanımla- yan "Kadım oldurkım, ânın evvelın kımesne bılmeye " Yanı, 'öncesım kımsenın bılmedığıne kadım denır" "Tukıye, kadım bır coğrafya tenmı değıl Btzım AB 'cı- ler duymastn ama, bugünku Turkıye'nın buyuk bolu- rrunu oluşturan toprakfara, Romalılar "Küçük Asya" derterdı Onlardan once de Grekler yanı eskı Yunanlı- lar "gundoğusu" anlamına "/4/ıato//a"dertermış, bızAs- ya'dan ben anaerkıl bır kavım olduğumuz ve analan- mızı çok sevdığımız ıçın 'Anadolu" demışız Zaten Turkıye sozunu ılk kullanan da, bızler değıl, Haçlı Seferlerı nın Hırıstıyanlarıdır Kutsal topraklan Muslumanlann elınden kurtarmak ıçın sefere çıktıkla- rında, Konstantınopolıs'ten sonrakı topraklarda uzak- lardan gelme bıyıklan tersıne kıvnk, Moğollan andıran, hafıf çekık gozlu ve Turkçe denen bır dıl konuşan ın- sanlara rastlayınca, buralara "Turquıe, Turchıa, Turkeı" gıbıadlarvermışler Nıtekım Fransa dakı ılkokul çocuk- larının bıle bıldığı unlu "Larousse" sozluğu, "Haçlı Se- ferten "n anlatırken "Kutsal Yeher'e gıdış on bınncı yuz- yıla kadarkolaydı, önasya Turklenn elınegeçınce teh- lıkeh oldu" der ve Keşış Pierre'le Çulsuz Gaırtier'nın onculuğundekı ılk sefer kafilelennın "iznık Sultanı"nca bozguna uğratıldığını anlatır. Bunun ıçındırkı, Osmanlılar "Turk"ve "Turkıye" soz- cuklennı hemen hıç kullanmazken Batı, yuzyıllar boyu, Osmanh'ya Turk ve hatta Osmanlı topraklannın hep- sıne de "Turk Imparatorluğu" deyıp durmuştur Şımdı bunlar ortadayken, "Turkıyelılık" dıye bır kav- ramı ortaya atmak, tarıhı ınkâr etmekten oteye, dışta buna memnun olmuş gorunenlenn, ıçın ıçın bı- zımle alay etmelerıne malzeme vermekten başka ne- dır? Müslümanlık Bu mudur? D M. tskender ÖZTURANLI urmadan takıyye yapmaktadır- lar Muslumanlıkta sol gostenp sağ çakmak dıye bır anlayış, al- datmaca dıye bır kavram yoktur Boylesıne davTanışlar ahlaka da Muslumanlığa da aykındır Durmadan ger- çeklen çarpıtmaktadırlar Muslumanlıkta ın- sanı aldatmak v e ıkıh oynamak dıye bır şey yoktur Boylesı davranışlar Muslumanlığa da sığmaz, ahlaka da Durmadan yalan yanlış şeyler soylemekte, duşuncelen bulandırmak- tadırlar Muslumanlıkta fıtne ve yalan, gu- nahlann en bağışlanmazıdır Mehmet Akif ın "Müslümanhk nerde. senden geçmiş insanhk bile" dızesı sankı bunlar ıçın soylenmıştır Asgan ucretın uç yuz ellı mılyon lıra oldu- ğu bır Turkıye'de, Başbakanımızın elıne altı mılyann ustunde para geçmektedır Ne \ ar kı Saym Erdoğan bu parayı da az bulmaktadır Bırkaç ay once Turkıye'ye gelen Alman Baş- bakanı'na sormuştur "Akhğmız maaş ne ka- danbr?" Yanıt "On beş bin Euro." Başba- kan, kendı ayhğıyla karşılaştınnca kendısının beş kat eksığını aldığıru duşunerek uzuntule- re gomulmuştur OysaAlmanya'dabırışçırun aldığı en az ucret 120 Euro. Turkıye'de ıse bır ışçının en az ucretı 20 Euro dur Başbakan, bır ışçının kendısınden yırmı kat eksık ucret al- dığını ve bununla nasıl geçındığını hıç duşun- memektedır Bugun Turkıye'nın yansından fazlası açlık sınınnın altındadır Çoluğunu ço- cuğunu nasıl geçmdıreceğı uzuntusunu yaşa- maktadır Başbakanımız ıse altı mılyar lıra ıle geçınemedığını, bu nedenle tıcaret yapmak zorunda kaldığını soylemektedır Oysa Tur- kıye Cumhunyetı tanhınde bugune değın hıç- bır Başbakan tıcaretle uğraşmamış, meşrubat bayıhğı yapmamıştır UstelıkgunumuzunBaş- bakanı malvarhğı bakımından bır hayh yuk- ludur Bu, belgelerle kanıtlanmıştır Aynca oğlunu lngıltere'de, ıkı kızını da Amenka'da para babalannın sağladığı olanaklarla okuttu- ğu \ e okutmakta olduğu da ortadadu" Bılındığı gıbı Muslumanlıkta para hırsı sa- kıncahdır Insanın ne kadar gelın v arsa onun- la yetınmesı gereklıdır Bu durum karşısında Tayyıp Erdoğan'ın de\ lete hızmet ıçın değıl, malvarhğını çoğaltmak ıçın başbakan olduğu anlaşümaktadır Bunun başka turlu bır açık- laması yoktur \ e olamaz da Ne yazık kı gu- numuz Turkıyesı bu durumlara duşurulmuş- tur Buraya bırdenbıre gelınmış degıldır Da- ha oncekı yonetıcıler, "Bcnim memurum işi- ni biür", "Ben zenginJeri severim" soylemle- nyle ulkemızde çıkarcılıgın kapısıru açmışlar %e kımı polvükacılar da bukapıdankolayca ıçe- n grrmışlerdır Paradan ve varsıllaşmaktan başka bır şey duşunmemışlerdır, duşunme- mektedırler Halkın yoksulluğu pahasma ke- selennı doldurmanın yolunu aramışlar ve bul- muşlardır Bu tur bır davTanışın Muslumanlı- ğa ve ahlaka aykrrı olduğunu hesaba katma- mışlardır "Rab bana, hep bana" anlayışını \enıden geormışlerdır gundeme Bu suretle de- mokrasının ve Muslumanhğın erdemınden uzaklaşmışlardır Şımdı gozlenrruzı bır an ıçın Bağrmsızlık Savaşı'na çevırelım Atatürk ve arkadaşlan- run Erzurum'dan Sıvas'a gıdecek paralan yok- tur Araçlan yoktur Kahvelennekoyacakşe- ker ıçın para bulamamışlardır Kasalan tam- takırdır Zar zor bır arkadaşlanrun bınktırdı- ğı para ıle yolculuğa çıkmışlar, Sıvas Kong- resı'nı bu koşullarda gerçekleştırmışlerdır Sı- vas'tan Ankara'va gıtmek ıçın Ozel Kalem Müduru Mazhar Mufit, kışısel olarak borçlan- mış ve bır mıktar para bulabılmışlerdır Pal- tolannı ve kurklennı satrruşlar, satacak başka şeylenkalmamıştır Bırkaç kulustur otomobı- lın yırtık pırtık lastıklenne paçavralar doldu- rarak Ankara'ya yurumuşlerdır Arabaların ustlen de açıktır Karlar altında yolculuk ya- pacaklardır MustafaKemal.otomobıllennbu durumu karşısında "yırük pırük, çatiak pat- lak. mutiaka gideceğiz" demış ve yola çıkıl- mıştır Hızlar saatte 20 km'dır Azıklan, bır yer- de konakladıklan