25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 KASIM 2004 CUMARTEJ HABERLER DÜNYADA BUGUN AIİ SİRMEN 'Çanlar Kimin İçin Çalıyor?' Amerika'danAvmpa'ya, oradanAsya'ya bırçılgınlıkrüzgânesıyor, akıl baştangidi- yor.fanatzrnheryerdeegernen olmayabaş- lıyor. SavaşçıAmenkan Imparatoru Bush. in- sanlığın selameti için kâfirterie nihai sava- şı (armagecionu) kaçınılmaz gören evanje- listierin ana çekirdeğim oluştunduğu dinsel fanatizmi öne çıkaran bır seçrnene daya- naraksavaşçı politikasını onaylatıp bir kez daha seçilen kral oluyor. Bush'un polrtıkası, Amenkan Imparator- luğu'nun tebaaanın dünyaya "bizden olan iyiler ve bize karşı olan kötüler, şeytanlar" olarak basrt, ama tehlıkeli bır düşünceyle bakmaya başlamasına yol açıyor. Dünyanın Aydınlanma çağını yaşamış olan bölümündeki insanlan bile, artık yer- yüzünü iyiler ve kötüler diye ikıye ayırma eğ'ıhmi içine giriyortar. Artık eline inanılmaz olanaklar geçırmış olan insanlık, hem de yeryüzünün bılim ve teknoloji alanında en geiişmiş bölümünde bıle, dın savaşlannı çağnştıran bırdöneme doğru hızla yol alıyor. ABD'de 11 Eylül saldınlanndan sonra gün yüzüne çıkan ve polrtikacılar tarafın- dan desteklenen "policy-maker" (politika oluşturucular) tarafından teorisi oluşturu- lan bir barbarlıklar savaşı her tarafa ege- men oluyor. Buortamda, "Çanlarkimin için çalıyor" dıye sormanın bir anlamı yok. Çünkü çanlar hepımız, bütün insanlık için çalıyor. • • • Yabancıya, kendinden olmayana karşı en hoşgörijlü ülkelerden bın olan Hollanda'da filmyapımcısıTeoVanGogh'un Müslüman fanatiklerce öldürülmesi üzerine camıler yağmalamyor, Hıristiyanlar ile Müslüman- lar arasında, daha önce o ülkede yaşan- mamış bır gergmlık ortaya çıkıp hızla do- ruğa tırmanıyor. Van Gogh olayını bahane edıp ırkçı ta- vıriar sergileyenlen eleştiren Belçikalı Fla- man Sosyalıst Partı üyesı senatör Mimo- urrt Bousakla ölümle tehdit edıliyor. Almanya'da bır camı kundaklanıyor. Fransa'da Yahudi düsmanlığı, Fransız- lann çoğunluğunun desteği olmamasına rağmen iki yıldırzaten tırmanıyordu. Kısacası "uygariık kıtası" olarak algıla- nan Avruıpa, karanlık bır döneme doğru hızla yol alıyor. Ne yazık kı yangını başlangıcında kav- rarnak durumunda olan medya, henüz ola- yın ciddıyetinın farkında görünmüyor, olan biteni küçük haberler olarak veriyor, uyan görevinı yapmıyor. Ülkelenn hükümetleri, uluslararası kuruluşlar, sıvil toplum örgüt- leri, olayları engelleyecek önlemlen görüş- mek ve yaşama geçırılmesıni sağlamak ıçın hiçbir şey yapmıyorlar. Herkes tehlıkeyi küçülterek dikkatlerden kaçırmanın yeterli olacağını düşünüyor. • • • Oysa tehlike büyüktür ve evrensel bo- yutlara ulaşmak eğilimındedır. Uyarma görevıyle yükümlü olan kuru- luşlar harekete geçmek zorundadırlar. Hiç kimseterörün suçunu karşı tarafa at- mamalı, fanatızmin birtarafın tekelinde ol- madığını görmezden gelmemelıdır. Hükümetler ıç planda ve kendı aralann- daki ilişkilerde, durumun daha da gergin- leşmesinı önleyecek önlemleralmalı, mü- zakerelerle buna çare aramalı ve yeni or- tak kurumlar oluşturmalıdıriar. Türkıye bır yandan Avrupa ülkelerinde- ki din adamları ve öğretmenlen aracılığıy- la kendı yurttaşlanna ve Türkiye kökenlile- re ılımlı davranış önenrken öte yandan ge- rekli hükümetler nezdınde gınşımlerde bu- lunarakgergınlığın tırmanmasını engelleye- cek önenler getirmeli, bızım medya Avru- pa'dakı yurttaşlanmızı, bu türtırmanışlar kar- şısında ıtıdale davet edip haksız saldınla- ra uğramalan halınde bıle soğukkanlılıkla- nnı kaybetmemelerini telkin etmelidir. Sandığımızdan çok daha tehlıkeli bır du- rumla karşı karşıyayız. Bu tehlike Türkıye'nin AB üyeliğinı de zora sokacaktır, ama ondan çok daha va- him sonuçlar doğuracak kadar büyüktür. Türkiye Cumhunyeti Devteb iseAnkara'nın AB üyelığının bu tehlıkeli tırmanış karşısın- da bır emnıyet supabı olacağını anlatmak durumundadır. Bunun ıçın de kendisi, kendi ülkesinde hertürlü taassuba karşı uyanık ve yaptınm- cı bır tavır takınmak zorundadır. Unutmayalım, çanlarbu kez bütün insan- lık için çalıyor. asirmenov cumhuriyet.com.tr hatemoglü1 9 2 4 Kamu İhale Kurumu: MEB'in 48 ihalesinde yasaya aykınlık var, 19 ihalede düzeltme gerekiyoı Eğitime 'usulsüz' katbANKARA (Ctımhuriyet Bü- rosu) - Milli Eğitim Bakanlığı ihalelerinde usulsuzlük yapıl- dığı ileri sürüldü. Kamu thale Kurumu'nun (KfiC) gerçekleş- tirdiği inceleme, bakanlığın yap- tığı ihalelerde yaşanan usulsüz- lüklerin boyutunu da ortaya koy- du. Kamu İhale Kurumu, ba- kanlığın 48 paket ihalesinde ya- saya aykınlıklar saptandığını, 14 paket ihalesinde de düzelti- ci işleme gereksinim duyuldu- ğunu açıkladı. Bakanlığın iha- leleriyle ilgili dosya, incelen- mesi ve gerekiyorsa soruşturul- ması için Başbakanlık'a gönde- rilecek. KİK Başkanı Sener Akkay- nak yaptığı açıklamada, Millı Eğitim Bakanlığı'nuı "EğMme Fiziksel Katkı Projesi Eğitim CHP'li Baloğlu Emine Erdoğan'a limuzin sorusu ANKARA (ANKA) -CHP An- talya Mıllerv ekili FeridunBaloğ- lu, Başbakan Recep Tayyip Er- doğan'a, Kore'de hediye edilen iki arhlı limuzinden birinin, eşi Emine Erdoğan'a tahsis edılme- si talımatını verip vermediğini sordu. CHP Antalya Milletvekili Fe- ridun Baloğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiğı soru önergesinde, geçen şubat ayında Kore'de kendisine iki limuzin hediye edildiği haber- lerini anımsatarak "Buannağan taraûnızdan kabul edümiş mknr" diye sordu. Baloğlu, Başbakan Erdoğan'a, "Araçlann birisinin aiJenizetahsisedüdigıneifişkin ba- sındayeralan haberlergerçekmi- dir? O>1e ise özeüikk bu aracm ai- lenize tahsis gerekçesi nedir" so- rulanru da yöneltti. Bu sorulara Erdoğan adına ya- rut veren Devlet Bakanı Mehmet Ah" Şahin, limuzinlerin hediye edilmesi ve kabul edilmesine kı- saca "Evet" derken aracın aileye tahsis edildiğine ilişkin ıddialara karşılık da "Sözkonusu herikiaraç da Başbakanhk makam hizmet- lerinde kullanılmaktadır" dedı. Bu yanıtları yetersız bulan CHP'li Baloğlu, Başbakan Erdo- ğan'ın yanıtlaması istemiyle ikin- ci bir soru önergesı daha verdi. Ba- loğlu, önergesine üstü kapalı ya- nıt verildiğini vurgulayarak "Söz konusu araçlardan bir ya da ild- sinin aileniz fertlerinden birisine, özeflikle eşinize tahsis edilip edü- mediği konusunda açık ve net ya- nıt bekfiyonınT dedi. Baloğlu, Erdoğan'a, "'Söz ko- nusu iki araç da Başbakanlık ma- kam hizmetlerinde kullarulmak- tadır' şeklinck vanrtta geçen Baş- bakanlık makam hızmetleri' ile kastedüen nedir? Bu taıum için- de aileniz fertkrine araç tahsisi de var mıdır? Araçlardan bir ya da Udsinin eşinize tahsisi konu- sundataüDiat tarannızdan mıve- rflmiştir" sorulannı yöneltti. • Kamu Ihale Kurumu Başkanı Şener Akkaynak tarafından yapılan açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 48 paket ihalesinde yasaya aykınlıklar saptandığı, 14 paket ihalesinde de düzeltici işleme gereksinim duyulduğu açıklandı. Bakanlığın ihaleleriyle ilgili dosya Başbakanlık'a gönderilecek. Kampuslan (EFtKAP2)" proje- si kapsamındaki ıhalelerle ilgi- li olarak bır süredır gerçekleş- tirdikleri çalışmalan tamamla- dıklannı açıkladı. Incelemeler sonucunda bakanhğın 14 paket ihalesinde "düzelticiişjeme" ge- reksinim duyulduğu karanna vardıklannı \-urgulayan Akkay- nak şövle devam etti: "EFİK4P2 kapsamında yer alan 267 ayn binadan oluşan ve 135 okul yapmunı içeren 62 pa- ket ihaleye ilişkin basma yansı- yan iddiaJarla ilgili olarak 12 Ekinı tarihinde kurul karanyla inceJemeve geçildi \apun tşleri thaleleriniDüzenlemevetncele- me Daire Başkanhğı'ndagörev- li kamu ihale uzmanlan, resmi tatUgünleri de dahil olmak üze- re yoğun çaba ve mesaiyle iki kamyon dohısu ihale dokümanı- nıincekdi'' Kurumun 62 paket okul iha- lesine ilişkin her türlü detayı, 1 ay gibi kısa bir sürede inceledi- ğini belirten Akkaynak, incele- melerin 8 Kasım'da sonuçlandı- nldığını kaydetri. Kurul kararlannda mevzuata aykın iş, eylem, uygulama ve de- ğerlendirmelerin ayn ayn yer aldığını vurgulayan Akkaynak, "tncelemelerde EFİKAP2 pro- jesikapsammdaki ihalelerde de- ğerlendirmelerin objektif yapü- madıgı ortayaçıkmışör" değer- lendirmesinde bulımdu. Akkay- nak şunlan söyledi: "Kurumumuza itirazen şikâ- yet başvurusu yapılan 14 paket ihale için ügOi idarenin mevzu- ata aykın olduğu behrleneniha- le işkmleri için düzeltici işlem yapması gerektiğine karar ve- rümiştir. Iddialann incelenmesi kapsammdaki 48 paket ihaleye ilişkin olarakda yasalolarakip- talva da düzeltici işlem karan ve- rilemediginden, incelenen iha- İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN lelerde ihale yetkUisinin Mill Eğitim Bakanı olması da gö; önünde bulundurularak tespi edilen a>kırüıklann değerlendt rflmesi. gerekiyorsa inceleme vt soruşturma vapüması için ana- yasanın 112. maddesi uyarınca Başbakanbk'abfldnihnesine ka- rar verilmiştir." 'Işlemler yasaya uygun' ~ MiUi Eğitim Bakanlığı ise iha- lelerde "yapılan tüm iş ve işlem- lerin ilgili vasa ve yönetmelikle uygun oMuğu" bildirildi. Bakanlığın açıklamasında "Türkiye'nin kanhmcı sayısının en çok olduğu, en geniş kapsam- h ihalesi yapıJmıştır. İddia. Ka- mu İhale Kurumu'ndan ahna- cak gerekçefi karara müteakip değerlendirilecektir" denildi. uzlaşma sağlandı Adli kolluk CMUK'ta ; ANKARA (CumburiyetBüro-: su) - tçişleri Bakanlığı ile Adalet Bakanlığı'nın son anda uzlaşma- ya varması üzerine Ceza Muha- • kemeleri Usulü Kanunu (CMUK). Tasansı'nda adli kollukla ilgili düzenleme yapıldı. Buna göre so- • ruşturma işlemlerini yapan gü- venlik görevlileri "adlî kofluk" • olarak adlandınlacak. Soruşturma işlemleri, cumhuriyet sav cısının ' emir ve talimatlan doğrultusun- da öncelikle adli kolluğa yaptın-' lacak. Cumhuriyetsavcısının\er- • meye yetkili olduğu tutuklama ve tutukluyakımnahaber\ermeyle ' ilgili yazılı emir, adli kolluk amir- leri tarafından da \enlebilecek. Adli kolluk, bulunduğu yer cum- huriyet başsavcısının gözetim ve denetimine tabi olacak. TBMM Adalet Alt Komisyo- nu, CMUK Tasansı üzerindeki [ çalışmalannı bitirdi. Komisyon raporu tamamlanırken, üst ko- misyonun gelecek hafta tasanyı gündemine alması bekleniyor. ' Içişleri ve Adalet bakanlıklan-! nın uzlaşması üzerine tasanya • son anda adli kollukla ilgili dü- zenleme eklendi. Daha önce uz- laşma olmaması nedeniyle adli kollukla ilgili madde metinden çıkanlmıştı. Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. İsmet Vildan Alptekin: Af ösrenci kafitesiıii bozarIstanbul Haber Servisi - Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü (MSGSC) ve Üniversitelerarası Kurul Başkanı Prof. Dr. tsmetVildan Alptekin, Üniversitelerarası Kurul'un, hükümetin yaptığı çahşmalardan detay- lı bilgisi olmadıguıı belirte- rek, "Kararlartaslak olarak çıktığında kurulda tarüşıl- madan evet demeyiz" dedi. Prof. Alptekin, öğrenci affı- run yükseköğretim ve öğren- ci kalitesini düşürdüğünü söyledi. MSGSÜ Fındıklı ğiştirihnesi durumunda, "Bu durumun imam-hatip ve mesleki eğitim veren hse- lere nasıl yansrvacağı ve hükümetin bu konudaki sessc tavrmı nasıl buhıyorsunuz" sorusu üzenne şöyle konuştu: • Üniversitelerarası Kurul toplantısından önce gazetecilerin sorulannı yanıtlayan Alptekin, Üniversitelerarası KuruJ'un, hükümetin yaptığı çahşmalardan detaylı bilgisi olmadığını beürterek "Kararlar taslak olarak çıktığında kurulda tartışümadan evet demeyiz" dedi. Oditoryumu'nda dün gerçekleştirilen 139'uncu Üniversitelerarası Kurul toplan- tısmdan önce gazetecilerin sorulanm ya- mtlayan AJptekin, ÖSS katsayılarının de- "YÖK ve Üniversiteieraras] Kurul ay- n ayn koordineü çataşır. Bütün bunlar bi- zim dışımızda geöşen olaylardır. Günde- mimizde görüşühneden bu tür karaıiara asla evet demeyiz. Bizim bu kararlann içinde ohnamız gerekir. Bu kararlan uy- gulayacak olanlar rektörierdir." Öğrenci affıyla ilgili sorulan bir soru- yu ise Alptekin. "Kişisel fıkrim. bu tür af- lann gündeme getirUmesi öğ-' renci ve yüksek öğretim kah- tesini düşürür" dıye yanıtla- dı. 114 rektör ve kurul üyesi- nin bulunduğu toplantıda MSGSÜ Devlet Konsenatu- van Opera Anasanat Dalı öğ- rencileri konser verdi. Basma kapalı olarak gerçekleştirilen kurulun gündeminde, eğitim ve etik ra- porlan ile yurtdışında alınan akademik un- vanlann denkliğini inceleme komisyonu raporlan bulunuyor. NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr Başbakanlık Insan Hakları Danışma Kurulu'nun "Azınlık- lar Raporu"r\u yırtan Kamu- Sen Genel Sekreteri Fahrettin Yokuş, bir TV kanalında tartı- şırken bana şunlan söylemişti: "Hepyüzde 1 'in hakkı aranıyor, kimse yüzde 99'u düşünmü- yor. Yüzde 99'un daha fazla sorunlan bulunuyor. Biz de on- lann haklarının peşinde koşu- yoruz." Yokuş'a birçok şey söyle- dim, ancak bu yüzde 1 ve yüz- de 99 meselesi önemliydi. Ger- çekten bizler yüzde 1 'in hak- larını neden önemsiyorduk? Bunun onlann haklannı savun- manın ötesinde bir anlamı yok muydu? Yokuş'a o programda özetle şunlan söylemiştim: "Yüzde 1 'in haklannı savun- mak bir anlayış ve tutum me- selesidir. Bir duruş meselesi- dir. Az olana, farklı olana sa- hip çıkma kültürü, insanın kav- rayışını zenginleştiren, insanı demokratlaştıran birkültüran- lamına gelir. Eğer yüzde 1 'in hakkını savunmayı becerebi- Aydm-Devlet îlişkisi lirsek farklı olan, bize benze- meyen, çoğunlukta olmayan her gruba, kişiye, topluluğa onları anlamak için yaklaşınz. Bugün sayılan 2500'e düşmüş Istanbul Rumlarını savunsak ne olacak ki! Zaten yok olup gitmişler. Ancak onlann ruh halini anlamak, çoğunluğa kar- şı onlann haklannı savunmak bizi insan olarak geliştirir. Bi- zim kavrayışımızı zenginleşti- rir. Empati denen şey de bu- dur. Bu anlayış kendi içimizde- ki farklılıklan çözerken de biz- leri olgun bir tutum almaya sevk eder. Bakın sizyalnız azın- lıklara değil, azınlık raporu ya- zanlara karşı da hoyrat bir tu- tum içindesiniz. Sorun yüzde 1 'in ötesinde biranlayışı ifade ediyor." Yokuş, "Ben yırtanm, yırtma- ya da devam ederim" derken tam da çoğunluğun geri duy- gulanna hitap ediyordu. Bunun prim yapacağını da biliyordu. Gerçekten de çoğunluğun ruh haline hitap etmek kolay biryol- dur. Bu yolla, güçlü hale gele- bilirsiniz, rantlardan pay alabi- lirsiniz, devlet nezdinde herza- man kendinize bir yer edinebi- lirsiniz. Tabii ki mutlaka her konuda azınlıktan yana olmak diye bir koşul olduğunu öne sürmüyo- rum. Benim derdim, genel ge- çer, hamasete dayalı çoğunluk kültürüyle. Aydın nasıl davran- malıdır? Bir ülkenin devleti, or- dusu, örgütlenmiş yargısı ve bürokrasisi asıl olarak çoğun- luğun savunulması temelinde- ki bir küttürün üzerinde otunjr. Bu da çok doğaldır. Devletin böyle bir yapı yaratması kaçı- nılmazdır. Farklısı olamaz za- ten. Peki, aydın bu durumda ne yapmalıdır? Aydın, toplumun genel çoğunluğundan daha ge- lişmiş insan anlamına geliyor- sa, toplumun ilerisinde düşün- mek durumundadır. O zaman genel geçerfikirlere boyun eğ- mek yerine, az olana, kıyıda kö- şede kendini ifade edemeyene dikkat çekmektir. Toplum için bir ölçüdezorbenimsenecek, an- cak söylenmesi gerekli olanla- n söylemektir. Yani birfarklılığın sözcüsü olabilmektir. Son yıllarda demokrasi tartış- malannın en önemli unsurlann- dan birisi farklı olanların hakla- nnı savunmak haline geldi. Geç- mişte demokrasi "çoğunluğun yönetimi" diye tanımlanırdı. Bu anlayış günümüzde değişti. Bu anlayışın gelişmesinde Batılı muhalif aydınlann önemli kat- kılan oldu. Onlar, devletlerin de- mokratikleştirilmesi, farklı olan- lann haklannın kayıt altına alın- ması için önemli mücadeleler verdiler. Çalışanların haklannı da bir anlamda farklı olanların haklan diye görmek gerekiyor. Bu alanda yürütülen mücade- le de paralel bir anlayışın ürü- nü olarak şekilleniyor. Sonuç olarak aydının başta gelen görevlerinden birisi, dev- letin haklan sınırlamaya yöne- lik şekillenmesine karşı, hakla- rın savunulmasını teminat altı- na almak için bir tutum göster- mesidir. Devlet aydın ilişkisi çok tartışılmış bir ilişkidir. Bu konu üzerinde Türkiye'de daha de- rinlemesine bir tartışmaya ihti- yaç olduğu da açıktır. Yaşadı- ğımız birçok olay bu konunun yeniden gündeme getirilmesi- ni zorunlu kılıyor. Devletin eleştirilmesi, çoğu zaman aydınlarayönelik "dev- let düşmanlığı" gibi bir yafta yapıştırılmasına da neden olu- yor. Bu aydınları korkutuyor. Yasaiann ve uygulamalann eleş- tirilmesi, devletin demokratik- leştirilmesi ve devletin sosyal bir devlete dönüştürülmesi ve si- vil toplumun güçlenmesi ama- cıylayapılmalıdır. Bu tutum, sü- rekli duyariıkla sürdürülmesi ge- reken, bir aydın yükümlülüğü- dür. Aydını kalıcı yapan da bu konudaki duyarlılığıdır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear