22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 EYLÜL 2003 PAZARTESİ DİZİ Kuruluşundan kısa süre sonra yurt çapında yayılmaya başlayan cemiyet, İngiliz Gizli Servisi ile de ilişkiye geçti Anadolu'da öıgütlenme çabalan Kurtuluşa karşı bir . . iŞbjrlikÇİ C emiyetin kuruluş sürecınde baş- kanlığuu yapan MehmetNâzun Paşa. SamihRnatile Mehmet Ali Aynî beylere cemıyete aıt bır gazete çı- karttırmak ıster, ancak Sait Molla bunu kabuJ etmez ve Sirkeci'de Salkımsöğüt civannda bir otelin en üst katındaki ce- miyet merkezini bastırarak bütün e\Ta- kına el koydurur ve parçaJanmadan ya- rarlanarak cemiyetin başına geçer. îngiliz Muhıpleri Cemiyeti'nin ılk kongresı 1920 Temmuzıfnda yapılır. Kongrede cemiyet yönetim kuruluna Kamilpaşazade Şevket ı Fahri Reis). Sa- it Molla (Reis-ı ewel), Enver Bey (Re- is-i sânî), ŞerifSaadettin Paşa, Adliye Na- zın Rüştü Efendi, Anstıdı Paşa. Azar- yan Efendi, Alı Kemal (gazeteci, Dahi- liye Nazın), Mehmet Ali, Kiraz Hamdi Paşa, Arifi Bey, Abduuah Bey, Faik Bey, Cevat Bey, Hoca Ahmet Rasim. Avni Efendi Rıza Tevfik Bey, Vasfi Efendi, Refık Halid Bey (Karay-gazeteci), Ha- zım Paşa, Reşit Bey, Safiyuddin Bey, Sa- lün Paşa, Hafiz İsmail Efendi Leon Bey, Nebfl Bey, Ahmet Rıfat Be>. Hoca Mü- nir Efendi Sermet Bey. Abdi Bey seçi- lirler. Bu kongrede "Galatasaray Sulta- ıûsi'ndelııg3izceöğream)apılması,rnek- teplerde tngilizce öğretimin kabul edii- mesl dine aytan >e İtrihat-Terakkfyi öven, İngiliz düşmarüığı içeren kitapla- nn değiştiriimesl cemiyet mühriinün Türkçe ve İngüizce olarak değtştirilme- sTne ilışkin kararlar alınır. Cemiyet örgütlenlyor Cemiyet, kuruluşundan kısa süre son- ra. Jstanbul ve Anadolu'da örgütlenme- ye başlar. Kuruluşundan hemen sonrager- çekleşen bu hızlı yayılma. cemiyete baş- langıçta adeta resmi bir nitelik kazandı- nlmış olmasından kaynaklanıyor olsa gerektir. Dahiliye Vekili Ali Kemal 'in ce- miyetin yönetici kadrosu içınde oluşu da bu düşünceyı doğrulamaktadır. Cemiyet, kurulmasından 5 gün sonra Edirne'de bir şube açar ve bu şube beyannamesi- ni yayımlayarak faaliyete geçer. Ağustos 1919"daAnkara'dada bir şu- be açılır. Buna karşılık bazı vatansever- ler "Azm-i MillP adlı bır cemıyet kur- muşlardır. Ancak Ankara Valısi Muhit- tinPaşa "Azm-iAfiHrnin gelişmesine izin vermeyerek bütün memurlan ingiliz Muhipleri Cemiyeri'ne sokmak isterse de, tersine birçok memur Ankara şube- s,>ait Molla ve dernek üyeleri, Osmanlı Devletfni ayakta tutmak için yurt çapında örgütlenmeye gidip Ingilizlerle ilişkilerini iyiden iyiye geliştirirken işgal altındaki illerde de tepkiler giderek yükseliyordu. sinden aynlır. Bandırma ve civannda da Kiraz Hamdi Paşa cemiyeti yayma gi- rişimlerinde bulunur. Ancak. bu girişim