zaman çorba \ e bulgur pı- lavı, yuruyuş halındeyken peynır, ekmek. zey- tın v e soğandır Mustafa Kemal \ e da\ a arka- daşlan kö> muhtarlannın odalanndakı şılte- ler ustunde uyumuşlardır (Mazhar MufıtKan- su, Erzurum'dan Olunceye Kadar Ataturk'le Beraber, S 496-503) TBMM, odunç ahnanluks lambalanyla aydınlatılmıştır Zafen bu sıkın- tılar ıçınde kazanmışlar Cumhunyetı bu ko- şullar altmda kurmuşlar, bıze ozgur v e bağım- sız yaşayacağımız bır vatan armağan etmış- lerdır Yıl 1931'dır 5 MartgunuTBMM,mü- letvekılı aylıklannın 500 lıradan 350 hraya ındınlmesıne karar vermıştır Bu karar Mus- tafa Kemal'ın önensı uzenne alınmıştır Ge- rekçe, "ulusunyaşam koşullannın kısıtfaoldu- ğubirulkedemiBetvckiiavtUannmda bir oran- da gerrje çekümesi gerektiğiT 'dLr Bugun ode- neğını fazla bulduğu ıçın bır bolumunu hazı- neye gen veren tek devlet adamı vardu" Sa- yın Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer Başbakan ıse ozel uçakJarla, lüks arabalarla gezılere çıkmasına karşın, maaşı v e partısının olanaklan yetışmedığı ıçın seçım kampanya- lannda da devlenn uçaklannı ve arabalannı kul- lanmıştır Bu uygulamanın dunya olçulenne ve ulkemızın kural \e yasalanna aykın oldu- ğunu hıç mı hıç duşunmemıştır Bır sure once Erdoğan m bakanlanndan bı- n, ışçılenn kendısınden ucret artışı ıstemesı karşısuıda hıç utanç duymadan "Allah gözü- nuzu doyursun" bıçımınde konuşmuş, Erdo- ğan da mazotun pahahhğından yakrnan bır vatandaşımızı "Oldu olacak, yemeği de ağzı- nıza biz kovahm" dıye azarlamıştır (Cumhu- nyet, 5 Mart 2004) Bu durum ve olaylar kar- şısında sozunu etnğımız dev let adamlannın şım- dı yuzlennı nereye saklayacaklan merak ko- nusu değıl mıdır 9 Gunumuzun koşullanyla Bağımsızlık Sa\-a- şı yıUannı karşılaştıran bır kışı, uzuntuler ıçın- de, "NeredesineyAtatürk" dıye haykırmak ge- regını duymaz mı dersınız 9 Ataturk ve arka- daşlannı saygı ve sev gı ıle, gozlen yaşararak anmazmıhıç 9 Siyasi Partiler ve Parti İçi Demokrasi Ç I L Istanbul Barosu avukatlarından ve CHP ıı\ esı F İZMİR CUMHURİYET 0KURLAR1 •A^DIMIK BLLLŞM\L\R 1" B\$LICI ILE KLŞLLK K_.\H\ ALTISIND\ BLLLSL\ORLZ T\RİH TEKERRİRDEN İBARETSE, TEKERRl R EDEN NE 1 \BSlRECt\DE \ \KI\ TARİHE B\KIŞ BASUkLİSO^LEŞlSl lLE\rd Dos Dr TÎRKVs B\ŞYİĞİT |9E\lul Lnv "\taturk llkeve tnkılaplanTanhı Ens l MÎZİĞh LE E\ RİM Y APICILAR AR.\MIZDA OL\C\KL\R. T«nttS««t 21 k»sım 200-4 Paz.r 1IJ0 \er DeMkOıel konakıSıhıl) kah\iiln mretı iüw/ı*w71 ıjuvıe.enas\nniı, n v>nünh21)Kasım dır $ \şıroglu D Gunoğlu \ Demır \ Mantar S Bav O i ^ }6^8 68 0 ^•«^ 980 M ^4 n basıt tanımıyla, ortak duşunce ve 1 goruştekı kışüenn, belırlı bır sıyasal progra- mı uygularnak amacıyla brr araya gelerek oluştur- duklan sıyası topluluktur partı Sıyası Partıler Ka- nunumuza gore ıse anaya- sa v e kanunlara u\ gunola- rak mılletv ekılı v e mahal- lı ıdareler seçımlen yo- luyla, tuzuk v e program- lannda belırlenen goruş- len doğrultusunda çalış- malan ve açık propagan- daları ıle mıllı ıradenın oluşmasını sağlayarakde- mokrankbvr dev let \ e top- lum duzenı ıçınde ulke- nın çağdaş medenıyet se- vıyesıne ulaşması amacı- nı guden v e ulke çapında faalıyet gostermek uzere teşblatlanan tuzelkışıh- ğe sahıp kuruluşlardır Dı- ğer bırbakış açısıyla sıya- sal partıler, toplumdakı sı- nıf çatışmasının sıyasal yaşamdakı ıfade araçlan- dır Tarumı ne olursa olsun ıçınde bulundugumuz 21 yuzyılda çağdaş de\ letle- n sıyasal partı gerçeğının dışında duşunemeyız \e anlayamayız Zıra sıyasal rejımlerde partıler, rejı- mın ışleyışıne yon veren kurumlann başında gel- mektedırler Modern anlamda par- 1RMAK OKULLARI Yanşma şaıtıuunesl ve başvuru fonnu Irmak OkulUn web stteslnden tcmln edUebllİr. W\A/W ırmak k12 tr/yıl10 tılenndoğuşu 19 yuzyıl- da Avrupa (ozelhkle Ingıl- tere) ıle ABD'ye ozgu bır olaydır ve feodal uretım üışkılennı değıştıren bur- juva sınıfının, bunun so- nucu parlamentolara hâ- kım olmasi ıle monarşık \e anstokratık ıktıdarlan zayıflatıp onların yennı almasıyla ortaya çıkmış- lardır tlkbaştaparlamen- todakı temsılcıler arasın- da benzer fikırde olanla- nn gruplaşması, ılerleyen zamanda seçımden seçı- me faalıyet gosteren bol- gesel seçım orgutlen ve nıhayet bu gev şek orgut- lenn zamanla etkı alanla- nnı genışleterek sıyası par- tılen meydana getırmele- n şeklrnde ozetlenebıle- cek bu tarıhsel sureç as- lında hberal demokrasi anlayışı ıle ters duşerek gelışmışur Zıra bberal de- mokrasi, J.J.Rousseau'da ıfadesıru bulduğu gıbı sı- yasal partılere, bıreyın kendı bakış açısı ve oz- gur ıradesıyle karar ver- mesuıe engel olacağı du- şuncesıyle karşıydı Ancak Batı'dakı sanayı devrımı ve buna bağlı ge- bşmeler ozellıkle yenı brr sınıfin, ışçı srnıfVnın orta- ya çıkması, sıyasal partı- len gehştıren en onemlı faktorlerdır Temsılı hbe- ral demokrasınınbeşığın- de doğmuş olan partıle- nn 20 yuzyılda totalıter dıktatorluklenn de daya- nağı olabıleceğı goruldu Yine bu yuzyılda tum dun- yada yaygınlaşan partıler, bolgecı partıler (Ispanya), dınsel azınlıklann (îngıl- tere'dekı Muslumanlar) kurdukları partıler, yeşıl hereketın, alkol karşıtlan- nrn partıleşmesı gıbı renk- lılıkler gostermıştır Işçı sınıfının hareketı ıle en kuçuk yerleşme bı- nmlen dahıl tum ulkeyı kapsayan, genış yığınlan orgutleyen, sadece parla- mentoda ve seçrm sırasrn- da değıl sureklı faalıyet gosterenkıtle partılen or- taya çıkmıştır Boylece başlangıçtakı az sayıda uyeden ve aktıf seçkın gruplardan oluşan kadro partılen tarıhtekı yennı almıştır Kıtle parulennın bu say- dığımız nıtelüden partı faalıyetlennın yurutulme- sı ıçın zonınlu olarak bır partı burokrasısını de ge- reklı kılar Ancak partılerde lıder, lıderlık kadrosu ve uz- manlaşmış profesyonel polınkacılardanoluşan ku- çuk bır azınlığrn yonetım dızgınlennı elmde tutma- sı, uye kıtlesının pasıflıgı, partı ıçı dısıplın mekanız- malannın otonterlığı gıbı etkenler, bu orgutlenn oh- garşık bır nıtelığe sahıp olduklan volunda sapta- malara v e "oügarşinın de- mir vasası" esasından (Mfchels) soz edılmesıne sebep ohnuştur Ulkemıze donecek olur- sak, Sıyası Partıler Kanu- numuz, sıyası partılenn demokratık sıyası haya- tın vazgeçılmez unsurla- n olduğunu, Atatürk ılke ve ınkılaplanna bağlı ola- rak çalışacaklannı, kuru- luşu, organlannın seçımı, ışleyışı, faalıyetlen v e ka- rarlannın anayasada mte- lıklen belırtılen demok- rasi esaslanna aykın ola- mayacağını duzenlemış- tır Boylece sıyası partıle- re ohgarşık eğılımlenn onlenmesı amaçlanmış- tır Işte demokrasıyı savu- nan partılenn kendı ıçle- nndekı demokrasıyı sağ- lamak ıçın mucadele ede- ceklen ılk şey, partı ıçın- dekı ohgarşık eğılımlen bertaraf etmektır Ikıncı olarak partılenn, kendıle- nnı ekonomık açıdan des- tekleyen yurtıçı v e yurtdı- şı sermaye çevrelennın, çeşıtlı meslek kuruluşla- nnınvs dığerbaskıgrup- lannm bu-er aracı dunı- muna gehnesıne engel ol- ması gereklıdır Gunumuz demokrası- lennde yasama v e yurut- me organına ıktıdardakı partı ya da partıler hâkım- dır Bunun sonucu olarak ulkenın geleceğı o partı yonetıcılenrun, gerçekte çoğu kez partı hdennın kararlanyla behrlenmek- tedır Bunun getıreceğı tehlıkeler karşısında par- tı ıçı demokrasıyı kurma- nın onemı açıkça ortaya çıkmaktadır Bubaşanldı- ğında hem partı ıçensrn- de tedırgınlık duyulma- dan sıyaset yapılabılecek hem de ulkenın geleceğı sadece partı hdennın ağ- zından çıkacak sozlere bağlanmamış olacaktır Sıyasal partılerbunu na- sıl başaracaktır'1 Burada hukuk da dev- reye grrmektedır Ulke- mız dahıl bırçok ulkede partılenn ıç duzenının de- mokratıkleştınlmesı ıçın yasal duzenlemeler yapıl- mıştır Anayasamız genel çerçeveyı çızmış, Sıyası Partıler Kanunu ıse bu ko- nuda ayrıntılı hukumler getırmıştır Butun bu ça- balar en azından asgan bır demokrasının gerçekleş- tınhnesıne yonelıktır Esas ılke, sıyasal partı- lerde kararlann demokra- tık bır bıçımde aşağıdan yukanya doğru alınması- nı sağlayacak bır meka- nızmayı yaratmada yat- maktadır Bunun ıçın sı- yasal partılenn toplum- dan kopmamış, adeta or- gamk bağlarla kıtlelere bağlı olması gereklıdır Çunku ancak bu şekılde kıtlelenn eğılım v e gerek- sınımlennın sozcusu ola- bılırler ve o kıtlelen sa- dece seçımler yoluyla de- ğıL partı kanalıyla etkınbı- çımde sıyasete katabılrr- ler Aynca toplumun eğı- tım duzeyı, gelrr dağılı- mı, toplum ıçensınde et- kınlığı olan ıdeolojıler v s gıbı konular da partılerce yakından ızlenmesı gere- kenkonulardır Çunku bu saydıklanmız, partılenn kairarlannı demokratık bır bıçımde alabılmelen ıle çok yakından ılgılı konu- lardır Partı ıçı demokrasi ıle ıl- gılı uç kuraldan bahsede- bılınz 1 Partı uyelenmn orguttekı butun kademe- lere duzenlı olarak v e fı- ılen kahlması, katılması- nın sağlanması 2 Yone- tıcı organlann belırlı ara- lıklarla duzenlı bır bıçım- deyenılenmesı 3 Sonuç- ta otonter bır yonetune yol açmamak ıçın uyele- nn partı yonetımını de- netlemesı Yazımızı BertrandRııs- sel'm sozlenyle noktala- yalım "Değerli olan her şey ancak insandan çıkabilir. Shasetin gerçekamaa,in- sarun doğal v-aratKihğına özgüriük vermek ve baş- kaldırdıklan her yerde müfltiyet,yetkive gelenek- lerin oldürücü kuvvetini engeDemekür.'' "Ha\at ve dünya için unıut, ancak se\gi ik ya- püan işlerdedir." kaynaklar 1 Ana Bnlanmca Cılt 19 2 De\let le Demokrasi Ser\er Tamllı 4 bası 5 Snasal tdealler Bertrand Rm sel 4 InsamnOıu GeorgeThomson y Seçım kanunlan \e Sı\ ası Par nler Kanunu 4\ Selahatlm Can- bolat 4\ Bedremn Canbolat Yet lan iaunlan 6 Ana\asa PENCERE Fettıullah Ne Demiş?.. Fethullah Gülen "vaaz uslubu"nu nereden al- mış9 Muslumanlıkta durmadan yakınan, sızla- nan, mızıldanan, ağlayan, acındıran, gozyaşı do- ken salya sumukle sozcuk ve tumcelen bırbınne kanştıran yontem var mı9 Yok canım Gulen ı dınleyen sanır kı Romalının zındanında aslanlara yem olarak atılmayı bekleyen Hınstıya- nın feryad-u fıganı Musluman hançeresınde ıkıncı baskısını yapıyor Hoca bu Yeşılçam uslubu yuzunden çok tuttu (tıraf etmelı kı buyuk başan da kazandı, Saidi Nur- si'nın "mundı"ve "şakırtı", Nakşıbendı tarıkatının en guçlu cemaatını kurup postuna oturdu Bugun Orta Asya'dan Turkıye'ye, Avrupa'dan Amerıka'ya şırketler, okullar, gazeteler, televızyonlar, radyolar, çeşıtlı dernekler, kurumlar, holdınglerle orulu bu- yuk bır ağın tepesındedır kımıne gore yonetmıyor, kullanılıyor da olsa yaratılan gucun sımgesıdır Turkıye'de çok partılı rejım, çağdaş kurumlarını yaratıp guçlendırecek yerde, koku dışarda tarıkat ve cemaat orgutlenyle donandı • Fethullah Gulen de, yalnız koku değıl, "baş"\ da dışarda bır dıncı sıyaset akımının ABD tarafından hımaye edılen tankat başıdır Para bır meşhurSo- ros'ta, bır de bunda var Entel pazannda ıstedığı- nı omur boyu ıhya edecek akçalı gucuyle çoğu es- kı solcuyu da satın aldı Gulen Amerıka da yaşıyor Neden? Vaktıyle Ayetullah Humeynı nıçın Fransa'da ya- şayıp vaktı zamanı gelınce ulkesıne dondu'' Gulen de vaktı zamanını beklıyor Vaktı zamanı da bugunku sıyasal ıktıdann elle- nyle tohumlanıyor, ama, "hoca" arasıraTurkıye'ye donuk ılgınç yatırımlar da yapmıyor değıl1 Şımdı de bır gazete marıfetıyie demış kı "- önumuzdekı aylarda Turkıye 'de yenıden kan govdeyı göturecek, serı cınayetler ışlenecek " Kuşkusuz bunu usturubuna uygun bıçımde "Bır onemlı dostum bana soyledı" dıyerek ortaya atı- yor Gulen'ın amacı ne'' • Yinelemek gerekır Fethullah Gulen bır gerçek dın adamıysa, neden vatanını ya da bır başka Islam ulkesını ongormu- yor da Amenka'da yaşamayı yeğlıyor'' Turkıye Cumhunyetı'nın yargısından nıçın kaçı- Gerçek bır dın adamıysa, Amerıka'nın Fellu- ce'den başlayarak Musluman coğrafyasında ışle- dığı cınayetler karşısında nıçın ağzını açıp tek tum- ce soylemıyor 9 Fethullah, bu tutumuyla, Islam âlemını kanı re- vana boğan Anglo-Protestan Hırıstıyanlığın Ame- rıka'ya yerleşmış suç ortağıdır Ağzını açıp Bush yonetımıne ne demelıydı: - Muslumanlan oldurmeyı durdurun 1 \ Bunu soyleyıp emperyalıstlenn karşısına çıkacak yerde Turkıye'ye donup dıyor kı "- Yakında kan govdeyı göturecek " \ Ne bıçım dın adamı bu 9 Sıyaset batağına gırtlağına dek gomulmuş, ış- galcı Amerıkan polıtıkasının tarıkatbaşı, Turkıye Cumhunyetı nden kanun kaçağı, Anadolu'nun ba- ğımsız Muslumanlık toresıne duşman, Saıdı Nur- sı'nın tellağı ve tellalı • ; Tann yurtsever Turkıye Muslumanlarını bu tur yabancı sığıntısı tankat şeyhlennden korusun Amın 1 TARİHİ TKP'IMkM 1 5 / 1 8 HAZtRANHM KartroJanmtaıı ORHAIM MÜSTECAPUOĞLU'nu (1924-2004) kaybettlk. Cenazesı 21 Kasım 2004 Pazar gunu ıkındı namazını takıben Karacaahmet Camıı nden kaldırılacaktır Mucadele Arkadaşlan ve Sorun Yayınlan Kolektrfi adına SIRRI ÖZTURK ISTANBUL CUMOK DAVETİ 21 Kasım 2004 Pazar Butun ulusal gu(,lerın her turlu goruş a\rılıklarını gende bırakarak guçlennı bırleştırmelen butun \arlığını bır noktada toplamaları zorunluluk halıne gelmı^tır Kuvavı Mıllıve ruhu\la venıde topvekun bır Mıllı Kurtuluş duvarlılıgı \e stratejısı varatılmalıdır Bu noktadan sonra ı,oban ateşkrı vakılacaktır Bu a\kı konuğumuz SaMn MEHMET FARAÇ "Töre, Terör \e Gunevdoğu" \er Çatı Resloran Saat 1100 14 00 Tel 0 212 2*100 00 Utıklal Cad Surıvelı Pasajı \o 248/10 Be\oglu Açık bufe kah%allı bedelı 11 000 000 T1 trtıbat 0 ^12 102 99 22 - 0 M2 6S2 İS 00 kitap kulübü Prof. Dr. Server TANİLLİ Kitaplarını İmzalayacak Tanh 20 Kasım 2004 Cumartesı Saat 15 00 18 00 Yer Cumhunyet Kıtap Kulubu, Taksım Şubesı Cumhunvet Kıtap Kulubu - Taksım Istıklal Cad Zambak Sok 4 1 (Fransız Konsolosluğu Yanı) Taksım-lstanbul Tel (0212) 252 38 81 82
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear