02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 OCAK 2004 SALI CUMHURİYET SAYFA İ L J v U i M \_I1VJJ. [email protected] 13 Evren: Sorunlar 20O4'e devredildi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-KESKGenel ' Başkanı Sami Evren. 2003 yılında sorunlann 2004 yı- İına devredıldiğını belirte- rek "2003 yılı tüm dünyada veTürkiye'de emekçılenn mücadele yılı oldu" dedi. KESK Danışma Meclısi toplantısının açıhştnı yapan Evren, kamu görevlıleriyle ilgıli Sendıkalar Yasası'nın yeniden ele alınması gerek- tiğıni \iırguladı Evren 28 Mart yerel seçimlerinde enıekten. özgürlükten, de- mckrasiden ve banştan ya- na yerel güç birliklerinin ve adaylarrnın desteklenmesi çağnsında da bulundu. Arkas'a çevre kredisi verildi H EkoDomi Servisi - Arkas Ulaştınna'ya. filosuna kat- tığı çekicilerin çevre dostu özellıkleri nedenıyle Tür- ki>e Sınai Kalkjnma Ban- kası aracılığıyla Avrupa Yatınm Bankası ka\-nakh "Endüstriyel Kirliliği Ön- leme Kredisi'" verildi. Kre- di. 25 adet çekici ve 40 adet yan römorkun finans- manında kullanıldı. Parmaiafta sıra bankalara geldi • ROMA (AA) - Italya'da Pannalat knzıni soruştu- ran Mılano ve Parma sav- cılıklan, grupla ilişkisi bu- lunan bankalan da mercek altına almaya hazırlanıyor. Grupla ılişİd ıçindekı ban- kalardan Deutsche Bank, Capitalia, San Paolo Imi ve Banca del Monte dı Parma"nın rekabete aykın bulunmuş olma ihtımali üzennde dunıluyor. Tunkcell ders konusu oldu • Ekonomi Servisi - Turk- cell'in kuruluşundan bu- güne gerçekleştırdıği başa- nlannın anlatıldığı "Turk- cell: Wall Streeftekı Tek Türk" başlıklı çalışma. California State Univer- sity'de (CSU) öğrencilere ders olarak okutuluyor. Japon Mitsıi gıdaya giriyor • ANKARA (ANKA) - Türkıye'de de faalıyet gös- teren Japon Mıtsui, gıda sektörüne de giriyor. Mit- sui'nın bu amaçla. İstan- bul'dakı dış ticaret şirketi aracılığıyla kurduğu "Ryo- Teı Itsme Gıda Üretım Tu- nzm ve Ticaret Ltd. Ştı"nin sermayesi 72.5 mıl- yar lıra olarak belirlendı. TÜPRAŞ'tan kapaslte arttırımı I Ekonomi Servisi- TÜP- RAŞ Genel Müdürü Hüsa- mettın Danış, geçen yıl 23.95 mılyon ton hampetrol işleyen TUPRAŞ'ın kapasi- te kullarum oranının da yüzde 85'ten yüzde 87'ye yükseldiğini açıkladı. TUP- RAŞ'ın 1 milyar dolarlık ihracat hedeflediğini belir- ten Danış. 680 trilyon lira da vergi öncesi kâr bek- lediklerinı ıfade ettı Dudak uçuklatan fıyatlar, tarladan sofraya kadar 6 el değiştirmesinden kaynaklanıyor 3ama vmgunuFATMAKOŞAR Sebze fıyatlan dudak uçukla- tacak düzeylere ulaştı. Komis- yoncular, bu gelişmeyi, "ohım- suz hava koşuUanna" bağlıyor, ancak yapılan hesaplamalar ürün fıyatına ortalama 6 aracının kâ- n eklenince fıyatın şiştiğini gös- teriyor. Bu mevsimde, Mersin Anamur'da tonlarca domatesin çöpe dökülmesıne karşın büyük kentlerde fıyatlann düşmemesı bu tezı destekliyor. Uzmanlara göre üretici ve tü- keticinin aleyhınde işleyen *pa- zariama zincirinin" lunlması için hızla önlem alınması gere- kiyor. Önlemlenn başında ise şunlar sıralanıyor: • Haller Yasası değiştirilerek çiftçının pazarlama kanallannın önünün açılması, • Pek çok ülkedekine benzer, *" W Manavda etıketler bol sıfırlı (TL.)• 9. Domates (Antalya) Salkım Biber (Sivri) ğ*u Fasutye (Sera) ( p ^ Göbek salata (Finike) \ ^ _ Ispanak « 4 L ^ ^ Pathcan (Sera) j S & â Salatalık (Gazipaşa)^*^ En Düşük 1.200.000 ; _ 1.800.000 T^l"\ 2.300.000 _J/ 4.200.000 o ^ 550.000 WSt 1.500.000 '**** 1.300.000 En Yüksek 2.800.000 2.400.000 3.500.000 5.300.000 2.500.000 2.400.000 2.200.000 Komisyoncular, yüksek fiyatlan olumsuz hava koşullanna bağlarken uzmanlar, üretici ve tüketicinin aleyhinde işleyen "pazarlama zincirini" kıracak önlemler alınması gerektiğini belirtiyor. "köyHi, üretici pazarlan, koope- ratifleri" kurulmasının önünde- ki engellerin kaldırılması. • Üretimde planlamarun ya- şama geçınlmesi. Komisyoncular fiyat artışlan- nı hava koşullanna bağlarken Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı Ibrahim Yetkm, yürürlüktekı Haller Yasası'nın uygulamada amacına ters düştü- ğüne dikkat çekerek "Üreten de- ğfl, pazarlayan kazamyor. Tarla- dan sofraya domates ortalama 6 el değiştiriyor" dedi. Yetkin, ûretici ve tüketicinin aleyhine olan pazarlama zincın- ni şöyle anlattı: • Domatesi tarladan toptan- cı alıyor. • Toptancı bulunduğu ilin komisyoncusuna veriyor. • Komisyoncu, yine bulun- duğu ilin halinden çıkararak tü- keticıye ulaştınlacağı ilin toptan- cısına satıyor. • Domatesin tüketiciye su- nulacağı kentin toptancısı, yine hale girişte, tekrar komisyoncu- ya veriyor. • Komisyoncu, perakende satış yerleri ya da pazardaki sa- tıcılara de%Tediyor. • Perakende satışı yapan tü- keticiye sunuyor. Bunun sonucunda bir kilog- ram domatesin fiyatının yüzde 80'i aracılara, ortalama yüzde 20'si üreticinin cebine gidıyor. Tonlarca domates çöpe Türkiye'nin hemen her yıl ta- nık olduğu "çöpe dökme" man- zaralan son olarak domateste ya- şamyor. AA'nın haberine göre, büyük kentlerdeki manav tez- gâhlannı milyonluk rakamlarla süsleyen domates, Anamur'da 350 bin lıraya dahi satılamayın- ca çöpe gidiyor. Yetkin'e göre "Mevcut pazarlama zincirinin kırüması durumunda sebze fi- yatlanyüzde 70 tivannda düşeıf Merkez Bankası Başkanı Serdengeçti: Talep geriledi enflasyon indi • Döviz kunmdaki düşüklüğün enflasyona etkisini abartmamak gerektiğini söyleyen Süreyya Serdengeçti, düşük iç talebin enflasyonun gerilemesindeki en önemli etkenlerden biri olduğunu \ıırguladı. ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Enflas- yondaki düşüşü değer- lendıren Merkez Ban- kası Başkanı Süreyya Serdengeçti nedenler- den birinin "düşük iç talep" olduğunu söyle- yerek "Enflasyonla Serdengeçti. mücadele büyüme hızmı kös- teklemez. destekler. Yüzde 5 büyümenin yakalanması, ya- bancı sermaye girişinin. ve- rimliKgin ve istihdamdaki ryi- leşmenin devamına bağJT dı- ye konuştu. Dö\iz kurunda- ki gerileminin enflasyonun düşmesindeki etkısınin "abartılmaması gerektiğini" ifade eden Serdengeçti, diğer nedenler arasında sıkı para ve maliye politikalan, verımlilik artışı, tüketici ve üretici dav- ranışlannı da gösterdı. NTV'de sorulan yanıtlayan Serdengeçti, insanlann TL varlıklarının artmaya başladı- ğına dikkat çektı. Enflasyon hedeflemesine bır türlü geçi- lememesini, bir kez daha "ön koşullann" oluşma- masına bağlayan Ser- dengeçti, bu koşullan "geçmişe endeksleme- nin kalkması, fiyatia- mâ davranışlannın değişmesL, kamu borç- lanmn ekonomiye olan hâltimiyetinin azalülmasT olarak açıkJadı. Dövlze talep artabillr' Kısa vadelı faizlerdeki dü- şüşün dövize yönelik talebi arttırabileceğiriı de kaydeden Serdengeçti "Henüzoaşama- ya gelmedik'* dedi. Merkez Bankası Başkanı, kurda istik- rarm, ekonomınin kendi dina- mikleriyle sağlanması gerek- tiğini, vadeli işlemler piyasa- lannın ve enstrümanlaruıı ih- racatçı ve ıthalatçılara anlat- mak için de sivil toplum ör- gütlerine çok büyük görev düştüğünü söyledi. Serden- geçti, cari açığın artmasının da "endişe verid bir gelişme ohnadıgınr sözlenne ekledi. Bisan bu yıl Avrupa'ya 70 bin adet satış yapmayı hedefliyor AB'ye bisikleüe giriyoruz YUSUFOZKAN İZMİR - Yerli bisiklet üretıcilerinin hedefi Av- rupa. Bugüne dek îtalya, Almanya gibi ülkeler- deki tanınmış markalar için fason üretim yapan yerli sektör, artık kendi markasıyla Avrupa paza- nnda yer almanın hesabuıı yapıyor. Bisan bu yıl Avrupa'ya 70 bin adet bisiklet satmayı hedefliyor. Başta Almanya olmak üzere bisiklet üreti- minde öne çıkan birçok ülke, ekonomik gerek- çelerle üretimlerini Doğu Avrupa "ya kaydırdı. Almanya Bisiklet Üreticileri Birliği Başkam RolfLemberg, ülkesindekı ıthalat arrışmm yüz- de 20'leribulduğunu belırtırken yerli üretimin paymın yüzde 55'lere gerilediğüıi de bildırdi. Son yıllarda Çin'den "\edek parça" adıyla ge- len kalitesiz bisikletler nedenıyle haksız reka- betle karşı karşıya kalan Türkiye'deki sektör temsilcileri ise Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın al- dığı önlemlerle bir ölçüde rahatladı. Bisan thracat Ithalat Müdürü Nükhet Demir, bugüne dek fason üretim yaptıklan Avrupa pa- zarma kendi markalanyla gırdiklerini belirte- rek Teugeot gibi tanınmış birkaç markaya fa- son üretim yapıyorduk. Kalite olarak bizim ürünlerimizin onlannkinden farta \ok" dedi. llk aşamada Hollanda, Almanya ve Fransa pa- zarlanna çeşitli kanallardan adım attıklarmı be- lirten Nükhet Demır, az da olsa Amerika'ya bi- le ürün gönderdiklerini dile getirdi. Anadolu memnun deöil: 'Enflasyon işsizlikten düşüyor' ANKARA - Anadolu kentlerindeki ticaret odası başkanları, ekonomik gelişmelerin olumlu olduğunu. ancak bu iyıleşmenın henüz ticarete yansımadığını belirttiler. Ticaret odalan başkanları enflasyondaki düşüşün iç ticareti canlandırmadığmı belirterek bunda "lşsizük ve alım gücünün düşmesinin" 1 etkıli olduğunu söylediler. Anadolulu oda başkanlan, enflasyondaki düşüşü ve bu düşüşün iç ticarete yansımalannı şöyle değerlendirdiler: Muammer Cedİk (Amas>^Tıcaret ve Sanayi Odası): Talep yok, talep ohnayınca ticaretın olmadığı yerde enflasyon mu olur? Alan yok satan yok. Nüfus 75 bin ise 20 bin ışsiz var. Nall KalemCİ (Denizti Ticaret Odası Başkanı): DayanıJdı tüketim ve tekstilde indirim var, talep de var. Inşaatta kıpırdanma var, Denizli'deki bürün araba satıcılannda 1 -2 ayhk sıralar var. Ömer Aydin (Ordu Ticaret ve Sanayi Odası): Esnafa göre işler eskisinden daha iyi. tstihdamda bir artış bekliyoruz. Işsizlik hâlâ had safhada. Zahlr Kanda$OğlU (Yan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı): Van'da üç senedır hıçbir şeyde hayat yok. Bir ailede 10 kişi varsa 6-7'sı iş bekliyor. Kenân Malatyall (Çorum Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı): Enflasyonun düşmesi iyi. Ama 3-5 yıl öncesine göre alım gücü düşük. Hükümet alt gelir gruplannın gelirlerini arttırmak için önlemler almalı. İbrahlm Yamak (Giresun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı): Düzelmenin bakkala ulaşabıhnesi için paraıun piyasaya yatınm olarak dönmesi onun da istihdamı arttırması gerekir. İŞÇİNİN EVREINtlNDEN ŞÜKRAIV SONER İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ REKTÖRLÜĞÜ'NDEN 2003-2004 Eğitim-Öğretim Yılı Bahar Yanyılı'nda aşağıda belirtilen lisansüstü programlara öğrenci alınacaktır. Yüksek Lisans Programlan • Çevre mühendisliği (Çevre Kirliliği ve Kontrolü) • Elektronik-Haberleşme • Fizik • Gıda Mühendisliği • Inşaat Mühendisliği • Kimya Mühendisliği • Makina Mühendisliği • Malzeme Bilimi ve Mühendisliği • Malzeme Bili- rni • Matematik • Mühendislik Işletmeciliği (ikinci öğretim tezsiz yüksek li- sans programı olup ücretlidir). Doktora Programlan • Kimya Mühendisliği • Makina Mühendisliği • Şehir Planlama. s? Yatay geçiş ve özel öğrenci alımı da aynı tarihlerde yapılacaktır t; Başvuruyla llgili Bilgiler Adayların: httpy/www.fvte.edu,tr adresine girerek ön başvurularını yapmalan gerekmektedir. ön başvurusunu yapmış adayların, başvurularının kesinleştirilmesi ve mülakat yeri ve tarihleri- nin kendilerine bildirilmesi için, 20 Ocak 2004 tarihi mesai saati bitimine kadar yukandaki vveb adresinde belirtilen gerekli belgelerle birlikte şahsen ya da posta ıle Izmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Mühendislik ve Fen Bilimleri Enstitüsü Gülbahçe, Urla-İZMİR (Tel: 0 232 498 63 50) adresine başvurmaları gerekmektedir. E-mail: muhfenbe iyte.edu.tr Basın: 65447 Çukurova Holding, borçlarını 2 yılda tasfıye etmek için yeni plan sundu GözlerBDDKveFon'daEkonomi Servisi - Tasarruf Mev- duatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafin- dan el konulan Pamukbank ıle ortak- lık haklan TMSF tarafindan kulla- nılan Yapı Kredi Bankası'nın sahi- bi Çukurova Grubu'nun sunduğu yeni ödeme planıyla ilgili gözler BDDK'ye (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) çevrildi. Çukurova'nın sunduğu holdingin borçlarının 2 yılda tasfiyesini öngö- ren ödeme planıyla ilgili BDDK'nın yanıtı bekleniyor. Çukurova Grubu, borçlarının er- ken ödenmesıne dönük yeni bir an- laşma yapmak üzere BDDK ve TMSF'ye yazılı teklıf yaptı. Tekli- fin kabul edilmesi durumunda, TMSF'ye olan borçlar 1 yılda, Yapı Kredi Bankası 'na olan borçlar da en geç 2 yılda ödenecek. Bankacılıktan Turkcell ile GSM teknolojisine, in- ternetten doğrudan eve televizyon hizmetine kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren şirketlerinde 32 bin kişiyi istihdam eden Çukurova, da- ha önce toplamı 6.2 milyar dolar ge- ri ödeme konusunda Fon ile anlaş- mıştı.Çukurova Grubu'nun BDDK ve TMSF'ye sunduğu yeni ödeme planının ana hatlan şöyle: ^ Çukuro\'a Grubu'na uluslarara- sı konsorsiyumun kullandıracağı kredi karşılığında Fon'da rehinli bu- lunan grup hisseleri konsorsiyuma rehnedilecek. (Turkcell'in Çukuro- va Grubu'nda bulunan kısmı ile Ya- pı Kredi Bankası'nın yüzde 39.5'i Fon'a rehinli.) •Grubun, Istanbul yaklaşımı çer- çevesinde Yapı Kredi'ye olan ve 9 yıl vadeye göre yeniden yapılandı- rılan 2 milyar dolar ana borcu var. Grubun Pamukbank'a ödeyeceği borcun ana parası 3.2 milyar dolar. ^ Pamukbank'ın Fon'a devri ko- nusunda mahkemenin Çukurova le- hınde yürütmeyi durdurma karan var. Ancak, Grup, bankayı geri al- madı ve haklanndan feragat ettı. Bu- nun üzerine Fon ile toplam 6.2 mil- yar dolar geri ödemesı olan ve 15 yıl vadeye yayılan bir anlaşma yaptı. •Yeni ödeme planına göre Fon'a, tüm borçlara karşılık yaklaşık 5 mil- yar dolar teklif edildi. •Bu para, 6 aylık dilimler içinde ödenecek. llk dihmde 600 miryon dolar verilecek. Bir yılın sonunda Fon'a olan borçlar (yaklaşık2.7 mil- yar dolar) tasfıye edılecek. İkinci yı- lın sonunda ise Yapı Kredi'ye 2 mil- yar dolar ödenecek ve bankanın gruptan alacağı borç kalmayacak. Fon'da rehinli bulunan Çukurova Grubu hisseleri ise ödeme miktan- na orantılı olarak peyderpey konsor- siyuma teslim edilecek. Spekülasyon olasılığı Teklifle ilgili kamuoyuna açıkla- mayı, Çukurova'nın halka açık şir- ketlerinden Yapı Kredi Bankası yap- tı. Çukurova Grubu, spekülasyon olasüığını dikkate alarak "Ulustora- raa konsorsiyumda, Mehmet Emin Karamehmet, akrabalan ve de yö- neticilerin en ufak parasal katkı sağ- lanriığının tesptti halinde bu anlaşma iptal edflir" maddesinin de eklen- mesini önerdi. Anadolu'ya Hapsolmak Yaşamımın hiçbir döneminde, gazetecilik ilışkile- ri içinde yadadostluk, akrabalıkanlamında özel bil- gi alacağım askertanıdığım olmadı. Askeri stratejik bakış açılan üzerinde hiçbir fikrim, bilgim yok. Ama dün gazetemizin birinci sayfasında yer alan, asker- lerin görüşünü yansrtan Anadolu'ya hapsoluruz" yaklaşımını bu köşeden, inanarak birkaç kez yan- srtmaya çalışmıştım. Dedemin kültürüne, sağduyusuna, tarafsızlığına, bilge kişiliğine çok fazla güvendiğimden olacak: Türkiye'ye göç etmeden önce, 1950'li yıllann orta- sında, henüz 8 yaşlannda iken, onun Priştine'deki evinde mangal başında, arkadaşlanna harita üze- rinden anlatmaya çalıştıklan bilincime kazınmıştı. Tabii ki ben Kıbns'ı bilmiyordum. Dedem çok net bir yargı ile "Türkiye kuşatılmış, Kıbns'ı verirse kıpır- dayamaz. Kendini koruyamaz.." diyordu. Bu çok yalın gerçeğin göz ardı edilerek Kıbns so- rununun tartışılıyor olmasına hiç aklım ermiyordu. Çünkü AB'nin kendi ilkelerini, hukukunu yok saya- rak ihtilaf, Kuzey Kıbns'ın fiili varlığını yokmuş, Kıb- ns'ı bir bütünmüş gibi üye alma karan çok çarpıcı, ortada sıntıyordu. Besbelli Kıbns'ta yaşayanlann haklan, hukuklan AB'nin umuru degildi. AB kendi- sine sıfır maliyette, bir kocaman adaya, toprağına, ekonomik, siyasal, askeri üs anlamında sahip çıkı- yordu. Kıbns'ın AB üyeliğinin geçerli olacağı tarihe ka- dar, Türkiye ve Kuzey Kıbns, bir biçimde bir banş anlaşmasına, gündemimizde olan Annan Planı ile "Evet" demeliydi ki, AB'nin kendi hukuku, ilkeleri- ne aykın üyelik karan ortada kalmasın. Elbette gö- nüllü haklanndan vazgeçmeyecek Türi<rye ve Kuzey Kıbns'ın direncini kıracak etkin baskı araçlan sonu- na kadar kullanılacaktı. Türkiye'nin zayıf karnı, "AB üyeliği rüyası" başlıca şantaj noktası olacaktı. "Küçücük nüfusu, koşullan ile AB'yi üyelik aşa- masında hiç zortamayacak nerede ise sıfır maliyet- liKıbns dunırken, Kıbns alındıktan, AB sınırianna ka- tıldıktan sonra, her anlamda çok pahalıya mal ola- cak Türidye'nin AB üyeliği neden stratejik, istene- bilirkalabilirki? "soaısu hâlâgündemdedeğil. "Kıb- nsta 'ver kurtulcular 1 mı Türkiye 'nin AB üyeliğinin ya- nında, yoksa Kıbns kartının elde olması gerektiğini savunanlar mı" sorusu ise işlerine hiç gelmiyor. AB gerçekten Türkiye'nin üyeliğini içine sindirmiş olsa Kıbns'ı, ikili durumu yok sayarak bir bütün ola- rak alacağı tarihe kadar Türkiye'yi anlaşmaya zor- lamak yerine, Türkiye'ye üyelik tarihi için takvim ve- rir. Sonra da gerçekten AB hukuku ilkeleri çerçeve- sinde Kopenhag kriterieri, niyet mektuplarında yer almış ev ödevlerinin durumunu gözden geçirir. Kal- dı ki bu anlamda da her gün kendi hukuk ve kriter- lerini keyfi yorumlayarak yeni özel koşullar yaratma hakkı yok. Kıbns'ı önkoşul yapma hakkı ise hiç yok. Kıbns dayatması Türtoye'yi üyelik için gözden çıkar- ma planının bir parçası oluyor. AB dengelerini altüst edecek nüfusumuz, düşük milli gelirimiz, uçurumlu gelir dağılımımız, ürküten iş- sizlerimiz, ekonomik, sosyal, kültürel farklılıklanmız- la, AB'nin karar sistemlerine etkin ülkelerini ürkütü- yor olmamızda şaşıracak, alınacak bir durum yok. Tam tersi AB için vazgeçilmez, bir kalemde siline- cek konumda olmamak üzere, eldeki kartlann ek- siksiz, yanlışsız korunması, kullanılması gerek. Erdogan hükümeti, Irak, AB ve Kıbns konulann- da ülke çıkarlanndan sürekli ödün vererek ABD'nin stratejik ortağı görünme çabalarında... Türkiye'nin dış politika ilişkilerinde, doğru bir çizgisi olmadan, zikzak üzerine zikzak çizerek, yazbozlarla... Ulusal çıkar ve kaygılardan uzak, parti çıkariarını önde tu- tan küçük hesaplarla besbelli daha önceki iktidar- lan mumla aratacak zararlar veriyor. Kaş yaparken göz çıkanyor. Birtek Başbakan Erdoğan ın bir yıl boyunca Kıb- ns poltikası, Annan Planı'na ilişkin söylemlerini yan yana alsak. Birbirini tümden tekzip eden çelişkileri- ni en özet haliyle sıralasak sayfalar almaz. Yine de "ver kurtula" niyetli, ama bunu açık olarak yapma- yı da politik hesaplanna uygun bulmayan bir politi- kacının politik maskeleme duruma göre vaziyet al- ma halleri, yaklaşımlannın bütününde apaçık orta- ya çıkar. Türkiye için bu kadar krrtik dönemeçler, karartar gündemde iken Meclis'in hesap sormasının söz ko- nusu olmadığı, tek patili bir iktidar şansızlık. Meclis dışı demokrasi güçlerinin, örgütlerinin, özellikle medyanın kirli iktidar iltşkilerinin baskısı, katkısı ile de sesinin soluğunun çıkmaması aynca olumsuz- luk. Erdoğan hükümetine anlamlı tek muhalefetin, aslında12 Mart, 12 Eylül kötü deneyimleri, bozgun- lanndan sonra, ortaya çıkmakta gönüllü görülme- yen askeriere kalması daha da kötü bir durum. Bu olumsuz tablo, hepimizin, en çok da Kurtuluş Savaşı sürecinin mandacılannı aratmayanlann kut- sal ittifaklannın ayıbı değil mi? [email protected] 1903 yılında tescillendi Pepsi Cola 40 yıldır Türkiye'de Ekonomi Servisi - Türktüketicisi ile 1964 yılında tanışan Pepsi, Türkiye'de 40. yılını kutluyor. 1898 'da ABD'nin ilk eyaleti Kuzey Garoli- na'nın Nevvburn kasa- basmda genç bir ecza- cı olan Ca- leb Brad- ham tara- findan keş- fedilip üre- tilen Pepsi Çola, kısa sürede Amerika'da tü- keticilertarafmdan be- nimsenen ve aranan bir içecek haline geldi. 19O3'de tescilli bir marka olarak tüm dün- yaya açılan Pepsi, Tür- kiye'deki tüketicileri ile'ilkkezl964yılmda tanıştı. Fruko Meşru- bat Sanayi'nin 1964 yılında Alibeyköy'de kurulan ilk fabrikasın- da şişelenmeye başla- nan Pepsi Gola, gelen talebe bağlı olarak di- ğer illerdeki fabrika- larda da üretime baş- landı. Pepsi, 2002 yı- lından iti- baren Pep- si Bottling Group (PBG) Türkiye tarafin- dan üretilip şişeleni- yor. Buz konseptiyle bü- tünleşen yeni Pepsi lo- gosu da dünya ile aynı anda önümüzdeki gün- lerden itibaren Türk tü- keticisi ile buluşacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear