23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 OCAK 2004 CUMA CUMHURİYFT SAYFA DtZt AHLÂK ARANIYOR TURHAN SELÇUK DIIRUST T.İL5İATLI İSTANBUL 3 ABDÜLCANBA21 Itf HAHİKüI-ALE MACSRALABI & KISIM TEKMİİÎ HAÜH Fenerbahce CumlıuityiH: J - Fenerbahçe'degrupçuluk nedir, nedeğüdir? Yararlan, zararian? NECDET ERSOY - Fenerbah- çe'deki gruplar Fenerbahce Cum- huriyeti'nin siyasi partileridir. Bunlann içi- ne dernekleri de eklemek mümkün. Kulüp- te grup kelimesine genel bir antipati var. Se- bebı şu: Bu gruplar bazı destekler karşılı- ğında şu veya bu başkanın arkasında yer al- makta, ona siyasi destek vermektedir. Bizım idealimizdeki Fenerbahçe'de el- bette organize olmak kötü bir şey değil. Bu bir tarhşma platformudur, karşılıkJı görüş bildirmektir. Fenerbahce'ye sahip çıkılma- sı anlamına gelir Burada bir tek kriter ola- bilir Destek. Fenerbahçe"de hangi idare- nin, hangi başkanın yönetime gelince ku- lübe yararlı olacağı tartışması önemlıdir. Ama iş bunu aşıp "Benim grubuma ne gibi bir maddi kazanç sağiayabilirim, be- nim grubumdan kim yönetime geJecek" an- layışına dönüşürse, Fenerbahce 'nin değil, kişılerin menfaatı önplana çıkar. ' YlKICI DAVRANILIYOR' -Grupiarm amacı iktidarotanakbr. Takım kötü olmadıkça bu mümkün olmuyor. Bu dunımda gruplar Fenerbahçe'nin mutiulu- ğunu isteyebüîr mi? ERSOY - Bu çevrelenn eskısi kadar ik- tıdara gelme hevesi ıçınde yıkıcı davrandık- lannı düşünmüyorum. Aziz Yıkhnm 6 se- nedir başkan Bu süre içinde "Fenerbahce başansız olsun da biz iktidar olalım" anla- yışıyla hareket etmedik. Sadece Yıldınm ik- tidar olduğunda bir grup, gazetelere ilan verdı. Bu dönemde bir şampiyonluk dışın- da sportif bir başan da yok. Bu 6 yıl için- de grubundan derneğine, muhalefetınden yandaşına kadar tüm Fenerbahce camiası, İculübün ahşkanhklannın dışına çıkarak ak- h başında bırtutum sergıledi. Taraftan bu- rada özellikle anmak istiyorum. Eskiden 2 yenilgide "Y'önetim istifa" dıye bağıran yandaş. son derece olgun da\Tandı. ' DERİNGÖR-Siabirsermavıegrubuola- rak gördükleri için sizden korkuyorlar» ERSOY - Bizden çekınen bir zümre var. 1907'yi kulüp dışında kötü göstermek içın bir uğraş içinde olmuşlardır. Bizim derne- ğımız •'Kulüp kendi kaynaldarmdan beslen- mefa'dir. Kimin başkan olacağL vereceği pa- raya değiL hilgi. kümır ve vizyonuna bağh ohnahdır" düşüncesinin arkasındadır. D ü N Y A KULÜBÜ OLABİLMEK... - 'Fenerbahce bir dünya kulübü" deni- yor.Bu takun nasıl dünya çapında bir ku- lüp ohır? ERSOY - Dünya kulübü kendi kendine yeten, büyüyen, taraftan artan kulüptür. Fenerbahçe'nin dünyada hiçbir kulübe nasip olmayan bir tarihi var. Kulüp başkan- larının \ e yöneticüerinin neden bu kadar bü- yük bir itibara sahip olduğunu. bunu neyin sağladığıru unutmaması gerekıyor. - Yıldınm diktatörlükle suçjanryor. Fe- nerbabçe de bir cumhumet Bu iki çehşki- li yönetim nasıl bir arada ohır? ERSOY - Hatayı kulüp kendi içinde ara- yacak. Başkan adayı olarak ortaya parayı koyarsaruz diktatörlüğü de davet etmış olur- sunuz. Fenerbahce"nın yılda ınanın 45 mil- \on dolar gelın var. Kulübe bir başkanın verdıği ve vereceği para devede kulak ka- lır. Genel kurulda sistemi değiştirmemiz ge- rekiyor. Yoksa Fenerbahce bir dıktatörü in- dirir, yerine bir başkasını getirir. Yoksa "Parah başkan gelsm, neyaparsa yapsın. be- •i UgUendirmiyor" zihnıyetıyle hareket edersen o zaman o insanı icraatlan nede- ıjyie sorumlu tutmaya da hakkın yoV+ - 1907 Derneği Başkanı Necdet Ersoy, halka açılma karannm şubattaki kongreden sonra alınması gerektiğini söyledi 'Şirketleşmede zamanlamayanlış' N ecdet Ersoy, Aziz Yıldınm'ın diktatörlükle suçlanmasını şöyle yonımluyor: "Hatayı kulüp kendi içinde arayacak. Başkan ada\ı olarak orta\a parayı koyarsanız diktatörlüğü davet etmiş olursunuz. Kulübün \ılda 45 milyon dolar geliri var. Kulübe bir başkanın verdiği ve vereceği para devede kulak kalır. Sistemi değiştirmemiz gerekıyor. Yoksa Fenerbahce bir diktatörü indirir, yerine bir başkasını getirir." ARAFTAR OLGUN DAVRANDI 6 yıl içinde grubundan derneğine, muhalefetinden yandaşına tüm Fenerbahce camiası, kulübün alışkanlıklannın dışına çıkarak aklı başında birtutum sergiledi. Özellikle taraftar. Eskiden 2 yenilgide 'Yönetim istifa' diye bağıran yandaş, son derece olgun davrandı... Birleşik Crup vakfı Başkanı Aziz Yılmaz: 'Kapalı kapılarardında parapazarlıldarı' Başkanın takım ruhunu yakalanmasının bir anda olmayacağını açık açık söyleme- si gerekıyor. Belki bu, Galatasaray'daki gi- bi Hagi benzeri "ağabey" rolünü üstlene- cek futbolculann yardımıyla olur. Ama bir süreç ister. Bu süreç sonunda Fenerbahce takım halinde oynayan, şam- piyonluklar kazanan bir ekip haline ge- lebilir. Bunun için gerçekleri söylemek ge- rekir. Böylece günlük başan baskısından dakurtulur. 'ZAMANLAMA YANLIŞ 1 - Yönetim 1-2 sene bekletti \e şirketleş- me karan aku. Bu bir seçim yannmı mi? Zamanlama doğru yapıldı mı? ERSOY - Halka açılma karannı doğru bulduğumuzu genel kurulda destek vere- rek gösterdik. Ancak zamanlama ve bu- radan elde edilecek gelirin kullanım şek- li önemli. Zamanlama yanlış. Fenerbah- çe'de bir kongre var. Başka aday çıkıp çıkmayacağı belli değil. Bu. kongreden sonra yapılmahydı. - Kongredeki durumunuz ne olabiür? ERSOY - Şubatta Fenerbahce'ye gel- mek isteyenler henüz kesinlik kazanmadı. Başkan da çıkmış değil. Ama biz statüko- ya karşı olduğumuza göre, gelecek yöne- timi yeterlı bulursak yanında olmamızdan doğal bir şey olamaz. S Ü R E C E K J - Kulüplerde birtakmı arkadaş grupla- n var, ancak Fenerbahçe'de guruplar dernekleşmiş, vaiaflaşmış bir siyasi par- ti görünümüne ginniş. Bunu nasıl de- ğerkndirhorsunuz? AZİZYILMAZ - Örnek vermek gerekirse Galata- saray'da üyelerin yûzde 98'i Galatasaray Lisesi me- zunlanndan. Kalan yüzde 2'si de mezunlann eşleri ve çocuklarından oluşuyor. Bizde durum farklı. Da- ha demokratik ve mozaik bir yapı var. Balıkçısından sporcusuna, işadamından esnafina, sağcısından sol- cusuna, her kesimden insan bulabüirsiniz. Biz- den önce grupçuluk sosyal tesislerde raJah masalarda yapüıyordu. Şimdi ise çağdaş kongreler yapıyoruz. Tarüşacak, yan- şacak adaylar çıkanyoruz. - Gruplar arasında neden siyasi partiler gibi çekişme var? YILMAZ - Siyasi partilerde belli bir ideoloji var. Gruplarda ise sevgi bağı, gönül hizmeti var. Bu konuda- ki avantajırmz, basın yayın aracılı- ğıyla gündemi kullanabilmemiz olu- yor. Bir yöneticiye maçtan sonra 15 kamera tutuluyor. Siyasilerin ise sadece gazetelerin birinci sayfalannda görünme şansı var. Fener çok büyük bir fırma. Camıada görev yapan arkadaşlar bu işi manevi haz için yapı- yorlar. Bazılan da maddiyat için yapıyorlar. Bence Fenerbahçe'ye hizmet veren herkes karşılığıru alma- lı. Ancak bazı üyeler yalnız kongrelere gidip faali- yetleri basından izliyorlar. Çoğunluğu da bu üyeler oluşturuyor. Eğer medyayı iyi bir şekilde kullanırsa- nız bu kişileri çok rahat yanınıza çekebilirsiniz. - Gruplar neden sürekli çoğafayor? YILMAZ - Gruplann çoğalmasının temel nedeni, umulan menfaatlar. Bazılan bu işi meslek edinmiş. Bazı çevreler seçim kaygısıyla onlara yüz veriyor. Fenerbahçe'nin geçirdiği bu dönemi 32 senenin en iğrenç zamanı olarak görüyorum. Bu çevreler kapa- lı kapılar ardında para pazarhklan yapıyor. Üzüldü- ğüm nokta, başkanın bu kişilere değer vermesi. - Başkan vıprandığını söylüyor, ama istifa etini>T>r, Koltuğunu bırakıp gitmfyor. Neden? YILMAZ - Tahsin Kaya, Metin Aşık koltuklarmı kendüeri bırakıp gittiler. Başkanın da bazen bırakıp gitmek istiyorum demesinin sebebi bir anlık tepki- dir. Başkanın bulunduğu mevkinin çok keyifli yan- lan var. Tabii ki zorluklan da. Takım hep iyi olmak zonında. Taraftarlan memnun etmek kolay değil. Başkanlıkta ve yönetimde sürekli yanş olmalı. Çok aday olmah. Birlik ve beraberlik içinde yönetimler birbirle- rine destek olmah. - Eskiden Yıkhnmia büyük mü- cadete içinde>diniz. Hatta bir dekla- rasyonunuzda kendisi >üzünden sağcı iken solcu olduğunuzu açıkla- nuşûnız. Şimdi ise başkanı destekli- yorsumız. Bunu açıktar mısmız? YILMAZ - Biz Fenerbahçe'nin yanındayız. Sadettin Saran gibi başka adaylar da çıksın. Adaylar çoğalsın. Kapalı kapılar ardında konuşulmasın. Biz adaylan dinleyeceğiz. Hangisi daha iyiyse, hangisi Fenerbahçe'nin çı- karlanna hizmet için çahşacaksa biz onun yanında olacağız. Biz kimseye göbekten bağh değiliz. Kim- seyi kayıtsız şartsız desteklemeyiz. înandığımız adayın sonuna kadar arkasındayız. - Parasal özgüıiüğünüz var mı? Ekonominizi nasıl sağnyorsunuz? Ytt,MAZ - Vakfi imece usulü büyütüyoruz. An- cak bu konuda ne yönetimdeki arkadaşlardan ne de adaylardan yardım alıyoruz. Masraflann çoğunu ben kendi cebimden karşılıyonım. DUZYAZI ORHAN BİRGİT Gündem Kıbns sorunu bugün Milli Güvenlik Kurulu'nun başlıca gündemi olarak kim bilir kaçıncı kez ele alı- nıyor. Dışişleri Bakanı Gül, Alman meslektaşının ya- nında üstüne basa basa, bu konuda asıl yetkilinin MGK değil, hükümet olduğunu söyledi. Gül, hangi amaçla ve yabancı bir konuğun ya- nında bu anayasal fotoğrafı, eskilerin deyişi ile "malumu ilam" olarak tekrarlamak gereğini duy- du, bilmemiz olanaksız. Ama elbette hükümetin ve- receği her karar gibi Kuzey Kıbns'ın kaderi için atılacak adımlann sevaplan kadar yanlışlan da ola- caktır. Şayet ikinci durum ağır basarsa, bunun si- yasal sorumluluğunu da herhalde bu hükümet ödemek zorunda kalacaktır. Bu nedenle bugünkü MGK'de herkesin eteğin- dekı taşı, sepetindeki pamuğu dökmesi kadar do- ğal bir şey olamaz. Taraflann toplantı öncesi ger- ginliğı varsa, bunu da hoşgörü ile karşılamak bu nedenle gerekiyor. Bakınız, AB'nin Savunma ve Dış Politika Yüksek Temsilcisi Solana bile, adanın AB için stratejik öneme sahip olduğunu, altını çizerek söyleyebiliyor: Ve "Kıbns Avrupa'nın siyasi gü- venliği konusunda rol oynayabilecek bir konuma sahiptir. Türk tarafı zaman kaybetmeden görüş- melere dönmeli ve iki taraf uzlaşmalıdır" diyor. Avrupa Biriiği içın stratejik öneme sahip olan Kıbrıs'ın, adeta ana kıtadan kopmuş gibi böğrün- de durduğu Anadolu'nun siyasi güvenliği konusun- da rol oynayacağını ileri sürenler, daha çok ken- dilerine yurt savunmasının sorumluluğunu yükle- diğimiz askerler değil midir? Geçenlerde onlardan, deneyimleri ve birikimle- ri sonunda Ege Ordu Komutanlığı'na kadar yük- selmiş olan bir Orgeneral, görev bölgesindeki de- netimleri sırasında karşılaştığı köylü yurttaşlarta söyleşı yaparken, sade ve sorun üzerinde sık yi- nelenen bir deyim kullandı. "Ver kurtul"'culardan söz etti. Kıyamet koptu adeta. ToJon'un kışiliğinde bir ana- yasal kurumun yıpratılması için söylenmeyen kal- madı. Sanki, her çözüm isteyen vatan haini imiş gibi, ahkâm kesenler oldu. Bu kişiler bana, bir ge- ce mahallenin kahvehanesine girip "Ulan " di- ye bağınnca, "Bana mı söyledin?" yanıtıyla fırla- yanlan anımsattı. Denktaş'ın ağır kalp operasyonu geçirdiği gün- lerde bile, hastanedeki odasına girip Annan Pla- nı'nı imzalamasını isteyen ya da KKTC'nin o za- manki Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu'nu Kopen- hag'da küçük bir odaya çağınp üzenne masayı sü- rerek "Şu belgeyi imzalasana" diyen o koca gö- bekli ve üstelik sorumsuz özel danışman da mı "ver kurtul"cu değil? Görüş farklan Bu yüzden bugünkü MGK'de, son yıllann en kri- tik toplantılanndan birisinin yapılması beklenme- lidir. Çünkü Ankara'dan gelen haberier, kurulun sivil kanadının, yani hükümetin, beş ana konuda as- kerlerden farklı görüşler savunacağını ortaya ko- yuyor. •AskerSayısı: Bu görüşlerden birincisi, tıpkı An- nan gibi düşünen Türk Dışişleri Bakanlığı'nın, ada- daki Türk askerlerinin sayısının 40 ay içinde 6 bi- ne, Türkiye AB'ye tam üye olunca da sıfıra indiril- mesini savunmakta oluşudur. Demek kı pazarte- si günkü Milliyefte Yasemin Çongar'la konuşan Beyaz Saray yetkilisi, Türk Dışişleri Bakanlığı'nda- ki şahinlerin dize getirildiğini söylerken, boşa bay- rak sallamıyormuş. Bugünkü KKTC Başbakanı Talat bile, adadaki Türk askeri variığının sayısının indirilerek muhafa- za edilmesi görüşünde olduğunu söylediğine gö- re, bu konuda anavatan hükümetinden farklı dü- şünüyor. Genelkurmay'ın asker sayısını indirmek için AB ile tam üyeliğin koşullannın biriikte konu- şulmasını öne süreceği, tam üyelik gerçekleştiği zaman bile en az 2 bin kişilik bir biriiğin adada kal- masında ısrar ettiği biliniyor. • Güzelyurt'un önemli bir bölümünün verilebi- leceği konusunda Bay Gül'ün bakanlığı eli açık davranırken, Genelkurmay'ın öncelikle yüzde 29.9'luktoprak öngören harita üstünde durulma- sını ve KKTC'nin tek su kaynağı olan Güzelyurt'un ara bölge olarak KKTC sınırian içinde kalmasında ısrar edeceği söyleniliyor. • Garantöriük: Dışişleri'ne göre Türkiye ile Yu- nanistan'ın garantörlüğünün süreceği, plana ya- pılacak bir ekleme ile belirtilebilir. Askerler, böyle bir eklemenin AB üyesi olmadan yapılmasının AB hukukunu benimseme anlamına geleceğini veTür- kiye'yi zor durumda bırakacağını söylüyor. • Mülkiyet konusunda da Dışişleri'nin tıpkı ga- rantörtük sorununda olduğu gibi, AB hukukunun dikkate alınacağı birdüzenleme ile çözüme ulaşı- labileceğı.ıi savunduğu anlaşılıyor. Genelkurmay bu konuda da tam üye olmayan bir Türkiye'ninAB hukukunu şimdiden benimsemiş olmasının ulus- lararası alanda yaratacağı sakıncaları öne çıkartı- yor ve mülkiyet alanında topyekûn takas ile taz- minatyöntemlerinin uygulanmaması halinde Türk tarafının büyük zarar göreceğine dikkatleri çekiyor. • Ingiliz üsleri: Adadaki Ingiliz üslerinin Annan'ın öne sürdüğü biçimde yüzölçümü dışında tutul- masını isteyen Dışişleri görüşüne karşın Genel- kurmay'ın, plana Ingilizlerin bu üslere üçüncü bir ülkenin askeri gücünü getiremeyeceğinin mutla- ka konulmasını savunduğu bildiriliyor. Görülüyor ki bugünkü MGK'de masa başına otururken asker ve sivil kanatlar arasında sorunun çözümü için "Olmaz" diyen yok. Ama görüş ayn- lığı azımsanmayacak kadar çok. Askerlerin ve soruna duyarlı başka çevrelerin itirazlannı "Çözûmsûzlûk çözümdûr" diye tanım- layanlar için, aradaki görüş farklan için elbette söy- leyecek sözleri olmalıdır. Faks: 0212- 677 07 62 obirgit(« e-kolay.net Muayene, Teşhis, Tedavi TÜRK KALP VAKFI 19 Mayis Cad. No: 8 Ştşli/İstanbul Tei: (212) 21207 07 (pbx) Faks: (212) 212 68 35 İntemet http^/www.tkv.org.tr e-mail: gen.sekreter^ tkv.org.tr koortftıatottgtkv.org.tr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear