23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
f 1»CİM 2004 PAZARTESİ +CUMHURİYET SAYFA 17 3ıvas Davası kitabı Sıvas yangınında yitirdiğirniz Ljrttaşiannızın savunmanları Er- a l Merdd, Mehdi Bektaş ile Wli •angül tarhsel bir sooımluluğu v 0 " ne getirip "Sıvas Davası "nın tCJm jtanak ve belgelerini 4 cittlik ±)ir Htapta topladılar. Türkiye Barolar Birliği yayınlamn- an çıkan kitabın önsözü, bu te:o- uda son sözün henüz söylenrne- iğini vurguluyor: "Bir kısım kaçak sanık hakkmn- aki ayırma kararı gereğince z a - lanaşımı süresinin dolmasına cJe- fn kamu üavalannın bir süre cJa- a devam edeceği biryana bıra- ılacak olursa, Sıvas katliamı aâa- <ası şimdilik sona ermiş görür.n- nektedir. Ancak siyasal ve toplumsal t>o- \itlann\n tartışılması çok uzun yıl- kr sûrdürülecek ve tarih sayfaJa- ndaki yerini günün birinde kuş- hsuz alacaktır. Bu nedenledir- ki lıik Cumhuriyetçilerin olayın ger- <pk yüzünün ortaya çıkanlması hin başından bu yana sûrdürddk- Itri savaşım henüz sonuçlanrnış ceâildir." Onsözden, altı çizilmesi ger~e- ten bir saptama daha: "Sıvas katliamıntn laik CumfMJ- ıvetiyıkmaya yönelik eytemlere ek- Itnen halkalardan biri olduğun- can hiç şüphe olunamaz; ancak, tu tespitin, asıl belirlemenin örrü- re geçme tehlikesinin bulundu&u- rv da söylemek gerekir; çürnfcü Svas katliamı, insanlığa karşı JŞ- lenmiş birsuçtur, dogmatik düşCJn- canin sıradan bir insanı nasıl bir canavara dönüştürdüğünün </<5- riılmesi açısından da ibret verici br örnektir!" ISIK KANSU Insan aklı sorgulamak içinNobel fizik ödüllerinin açıklanışı bu yıl Istanbul'da düzenlenen "Bediüzzaman Sempozyumu "nun açılışına denk geldi. Istanbul'da Said-i Nursi'nin "risale- i nuhan" tartışıladursun, ABD'li bilim insanları David Gross, David Politzer ile Frank Vtfilczek, "şimdilik" maddenin en küçük parçası olarak tanımlanan "kuark"\ar üzerinde yaptıkları çalışmalardan dolayı Nobel ödülii aldılar. Kuarklar, "şimdilik" maddenin en küçük parçası. Çünkü bugün için geçerii olan o. Nobel ödüllü fizikçi Emilio Segre'nin "X Işınlanndan Kuarklara-Çağdaş Fizikçiler ve Buluşlan" adlı kitabını Türkçeye kazandırmış olan ODTÜ Fizik Bölümü'nden Doç. Dr. Çağlar Tuncay, "Kuantum mekanikte temel ilkelerden biri belirsizliktir" diyor, "Bir şeyin gözlemden önceki haliyle gözlem sonrası hali birbirinden farklıdır. Belirsizlik ilkesi de buradan gelir. Evrenin özelliğidir bu." Bir zamanlar atorn bölünemezdi. Bu belirlemenin üstünden bir yüzyıl geçti. Atom bölündü. Nötron, proton, elektron bulundu. Dahası, "şimdilik" gluonlar bir araya geliyor kuarklar oluyor, kuarklar bir araya geliyor protonlar oluyor. Şu an geçerii olan sistem bu. Doç. Dr. Çağlar Tuncay'a soruyoruz, "Nobel ödülünü bu yıl alan fizikçiler araştırmalannda neyi hedefliyorlar" diye. "Amaç" diyor, "maddede gerçekten daha aşağı inilemeyen, bozulamayan bir temel parçacık var mı, kısacası evrenin dibi var mı, onu bulmak". Insan aklı kalıp tanımıyor, sorgulamayı sürdürüyor. MÜRAT SAYftJ Demokratikleşme, insan haklan, özgürlükler, çağdaş hukuk devleti olmak... Kimsenin bunlara itirazı yok... Yaşasın, Avrupa'ya girdik, bitti bu iş, yanndan tezi yok her yer güllük gülistanlık olacak... Böyle bir şey de yok... CHP Grup Başkanvekili Haluk Koç'un dikkat Bir küçük uyarı çektiği birkaç nokta bile yeter "Türkiye'de eğitimde, sağlıkta, sosyaJ güvenlikte, Batı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi sosyal devlet uygulamalan sağlam bir temele oturmuş mu? Tanmla geçinen nûfusu yüzde 42'den yüzde 13'e indirdiğinizde ne olur, düşünülûyor mu? Türkiye'nin sınıhı yatınm ve istihdam olanaklan karşısında bunca insan topraklanndan sökülüp âtılınca ne tür sosyal çalkantılarla karşı karşıya geliriz, akla getiriliyor mu?" Haluk Koç'a göre, "ilginç" bir müzakere süreci yaşayacağız: "Hele hele müzakere heyeti, Başbakanlık Müsteşan Ömer Dinçer mantığında kişilerden oluşturulursa teslimiyetin boyutunun nereye varacağı hiç belli olmaz..." ÇALIŞANTARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Kamu Personel Yasa Taslağı Kıdem Tazminatuna Etkisi Bilindiği gıbi 1475 sayılı İş Yasası (Kıdem tazminatını dü- zenleyen 14. maddesi dışında), yerini 10 Haziran 2003 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan 4857 sayılı yeni İş Yasası'na bı- rakmıştır. Günümüzde kıdem tazminatlan, yine 1475 sayılı eski Iş Ya- sası'nın 14. maddesine göre hesaplanıp ödenmektedir. Hazırlanan "Kamu Personel Yasa Taslağı", bugünkü yazılı- mıyla tasanya dönüşüp TBMM'den geçip yasalaştığında, "Kı- dem tazminatı tavanı ne olacak?" sorusunu akıllara getirmek- tedir. Taslak, bu durumu ile kamu görevlilerinin aylıklan ile di- ğer ücret sistemini kökünden deği ştireceğe benzemektedir. Gü- nümüzdeki "Kamu Personel Yasa Taslağ^na birçok konu "ha- vada kalmışür" Birçok soruyu v e belirsizlikleri içermektedir. Akla gelen sorulardan biri de bugün uygulanmakta olan "Kı- dem tazminaö tavanına etkisi ne olacakür"? 1475 sayılı İş Ya- sası'nın yürürlükteki tek maddesi olan "kıdem tazminaünı dü- zenleyen" 14. maddesi uyannca: "Kıdem tazminatlannın yılhk miktan,Devlet Memurlan Ka- nunu'nda tabi en yüksek devletmemuruna 5434sayıh TC Emek- H Sandığı Kanunu hükümlerine göre bir hizmet yıh için ödene- cek azami (en çok) enıekilBk ikramiyesini geçemez." Maddede anılan "en yüksek devlet memunr ise "başbakan- bk müsteşan r> dır. 1 Temumz 20O4 ile 31 Aralık 2004 dönemi için, Başbakanlık müsteşanna bir hizmet yılı için ödenen en çok emeldilik ikramiyesi: 1 Temmuz 2004 ile 31 Arahk 2004 Dönemi En Yüksek Emekli İkramı\esı\e Kıdem Tazminatı Ta\ anq 1) Genel Avlık 2) Ek Gösterge 3) Kıdem Göstergesi 4) Taban Avlık , 5) %200 Ozel Tazminat ölMakamTazminalı 7) Temsıl Tazminatı 8) Temsil Odene£i ikramıve ve Gösterge 1.500 8.000 500 1.000 9.500 0 0 0 tkramiye ve Kadem Tazminatı Tavanı Tazminat Ikramiye ve Katsayı Kıdem Tazminatı 38.610 57.915.000 38.610 308.880.000 38.610 , 19.305.000 455.050 ! 455.050.000 38.610 733.590.000 38.610 0 38.610 ı 0 38.610 i 0 1.574.740.000 Kamu Personel Yasa Taslağı'nıtı Ikinci Bölümü'nde yer alan 116. maddesinde, memurlara ödenecek "toplam ayhk" ile söz- leşmeli personele ödenecek "toplam ücrefin, nasıl belirlene- ceği açıklanmaktadır. Bu maddeye göre "Toplam ayhk, memurlara temel ayhk ve görev ayhğı olarak yapılan ödemekrin toplamıdır." Taslağın "Görev Ayhgj" başlıkh 119. maddesinde, "En yük- sek görev- ayhğı, 120.000 (yüz yirmi bin) gösterge rakanumn ay- hk katsavi ile çarpunı sonucu bulunan tutar olup "Başbakanhk müsteşanna" 1 ödenmesi öngörülmektedir. Yasa taslağı bu yazıhmı ile yasalaştığında, 1475 sayılı yasa- nın 14. maddesi uyannca "Kİdem tazminatiannm yılhk mik- tan" 1 Temmuz 2004 ile 31 Aralık 2004 dönemi için saptanan "genel ayhkkatsayısı" olan 38.610 (otuz sekiz bin altı yüz on) sayısı ile en yüksek gösterge çarpıldığında bulunacaktır. Böy- lece "tadem tazminatı tavanT da: 120.000 (Başbakanhk müsteşannın görev ayhk gösterge- si)x38.610 (31 Aralık 2004 gününe kadar uygulanacak genel ayhk katsayısı)= 4.633.200.000 TL. (dört milyar altı yüz otuz üç milyon ikiz yüz lira) olması gerekecektir. Kadım tazminatının bugünkü tavanı olan 1 milyar 574 mil- yon 740 bin liranın, 4 milyar 633 milyon 200 bin liraya yük- selmesi, bizce olanaksız görülmektedir. Bu da taslağın yeniden gözden geçirilmesi gerektiği anlamına gelmektedir. ESKtŞEHİR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN EsasNo: 2002/679 Karar No: 2004/291 Davacı Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü tarafından davalılar Nuri Aykon, Ali Karahasanoğlu ve Fatih Şahan aleyhine açılan manevi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonu- cunda davanın reddine karar verilmiş olmakla, tüm aramalara rağmen adresi tespit edılemeyen ve Vakit Gazetesi personeli Mahmutbey Caddesi No:40 Güneşli-lstanbul adresinde oturduğu bildirilen davalı Fatih Şahan'a işbu karar hükmü tebliğ yerine ka- ün olduğu, tebliğden itibaren temyiz süresi için 15 gün sûresinin olduğu ilanen tebliğ olunur. Basın: 45508 Filozoflar Söylendiği gibi pek "sessizce" olmasa da "Avrupalı olma" devrimini ilan etmiş bulunan medyamızdan bir alıntı: Sabah gazetesinden Aslı Aydıntaşbaş, Avrupa "kahramanı" Başbakan'ın uçağındaymış: "Strasbourg dönüşü uçakta yakalıyoruz Başbakan'ı. Onünde kuru dut, kuru kayısı, badem ve cevizden oluşan 'sağlıklı yaşam' mönüsü var. Arkada danışmanlannm bir bölümü uyukluyor. Biraz ilerde filozof-bakan Mehmet Aydın ve_ filozof-danışman Ömer Çelik laflıyor." Avrupa, Avrupa duy sesimizi! Bu gelen, "kahraman"\ann, "fatih"\enr\, "fî/ozof'lann ayak sesleridir! Danışman Türk-lş'in yeni bir danışmanı oldu: Naci Önsal. Işçi sendikalan önsal'ı çok yakından tanıriar. Çünkü Naci önsal, toplu pazarlık masalannda "işçiye verilecek sıfır zammın bile bir maliyeti olduğunu" söyleyen "Kamu Işveren Sendikalan Genel Sekreteh" olarak bilinir. HARBİ SEMİH POROY semihporoy(n yahoo.com . 11 u . v . ' . ' . r ' . ' ı ' OTOBÜSTEKİLER KEMALLRGENÇ k_urgencfg yahoo.com HAYAT EPİK TÎYATROSU MUSTAFA B/IG/A hayatepikı mynet.com TOPLAM ĞEURDEN EN FAKİR" HANE HALKLARI YÜZDE 6 "ZENSİN SRUP" VÜZDE 48.3 PAY SAHİBİ OLDULAR !.. YARIN YINE BULUŞAUM.. HAYATT PAYLAŞMAK tCt.N, MUTLU AKŞAMLAft EFENDİM !. TARÎHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN llEkon tncu.tnumtaz-arikan.com 1$S8'O£ 8U6ÜM, ÜULÜ iS YAŞtMOA eeSA4E D£MİK Sf* £ĞıffM UNLU BİR FOVIST.. ,8Z ÖLMÜŞ7İİ. SÜYÜK İCGl DuyAAUf, OA/- 'A/ KestM sAMArfMbAK/ yetsi, f=o- . ZSMGİN fl4- eAGLt 0£- EfiJ Ö Gtgf VAHÇt vs f'iA: se/eG/c£#f<v/>£ 8a Mt'Ç EL£ÇTf*£i. S/ft AĞRISULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN Esas No: 2003/491 Konu: ilanen tebligat Davacı Ahmet Demet vekili Av. Recep E>eniz tara- fından davalılar Cevahir Demir ve arkadaşlan aleyhine iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çev- rilmesi davası açmış olup, davalılar Cevahir Demir, Musa Demir, Latife Demir, Hazal Demir, Bediha De- mir, Kibar Demir, Yusuf Demir, Sayma Demir, Ali Demir, Zarife Demir, Müyesser Demir, Memet Demir, Latife Demir, Nurten Demir, Nurcan Demir, Aydar Demir, Gülihan Demir, Tukaz Demir, Sehernaz Demir, Sait Demir, Gülenaz Demir, Gülizar Demir, Mustafa Demir, Cevahir Demir, Medine Demir, Mehmet Ali Demir, Yusuf Demir, Habibe Demir, Kibar Demir ve Aynur Demir tüm aramalara rağmen tebligata yarar açık adreslerinin tespit edilemediği ve tebligat yapıla- madığından dolayı adı geçen davalılann duruşmamn atıh bulunduğu 20'10'2004 günü saat 09.00'da Ağn Adliyesi Duruşma Salonu'nda hazır bulunmalan veya kendilerini bir vekil ile temsil etirmeleri aksi halde ila- nın yayın tarihinden itibaren 15 gün sonra davalılara tebliğ edilmiş sayılacağı ilanen tebliğ olunur. Basın: 35109 YALOVA SULH HUKUK MAHKEMESt'NDEN Sayı: 2004/17 Hâkim: Mehmet Güler 30028 Kâtip: Veysi Çağlı 17 Davacı Mahmut Ceylan tarafından da\ r alılar Bekir Ceylan ve arkadaş- lan aleyhine mahkememize açılan ortaklığın giderihnesi davasınm yapı- lan açık duruşması sırasında verilen karar gereğince; Davacı ile davalılann müşterek bulunduğu Yalova ili, merkez Bağlar- bası Mahallesı pafta: 46, ada: 270, parsel: 44'te kayıtlı bulunan taşınma- zın aynen taksımi mümkün olmadığı takdirde satılarak ortaklığın gide- rihnesi için mahkememize dava açılmış ancak davalılar Istanbul Cad. Altay Sok. No: 1/4'te oturan Ceylanı lnceoğlu, aynı adres l<4'de oturan Yasin lnceoğlu, aynı adreste oturan Arif lnceoğlu, aynı adreste oturan Ferhat lnceoğlu, aynı adreste oturan Kübra Karabulut. aynı adreste otu- ran Zeynep Koçuk, aynı adreste oturan Halil Sevim, aynı adreste oturan Muhammet Emin lnceoğlu, aynı adreste oturan Kadir Sevim, aynı ad- reste oturan Mehmet Sevim'in tüm aramalara rağmen bulunamadıkla- nndan duruşma günü ve dava dilekçesi kendilerine tebliğ edilememiştir. Dava dosyası halen derdest olup duruşması ise 26.10.2004 günü saat 09.10'a bırakılmıştır. Belirtilen duruşma gününün yukanda isimleri ya- zılı Ceylani lnceoğlu, Yasin lnceoğlu, Arif lnceoğlu, Ferhat lnceoğlu, Kübra Karabulut. Zeynep Koçuk, Halil Sevim. Muhammet Emin ln- ceoğlu, Kadir Sevim, Mehmet Sevim'e tebliğ yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 20.09.2004 Basın: 44495 SAGNAK NtLGÜN CERRAHOĞLU Ucu Açık' Teklif... Komisyonun"tavsıye"raporunu Türkiye'de uzun yıl- lar görev yapmış bir Batılı diplomatla inceledim. Duru- mu şöyle özetledi: "Ânkara'dan Brûksel'e biruçak kaldırdığınızı düşü- nün. Deponuzdaki benzin Brûksel'e kadar. Tam Brûk- sel üzerinde alçalmaya başladığınız ve iniş takımlannı açtığınız sırada, kontrol kulesi 'Yoğun sis ve hava mu- halefeti nedeniyle inemezsiniz!' diyor..." Muhatabımın kullandığı metafor, raporun son bölü- mündeki şu ifadelerden kaynaklanıyor "Müzakere süreci, doğası gereği sonucu önceden garanti altına alınamayacak açık uçlu bir süreçtir. Mü- zakerelene (üye ülkepartamentolanndan geçmesi ge- reken) 'onay sürecinin' sonuç/an ne olursa olsun; AB ile Türkiye arasındaki ilişkiler, Türidye'nin 'Avrupa ya- pılanna tümüyle demirli kalmasını' temin etmelidir..." Orijinal metin böyle. Diplomatik dilden anlayanlann "fevkalade müstehzi ve kritik" olarak nitelendirdiği bu son cümle; Türkgazetelerine farklı yansıdı. "Radikal'öe (7 Ekim 2004) aynı cümle "Türkiye'nin 'Avrupa değer- lerine' bağlı kalmasının garanti edilmesi!" şeklinde ge- çiyor ki, bu cıddi bir tercüme hatası. Buresmimercile- rin tercümesi ise; bir "saptırma" var. "Garanti edilmeyen" vanş noktasında çünkü elde edilmek istenen sonuç; "Türkiye'nin Avrupa değeıie- rine bağlıkaiması" değil. İstenen sonuç "Türkiye'ninAv- rupayapılanna demirti kaiması!"... Hem de "tümüyte". 'Kurumlar Dışında Her Şey...' "Oyelik garantisi olmakstzın Türi<iye'nin Avrupa ya- pılanna demirienmesinin" tek anlamı "kurumlardışın- da her şey" demektir. AB jargonunda "kurumlar dışın- da her şey" diye ifade edilen formüle giren ülkeier, AB ile ekonomik, endüstriyel, bilim ve kültür alanında iş- birliği yapacak, ancak 'Avrupa Pariamentosu", "AB Kon- seyi", "AB Komisyonu" gibi kurumlann, yani siyasi ka- raıiann tümüyle dışında kalacaklardır. Pazann içinde" olacaklar, ama "masaya" oturmayacaklardır. "Kurumlar dışında her şeyi" AB hangi ülkelere veri- yor? "Komşuluk ilişkjsi" kapsamında giren ülkelere... Kim bunlar? "Ûyelikperspektiü olmayan" ya da "orta vactede bu perspektifin gûndeme getirilmesi söz ko- nusu olmayan ülkeler"... AB Komisyonu'nun dokü- manlannda bulabileceğiniz tanımlar bunlar. Şahsi yo- rumlanm değıl. Komisyon belli ki Türkiye'yi "orta vadede ûyelikpers- pektifinin gündeme getirilmesi söz konusu olmayan ûl- keler" arasında görüyor. Ikide bir "Türkiye'nin üyeliği- nin 10 yıldan önce gerçekleşemeyeceğine" yapılan atıf bundan. Bunlan yan yana getirdigimizde AB Komis- yonu'nun Türkiye'yi halihazırda "komşuluk ilişkisi sta- tûsû" kapsamı içindeki ülkeler kategorisinde değer- lendirdiğini anlıyoruz. Bu da "özel statü" ile aynı kapı- ya çıkar. Tûrk kamuoyunu kim teskin edecek? Siz sonu "özelstatü" ile bitebitecek bir süreç için, üye- likyolundaki ülkelergibi müzakere edeceksiniz. Biryo- ruma göre (Financial Tımes-7 Ekim), bu müzakereler Ko- misyon ve Komisyon'un ense kökünden düşmeyen "daimi bir hükûmetler arası konferansla" yürütülecek. Saf saf, siz müzakere heyetleri kuracaksınız ve dış iliş- kilerden balıkçılığa dek 31 ana başlık altnda toplanan konulan kelle koltukta on yıl müzakere edeceksiniz. AB müktesebatmı böylece ulusal müktesebat haline geti- receksiniz. Sonra da uçağınız Brûksel'e inmeyecek. "Bulut, sis, yağmur, fırtına" hesaptaolmayan bir ha- vaalanına inmenizi gerektirecek. "Benzinim bitti!" de- seniz, "Sana böyle bir garanti venvedim ki; senin bi- leceğin iş!" denecek. Ya olduğunuz yere "çakılacak" ya da şükran, minnet nereyi bulursanız oraya inecek- siniz. Insaf. Hüsnüniyetten bu kadar yoksun ve insanı bu kadar enayi yerine koyan birteklif kabul edilemez. Ney- miş? Bu şartlar Avrupa'daki Türkiye karşrtlannı teskin etmek için konmuşmuş. Türk kamuoyunu kim teskin edecek? Müphem tuzaklar içeren bu tavsiye raporundan son- ra, Ankara şimdi 17 Aralıkta Brüksel zirvesinden "ön- koşulsuz" bir karar çıkması için tüm gücünü seferber etmek zorunda. Türkiye Avrupa'ya muhtaçsa, Avrupa da Türkiye'ye muhtaç. Komisyon'un tavsiye raporun- dan net olarak çıkardığımız bir şey varsa o da bu: "Tür- kiye'nin Avrupa yapılanna demirlikaiması" Brüksel için vazgeçilmez bir öncelik. Madem öyle, müzakerelerdesarih veanlaşılırbirşe- kilde "ûye/A/Tedeff/Teyoneıl*"tanımlanmalı. 'Evet.. ama', "eğer", "iakat", "betki", "mamafîh"tebu uçakkalkmaz. Kalkmamalı. B U L M A C A SEDATYAŞAYAN SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 da denilen iri bir güvercin. 2 II Eski Türk 3 güreşlerinden biri... Ayağın yüksek olan üst bölümü. 3/ Osmanlıordu- sunda, sınır boylannda gö- rev yapan as- 9 ker sınıfı... Katışıksız, saf. 4/ Cepte taşınan tütün ya da sigara kutusu. 5/Selçuklularda şeh- zadeleri eğitmekle görevli kişilere veri- 5 lenunvan... Adlansı- 6 fat yapan bir yapım eki.6/Birnota..."Hi- 8 le, dümen" anlamın- 9 _ da argo sözcük. 7/Asya'da bir ülke... Oyunda ka- zanılan her parti. 8/Asya'da bir göl... Temeli tak- lide dayanan sözsüz oyun. 9/ Bir kuvvet alanın- dan geçtiği varsayılan güç çizgileri... Tespihlerin baş tarafina geçirilen uzunca parça. YUKAMDAN AŞAĞIYA: 1/îzmir'in su gereksinimini sağlayan bir baraj. 2/ Altından sopa gösterilir... Yelpaze biçiminde ka- buğu olan bir deniz yumuşakçası. 3/ Başıboş do- laşan, serseri... "Her çiçekten bal eyledik / —'ya saydılarbizi" (Pir Sultan Abdal). 4/Katman. 5/îs- parta'nın bir ilçesi... Lityum elementinin simge- si. 6/Lantan elementinin simgesi... Genellikle buz- dolaplan için kullanılan hacim ölçüsü birimi. 7/ Uzak... Hint inanışında aşk tannsı. 8/Takımada... Arap abecesinde bir harf. 91 Eli açık, cömert, yi- ğit... Din adamlannın simgesi sayıhn başlık. ,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear