Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 24 EYLÜL 2003 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
AÇI
MUMTAZ SOYSAL
Okurun Hakları
HOLDİNGLER SAVAŞI hakkında ne biliyorsu-
nuz?
Dahadoğrusu, o konuda neyi iyi bildiğinızden ne
kadar emınsiniz?
Bu savaşta kimin doğruyu, kimin eğriyi yazıp
sö/lediğinı anlamak için en az üç- dört gazete oku-
rna gereğini dtymuyor musunuz? Para vererek al-
dığınız gazeteden ya da "reyting"\r\e katkıda bu-
lunduğunuz kanaldan çarpıtılmamış haber alma
hakkınız yok mu? Asıl sahip siz değil misiniz?
Medyanın holdingler arasında paylaşıldığı bir ül-
kede her haberin çarpıtılma olasılığı bulunduğuna
göre, holdinglerin sadece kendi aralanndaki bir çe-
kişmeyle ılgili görünen çarpıtmanın yalnız o konuy-
lasınıriı kalıp başkakonularabulaşmayacağınısan-
mak büyük safdilliktir.
Medyadaki sermayenin basılı, sözlü, görüntü-
lü iletişimin her alanına değişik biçimlerde el
atarak holdingleşmesi çok da yeni bir olay sayıl-
maz. Amerika ve Ingiltere başta olmak üzere, dün-
yanın birçok ülkesinde bir gazeteyle başlayıp ko-
caman ve dallı budaklı holding durumuna gelen med-
ya kuruluşlan geçen yüzyılda da vardı. Tek gaze-
teyle sivrilip ömrünün sonuna dek tek gazeteyle ka-
lan patron tipi.Türkiye'de bile azalmaya başlamış-
tı.
Ama, aslında medya holdingi olmayan büyük
sanayi ve ticaret kuruluşlannın da medyaya el at-
ması nispeten yeni bir olay. Ama, yaygın.
Amerika'da da var, Avrupa'da da. Basında da,
televizyonda da.
Oralarda medya dışı holdinglerin medyaya el atı-
şı, belki televizyonlarda daha çok, basında daha
az. Türkiye'deise galiba tersi: Medyadışından ge-
len holding elleri genellikle basında daha belirgin.
Ancak, televızyon haberciliğinin çoğu zaman ba-
sını izlediği, kanalların sık sık günlük gazetelerde-
ki sabah haberlerini allayıp pullayıp genişleterek ak-
şamı ettikleri bir ülkede, gazetelere egemen olan-
lann medyanın bütününü de etkilediğinı söylemek
yanlış olmaz.
Pekı, tepki?
Az da olsa, çarprtmalann farkına varanlar ve doğ-
ruyu arama gereğini duyanlar medyayı ne ölçüde
uyanp "objektif"\\k, yani nesnellik istemektedirler?
Medya kulelerine yağan tepki telefonlan, elektro-
nik postalar, protesto mektupları var mı? Kaç kişi
kalemı, ahizeyi eline alıp ya da bilgısayarın önüne
geçip tepki gösteriyor?
"Haber Ombudsmanlan Biriiği" diye uluslarara-
sı bir kuruluş var. Kısa adıyla "ONO" olarak anılan
ve Istanbul'dakı son topiantısında Yavuz Baydar'ı
başkanlığa seçen bu biıiik her yayın organında bir
"ombudsman"\n, yani çağdaş Marko Paşa'nın bu-
lunmasını, tepkılerin onun aracılığıyla medya yö-
netimlerine aktanlmasını sağlamaya çalışıyor. Ya om-
budsman da holdinge bağlıysa?
Dolaylı tepki göstermeye alışmamış birıoplum-
da, araya aracı koymadan, doğrudan doğruya asıl
sorumluları tepki bombardımanıyla utandırmak,
okuyucu ve izleyici önüne çıkamaz duruma getir-
mek acaba daha etkili olmaz mı?
Tepedeki Baylara Saygılar.
Prof. Dr. Erendiz ATASU
S
aygılanmla birlikte bir demet so-
ruyu kabul buyurmanızı *istirham1
'
etmekteyim. Elbette. doruktakı ya-
ni tepedeki baylann sık sık topla-
nıp ülkemizin şu andaki en yaşam-
sal sorunu gibi görünen Irak'a asker gönder-
me konusunu irdelemeleri, bir yurttaş olarak
bana ilk bakışta güven vermektedir. Zahmet-
lenne teşekkür ederim. Ancak, zihnimi kur-
calayan sorulan sıralamadan edemeyeceğim.
