Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA
+
CUMHURİYET 31 EKİM 2004 PAZAR
81. YIL COŞKUSU
MEF'li öğrenciler sordu, Cumhuriyet gazetesinin yönetici ve yazarları yanıtladı
LaildikanlayışısaptınlıyorAlev Coşkun: Önce bilime
ve eğitime önem verilmeli.
Emre Kongar: Laikliğin
temelinde bütün inançlara
karşı bir saygı var.
Şükran Soner: Insanlık
henüz çağdaş uygarlık
düzeyinden yoksun.
Zekeriya Temizel:
Çocukluğumdan beri özgür
bir Türkiye düşlüyorum.
Eğföm Servia - MEF Okullan öğ-
rencileri. Cumhuriyet'in 81. yılı ne-
deniyle gazetemizi ziyaret ederek
yönetici ve yazarlarla söyleşi yaptı-
lar. Öğrencilenn, Cumhuriyet Vakfı
2. Başkanı Alev Coşkun, Yayın Ku-
rulu Danışmanı Prof. Dr. Emre Kon-
gar, gazetemiz yazan Şükran Soner
ve gazetemiz Yönetün Kurulu Baş-
kanı ZekeriyaTemizd'e sorduklan so-
rular ve yanıtlan şöyle:
- Mustafa Kemal'inyohındayiirii-
yenbiryokunun sadeceufku gönne-
si yeterli değfldir. l fkun ötesini de
gönnesi gerekir. Bunun için Türk
gençliğinin neter yapması gerekir?
ALEV COŞKUN • Bilime ve
eğitime öncelikle çok önem
vermeliyiz. Eğitimin güçlü olmadı-
ğı bir toplumun artık dünyanın bu-
günkü kanşık yapısında başanlı ol-
ması mümkün değildir...
- Cumhuriyet gazetesi yazan ola-
rakAtatürk'ün Türkiye Cumhuriye-
ti'ni kurarken hedeflediğj laiklik an-
layışıyla şimdiki laiklik arasındaki
farklar nelerdir?
PROF. DR. EMRE KONCAR
- Cumhuriyet'in kuruluşunda-
Gazetemiz Yayın Kurulu ûyesi ve yazan Şükran Soner, MEF Okullan öğrencisinin sorulannı yanrtlarken.
ki laiklik anlayışıyla, bugünkü laik-
lik anlayışıyla dünyadaki laiklik an-
layışı arasında da fark olmaması ge-
rekiyor. Günümüz politikacılan la-
iklik anlayışını saptınyor. Laikliğin
anlamı devletin tüm inançlara ve
inançsızlara, inancı olmayanlara ay-
nı derecede saygı göstermesine da-
yanır. Siz eğer Türkiye Cumhuriye-
ti'nin vatandaşı iseniz ister Müslü-
man olun ister Hıristiyan, ister ate-
ist olun bu devletin vatandaşıysanız,
bu devlet size saygılı ve eşit muame-
le etmek zorundadır.
Bundan sonra bir tartışma çıkıyor.
Bir ülkede hâkim olan inanç sahip-
leri diyorlar ki din devlete kanşma-
sın devlet de dine kanşmasın. Bu
yanlış. Neden yanlış? Kendileri ço-
ğunlukta olduklan için biz istediği-
mizi yapalım, çoğunluk baskısını ku-
ralım görüşündeler. Laik devletin ak-
tif bir görevi \
r
ar. Vatandaşlan koru-
ma görevi var, yani çoğunluğun inan-
cına karşı inançta olmayanlan dev-
let korumakla yükümlüdür. Devlet,
örneğin ramazanda oruç tutmayan-
lann oruç tutmama hakkını savuna-
cak. Kime karşı? Oruç tutanlara kar-
şı. Demek ki laiklik anlayışının te-
melinde hep bütün inançlara karşı
bir saygı var.
- Atatürk'ün gerçekleştirmek iste-
diği Türkiye Cumhuriyeti ik şu an-
ki cumhuriyetarasmdaki farkbhldar
nelerdir?
ÜKRAN SONER - Öncelik-
le Kurtuluş Savaşımızın büyük
önderi Atatürk, devrimlerle yola çı-
kıyor. Cumhuriyeti tamamlayan dev-
rimleri var. Devrimler, bir bütün ola-
rak bu ülkeyi ve insanlan çağdaş uy-
garlık düzeyine ulaştırmayı hedef-
leyen, aydınlanmacı uygar insan kav-
ramını hedefleyen bir eğitim sefer-
berliğinden bir uygarlık düzeyine
ulaşmak anlamını taşıyor. Ama dün-
yada yaşanan olaylar nedeniyle dün-
ya çağdaş uygarhğa maalesef yol
alamadı. Çağdaş uygarlık çarklan
ınsanlar için çok işlemiyor.
Bilim ve teknoloji daha çok para-
nın çıkarlarına hizmet eden bir dü-
zen olarak gelişti. Böyle olunca da
dünyanın her yerinden önemli insan
çoğunluğu eğitimden; insan, sağlık.
çalışma hakkından yararlanamaz ha-
le geldi. Insanlık ne yazık ki henüz
çağdaş uygarlık düzeyinden yoksun.
Türkiye de de kültürel, siyasal, eko-
nomik anlamda çağdaş uygarlık çiz-
gisinin gensinde pek çok sorun ya-
şanıyor.
- İİeride nasıl bir Türkiye düşünü-
yorsunuz?
ZEKERİYA TEMİZEL - Öz-
gür bir Türkiye düşünüyorum.
Her şeyiyle özgür. Insanlannın bas-
kı altındâ tutulmayıp, istedikleri her
şeyi yapıp, başkalanna zarar verme-
diği, başkalannın üzerinde baskı oluş-
rurmadığı bir Türkiye düşünüyorum.
Çocukluğumdan beri hayalim buy-
du. Tabii sadece bireysel ve düşün-
ce özgürlükleriyle sınırlı oknasuu
istiyorum. Yani dünyada yaratılmış
olan bütün değerlerin paylaşılması-
nı istiyorum. Eğitim olanaklanndan
herkesin eşit faydalanmasını istiyo-
rum. Özellikle de herkesin cinsiyet
farkı olmaksızın insanlann eşit ola-
rak yaşamasını istiyorum.
DüzenlenenyürüyüşlerdemarşvetiirkülerlecoşanbinlerceyurttaşCumhuriyetesahipçıkacaklannıhaykırdı
IstanbuTda ışd ışıl kutlamatstanbulHaberServisi- Cumhuriyetin
kuruluşunun 81. yılı nedeniyle önceki gün sabah
başlayan kutlamalar, akşam saatlerinde de sürdü.
Kadıköy Belediyesi'nin düzenlediği "Cumhuriyet
Yürüyüşü"nde yüz binler Cumhuriyet'e sahip
çıktıklannı ifade ederken tstanbul'un tüm ilçeleri
fener alaylan, konserlerle ışıl ışıl ve coşku doluydu.
Istanbul Valilıği'nin Atatürk Kültür Merkezi'nde
düzenlediği "Cumhuriyet Balosu"na Istanbul Valısi
Muammer Güler, 1. Ordu Komutanı Orgeneral
Hurşit Tolon, tstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş ve Istanbul Emniyet Müdürü Celalettin
Cerrah'ın da aralannda bulunduğu iş ve sanat
dünyasından çok sayıda davetli katıldı. Gecede,
yaklaşık 10 metrekare büyüklüğünde, 1 ton
ağırlığında ve üzerinde Galata Kulesi. Boğaz
Köprüsü, Kızkulesı maketlerinin bulunduğu
"Cumhuriyet PastasT, Milli Eğitim Bakanhğı
Danışmanı Refet Angın tarafından kesildi.
Kadıköy Belediyesi'nce düzenlenen "Cumhuriyet
Yürü)
r
üşü
n
ne yüz binlerce kişi katıldı. Suadiye'den
Göztepe'ye kadar ellerinde meşalelerle yürüyen
Kadıköylüler, marş ve türkülerle coşru. Ellerinde
Türk bayraklan ve Atatürk posterleriyle,
Cumhuriyet TIR'ı arkasında Kadıköy Belediye
Başkanı Selami Öztürk ile birlikte yürüyen
Kadıköylüler, sık sık "Türkiye laiktir, laik kalacak"
sloganlan attılar. 2 saathk yürüyüşün ardından
Göztepe'de Atatürk ve silah arkadaşlan için saygı
duruşunda bulunan Kadıköylüler, ardından Istiklal
Marşı'nı okudular. Burada bir konuşma yapan
Öztürk, Kadıköy'de Atatürk'ün ilke ve devrimlerine
bağlı kalacaklannı söyledi. Öztürk, konuşmasının
ardından her Cumhuriyet Bayramı'nda tekrarlanan
Cumhuriyet andını yüz binlerle birlikte söyledi.
Yürüyüşe CHP II Başkanı Şinasi Öktem, Berhan
Şimşek ve CHP'li yönetciler de katıldı.
Cumhuriyetin 81. yüdönümünü, gazetemiz
yazarlan, okurlan ile kutladı. Cumhuriyet Gazetesi
Imtiyaz Sahibi tlhan Setçuk. gazetemiz yazarlanndan
Erdal Atabek, gazetemiz çizerlerinden furhan
Selçuk ve gazetemiz yöneticileri Cumhuriyet okurlan
ile "Cumhuriyet Balosu"nda buluştu. Armada
Otel'de düzenlenen gecede renkli anlar yaşandı.
'Cumhuriyet ateşı yakudı
Kadın kaymakama alkış
Hacıbektaş'ta
Cumhuriyet
Bayramı
'• MİYASEtLKNUR
Cumhuriyetm kuruluşunun 81. yıMönümü
dolayısryla Beşiktaş Belediyesi'nce
düzenlenentt
Cumhurtyet Yürüyüşü",
Dobnabahçe'den başlayarak Türk
bayraklan ve meşaleler taşıyan yurttaşlann
10. Yü Marşı eşliğinde, Ortaköy
Kuruçeşme'ye yüriimesiyle son bukiu.
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal ve
BJK Engelli Basketbol Takunı sporculan da
yürüyüşe kanldı. Yürüyüş sonrasında
Belediye Başkanı Ünal, Kuruçeşme'de
sembolik "Cumhuriyet AteşTni yako.
(Fotoğraflar: AA)
Ulusal Kurtuluş Savaşı öncesinde Mus-
tafa Kemal Atatürk'ün ziyaret ederek
Alevı-Bektaşi toplumunun desteğini al-
dığı ve "Cumhuriyet'' sözcüğünü ilk
kez dile getirdıği yer olan Nevşehir'in
Hacıbektaş ilçesinde de Cumhuriyet
Bayramı coşkuyla kutlandı. Kültür
Merkezi Salonu'nda Prof. Naki Sel-
manpakoğhı'nun yönettiği "Cumhuri-
yetin Kazanımlan ve Günümüzden Bir
Baktş" konulu panele yapıldı. Panele
Prof. Alpaslan Işıkh, Prof. Dr Cevat
Geray ve eğitimci Ünal Erdal konuş-
macı olarak kanldılar. Geray'ın göreve
yeni başlayan Hacıbektaş Kaymakamı
EBf NurTandoğan'ı işaret ederek "Ha-
cıbektaş gibi ilim ve hoşgörünün merke-
zi olan bir yere kadm kaymakam atan-
ması güzel bir rastianü ve cumhuriyetin
kazanımlanıun somut bir göstergesi-
dir" demesi alkışlarla karşılandı. Pane-
lin ardından önce semah gösterileri,
omı takiben Metin Karataş ve TRT Is-
tanbul Radyosu sanatçılanndan Gükan
Kaya'nın konseri izlendi. Cumhuriyet
Bayramı kutlamalan akşam yapılan
"Cumhuriyet Balosu" ile son buldu.
Baloya katılan davetliler, müzik eşli-
ğinde dans edip halay çektiler.
PAZAR
ORHAN BURSALI
19 Yıl Kaldı!
81. yılında "Cumhuriyet'in Durumu" konusun-
da genel tutum şu: Cumhuriyeti ve bugünkü ko-
numunu muhafaza etmek.. Her yıl elimizde ondan
geriye ne kaldıysa!
"Cumhuriyet'in Durumu"nun ana karakteristi-
ğini, ulusal irade eksikliği olarak niteleyebilirim.
Ulusal Irade'yi bir ülkenin ana yönelişlerini özgür-
ce tayin edebilme karaıiılığı olarak görebiliriz.
Peki, Cumhuriyet'in (yöneticilerinin!) bu karar-
lılığı var mıdır? Bence yoktur.
AB ve ABD ile ilişkilerini ve bu ilişkilerin niteliği-
ni "özgürce" belirieyebilmekten yoksundur (*).
Bu bağlamda önceki günkü Cumhuriyet'te
"ABD'nin güvenlik kapısı" başlıklı haberi dikkat-
lerinizegetirmekisterim: Hudson Enstitüsü isim-
lidüşüncekuruluşunagöre, "Türkıye'nın AB üye-
liğihayatiönem taşıyor, çünkü Türkiye AB'ye üye
olmadığı takdirde önünde yeni ortaklıfdariçin bir-
çok seçenek açılacak ve Rusya büyük bir oyun-
cu olarak sahneye çıkacak; zaten Türk-Rus ilişki-
leri giderek güçleniyor"..
ABD'nin amacı, AB üyeliğimizin gerçekleşme-
siyle bu seçeneklerin srfıra indirilmesi. 0 zaman Tür-
kiye bölgede esas olarak AB politikalan doğrultu-
sunda davranacak.. Ve ABD'nin kontrol eksenin-
de kalacak.
Zaten, AB içinde de üyeliğimiz konusundaorta-
ya çıkan ana ıradede bu olgu önemli rol oynuyor!
• • •
Türkiye'nin AB üyeliği istemesinde esas saik ne-
dir?
Veya sorunun şu hali amaca daha uygun:
Türkiye ulusal geliri 10-15 bin dolar, AB ortala-
malan ölçüsünde kalkınmış, düzgün ve eğitilmiş
evrensel politikacılan olan bir ülke olsaydı, ülke-
mizde ve Avrupa'da AB üyeliğimiz üzerine yakla-
şımlann ve tartışmalann seyri nasıl olurdu?
Türkiye, Izlanda ve Norveç gibi bir kanat ülke
olarak mı kalmak isterdı? AB ile ilişkilerini "özel"
ve "imtiyazlı" düzeyde tutup, içinde bulunduğu
bölgede kendi ulusal ekonomik ve polıtik çıkaria-
nna daha uygun özgür ve bağımsız politikalar uy-
gulamayı mı tercih ederdi? Ortadoğu, Kafkasya böl-
gesinde başka bir sinerji yaratmanın peşinde mi
olurdu?
Bilimsel özgür düşünce, şüphesız bugünkü
tartışmaların özünün çok farklı olacağını teslim
ederi
• • •
Ne yazık ki, geleceğimızin ana doğrultulannı bi-
zim çizemediğimiz ortadadır ve "Cumhuriyet'in
Durumu"nu ve "Ulusal /rade"nin reflekslerini be-
lirieyen faktörlere bu açıdan olumlu gözle baka-
mayız.
Hem devletin ve milletin yüksek AB taleplerinin
hem de her ne pahasına olursa olsun AB diyenle-
rin arka planlannda, Türkiye'nin kalkınmasının ve
uygarlaşmasının tamamen AB üyeliğine havale
edilmesi düşüncesi yatıyor. Onları güdüleyen sa-
ik de, AB'ye giren ülkelerdeki (Ispanya, Portekiz,
Yunanistan..) refahın yükselmesi olgusu. Bu tam
bir inanç düzeyinde hem de..
Fakat ortada kaotik bir soru var: Bu ülkelerin üye-
lik durumlarındakı AB koşullan ile Türkiye'nin üye-
lik durumundaki AB koşullan aynı mı yoksa farklı
mı olacaktır?.. AB'nin kasasında para olacak mı
olmayacak mı?
Bilimsel olacaksak, şu soruya evet diyebilmeli-
yiz: Türkiye, üyeliğiyle birlikte yukandaki üç ülke-
nin kullandığı fonlan aynen kullanabilecek midir, ay-
nı koşullar geçerii olacak mıdır?
Benzer deneylerin benzer sonuçları doğurabil-
mesi, başlangıç koşullannın da benzerliğini şart ko-
şar. Su, deniz seviyesine olan yüksekliğe göre
farklı derecelerde kaynar!
Fransız Cumhurbaşkanı Chirac. çok net ve ob-
jektif bir tablo ortaya koydu: Türkiye'nin önünde
üç seçenek var: 1) Ya AB üyesi olur, 2) Ya Türkiye
AB üyeliğine alınmaz, 3) Ya da Türkiye AB üyeli-
ğinden vazgeçer!..
• • •
Ülkemin AB üyeliğinden yanayım, ama bu ka-
yrtsız şartsız ve mutlak değildir. Kayrtsız şartsız-
lık ve mutlaklık, uluslararası ilişkilerde bir ülkenin
geleceği açısından sadece derin körtükler ve kö-
lelikler üretir!
"Cumhuriyet'in Durumu" ve "Ulusal İrade" ne
yazık ki henüz bu körlükler ve kölelikler tuzağıyla
karşı karşıyadır..
Çünkü, ülkenin kendi bağımsız bir kalkınmapo-
litikası ve iradesi yoktur! Bu konuda sadece, baş-
kalanndan belirsız beklentileri ve düşsel umutlan
vardır..
Çünkü Cumhuriyet, 100 Yıl'ı için htçbir ulusal pla-
na programa sahip değildir!
Ve 100. yılına şurada sadece 19 yıl kalmıştır!
(*) Şüphesiz her ülke, içinde bulunduğu çevre ve
evrensel ilişkilerin yarattığı bağımlılıklann verdiği öz-
güriükler ve fırsatlar ölçeğinde özgürdür. Ama her
ülkenin, kendi ulusal iradesiyle ve gücüyle yarat-
tığı ve kullandığı özgürlüklerin ve fırsatların "mik-
tan", "dozu", "hacmi" farklıdır ve burada bir eşft-
lik söz konusu değildir ve reel olarak da olamaz.
Burada hukukun öngördüğü "eşitlik" olgusunun
ne kadar soyut kaldığını görüyoruz! Yazılı olmayan
bir olgu! Tıpkı basının, bir toplumda, yazılı olma-
yan, "dördüncü" güç olması gibi!
obursali@cumhuriyet.com.tr
BURSA'DA TÜRBAN KRİZİ
Yurt Haberleri Serviâ - Cumhuriyet'in 81. yü-
dönümü yurt genelinde törenlerle kutlanırken
Bursa Vaüliği'nce önceki gece verilen resepsi-
yonda türban krizi yaşandı. AKP Bursa II Baş-
kanı Hayjettm Çakmak ile Yıldınm Belediye
Başkanı Ozgen Keskin geceye türbanh eşleriy-
le katıldı. Cumhuriyet kutlamalan kapsamında
önceki gün tüm kentlerde vaühkler resepsiyon
düzenledi. Bursa Vaühği'nin "kamusal alan
dışı" olarak tanımladığı Kültürpark içindeki
Altın Ceylan Tesisleri'nde düzenlenen Cum-
huriyet Balosu'nda kıyafet uyansı yapıhnadı.
Bunun üzerine AKP Bursa îl Başkanı Çakmak
ile Yddınm Belediye Başkanı Keskin, geceye
türbanlı eşleriyle katüdılar. Katüımın yüksek
olduğu baloda Uludağ Üniversitesi Eğitim Fa-
kültesi öğrencileri halkoyunlan sundular.
SERDARKEZIK
lZMtR-tzmırKordon'u29 Ekim'de
Cumhuriyet coşkusuyla dol-
du taştı. Gümrük'ten li-
mana değin binler-
ce lzmirii, >T
aşlı, ka-
dın erkek. çoluk
çocukgeçittöre-
nine katıldı.
Kimileri, bu
törenleri şekil-
sel buluyor!..
Oysa aydınlık
yüzlü insanlann,
çocuklannı kucak-
layıp cumhuriyet coş-
kusunu yaşamak için
Kordon'a gelmelerinde herhangi bir
baskı ve dayatma söz konusu olmadı-
Kurtuluş coşkusu ve olmazları
ğına göre. düşünmek gerek. Elbet daha
geniş mekânlarda daha çok yurttaşla
bir araya gelmenin, kutlamalan daha
somut temellerde, daha kaükmcı gerçek-
leştirmenin yollannı aramakta da yarar
var. Bunun için sağlıkh bir Cumhuriyet
bilincini yeniden yaratmanın yollannı
bulmak gerekiyor.
Anadolu'da aydmlanmayı sağlayan
Türk devrimi ve onun gerçekleştirdiği
Cumhuriyet, çokpartili düzene geçildi-
|i "demokrasi dönemi"nden başlayarak
güdümlü iktidarlarla, 12 Mart ve 12 Ey-
lül'ler ile bilinçli ve bılinçsiz bıçimde
erozyona uğratılmak istense de, toplum
belirli ölçülerde kendi varlığıru unuta-
rak sistemlı ve büyük propagandalarla
IMF, Dünya Bankası, AB gibi emper-
yahst polıtıkalardan medet umar hale ge-
tirilse de köklerindeki bağımsızlık gen-
leri, umuttur... Bu umudun göstergele-
ri, Cumhuriyet kutlamalannda da orta-
ya çıkmıştır.
Ege Üniversitesi ve Maltepe Asken
Lisesi öğrencilerinin ortaklaşa hazırla-
dığı, işgalci emperyalist güçlere karşı
Kurtuluş Destanımızj anlatan görkem-
li gösteriyi, dilerdik bütün yurttaşlan-
mız izleyebilseydi. Bir gösterinin öte-
sinde gençlenmizin aydınlıkbüinçlenn-
den yansıyan, temiz jTİreklerinden fış-
kıran, izleyenleri adeta o günlere götü-
ren bu tablo ışıktır. aydınlıkhT...
Yme Gündoğdu Aİanı'nda tzmır Bü-
yükşehir Belediyesi'nin düzenlediği
Moğollar KonserTnde binlerce >-urtta-
şın şarkılarla, alkışlarla h*ak'taki ABD
ışgalini protesto etmeleri yine toplu-
mun genlerindeki "antiemperyabst"
ve "Yurtta Banş Dümada Banş" ılke-
lerinin yanıtıdu-. Bu tablo da ülkemiz
kadar, insanlığın umududur...
Ancak, 29 Ekim gecesi îzmir Vali-
si YusufZiyaGöksu'nun verdiği Cum-
huriyet Resepsiyonu'nun son bölü-
münde yaşanan bir gelişme var ki dü-
şündürücü, can sıkıcıdrr.
O, gündüz CumhuriyetAlanı'nda gör-
kemh göstenye ımza atan Ege Üniver-
sitesi'nin gençlerinden farklı olarak. bu
kez aynı kuruluşun müzik topluluğu,
şarkıların arasına Rumca bir parça ek-
lemiş ve resepsiyondaki bazı sivü ve
askeri kesimler adeta buz kesmiştir.
Komşumuzla sirtaki çalar, zeybek oy-
nar, yeri gelir birlikte eğleniriz.
Ama Cumhuriyet'in kuruluş günü
kutlamalannda böyle bir şarkının, res-
mi resepsiyonda seçilmesı, çalnıması
düşündürücüdür. Vali Göksu ve Ege
Üniversitesi Rektörü ÜlküBavındır şar-
kının sonunda müdahale etmişler, aynı
dilde olası ikinci bir parçanın çalınma-
sını engellemişlerdir. Yine de gençlen-
mizin suçu olmamalıdır. Çünkü asıl,
yıllardır çocuklanmıza, gençlerimize
doğru bir Cumhuriyet büinci vermeyen,
veremeyen iktidarlar sorumludur.