Catalog

SAYFA CUMHURİYET 19 EKİM 2004 SALI AVRUPA BIRLIGI Baş mÜ2akereci Rute, üyelik konusunda tarüşmayayer olmadığını, kurallann tarüşmasız kabul edilmesi gerektiğini söyledi Müzakerevar pazarhk yokHaber Merkezi-12 ülkeyle katılım müzakerelennı yürüten AB'nın baş müzakerecisi Mathias Rute, Türkiye ile faıklı bir görüşme olacağını ama pa- zarhk yapılmayacağuu söyledi. Rute, "Türkiye'ııin AB'ye girmek istiyorsa uvtım sagaması gerektiğini~ behrterek "Onümüzde zorlu bir yol var" dedi. Türkiye ile AB arasındaki müzake- releri yüriitecek olan AB "nin Genişle- meden Sorumlu Direktörü Rute, CNN TÜRK'ün sorulannı yanıtlarken Tür- kiye'nin yanı sıra, AB"ye yeni kaûlmış olan 10 üye ülke ile müzakereleri yü- ıüteceklerini kaydetti. Rute, müzake- re sürecinın başlaması ıçin Türkiye"nin 80 bin sayfalık AB müktesebahnı ka- AP Baskanı Borrell: Tüm Avrupa'da genelreferandum Haber Merkezi - Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı Josep Borreü, "Türki- ye'nin AB'ye tam üyeliği konusunda tüm AB üyesi ülkelerde genel bir refe- randum yapdmasının çok önemti oldu- ğunu" söyledi. Avusturya'nın başkenti Viyana'ya yaptığı resmi ziyaret sırasın- da konuşan Borrell. "ulusal referan- dumlara kuşkuyla baknğuu" belirterek "Tûrkiye'nin AB üyetigi konusunda tûm Avrupa'da genel bir referandum vapdmasırun çok önemli olduğunu" kaydetti. AP'nın 2 Aralık'ta Türki- ye'nin üyeliği konusunu tartışacağmı belirten Borrell, "AP bu konudald en önemti aktördür ve sonuçta Türkiye'nin tam üye olup olmay acağına karar vere- cekrir. Eğer AP sonuçta hayır derse Tür- kiye'nin AB'ye tam üyetiği gerçekleşe- mez" diye konuştu. Ote yandan ttal- ya'da hükümet ortaklanndan Kuzey Birliği'nin üyesi Adalet Bakanı Rober- toCastdll Türkiye'nin AB üyeliğinin halkoylamasına sunulmasını istedi. • Müzakere sürecinin başlayabilmesi için Türkiye'nin 80 bin sayfalık Avrupa Birliği müktesebatını kayıtsız şartsız kabul etmesi gerektiğini ifade eden AB'nin baş müzakerecisi Rute, 12 ülkenin üye olmak için geçtikleri aşamalan değerlendirdiklerini ve Türkiye için bazı eklemeler yaptıklannı belirtti. Rute, müzakerelerin en iyi olasüıkla 2014 yılında sona ereceğini söyledi. yıtsız şartsız kabul etmesi gerektiğini belirterek. "80binsayfahkAvrupa Bir- liği müktesebatını kabul ediyor musu- nuz? Bunuuygulayabüir misiniz? Evet derseniz, bende size evet inanıyonım' dersem o zaman müzakereler burda başlar" dedi. Rute, "Ozaman sizaçık- ça şunu söytüyorsumız. Bu bir müza- kere değü tektarafh kabul etme. Bu ül- ke nasü uygulama yapacak" sorusunu yanıtlarken de üyelik konusunda tar- öşmaya yer olmadığını kurallann tar- tışmasız kabul edilmesi gerektiğini be- lirtti. Rute, "Bu bir kulübe üye olmak gM Kulübün belli kurallan var. Üye olmak için başvurduğunuz zaman bir kravaonız olması gereklL Örneğin ta- rundan bahsediyoruz. Şunu söyleye- meyiz. Ben paketin bu bölümünü saün atayonım ama o bölümü bırakmak is- tiyonım diyemezsiniz" dedi. Kurallar konusununda müzakere edi- lemeyeceğıni belırten Rute, müzake- relerin ancak uluslararası düzeyde ola- bileceğini, bunun da ancak "özel sta- tü" gerektireceğini belirterek üyele- rin bunu seçme hakkı olmadığını sa- vundu. Rute. "Ama bunlar müzakere- ler değil tabL Bu özel statü olur. Ulus- lararası düzeyde berhangi bir şey ola- bilir. Bizim birçok ülkeyle tanm anlaş- malanmız var. Onlaria seçme ve tespit etme şeklinde yapabilryoruz. Ama Av- rupa Birliği üyesi olduğunuz zaman böyie bir seçme seçeneğiniz yok" dedi 80 bin sayfalık müktesebatı bölüm- lere ayırdıklanı kaydeden Rute, 12 ül- kenin üye olmak için geçtiği aşamala- n değerlendirdiklerini ve Türkiye için bazı eklemeler yaptıklannı kaydetti. Rute. "Temel olarak müzakereler aynı olacakür. Ama bir unsur katük bu sadece Türkiye için değiL Hırvatis- tan üe olan görüşmeler ile de ügUL Uy- gulama konusunda, yasalar açısından ya da idari kapasitenin gelişimi açısın- dan daha fazla kamt istiyoruz" dedi. Üyelik görüşmelerinin en iyı ihtimal- le 2014 yılında bitebileceğıni kayde- den Rute, referandum ihtimalini göz ar- dı etmedi Rute. "Bu yüzden konu her- kesin bahsettiği 10 Ua 15 sene, bence bu gerçekçi bir değerlendirme" dedi. AP Raportörü Eurlings: Türkiye kriterleri j henüz karşılamadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Av- rupa Parlamentosu Raportörü Camiel Earfings, 17 Aralık zirvesinden önce | yayımlayacağı Türkiye raporu için An- : kara, Istanbul, Diyarbakır ve Mardin'de incelemelerde bulunuyor. NTV'ye ko- nuşan Hıristiyan Demokrat parlamen- ter, Türkiye'nin Kopenhag kriterlerini henüz tam olarak karşılayamadığını 8Öyiedi. Raporu hazırlarken "eleştireP olacağını belirten Eurlings, uygulama- da eksiklikler bulunduğuna dikkat çek- . ti. Eurlings, Türkiye'nin, Rumlann j Kıbns Cumhuriyeti'ni tammasını ve Ermenistan'la ilişkilenni düzeltmesini önemli gördüğünü de söyledi. Almanya'da CDU karıştı Merkel 'partiiçi darbe' ile uğraşıyor FRANKFUKT (Cumhuriyet Bürosu) - Almanya'da CDU Genel Başkanı Ange- I» Merkel'in, parti içinde sürekli komp- lo ve entnkalarla uğraşmak zorunda î kaldığrm, bir "parti içi darbeyi* önle- { meye çalıştığını söyleyen doğu eyalet- j lerinden iki CDU'lu yöneticinin açıkla- malan partiyi kanştırdı. Thüringen Eyaleti Başbakam Dieter Althaus, Mer- kel çevresinde kopan tartışmalann ar- dında bir komplonun yaüyor olabilece- ğini söyledi. Mecklenburg-Vorpom- mern'in CDU Eyalet Başkanı Eckhardt Rehberg de bu tür tahminlere katılabi- jfcceğini belirtti. Bu açıklamalar, CDU ûst yönetimi tarafmdan yalanlandı. '2013te 87 milyon olacak' AB y de Müslüman nüfiis araştirması Haber Merkezi - Türkiye Araştırmalar Merkezi (TAM) Vakfi, Robinson Club Türkiye ve bu yıl UNESCO Alman- ya'nnı da işbirliğiyle gerçekleştirilen "Avrupa'daki İslamryet Euro İslam" ko- nulu uluslararası sempozyumun sonun- da, Türkiye'nin de AB"ye tam üyeliği halinde sayılan 87 milyona ulaşacak AB'deki Müslümanlara yönelik araştır- malar dizisine başlanmasına karar veril- di. AB'de 12 milyon Müslümanın yaşa- dığını belirten TAM Vakfı Direktörü Prof. Faruk Şen, "Bulgaristan, Roman- ya, Hırvatistan'daki Müslümanlan da kannca AB'de 17 milyon Müslüman ola- cak, bunlara 2013'te Türkiye'yi de ka- tarsak sayı 87 miryona ulaşacak" dedi. Alıııaıı parlamenterler TBMM'de TBMM Başkanı Bülent Arınç, Almanya'mn Kuzey Ren Vestfaha eyalet parlamentosundan bir grup mUlervekilini kabul etti. Bülent Annç, kabulde, Almanya'ya ziyarette bulunduğunu ve iki ülke arasındaki ilişkilerin her geçen gün artüğuu söyledi. Konuk heyet başkanı VVolfgang Röken ise Türkiye'nin AB sürecinde önemli günler yaşadığını ifade ederek 17 Arahk'ta AB Konsevi'nin olumlu bir karar vermesini umduğunu kaydetti. Türkiye'yi Avrupa'da görmekten mutluluk duvacaklannı ifade eden Röken, "Türkiye'nin yeri Avrupa'dır w dedi. Röken, TBMM"nin AB sürecinde neler yapacağına Uişkin bilgi alacaklanm ve bu sürece nasü katkıda bulunabilecekleri konusunda çalışacaklannı belirtti. Röken, eyalet nıilletvekili olduklannı anımsatarak "Kuzey Ren Vestfalya 18 milyon insanın yaşadığı bir eyalettir. Eyaletimizde 1 mily ondan fazla Türk de yaşıyor" diye konuştu. Görüşmede, Türkiye-Almanya Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Ahmet Yaşar da hazır bulundu. (Fotoğraf: AA) Toplantı İstanbul'da Yeşiller'den Türkiye'ye destek Istanbul Haber Servisi - Avrupa Parlamento- su (AP) Yeşüler A\Tupa Özgür îttifakı (EFA) Gru- bu tarafmdan düzenlenen "Avrupa Birliğfnde- ki Türkiye: Ortak Bir Gelecek" konulu konfe- rans, İstanbul"da bugun başlıyor. Yeşıller Gru- bu'nun Türkiye'nin AB üyelığine destek ver- mek amacıyla düzenlediği konferans 4 gün sü- recek. Konferanslara .\lman Dışişleri Bakam Joschka FTscher de katılacak. Hilton Conventıon Center'da gerçekleştirile- cek konferansta 6 yuvarlak masa toplantısı ya- pılacak. Konferansta, "AvTupa'nmdeğerlerive suuıiarT, "Sivil özgürlükler", "Kadm hakla- rT, "Türkiye ile kaühm müzakereleri karan ve Komisyon'un raporu", "Türkiye ve genişjeyen Avrupa'da çevTe ve tarun". "Türkiye'de çevre ve çevTe sorunlarryia ilgüi hareketler: Bağ kur- ma yoüan" konulan masaya yatınlacak. Konferanslara, TBMM Başkanı BülentAnnç, Dışişleri Bakam ve Başbakan Yardımcısı Ab- duDahGüL Dev let Bakanı MehmetAydın, Ener- ji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, ya- zar Orhan Pamuk. kapatılan DEP'ın eskı mil- letvekili Levia Zana, .\P Yeşiller Grubu eş baş- kanlan DanieiCohn- Benditve Monka Frassont AP Insan Haklan Alt Komitesi Başkanı Helene Flautre, AB-Türkıye Karma Parlamento Komitesi Eş Başkanı Joost Lagendijk ve AP üyesi Cem Ozdemir' in konuşmacı olarak katıl- malan planlanıyor. tlerleme Raporu'nda eleştirilen Cezaevi İzleme Kıırullan'nın yeniden düzenlenmesi istendi 'Kurullar göstennelik kaldı'TUREYKOSE ANKARA - AB llerleme Rapo- ru'nda "Cezaevleri İzleme Kurulla- n'na sivü toplum temsilcilerinin kay- da değer bir kaulımırun sağlanama- dığı"' eleştirisineyerverilirken; CHP Izmir Milletvekili AhmetErsin bu ku- rullann "sivifleştirUmesi'' için yasa önerisi verdi. Ersin, "Kurullar res- mi, üyelerinivali seçiyor. Işlev^iz, gös- termetik kahyor. Resmi otoriteyi tem- sil ediyor, güven vermiyor" dedi. AB uyum sürecinde insan haklan ve cezaevleriyle ilgili izleme kurul- lan oluşturulmaya başlandı. 2001 yı- • CHP'li Ersin, Cezaevi İzleme Kurullan'nın resmi otoriteyi temsil ettiği için işlevsiz kaldığını belirtti. Kurullann yeniden düzenlenmesi için yasa önerisi hazırlayan Ersin. sivil toplum temsilcilerinin daha etkin olması gerektiğini belirtti. lında çıkanlan yasa ile ceza infaz ku- nımlan ve tutuke\lerinde izleme ku- rullan oluşturulması süreci başladı. Bugüne dek 131 kurul oluşturulur- ken bu kurullann "göstennetik" kal- dığı eleştirisi sık sık dıle getirildi. AB tlerleme Raporu'nda bu kurul- larla ilgili olarak, "Bu izleme konû- telerine shil toplum temsilcilerinin kayda değer bir katınmı sağlanama- nuş durumdadır ve hazuianan ra- poıiar ise gjztidir" denildi. CHP'li Ersin, "İnsan haklan izle- me kurullan resmikurumlargibi ça- Uşü. tnsanlann şikâyetçi olacağu şi- kâyet edecelderi kurumaUılal başvu- rulannı yapması istendi Bu kuruDar- la ilgiliyasada daha sonrabirdüzelt- me yapıldL Cezaevleri İzleme Kurul- lanyla ilgili yasada da böyle bir dü- zeltme >apüması gereldyor'' dedi. Kurullann "resmi" olduğunu \ıır- gulayan Ersin, "Eskiyargıçlar falan görevlendhiliyor. Görevlendirilecek kişileri vali seçiyor. Halbuki bu kişi- lerin sivil toplum kunıluşlan tara- findan beUrlenmesigerekiyor" dedi. Ersin, kurullann AB'ye uyum çer- çevesınde yeniden yapılandınlması gerektiğini söyledi. Bu konuda bir ya- sa önerisi veren Ersin, kurul üyele- rinin göre%- sürelerinin 4 yıldan 2 yı- la indirilmesini ve kurulun "oyerde- ki Baro, Tabip Odası, Sanayi ve Ti- caret Odası, Esnaf ve Sanatkârlar BirtikBaşkanhğıve basın kuruluşla- ruun kendi aralanndan sectiği birer temsilcisinden" oluşmasmı istedi. JL/lŞtŞLERİ BAKANI ABDULLAH GÜL: Avrupa söylemlerine sacbk kahııalı Dış Haberler Servisi - îlerleme Ra- poru'nda yer alan karı koşullann yumuşahlması için Almanya'da te- maslarda bulunan Dışişleri Bakam Abdullah Gül. Almanya Dışişleri Bakam Joschka Flscher ile bir ara- ya geldi. Fischer, AB sürecin- de Türkiye'nin önünde uzun bir yol olduğunu ve ülkesi- nin Türkiye ile müzakerele- rin başlamasma elinden ge- len desteği vereceğini söy- lerken, Gül, AB'nin ver- - diği sözleri tutması ge- rektiğini vurguladı. Gül ve Fischer. görüşmenin ardm- dan basın toplantısı düzenledi. Fischer, llerleme Raporu'nun mü- zakere tavsiyesinde bulunduğunu anımsatarak tasviye için "son dere- ce akülıca bir formül" bulunduğu- nu, 'ucu açık' ifadesine karşın, tam üyelik perspektifinin de verildiğini \ kaydetti. "Önümüzde uzun bir yol var ve önümüzde verihnesi gereken bir karar var" dıyen Fischer. Tür- kiye'nin reformlan sürdürmesinin önemine işaret ederek "Bu. birtikte başanyla sonuçlandırmak istedi- ğüniz bir süreçtir" ifadesini kullandı. Sürecin bundan sonra — daha açık bir biçimde süreceği inancını dile getiren Gül ise Almanya ve AB Dönem Baş- * kam Hollanda ile ışhşare içinde olacaklanm belirterek "AB, tüm anlaşmalara \e söylemle- rine sadık kahnah" mesajım verdi. Gül. "Türkiye reformlan sürdürecek ve eminim ki günü gel- diğinde müzakereler başlayacak" dedi. Gül, Türkiye konusundaki tartışmalardan rahatsız olmadıkla- nm belirtırken "Türkiye'ye haksız- hk içermeyecek biçimde yapıhnast- nı bektiyoruz" diye konuştu. SALI ORHAN BURSALI AB ve Ulusallık "Ulusalcılık", üzerinde çok tartışılacak bir konu- dur. Son 200 yıldan bugüne, uygarlığımızın yaptı- ğı çeşitli aşamalarda ulusalcılığın içeriğine kaçınıl- maz olarak farklı katkılar oldu, "yaşayan" her şey gibi. Bugün ulusalcılığın ne olduğu sorulsa ve yanıt- lan bir metne dönüştürsek, acaba ortaya nasıl bir tanımlama çıkar? Yo hayır, günümüzde ne ulus ortadan kalktı ne ulusdevlet... Ama 100 yıl öncesinin, 50 yıl öncesinin ulus dev- lettanımındadeğişimleryaşandı.. örneğin ulusdev- letin kayıtsız şartsız egemenliği, ulusal yasalann üs- tünlükleri vb gibi, bir zamanlann gözde niteleme- lerinin yerinde önemli ölçülerde yeller esiyor. Bir- çok alanda ve konuda uluslararası hukuk herkes için bağlayıcı olmaya ve ulusal hukukun üzerine çıkmaya başladı. Evrensel normlar, ulusal devlet- ler için bağlayıcı oldu. Yani, ulusal devletlerden büyük, "uluslararası devlet" var! Uluslararası camia müthiş renkli bir "ulusallık yelpazesi" sergiliyor.. Henüz ulusallığa varama- mış ülkelerden tutun, ulusallığı önemli ölçülerde aş- mış devletler topluluklanna kadar, iki uçta seyre- den bir gökkuşağı görünümü. • • • Avrupa Birliği'nin bu gökkuşağı içindeki yeri, en uçta veya en ileride.. AB'ye üye ulusal devletler pek çok yetki ve sorumluluğunu, ortak iradeye dev- retmiş durumda. Paralar kalkıyor, ekonomiler bü- tünleşiyor, yerel ve evrensel politikalar ortaklaştı- nlıyor, durmadan ıleri düzeyde ve yeni eşiklerde or- tak standartlar belirleniyor. AB içinde "ulusallık" farklı bir içeriğe kavuştu. Burada hem eski ulusal özellikler hem de yeni ulu- sal kavramlar ıç içe yaşamaya başladı. Ulusal renk- lerin ve kültüıierin üzerine geniş bir koruyucu şem- siye açılırken "ulusallığın" çatışmacı, ırkçılığa yönelik özellikleri törpüleniyor. Sürekli savaşın ve çatışmanın, ulusları tüketiciliğinin yerini, işbirliği ve ortak sinerjiler alıyor. Ancak AB, ulusallığı bıtinmedi, birFransızı, bir Al- manı ne Fransızlıktan ne Almanlıktan çıkartabilir- siniz.. Ulusallığın alacağı biçim tarihin akışına bı- rakılmış durumda.. • • • Ülkemızde de çeşitli "u/usaHıklar var. Bunlar, Mt- loseviç ulusallığına kadar uzanabiliyor. Bir oku- run "faşist bile olsa, ulusalsa, bizimdir" tanımı, "ulusal renkliliğimizin" çerçevesini belirliyor. Ki- misi "ülkemizi işgal altında " görüyor, kimisi Avru- pa'nın bızi üye alarak tamamen bitireceği görüşün- de; kimisi bu dünyada "tekbaşına" "özgürce", "hiç kimseye bağımlı olmadan" ve "istediği gibi" ya- şayabileceğimiz düşüncesinde! Bütün bunlann ortak yanı, bence, kendtsine gü- vensizlik... Bu açıdan baktığımda, politikacılar, bu milletin içine ettiler! Başansızlıklarla dolu, genellikle "muhafazakâr- tutucu" politikacılar, partiler, iktidarlar, ülkemizi de insanımızı da mahvetmiş durumda.. Bugün genel özelliğimiz: Özgüven yoksunlu- ğu, başı eğiklik, yok olma korkusu, başara- mama duygusu... Bu duygular ve özelliklerin egemen olduğu bir toplum yapısında, insanlann en varoluşsal değer- lere hem de en köktenci bir şekilde sanlması da bekienir bir otgu değil mi? Kendi dışındakilerin hepsini alabildiğine düş- man görmek, derhal her hücresinde savunma me- kanizmalarını harekete geçirmek ve hertüyünü bi- rer ok haline dönüştürmek, bu ülke insanında ya- ratılan alabildiğine kendine güvensizliğin tezahür- len değil de nedir? • • • Hayır, bin kere hayır.. herkes düşman değil.. Herkes Türklüğün", "Türkiye'nin kuyusunukaz- mak için alavera dalavera içinde değil.. Hayır. bu ülke insanı bu kadar kendine güven- sizolamaz... Bu ülke, kendine önderlik edebilecek, gelecek için umutları ateşleyebilecek, önüne somut he- defler koyabilecek, bu hedeflere doğru yürütebi- lecek. polrtik liderler arayışı içinde. örneğin Cumhuriyetin 100. yıldönümü için ulu- sal kalkınma stratejılen çizecek ve programlan ha- yatageçirecek... Biz 100 yılda şöyle bir Cumhuriyet göreceğiz, di- yebilecek.. Bazı okuriann AB karşıtlığının, politikfigürlereolan güvensizlikten kaynaklandığı çok açık. Bu ülkeye kendine güveni geri vermek gere- kir... Bugünün politikacılan (ve destekleyicileri!) sanı- yor ki, AB'ye girersek kendiliğinden kalkınacağız.. AB'ye girersek kendiliğinden AB'nin önde ge- len ülkelerinden biri olacağız.. AB'de ekonomik gücü hâlâ herkes kendisi ya- ratıyor. AB'ye girsek de girmesek de bu gücü bilinçli po- litika ve programlarla oluşturamazsak, yerimiz bu defa AB içinde ama yine sonuncu olacak.. Bu ülke bir Atatürk çıkartabildi! Onu da nasıl çıkartabildi?.. obursali@cumhuriyet.com.tr. Üyelik önerdiler Hıristiyan gruptan AICP'ye d a v e t Haber Merkezi - Av- rupa Birliği'nin (AB) 25 ülkesinin 18'inde ik- tidar durumunda bulu- nan Avrupa Hırıstıyan Demokrat Partileri Gru- bu, AKP'yi üyeliğe da- vet etti. Avrupa'daki Hıristi- yan Demokrat Partileri Başkanı Belçikah poli- tikacı Wafried Martens, önümüzdekı hafta ko- nunun gündeme gele- ceğini belirtti. Eğer AKP, teklife olumlu yanıt verirse Av- rupah Hıristiyan De- mokrat Parti liderlerinin 4 Kasım'dayapacagı top- lantıda karar alınacak. Hıristiyan Demokrat kökenli olan Avrupa Halk Partisi, bir süreden beri AKP'nin üyeliğiyle ilgili konuyu gündemde tutuyor ve teklifiçin, AB Komisyonu'nun Türki- ye'yle ilgihtavsiyerapo- runu bekliyordu. 4 Kasım'da AKP'nin üyeliği onaylanırsa Hıris- tiyan Demokrat Partiler Grubu'nda "Müslüman kökenli" ilkpartinin üye- liği gerçekleşmiş olacak.