KazımOzalpBey' in erken fark etmesiyle önlenir. Doğu Ana- dolu ve Trabzon'da İngiliz Muhipleri Cemiyeti"nın şube açma gırişimleri de engellenir. Eskişehir Valisi Muhittin Pa- şa, Istanbul'da Sait Molla ile görüşüp para alarak Eskişehir'e gelir, burada ce- miyetin bir şubesini açmak ister. Sait Molla aynı dönemde İngiliz As- keri Ataşesi Deeds ile yaptığı görüşme- de. Konya ve Bursa civannda cemiyet üyelerinin hızla arttığına dair telgraflar aldığmı belirtmiştir. Molla'nın; Adapa- zan, Karacabey, Kayseri ve Keskin'de- ki bazı kışiler ile para ve bilgi alışveri- şi ilişkilerine girmiş olması, bu yerler- de de cemiyetin şubeleri olabileceği fık- rini uyandırmaktadır. Bu bılgi alışveri- şinı yapan kişiler aynı zamanda Anado- lu'daki ingiliz ıstihbarat teşkilatının çe- kirdeğini oluşturanlar olmahdır. Ingilizler, özellikle Istanbul'un 16 Mart 1920'de işgalinden ve Istanbul"a in- giliz Siyasi Temsilciliği ile "Secret Ser- vjce"in (gizli servis) resmen yerleşme- sinden sonra Anadolu ve Istanbul "da teş- kilat elemanlannın ingiliz muhiplerin- den seçilmiş olması gerekir. Hayalt 50 bln tmza Nitekim ingiliz belgelerinde. 18 Ey- lül 1919'da 50 binden fazla ingiliz mu- hibbi olduğu belirtilmektedir. Celal Ba- yar. bu 50 bin imzanın toplanışını ingi- liz Baştercüman Ryanın bir îngiliz- Türk cemiyeti kurabilmek içın Sait Mol- la'dan kamuoyundaki bu isteğı belirtir bir mazbata istediğini, Sait Molla'nın da çoğu sahte olan 50 bin ımza topladığı- nı belirtir. Kazım Karabekir'e göre de polislerkapı kapı dolaşarak, halkı cemi- yete üye kaydetmişlerdir. Sait Molla'nın İngiliz casusu Rahip Frew'a yazdığı mektuplar da cemiyetin kuruluşundan ben İngiliz istihbaratı he- sabına çalıştığmı göstermektedir. Bu mektuplar, Esat Paşa tarafından Sait Molla'nın evinden Mustafa isimli bir hırsıza çaldınlır. Çalınan mektuplann Istanbul'daki milli kuvvetlenn zorduru- ma düşmemesi ve cemiyet üyelerini kuş- kulandırmamak için o tarihlerde yayım- lanmamasına karar verilir. İngilizlerden para yardımı Her ne kadar Sait Molla, 17 Ocak 1920"de Alemdar muhabiri ile yapüğı gö- rüşmede ingilizlerden para yardımı al- madığını söylemişse de, açılacak şube- lere para yardımı yapılmakta, cemiyet Anadolu'dakı üyelerini İngiliz politika- sına yöneltmek içın Anadolu'ya para akıtmaktadır. Sait Molla, 1920 yılı içe- risınde gazete çıkarmak bahanesiyle Da- matFerit'ten 1000 liraalır, "Dersaadet" gazetesini birkaç sayı çıkartır ve kasıtlı olarak sansür edilen haberi yayımlayıp gazetenin kapatılmasını sağlar... Kuruluşundan bir süre sonra ingiliz Muhipleri Cemiyeti'nin propagandala- n o denli yoğunlaşır ki, Istanbul'daki ce- miyet yönerieilerinin cemiyeti Paris'te ta- nıtma çabalan sarayın dikkatini çeker ve Osmanlı Hükümeti bunun Fransa'nın hoşuna gırmeyeceği gerekçesiyle bu tür propaganda yapılmamasını ister. Cemiyet. yurtdışındaki propagandalar- la bırtakım kişı ve kurumlann dostluğu- nu kazanarak, Avrupa'da bunlar aracılı- ğı ile görünüşte devleti kurtarmayı plan- lamıştır. Sait Molla, 17 Ocak İ920'de Alemdar muhabirine verdiği demeçte; GeneralSortK,CaptamBennett,LordEd- dington, Emir All Ağa Han, Lord Emi- ling. Miralay Audrey Dorand, Amiral Sir Edmond, SirAdoglansin. YakupHa- san. Lord Baifour, Londra'daki Cemi- yet-i lslamıye Başkanı MarmadockPite- hafl, Montaigne ve birçok bşının Avru- pa'da Türkiye'yi savunduklannı ileri sü- rer. Yine Iskoç Presbiteryen Kilisesi'nın bır papazı. Ingiliz Muhipleri Cemiyeti ile dostluk politikası güder. Cemiyet Istanbul 'da da Beyazıt, Mak- riköy, Paşabahçe, Adalar, Rumelihisa- n, Nuruosmaniye, Aksaray, Cengelköy, Fatih, Beylerbeyi. Üsküdar, Feneryolu, Büyükdere, Ortaköy. Beşiktaş. Unka- panı. Eyüpsultan, Şehremini, Pangaltı, Koca Mustafapaşa, Kadıköy, Tophane, Kumkapı ve Haydarpaşa şubelerini açar. Cemiyet üyeleri düşman olduklan Itihatçıları'Amerikanyanlısı' diyeIngilizlereşikâyetetti Osmanlı'yıyaşatmaprojesi C emiyet Başkanı Sait Molla'nın KonyaBoz- kır ayakianmalan sürerken ingiliz casusu Ra- hip Frew'a yazdığı mektuptan: "Bozkır'agi- den adamlanmız tanmnuş kişileroiduklanndan çok- ça korkuyoriar. Konya'da sizin adamuıız aracılığı ile olayın kıâşünlması için bildirün vapdarak, propa- ganda kunıllannın bu konu üzerinde çalışmaya çağnlnıası gereğini ve zorunluluğunu bildirir, say- gılar sunanm.-" İngiliz Muhipleri Cemiyeti, İn- güizlerle Osmanlı Devleti arasındaki dostlugu sür- dürmek, bo'ylece îngiliz desteği ile Osmanlı bir- liğini sağlamak propagandasıyla ortaya çıkmış- ür. Milli duygulan temsile çahştıgj ileri sürülen cemiyet. "fngütere'ninilmledeblsosyıalveikti- sadigeiişmelerindenOsmanhlan haberdarederek, Osmanhlan uygar milledere tanıtmayı, Osmanlı dosru miüeflerin düşünceierini ya\^rak. kasrrh düş- manhklan ortadan kaldırmayi" beyanname ve prog- ramına almıştır. Cemiyetin en önemli dayanağı Ittihatçı düşmanJı- ğıdır. Bu düşmanlık doğal olarak Sait Molla'yı pan- Turanist ve panlslamist aJamlann yok edilmesi ge- rektiği düşüncesine iter. Cemiyet, Osmanlı Devleti si- yasi açıdan kendı kendine yetecek duruma gelince- ye kadar Ingiltere"nin yardunı ile Osmanlı birliği ve hükümetinin yaşaülmasmı ister. 4 Eylül 1919'da yayunladığı beyannamede. ingiliz mandasını istemediğini belirtmesine karşın çeşitli ka- rutlar, cemiyet yöneticilerinin manda istediğini gös- terir. Padişah Vahdettin, Sadrazam Damat Ferit ve sa- rayyanlısı Hürriyet-ItilafFırkası da, cemiyetin bu po- litikasmıbenimsemişrir. 28 Ağustos 1919'daErzurum'a giden Tahkik Heyeti'nden ingiliz Muhipleri Cemiye- ti üyesi Ziya Bey, Kazım Karabekir ile görüşmesin- de, memlekeün kurtuluşu için tek çarenin ingiliz man- dası olacağını, tngilizierin; Osmanlı, hatta Islam bir- liğini bile kurabileceklerini ileri sürmüştür. Ziya Bey, Kazım Paşa tarafından ulusal bir sava- şın gerekliliğine inandınldıktan sonra, cemiyetin giz- li talimaa ve nizamnamesıni Kazım Paşa'ya verir. Bu gizli talimatnamede Anadolu'da Ziya Bey"in padişa- ha yakınlık, Kazım Karabekir Paşa'ya düşmanlık uyandınlması için görevlendirildiği yazılıdır. Bizi mandanız altına alın Yine cemiyet; ingiliz Yüksek Komiseri'ne verdi- gi bir muhtıra ile ingiliz Başbakanı LJoyd George'dan İngiltere'nin yardırmnı isteyerek, cemiyet çoğunlu- ğunun kesinlikle tngiliz mandasını arzuladıklannı. Amerikan mandası yanlılannın Ittihatçılar olduğunu ileri sürer. ingiliz Muhipleri Cemiyeti'nin kurulmasından üç gün sonra 23 Mayıs 1919'da Sait Molla, belediye Re- islerine bir telgraf çeker. Kazım Karabekir Paşa bu telgraftan şöyle söz eder: "-. 23 Mayıs'ta tstanbul'da Sait Molla imzası ile belediye reislerine gelen telgraf- ta; tstanbul'da İngiliz Muhipleri Cemiyeti teessüs et- tiğini ve vilâyâtta dahî bu yegâne selâmet ve necâbet yohına sâlik oiduklannı ve İngiliz muhabbet ve taraf- tariığı hususundaki hissiyâH fev1<alâde-i umûmiyele- rini ve İngiliz müzâheretini (korumasını) talep cttik- lerini bilâ-istisnâ tekmil mümessillere ve hükümete ve gazetelere derhal telgrafla işâr edilmesi talep ohınuyordu. Bu fesatteJgrafi memlekettebir man- da münâkaşasıdır açtı." ~ Ugall onaylamak Büyük Sultanahmet mitinginin yapıldığı gün Sait Molla'nın böyle bir telgraf çekmesi, İngiliz desteğindeki Yunanistan'ın Izmir'ı işgalini onay- ladığı izlenimi uyandırmaktadır. Halbuki İngiliz ataşemiliter Deeds'e, daha önce cemiyet mensup- lannın daha ılımlı olacaklannı söylemiştir. Deeds'in Sait Molla ile yaptığı bir görüşme sırasında Molla, îngiltere'nin devlet yönetimine el koymasım isteye- rek, bunun Mısır ve Hindistan Müslümanlannın da ilgisini çekeceğini, böylece İngıltere'nın buralarda et- kinliğini arttıracağını ilen sürer. Sait Molla"nın telgrafından hemen sonra, 26 Ma- yıs 1919'da MustafaKemai Paşa'nın kamuoyunun çe- şitli siyasi akımlara kapılmalanndaki sakıncalan, ulu- sal ve siyasi bağımsızlığımızın yalnızca ulusun tek vücut olarak mücadelesi ile mümkün olabileceğini be- lirtir bir tamim yayınlar. Tamimin ardından cemiyet üyelerinin eski Sada- ret Müsteşan Adil ve Ziraat Bankası Müdürü Kamil Paşazade Şevket beyler, ingiliz Baştercüman Ryan'a Ingiltere"nin yardırmnı sorarlar ve olanaklı ise ülke- nin bağımsız kalmasını. değilse ingiliz mandasını is- tediklerini belirtirler. Ryan ise, cemiyet üyelerinin boş ümitlere kapılmamalannı ister. Y4REV: GERİCİ AY4KLANMALAR PLAJNXAM\DR Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taamız''u Afyon Kocatepe'den yönetiyor. Sahra dürbününün başındakj subay generailiğe kadar yükselen Şahap Gürler'dir. (26 Ağustos 1922) Akıllı strateji, yiğit askerler: Büyük zafer M BARIŞDOSTER -2- M ustafa Kemal Paşa, 17 Ağustos gecesi gizli ola- rak Ankara'dan cepheye giderken, Alı Kemal. 18 Ağustos'ta- ki yazısında Anadolu hareketine yi- ne kin kusuyordu: "MiIH hâkinvveti TBMM değfl, ancak hilafet ve saİta- nat temsil edebinrr 19 Ağustos'ta, Yunan ordusunu. yanıltmak amacıyla bir Türk birliği. güneybatıda Ortanca'ya taarruz baş- lattı. Kuvayı Milliye'nin yayın or- ganlanndan "Hâldmiyet-i Milüye" gazetesi ise düşmanı yanıltmak için 20 Ağustos"ta şu haberi verdı: "Mustafa Kemal Paşa, 21 Ağustos Pazartesi öğleden sonra saat dörtte, Çankaya'daki köşlde- rinde. şehrimiz shasi ileri geknierine bir çay ziyafetivereceklerdnf Oysa Mustafa Ke- mal, 20 Ağustos gece- si saat 23.00 'teAkşe- hir'de, ordu komutan- lanyla son toplantısı- ru yapmış ve taarruz emrini vermişti. Atatürk ve Inönü, 21 Ağustos'ta Maruf köyündeki havaalanı- nı ziyaret ettiler. 23 Ağustos'ta da. Yunan- lılan şaşırtmak içın bır hamle daha yapıldı ve Kocaeli Grubu, Bile- cik'in doğusuna hü- cumetti. Ertesi gün. Başko- mutanlık. Genelkur- may Başkanlığı ve Ba- tı Cephesi Komutan- lığı'nın karargâhlan Afyon' un güneyınde- ki Şuhut'a yerleştiler. Aynı gün Italyanlar- dan alınan Spat XIII uçaklan, ye uçuşlanna başladılar \ e bu du- rum, hava egemenliğının Türk ku\- vetlerine geçmesini sağladı. 24 Ağustos gecesi, Türk birliklen büyük bir sessizlik içinde cepheye yaİdaşırken, I. Yunan Kolordusu'nun yüksek rütbeli subaylan, Afyon Or- due\*i"ndekı baloda eğlenıyoriardı. 25 Ağustos'ta karargâhlar. Kocate- pe'nin güneyındekı çadırlı ordugâha geçtiler. Atatürk'ün emnyle Istan- bul \e dış dünya ile haberleşme ke- sildi ve sınırlar kapatıldı. Büyük Taarruz başlıyor Bütün taarruz birliklen ve topçu- lar, 26 Ağustos'ta taarruz ve atış raev- zilenne yerleşerek, savaş düzeni al- dılar. Sabaha karşı saat 04.00'te, Baş- komutan Gazi Mustafa Kemal Paşa, FevziveîsmetPaşa'lar, Kocatepe'ye gitmek için karargâhlanndan aynldı- lar ve saat 05.00'te gözetleme yeri- ne vardılar. 05.30'da topçu ateşiyle bir- likte Büyük Taarruz başladı. Yunan ordusu. makineli tüfek ve top sayısı bakımından Türk ordusundan üstündü. Fakat düşmanın silah açısın- dan sayısal üstünlüğüne karşın, Meh- metçik olağanüstü bir yiğitlıkle dö- \üşüyordu 25 Ağustos'u 26 Ağus- tos "a bağlayan gece, Ahır Dağı'nı geçen Süvari Kolordusu, gün doğar- ^ustafa Kemal ve arkadaşlannm Büyük Taarruz öncesi ve sırasında Yunan lam'etlerini yanıltmak için kullandıkJan statejilerparlak sonuçlar verdi. Silah bakımından Türk ordusundan çok daha üstün olan Yunan ordusu, aylardır hazırlandıkJan cephelerde bile kısa sürede bozguna uğramaktan kurtulamadı ken Yunan cephesinin gerisine ak- mıştı bile. 26 Ağustos. saat 06.55'te Kalecık Sıvnsi, 07.00'de Tınaz Te- pe, O8.35.'te Kırca Aslan ele geçirildi. Saat 10.30'dadaBelenTepe'yeayyıl- dızlı bayrak çekildi. Meclls te büyük sevinç Sabahın erken saatlerinde, Anka- ra'dakı Rauf Bey, TB\fM"dekı gizli oturumda, taarruzun başladığını rrul- letvekillerine haber veriyordu. Taarruz, isrihbarat çalışması açısın- dan da son derece başanlı biçımde ha- zırlanmış, Ingilızlerin ıstihbarat biri- mi olan "Black Jumbo". taarruz ön- cesinde hiçbir haber alamamışh. Cep- hede ışler yolunda giderken, Istan- bul'da Ali Kemal şöyle yazıyordu: "Ankara başunızda oldukça. bu kar- t gaşalıktanbirhavirdo- ğarsa, mesela İ/mir, Edirnekurnılursa sevi- niriz, çıldınnz. fakat akıfca. irfanca bu de- rece vanıldığımız için, yalnız kalemimizi kır- makdeğiLinsanfcgDiiE- dan bile tstifa ederiz." Yunan ordularının bir yıldır güçlendirip, destekledikleri Afyon cephesi, daha öğlen ol- madan yanlırken, Ge- neral Trikopis Af- yon'un boşalhlmasını emretti. Neyeuğradığı- nı şaşıran Yunan kuv - vetlen kuzeye ve ba- tıya, yani Dumlupı- nar'a doğru çekılme- ye başladılar. Yunan komutan Ha- cianesu ise I. Ordu'ya. kaybettiği yerleri geri almasını, II. Kolor- du'ya taarruza geçme- sini emretti. ,\ma çaba- lan boşunaydı. saat 17.30'da Afyon kurtuldu. 28 Ağustos sabahı, 4. Yunan Tü- menı ımha edilırken, Atatürk. yüksek rütbeli komutanlarla birlikte. Âfyon'a geldi. II. Yunan Koîordusu. geriye çekilmeye başlamıştı. 2. Türk Süva- ri Tümenı. çekilişi 6 saat geciktinr- ken, Izmir'deki Yunan Ordu Karar- gâhı' nda, Yüzbaşı Kazanidis yaban- cı gazetecılere şunlan söylüyordu: "IVlustafa Kemal perişan olan itiba- ruıı pekiştirmekiçin bir harp oyunu- na ba«f\ urdu... BeUd deikigün sonra, esir \lustafa Kenıal'i size burada tak- dim ederim." Istanbul'daki Ali Kemal de, Iz- mir'deki Kazanidis "den geri kalma- yıp. şöyle yazmıştı "Ankara efendi- İeri akıllannca. bütün işgal edilnûş arazinin boşaltılmasını istiyoıiar."' 29 Ağustos'ta, Yunan ordusunun büyük bölümü geri çekiliyordu. I. Ko- lordu birlikleri ve II. Kolordu'nun bütün tümenlen. 1. ve 7. tümenler- den oluşan Frangu Grubu ile birleşe- bilmek ve Dumlupınar'a çekilmek için mücadele venyorlardı. Ama, 23. Türk Tümeni'nin. Dumlupınar'daki Frangu Grubu ile geri çekılen Yunan kolordulannın arasınagırmesi, Yunan- lılann hesaplannı altüst etmişti. YARIN:DUMLUPINAR MEYDAN MUHAREBESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear