23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1SEKİM2004SALI CUMHURİYET SAYFA •V I J I j I U J \ kultur@cumhuriyet.com.tr 15 'Bizden ve Onlardan' sergisi, 13 Kasım'a kadar Tem Sanat Galerisi'nde GelenekselKAVA ÖZSEZGİN Genel yaklaşım ve değerlendir- rne anlayışıyla uyumlu olarak, her yıl yinelenen ve geleneksel bir düzen içerisinde sunulan sergiler düzenlemek bizde yaygın ve yer- leşik bir yöntem değil. Galeriler, böyle bir yöntemı kendi bünyele- rine oturtacak alışkanlıklara uzak duruyorlar. Bunun önemli neden- lerinden bıri, kökleşmiş özel ga- leri yapılanmasının, sanat ortamı- mızda yeterince yer etmemiş ol- ması, bir başka nedeni ise galeri- leri, bu tür organizasyonlara gö- türecek kültürel ve mali kaynak- lann henüz oluşmarruş olmasıdır. Oysa özel galeri piyasasında tutu- nup zamana karşı ayakta kalma- nın ve seçkinleşip sivrilmenin te- mel koşullan arasında, piyasanın nabzını iyi tuttuğunun ve özgün yaklaşım yollan geliştirdiğinin göstergesı olabilecek ayncahklı girişimlerde bulunmak da önem- li bir yer tutar. Böyle bir girişim, galeriyi saygınlık düzeyine yük- seltebileceği gibi, özgün yapıtla- ra yönelik talebi de olumlu yön- de etkiler. dahası sanatın vurgu yapması gereken, ama nasılsa ih- mal edilmiş olan yönlerine, çev- renin dikkatini çeker. Yerll ve yabancı sanatçılar Tem Sanat Galerisi, yirmi yıla yakın bir süredir, bu kapsamda düzenlemekte olduğu, "Bizden ve Onlardan" sergisiyle, bu yön- de bir girişımi hayata geçirmiş bulunuyor. Gravür. litografi ve se- rigrafi türünde oluşrurulmuş "orijinal sanatsal baskılar"la, yerli ve yabancı sanatçılann ya- pıtlannı toplu halde izleme olana- ğı veren bu sergiler, yağhboya tekniği yanında, nedense bugüne kadar özgünlük kriterleri açısın- dan ikinci planda görülen, o ne- denle de pazarlanma şansı ülke- mizde pek de açık olmayan yapıt- lan öne çıkarmakta, bu yapıtlar çevresinde bir ilgi odağı yaratma- ya çalışmaktadır. Doğrudan ya da dolaylı teknikler aracılığıyla bası- lan ve belli sayıda çoğaltılan, sa- natçının özgün imzasını taşıyan bu türden yapıtiarla özel olarak ilgilenen bir kesimin var olması- na karşın basılıp çoğaltılıyor ol- öerinönemi masından dolayı, alıcı ve merak- lılann gözünde, haksız biçünde, ikinci derecede ("mineur") sa- nat muamelesi gören özgün bas- kı yapıtlar, özellikle de 15. yüzyıl- dan bu yana, yakın dönemlere doğru daha da belirginleşen bir aşamada, teknik rür ayrımlannı gölgede bırakan gelişmelere ta- nıklık yapmıştır bilindiği gibi. Aynca, neredeyse her sanatçı, ba- sım tekniklerinden birini ya da birkaçını denemekten geri kalma- yarak bu alana, kendi sanat anla- yışı düzeyinde bir yer açmak ge- reğini duymuş, bu yolla da özgün baskı türünde, sanatçılann adla- nyla özdeşleşen yapıtlar ortaya çıkmıştır. Bizde bu türiin, açıkça dile ge- • "Bizden ve Onlardan " sergisi, gravür, litografi ve serigrafı türünde oluşturulmuş. "Orijinal sanatsal baskılar "la, yerli ve yabancı sanatçılann yapıtlarını toplu halde izleme olanağı sunuyor. Sergi yağhboya tekniği yanında, nedense bugüne kadar özgünlük kriterleri açısından ikinci planda görülen, o nedenle de pazarlanma şansı ülkemizde pek de açık olmayan yapıtları öne çıkarmakta, bu yapıtlar çevresinde bir ilgi odağı yaratmaya çalışmaktadır. tırilmese bile, fazlaca ilgi görmü- yor olması, daha doğrusu kolek- siyoncu kesiminin bu türe fazla- ca itibar etmemesi, biraz da kâğıt üzenne basılan bu yapıtlann, di- yelim ki boyaresimlere oranla da- ha az dayanıklı bulunmasından dolayıdır. Oysa iyi korunduğu ve gerekli özen gösterildiği takdir- de, özgünbaskı resimlerin zama- na direnme şansı, ötekilerden hiç de daha az değildir. Özgünbaskı resimlerin, özgün teknoloji yön- temleriyle hazırlanan özel kâğıt- lar üzerine uygulanmış örnekleri açısından bakıldığmda, bu daha da böyledir. Öte yandan, baskıresim kavra- mı, çoğu zaman sıradan röpro- düksiyon tekniğiyle benzer bir çerçeve içinde de görülebiliyor. Özgünbaskı tekniklerinin günü- müzdeki renkli açılımı, her ne ka- dar bu kanının kınlmasında önemli bir etken ise de bu konu- daki yanlış görüşlerin, bizde aşıl- mış olduğunu söylemek gene de zor. Bir taşla Ikl kug O halde özgünbaskı resmin an- laşılıp benimsenmesinde, bir an- lamda Tem'in öncülüğünü yaptı- ğı bu türden sergilerin küçümsen- meyecek bir katkısı olacaktır. He- le ki, bu kez 19.'su düzenlenen "Bizden ve Onlardan" sergisi- nin, bizde ısim yapmış farklı dü- zeylerde sanatçılan bir araya top- lamakla kalmayıp, aralannda ün- lü isimlerin de bulunduğu dış ül- ke sanatçılannı da (Jenkins, Go- etz, Hadad, Masson, Tremois, Dali, Cremonini vb.) sergi kap- samına aldığı düşünülürse, "Biz- den ve Onlardan "ı gezenler, bir taşla iki kuş vurmuş, ancak bir yabancı müzede görme şansına sahip olabilecekleri yapıtlan da izleme olanağı bulmuş olacaklar. Galeri sahibesi Besi Cecan'ın, bu yapıtlan toparlayıp koleksiyonu- na katmakta, uzun zamandır özel bir çaba harcadığmı ve bu çaba- sını eksilmeyen bir hızla sürdür- mekte olduğunu biliyorum. Dola- yısıyla yukanda değindiğim özel galeri işlevi yönünden olsun, öz- günbaskı resmin sevilip yaygın- laşması açısından olsun, gerekti- ği kadar görülüp gezildiğini -bi- linçle gezilme koşuluyla elbet- sanmadığım bu sergiyi okurları- ma önermekte titizlik gösteriyo- rum. (Sergi, 13 Kasım 2004'e kadar görülebilır. Vali Konağı Cad. Prof. Dr. Orhan Ersek Sokak, 44/2 Nişantaşı, Tel: 0212-247 08 99-234 13 46) Istanbul Şehir Tiyatroları'nm temeli 'Darülbedayi' adıyla 1914 yılında atılmıştı "Temaşa Sanatı "ndan çağdaş tiyatroya HAYATİ ASILYAZICI Bu yıl, Istanbul Büyükşehir Belediyesi Şe- hir Tiyatrolan'nın 90. kuruluş yılı. Darülbe- dayi'nin kuruluşundan önce 20. yüzyılda Türk tiyatrosu, ilginç dönemler yaşadı. 19. yüzyılda, Tanzimat'tan önce halkın tanıdığı tiyatro; meddahlık, gölge oyunu, ortaoyu- nu, kukla ve seyirlik oyunlann oluşturduğu geleneksel Türk tiyatrosu, daha kısa bir de- yişle Türk temaşa sanatıydı. Abdülmecit ve Mustafa Reşit Paşa dö- neminde, 1839'da yürürlüğe giren Tanzimat Fermanı ile birlikte, Batılı anlamda bir tiyat- ro olgusu gelişti. Buna Tanzimat Tiyatrosu dendi. İbrahim Şinasi'nin (1826-1871) 'Şair Evlenmesi' uzun süre ilk Türk oyunu kabul edilmiştir. Daha sonra Metin And, 'Şair Evlenmesi'nden önce yazılmış 'Türkçe Oyunlar'ı bir kitapta topladı. Onunla Özdemir Nutku'nun aynı yapıtta, îskerleç adında bir kişinin 'Vakayi-i Acibe ve Havadis-i Kefşger Ahmet' adlı oyunun- da birleştiklerini biliyoruz: 'Şair Evlenme- si' 1859'da yazıldı. Güllü Agop Tiyatro- su'nun ilk oyunlan arasında Ahmet Ne- cib'ın (1833-1898) yazdığı 'Idbar ve tk- bal' (1874;, Abdülhak Hamid'ın yazdığı 'Macera-yı Aşk' (1875) gibi oyunlar sayı- labilir. Abdülhak Hamit (1852-1937) bir Tanzimat şairiydi. Namık Kemal dram ya- zan olarak ünlendi. Tanzimat'la gelen dolan- tı komedyalan türii de denendi. Bu türe de Avli Rıza'nın 'Mızrak Çuvala Sığmaz' (1376) adlı yapıtı örnek verilebilir. Töre ve karakter komedyalan da bu dönemin ürün- leridir. Dönemin başlıca tiyatrolan Gedikpa- şa Tiyatrosu ile ardından gelen Minakyan Ti- yatrosu'dur. Ahmet Veflk Paşa 3ursa Valiligi'ne atanan Ahmet Vefîk Pa- şa bir tiyatro kurdu ve uyarladığı oyunlan saıneye koydu. Özellikle Moliere'den yap- tL|ı uyarlamalar büyük ilgi gördü. Tanzimat y.azarlanndan Ahmed Midhat, (1844-1912) • 1913-1914 yılında Istanbul'a şehremini (belediye başkanı) olan operatör Cemil Paşa (Topuzlu), ilk yaptığı işler arasında öncelikli olarak Gülhane Parkı'm düzenlemiş, ardından Batılı anlamda bir konservaruvar kurma girişimini başlatmıştır. Bu iş için üç bin lira ödenek aynlmıştır. Dünyaca ünlü tiyatro devrimcisi Andre Antoine, kurul karanyla 3 Haziran 1914'te Istanbul'a davet edilmiş, sözleşmesi yapıldıktan sonra Şehzadebaşı Letafet Apartmanı'nda çalışmalanna başlamıştır. edebiyatımızuı değişik dallannda ürünler verdi; çok çeşitli konularda öykü ve roman- lar yazdı, 'popûler edebiyatın' öncüsü ol- du. Töre ve karakter türüne uygun öyküleri 'Letaif-i Rivayat - Söylenegelen Gûzel Öy- küler' (1870 - 1895)*25 cilt olarak basıldı. 'Açıkbaş' (1875). 'Çengi' (1877) yanlış tö- relerin taşlandığı yapıtlar. Geçen dönem Na- şit Özcan tarafindan Şehir Tiyatrolan'nda sahneye kondu, gördüğü ilgi üzerine bu se- zon da sahnede olacak. Bu tür oyunlann önemli yazan Feraizcizade Mehmet Şa- kir'in (1853-1911), Moliere etkisinde yaz- dığı 'Evhasi' (1885) iyi kurulu bir komed- yaydı. 'tlk Göz AğnsV (1886) en başanlı oyunuydu. Duru bir Türkçe ve başanlı bir teknikle yazdığı oyunlar arasında: 'Inatçı Yahut Çöpçatan' (1886) ve 'Kırk Yalan Köse' adlı oyunlan da önemlidir. Başansı- nm bir nedeninin Ahmet Vefik Paşa'nın Bursa Valiliği döneminde yapmış olduğu Moliere uyarlamalannın etkisi olduğu düşü- nülebilir. tkinci Meşrutiyet öncesi Türk tiyatrosu- nun durumu kanşıktı. Osmanlı împaratorlu- ğu'nun dağılma ve hızlı gerileme dönemin- de II. Abdülhamıt iktidannda edebiyata ve tiyatro yapıtlanna sansür uygulanmıştır. Her çeşit özgürlük engelleniyor; ama Beyoğ- lu'ndaki yabancı tiyatro, opera toplulukla- nna dokunulmuyor: kendi kurduğu saray ti- yatrosunda da gösteriler sürüyordu. 1884 'te Gedikpaşa Tiyatrosu'nun yıkümasından 1908'de 2. Meşrutiyet'in ilanına kadar tiyat- roda büyük bir gerileme görüldü. Yazılı ol- mayan tuluat tiyatrosu ve meddahlık ise ya- şamını ve gelişmesini sürdürüyordu. Darülbedayi'nln Kuruluşu 1913-1914 yılında Istanbul'a şehremini (belediye başkanı) olan operatör Cemil Pa- şa (Topuzlu), ilk yaptığı işler arasında ön- celikli olarak Gülhane Parkı'm düzenlemiş, ardından Batılı anlamda bir konservaruvar kurma ginşimini başlatmıştır. Bu iş için üç bin lira ödenek aynlmıştır. Dünyaca ünlü tiyatro devrimcisi Andre Antoine, kurul karanyla 3 Haziran 1914'te Istanbul'a da- vet edilmiş, sözleşmesi yapıldıktan sonra Şehzadebaşı Letafet Apartmanı'nda çalış- malanna başlamıştır. Ne ki, bu yoğun çalış- malar sürerken 1. Dünya Savaşı çıktı ve Os- manlı tmparatorluğu, Fransa'ya karşı Al- manya ile birlikte savaşa girdi, Andre An- toin da ülkemizden aynldı. Bununla birlik- te kurum, ikı aylık gecikmeyle de olsa eği- tüne başladı. Darülbedayı'nin ilk gösterimi; Hüseyin Suat'uı Emile Fabre'dan uyarladığı 'Çü- rük Temel'in (La Maison d'Argile) oynan- masıyla gerçekleşmiştir. Cumhuriyet'in ila- nından (29 Ekim 1923) günümüze kadar olan döneme ise Cumhuriyet Tiyatrosu adı- nı veriyoruz. Darülbedayi'den Şehir Tiyat- rolan'na geçişte kurum çeşitli çalkantılar geçirmiştir. 2004-2005 dönemiyle Şehir Ti- yatrolan, 90. yılını tamamlayacak. Bu yıl- dönümü nedeniyle yöneticiîerin nasıl bir kutlama programı uygulayacağı henüz açık- lanmadı. Yüz yaşına yaklaşan Şehir Tiyat- rolan'nın Cumhuriyet Tiyatrosu'ndaki önemli yeri elbette yadsınamaz. Özpetek'e Belçika'da ödül • BRÜKSEL (AA) - Yönetmen ve senarist Ferzan Özpetek. Belçika'da yapılan 31. Uluslararası Film Festivali'nde ödül aldı. Gand kentinde düzenlenen festıvalde Özpetek'in '"Karşı Pencere" isimli son filmi, "Canvas Kamuoyu Ödülü"ne layık görüldü. Başta Italya olmak üzere çeşitli ülkelerde çok sayıda ödül alan film, genç bir çiftin evine "zorunlu konuk" olan, geçmişi sırlarla dolu yaşlı bir adamın hikâyesini anlatıyor. Yeni süpermen kîm olacak? • ANKARA (AA) - Attan düşerek felç olan ve son yıllannı tekerlekli sandalyede geçirdikten sonra geçen günlerde hayata veda eden sinemanın son süpermen'ı Christopher Reeve'in tahtına ünlü bir isim oturmayacak. Son olarak Mel Gibson"ın yönettigi 'Tutku: Isa'nın Çilesi' adlı fılmde Hazreti Isa'yı canlandıran Jim Cavıziel'in adının geçtiği 'Superman' rolü için yönetmen Singer'ın bambaşka planlan var. Son süpermen Christopher Reeve'in 'en büyük süper adam' olarak tarihe geçtiğini de vurgulayan Singer, onun yerini alacak ismin yerini doldurmasının zor olacağını da söyledi. 'Superman' rolünün adaylan arasında 'Vampir Avcısı Buny' filminde rol alan Tom VVelling, "Hızlı ve Öfkeli' filminin oyuncusu Paul Walker, 'Pearl Harbour' filminin sempatik aktörü Josh Harnett. Oscarlı aktör Nicolas Cage, 'Seinfeld' dizısinden Patrick Warburton. genç aktör Ashton Kutcher, "Mumya' dizisinin oyuncusu Brendan Fraser ve 'Soğuk Dağ' filminin Oscar adayı aktörü Jude Law da yer alıyordu. 900 bin dolarlık koleksiyon • NEYV YORK (AA) - Ingıliz pop şarkıcısı Elton John'un. dünyanın ünlü fotoğraf sanatçılanna ait fotoğraflardan oluşan koleksiyonu New York'taki Christie's müzayede evinde yapılan açık arttırmada yaklaşık 900 bin dolara satıldı. Satılan fotoğraflar arasında. Amerikalı fotoğrafçı Robert Mapplethorpe'un "Vase with White Tulips' ile 'Calla Lily'. Irving Penn'in "Mermaid Dress' ile 'Woody Allen as Chaplin' ve Ansel Adams'ın 'The Tetons and the Snake River' adlı fotoğraflan da bulunuyor. Elton John'un yaklaşık 4000 fotoğraftan oluşan koleksiyonu dünyanın en önemli koleksiyonlanndan biri kabul ediliyor. Batı ile Doğu'nun Denge'si • Kültür Servisi - Galeri Artist - Berlin, 4 Kasım-22 Aralık tarihleri arasında Cem Sağbil'in "Denge Ballance" adını verdiği, bronz figürlerden oluşan heykellerine ev sahipliği yapacak. SağbiFin bronz heykelleri Güneş ile Ay, Batı ile Doğu arasında denge kurma amacını taşıyor. Sanatçının, 2000 yılından beri Batı ile Doğu, Apollon ile Mınotauros arasında kurguladığı kavTam çerçevesinde ürettiği bronz heykellerinde, seramik küplerinde ve resimlerinde bu ikilinin birbiriyle düeti söz konusu... tkisinin diyaloğunu, yan yanalığını, karşıtlığını ırdeleyen Cem Sağbil, bu kavramı insanla sonlandınyor. Yararılmaya çalışılan bütünde dengeyi insan kuruyor. Sağbil, çalışmalanm Stuttgart ve lzmir'deki atölyesinde sürdürüyor. (0049 30 88921291) Müze şehir Şanlıurfa • ŞANLIURFA (AA) - Harran Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Oğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Cıhat Kürkçüoğlu, GAP Bölgesi'nde topografik yapısını yüzyıllardır koruyabilmiş tek şehrin Şanlıurfa olduğunu söyledi. Orencik köyü yakınlanndaki Göbekli Tepe'deki arkeolojik kazılarda neolıtik çağa ait bulgular elde edildiğını belirten Kürkçüoğlu, 'Kentte dini mimari tarzında tarihi değere sahip 39 cami, 1 namazgâh, 7 tekke ve 5 kılise yer alıyor. Roma dönemine ait bir anıt mezann yanı sıra yüzlerce kaya mezann bulunduğu Şanlıurfa'da, özellikle Osmanlı döneminde sosyal tesis mimarisi tarzında önemli eserler verilmiş. Söz konusu dönemde 7 medrese, 4 mektep, 1 kütüphane, 2 hastane, 1 yetimhane inşa edilmiş. Su mimarisi tarzında 8 köprü, 12 çeşme. 2 sebil. 1 su kemeri, 1 su bendi, 1 su haznesi. 8 hamam, 3 gusülhane, 21 su değirmeninin bulunduğu, Balıklıgöl ch'anndakı iç kale ve şehir surlanysa askeri mimarinin en güzel örneklerini oluşturuyor' dedi. BUGUN • ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ'nde 20.00'de 'Aşk tksiri' (komik opera). (0 212 251 56 00) • BABYLON'da 20.00'de ve 21.30'da 'Bil's Kısa FUm' gösterimleri. (0 212 292 73 68) • YAPI KREDİ SERMET ÇİFTER SALONU nda 18.30'da 'Eleştirel Bakış Edebiyat Romanda Son Durum' konulu 'Sah toplantısr Konuşmacılar: Yiğit Bener, Ömer Tiirkeş. Yöneten: Murat Yalçın. (0 212 252 47 00) • ATATÜRK KİTAPLIĞI'nda 19.30'da 'Siyah Pelerinli Adam' adlı filmin gösterimi. (0 212 249 38 19)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear