23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA + CUMHURİYET 27 EYLÜL 2003 CUMARTESİ 8 HABERLERİN DEVAMI TURKIYE IstsnDul Edıne Kocaeli Çarakkale Izmr Manısa Ayctr Derızlı Y B B B B B B 2 3 2 2 2 3 2 8 2 9 3 2 31 Y 2 2 Sinop B 22 Adana B 33 Samsun B 21 Mersin B 30 Trabzon Y 21 Diyarbakır A Giresun J3 2J_ Şanlıurfa Ankara B 23 Mardın Eskışehır B 25 Sıırt Konya B 26 Hakkâri B 27 Sıvas B 23 Van B 23 Zorgjldak Y 2 1 Antalya B 32 Kars B 17 Yu^dun kuzey kesımlerı parçalı ve çok bulutlu, Marmara'nın doğusu, Batı Karadefiız kıyılan ıle Doğu Karadenız kıyılan sağanak ve gokguriiltu- lusağanakyağışlı Ğığer yerfer az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcaklığı Trakya, Iç Anadolu ıle Doğu Anadolunun ku- zeyınde bıraz azalacak. dığeryerierdeonemlı bır değışıkl'k olnayacak DIŞ MERKEZLER Oslo B 12 Helsınkı Stockholm Londra Amsterdani Brüksel Parıs Bonn B B B B B B B 17 17 21 20 21 21 17 Münıh B 19 Zürih Berlın Budapeşte Madrıd Viyana Belgrad Sofya Roma Atina B B B B Y Y Y Y 21 20 30 20 19 19 25 27 Moskova B 15 B 23 Şam Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bışkek Tıflıs Kahıre B Y Y Y Y Y B 16 12 24 20 8 12 31 B 32 Taşkent Tahran ı buıutlj , yCr> bUut L > Yağmuriu Kartı C _ j Sulu kar > Gok guoıltulu • 9 G U N C E L c CÜIVEYT ARCAYÜREK B Baştaraft 1. Sayfada Budurum karşısında üniversitelerde siyaset yok denilemeyeceğinin altını çizdikten sonraaa... "Kimialdatıyorsunuzyahuuu" diye bağırıyor. Huuu Bay RTE, huuu; maçlara, atletizm yarışma- larına, basket ve voleybol karşılaşmalarına gittiği- nıze göre düşünmeye de heıtıalde vakit ayırabilir- siniz. Cumhurbaşkanımız içtenlikle üniversitelerin siya- sete karıştırılmamasını öngörürken, elbette ülke ve dünyasorunları ile ilgıli görüşlerinin engellenmesi- nı istemediğinı, istenılmeyeceğıni belirtmekti ama- cı. Hükümetınizin ve tabii başta sizin üniversiteleri "partinizin birparçası durumuna getirecek, AKP'nin sultası aitına sokmayı amaçlayan çabalara" karşı çıktı. Laik ve özerk bir üniversitenin asıl görevinden uzaklaştırılarak günün birinde mollaların cirit ata- cağı bir kurumsallığa girmesine karşı uyanlarda bu- lundu. "Şu anda en büyük siyaseti üniversiteleri yöne- tenler yapıyor yahuuu" diyor RTE. Saptırmanın dik âlâsına örnek veren bu yaklaşı- ma Cumhurbaşkanı Sezer, Izmir'de Ege Üniversi- tesi'nin açılış töreninde bir iki cümleyle, üstelik yan- lış algılamaları önlemeyi içeren bir yanıt verdi. Üni- versiteler "siyasetin etkisi altında kalmamalı" dedi. Yahu RTE, huu; nalıncı keserı anlayışınızlaanla- tılmak istenen gerçek arasındaki ince farkı anladı- nız mı? • • • Huuu, huuu Bay RTE; dediğiniz gibi bir kurumun arkasınasığınarak konuşmuyor rektörler. Isterına- nın ister inanmayın; rektörler, uzun tartışmalardan sonra üniversite camiasının saptadığı görüşlen açı- lış törenlerindekı konuşmalarındaaçıklıyorlar yahu- uu. Yahu, yoksa bu şiddetli hiddetli dehşetli konuş- manızla üniversite yönetimlerini sindireceğinizi mi sanıyorsunuz? Ya da şiddetli, hiddetli ve de dehşetli konuşma ıle 80 üniversitenin açılış törenlerinde aynı tonda konuşmalar yapılması olasılığına karşı Kasımpaşa havalı önlem mı alıyorsunuz? "Kimi aldatıyorsunuz yahu?" • • • Bol keseden atmak geçerlı malzeme olmaktan çıktı. 3 Kasım seçımlerini -söylendiğine yazıldığına göre- "milimetrik hatayla" önceden saptayan SO- NAR araştırma grubunun eylül ayı anketine göre, AKP iktıdarına ilk günler yüzde 38-39'larda olan ka- muoyu desteğı, fikrinı söylemeyenlerle kararsızla- nn yüzde 28'lere varan oylarının dağılımıyla, ancak yüzde 33'lerde. 3 Kasım seçim sonuçlarının da ge- rısinde. Anket sonuçlarını açıklarken iyimserlik, şefaat arz eden spiker yorumlarına karşın; ekonomiyi ba- şarısız bulanlar yüzde 53. Yüzde 40 başarılı. Tanık ıse (anketlerde adı geçmiyor ama) CHP'li Kemal Derviş! SONAR'ın fikrini söylemeyenlerle kararsızlann yüzde 28 oyunu dağıtarak vardığı sonuçlara göre -RTE demokratik yaşam açısından nasıl karşılar bi- linmez ama- bugün seçim olsa parlamentoya dört parti gıriyor. AKP, CHP, GP, DYP... MHP kapının önünde! Bu sonuç muhalefet partilerinin giderek toparlan- dığını kanıtlıyor. Anketın çarpıcı yanı darbe üzerine darbe yiyen Cem Uzan'ın başında bulunduğu Genç Parti'nin -savlandığı gibi- gücünden düşmediğini, tersıne, güçlenmekteolduğunu, o kadar ki 3 Kasım'da yüz- de 8.87 olan oyunu yüzde 13.15'e çıkararak yüz- de 5 gibi önemli bir sıçrama yaptığını gösteriyor. Oysa, kısa zaman önce RTE, seçim olsa AKP'nin yüzde 40'ları bulacağını, parlamentoya AKP ıle CHP'den başka bir partinin giremeyeceğini söyle- dı. SONAR anketinden sonra: Huu RTE; "Kimi aldatıyorsunuzyahuu!" PKK için ABD ile görüş aynlığı Dış Haberler Servisi - NTVnin haberine göre Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Irak'a asker gönderme konusunda bir karar almadan önce Washmgton'un PKK-KADEK'e karşı harekete geçmesi gerektiğını ABD tarafına iletti. Ancak, Washington'un bu konuda kararlılığını dile getirmekle birlikte mücadelenin türii ve zamanlaması konusunda Ankara ile henüz görüş birliği içinde olmadığı belirtiliyor. MESELA DEDİK ERDAL ATABEK Anneciğim, Eşekbaşı Oldum... • BaştarafıArka Sayfada - Yapma bey, televizyo- na çıkan eşekler ünlü ol- muyor mu9 - Haklısın Bademgöz, ünlü olunca eşeğin eşekli- ğı bile unutuluyor. - Gördün mü, sonunda dediğime geldin Bademgöz gülümsedi. Ünlü eseklerden blrl olsa... Oıpa'nın parlak bir ge- LJ leceğı olması Badem- göz'ü oldugu kadar Dik- kulak'ı da mutlu ederdi el- bette. Ama Dikkulak dü- şünüyordu da. kendisinin bdyle bir durumu olma- mıştı, bundan sonra da ol- mazdı. Geleceğı parlak olan turlerden bıri olarak doğmamışlardı ki. Orne- ğin "at yarışlan" vardı da hiçbirzaman "eşek ya- nşları" olmamıştı. Kö- pekler bile yanştınlıyor- du. eşeklerin nesi eksikti. Sonra hıç "güzel eşek se- çimi" olmazdı. Oysa. ke- dilerin. köpeklerin "gü- zellik yarışmalan" var- dı. Neyse ki eşekler de ül- kelerin yönetimlerinde söz sahibi oluyorlardı. tn- şallah Sıpa da büyüyecek. böyle ünlü bir eşek ola- caktı. Eşeklerin de hayal- leri vardı ve bunu yalnız eşekler bılir. Irak plaııları foiterANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Cumhuriyet'in belgele- nyle aynntılarını ortaya çıkardı- ğı başta Kuzey Irak'a Türk aske- n gönderilmemesi olmak üzere Türkiye'yi ağır taahhütler aitına sokan 8.5 milyar dolarlık kredı anlaşmasına, siyasi partiler ve si- vil toplum örgütlerinden sert tep- ki geldi. Sivil toplum örgütleri kredinin "iade edilmesi" gerek- tiğini belirtirken bağımsız İstan- bul Mıllervekib Emin Şirin de verdığı soru önergesiyle konuyu TBMM gündemıne taşıdı. Anlaş- mayı kamuoyundan gızleyen AKP hükümetinin ise "sessiz kalması" dikkatçekti. Şirin: Kredi, hükümetin istifasını gerektirir AKP'den istifa eden bağımsız îstanbul Millervekili Emin Şirin. Türk siyaset yaşamında Düyunu Umumiye dönemı dahil Türki- ye'nin böylesi ağır koşullan olan bir krediyi almayı düşünmediği- ni ka>'detti ve şunlan söyledi: "Bu, kredi Teodor HerzFnin Abdülhamıd'e teklif ettiği kredi- den daha ağır şartlan olan bir kredidir. Bu kredi kabul edilir- se, 22 Mart günü TB.MM'nin K. Irak ile ilgili tezkeresindeki K. Irak'a asker yoliama irade- si hiçe sayılacağı gibi, K. Irak'taki mevcut askerimizi de geri çekerek PKK iddiamızdan tamamen vazgeçeceğiz. Böyle bir kredinin kabulü hükümetin istifasını gerektirir." 'Anlaşma yeniden gözden geçirilmelT Türk-tş Genel Başkanı Salih Kılıç, Türkiye'nın onurunu zede- leyecek bır anlaşmadan ciddi an- lamda rahatsızlık duyduklannı aktararak "8.5 milyar dolarlık parava karşılık gelen siyasi ko- şullar, dilekler karşısında birta- kım taahhütler aitına girmemi- zi içimize sindirmenıiz nıüm- kün değildir. Bu anlaşma yeni- den gözden geçirilmelidir" de- dı.Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği Başkanı Kaya Güvenç, anlaşmanın bağımsızlı- ğın ayaklar aitına alındığmın ka- nıtı olduğunu dıle getırerek şun- lan söyledi. "Ülkemiz,ABD'nin emirleriyle hareket eden bir ül- ke konumuna düşürülmüştür. Alınan para kredidir; yani ge- ri ödenecekrir ve bu krediden yararlanmak için Irak'ın işga- line, yani bir insanlık suçuna ortak olacaksınız, işgalci asker- lere korumalık yapacaksınız, ABD'nin emirlerini uygulaya- caksmız. Bu krediden yararlan- mak için IMF'nin istekleri doğ- rultusunda yasal düzenlemeler yapacaksınız. Vani. şimdiye ka- dar oldugu gibi, işsizliğe işsiz- lik, yoksulluğa yoksulluk kata- caksınız." BCP Genel Başkanı Mümtaz Soysal, Cumhuriyet'in haberinin ikinci Irak karıhmı bakımından saklanmaya çalışılan koşullan or- taya koymakla bü>oik bır hizmeti yenne getirdiğıne değinerek, şu görüşlere yer verdi: "Birinci tez- kereye ilişkin olarak o zaman- kiABD-Türkiye arasındaki an- laşmanın kamuoyuna \ansıtıl- ması yanbş ve yanıltıcı oldu.As- lında sunulduğu gibi o tezkere- nin reddedilişi ile Türkive'nin Irak'ta istediğini yapılabilmesi fırsatı kaçmış değildi, çiinkü öyle bir fırsat sunulmamıştı. Eğer metin yakından izlenirse, o tezkereler sırasındaki anlaş- manın Türk tarafına verdiği olanak Kuzey Irak'a girmek, fakat PKK konusunda hiçbir şey yapamamak olanağı idi ve PKK yerinde tutulmaya mec- bur turuluyor. fakat Türk aske- rinin asıl amacını yerine getir- mesi önlenmiş oluyordu. Şimdi de yine aynı şekilde benzer ko- şulİara uyulmadığı takdirde hem kredinin kendisi hem de u\ gulanışı ve özellikle taksitle- rinin zamanlandırılması yine ABD'nin tek yanlı kararlarına bağlanmıştır olmakrır." k Kürt devleti oluşumu için Amerikan oyunu' CDP Genel Başkanı Yekta Güngör Özden de anlaşmanın Türkiye'nın içendeki hukuk dışı ve çağ dışı açılımlann karşısına kımsenin çıkmaması için ABD ile AB'nin dayatmalannı koyduk gibi algılayan siyasi iktıdann önüne konulmuş zehırli bır yiye- cek olduğunu kaydederek "Bu, 8.5 milyar dolar gibi içendeki kayıpların küçük bir bölümü olan ağır koşullu kredi için etekleri zil çalarcasına çılgınlı- ğa düşenleri Irak'ın kuzeyinde Türkiye'nin güvenliği için bü- yük sancılar oluşturan Kürt devleti oluşumunda sessiz bı- rakmaya yönelik Amerikan ovunudur" dedi. GUNDEM MLSTAFA BALBAY îstanbul 'da tansiyonu yüksek cuma îstanbul Haber Servisi- Filistin'deki 2. ıntifada hareketinin 3. yıldönümünde Beya- zıt Camıi önünde cuma namazı çıkışında ya- pılan gösteride çember sakallı, sanklı, cüppe- li erkekler ve çarşaflı, peçelı kadınlann oluş- turduğu görüntüler lran'ı aratmadı. Gösteri- cüer, Islamcı terör örgütü Hamas lehine "Ha- mas'a selam direnişe devam" sloganı attı. Beyazıt Camii'nde kılman Cuma Nama- zı 'nın ardından meydanda toplanan yaklaşık 800 kişi Israil ve ABD'yi protesto etti. Tekbir sesleri ile camıden çıkan topluluk, "Asker Göndermeye Hayır. MGK Irak'tan Elini Çek" ve "Her Müslüman Bir Kova Su Dökse tsrail'i Sel Alır. İmam Humeyni RHA" yazılı pankartlan Beyazıt Camii'nin duvanna astı. "Katil Israil Ortadoğu'dan defol", "Ya- şasın küresel intifada". "Kahrolsun işbir- likçi kâfırler" sloganlan atan, çok sayıda Is- rail ve ABD bayrağı yakan gruba seslenen Anadolu'da Vakit gazetesi yazan Abdurrah- man Dilipak, "Hayat inanan için iman ve ci- hattan ibarettir. Müslümanların direnişi yalnızca Filistin, Keşmir, Irak. Çeçenis- tan'da değil, tüm zulüm kaleleri düşene dek sürecektir" dedi. Göstericiler bu sözle- rin üzerine "Laik dikta tsrail'e kukJa" ve "MGK Irak'tan elini çek" sloganı attı. Di- lipak'm kalabalığa seslenirken. "tsrail mü- barek Mirac gecesinde Mescidi Aksa'nın duvarlarını yıktı" demesi üzerine ise toplu- luğun tansiyonu tasa bir süre için yükseldi. • Baştarafı 1. Sayfada kadaşımızı bazen haklı buluyoriar, bazen haksız... - Eğitimdekı sorunlar bitip tükenmek bilmiyor... - Devlet tşlerinr yürüten kamu görevlileriyle ters dü- şüyoruz... Bize tez zamanda çare bul... Bilge hemen yanıtı verecekmiş ama, işi biraz da ağ- dalandırmak için süre istemiş. Yöneticıler, "Aman" demişler, "geç olmasın. Hergeçen gün daha kötüye gidiyor." Âradan bir hafta geçmiş, bilge devlet kapısını çal- mış. Tüm yöneticiler heyecanlı, ayakta... Çözümünü iki sözcükle aktarmış: - Dili düzelteceğız! Herkes şaşırmış. "Biz" demişler, "devletişlerinidü- zeltelim derken siz dili düzeltelim deyip çıktınız işin içinden." Bilge devam etmiş: "Eğer devlet yöneticileri dili iyi konuşursa, halka derdini iyi anlatır. Halk onu iyi algılarsa, ne söyleyece- ğini daha iyi bilır, Her şeyi konuşarak masaya getire- bildikten sonra ötesi kolaydır..." Dil Bayramı'nı kutluyoruz... Ses bayrağımız, Türk- çemiz, yüzlerce, binlerce yıldır dalgalanıyor. Ama dev- let yöneticilerimiz onu iyi kullanabiliyor mu? Sorunun yanıtı, Türkiye'nin şu andaki gündemin- de gizli! Siyaset, devlet sorunlan, birkaç yüz sözcükle ko- nuşulunca, onlann da anlamının nereye gidip-gele- ceği hesaplanamayınca, ortaya şu sorun çıkıyor Sorunlan gündeme getirme bıçimi sorunu! Türkdilli' alan! Bugün konumuz, siyasi gelişmelerden çok Dil Bay- ramımız... Gündeme dokunup geçtik. Dilimize gele- lim... Batılı bilim adamlan dünya haritasının Asya'nın or- tasından başlayıp Avrupa önlerine kadar gelen bölü- müne şu adı veriyorlar: 'Türkdilli' alan! Türkçemiz, tam 11 milyon kilometrekarelik bir alan- da, yaklaşık 300 milyon kişi tarafından, genel grup- landırmayla 21 değişik biçimde konuşuluyor! Büyük birzenginlik... Bu zenginliği üretime, enerjiye dönüştürebiliyor muyuz? İstenen düzeyde değil... Pek çok ulusal değerimiz gibi Türkçenin de zaman zaman küçümsendiğini, "Belki biraz şiir dili ama, bi- lim dili olamaz", "Yenisözcüklerüretilebilirama, bun- lar tutmaz" gibi yargılarla karşı karşıya kaldığını gö- ruyoruz. Bu yaklaşımlar, ok atarken hedefi tutturamayan ki- şinin, "Hedef tahtasında bozukluk var" demesine ben- ziyor! Türkçenin zenginliği, sorunsuz oldugu anlamına gelmiyor. Her şeyden önce okullarda "dil öğrenme" deyince akla ilk yabancı dil geliyor. Yabancı dilinola- ğanüstü bir önemle öne geçtiğini gördükçe kendi kendime söylenmeden edemem: Acaba Türkçemizi de yabancı dil olarak mı okut- sak! Geçen yüzyıllardaki Türkçenin bugünkünden da- ha an olduğunu gördükçe de arkeologlara seslenme- den geçemem: Kazı programlarınıza Türkçeyi de alsanız... Çıkar- dığınız eserter, bugünkülere örnek olsa! Tşin kara mizahı bir yana... Dilimiz, eğitim sorunla- rının bir parçası olarak, pek çok bakımdan ciddi bir kirlilikle karşı karşıya. Bunun içinde yabancı sözcük kirliliği var, Türkçe sözcükleri yabancılaştırma kirliliği var, argo kirliliği var... Dilimizi bu kiriiliklerden koru- mak yetmez, geliştirmek, büyütmek durumundayız. Bu yönde muhtaç olduğumuz kudret, Türkçemiz- de mevcut! an kcum@ttnet.net.tr Ağır taahhütler IŞIK KANSL EBRUTOKTAR ANIC4R.A - Dubai 'de imza- lanan 8.5 milyar dolarlık kredi anlaşması, Irak'a Türk askeri- nin gönderilmesine ilişkin tez- kere öncesinde, hükümetin ABD'ye çok genış siyasi kap- samlı taahhütlerdebulunduğu- nu ortaya koydu. AKP hükü- meti; sadece Türk askerinin Kuzey Irak'a gönderilmemesi konusunda değil, anlaşmamet- nindekı ıfadeyle "ABD'nin I- rak'a Özgürlük Harekâtı adıyla yapacağı tüm istikrar çabalanna" destek vereceği- ni de taahhüt etti. Anlaşmanın ekonomik koşııllar bölümünde ise hükümet, her kredi dilimi talebi öncesindeABD'ye "Ak- tanm Bilgi Raporu" sunaca- ğını hükme bağladı. ABD hü- kümetinin isteyeceği bilgilere göre hazırlanacak bu raporlar- da, şirket ve mali kurum kim- liklerinin de açıklanması ön- görüldü. Hükümet, imzaladığı 8.5 milyar dolarlık kredi anlaşma- sında, ABD'nin istemi çerçe- vesinde "kamu yöneriminde şeffaflık ve etkinliği arttır- maya dönük politikalar izle- yeceğini" de kabul etti. Anlaş- manın imzalanmasının ardın- dan Başbakan Tayyip Erdo- ğan'ın Dubai'den Ankara'ya döner dönmez kamu yönetimi reformuna ilişkin çalışma gru- bunu toplaması dikkat çekti. BakanlıkJann tüm taşra teş- kilatını kaldırarak, belediyele- re ya da özel idarelere de\Te- den KamuYönetimi TemelYa- sa Taslağı konusunda, çahş- malara hız verildi. Anlaşmada. yaklaşık 18 ay- lık bir süreç içinde 4 ayn dilim- de kullandınlacak kredinin Türkiye tarafından alınması için izlenecek süreç de ayn bir maddede tanımlandı. Hükü- met, kredinin her dilimi önce- sinde ABD'ye "Aktanm Bil- gi Raporu" (Disbursement In- formation Report) sunacağını kabul etti. Bu raporun içerece- ği bilgiler de şöyle ifade edil- di "Aktarım Bilgi Rapo- ru'nda Hazine aynca, ABD Hükümeri'nin makul olarak isteyeceği, IMF'ye verdiği benzer ilave ekonomik ve mali bilgileri de sağlayacak- tır. Hazine, ticari gizlilik içe- ren bilgileri vermeyebilir ya da şirket ve mali kurum kim- likierini açıkJayabilir." Hükü- met, bu madde ile ABD'nin is- teyeceği Türkiye'deki tüm ma- li kurum kimliklerini açıklaya- cağı sözü verirken sadece tica- ri gizlilik içeren bilgiler konu- sunda bağlayıcı olmadı. Anlaş- maya göre ABD, Türkiye'nin kredi çekiş talebinde bulunma- sının ardından 8 iş günü içinde Türkiye'nin anlaşmada ortaya konulan koşullan karşılayıp karşılamadığını inceleyecek. Teslimiyet itirafı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABD ile Lmzalanan 8.5 milyar dolarlık kredi anlaş- masının Türkiye'nin Kuzey I- rak'a tek taraflı olarak girme- mesi koşuluna bağlandığını kabul eden Devlet Bakanı Ali Babacan, "Anlaşma, ABD Kongre karannın ruhunu aynen yansıtıyor. Bu, Kongre karannda da vardı ve 5.5 ay- dır vveb sitesinde yayımlanı- yordu" dedi. Anlaşmanın si- yasi sonuçlanm da doğrulayan Babacan, "Ben baştan beri gerek Dubai öncesi. gerek sonrası hep bu anlaşmanın siyasi koşullan olduğunu söyledim, temldnli davran- dık" dedi. Babacan, kredinin Irak'a Türk askerinin gönde- rilmesi ile ise ilgisi olmadığı- nı savunarak "Ka>Tamları kanştırmışsınız. Irak'a banş gücü göndermek ayn, Kuzey Irak'a asker göndermek ay- n" dedi. Cumhuriyet'in ele geçirdi- ği "Kuzey Irak koşullu" kre- di anlaşmasını doğrulayan Ba- bacan, anlaşmanın tamamıyla nisan ayında kabul edilenABD Kongre karannı yansıttığını ifade etti. Kongre karannda Türkiye'nin tek taraflı olarak Kuzey Irak'a girmesinin "iş- birliği tanımına uymayaca- ğının" belirtildiğini söyleyen Babacan, "ABD, Irak'a ope- rasyon sürecindeki müzake- relerde de hep bu konu üze- rinde durmuş, Türkiye'nin tek taraflı olarak Kuzey I- rak'a girmesini istememişti" dedi. Babacan, ABD açısından anlaşmanın Kongre karanna uymak zorunda olduğunu N'ur- gulayarak "ABD açısından bu anlaşmanın ABD Kongre karanna uymaması söz ko- nusu olamazdı" dedi. Babacan, ABD'ye kredi için ekonomiyle ilgili sözler içeren koşullan da savunarak "Ozel- leşrirme, bankacıhk siste- minde düzenleme, kamu yö- netimi temel reformu, sıkı maliye politikaları bunlan biz zaten niyet mektubu ola- rak IMF'ye sunduk, Bunda bir sorun yok" görüşünü dile getirdı. Babacan, anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Bakan- İar Kurulu karannın yeterliği olduğunu da sözlerine ekledi. Krediyi almak içinABD Hazi- nesi'ne yazı yazacaklannı kay- deden Babacan, "Ancak bun- da acelemiz yok" dedi. AKP Grup Başkanvekili Eyüp Fatsa da. "Hiçbir kre- di koşulsuz olmuyor. IMF kredilerinin de şartlan var. Onur kıncı deniyor, en onur kmcı kredivi IMF'den aldık. O zaman onurumuz zedelen- medi mi? ABD'nin koşul koymasından rahatsızlık du- yacak bir şey yok" dedi. Fat- sa, "Anlaşmanın açıklanma- sı gerekmez mi" sorusu üze- rine, "Her şeyi açıklamak mümkün değil" görüşünü di- le getirdi. Öymen: TBMM'nin iradesiyoksayıldı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Emekli bü- yükelçi, CHP Îstanbul Millervekili Onur Öy- men, Cumhuriyet'in ay- nntılanm açıkladığı. AKP hükümetinin ABD ile imzaladığı 8.5 milyar dolarlık kredi anlaşması- nı değerlendinrken "Pa- ra karşüığında hududu- muzu terörist saldıniar- dan korumamayı taah- hüt ediyoruz" dedi. Anlaşmayla, Türki- ye'nin sımrlannı koru- mak ve terörle mücadele etmek için asker gönder- me yetkisinden vazgeçil- diğini, böylece TBM- M'nin bu konudaki irade- sininyok sayıldığını akta- ran Öymen, "Doğal ko- şullarda böyle bir anlaş- maya imza atan hükü- metin istifası gerekir" diye konuştu. Öymen, Dubai'de Hazine'den so- rumlu Devlet Bakanı Ali Babacan'ınABDyetkilı- leri ile imzaladığı kredi anlaşmasının siyasi ko- şullar öngördüğüne dik- kat çekerek "Böylesi si- yasi koşullu bir yardım anlaşmasını Türkiye Cumhuriyeti hiç imza- lamadı. 70 sente muhtaç oldugu günlerde bile imzalamadı" dedi. Anlaşmada Türki- ye'nin K.Irak'a tek taraf- lı girmesi halinde 8.5 mil- yar dolarlık kredınin askı- ya ahnacağına ilişkin bir hüküm bulunduğunu anımsatan Ö>Tnen, "Irak politikamız resnıen ipo- tek aitına alınıyor" dedi. Oymen şunlan söyledi: " Irak'ta Amerikaya işbirliği sözü vermek, I- rak politikasına siyasi destek anlamına geliyor. Eleştirme hakkınızı da feda ediyorsunuz, çün- kü eğer ABD'nin politi- kasına karşı çıkarsanız yardımı kesecekler.An- İaşmayla, Kuzey Irak'a asker göndermeme ko- şulu geriyorsunuz. K.I- rak'a biz askeri neden gönderecektik? Hudu- dumuztı korumak için. Oysa şimdi anlaşmayla, para karşılığında hudu- dumuzu terörist saldın- lardan korumamayı ta- ahhüt ediyoruz. 'K. I- rak'ta terönstler Türki- ye'ye saldınrsa sızin de oraya saldırma hakkınız var' gibi bir hüküm yok metinde. Kuzey Irak'a girmeme>i taahhüt edi- yorsunuz ve oradaki te- rörisri rahatlatıyorsu- nuz. Sınırlannızı koru- mak ve terörle mücade- le etmek için asker gön- derme yetkinizden vaz- geçiyorsunuz. En önenı- lisi bu konuda Mec- lis'ten yetki almışsınız. Böylece TBMM'nin de iradesini yok sayıyorsu- nuz."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear