Catalog

7EYLÜL2003PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 Tel: 0412.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - ABD ile AB arasında yiyecek savaşı başlıyormuş... "Bırakalım birbirlerini vesjnlert" Rol Bakanlar Kırulu, Sivas Kongresi'nin yıldönümünde kongrenin yapıldığı salonda topanmış; kürsüye Atatûrk'ü temsil eden bir tiyatro sanatçısı çıkartılmış ve hükümet Atatûrk'ü dinlemiş... Bundan güzel rol kesilmez! Eğit-din Bir yandan Milli Eğitim Bakanlığı, ilk üç sınıfta sınavı ve yanm dönem sonunda okula devam zorunljluğunu kaldırarak sekiz yıllık temel eğitimir altını oyuyor bir yandan da tarikatlar, nasi denetlendiği belli olmayan Kuran kurslarında, açık öğretim lisesi için eğitim veriyor... Bundan sonraki aşama bakanlığın adını "Milli Eğit-din Bakanlığı" yapmak olacağa benziyor iyasi, Ekonomik, Sosyal Araştırmalar ve Strateji Geliştirme Merkezi SESAR'ın Irak'ta olup bitenlere ilışkin hazırladığı "savaş rapo- ru"ndan birkaç alıntı: "Dikkatinizi çekti mi? Bugüne kadar Irak'ta ve özellikle Bağdat'ta hayatın normal işleyişine dair tek bir görüntü ekranlara yansı- madı. Irak savaşı sırasında; 'ABD askerlerıne teslim olan Iraklı asker görüntülen' dahıl savaşın görüntü ya- nını planlayan ABD, nedense Irak'ta normal hayatın sürdüğüne dair hiçbir görüntü sunmadı dünya kamu- oyuna. Bugüne kadar kaç kişı Bağdat'ın merkezinde normal hayatın sürdüğüne; trafiğin aktığına, insanların sokakta dolaştığına, alışveriş yaptığına dair bir görün- tüye rastladı? Halbuki aynı ABD; Bağdat'ın düşüşünü, ayarladığı 100-200 kişiye Bağdat'ın merkezindekı Saddam hey- kelini devirterek sembolleştirmiştı. Elinde her türlü medya ve propaganda gücü bulu- nan; Türkiye gibı bütün 'kilit' ülkelerde medyanın kilit Kaos noktalannı düşünsel veya maddi anlamda kontrol al- tındatutan birgücün Irak'ta kendi halkla ilişkilerinı bu kadar ihmal edip; en azından dünyaya kontrolün elin- de olduğunu ve Irak'ta hayatın normale döndüğüne da- ir birkaç görüntü sunmadığını insan merak etmiyor de- ğil. Bu propaganda yoksunluğu; ABD'nin Irak'taki he- definin düzen değil düzensizlik olduğunun en büyük emarelerinden biri olarak karşımızda duruyor. Savaşın en başında yayınladığımız raporlarda belırttığimiz; 'ABD Irak'ta düzen değil kontrollü kaos kurgulayacak' ve 'Irak bir Filistin'e dönecek' tespitlen medyadaki kö- şe yazarları yeni keşfetmecesine köşelenne taşıyoriar ama biz o zaman da vurguladığımız iki noktanın bu- gün de mevcut tabloyu yorumlayabilmek için şart ol- duğunu düşünüyoruz. Birinci nokta; ABD içi küresel planlarıolan hegemon güçlertarafındanelegeçirilme- ye çalışılan bir kabuk devlet halıne dönüşmüştür ve bu kabuk devletın içine kimin hâkim olacağı kavgası sür- mektedir. Ikinci nokta; Yeni dünya düzeninde; varıl- mak istenen nokta 'düzen' değil 'düzensizlık'tir. Küreyi yönetmeye soyunanların, adları ne olursa ol- sun, öncelikleri arasında Irak'taki 'kaos' kadar ABD'de de bir kaos yaratmak olduğunu görmemiz gerekır. ABD'de kaos inşa edilmeden, Irak'taki kaos kalıcı ol- mayacak ve devamı getirilemeyecektir. Hegemon güçler (bu kesinlikle 'ABD' gibi genelle- yici ve basit bir kategori olarak okunmamalıdır) ABD'de toplumu 'korkutarak' ve 'güvenlik' ekseninde bir ara- datutmayaçalışırken; Irak'ta atılan heradım, Şii, Kürt, Türkmen, Arap gibi farklı kategoriler başlığı altında de- ğerlendirilerek, toplum alt gruplar nezdinde ayrışma- ya zorlanmaktadır. ABD'de gerçekleşen elektrik ke- sintisi ile Israil'deki intihar saldınlan bu nedenle mer- kezdekı kaosu inşa eden ömek süreçlerdir." Ibrahim Ormancı: "Aç tavuk kendini buğday ambarında, George W. Bush kendini petrol rafinerisinde sanırmış! ıSESSÎZ SEDASIZ (!) Yüksek Yerilim Hattı erdincutku"1 yahoo.com Uyanıkken de rüyalar görebilmelı ınsan! İnsanlar yoldan en güzel nasıl geçebilir? öykü, Aysegül Tokath'dan geldi: Zamanın birinde bir kral, halkı için geniş bir yol yaptırmış ve yolu açma- dan önce, hatıriarda kalacak bir yanş- ma düzenlemiş. Yoldan en güzel geçe- cek kişiyi belirleyeceğini ilan etmiş... Ya- nşma günü, insanlar yola akın etmiş. Ba- zılan en güzel elbiselerini giymiş, kadın- lardan kimileri saçlannı en güzel biçımde taramış, kimileri yanlannda en güzel yi- yecekleri getirmiş. Nihayet, tüm gün in- sanlar yoldan geçmiş... Fakat yolu kat edip tekrar kralın yanına döndüklerinde herkes aynı şikâyette bulunmuş: Yolun bir yerinde büyükçe bir taşs ve moloz yı- ğını varmış ve bu moloz yığını yoldan geçmeyi zorlaştınyormuş. Bu arada günün sonunda bir kişi de bi- tiş çizgisine yorgun argın ulaşmış. Üstü başı toz toprak içindeymiş. Kralın yanı- na giderek altınla dolu bir torba uzatmış |ve "Yolda insanlann geçmesini zoriaş- tıran bir taş ve moloz yığını gördüm. İn- sanlar rahat etsinler diye bu taş ve mo- loz yığınını kaldırmaya çalıştım. Yolu te- mizlerken, taşlann aitında bu attınla dolu torbayı buldum. Halktan kimsenin bu ka- dar aitını olamayacağına göre, bu altın- lar size ait olmalı" demiş. Kral gülümse- yerek "0 altınlar sana ait" diye yanıt ver- miş. Adam, "Hayır, benim değil. Benım hiçbir zaman o kadar çok param olma- dı" demiş. Bunun üzerine kral üstelemiş: "Evet... Bu altınlan sen kazandın, zira ya- nşmanın galibi sensin. Yoldan en güzel geçen kişi oldun. Çünkü, yoldan en gü- zel geçen kişi, ardından geİenler için yol- daki engelleri kaldıran kişidir." ÇED KÖŞESt OKTAY EKİNCİ îmamlar ve cennet kıyılar... AKP kurmaylannm "Bi- zim adunız Ak Parti, buna ahşın..." demesi üzerine bir arkadaşım şu benzetmeyi yapmıştı: "- En doğnısu Arsa Ko- misyonu Partisi demek... Çünkü, bütün yasalan arsa ve imar ranü ile arazipazar- lamaya bağhyorlar-" Benzetme "yerinde" olsa bile. aslında daha önceki hemen tüm iktidarlar da benzer niyetler içindeydi- ler... Örneğin, 1982 Anayasa- sı'na; "üzerinde yapılaşma olan ormanlann orman dı- şına çıkartılması" kurahnı AKP değil 12 Eylül'ün "si- yasi paşalan" eklediler... 1984-85 imar aflarun, ka- çak yapılaşmaya apartman dikme hakkı veren "ıslah i- mar planlannı". yine Or- man Yasası'ndaki özel or- manlara yüzde 6 yapılaşma hakkını; hatta 2. derece do- gerek... Çünkü imamlar, insanlara "Obür dünyada cennete na- sıl gideceklerini" anlatıyor- lar... Bunun değeri ise "bu dünyanın cennet değerleri yok edildikçe" daha da art- mıyor mu?.. Doğal StT'ler yağmalan- dıkça. ormanlar azaldıkça, ağaçlann yerinı binalar, su- lann yerinı artıklar, çiçek- lerin yerini de naylon süsler aldıkça, "cennete" olan öz- lem daha da doruğa çıka- cak. Ona ulaşabilmenin yo- lunu ve yöntemini de sayı- lanna 15 bin kişı daha ekJe- nen "imamlar" anlatacak- lar... ••• Arsa Komisyonu Partisi, bu yeni düzenlemelerine "kryüan" da eklemiş; deniz kenarlannın topluma açık tutulması yerine "özd kuOa- nımda" kalmasına olanak verecek vasa taslaklan da KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakc turk.net ÇlZGİLİK KÂMtL MASARACI kamilmasaraci >ı mynet.com HARBÎ SEMİH POROY semihporoyfg yahoo.com İmam bunu yaparsa?.. (Giresun-Esphe) ğai SlT'leri turizme açmayı; tanm alanlanna fabrikalar kırmayı vb. gibi çok sayıda kütür ve çevre düşmanı ya- sa.kuralı da sözde "laik" ve lıaia "Atatürkçü" (!) geçi- nea siyasetçiler getirdiler... Simdiki yasalar da işte bu yıLarca egemen olan yağ- rnscılıktan "büvükranüar" sajlayan AKP tabanmın **Daha fazla talan" ve "Ya- satüşı imann tapu ve ruhsat- tâneşrulaşnn]ması n talebi- nııürünü... Buna, aynı anlayıştaki hü- lcimet temsilcilerinin; "pa- a-f&l kavnakiçin kamu mal- Earjıı pazarlanıa^yla sınırlı ^ nomi anlayışlan da ek- letınce, "Arsa Komisjonu Wsrtisi" benzetmesi haklılık laaanıyor... ••• Bte böylesi bir iktidann; ""1? bin yeni imam kadro- a'nu da aynı tavra ekleme- belki de doğal görmek hazırlamış. (Milliyet 06/06/2003) Yani; "Budünj-adaki cen- net" diyor AKP, "herkesin değil; tapusu olanındır..." Kıyıda tapusu olmayanlar ise bu güzelliğe de "öbür dünyada" kavuşacaklar... Tabii, imamlan dinlerler- se.^. Ömer Hay>am; daha 11. yüzyılda demiş ki "Dinlerin sanavaatettiği cennet,yaşa- dığın topraklardadır..." Dinler ve AKP, herkese "ölümden sonra cennet" va- at ediyor... Herkese ve gele- cek kuşaklara önce "bu dünyada cennet" sunmak için çaba gösteren herkesi de bu amaçlarına "engel" görüyorlar; Koruma Kurul- lan'ndan ve bürokrasiden uzaklaştırıyorlar... Yaşadığımız sürecin öze- ti galiba bu... Oekinci â cumhuriyet.com.tr j —• T)L 1 TARÎHTE BUGÜN Mi MTAZARIKA* 7 Evliil ume.mumtas-arikan.com ÂLİ PASA'NIN ÖLÜMÛ 1871'P£ 8UGÜN, ÜNLÜ OSMANU DEVLET ADAMI MEHMBT EMİN ÂLİ PAŞA £6 YAŞtNOA VE- RSMPEN ÖLOÜ. fZEŞİT PAŞA \ŞE FUAT PA$A İLE SİRLİKTE, 7HNZİMATDEkK/'AtİN ÜÇ BÜ- YÜK. PEI/LET ADAMINDAH BİRİ OLAN ÂLİ /=»- ŞA, SEKİ2 KBZ MASİayB NAZJRLlğlNOA İ 0 S(P/ÇİÇLee S J L 0 , &£$ & _ ZAML/KTA CBA$BA*W) BULUNMUÇTU. ÂLi PA- $A,ieS6'PA ÇJKA/ST/LAM «fSLAHAT FERMA- A//"MA/ OA DÜ2EAtLEY/CİSIYPİ.BÖYLeCS,OS_ MANLI İMPAgAVDRLUĞU uYHUĞUNDAld MÜS. LÜMAM OLAAAYM1 6RUPLAPA YENİ HAfCLAR. VE&LMİÇTİ. AMCAK, ÂU PAÇA BU NEOENL£, REŞİT PAÇA VŞ DİĞER ArtRÇfT GÖ/&JÇLÛL£g CB yO&UN BİÇ./MDE ELBÇTI&LM/ÇTİ T.C. KARŞIYAKA ÎCRA MÜDÜRLÜĞÜ1SDEN DÜZELTME İLANI Dosya No: 2003-812 Talimat 18.08.2003 günlü Cumhunyet Gazetesi'nde yayınlanan 5101 ilan ve B 39366 nolu dosyamıza ait gayrimenkul satış ilanınuı satış şart- lannda 1. ıhale muhanunen bedelinın %75'inden yapılacağı hususu %60 olacaktır. Aynca ilahe alıcısına ıstedığinde 20 günü geçmemek üzerek mehıl venlebilır ıfadesı, 10 günü geçmemek üzere mehıl venlebilir olacaktır. Düzelterek ilan olunur. 01.09.2003 Basın: 42286 GÖRÜŞ TLRKKAYA ATAOV Orman Deyince... AKP iktidarının ormanlanmız konusundaki tasa- rılan akla, bazı Islam kaynaklı düşünceler dahil, farklı değeriendirmeleri getiriyor. Birtakım insanla- nmızın ağaca hak ettiği değeri verebildiklerini söy- lemek zor. örneğin, orman, atmosferdeki karbon- dioksiti oksijene dönüştürür, toprak kaymalannı önler, yağmursulannın nehirlere doğrudan katılma- lannı engelleyerek yurt toprağının hidrolojik den- gesini korur. Osmanlı kanunnâmelerinde ağaç yok etmeye karşı hükümler vardı. Timur'un fillerini sakladığı (1402) ve Yıklınm Beyazıt ın avlandığı Ankara onmanları şimdi nere- de? TSK, askere oldum olasıya ağaç diktirir. öte yandan, fırsatçılar Atatürk Orman Çiftliği'nin bile peşinde. Orman mühendisi dostum, bir köylümü- zün bilediği baltasının keskinliğini ölçmek için elin- dekı kesiciyi yol boyunca önüne çıkan ağaçlann herbirine acımasızca saplayışını hayretle anlatmış- tı. Ankara'da Güzel HisarKöyü'nde bir komşumuz da, çocuklarımız doğadan kopmasın ve Eşref Üren gibı yakınlanmız resim yapabilsinler diye sa- tın aldığımız bahçedeki meyve ağaçlannı kesip o- dun diye satmıştı. Oysa, bir Alman atasözü der ki: "Ağaçlan ancak Tann keser." Bir Hint özdeyişi şöyle: Kişinin ya- ran yetiştirdiği ağacın gölgesinde belli olur." Afri- kalının ihtan: "Ağaç keseniyanına sokma." Birleş- miş Milletler'in ağaç ve orman haftaları boşuna değil. Paris'te "21'inci Yüzyılın Getirecekleri" se- minerinde konuşan Nobel Fizik Odülü sahibi Prof. Alfred Kastler sözlerini ormanlann korunmasına ayırmıştı. Gelişigüzel ağaç kesmenin yasak olduğu Belçi- ka'da konut yapılırken bile proje, ağaçların yerine göre değişir. Ekvator kuşağında yer aldığı için Pa- sifîk'in güneşi ve yağmurtanyia beslenen, on bin adalık Filipin Cumhuriyeti 1977'de geçirdiği bir ya- sayia on yaşından büyük her yurttaşının beş yıl sü- reyle her ay bir ağaç dikmesini istemiş, buna uy- mayanlara, para cezasından yurttaşlıktan çıkar- maya değin derece derece cezalar sıralamıştı. Ba- as iktidarının Bağdat'ında herkes toprağının yüz- de 65'ıni bahçeye ayırmak zorundaydı. Kerbelâ bölgesine de Dicle ve Fırat sulannı taşıdı. Imece yöntemiyle yanlan kanallan 1970'lerde görmüş- tüm. Ikinci Abdülhamid'ın, özgüriükçü muhalif- lerini sürdüğü Fızan Çölü'nde şimdi "Ye^/7 Vadi" (Vâdi el-Ahrar) var. Israil'in önceleri kurak olan bir- çok yöresı de şimdi (komşulardan su aktarmak pahasına da olsa) yeşil. Türkiye'den giden Yahu- dilerın de desteğiyle, orada bir Atatürk Ormanı da oluşturuldu. Kur'an-ı Kerim sûrelerinde ağaç ve orman ko- rumasına ilişkin yeterince düşünce ve söz var. Or- manlanmızı kıyıma açmak isteyenlere Islamın ku- rucusu Muhammed in şu sözlerini anımsatalım: "Yarın kıyametin kopacağını bilsen bile, bugûn ağaç dikmekten vazgeçme." Ağaç katliamına kar- şı Türk Ceza Kanunu'nun açık bir maddesi de var. Madde 516, hapis ve para cezası öngörüyor. Ola ki, malum tasan ilerde Meclis'e getirilir. BULMACA SEDAT YAŞAYAıS 1 2 3 4 5 SOLDAN SAĞA: 1/ "Dost, metres" anla- mında argo sözcük. 2/ Kertenkele densi.3/Kal- sıyum ele- mentinin simgesi... Satrançta özel bir hare- ket. Utanma duygusu. 4/ Bir ılımiz... Çay, kahve taşımaya ya- rayan kahveci tepsi- si. 5/Doğal vetarih- sel özelliklerinden dolayı koruma altı- na alınan alan... "Boşuna değil dö- külen — Tarihin akışından anlıyo- 91 rum' (Necati Cumah). 6/Argoda çok çalışan öğ- rencıye verilen ad... Hakkâri ilinde, Türkiye'nin ikinci yüksek dağı. 7/Birnota... Iskambilde koz... "O gül endam bir — şâle bürünsün yürüsün" (En- derunlu Vakıf). 8/ Emirler, beyler. 9/ Cisimlerin devinimlerini yörünge. hız, ivme gibi konular açı- sından ınceleyen mekanik dalı. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Zerdüşt dini. 2/ "Melâli anlamayan bir nesle - - değiliz" (Ahmet Haşim). 3/Hoüanda'nın pla- kaışareti... Tanntanımaz... Şöhret. 4/"Aç kaldım, susuz kaldım / — etmedi sevdan beni" (Ahmed Arif).. Kabartma bir figür oluşturacak biçimde yontulmuş değerli taş. 5/ Yunan rakısı... Kuzey Avrupa ülkelen ile Ortadoğu'yu birbirine bağla- yan otoyolun simgesi. 6/Denizfilinin dişlerinden yapılan bir tür değerli tespih... Bağlama ailesin- den çalgılann en küçük boylusu. 7/ Iran'm plaka işareti... Kayak... Satrançta bir taş. 8/ Bilgiçlik taslayan kimse. 9/ Balıkesir'in Edremit ilçesine bağlı turistik bir belde. emın ıgus bu dünya bir pencere CD VE KASET Kocaeli CnA'ersitesi'nden almış olduğum öğrenci kimlığimi kaybettım. Hükümsüzdür. HAKAN AÇ