10 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 EKİM 2004 CUMARTESİ HABERLER DUNYADABUGUN ALİ SİRMEN Ipotekli Maç ve Basının Abartısı Beğenelım ya da beğenmeyelim, bugün fut- bol günü. Bugün Şükrü Saracoğlu Stadı'nda Türkıye-Kazakistan maçı yapılacak ve çoğunluk, ülkenin hangi köşesinde olursa olsun, televizyon başına çakılacak. Sel vurdu, yıktı, geçti; artık çoğunluk tarafın- dan unutuldu. Rapor açıklandı, kimi gafillerin sevinci coştu taştı, ama artık geride kaldı. Sel unutuldu, rapor ve Avrupa rüyası bir gün için bir yana dürülüp bir süreliğine dolaba kon- du, maç birinci konu oldu. Geçenlerde, kadim bir dostum, Cumhuriyet Meyhanesi'nde, konukolarakgittiğim, ünlülerin "Çarşamba Toplantısı "nda, gazetemizde spor sayfası dışındaki yazariann da futboldan fazla söz etmelerini eleştiriyordu. Futbol, istesek de istemesek de, otuz, yirmi, hatta on yıl öncesinden de daha önemli bir sos- yal konudur artık. Hatta TV ekranlanna göz attığınızda, ona ay- rılan süreyi, herhangi bir siyasal, sosyal veya ekonomik konuya (örneğin işsizlik ve enflasyo- na) ayrılan süreyle kıyasladığınızda, toplumu- muzun en önde gelen konusudur artık futbol. Futbolu görmezden gelerek değil konuşarak, irdeleyerek vurgulayabileceğiz çarpıklığı. • • • Evet, bugün milli takım Şükrü Saracoğlu'nda, Kazakistan ile Dünya Şampiyonası Eleme Gru- bu'nda Kazakistan ile karşılaşıyor. önceden ya- pılan hazırlıklar, maçın tribün görselliği olarak da çok şenlikli geçeceğini gösteriyor. Kazakistan görece zayrf, pek büyük bir savsak- lama olmazsa kolaylıkla üstesinden gelinebile- cek bir takım. Ne var ki bundan sonraki önemli maçlar gibi bu da ipotekli bir maç olacak ve kar- şılaşmanın üstünde hep Hakan Şükür'ün haya- li, kendi kusuru olmaksızın, dolaşacak. Milli Takım Teknik Direktörü Ersun Yanal, Ha- kan Şükür'ü maç kadrosuna almadı. Ve kıyamet koptu. Ersun Yanal, önce Galatasaraylı yöneti- cilerden birinin başlattığı salvoya maruz kaldı. Dünyanın başka yerierinde de zaman zaman yıldız oyunculann kadroya alınmadığı oluyor. Ama orada böylesine kıyamet kopmuyor. Takımın kad- rosunu oluşturmak, oyunun taktiğini vermek, oyuncuları ona göre hazırlamak Ersun Yanal'ın işi. Bu durumda medyanın, Galatasaray Kulübü yönetiminden bir üyenin başlattığı tartışmayı böy- lesine büyütmesini anlamak mümkün değil. Tartışma o boyutlara ulaştı ki artık Hakan Şü- kür'ün kadroya alınmaması, maçın kendisini aşan boyutta bir önem kazandı. ••• Biliyorsunuz, kulüp takımları gibi, milli takım- larda da binlerce kadro oluşturulur. Tribünden, sahaya çıkan takıma bakan, TV ekranından ma- çı izleyenlerin çoğunun, kendi kafasından geçen, kendi gönlünde yatan bir takımı vardır. Tabii ki spor yazarlarının da, takımın oluşturulması ko- nusunda, gerekçelere, form grafiklerine dayanan önerileri ve eleştirileri olacaktır, olmalıdır da. Ama Hakan Şükür konusu biraz değil, çok fazla abartıldı. Kişisel görüşüm olarak Hakan Şükür, ilerle- miş yaşına karşın son iki yıldır hem Galatasaray'da hem de milli takımda çok başarılı; kimi zaman kurtancı oluyor, tek başına oyunu değiştirecek bireleman... Bütün bunlan kimse göz ardı edemez. Ama bir ülkenin ulusal takımını yöneten bir kişiyi tek bir oyuncunun ipoteği altına sokmak da aklın ka- bul edeceği bir davranış değil. Tekrar ediyorum; Ersun Yanal iyi ya da kötü yap- tı demek istemiyorum, yalnızca "Yanal'a bu ka- dar çok müdahale yanlıştır"\ vurgulamaya çalı- şıyorum. Türkiye'de, dünyanın her yerinde spor yazar- lığı yapacak yetkinlikte, bilgide, zekâ kıvraklı- ğında spor yazarı var; sayıları da az değil, hatta sanıldığından daha çok. Ama spor medyasının genel görüntüsü hiç de öyle değil. Burada da bir yanlış anlamayı önlemek iste- rim. Spor medyası öbür medyadan ne daha iyi ne de daha kötü. Her ikisinde de sansasyon, duygusal değer- lendirmeler, derinliği olmayan görüşler, hele he- le abartı ön planda. AB Komisyonu llerleme Raporu da aynı şekil- de ele alınıyor, Hakan Şükür'ün durumu da... Abartıda iki uç da birleştiğine göre, acaba ay- nı zamanda, bu işten medyanın müşterisi deso- rumlu değil mi? [email protected] CHP ile birleşmeye tepki YTPDenizliil örgütü istifa etti İZMİR (Cumhuriyet EgeBürosu)-CHP- YTP birlikteliği, tabanda tt &rldı'' etkiler yaraüyor. CHP Izmir Örgütü, bü- tünleşmeye yardımcı ol- ması amacıyla YTP'den isimJeri kadın ve genç- lik kollan yönetimlerine almayı kararlaştırdı. CHP tzmir tl Başkanı Alaattin YülcseL prensip olarak bu kurulların her ilçedeki ve ildeki yöne- timinde YT?"den gele- cek isimlerİE bulunması yönünde kararaldıklan- nı söyledi. YTP Denizli yönetimi ise CHP Genel Merkezi'ni topa tutarak partiden istifa etti. YTP II Başkanı AKAsker Kan- tûrk ve yönetim kurulu üyelerinin imzasıyla ya- yımlanan bildiride, bir "bizipgrubu" yönetimın- de olduğu için CHP'den istifa ettikleri anımsatı- larak, solun asıl sorunu- nun "birieşememe değü, soiunenköktüpartisiolan CHP'nin ohımsuz yöne- timi olduğu" görüşünü dile getirdiler. Peker liderliğindeki çetenin bazı istihbaratçı, yargı üyesi, asker ve polislerle de ilişki kurduğu ortaya çıktı Korku imparatorluğuH Baştarafi 1. sayfada katı Şirin Berk daha önce Umit'in avukatlığını yapmıştı. Cmit kaybol- madan hemen önce ve en son Şirin Berk'ı aramıştı. Ümit"in kayboluşuyla ilgıli Peker'e sorular yönelten polis, Peker"in ağus- tos ayının başında Tarık Ümit'ın ka- til zanlısı olarak gözaltına alınan Ay- han Çarkm'la sık sık görüştüğünü de belırledı. Polisin tespit ettiği gö- rüşmelerden bir süre sonra da Çar- kın. polise mukavemet suçundan gö- zaltına alınıp tutuklandı. Peker'in adamlannın üzerinde bu- lunan ruhsatlı silahlarla ilgili araş- tırma yapan polis, bazı ruhsatlann 5 Mart 1999 tarihinde bombalı sal- dından kurtulan Cankın Valisi Ay- han Çevik tarafindan verildiğini sap- tadı. Çıkar amaçlı eylemler 6 ilde eşzamanlı olarak düzenle- nen operasyonla ilgili Organize Suç- lar Şube Müdürü Ayhan Buran, em- • Çete lideri Sedat Peker ve adamlarına yönelik operasyonda ele geçirilen silah ruhsatlannın 1999'da saldınya uğrayan Çankırı Valisi Ayhan Çevik tarafindan verildiği ileri sürüldü. 1998 yılında yapılan Fenerbahçe kongresinde etkili olduğu belirtilen Peker'e ortadan kaybolan MİT muhbiri Tank Ümit'le ilgili sorular da yöneltildi. Peker'in de aralannda bulunduğu 24 kişi tutuklanmalan istemiyle mahkemeye sevk edildi. niyette açıklama yaptı. Organize Suçlar Şube Müdürü Buran, çete- nin bir dizi yaralama, gasp, haraç, şan- taj. yıldırma, tehdit, adam kaçırma suçlanna kanştığını ifade ederek Şedat Peker ve adamlannın siste- matik bir şekilde çıkar amaçlı birçok eylem yaptıgını söyledi. Organize Suçlar Şube Müdürü Buran. "Örgüt üyelerinin, örgöt B- deri tarafindan düzenh' olarak kar- şüanan paralaıia örgütfc bağlantıla- nnın devam ettirildiği, ancak hiçbir sosyal güvenlik kuruluşu ile bu ldşi- lerin bağlanülarmm bulunmadığı. örgüt Bderinden aldıklan talimatlar doğrultusunda eyiemlerde yer akuk- lan anlaşünuştır. OrgütBderinin koordinesinde, mu- vazaah hisse alımı yohıyla kendileri- ni şirket ortağı gibi gösterip gerçek- te yasal nitehkleri taşımadıJdan hal- de silah ruhsaö alarak çıkar amaçb suçörgütünü sDahh bir suçörgütü ha- line getirerek faaliyet gösterdikleri beürlenmiştir" dıye konuştu. 'Dlnlenmekten kurtuldu' Savcıhğa göndenlen 83 sayfalık suç dosyasında Sedat Peker'in 2'si bürokrat 20 kişiye "özel haflı tele- fon dağıttığı belirtildi. Bu telefonlardan yalnızca Sedat Peker'in aradığı ve telefonlann ya- kınlan üzenne kayıtlı olduğu belir- tilen dosyada, böylece Sedat Pe- ker'in dinlenmekten kurtulduğu be- lirtildi. Bu telefonlann verildiği 2 başkomiser hakkında soruşturma başlatılırken dosyada Sedat Peker'in 6 yargı mensubuyla sık sık Ankara'da bir araya geldiği de ifade edildi. Hâ- kimJer ve Savcılar Yüksek Kurulu da bu yargı mensuplanyla ilgili in- celeme başlattı. Peker ile adamlannın ev ve işyer- lerinde yapılan aramalarda 2 ruh- satsız tabanca, 15 ruhsatlı tabanca, 1 ruhsatsız av tüfeği. 4 ruhsatü av tü- feği, bu silahlara ait çok sayıda şar- jör ve mermiler ele geçirildi. Darp CD'si ele geçirlldl Peker ve adamlannın telsizlerle iletişım kurduğu belirlenen operas- yonda 978 CD ve kaset, 6 bilgisa- yar, 38 cep telefonu, örgütsel amaç- lı kullanılan çok sayıda otomobil, çok miktarda döviz ve ziynet eşya- sına el konuldu. Bu CD ler arasın- da 2 kişinin bizzat Peker tarafindan darp edilmiş halde sorgulandığını gösteren görüntüler de var. Kelebek operasyonu "Kelebek" adı verilen operasyon kapsamında Istanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nda sorgulanan 35 ki- şiden 11 'i serbest bırakılırken Se- dat Peker ve kardeşi AtiOa Peker'in aralannda bulunduğu 24 kişi, tu- tuklanmalan istemiyle Istanbul Nö- betçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Operasyon kapsamında önceki gün avukat Çağatay Özdemir tutuk- lanırken avukatlar Şirin Berk ile HakkıKurtuhış'un yakalanması için çalışmalar sürüyor. Hâkimler ve Sav- cılar Yüksek Kurulu, suç örgütüy- le ilişkisi olduğu ileri sürülen biri sav- cı 6 yargı üyesi hakkında soruştur- ma başlattı. Polis, çeteyle ilgili yüzkrce sayfadan oluşan evrak ve belgeleri 28 klasörde toplayarak tstanbul Cumhuriyet Savcıhğfna teslim etti. (Fotoğraflar: AA) Çete, adam kaçırma, tehdit, ihaleye fesat, işyerlerine el koymakla suçlanıyor Kiıral tanımayan çetenin eylemleri • 24 ve 25 Şubat 2004 tanhınde bir şahsın kaçınlarak alıkonulması ve gasp amaçlı darp edilmesi. • 28 Nisan 2004 tanhinde bir kişiye silah teşhiri ve ölümle tehdit edibnesi. ^ Bu yıl içerisinde Balıkesir Bengiler Köyü'nde faaliyet gösteren maden ocağının işletme ruhsatı sahibinüı ölümle tehdit edilerek ışyerine el konuhnası. %/ Ümraniye'de faaliyet gösteren bir fabrikanın sahibinin 2003 yılı içerisinde ölümle tehdit edilerek fabrika hisselerinin ele geçirilmesi. • Geçen yıl içerisinde yine bir işadamı ile Bulgar ortağı arasındaki ihtilafın çıkar karşılığı çözülmesi, zorla para talep edibnesi. • Sıvas'ta 2003 yılında belediye tarafindan açılan 250 bin dolarlık altyapı ihalesine fesat kanştınlmaya teşebbüs edilmesi. ^ Şanlıurfa'da silahlı çahşmaya kanşan bir şahsa yardımcı olunarak, olayın içeriğinin değiştiribnesi ve şahsın isminin örtbas edilmesi suretiyle adli mercüerin yanıltıhnası. • Istanbul Büyükşehir Belediyesf ne ait hayvanat bahçesinin geçen yılki 1 milyon dolarlık ihalesine fesat kanştınlmaya teşebbüs edibnesi. • Şıle'de, 28 Ağustos 2004 günü bır şahsuı kaçınlarak darp edibnesi. VKadıköy'de 7 Ağustos 2004 günü bır kişinin darp edibnesi. DOĞRUDAN HÂKlM KARŞISINA ÇIKACAK Çahcı sorgulanmayacak ANKARA(CumhuriyetBûiDsu) -Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcü- sü Ramazan Er. Alaattin Çalacı hakkında gıyabi tutuklama karan olduğu için pobs tarafından sorgu- lanamayacağuıı bildirdi. Sözcü Er, Viyana Eyalet Mahkemesi'nin Tür- kiye'ye iadesine karar verdiği Ça- hcı'nın yurda getirildiğinde doğru- dan yetkili hâkim önüne çıkanlaca- ğını kaydetti. Emniyet Genel Müdürlüğü Söz- cüsü Ramazan Er, düzenlediği ba- sın toplantısında, anayasanın 84. maddesine istinaden Damştay'rn 1995 yılında Ahmet Tûrk ve Snn Sakık'la ilgili verdiği karar doğrul- tusunda Leyla Zana. Orhan Doğan ve Hatip Dkk'ye yeşil pasaport ve- rildiğini belirtti. Er, eski Rize Be- lediye Başkanı Şe\1dYıfanaz'ın Köbı Başkonsolosluğu aracıhğıyla yeşıl pasaport abnak için başvurduğunu söyledi. Er, Yılmaz'ın 23 olaydan arama kaydının bulunduğunu, söz konusu başMiru üzerine Adalet Ba- kanlığı ve adli makamlarla yapılan yazışmalann ardından bu arama ka- yıtlanrun şartb salıv ermeyi düzen- leyen yasa ile kalktığının bildiribne- si üzerine Yıbnaz' ın talebine olum- lu görüş bildirdiğini kaydetti. KART: YASAMA GÖREVtME MÜDAHALE ETTİ Erdoğan 'a i kar§ı dava' A^fKARA (Cumhuriyet Bürosu) -CHP Korrya Milletvekib AnHaKart. "Yargıtav-Hükümet- MÎT-Çakıcr ilişkileri konusunda TBMM Baş- kanlığı 'na verdiği soru önergesi ne- denıyle hakkında dava açan Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan'a, karşı dava açtı. Kart, Meclis denetim yol- lannı kullanarak TBMM Başkanlı- ğı aracıhğıyla yanıt istediği soru önergesini Başbakan Erdoğan'ın mahkemeye taşımasının ardından karşı atağa geçti. Kart, "Yargıtay-MİT-Çakıcı-Hü- kümet" ilişküerini araşnrma amacıy- la verdiği soru önergesinin Meclis Başkanhğı'nca işleme konulduğu- na dikkat çekti. Erdoğan'ın ise bu önergenin kişüik haklannı ihlal et- tiği ve kendisine iftirada bulunduğu gerekçesiyle aleyhine 15 milyar li- ralık tazminat davası açtığını anım- satan Kart, kendisinin "milfctvekili olarakyasama denetimi hakkmı kul- landığını" belirtti. Kart. yaptığı açık- lamada, "sorumhı muhalefet anla- yışundan rahatsızolan Başbakan'm, kürsü dokunulmazhğı ve yasama de- netimi görevime müdahale niteügin- de olan da\Tanışlanna karşı aynı be- dd üzerindentarafimdan mukabflda- va açıbnışûr" dedi. Emniyet sözcüsü Er.- Ankam'dan düğmeye basıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü Ramazan Er, Sedat Peker'in polis ve üst düzey bürokratlarla bağlantılanna ilişkin iddialarla ilgili olarak hiçbir kamu görevlisinin suç işleme ayncalığnım bulunmadığmı söyledi. Peker operasyonunda adı geçen kamu görevlilerinin sorubnası üzerine Er, "Haarhk sonışturması sürü>or. 4422 sayıh yasaya göre ne ben konuşabUirira. ne siz yazabiUrsiniz. Aksi takdirde suç işlenmiş olur" dedi. Emniyet Genel Müdürlüğü Sözcüsü Ramazan Er, düzenlediği haftalık basın toplantısında, Sedat Peker ve adamlanna yönelik operasyon hakkında bilgı verdı. Ramazan Er, operasyonun Ankara. Izmir. Adana, Balıkesir illerinde de bağlantısmrn bulunması nedeniyle Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı'nın eşgüdümünde başlatıldığını vurguladı. Er, Istanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Sedat Peker'i, 3 avukatı ve 40 kişi ile birlikte gözaltma aldığını kaydetti. 'Suç Isleme avrıcalığı vok' Gazetecilerin Sedat Peker ile bazı polis ve üst düzey bürokratlann bağlantılı olduğu iddialannı anımsatması üzerine Er, Türkiye Cumhuriyeti'nde hiçbir kamu görevlisinin suç işleme ayncahğının bulunmadığmı vurguladı. Sözcü, "Eğer suç işleyen kamu görev lisi olursa müsamaha görmeden hakkmda adh' ve idari soruşturma j^pıhr" dedi. Sedat Peker operasyonu sırasında hangi kamu kuruluşlarından görevlilerin adımn çıktığının sorubnası üzerine de Ramazan Er, "Hazırbk sonışturması sürüyor. 4422 (Çıkar Amaçb Suç Örgütlerryle Mücadele Yasası) sayıh yasaya göre ne ben konuşabilirim. ne siz > azabüırsiniz. Aksi takdirde suç işlenmiş olur" dedi. IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR [email protected] CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur öymen, bölgemizdeki ülkele- rin en büyük zaafının demokrasi ol- duğunu söyledi. Eski Doğu Bloku ül- kelerinde, Latin Amerika'da ve hat- ta Afrika'da bile son yıllarda demok- rasinin önemli mesafeler aldığını, ne yazık ki bölgemizdeki ülkelerde; bu konuda bir ilerieme olmadığını söy- lerken, bölgenin bir açmazına dikkat çekiyordu. Doğu Konferansı Girişimi'nin ''Tür- kiye Buluşması" başlıklı üç gün sü- recek çalışması dün Istanbul'daGol- den Age Oteli'nde başladı. Doğu Kon- feransı, bu köşede zaman zaman di- le getirdiğimiz gibi, bir grup insanın Irak'ın ABD tarafindan bombalanma- ya başladığı dönemde bir araya gel- mesiyle oluştu. Bu insanlık dışı du- ruma nasıl tepki verebiliriz ve ne ya- pabiliriz, diyerek bir araya geldik. Bir- çoğumuzfarklı siyasi gelenek ve kül- türden geliyorduk. Islamcı, solcu, li- beral diye anılan bu insanlar, bölge- nin dertleri konusunda birşeylerya- Batı'ya Dönerken Doğu'yu Düşünmek pabilmenin endişesi içindeydiler. Ne yapabiliriz, sorusuna kendimi- ze göre bir cevap bulduk: Biz doğu- muzdaki komşu ülketeri neredeyse hiç tanımadığımızı fark ettik. 0 zaman Doğu'ya gidebilirdik. Bu ülkelerin ay- dınlanyla konuşup, görüşüp, ortak bir şeyler yapabilirdik. Bu ülkelerle ilgili bütün bilgi dağarcığımızın Batı kaynaklı olduğunu bildiğimiz için ilk elden onlardan öğreneceklerimizin bile çok yarariı birikimler yaratabile- ceğine inandık. İlk durağımız Suriye oldu. Onu Iran, Mısır, Lübnan, Ürdün izledi. Şimdiki hedefimiz ise Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan. Onlan başka ülkeler izleyecek. Bütün bu ülkeleri ziyareti- mizden, oradaki aydınlarla görüşme- mizden çok şeyler öğrendiğimizi iti- raf etmeliyim. örneğin Iran'daki de- mokratik muhalefetin gücünü ve de- rinliğini oraya gitmesek anlayamaz- dık. Iran, artık toplumdan kopmuş küçük bir despotik yönetimden kur- tulmak istiyordu. Demokrasi isteğiy- le her adımda karşılaştık. Kadınıyla, genciyle, geçmişte bu rejime destek vermiş Islamcı militanıyla hepsi bir safa geçmiş ve değişim için müca- deleye girişmişti. Emperyalizme kar- şı olmanın yetmediğini, demokrasi olmadan bir halkın emperyalizme de direnemeyeceğini Iranlılann dilinden bir kez daha dinleme olanağı bulduk. Irak'taki işgale karşı direniş bölge ülkelerini acıya boğarken, aynı za- manda ciddi bir direniş ruhunun doğ- masına da vesile oluyordu. Mısır'da, Lübnan'da, Ürdün'de demokrasi ve özgürlük isteğinin yükselişine tanık ol- duk. Bu ülkelerin halklanyla olan de- rin bağlarımızı fark ettik. Türkiye Büyük Mıllet Meclisi'nin 1 Mart 2003 tarihinde ABD askerieri- nin Türkiye'de konuşlanmasını red- deden karan, Doğu dünyasında bü- yük bir sevgi yaratmıştı. Gittiğimiz her yerde, bize gösterilen ilginin ar- kasında bu karann da bir rolü oldu- ğunu hissettik. Bir şey daha hissertik. Ortadogu'da Islamcı akımlar da bir değişim yaşı- yorlardı. ABD'ye karşı yükselen öfke, halk içinde demokrasi ve özgürlük düşüncesinin gelişmesini de sağlı- yordu. Islamcı akımların bir kısmı bu nedenle çoksesliliğe, demokrasiye yatkın bir eğilim içine girmişlerdi. Işte bu gezilerimizin genel bir de- ğerîendirmesini yapabilmek, ülkemiz aydınlarıyla bugüne kadarki süreci paylaşabilmek amacıyla bu buluş- mayı düzenledik. Amacımız 2005 yı- lı Eylülayı içinde bütün bu dolaştığı- mız ülkelerin aydınlanyla, Istanbul'da büyük bir buluşma gerçekleştirip, enine boyunatartışıp, ortak noktalar üretmek. Doğu Konferansı Glrişimcileri adı- na konuşan Mehmet Bekâroğlu, toplantıya katılanlara "Gelin bu sü- reci birlikte inşa edelim" çağnsında bulundu. AKP adına konuşan Sakar- ya milletvekili Süieyman Gündüz de kendisini bir "Doğu Konferansı" gi- rişimcisi olarak kabul ertiğini söyle- di. 1 Mart tezkeresinin oylanmasın- da da ret oyu vererek, bu konferan- sın bir parçası olduğunu kanıtladığı- nı vurguladı. İki gün boyunca çalışma gruplan içinde önümüzdeki hedefleri beiirle- meye, bölge aydınlanyla oluşturaca- ğımız diyaloğu nasıl ve hangi temel- ler üzerinde geliştirmemiz gerektiği- ne ilişkin tartışmalar yapacağız. Türkiye'nin AB ile yürüttüğü üyelik müzakereleri Doğu komşulanmızı çok yakından ilgilendiriyor. Gittiğimiz her ülkede bu konudaki duyarlığa tanık olduk. Biz de burada Batı'ya yönelen Tür- kiye'nin Doğu ile olan bağlannı anla- maya ve anlatmaya çalışacağız.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear