02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
26 OCAK 2004 PAZARTCSİ CUMHURtYET SAYFA HAİJ-lîjl\Li-liil\ [email protected] 11 Kıbns'ta çözümü geciktirenin Rum tarafı olduğunu göstermek isteyen hükümetriskegiriyor HükümetinKıbnskumanAYHA-N ŞÎMŞEK ANKARA- Hükümet, Kıbns'ta çö- zümü gecıktirenin Türk tarafı değil Rum yönetimi olduğunu göstermek içinriskegiriyor. Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan. BM Genel Sekreteri Ko- fi Annan ile görüşmesinde referandum koşuluna "hayn-" demeyerek topu Rum liderTasosPapadopulos'aattı. Türkta- rafının çözüm için güçlü iradeye sahip olduğunu göstermeye çalışan Erdo- ğan. "Rum kesiminin bir adım öniin- de olacağLz" mesajını verdi. Erdoğan ve Kofı Annan'ın Davos bu- luşmasıyla Kıbns'ta taraflan müzake- relere götürecek ön görüşmeler süre- ci başlamış oldu. Genel Sekreter Ko- fı Annan'ın, bu hafta içerisinde Kıb- ns'ın ilgilı diğer taraflarla yapacağı görüşmelerde "referandum koşuhı" ve Türktarafinın "yeniarabuluculuk" önerisi iki kritık noktayı oluşturacak. Taraflann çözüm iradesini gönneye çalışacak olan genel sekreter, tarafla- nn istekli olduğu sonucuna vanrsa mü- zakerelerin ilkelerini ve yöntemini sap- tayacak. Diplomatik kaynaklardan edi- nilen bilgilere göre, Türk tarafimn bu süreçte referandum koşulu ve arabu- luculuk konulanndaki görüşleri şöyle: - Türk tarafı "sürekli hayır diyen' ol- mamalı: Annan Planı, taraflann uz- laşma sağlayamamalan durumunda planı mevcut haliyle ya da kendisinin değiştireceği şekliyle referanduma gö- rurmelerini öngörüyor. Türk tarafı, re- ferandum koşuluna soğuk bakıyor an- cak "sürekli hayır diyen taraf" ünajı da \ ermek istemiyor. - Rum tarafimn oyununa düşülme- meti: Kıbns Rum tarafimn da referan- dum koşulunda tereddütleri bulundu- ğu biliniyor. Türk tarafı bu kez Rum kesiminin oyununa düşmek istemiyor. Papadopulos, 10 Mart 2003 tarihinde Lahey'de yapılan görüşmelerde planı imzalamayı düşünmediği halde son ana kadar Türk tarafimn tepkisini bek- lemiş. Denktaş planı imzalamayacağı- nı söylemişti. Annan da, sürecin başa- nsızlığından büyük ölçüde Denktaş'ı sorumlu tutmuştu. - Erdoğan topu Papadopulos'a atb: Başbakan Erdoğan, Annan ile görüş- mede referandum konusundaki tered- dütlerini yansıtırken kesin hayır de- mekten kaçındı. Erdoğan, "Bizherza- man Rum kesiminin bir adını önünde oiacağK" diyerek topu Rum tarafına at- mış oldu. Genel sekreter, Yunanıstan ve Kıbns Rum yönetıminin görüşleri- ni alacak. Rum tarafinın da referandum koşulunu kabul etmemesi durumunda. genel sekretenn yeni bir değerlendir- me yapabileceği belirtilıyor. -Değişikliktalepleri: 1 Mayıs'a ka- dar çözüm beklenrisı, taraflan, sürecin yeniden başlaması için ikna etmeleri- ni gerektıriyor. Annan ise müzakere- leri yeniden başlatmak için planın özü ve ruhunun kabul edilmesini istiyor. Türk tarafi, planda taleplerini sınırlan- dırarak 5-6 başlığa ındırdı. - ABD'nin arabuluculuğu yardımcı otabüir: Taraflar arasuıda uzlaşma sağ- layabilmek için "üçüncütaraf" olarak güçlü bir ismin müzakere sürecine da- hil edilmesı yararlı olabilır. Başbakan Erdoğan'ın genel sekretere ılettiğı öne- ri, Annan'ın özel temsilcisi Arvarode Soto'nun rolünden daha farklı bir ro- lü ıçeriyor. Türkiye, bu rol için ABD yönetiminın siyasi desteğini almış güç- lü bir isim önenyor, BM Genel Sekreten üzerinde ancak ABD yönetiminin güçlü bir etkisi ola- bileceği için gözler Erdoğan'ın 28 Ocak'ta ABD Başkanı George Bush ile yapacağı görüşmeye çevnlmiş bulunu- yor. Dışişleri Bakanı AbdullahGülde. 29 Ocak'ta ABD Dışişleri Bakanı Co- Kn PovveU ile görüşecek. Povvell, Tür- kiye'nın bu rol için düşündüğü isim- lerin başında geliyor. İŞBİRLİĞ1VURGULANDI Denktaş ile *l çözüm' anlaşması ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - Türki- ye ve KKTC, Kıbns'ta müzakerelerin Annan Planı ve adanın gerçekleri referans alınarak canlandınlmasında anlaştı. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve " hükümet ortaklannın Başbakanlık ve Çankaya Köşkü'nde yaptıklan üst düzey görüşmelerde Denktaş'ın, Dışişleri'nin Kıbns belgesinde eksik yönler bulunduğu eleştirisini getirerek, KKTC meclisinin yetİcisinde bulunan referandum konusun- da Türkiye'den açıklama yapılmasun uy- gun bulmadıklannı ifade ettiği öğreniidi. Denktaş'ın, Ankara ile görüşmelerinin Davos sonrasına kalmasından duyduğu rahatsızlığı da dile getirdiği kaydedildi. Denktaş ve Cumhurbaşkanı Ahmet Nec- det Sezer'in bir saat süren görüşmelerinin ardından yapılan ortak açıklamada ise "Kıbns'ta kaha bir banş ve çözüme 23 Ocak 2004 taribü MGK açıklamasında bdirtilen esaslar çerçevesinde hızla ulaşd- ması amacıyla dayanışma ve işbiriiğini sürdürme kararhhğında okhıİdan" bildi- rildi. KKTC ile Dışişleri'nin Kıbns bel- gesi üzerinde görüşmelerin sürdürülmesi kararlaştınldı. Başbakan Erdoğan, Da- vos'ta BM Genel Sekreteri Kofî Annan ile görüşmesinen ardından Ankara'da ön- ce Rauf Denktaş. ardından KKTC Başba- kanı Mehmet AJi Talat ve Başbakan Yar- dımcısı Serdar Denktaş ile görüştü. Denktaş'tan esnekllk istendl Görüşmelerde, MGK toplantısında netle- şen Türkiye'nin tutumu ve Annan ile ya- pılan görüşmeler ele alındı. Toplantıda, Denktaş'ın Annan Plam üzerindeki deği- şiklik taleplerinin de gündeme geldiği kaydedildi. Erdoğan'ın, Türkiye açısın- dan Kıbns sorununun çözümü için çaba göstermenin taşıdığı önemi belirterek Denktaş'tan esneklik istediği öğrenildi. j Sezer ile Denktaş'ın, görüşmelerinin ar- , dından yaptıklan ortak açıklamada, An- nan Planı'nın da referans olduğunun be- ürtildiği MGK açıklamasına atıfta bulu- t nulması, ABD ziyareti öncesinde Erdo- ! ğan'ın elini güçlendirdi. Erdoğan, Annan ile Davos'ta yaptığı görüşmede genel sek- retenn "Peki, Sayın Denktaş sizin görüşle- riıüa paylaşryor mu" sonısuyla karşılaş- mıştı. Erdoğan, ABD'ye hareketinden ön- ce düzenlediği basın toplantısında sorular üzerine Denktaş ile "anlayış birBğiyle ay- nldıklannı" söyledi. Erdoğan, açıklanan bildiri çerçevesinde çalışmalann sürece- ğıni kaydettı. Ecevtt: Denlrta; da habersiz ; Ancak Denktaş ile görüşen DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in sözleri soru işa- retlerine neden oldu. Ecevit, "Sayın Baş- bakan, arabuhıcudan bahsediyor. Bundan ne kastettiğini Denktaş danfl kimse bibni- yor* dedi. Başbakan Erdoğan, Esenboğa Havalimam'nda arabululucuğa ilişkin so- rular üzerine Davos'taki sözlerini yineler- ken referandum koşulu konusunda da Cumhurbaşkanı Denktaş ile görüş birliği içinde olduklannı savundu. Erdoğan şöy- le konuştu: "Davos'ta yapnğımız açıkla- malan Denktaş'ıa da paylaştığuu gördük. Kendikri de adım adını takip etmişler. Rum Yönetimi, farklı formülasyonlarla farkh bir yaklaşun sergilerse KKTC geri- sindc kabnayacak. bir adını öne geçecek- tir. Buna inanıyoruz." Öte yandan Talat ve Serdar Denktaş, TÜSlAD ile görüşmeler- de bulunmak üzere Istanbul'a geçtiler. Rauf Denktaş'ın da bugün Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök ile gö- rüşmesi bekleniyor. ERDOĞAN'DAN ANNAN'A ÖNERİ Daraltılmış modele Lozan örneği EBRU TOKTAR Başbakan Erdoğan, Annan'la yapbğı görüşmenin ardırdan Denktaş'la da biraraya geldi. ANKARA-WASHING- TON - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbns so- rununun çözümü için yü- rütülecek ön müzakereler- de, BM Genel Sekreten Kofi Annan a daraltılmış metin üzerinde durulma- sını önerdi. Lozan Antlaş- ması'nın 100 madde oldu- ğuna işaret eden Erdoğan. 1000 sayfahk Annan Pla- nı ile ön müzakere süre- cinde çözüm ahnamayaca- ğım vurguladı. Erdoğan, ABD'ye gider- kenuçakta, Annan ile yap- tığı görüşmeye ilişkin bil- giler verdi. Erdoğan, daha önce arabuluculuk için adı geçen ABD Dışişleri Baka- nı Colin Powell'ın olasılık dahilinde olabileceği sinya- lini verdi. Bir gazetecinin "ABD de taraf değU mi" sorusu üzerine Erdoğan. "Bana göre, ABD taraf de- ğil, ama İngiltere taraf" sözleriyle îngiltere başta olmak üzere AB ülkeleri- ne de arabuluculuk için sı- cak bakmadığı mesajını verdi. Erdoğan, Annan'a müza- kere sürecinde izlenecek yöntem konusunda da öne- ride bulunduğunu ortaya koydu. Türkiye Cumhuri- yeü'ni kuran Lozan Antlaş- ması 'run yalnızca 100 mad- deden ıbaret olduğuna de- ğınen Erdoğan, "Bu ne- denle Kıbns'ta çözüm sü- recinde de daralülnuş bir metin sürmek suretiyie, sü- ratie bir neticeye gitmek daha isabetii olur. Biz bu- nu Sayın Annan'a söyle- dik. Tabö arukbunu Annan değerlendirecek" dedi. Rum basmına göre BM Genel Sekreteri, Erdoğan'ın önerisini kibarca reddetti Güney'de Davos paniği• Erdoğan-Annan görüşmesini değerlendiren Rum basıru, Türkiye'nin "yeni taktik peşinde" olduğu görüşünde. Yalnızca Politis gazetesi "Erdoğan'ın önemli bir adım attığı" yorumunu yaptı. REŞATAKAR LEFKOŞA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Kıbns soru- nunun çözümü konusunda ara- bulucu talebini tepkiyle karşıla- yan Rum basını, bunun Birleş- miş Milletler Genel Sekreteri Ko- fi Annan tarafindan da reddedil- diğıni iddia etti. Inisiyatifın BM'de olduğunu ve bu gerçeğin Annan tarafindan Er- doğan'a anımsatıldığını yazan Rum basını. Rum hükümetinin ve Yunanistan'ın, Ankara'nm tu- Âtina 'ya mesaj: Rumlara baskı yap TtFlİS (AA) - ABD, Yunanistan'ın Kıbns Rum tarafina çözüm için baskı yapmasını istedi. ABD Dışişleri Bakanı CoBn Potveö, Gürcistan'a giderken uçakta gazetecilerle yaptığı açıklamada, Yunanistan Dışişleri Bakam Yorgo Papandreu'yu telefonla aradığını söyledi. Powell, Papandreu'yla yaptığı konuşmada Türkiye'nin Kıbns konusundaki "açüunı'' üzerine, Arina'nın Rumlara "esnekfik" göstermelerini sağlamak için baskı yapmasuıı istediğini aktardı. Yunanıstan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Panos Begütis ise Yorgo Papandreu'nun Powell'a, "Atina ve Rum tarafinın. Annan planı temd ahnmak şarü\1a görüşmeiere yann bile başla> abileceklerini" söylediğını kaydetti. tumundan rahatsız olduğunu sa- vundu. Güney Kıbns'ta yayım- lanan yüksek tirajlı Fileleftheros gazetesi. Annan" ın arabuluculuk konusunda ikna edilemediğini id- dia etti. Manşetinde "AnnaaErdoğan'm önerisinireddetti" başlığını kulla- nan gazete, Ankara'nın yeni tak- tikler peşinde olduğunu, esas ama- cın Rum tarafinı uzlaşmaz göster- mek olduğunu savundu. Rum Hükümet Sözcüsü Kipros Hrisostomidis'ın "Ankara'nm tav- n ohunlu değUdir* şeklindeki söz- lerini yansıtan gazete, Yunan Dı- şişleri Bakanlığı Sözcüsü Panos Begütis'e dayanarak MGK karar- lanmn BM ve AB kararlanna uy- madığını duyurdu. •Erdoğan bombası...' Politis gazetesi ise Davos'taki Erdoğan-Annan görüşmesini, Fi- leleftheros ve diğer Rum gazete- lerinden farklı bir açıdan değer- lendirdi. Gazete. "Davos'ta Er- doğan bombasL.. Kofî Annan'ın hakenüiğini kabul edhor" başlık- lı haberinde. Erdoğan'ın tutumu- nu şöyle değerlendirdi: "Erdoğan, yülardır süregelen çıkmazı etkile>ebilecek önemli bir adım atmış bulunuyor. Bölünmüş adanın bnieştirilrnesi kân çözülme- yen konularda boşluklan doldur- mayetkisini, Rum hükümetinin de kabul etmesi durumunda Kofi Annan'a bırakrvor." DÜNYA BASINT Etnik çatışmalar geçmişte kaldı ABD HEYETÎ 38 YIL SONRA lİBYA'DA- Libya, 38 >T1 aradan sonra ilk kez bir Amerikan heyetini ağırhyor. ABD Kongresi'nden bir heyet dün Amerikan deniz kuvvetlerine ait uçakla başkent Trablus'a gitti. Libya lideri Muammer Kadda- fi'nin, kitle imha silahı programından vazgeçtiğini açıklamasıyla iki ülke arasın- da nonnalleşme süreci başlamıştı. (Fotoğraf: AP) Dış Haberler Senisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'ta bir araya geldiği Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Kofi Annan'dan Kıbns gö- rüşmelerini başlatmasını istemesi, dünya basımnda geniş yerbuldu. Washington Post gazete- si, Kıbns'ta etnik çatışma- lann geçmişte kaldığının adada geçişlerin serbest bı- rablmasıyla kanıtlandığı- nı, KKTC'deki seçimlerin Türklerin çoğunluğunun Annan Planı'nın kabulün- den yana olduğunu göster- diğinı savundu. Gazete. "Erdoğan'ın açıklaması- nuı Türkiye'nin çözüm is- tediğini vurgulamaj^ yö- nelik olduğu çok açık" yo- rumunu yaptı. New York Times, Erdo- ğan'ın ABD ziyaretinden önce Kıbns'ta uzlaşıdan yana tutum sergilediğine dikkat çekti. Kıbns'ın so- runun Türkiye'nin birçok müttefiki ile ihşkilerini olumsuz etkıledigini sa\"u- nan gazete, çözümün "Kıb- ns fMayıs'ta AB'ye kan- lacagı için acil bir hal aldı- ğını" kaydetti. Fransız Le Monde gazetesi AB'nin genışmesine lOOgünkal- masınm, Türkıye'yı hız- landırdıeını belirtti. BIÇAK SIRTI EROL MANİSALI Şimdi de Kapitalist Enternasyonal' mi? Komünist Enternasyonal ve Sosyalist Entemas- yonal'lerden sonra dünya bugün Kapitalist Enter- nasyonal ile yüz yüze gelmiş bulunuyor. Batı kapitalizmi Doğu Bloku'nun dağılmasından sonra Batı merkezli bir kapitalist dünya kurmak is- temektedir. Bu düşünce (veya dayatmayı) kimse, "Batı benzeri bir düzenin küreselleştirilmesi" ola- rak anlamamalıdır. Kurulmak istenen düzen Batı ka- pitalizminin devletlerinin ve şirketlerinin dünyayı yönetmelerini öngören bir sıstemdir. Batı kapita- lizminin devletlerinin (ve insanlannın) çıkarlarına göre yürütülmek istenen bu sıstem, dünya üzerin- deki gelir paylaşımını tamamen Batı kapitalizminin tekeline bırakırken aradaki gelir uçurumunu daha da arttıracaktır. - Batı kapitalizminin iktisadi olarak yönetimine gir- miş bir dünya, - Batı kapitalizminin ve devletlerinin siyasi dene- timi altına alınmış bir küresel düzen, aynı zaman- da Kapitalist Enternasyonal; - Yine Batı kapitalizminin askerı gücünün ege- menliği altına sokulmuş bir yapılanma. Amaçlananlar bunlardır. Batı, kapitalizmin teke- li ve yönetimi altına alınmış bir düzeni yani Kapita- list Enternasyonal'i ilan etmektedir. llan etmekleye- tinmemekte, zorla kabul ettirmek istemektedir, da- yatmaktadır. Bush yönetiminin şemsiyesı altında oluşturulan Yeni Muhafazakârtar ittifakı, kabul et- mezsen yalnız siyasi ve iktisadi gücünü değil as- keri gücünü de kullanacağım diyerek "insanlık dı- şı bir dönemi" karanlık çağlarda olduğu gibi yeni- den hayata geçirmek istiyor. - "Batı kapitalizmi esas alınacaktır" derken "Siz de bizim yaptıklanmızı yapın" demıyorlar. Sade- ce "Söylediklerimiziyapın" diyorlar. Söyledikleri de dev şirketlerinin yollarının açılarak onların diğer ekonomiler ve bölgeler üzerinde egemenlik kurma- landır. Kapitalizm, oligarşi ve faşizm - Batı'nın dev şirketlerinin tekeli altına girmiş bir küresel yapı, - Batı'nın devletlerinin kısacası ABD ve AB'nin denetimleri altında siyasi bir düzen, - Amerikan ve AB askeri güçlerinin egemenliği altına sokulmuş bir güvenlik sistemi. Böyle bir düzen küresel kapitalizmin oligarşiye ve faşizme dönüştüğü bir düzenden başka bir şey olmayacaktır. Dünya nüfusunun yüzde on dört ya da on beşi- ni meydana getiren ABD ve AB'nin dünya üzerin- deki iktisadi, siyasi, askeri ve kültürel egemenliği- nin mutlak bir biçimde sağlandığı bir düzen aynı zamanda, - mutlak anlamda faşist bir düzendir: - mutlak anlamda sömürgeci bir yapılanmadır. llan edilen ve uygulanmak istenen "Kapitalist Enternasyonal" yeniden sömürgeci bir dünyaya, postmodern yöntemlerie sürükleyen bir düzendir. - Ekonomiyi kim kullanıyor, kim yönetiyor? - Sonuçta hangi insanlarzenginleşiyor, hangile- ri fakirleşiyor? - Dünyadaki oligarşiye ve faşizme kimler adına olanak sağlıyor? Soğuk Savaş'ın bitiminden itibaren ortaya çık-an sonuçlara baktığımız zaman, - Dünya üzerinde daha dengesiz ve daha anti- demokratik bir düzenin ortaya çıktığını görüyoruz. - Zenginler ile fakirler arasında uçurumun daha da büyüdüğünü anlıyoruz. - Batı kapitalizminin daha da vahşıleşerek sal- dırganlığının artması gerçeği ile karşı karşıya geli- yoruz. O zaman, Batı'nın bir silah olarak kullandığı ka- pitalizmin, "Batı dışındaki büyük çoğunluğa yönel- tildiğini" görüyoruz. Bush yönetiminin ABD'de oluşturduğu ve Ingil- tere'nin de desteklediği Yeni Muhafazakâriar Ko- alisyonu aynı zamanda, Kapitalist Enternasyonal'in ilanıdır. Çünkü bu "ittifak", Batı kapitalizminin dün- ya üzerinde mutlak egemenliğinı öngörmektedir. Per- delenmiş bir faşizmin dünya üzerinde oluşturdu- ğu oligarşik bir düzen esas alınmaktadır. Bu dü- zen "küreselleşme" fıkri ile pazarianmaktadır. Dünya insanının büyük çoğunluğuna karşı ilan edilmiş Kapitalist Enternasyonal, insanlık adına bir utanç tablosudur. www.istanbul.edu.tr/iktisat/emanisali Suriye ile arabuluculuk Israil Türkiye'nin önerisini kabul etti Dış Haberler Senisi - İsrail, Suriye"yle arasın- daki sorunlann çözümü konusunda Türkiye'nin arabuluculuk yapmasını kabul ettiğinı bildırdi. Suriye de Ankara'nın ya- pabileceğini açıkladığı arabuluculuk girişiminin başanlı ohnasuıı istedi- ğini açıkladı. Israil Dışişleri Bakan- lığı sözcüsü Jonathan Pe- led, Fransız haber ajansı AFP'ye yaptığı açıkla- mada, "Türk önerisini kabul ettik Ankara'nın benrieyici rol oyııa>'abi- leceğmi düşünüyoruz" dedi Sözcü, "Görüşme- lerin başladığını söyleme- den önce\~apdacakçok iş ^r" diye konuştu. Suriye Enformasyon Bakanı Ahmet Hasan da yaptığı açıklamada, "Er- doğan banş süreci konu- sunda bir şeyler yapnıa- y\ önerdi, ona başaniardi- İerim" diye konuştu. Su- riyelı bakan, "Erdoğan. İsrail hiikümetini desiet- ler hukukunu çiğnemek- ten \azgeçirme\i ve BM karariannı uygulatmayı ola ki başanr" dedi. Başbakan Recep Ta>- yç Erdoğan ise ABD'ye hareketinden önce Esen- boğa Havaalanı'nda dü- zenlediği basın toplantı- sında bir gazetecinin, "Türkiye'nin IsrailfleSu- riye arasında arabulucu- luk yapılabileceğine dair açıklamanız oldu. Baş- bakan Ariel Şaron, 'Bu misyonu Türkiye'ye kim verdi, biz Türkiye'den böyle bir şey istemedik' dedi. Türkiye arabulu- culukta ne kadar başan- b olabiür" sorusu üzeri- ne, -İsrail BaşbakanTnın bö\1e bir açıklama yapıp yapmadığuu kesin bile- miyorum. Bizsadeceböy- le bir arabuluculuğa ha- zır olduğumuzu söyle- dik" açıklamasmı yaptı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear