25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 24 EYLÜL 2003 ÇARŞAMBA HABERLER Kamu Yönetitni Taslağı, müsteşar ve genel müdürlerin hükümetlerle göreve gelip gitmesini öngörüyor Bürokrasiye siyasalgölgeBULENT SARIOGLU ANKARA - Hükümetin hızla Mec- lis'e göndermeye hazırlandığı Kamu Yönetimi Reformu Taslağı, bürok- raside siyasaüaşmaya dönük kaygı- lar ve kamu çalışanlanna dönük hü- kümleriyle tartışmah yönler içeri- yor. Taslağa göre müsteşar, genel mü- dür ve başkan düzeyindeki bürokrat- lar her hükümet döneminde değiş- tirilerek müşavir kadrolarına atana- cak. Bürokratlar "siyasi olduklan" ön kabulüyle atanıp görevden alı- nacak. Kamuda sözleşmelı perso- nel statüsü yaygın olarak uygulana- cak ve "maaş-ödül" değerlendirme- si "performansa göre" yapılacak. BakanJar Kurulu üyeleri, Milli Pi- yango îdaresi'nin Gölbaşı'daki tesis- İerinde yaklaşık 7 saat süren toplan- tıda kamu yönetiminde köklü deği- şiklik içeren taslağı görüştü. Tasla- Hizbullah davası • AKP hükümetinin Meclis'e göndermeye hazırlandığı kamu yönetimini kökten değiştiren düzenleme, riskli yönler de içeriyor. Bürokratlann 'siyasi olduğu' ön kabulüyle hazırlanan düzenleme, 'sözleşmeli personel, performansa göre maaş-ödül' gibi kamu çalışanlan açısından tartışmah değişiklikler getiriyor. ğın henüz 2 bölümünü sonuçlandı- ran hükümet, pazartesi günü Bakan- lar Kurulu toplantısının ardından uzun bir değerlendirtne daha yapa- rak taslağı Meclis'e göndermeyi he- defliyor. Kamu Yönetimi Temel Yasa Tas- lağı ile getirilmek istenen bazı dü- zenlemeler şöyle: • Sınavla göreve alınan kamu ça- lışanlan dışındaki kamu görevlileri ve işçiler kadro koşuluna bağlı oi- maksızın sözleşmeyle istihdam edi- lecek. Sözleşmede "performans öl- çütü" yer alacak. Sözleşmeli perso- nel, hakkındaki performans değer- lendirmesine göre fazla maaş ve ödül alabilecek. • Müsteşarlar ile başkanlık ve genel müdürlük statüsündeki bağlı ve ilgili kuruluşlann genel müdür- leri ile başkanlannın görevleri, hü- kümetin görevi sona erdiğinde bite- cek. Bu bürokratlar, özlük haklan saklı kalmak koşuluyla bakanlık mü- şaviri olarak görevlendirilecek. Mer- kezi idarede memurlann atamalan da bakan tarafından yapılacak, Din poütikası merkezde, atama yerelde • Adalet. savunma. istihbarat, gü- venlik. dış politika, maliye, Hazine, gümrük, milli eğitim müfredatını belirleme ve öğretim birliği, din hiz- metleri, sosyal güvenlik hizmetleri, tapu-kadastro, nüfus-vatandaşlık hiz- metleri ile sivil savunma hizmetle- ri dışında tüm hizmetler yerel ida- relere devredilecek. •" Doktor, imam, öğretmen atama- lan, hükümet politikalan doğrultu- sunda yerel yönetimlerce yapılacak. Din alanındaki üst politika merkez- de belirlenecek ancak il müftüleri valilere bağlı olacak. Valiler imam, doktor ve öğretmen atayabilecek. Karayollan Trafik Yasası ile Emni- yet Genel Müdürlüğü'ne verilen tra- fik hizmetlerinin denetimi, yöneti- mi ve düzenlenmesi görevlerinin ta- mamı veya bir bölümü Içişleri Ba- kanı'nın onayı ile belediyelere dev- redilebilecek. t^Başbakanlık Yüksek Denetle- me Kurulu özel ihtisas dairesi ola- rak Sayıştay'a bağlanacak. TtKA ile Dışişleri Bakanlığı dışında tüm ba- kanlık ve kuruluşlann yurtdışı kad- rolan kaldınlacak. */ Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ile Milli Eğitim, Sağlık, Kültür ve Turizm, Çevre ve Orman, Tanm ve Köyişleri, Sanayi ve Ticaret bakanlıklannın görev yet- kileri, kadrolanyla birlikte il özel idarelerine devredilecek. Hükümet son çalışmasında bu bölümle ilgili taslak üzerinde olası değişiklikleri gö- rüşmedi. • Adalet, Milli Savunma, îçişle- ri, Maliye ve Çalışma bakanlıklan- nın taşra teşkilatlannda değişikJiğe gidilmiyor. Mevcut bakanlıklarda yapılacak değişiklikler de dikkate alınarak 4 yeni bakanlık kurulması tasarlanıyor. Ekonomi bakanlığı, ha- berleşme bakanlığı, bilim ve tekno- loji bakanlığı, şehirleşme, yerleşme ve çevre bakanlığı kurulması hedef- leniyor. Tetikçîye müebbethapis MAHMUTORAL DtYARBAKIR-Ganar Okkanın öldürülmeden önce kamuoyuna açıkla- dığı Hizbullah tetikçileri listesinde adı bulunan Şa- hin Çeribaşı, dün yargı- landığı Diyarbakır DGM 'de ömür boyu hapis cezasına çarptınldı. Çenbaşı hakkındaki da- va, Diyarbakır DGM'de Şuayip Polat adlı bir kişi- nin tabancayla öldürülme- si, iki kişinin de yaralan- ması eylemlerine katıldı- ğı gerekçesiyle açılmıştı. DGM Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Şaldr ve Abbas kod adla- nnı kullanan 1974 Diyar- bakır-Hazro doğumlu Çe- ribaşı'nın, Gaffar Okkan tarafından açıklanan liste- de adırun yer alması üze- rine Diyarbakır'dan kaça- rak önce Antarya Kemer'de sonra da Gebze'de Mah- mırtÖzmezadlı bir kişinin evinde sakJandığı. bu sü- re içinde de kınk olan aya- ğını tedavi ettirdiği belir- rildi. Çeribaşı 'nın bir süre sonra eşini ve çocuklannı îstanbul'a çağırdığı arda- tılan iddianamede, onlan karşılamak üzere geldiği Harem terminalinde ya- kalandığı ifade edildi. iddianamede sanık Çe- ribaşı hakkında TCY'nin 146. maddesi uyannca idam, Mahmut Özmeze ise yardım yataklık suçla- masıyla 3 yıl 9 aya kadar hapis cezası veriİmesi is- tendi. Diyarbalar DGM'de dün görülen karar oturumuna tutuklu sanık Çeribaşı ka- ülırken daha önce tahliye edilen Mahmut Özmez gelmedi. Duruşmada sav- cı, Çeribaşı hakİanda ömür boyu hapis cezası verilme- sinı talep etti. Çeribaşı ise suçlamalan kabul etmedi. Daha sonra karannı açık- layan hâkim Muammer Akyûz başkanlığındaki mahkeme heyeti, Çeriba- şı'yı Uyum Yasalan gere- ğince idamdan dünüştü- rülmüş ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. IĞNELİ FIRÇA ZAFERTEMOÇİN PKK/KADEK Tokat'ta operasyon: 3ölü TOKAT (Cumhuriyet) - Yoeunluklu olarak DHKP-C ve TÎKKO'nun eylem yaptığı Tokat kırsalında dün PKK-KADEK üyelerine yönelik olarak gerçekleştirilen operasyonda 3 terörist öldürüldü. Tokat kırsalında son iki ay içerisinde düzenlenen operasyonlarda çok sayıda TTKKO militanı etkisiz hale getirildi. Bu örgüte yönelik operasyonlar sürerken, bölgeye bir grup KADEK militamnın da sızdığı belirlendi. Tokat'ın Almus ilçesi kırsalındaki Çe\Teli ve Ormandibi köyleri arasında operasyon yapan güvenlik güçleri, PKK-KADEK üyesi bir grup teröristle karşılaştı. Jandarma timlerinin teslim ol çağnsına ateşle karşılık veriİmesi üzerine çıkan çahşmada 3 terörist öldürüldü. •« DEHAP ve OTP liderleri yedek hâkimlik, Haluk Levent ile 2 gitaristi ise savcılıkça serbest bırakıldı Kürt Festh aB gözaltılaıı sona eıtliİLHANTAŞCI ANKARA-Almanya'daki "ll.Kûrt FestivaH"ne ilişkin soruşturma çer- çevesinde, gözalnna alınan sanatçı Haluk Levent ile 2 gitaristi savcılık sorgusunun ardından; DEHAP Ge- nel Başkanı Tuncer Bakırhan ile Özgür Toplum Partisi (ÖTP) Genel Başkanı Ahmet Turan Demir de ye- dek hâkimlikten serbest bırakıldı. Haluk Levent'i gözalnna aldıran DGM Savcısı Cengiz Köksal'ın, sa- natçıya "Sizi severek dintiyoruz. An- cak, neden böyle bir olaya kansünız? Üzüldük" dedıği öğrenildi. Levent 'in gözaltına atıfta bulunarak "Keşke bunlar olmasaydı" sözleri üzerine, savcının, sanatçı olmasının durumu değiştirmeyeceğini, sonuçta terörör- • Sanatçı Haluk Levent, savcı Cengiz Köksal'a verdiği ifadede konser sözleşmesinde herhangi bir parti ve ideolojik grubun pankartı ve ambleminin platformda yer verilmeyeceğine ilişkin hüküm bulunduğuna dikkat çekti. Levent, sözleşme gereği 35 parça seslendirmesi gerekiyorken 15-20 dakikada birkaç parçayı hızlıca okuduktan sonra konser alamnı terk ettiğini söyledi. gütü bayrağı altında konser verdiği- ni söylediği belirtildi. Geçen cuma günü Köksal ile görüşerek ifade ve- rebileceğini aktaran Levent'e savcı- nın. "Biz kendi prosedürümüze göre ifade ahnz" diyerek istemi reddetti- ğı bildirildi. Soruşturma kapsamında, savcı Kök- sal'ın talimahyla gözaltına alınan Ha- luk Levent ve iki gitaristi, DEHAP Ge- nel Başkanı Tuncer Bakırhan ve ÖTP Genel Başkanı Ahmet Turan Demir. emniyetteki sorgulannın ardından DGM'ye sevk edildi. Haluk Levent'in, pazar günü Ankara'da verdiği ve gö- zaltına alındığı konserdeki kıyafet- leriyle DGM"ye gelmesi dikkat çek- ti. Savcı Köksal, Bakırhan ve Demir'i tutuklanmalan istemiyle Ankara 1 Nolu DGM Yedek Hâkımliği'ne sevk ederken sanatçı Haluk Levent ile gi- taristler GöktuğŞenkal ve Demir Ka- racehennem'i serbest brraktı. Yedek hâkimliğe tutuklanmalan istemiyle sevk edilen Demir ile Bakırhan da buradan serbest bırakıldılar. Haluk Levent, savcıya, konser or- ganizasyonunun nasıl yapıldığuıı ana hatlanyla anlattı. Yaklaşak 1 saat sü- reyle ifade veren Levent, konser söz- leşmelerinde herhangi bir parti ve ideolojik grubun pankartı, amblem ve afişlerine platformda yer verilme- yeceğine ilişkin hüküm bulunduğu- nun altını çizdi. Konser sözleşmesi- nin bir örneğini savcıya sunan Le- vent, konseri, Almanya'da yaşayan Axa Yûzflgüzerin organize ettiğini söyledi. Sözleşme gereği 35 parça seslendirmesi ve sahnede 2 saat kal- ması gerektiğini kaydeden Le\ f ent, 15-20 dakika içerisinde birkaç parça- yı hızlıca okuduktan sonra konser alanından aynldığını aktardı. Olayın hemen ardından kendisini konser alanına götüren araç yerine arkadaşına ait bir araçla konser yerin- den uzaklaşnğını kaydeden Levent, ilk uçakla da Türkiye'ye döndüğünü söy- ledi. Levent, daha öncekı konserlerin- de Atatürk'ün Gençliğe Hitabe'sini, 10. Yıl Marşı'nı okuduğunu ve bu konser görüntülerini savcılığa ulaştı- rabileceğini söyledi. Haluk Levent, bu görüntüleri bil- gisayar ortamında CD'ye aktararak savcılığa ulaştıracak. Levent, savcı- ya, Atatürkçü Düşünce Deraeği ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği üyesi olduğunu söyleyerek bunlann dışuıda hiçbir derneğe üye olmadığı- na işaret etti. Anadolu aydınlanmasının öncülerinden, eğitimci, gazeteci-yazar Karşıyaka Mezarlığı'nda toprağa verildi Akçam karanfillerle uğurlandı Akçam, ailesi, arkadaşlan, okurlan ve Köy Enstitülükr tarafından uğurlandı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhuriyet dönemi roman ve öy- kü yazarlanndan, Köy Enstitüsü me- zunu, eğitimci Dursun Akçam dün ailesi, arkadaşlan, okurlan ve Köy Enstitülüler tarafından son yolculu- ğuna uğurlandı. Geçen cuma günü ölen Akçam'ın cenazesi, dün Maltepe Camisi'ne getirildi. Öğle namazının ardından kılınan cenaze namazından sonra cenaze, karanfil yağmuru ve alkış- lareşüğinde Karşıyaka Mezarlığı 'na görürüldü. Maltepe Camisi'ndeki törene Akçam'ın yakmlan, TBMM Başkanvekili YıtanazAteş, CHP Grup Başkanvekılı Haluk Koç. CHP PM üyesi ve eski genel sekreteri Adnan Keskin, ÇDP Genel Başkanı Yekta Güngör Özden, Esenyurt Belediye Başkanı Gürbûz Çapan, TMMOB Başkaru Kaya Gûvenç, CHP Anka- ra Millervekili Yakup Kepenek, es- ki bakanlardan AhmetTan,Fîkre*Cn- lû ve Zekeriya Temizel, Cumhuriyet Kadınlan Derneği Genel Başkanı Şenal Sanhan. HaBt Çelenk, yazar Muzaffer Ühan Erdost. SES Genel Başkanı İsmaü Haklo Tombul, Köy Enstitüsü mezunlan ile çok sayıda Akçam dostu karıldı. Akçam'ın ce- nazesi daha sonra Karşıya Mezarlı- ğı'nda toprağa verildi. Yazar Vfecihi Timuro^u, Akçam 'ın Türkiye'nin en usta kalemleri arasın- da bulunduğunu söyledi. Timuroğ- lu, "Akçam keskin çizgilemie Ata- türkçü bir yurtseverdi. Bu uğurda önemli savaşlar verdi, hiçbir baslo- ya bojnn eğmedi" diye komıştu. Ti- muroğlu, Akçam'ın salt devrimci kişiliğiyle değil, sanatçı ldşiliğiyle halka mal olduğunu vurgularken, "Türk aydını çok değerh' bir >x)lda- şnu yitirmiştir" diye konuştu. Yayıncı-yazar Muzaffer tlhan Er- dost ise, Akçam'a hitaben yazdığı mesajında şunlan kaydettı: "Biz her gün öleöie' leş'e döndük, hiç olmazsa senin, dinsel gericüığm büimseDiği b>-pass değO,paspas yap- öğı şu günlerde, >üzünden eksilme- yen' gülüş' ünle ghmek gibi bir şan- sın da oldu." J GLOBALPOLÎTÎKÜLTÜR ERGtN YILDIZOĞLU Uzlaşma ve İnce Ayar' Hem ABD ile Fransa - Almanya (ve Rusya) ek- seni arasında Irak konusunda bir uzlaşma hem de Bush yönetimi içinde bir "ince ayar" süreci niha- yet başladı. Bu gelişmeler, "Tek başıma yapa- rım "dan kolektif sömürgeciliğe geçişin doğum sancılan olarak da görülebilir. Evdeki hesap çarşrya uymayınca Ne Bush yönetiminin, ne de akıl hocalan "Neo- con"lann "evdeki hesabı çarşıya uymadı". Irak halkı ABD askerlerini çiçekle karşılamadı, aksine bir silahlı direniş başlattı. Üstelik, hâlâ ne kitle im- ha silahlan, ne de Saddam'ı 11 Eylül saldınsına ve El Kaide'ye bağlayacak bir kanıt bulunamadı. Ge- çen hafta Bush, Saddam'la 11 Eylül arasında bir ilişki bulamadıklannı itiraf etti. Tüm bunlar olur- ken, Irak savaşının maliyeti (dolar ve insan yaşa- mı) hızla arttı, Bush yönetiminin "reytingi" de ABD'de kamuoyu yoklamalannda geriledi. News- week editörlerinden Fareed Zakaria da, bu orta- mı yansıtan yazısında "tekyanlı" politikanın dün- yada, herkesin herkesle yanştığı bir kaos yaratma- ya, VVashington'ın da denetimi elinden kaçırmaya başladığını vurgulayarak, Bush yönetimini özellik- le de "neo-con"lan suçladı, Cancun'daki "başa- nsızlığının" sorumluluğunu bile getirip Beyaz Sa- ray'ın kapısına bıraktı (29/09). Şimdı iki süreç birden işliyor: Birincisi, yaklaş- makta olan başkanlık seçiminin adaylan arasına emekli general VVesJey Clark gibi, "vatanseverti- ği" kuşku götürmez bırinin gırmesiyle, Bush yöne- timi "hasar denetimi" için yön değiştirmeye çalı- şıyor. Ikincisi, yönetime egemen "neo-con" kon- sensüs çatlıyor. Neo-con'lann "guru"su lrwing Kristol'un dergisi The VVeekly Standard, Rums- feJd'e yüklenmeye başlarken (15/09), Kristol, Fi- nancial Times'ta "gerçeklere uyum sağlamaktan" (22/09) söz açıyor. Bu basınçlar altında "neo-con "lar ile "liberaldö- nüşümcüler" (Powel, Armitage ve Rice- E.Y) ara- sında ortak bir zemin oluşurken (F.T.), Bush hem BM'ye geri dönmeye hem de "neo-con"lann te- mel argümanlanyla arasına mesafe koymaya baş- hyor(Miami Herald, 21/09). Wall Street Journal'da da bu yeni yönelimi destekleyen bir yorum yayım- lanıyor. Kongre'de muhafazakârüyelerarasında bi- le savasın gidişatı konusunda hükümete yönelik bir güvensizliğin oluşmaya başlaması (Wall Stre- et Joumal, 19/09) bu yeni yönelimin ebeliğini ya- pıyor. Bir ittifakın ufuklan Aslında Fransa ve Almanya, Irak operasyonuna karşı çıkarken, Irak'ın değil "öah"nın küresel ege- menliğinin geleceğini düşünüyorlardı. Şimdi de salt petrolün geleceği açısından değil, Batı'nın ta- rihsel çıkarlan açısından da ABD'nin Irak'ta birye- nilgiye uğramasına izin verilemeyeceğini düşünü- yoriar, hem de Asya'da yeni ekonomik ve siyasi güç odaklannın oluşmaya başladığı bir dönemde. Bu yüzden, Bush'un yön değiştirmesi, Avrupa'nın Bush'a yaklaşması, bö'ylece bir uzlaşma sürecinin başlaması eninde sonunda kaçınılmazdı. Dün (Salı) Bush ve Chirac BM'de konuştular. Chi- rac, pazar günü New York Tımes'la konuşurken, BM tasarısının bir "provokasyon" olmadığı (kapa- lı kapılar arkasındaki anlaşmalara sadık kalındığı- E.Y) takdirde veto etmeyi düşünmediklerini söy- ledikten sonra, Afganistan/Karzai türü bir formü- lü kabul edebileceğini ima etti. Pazartesi günü Bush, Fox Nevvs'de, BM'ye yönetim ABD'de kal- mak koşuluyla işbirliği ve dönüşüm sürecinde de etkin bir rol almasını teklif edeceğini, Irak Konse- yi'nden de en kısa sürede genel seçimlerin tarihi- ni saptamasını isteyeceğini belirtmişti (WSJ, The Guardian 23/09). Dün gazeteler Irak'ta, petrol ha- riç "herşeyin" hızla, çok uygun koşullarda yaban- cılarasatılacağını yazdılar(Financial Times, 22/09). The Independent baş yazısında, "Bu Irak'ın ikinci yağması olarak" nrtelediği gelişme belki de ABD ile Avrupa arasındaki anlaşma sürecinin, Afganis- tan modeli (kukla hükümet, ABD liderliğinde Ba- tı'nın denetimi) bir kolektif sömürgecilik üzerinden hızla ileriemekte olduğunun bir başka göstergesiy- di. Irak Işadamlan Birliği Başkanı Vadi Surab'a göreyse satış, Irak'ın ulusal sanayıci sınıfını tümüy- le yok edecektı (BBC). Onümüzdeki (kısa) dönemde, 11 Eylül türü bir başka şok yaşanmadığı takdirde, Bush yönetimi- nin yön değiştirmeye, "neo-conlar"\n güç kaybet- meye, ABD-Avrupa pazarlıklarının yoğunlaşmaya devam edeceği anlaşılıyor. ABD ve Avrupa enin- de sonunda uzlaşarak sermayenin küresel impa- ratorluğunu birlikte yönetmeyi deneyecekler. Güner sorun DCM'ler 'Uyıım' kâğıt üzerinde kaldı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Ankara Barosu Başkanı Semih Güner, "KürtFestrvTali" sorusturması kapsamın- da gerçekleşen gözaltı olaylanyla ilgili olarak, DGM'ler durduğu süre- ce "bu tür sürprizlere herkesin hazffhkh ohna- a" gerektiğini belirte- rek "DGM'ler Türki- ye'ye zarar verecek ha- İegekö"dedı. Türkiye'nin Devlet GüvenJik Mahkemele- ri'nden bir an önce kur- tulması gerektiğini kay- deden Güner, "Ne ka- dar yasa çıkanrsak ÇH karabm, o yasalaıia çe- Bşen bu yarguama yön- temJerini içeren uygula- mayı daha farkh nokta- ya getiren DGM orta- dan kalkmadıkça bu SH kıntılan >aşayacağız." diye konuştu. Prof. Dr. UğurAlaca- kaptan, insanlann gö- zaltına alınmadan sor- gusunun yapılmasınm mümkün olduğuna işa- ret ederek "PoKs gözal- üna alarak daha iyi bir polis olduğunu göster- mek isthor, onu da ken- di başına japmnor. sav- cı taümatrvla yapıyor. Bunlarbana,işgüzarhk gibi geByor" diye ko- nuştu. DEHAP Genel Baş- kanvekili Osman Ozçe- Kk. DGM önünde yap- üğı basın açıklamasında, AB'ye katılımın gerek- çeleri olarak peş peşe uyum paketleri çıkanl- masına rağmen, yasa- lann kâğıt üzerinde kal- dığını söyledi. Özçelik, "Starükocu, tutucu zihnfyette ısrar edilerekyasalannözgür- hikçü ve insan >aşamını kolaylaşuncı etkilerinin ortavaçıkmasmaolanak tanınmamaktadır" diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear