Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 20 KASIM 2004 CUMARTEJ
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
AIİ SİRMEN
'Çanlar Kimin İçin Çalıyor?'
Amerika'danAvmpa'ya, oradanAsya'ya
bırçılgınlıkrüzgânesıyor, akıl baştangidi-
yor.fanatzrnheryerdeegernen olmayabaş-
lıyor.
SavaşçıAmenkan Imparatoru Bush. in-
sanlığın selameti için kâfirterie nihai sava-
şı (armagecionu) kaçınılmaz gören evanje-
listierin ana çekirdeğim oluştunduğu dinsel
fanatizmi öne çıkaran bır seçrnene daya-
naraksavaşçı politikasını onaylatıp bir kez
daha seçilen kral oluyor.
Bush'un polrtıkası, Amenkan Imparator-
luğu'nun tebaaanın dünyaya "bizden olan
iyiler ve bize karşı olan kötüler, şeytanlar"
olarak basrt, ama tehlıkeli bır düşünceyle
bakmaya başlamasına yol açıyor.
Dünyanın Aydınlanma çağını yaşamış
olan bölümündeki insanlan bile, artık yer-
yüzünü iyiler ve kötüler diye ikıye ayırma
eğ'ıhmi içine giriyortar.
Artık eline inanılmaz olanaklar geçırmış
olan insanlık, hem de yeryüzünün bılim ve
teknoloji alanında en geiişmiş bölümünde
bıle, dın savaşlannı çağnştıran bırdöneme
doğru hızla yol alıyor.
ABD'de 11 Eylül saldınlanndan sonra
gün yüzüne çıkan ve polrtikacılar tarafın-
dan desteklenen "policy-maker" (politika
oluşturucular) tarafından teorisi oluşturu-
lan bir barbarlıklar savaşı her tarafa ege-
men oluyor.
Buortamda, "Çanlarkimin için çalıyor"
dıye sormanın bir anlamı yok.
Çünkü çanlar hepımız, bütün insanlık
için çalıyor.
• • •
Yabancıya, kendinden olmayana karşı en
hoşgörijlü ülkelerden bın olan Hollanda'da
filmyapımcısıTeoVanGogh'un Müslüman
fanatiklerce öldürülmesi üzerine camıler
yağmalamyor, Hıristiyanlar ile Müslüman-
lar arasında, daha önce o ülkede yaşan-
mamış bır gergmlık ortaya çıkıp hızla do-
ruğa tırmanıyor.
Van Gogh olayını bahane edıp ırkçı ta-
vıriar sergileyenlen eleştiren Belçikalı Fla-
man Sosyalıst Partı üyesı senatör Mimo-
urrt Bousakla ölümle tehdit edıliyor.
Almanya'da bır camı kundaklanıyor.
Fransa'da Yahudi düsmanlığı, Fransız-
lann çoğunluğunun desteği olmamasına
rağmen iki yıldırzaten tırmanıyordu.
Kısacası "uygariık kıtası" olarak algıla-
nan Avruıpa, karanlık bır döneme doğru
hızla yol alıyor.
Ne yazık kı yangını başlangıcında kav-
rarnak durumunda olan medya, henüz ola-
yın ciddıyetinın farkında görünmüyor, olan
biteni küçük haberler olarak veriyor, uyan
görevinı yapmıyor. Ülkelenn hükümetleri,
uluslararası kuruluşlar, sıvil toplum örgüt-
leri, olayları engelleyecek önlemlen görüş-
mek ve yaşama geçırılmesıni sağlamak
ıçın hiçbir şey yapmıyorlar.
Herkes tehlıkeyi küçülterek dikkatlerden
kaçırmanın yeterli olacağını düşünüyor.
• • •
Oysa tehlike büyüktür ve evrensel bo-
yutlara ulaşmak eğilimındedır.
Uyarma görevıyle yükümlü olan kuru-
luşlar harekete geçmek zorundadırlar.
Hiç kimseterörün suçunu karşı tarafa at-
mamalı, fanatızmin birtarafın tekelinde ol-
madığını görmezden gelmemelıdır.
Hükümetler ıç planda ve kendı aralann-
daki ilişkilerde, durumun daha da gergin-
leşmesinı önleyecek önlemleralmalı, mü-
zakerelerle buna çare aramalı ve yeni or-
tak kurumlar oluşturmalıdıriar.
Türkıye bır yandan Avrupa ülkelerinde-
ki din adamları ve öğretmenlen aracılığıy-
la kendı yurttaşlanna ve Türkiye kökenlile-
re ılımlı davranış önenrken öte yandan ge-
rekli hükümetler nezdınde gınşımlerde bu-
lunarakgergınlığın tırmanmasını engelleye-
cek önenler getirmeli, bızım medya Avru-
pa'dakı yurttaşlanmızı, bu türtırmanışlar kar-
şısında ıtıdale davet edip haksız saldınla-
ra uğramalan halınde bıle soğukkanlılıkla-
nnı kaybetmemelerini telkin etmelidir.
Sandığımızdan çok daha tehlıkeli bır du-
rumla karşı karşıyayız.
Bu tehlike Türkıye'nin AB üyeliğinı de
zora sokacaktır, ama ondan çok daha va-
him sonuçlar doğuracak kadar büyüktür.
Türkiye Cumhunyeti Devteb iseAnkara'nın
AB üyelığının bu tehlıkeli tırmanış karşısın-
da bır emnıyet supabı olacağını anlatmak
durumundadır.
Bunun ıçın de kendisi, kendi ülkesinde
hertürlü taassuba karşı uyanık ve yaptınm-
cı bır tavır takınmak zorundadır.
Unutmayalım, çanlarbu kez bütün insan-
lık için çalıyor.
asirmenov cumhuriyet.com.tr
hatemoglü1 9 2 4
Kamu İhale Kurumu: MEB'in 48 ihalesinde yasaya aykınlık var, 19 ihalede düzeltme gerekiyoı
Eğitime 'usulsüz' katbANKARA (Ctımhuriyet Bü-
rosu) - Milli Eğitim Bakanlığı
ihalelerinde usulsuzlük yapıl-
dığı ileri sürüldü. Kamu thale
Kurumu'nun (KfiC) gerçekleş-
tirdiği inceleme, bakanlığın yap-
tığı ihalelerde yaşanan usulsüz-
lüklerin boyutunu da ortaya koy-
du. Kamu İhale Kurumu, ba-
kanlığın 48 paket ihalesinde ya-
saya aykınlıklar saptandığını,
14 paket ihalesinde de düzelti-
ci işleme gereksinim duyuldu-
ğunu açıkladı. Bakanlığın iha-
leleriyle ilgili dosya, incelen-
mesi ve gerekiyorsa soruşturul-
ması için Başbakanlık'a gönde-
rilecek.
KİK Başkanı Sener Akkay-
nak yaptığı açıklamada, Millı
Eğitim Bakanlığı'nuı "EğMme
Fiziksel Katkı Projesi Eğitim
CHP'li Baloğlu
Emine
Erdoğan'a
limuzin
sorusu
ANKARA (ANKA) -CHP An-
talya Mıllerv ekili FeridunBaloğ-
lu, Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan'a, Kore'de hediye edilen
iki arhlı limuzinden birinin, eşi
Emine Erdoğan'a tahsis edılme-
si talımatını verip vermediğini
sordu.
CHP Antalya Milletvekili Fe-
ridun Baloğlu, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması
istemiyle TBMM Başkanlığı'na
verdiğı soru önergesinde, geçen
şubat ayında Kore'de kendisine
iki limuzin hediye edildiği haber-
lerini anımsatarak "Buannağan
taraûnızdan kabul edümiş mknr"
diye sordu. Baloğlu, Başbakan
Erdoğan'a, "Araçlann birisinin
aiJenizetahsisedüdigıneifişkin ba-
sındayeralan haberlergerçekmi-
dir? O>1e ise özeüikk bu aracm ai-
lenize tahsis gerekçesi nedir" so-
rulanru da yöneltti.
Bu sorulara Erdoğan adına ya-
rut veren Devlet Bakanı Mehmet
Ah" Şahin, limuzinlerin hediye
edilmesi ve kabul edilmesine kı-
saca "Evet" derken aracın aileye
tahsis edildiğine ilişkin ıddialara
karşılık da "Sözkonusu herikiaraç
da Başbakanhk makam hizmet-
lerinde kullanılmaktadır" dedı.
Bu yanıtları yetersız bulan
CHP'li Baloğlu, Başbakan Erdo-
ğan'ın yanıtlaması istemiyle ikin-
ci bir soru önergesı daha verdi. Ba-
loğlu, önergesine üstü kapalı ya-
nıt verildiğini vurgulayarak "Söz
konusu araçlardan bir ya da ild-
sinin aileniz fertlerinden birisine,
özeflikle eşinize tahsis edilip edü-
mediği konusunda açık ve net ya-
nıt bekfiyonınT dedi.
Baloğlu, Erdoğan'a, "'Söz ko-
nusu iki araç da Başbakanlık ma-
kam hizmetlerinde kullarulmak-
tadır' şeklinck vanrtta geçen Baş-
bakanlık makam hızmetleri' ile
kastedüen nedir? Bu taıum için-
de aileniz fertkrine araç tahsisi
de var mıdır? Araçlardan bir ya
da Udsinin eşinize tahsisi konu-
sundataüDiat tarannızdan mıve-
rflmiştir" sorulannı yöneltti.
• Kamu Ihale Kurumu Başkanı Şener Akkaynak tarafından yapılan açıklamada,
Milli Eğitim Bakanlığı'nın 48 paket ihalesinde yasaya aykınlıklar saptandığı,
14 paket ihalesinde de düzeltici işleme gereksinim duyulduğu açıklandı.
Bakanlığın ihaleleriyle ilgili dosya Başbakanlık'a gönderilecek.
Kampuslan (EFtKAP2)" proje-
si kapsamındaki ıhalelerle ilgi-
li olarak bır süredır gerçekleş-
tirdikleri çalışmalan tamamla-
dıklannı açıkladı. Incelemeler
sonucunda bakanhğın 14 paket
ihalesinde "düzelticiişjeme" ge-
reksinim duyulduğu karanna
vardıklannı \-urgulayan Akkay-
nak şövle devam etti:
"EFİK4P2 kapsamında yer
alan 267 ayn binadan oluşan ve
135 okul yapmunı içeren 62 pa-
ket ihaleye ilişkin basma yansı-
yan iddiaJarla ilgili olarak 12
Ekinı tarihinde kurul karanyla
inceJemeve geçildi \apun tşleri
thaleleriniDüzenlemevetncele-
me Daire Başkanhğı'ndagörev-
li kamu ihale uzmanlan, resmi
tatUgünleri de dahil olmak üze-
re yoğun çaba ve mesaiyle iki
kamyon dohısu ihale dokümanı-
nıincekdi''
Kurumun 62 paket okul iha-
lesine ilişkin her türlü detayı, 1
ay gibi kısa bir sürede inceledi-
ğini belirten Akkaynak, incele-
melerin 8 Kasım'da sonuçlandı-
nldığını kaydetri.
Kurul kararlannda mevzuata
aykın iş, eylem, uygulama ve de-
ğerlendirmelerin ayn ayn yer
aldığını vurgulayan Akkaynak,
"tncelemelerde EFİKAP2 pro-
jesikapsammdaki ihalelerde de-
ğerlendirmelerin objektif yapü-
madıgı ortayaçıkmışör" değer-
lendirmesinde bulımdu. Akkay-
nak şunlan söyledi:
"Kurumumuza itirazen şikâ-
yet başvurusu yapılan 14 paket
ihale için ügOi idarenin mevzu-
ata aykın olduğu behrleneniha-
le işkmleri için düzeltici işlem
yapması gerektiğine karar ve-
rümiştir. Iddialann incelenmesi
kapsammdaki 48 paket ihaleye
ilişkin olarakda yasalolarakip-
talva da düzeltici işlem karan ve-
rilemediginden, incelenen iha-
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
lelerde ihale yetkUisinin Mill
Eğitim Bakanı olması da gö;
önünde bulundurularak tespi
edilen a>kırüıklann değerlendt
rflmesi. gerekiyorsa inceleme vt
soruşturma vapüması için ana-
yasanın 112. maddesi uyarınca
Başbakanbk'abfldnihnesine ka-
rar verilmiştir."
'Işlemler yasaya uygun' ~
MiUi Eğitim Bakanlığı ise iha-
lelerde "yapılan tüm iş ve işlem-
lerin ilgili vasa ve yönetmelikle
uygun oMuğu" bildirildi.
Bakanlığın açıklamasında
"Türkiye'nin kanhmcı sayısının
en çok olduğu, en geniş kapsam-
h ihalesi yapıJmıştır. İddia. Ka-
mu İhale Kurumu'ndan ahna-
cak gerekçefi karara müteakip
değerlendirilecektir" denildi.
uzlaşma sağlandı
Adli kolluk
CMUK'ta ;
ANKARA (CumburiyetBüro-:
su) - tçişleri Bakanlığı ile Adalet
Bakanlığı'nın son anda uzlaşma-
ya varması üzerine Ceza Muha- •
kemeleri Usulü Kanunu (CMUK).
Tasansı'nda adli kollukla ilgili
düzenleme yapıldı. Buna göre so- •
ruşturma işlemlerini yapan gü-
venlik görevlileri "adlî kofluk" •
olarak adlandınlacak. Soruşturma
işlemleri, cumhuriyet sav cısının '
emir ve talimatlan doğrultusun-
da öncelikle adli kolluğa yaptın-'
lacak. Cumhuriyetsavcısının\er- •
meye yetkili olduğu tutuklama ve
tutukluyakımnahaber\ermeyle '
ilgili yazılı emir, adli kolluk amir-
leri tarafından da \enlebilecek.
Adli kolluk, bulunduğu yer cum-
huriyet başsavcısının gözetim ve
denetimine tabi olacak.
TBMM Adalet Alt Komisyo-
nu, CMUK Tasansı üzerindeki [
çalışmalannı bitirdi. Komisyon
raporu tamamlanırken, üst ko-
misyonun gelecek hafta tasanyı
gündemine alması bekleniyor. '
Içişleri ve Adalet bakanlıklan-!
nın uzlaşması üzerine tasanya •
son anda adli kollukla ilgili dü-
zenleme eklendi. Daha önce uz-
laşma olmaması nedeniyle adli
kollukla ilgili madde metinden
çıkanlmıştı.
Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. İsmet Vildan Alptekin:
Af ösrenci kafitesiıii bozarIstanbul Haber Servisi - Mimar Sinan
Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü
(MSGSC) ve Üniversitelerarası Kurul
Başkanı Prof. Dr. tsmetVildan Alptekin,
Üniversitelerarası Kurul'un, hükümetin
yaptığı çahşmalardan detay-
lı bilgisi olmadıguıı belirte-
rek, "Kararlartaslak olarak
çıktığında kurulda tarüşıl-
madan evet demeyiz" dedi.
Prof. Alptekin, öğrenci affı-
run yükseköğretim ve öğren-
ci kalitesini düşürdüğünü
söyledi. MSGSÜ Fındıklı
ğiştirihnesi durumunda, "Bu durumun
imam-hatip ve mesleki eğitim veren hse-
lere nasıl yansrvacağı ve hükümetin bu
konudaki sessc tavrmı nasıl buhıyorsunuz"
sorusu üzenne şöyle konuştu:
• Üniversitelerarası Kurul toplantısından önce
gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Alptekin,
Üniversitelerarası KuruJ'un, hükümetin yaptığı
çahşmalardan detaylı bilgisi olmadığını
beürterek "Kararlar taslak olarak çıktığında
kurulda tartışümadan evet demeyiz" dedi.
Oditoryumu'nda dün gerçekleştirilen
139'uncu Üniversitelerarası Kurul toplan-
tısmdan önce gazetecilerin sorulanm ya-
mtlayan AJptekin, ÖSS katsayılarının de-
"YÖK ve Üniversiteieraras] Kurul ay-
n ayn koordineü çataşır. Bütün bunlar bi-
zim dışımızda geöşen olaylardır. Günde-
mimizde görüşühneden bu tür karaıiara
asla evet demeyiz. Bizim bu kararlann
içinde ohnamız gerekir. Bu kararlan uy-
gulayacak olanlar rektörierdir."
Öğrenci affıyla ilgili sorulan bir soru-
yu ise Alptekin. "Kişisel fıkrim. bu tür af-
lann gündeme getirUmesi öğ-'
renci ve yüksek öğretim kah-
tesini düşürür" dıye yanıtla-
dı. 114 rektör ve kurul üyesi-
nin bulunduğu toplantıda
MSGSÜ Devlet Konsenatu-
van Opera Anasanat Dalı öğ-
rencileri konser verdi. Basma
kapalı olarak gerçekleştirilen
kurulun gündeminde, eğitim ve etik ra-
porlan ile yurtdışında alınan akademik un-
vanlann denkliğini inceleme komisyonu
raporlan bulunuyor.
NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Başbakanlık Insan Hakları
Danışma Kurulu'nun "Azınlık-
lar Raporu"r\u yırtan Kamu-
Sen Genel Sekreteri Fahrettin
Yokuş, bir TV kanalında tartı-
şırken bana şunlan söylemişti:
"Hepyüzde 1 'in hakkı aranıyor,
kimse yüzde 99'u düşünmü-
yor. Yüzde 99'un daha fazla
sorunlan bulunuyor. Biz de on-
lann haklarının peşinde koşu-
yoruz."
Yokuş'a birçok şey söyle-
dim, ancak bu yüzde 1 ve yüz-
de 99 meselesi önemliydi. Ger-
çekten bizler yüzde 1 'in hak-
larını neden önemsiyorduk?
Bunun onlann haklannı savun-
manın ötesinde bir anlamı yok
muydu? Yokuş'a o programda
özetle şunlan söylemiştim:
"Yüzde 1 'in haklannı savun-
mak bir anlayış ve tutum me-
selesidir. Bir duruş meselesi-
dir. Az olana, farklı olana sa-
hip çıkma kültürü, insanın kav-
rayışını zenginleştiren, insanı
demokratlaştıran birkültüran-
lamına gelir. Eğer yüzde 1 'in
hakkını savunmayı becerebi-
Aydm-Devlet îlişkisi
lirsek farklı olan, bize benze-
meyen, çoğunlukta olmayan
her gruba, kişiye, topluluğa
onları anlamak için yaklaşınz.
Bugün sayılan 2500'e düşmüş
Istanbul Rumlarını savunsak
ne olacak ki! Zaten yok olup
gitmişler. Ancak onlann ruh
halini anlamak, çoğunluğa kar-
şı onlann haklannı savunmak
bizi insan olarak geliştirir. Bi-
zim kavrayışımızı zenginleşti-
rir. Empati denen şey de bu-
dur. Bu anlayış kendi içimizde-
ki farklılıklan çözerken de biz-
leri olgun bir tutum almaya
sevk eder. Bakın sizyalnız azın-
lıklara değil, azınlık raporu ya-
zanlara karşı da hoyrat bir tu-
tum içindesiniz. Sorun yüzde
1 'in ötesinde biranlayışı ifade
ediyor."
Yokuş, "Ben yırtanm, yırtma-
ya da devam ederim" derken
tam da çoğunluğun geri duy-
gulanna hitap ediyordu. Bunun
prim yapacağını da biliyordu.
Gerçekten de çoğunluğun ruh
haline hitap etmek kolay biryol-
dur. Bu yolla, güçlü hale gele-
bilirsiniz, rantlardan pay alabi-
lirsiniz, devlet nezdinde herza-
man kendinize bir yer edinebi-
lirsiniz.
Tabii ki mutlaka her konuda
azınlıktan yana olmak diye bir
koşul olduğunu öne sürmüyo-
rum. Benim derdim, genel ge-
çer, hamasete dayalı çoğunluk
kültürüyle. Aydın nasıl davran-
malıdır? Bir ülkenin devleti, or-
dusu, örgütlenmiş yargısı ve
bürokrasisi asıl olarak çoğun-
luğun savunulması temelinde-
ki bir küttürün üzerinde otunjr.
Bu da çok doğaldır. Devletin
böyle bir yapı yaratması kaçı-
nılmazdır. Farklısı olamaz za-
ten.
Peki, aydın bu durumda ne
yapmalıdır? Aydın, toplumun
genel çoğunluğundan daha ge-
lişmiş insan anlamına geliyor-
sa, toplumun ilerisinde düşün-
mek durumundadır. O zaman
genel geçerfikirlere boyun eğ-
mek yerine, az olana, kıyıda kö-
şede kendini ifade edemeyene
dikkat çekmektir. Toplum için bir
ölçüdezorbenimsenecek, an-
cak söylenmesi gerekli olanla-
n söylemektir. Yani birfarklılığın
sözcüsü olabilmektir.
Son yıllarda demokrasi tartış-
malannın en önemli unsurlann-
dan birisi farklı olanların hakla-
nnı savunmak haline geldi. Geç-
mişte demokrasi "çoğunluğun
yönetimi" diye tanımlanırdı. Bu
anlayış günümüzde değişti. Bu
anlayışın gelişmesinde Batılı
muhalif aydınlann önemli kat-
kılan oldu. Onlar, devletlerin de-
mokratikleştirilmesi, farklı olan-
lann haklannın kayıt altına alın-
ması için önemli mücadeleler
verdiler. Çalışanların haklannı
da bir anlamda farklı olanların
haklan diye görmek gerekiyor.
Bu alanda yürütülen mücade-
le de paralel bir anlayışın ürü-
nü olarak şekilleniyor.
Sonuç olarak aydının başta
gelen görevlerinden birisi, dev-
letin haklan sınırlamaya yöne-
lik şekillenmesine karşı, hakla-
rın savunulmasını teminat altı-
na almak için bir tutum göster-
mesidir. Devlet aydın ilişkisi çok
tartışılmış bir ilişkidir. Bu konu
üzerinde Türkiye'de daha de-
rinlemesine bir tartışmaya ihti-
yaç olduğu da açıktır. Yaşadı-
ğımız birçok olay bu konunun
yeniden gündeme getirilmesi-
ni zorunlu kılıyor.
Devletin eleştirilmesi, çoğu
zaman aydınlarayönelik "dev-
let düşmanlığı" gibi bir yafta
yapıştırılmasına da neden olu-
yor. Bu aydınları korkutuyor.
Yasaiann ve uygulamalann eleş-
tirilmesi, devletin demokratik-
leştirilmesi ve devletin sosyal bir
devlete dönüştürülmesi ve si-
vil toplumun güçlenmesi ama-
cıylayapılmalıdır. Bu tutum, sü-
rekli duyariıkla sürdürülmesi ge-
reken, bir aydın yükümlülüğü-
dür. Aydını kalıcı yapan da bu
konudaki duyarlılığıdır.