Devletlerin dış politikalannda açıklık ve sü-
reklilik tercıh edılen özellüder değil mıdir? Bir
hafta gibi kısa sürede tepedeki baylann fikir
değiştirmeleri acaba nedendir?
Yanlış anımsamıyorsam. hukulcun üstünlü-
ğüne inanan değerli bir yasa adamı olan Sa-
yın Cumhurbaşkanımız bu konu için BM ka-
rannı gereklı görmekteydi. Sa>in Genelkur-
may Başkanı ise, Irak'ın şu andaki yönetimı-
nin uluslararası düzeyde tanınmamış olması
nedeniyle, anılan yönetimden gelecek bir çağ-
nya uymanın bizim devlet geleneğımizle bağ-
daşmadığını buyurmuştu. Tepedeki bu son
ifadeler unutulmuş görünüyor. Acaba neden?
Tepenin her toplanışında, kamuya yanm bir
açıklama duyurulacağı yerde. tepe kesin ka-
ranna vardıktan sonra açık ve aynntılı bir açık-
lama yapılması devlet yönetimine daha uygun
düşmez mi9
Tepenin her hareketi bize duyu-
rulduğuna göre baylann fikir değiştirmesini
zorunlu kılan nedenlerin de -\ arsa eğer- açık-
lanması gerekmiyor mu? Tersı durumda beli-
ren, yönetimde saydamlık (şeffaflık) yerine ka-
rarsızhk değil mi?
Türkiyemizin bir Kuzey Irak politikası var
rnıdrr? Varsa nedir? Bugün yakrndığımız Ku-
zey Iraklı aşiret beylerini, kısa sayılabılecek
bir sûre önce, TC'nin diplomatik pasaportuy-
la ödüllendirerek, uluslararası diplomasi or-
tamının yolunu onlara kendi ellerimizle açma-
dık mı? Türkiye'nin gûvenliği bu beylerce ze-
delenmekte ise bunu neden yaptık?
Kuzey Irak'taki Kürt devletinden bu kadar
çekiniyorsak, bu oluşumu şemsiyesi altında ge-
liştirdiğine ilişkin ciddi yayınlar bulunan Çe-
kiç Güç'ü ülkemizde neden banndırdık?
Son aylarda, "ArtıkKuzey Irakpofitikanuz
değil, Irak poütikamız var" dendi. Şündi yine
Kuzey Irak'tan dem vuruluyor.
Bu zikzaklar sizleri rahatsız etmiyor mu?
ABD, Homo sapiens'ın dünya üzerinde be-
lirmesınden bu yana, anlaşma. uzlaşma. ba-
nş ortamı adına geliştirebildiği en yetkin "ma-
sa" olan BM'yi devirdi de öyle girdi Irak'a!
Bu zorbalaşmış sözde "stratejik ortak"ın
Irak'ın nimetlerini paylaşmak üzere başkala-
nyla "masa"ya oturacağını düşünmek, hayal
gücünü fazla zorlamak olmuyor mu? ABD
masaya ancak kesin yenilgiye yönelirse otu-
rur. Mehmetçik'in Irak'ta "sağhkvebeslenme
hizmetierTnı üstleneceği duyuruldu. Doğru-
su ordumla iftıhar ettim. Gönencım büyürdü.
eğer ülkemde Bingöl, Düzce, Marmara dep-
remlerinin izleri hâlâ pek denn olmayaydı.
Mehmetçik'in anılan yörelerde halkın yardı-
mına bir süre koştuğunu bilmez değilim. An-
cak kendi evinizde hâlâ açlar ve sanlacak ya-
ralar varken. komşulara aş ve ilaç dağıtmak
biraz gösteriş olmuyor mu? Bu gösteriş kime
ve niçin yapılıyor? Mali karşılığı kimin cebin-
den çıkacak? Büyük bir bunalım geçirdiği
söylenen ülkemizin vergilerini muntazam öde-
yen ve ne hazindır kı toplumun ancak küçük
bir bölümünü oluşturan yurttaş gnıbunun ke-
sesuıden mi?
Haber ajanslan yanlış yansıtmadıysa, tepe-
deki bir sayın bay. "Irak halkı Müsİüman ol-
duğu için Mehmetçik'e tepki göstermez" yo-
rumunu ıleri sürmüş. I. Dünya Savaşf nda tn-
gilız işgalciyle bir olup, zaten dizanteri ve ti-
fiisten kınlan Osmanlı ordusunu arkadan vu-
ran. şehit askerlerin çenelerini parçalayıp al-
tın dişlerini söken. zamanın. bugünün revaç-
ta deyimiyle "ArapterörisÜer"ı merak ediyo-
rum doğrusu. "'ehl-i tslam"dan deâiller miy-
dı?
Yanlış bilıyorsam, bağışlansın, yurttaşlık
bilgısi dersinde. demokrasilerde ülkeleri hü-
kümetlerin yönemğını öğrenmiştim. Türki-
ye'nin zor bir karar öngününde (arifesinde) ol-
duğu şu günlerde, tepedeki baylar hükümetin
sorumluluğunu yüklenmesine şemsiye göre-
vi görmeseler daha ıyi olmaz mı? Sorumlu-
lan ulus tanılayabilsin (teşhis edebilsin).
Hıç kuşkunuz olmasın ki. Türkıye'de üni-
versitelerden köy kahvelerine kadar her yer-
de. yurttaşlann zihinlennde, tepeye ilişkin bu
sorular dolaşıyor. Ben sadece demokratik ve
yasal hakkımı kullanıyorum. Öbürlen şimdi-
lik susuyorlar. Tabandan bir kadın yurttaşın te-
pedeki sayın baylara sonsuz saygılanyla.
Kafdağı'nın Ardındaki: D. Akçam...
Türel'e Serenat
Bu gün ne güzel bir gün, yarimin doğum günü
24 Eylül bugün, Türel'in doğum
Gözlerinin içinde güneşler parılc
Bana baktığı zaman içim tuhaf oluyor
Türel'ım carum benim, umudum aşkım bemm
Daha nice yıllara, hayat yoldaşım benim.
24Evlul2003/Vedat
A.AlperAKÇAM
K
afdağı'nın ardından ayağın-
daki çanklanyla çıkagelip
dünyaya kafa tutmaya kalkı-
şan Dursun Akçam ı 19 Eylül Cu-
ma günü ülkesıne uğurladık yeni-
den . Kafdağı'nın ardına döndü...
On iiç doğum yapıp altısıru yaşa-
tabilmiş. Rus ordusundan, Ermeni çe-
tecilerden kar alnndakı dağlarda ya-
lmayak kaçarken sırtındakı heybe-
de bebeklerini taşımış bir köylü ana-
nın çocuğuydu o Cılavuz Köy Ens-
titüsü'ne vurnıuş Kuvayı Milliye ve
Anadolu Aydınlanması ışığında, ya-
şamsal güdülerini. tutkulannı müt-
hiş bir\aroluş bilıncıne donüştürmüş-
tu. Mücadelecıydi. ısyankârdı, aykı-
nydı, yaşam sevincıyle doluydu Dur-
sun Akçam ve o benim babamdı...
Köy Enstitüsü'nden Gazi Eği-
tim'e. öğretmenlikten öğretmen sen-
dıkacılığına. yazarlığa. gazetecili-
ğe, siyasal mücadeleye uzanan, uzun
ve çileli bir yolda, tüm yaşamı altüst-
lükler, savrulmalar içinde geçti. Açı-
ğa almdı, sürüldü, tartaklandı. taşlan-
dı, tutuklandı, arandı, yıllarca >Tirt-
dışında yaşamak zorunda kaldı. Her
şeye karşın bir an için olsun ülkesi
ve insanı için dogru bildiğı şeyler-
den geri çekılmedi, eğilmedi. dö-
neklik, riyakârlıkyapmadı. Hastane-
lerde çok sevdiği yaşama tutunabil-
me çabası içindeyken en ağır şoklar-
dan. komalardan uyanırken bile ilk
yaptığı şey kolundaki saatine bak-
maktı. Zaman bılinci, gunde en az
üç beş kez dinlediğı günlük haber-
ler, didik didık okuduğu önce Cum-
huriyet. sonra öbür gazeteleriyle,
topluma ve "öteki'
%
ne dönük yuzüy-
le, kararlı. duyarlı, duygulu, örnek
bir aydındı.
Kafdağı'nın ardından gelen ço-
cuk, epeyce küskün aynldı dürrjadan.
Öncelikle kendısine gösterilen iki-
yüzlü insan davranışlan üzmüştü
onu Onun, tüm yaşam felsefesınin.
varoluş bılincınin çıkış noktasının
özetlendiği son yapıtı "Kafdağı'nın
ArdT adb kıtabı neredeyse kim vur-
duya geririldi. tnsancıl tözünü bugü-
ne taşımajT başarmış iki gerçek dos-
tu dışındaki Türkiye yazın dünyası
ve tüm eski arkadaşlan görmezden
geldi yapıtını. Birçoğu, artık büyük
sermayeli >
r
ayın gruplannın etki ala-
nındael ovuşturarak "himmet" bek-
liyorlardı çünkü; Dursun Akçam sa,
muhalifti, aykınydı, ıpe sapa gel-
mez bir deli çocuktu, ondan uzak
durmahydılar.
En son geçen haziran ayında bir-
likte bulunduğumuz çok sevdiği
memlekeri Ardahan'dan ve yöre in-
sanlanndan da küskün avnldı.. Bir
daha Ardahan'a dönmeme karan
vermişti gözlen dolu dolu.. Onun \ a-
şıtı yazarlann, a\ dınlann doğum yer-
lerinde. onurlanna şölenler düzen-
lenir. caddelere. sokaklara adlan ve-
rilırken o, bırkaç yıl önce benim Ar-
dahan'dayerelbir gazetede yazdığım.
doğayı koruma>ı amaçlayan, yore-
deki çıkarcılan eleştiren yazılanm ne-
deniyle. olayda en küçük bir etkısi
ve katkısı olmamasma karşın jan-
darma tarafından derdest edilmek
istendı, hakkında ağır suçlamalarla
dava açılmaya kalkışıldı Daha bır-
kaç yıl öncesıne kadar, nürus kaydı-
mızın hep kalacağı yöreden ıstenen
tüm resmi belgelerde "sakmcah ki-
şi'" izı göze batıyordu önce Akraba-
lanndan birimn çocuğu. Ankara'da
rastlantı sonucu kendısiyle karşılaş-
tığında, zamanında varlıklı bir arka-
daşından kendisi için iş istemediğı
için.
u
sen zamanında babamgilin
çokekmeğmi>'emişsin''diyerekken-
dince serzenişte bulunmaya kalkış-
mıştı. Yıkılmıştı o gün...
Elbette ekmeklerinı yemiştı Dur-
sun Akçam köylülerinin. Çünkü. on-
larca yıl köylüleri için çalışıp çır-
pınmışn; ilk öğretmenleri, avukatla-
n. hayvancılan, tanmcılan. ancıla-
n, tuvaletyaptıran, ağaçektiren eğı-
ncileri olmuştu ve şimdi türü tüken-
miş Kafdağı insanlan, köylüleri ta-
rafından hep el üstünde tutuhnuş,
çıra isinde, titrek ışıklı kandil ak-
şamlannda iki lokmalar paylaşıhrken
bir yandan da yaşam dersleri veril-
miş, doyulmaz söyleşiler yapılmış-
tı. Onun öğretmenlik yaptığı dönem-
de yüzlerce öğretmen, başanlı üni-
versite öğrencisi yetiştiren. öğren-
cilerinin çahşkanlığıyla. yırtıcılığıy-
la ün yapan Ardahan ve Ölçek kö-
yü, örümcek kafalı yöneticilenn,
günlük çıkarların arkasında bezır-
gânlaşmış, takkeye, çarşafa. türba-
na bürünmüş kafalann ürünü ola-
rak. eğıtim ve öğrenım başansızlı-
ğıyla, ülke sıralamalannda en son
sıralarda yer alır olmuştu.
Küskün uğurladık Dursun Ak-
çam'ı. Kendisinin de simgesel bir
temsilcısi olduğu Anadolu Aydın-
lanması karşıtlannın gün geçtikçe
güçlenmesinden, ülke üzenne çö-
ken kara bulutlardan müthış kaygı-
lıydı, bu karanhk gidışe karşın oluş-
muş umursamazlığa öfkeliydi.
Ve en son. kendini güçsüz kılan,
gazetesinden. haberlerinden, yazı-
lanndan avıran. içindeki yaşam se-
vincıni bitirmeye kalkışan bedenine
kırgındı. öfkeliydi... Öylece uğurla-
dık onu.
Uğurlar olsun sana Kafdağı'nın
çanklı çocuğu. ülkesınin ve insanı-
nın örnek öğretmeni, yazın ustası; sen
artık hepımizlesin. hiç unutmayaca-
eız..
^ KUŞADAS1
EYLUL
Her Şey Dahil Fiyatımız
İki kişilik odada kişîbaşı 95.000.000.- TL
0-12 yaş 1. Çocuk Öcretsiz
13-16 yaş 1. Çocuk %50
"advaırtage üye kuruluşudur'
1
Denize sıfır • Özel plaj • Havuz
Hamam • Sauna • Su sporlan
• TV • Klima • Animasyon.
Yukanda belirtilen fiyatlarda KDV dahildir.
P.O.B. 140 Yavansu 09402 KUŞADASI - TÜRKİYE • Tel: (256) 622 05 05 (12 lines) Faks: (256) 622 07 27
Tatilcilerin %10'u reklamla, %90'ı tavsiye ile kendi otellerini bulurlar.
Restcranl i Hma Ağaçlann sı**jmdan denız görüntusünü çetemetiık Gelnı gönm
C
lub Orient, Antik Çağın adalet, sağlık ve banş için buluşma merkezı
olan Oren'de detıize "sıfır bmbır yıldızlı bir tatil köyudur Homeros'ur
doğum yen "Işıklar Sahdfnde. Duryanın atmosfennde oksıjen oranı
en yüksek iki noktasından bın olan Edremıt Körfezı'nde, Zeytın Rıvıerası'ndadır.
Club Onentie, Ege srtılınde yapılmış 62 dubleks yapının her daıresı 2-4 veya
4-6 kışılık aileler için tasartanmış, içlennde duş^VVC ve telefon olan odalardan
oluşur Tum kapılar dev bir botanık bahçesine açılır. Bahçe bıter, ıncecık kumlu
plaı başlar.
Ozurtuler ve engetlıier ıçın tumuyle duzayak, veıetaryenler ve dıabetikler ıçın
sorunsuz tatıl Günlük doktor vizıti.
Eylül 2003
Kişibafi YP36.000.000 TL, 0-12yişücretsiz, (3)-4.-5.-6.tişiler,18.000 000TL
Club Orient Holiday Resort, Ören-Burhaniye
Tel: 0.266.416 53 54 - 416 34 45 • Fa\: 0.266.416 40 26
Antik Cagın
Konventusu
Öfende yer alan
Club Orlent.
uluslararası
sanatcıların,
arkeoloalann »e
cevrecilerin
günümüzdelû
Bulusnıa MerKezldlr.
IAWW club-onent com
Ağahan Mimarlık ödüllü Ak>aka yöresınde
Türk mimarisi ile Batı konforunun benzersiz birleşimı.
GÖKOVA. dünya güzeli bir belde... Bir yanda çam
ağaçlan, bir yanda masmavi deniz. Buz gibi kaynak
sulan arasında doğa ile başbaşa bir dinlence
Bu dinlence yerınin adı YÜCELEN HOTEL
Oda özellikleri
• Denize sıfır • Deniz-Orman manzarah • Özel Plaj
• 220 yatak kapasitesi • KJima • Merkezi ısıtma
• Minibar • Direkt çıkışlı telefon • Balkon
• Saç kurutma • T\r
• Özel banyo
Fasiliteler
• 2 açık, 1 kapalı-ısıtmalı havuz • 1 çocuk havuzu
• Çocuk parkı, toplantı salonu • Otopark • Restorantlar
Spor & Aktiviteler
Wındsurt tenıs. masa tenısı. nnni futbol. bılardo.
joggıng, kano. denız bisikleti, bısıklet, sea kayak, kıte board
Ak>aka Beldesi/Gökova/MUĞLA
Tel: 0.252 243 5108 - 243 5434
Faks: 0.252 243 5435
e-mail: gokovafa yucelen.com.tr
www.vucelen.com.tr
YEŞİL VE MAVİNİN BULUŞTUĞU
BODRUM-BİTEZ'de
HOTEL NATUR
•••
Kişi Başı Yanm Pansiyon.: 35.000.000.- TL.
Sabah Kahvaltısı ve Akşam Yemeği Açık Büfe
Odalarda klıma, minibar, TV, saç kurutma. balkon,
sauna, masaj, fitness, tenis, bisiklet, viizme
ha\aızu. kapalı açık restaurant.
bar, snack bar, özel restaurant, engelli odası,
eğlence gecelen ve tam gün doktor.
Tel: 0 252 - 363 7" "4 (5 Hat). Faks: 0 252 - J63 77 83
www.naturhotel.com
DAMPİNG!
YENİLMEZ MOTEL
BODRUM YALIKAVAKTA
Nefıs gün batımında,
Denize sıfır,+ Havuz + Klima
restaurantı ve yüzme havuzu
2 kişi O.K. 35.000.000.-
Y.P. 55.000.000.-
T.P. 70.000.000.-
Tel: 0252 385 40 55 Faks: 0252 385 4013
www.bodnjm-bodrum.com/yenilmez
rvıoı KI
6 İJ(ilti>lUJL tJÛAâJUL _
BODRUM'A 17 KM YAKINUKTA,
YEŞİLLE MAVİNİN KESİŞTİĞ!
BALIKÇI KASABASIND^ SESSİZ VE SAKİN DOĞA
ORTAMINDA, DENİZE SIFIR, KÜMALI, TV'Lİ,
DENİZ MANZARALI BALKONLU ODALAR,
ÇOCUKLAR VE BÜYÜKLER İÇİN
YÜZME HAVUZU, SAHİL BAR,
BODRUM'A TEKNE-DİSCO VE
YARIMADA TURLARI İLE HİZMETİNİZDEYİZ.
TAM PANSİYON; 39.900.000.-TL.
TEL: 0(252) 374 52 43 - 0(252) 374 56 93
FAX: 0(252) 374 50 93 - CEP: 0(546) 596 60 60
İNTERNET ADRESİ: princesshotel.sitemynet.com
PENCERE
İslam Diye, İslam Diye
İslam Tepeleniyor...
TV'leri gözucuyla izlerken kulağıma garip açık-
lamalargeliyor, aldanmıyorsam Kemal Derviş de-
diki:
- Amerika 100 milyar dolar da verse Irak'a gir-
meyelim...
llginç mi ilginç!..
•
Bizim gazetenin dünkü sayısında Dubai'den Eb-
ru Toktar'ın haberi:
"ABD'nin Türkiye'ye sağlayacağı 8.5 milyar do-
larlık kredi anlaşması dün ABD Hazine Bakanı
John Snow ile Devlet Bakanı Ali Babacan ara-
sında imzalandı."
Cumhuriyet bu!.. Sayfa düzeninde hemen ikîn-
ci haberi de yanaşık düzende okurlanna duyuru-
yor:
"8.5 milyar dolariık rûşvet."
"Bushyönetiminin Irak'a askergöndermesiiçin
bazı ülkelere rüşvet verdiğini söyleyen Demokrat
Partiii Senatör Edvvard Kennedy, 8.5 milyar do-
lariık krediyi buna örnek gösterdi."
Kennedy eklemiş:
"En doğrusu asker göndermeyi Birleşmiş Mil-
letler çerçevesinde gerçekleştirmekti; bunu yap-
saydık rüşvet vermemiz gerekmezdi."
Yüzünüz kızardı mı?..
Sanınm al al oldunuz..
Ancak kimilerinde yüzsüzlük geçerlı meslek ol-
duğundan kızaracak suratlan da kalmadı.
•
Müseccel gözü açıklardan, Arap sermayesinin
bankalarında şeriatçı patronların turnikesinden
geçmiş, orman arazisinin meşhur işgalcilerinden,
pek sevimli Maliye Bakanı Unakıtan'a da yine bir
televizyonda gözüm ilişti..
Diyor kı:
"- 8.5 milyar dolara ilişmek yok, bu para borç
ödemek için kullanılacak!.."
Ulan bu Allahsız Amerika işini biliyor!..
Rüşvetini bile alacağından ödeyip parayı bir ce-
binden çıkarmadan ötekine yerieştiren lillahsız gö-
rülmemiştir...
Kemal Derviş "ABD 100 milyar dolar verse bile
Irak'a bulaşmayalım" diyordu ya, Bush borca borç-
la rüşvet verip 8.5 milyar dolara bizı kapattı; artık
ucuza girtiğine mi yanarsın, Haçlı'ya Müslümanı sat-
tığına mı dövünürsün, Müslümanı Müslümana kır-
dırdığına mı üzülürsün, "Elhamdülillah Müslüma-
nım" diye nice seçmen oyunun üstüne oturan
AKP'nin para karşılığında Islama sefer eyleyip gâ-
vurun hizmetinde dindaşlanna ihanet ettiğine mi şa-
şakalırsın...
•
Peki, bu tezgâh Meclis'ten nasıl geçecek?..
Kolayı varabi..
AKP kâğıdın üzenne Irak yazmadan Meclis'ten
yetki alacak, yurtdışına asker yollamak üzenne boş
belgeyi cebine koyduktan sonra içini dolduaıp üç-
kâğıdını basacak...
Ne üç kâğrt ama..
Temelinde rüşvet cuk oturmuş..
Bush'un cebinden para çıkmıyor..
Bizim cebimize para girmiyor..
8.5 milyar daha borçlanıyoruz..
Meclis'ı by-pass ediyoruz..
Mehmetçiği pazarlıyoruz..
Müslümanı kazıklıyoruz..
Ey büyük Allahım, her şeye kadir Rabbim, Re-
sulü Ekrem Hazretleri. Islam'ın ululan, tarikat şeyh-
leri, cemaat liderleri, dini mübini Islamı yüreğinde
taşıyan dindaşlar, söyleyin Tann aşkına, bu kadar
büyük serinkanlılıkla, kurnazlıkla, üçkâğıtçılıkla
Müslümanlığa ve Müslümanlara kazık atanlara
Müsİüman denebilir mi?..
Loryma Resort Biryaşamtarzı
Turunç. Güney Ege'nin fıyortlarla bezenmiş nefes kesici
coğrafyasının en güzel koylanndan bıri.. Loryma Resort
Hotel yamaçlann vejetasyon dokusuna gızlenmiş, koyun
büyüleyicı, mistik panoramasına tûmüyle hûkmeder ko-
numda. sıra dışı bir tesıs. Orraanlardan inen serinletici
esmtıler. düşük nem oranı ve bol oksijenli, sağhklı hava-
sıyla ıdeal iklim koşullarına sahıp. Eko-çiftlığınden ken-
di sütünü. peynırini, kremasını, yumurtasını temın eden.
kendi ürettıgi -yörenin en kaliteli- zeytinyağını kullanan.
damak zevki kadar sağhklı beslenme ilkelerine de duyar-
lı bir mutfak. Konforlu apart daireler. açık büfe restaurant,
pool-bar. outdoor-bar, açık kapalı yüzme havuzları,jaku-
zi. fitness-center. sauna. süper disko. bılardo. dart. tenıs.
masatenısi, çocuk kulübü. doktor servisı... Lisanslı reh-
berlerle mountainbiküıg, sea kayaking. trekking, canyo-
nıng. scuba divıng, rafting.. Ruh-zihın-beden sağlığı
programlan, Ayur\eda konsültasyonu, T"aı-Chı. Yoga se-
anslan. aromaterapi masajları. doğal zayıflama kürleri.
yüz-vücut bakımı... "Özel animasyonlar", "sürpriz show-
lar"dan anndınlmış. arabesk müziği uzaktan bile duya-
mayacağınız. kent yaşamının yıprattığı msanın pozitıf ya-
şam enerjisiyle dolu günlük yaşamına dönmesıni hedefle-
yçn. kültiır \e çe\Te dostu bir ışletme anlayışı Detayb bılgı.
www.loryma.com
Tel: 0252 476 72 20-24 Faks: 0252 476 72 25
infofrı loryma.com
Cumhuriyet Dostlanna %20 indirim 1 +3 taksıt
Loryma Resort 2 Aralık 2O03'e kadar açık.
PtYANO DERSt VERİLİR
Heidelberg Devlet Konservatuvan
piyano öğretmeni tarafından.
Tel: 0216-336 54 64