Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 5AĞUSTOS2003SALI
HABERLER
DUNTADABUGİJN
ALİ SİRMEN
YAŞ Karanna Şerhte
Hayır Yok Şer Vardır
Yüksek Askeri Şûra Toplantıları sona erdi ve
Başbakan ile Milli Savunma Bakanı, Silahlı Kuv-
vetler büynesinden çıkarılanlarla ilgili kararlara
şerh koydular.
Şeıtıin gerekçesi, bu kararların da yargı de-
netimine tabi tırtulması temennisi.
Hemen mollaların diliyle söyleyelim ki, bu da
"nafile namazı"na benzer "nafile şerhi"d\r.
Bu şerhin hiç bir kıymeti harbiyesi yoktur. Çün-
kü anayasa ile çelişmektedir.
Evet TC Anayasası'nın 125. maddesi "idare-
nin her tüıiü eylem ve işlemlerine karşıyargı yo-
lu açıktır" der.
Arna ikinci fıkra hemen şu hükmü getirir:
"Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı iş-
lemler ile Yüksek Askeri Şûra 'nın kararlan yar-
gı denetimi dışındadır."
Bu hükmün hukuk mantığına, çağdaş demok-
rasi ölçütlerine ne kadar uyduğunu incelemeye
geçmeden önce, Recep Tayyip Erdoğan ile Vec-
di Gönül'ün devlet görevi ciddiyetiyle bağdaş-
mayan bir hafrflik içinde, salt tribüne oynamak
için, siyasi havayı gerdiklerini söylemek gerek.
• • •
Yüksek Askeri Şûra'nın tayin ve terfiler ve di-
siplin cezası yüzünden ihraç ile ilgili kararlarının
idari yargı dışında kalmasındaki mantığın çağ-
daş demokrasi ölçütlerine uyup uymadığını an-
lamak için Avrupa Insan Hakları Mahkemesi ka-
rarlarına eğilmekte yarar var.
AİHM, YAŞ kararıyla TSK'den çıkarılanlann
başvurusu üzerine bu başvurulan incelemeye de-
ğer bulmayarak ret kararı verirken gerekçe ola-
rak aynen şunlan ileri sürmüştü:
"Her ülkede olduğu gibi, Türkiye 'de de Silah-
lı Kuvvetler belli bir disiplin çerçevesinde faali-
yet gösterir. Silahlı Kuvvetler'e giren herkes bu
disipline uymakla yükümlüdör"
AlHM'nin bu doğrultuda başka ülkeler için de
verilmiş kararlan var.
Görüldüğü gibi burada özel bir kuruluş ve
onun disiplin kurallan söz konusudur.
Bu durumda kimse, demokrasi ve AB şemsi-
yesi altına sığınarak bu şerh girişimini haklı gös-
termeye kalkamaz.
Barış zamanında sivillerin askeri mahkeme-
lerde yargılanmaması isteği, devletin bütün gi-
derleri gibi askeri giderlerinin de Sayıştay de-
netimine tabi olması önerisi yerindedir; bunları
canı gönülden destekleriz.
Ama sap ile samanı birbirine karıştırmayalım.
• • •
Türkiye garip bir ülkeydi, hâlâ da garip bir ül-
ke.
Kimi okurlanm anımsayacaktır. özellikle DP dö-
neminin keyfi uygulamalarına karşı getirilmiş
olan idarenin her türlü eylem ve işleminin yargı
denetimine açık olması gibi, demokrasinin te-
mel ilkelerinden biri bile bizim alaturka uygula-
malarımızla gülünç hale getirilmişti.
Bir zamanlar, nice siyasinin baskısı altında
olan liglerimizde küme düşen takımlarımızın da
Danıştay kararı ile bulundukları kümeye geri
döndürüldüğüne tanık olduk.
Bu garip uygulamaya daha sonra, Türkiye'nin
futbolda Avrupalı sayılması yüzünden, UEFA
kurallarına uymak zorunda olduğundan UE-
FA'nın uyarısıyla uygulamadan kaldınldı.
Çünkü UEFAspor karşılaşmalarının kendi ku-
ralları olduğunu ve bir takımın yargı karanyla
maç kazanması gibi garip bir durumun söz ko-
nuşu olamayacağını söylemişti.
Üstelik bu karar ve uygulama kimseye ters gel-
medi, Avrupalılaşmanın bir gereği olarak görül-
dü.
Amafutbolun kendineözgü ayn kurallan ola-
cak kadar ciddi olduğunu kabul edenler, aynı şe-
yi Silahlı Kuvvetler için kabul etmiyorlar.
YAŞ kararlarına yargı yolunu açalım diyerek
tribünlere oynayanlar, şu yargı bağımsızlığı ko-
nusunda bir adım atasalar ya!
Ama onların da şakşakçılarının amacı başka-
dır!
Aydın E Tipi Cezaevi
Cezaevinde işkence
AÎHM'ye gidecek
TEVFtKAKBAŞ
AYDIN-Aydın ETipı
Cezaevi'nde, geçen ay
meydana gelen dayak ola-
yına TBMM Insan Hak-
lan Komisyonu'nun el
koyması dikkatleri ceza-
evine çekti. AJ>. adlı ço-
cuğun dayak sonucu felç
olmasıyla birlikte hare-
kete geçen diğer çocuk
mahkûm aileleri, Insan
Haklan Demeği (IHD)
Aydın Şubesi'ne başvu-
rup, endişelerini dile ge-
tirerek hukuki yardım is-
tedi. IHD Şube Başkanı
Süleyman Mutlu, A.D.
olayında suçlulann ceza-
landınlmaması durumun-
da, Avrupa Insan Hakla-
n Mahkemesi'ne (AlHM)
gideceklerini söyledi.
Aydın E Tipi Ceza-
evi'nde kalan çocuk mah-
kûmlara yönelik gardiyan
baskısının üst düzeye çık-
^ığını belirten ailelerin te-
dirginliğinin her geçen
gün daha da yoğunlaştığı
bildiriliyor. Çocuklanna
ulaşmakta zorluk çektik-
lerini belirten aileler, bas-
kılarnedeniyle görüş gün-
lerinde de cezaevindeki
uygulamalara yönelik sağ-
lıklı bilgi alamadıklannı
vurguluyorlar.
Olayı AtHM'ye taşıya-
caklannı söyleyen ÎHD
Aydın Şube Başkanı Sü-
leyman Mutlu, "AJ).'nin
işkence gördüğii iddiası
doğru. Durum bize gelen
deüllerie de sabit Konu-
nun, TBMM İnsan Hak-
lan İnceleme Komisyo-
nu'nun gündemine geti-
rilmesi olumlu bir geliş-
me. En azından AKP'li
miIlervekUlerinin cezaevi
koşullannı yerinde gör-
mesine neden oidu. Ohış-
turulacak raporda yanh-
hkbulunması halindeko-
nuyu AİHM'ye taşryaca-
ğız" dedi.
CHP İstanbul îl Başkanlığı seçimini 409 oyla genel merkezin desteklediği aday kazandı
Yanşm galibi Öktem olduOKTAYAPAYDIN
Cumhuriyet Halk Partısi (CHP)
istanbul II Kongresi'nde öğlen saat-
lerine kadar süren çekişmeden II
Başkanı Şinasi Öktem galip aynldı.
Toplam 551 delegenin oy kullandı-
ğını seçünlerde ll Başkanı Şinasi
Öktem 409 delegenin oyunu alarak
il başkanı olurken Mehmet Bölük
142 qy aldı. Batur tlter ise önceki gün
Türkiye ve CHP adına il başkanlı-
ğuıdan çekilmişti.
CHP istanbul II Kongresine uzun
süredir gizliden gizliye il yönetimiy-
le çekişme yaşanan genel sekreter
yardımcılarının da gölgesi düştü.
Genel sekreter yardımcılan Meh-
met Sevigen ve BülentTanla'nın bas-
kısıylakurultay delegesi listelerinin
değiştirilmesi, Öktem yönetiminde
büyük sıkıntı yarattı.
Kongreden izlenimler
• CHP istanbul II Kongresi'nde öğlen saatlerine kadar süren çekişmeden,
ÎI Başkanı Şinasi Öktem farklı bir sayıyla galip aynldı. Il Başkanı Öktem
409 delegenin oyunu alırken Mehmet Bölük 142 oyda kaldı. Genel sekreter
yardımcılan Mehmet Sevigen ve Bülent Tanla'nın baskısıyla kurultay
delegesi listelerinin değiştirilmesi, Öktem yönetiminde büyük sıkıntı yarattı.
Sevigen ve Tanla, istanbul örgü-
tünde kurultay delegasyonunda ken-
dilerine destek verecek delegeleri
ararken, Genel Başkan Deniz Bay-
kal' ın da sürpriz desteğini arkalann-
da buldular.
BaykaTın müdahalesi
Baykal, 10.00 uçağıyla geldiği Is-
tanbul'da hazırlanan listenin tümü-
ne yakın bölümünü değiştererek ye-
ni bir liste yapıp il ve ilçe başkanla-
nrun önüne sundu. CHP'nin kong-
rede yaşadığı sancılı durum, özellik-
le il yönetim kurulunu büyük ölçü-
de rahatsız etti. Delegelik listelerin-
de yapılan değişiklerle, başta il baş-
kanı Şinasi Öktem'in 19 kişilik kon-
tenjanı ohnak üzere ilçe başkanla-
nrun önerdiği liste büyük ölçüde de-
ğişikliğe uğradı.
Delegekrden tepki
Ancak kurultay delegeleri ve ilçe
başkanlan Sevigen ve Tanla'nın tav-
nnı eleştirerek "Delege küne oy ve-
receğini bütyor. Neyapacağmı biByor.
Yoruma gerek yok" açıklamasında
bulundular.
CHP istanbul II Kongresi'nin öğ-
len saatlerinde biten kongre sonuç-
lanna göre, il başkanhğına Şinasi
Öktem, il yönetim kurulu üyelikle-
rine de Hüseyin Ozkahraman, Mu-
harrem Sangül, Çetin Soysai, Or-
han Tavukçuoğlu, Muhittin Tığh,
Özge Yardımcı, tbrahim Yılmaz.
Mehmet AB Acar, Hülya Alp, Emi-
neAlüoklar, ImamAydın, Atilla Ay-
Polis kavgayı
önleyemedi
MİYASEtLKNUR
Yıllardan ben CHP il
kongreleri, kurultaylar
izleriz. Ilk kez bu kadar
sönük ve coşkusuz bir il
kongresi gördük. Konuş-
tugumuz partililerden ki-
misi bunu "olaylı ve şa-
ibeli geçen ilçe kongreie-
ri"ne bağlarken kimisi
13. maddeden yapılan
yığınla üyenin CHP kim-
liğinden uzak kişilerden
oluşmasınabağladı. Bel-
ki de sonucu önceden
belli olmasının bunda et-
kisi var.
CHP'deki bu coşku ek-
sikliği Genel Başkan De-
niz BaykaTın salona gı-
rişinde ve konuşması sı-
rasında da gözlendi. Es-
kiden bir genel başkan
salona girdiğinde ve kür-
süye çıküğında yeryerin-
den oynardı. Kongrede
istanbul il örgütü slogan
olarak " İstanbul Değişi-
me Hazırlanryor''u be-
lirlemişti. Ancak deği-
şen, sadece delegeler ve
üyelerin yüzleriydi. Ye-
ni yüzlerin çokluğuna
karşın davranışlar. tak-
tikler, tartışmalar ve kav-
galar bilindik eski gö-
rüntülerdi. Bu arada, sa-
londa tesettürlü ve tür-
banlılann da bulunması
bir yandan gülüşmelere
neden olurken, bir yan-
dan da "degişim bu mu"
sorulannın yöneltilme-
sine neden oldu.
Adaylardan Mehmet
Bölük ve Batur Üter de-
lege olmayan partilıle-
rin, Şinasi Öktem ise de-
legelerin alkışını aldı.
Gündüz ufak tartışma-
lar ve kavgalar yaşan-
dıysa da kısa sürede ön-
lendi. Ancak oylama bi-
tip de sandıklar açılınca
dananın kuyruğu koptu.
İl örgütünün mühürlü gö-
revli kâğıtlan ile çok sa-
yıda kişi sandık başına
oturunca muhalefet bu-
na itiraz etti ve uzun sü-
re sayıma geçilemedı.
Divan Başkanı Musta-
fa Öz>"ürek ve hükümet
komiserinin sandık ba-
şındaki partilileri uzak-
laşarmasından sonra ko-
ruma olduğu belırtilen
iri kıyım bir kişı Yüksei
Üteriş adlı partilıyi dö-
vünce ortalık bir anda
kanştı. Salona polis çağ-
nldı. Salon, güvenlik
göre\'lilerinin müdaha-
lesi sonucunda yatıştı.
Oy sayımlanna geçildi.
Biraz önce dayak yiyen
Ilteriş adlı partili de sa-
londa orta sıralarda bir
yere oturtuldu. Ancak
aradan 5 dakika geçme-
den aynı kişi salona ar-
ka kapıdan girerek az ön-
ce dövdüğu Yüksei Ilte-
riş'e arkadan yaklaşıp
yeniden saldırdı. Salon
tekrar kanştı. Artık salo-
nun her köşesinde kav-
ga başladı. Korumanın
kendilerine silah göster-
diğini belirten partililer
emniyet görevlisine ko-
şarken bu kez de Şişli
Belediye Başkanı Mus-
tafa Sangül, eski il baş-
kanlanndan BozkurtNu-
hoğhı ile tartıştı
Eskiden kongrede
kaybedenler kav ga çıka-
nrdı.. bu kez kazanan
ekıp kavgayı başlatan ta-
raf olmuştu. Şinasi Ök-
tem'in oğlu da okul ar-
kadaşlanyla salonun bir
köşesinde kavga çıkma-
sı halinde hazır kuvvet
olarak bekledi.
Delegelerin tercihin-
de bu kez önümüzdeki
yıl yapılacak yerel se-
çimler etkili oldu. He-
men her ilçede beş kişi
belediye başkanlığı sözü
aldığını behrterek oy is-
terken birçok delege de
belediye meclisi üyeliği
sözünü koparmaya çah-
şıyordu.
ÎĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇÎN
18ADET
taç. Nazan Çefiker, Zeki Çetin, Bur-
han Çifçi, Nesla Ertürk, Lütfli AM
Gündöndü, Tunca Hazinedaroğlu,
Korur KaJender, Tajyar Lermi; il
disiplin kurulu üyelikİerine de Yü-
maz Nilan, Turgut Ölmez, Bayram
Özdemir, Süle>Tnan Şahin. Ahmet
Şaörogiu, Lütfii VaneH, Gökhan Ye-
yer, Coşkun Gamsız, Hasan Fehmi
Incf seçildi.
Adaylann konuşmalan
CHP istanbul il başkan adaylan,
önc^ki gün yapılan seçimler öncesi
konuşmalannda, seçimlere yönelik
değsrlendirme, eleştiri ve vaatleri-
ni sıraladılar.
Bölük: Örgüt kûstflrûldü
Kura yöntemiyle belirlenen sıra-
ya göre ilk olarak söz alan Mehmet
Bölük, u
Kongre takvimi ohnadan,
naylon delegekrie bu oldubhti kong-
readir" dedi.
Kendisinin il başkanı olması halin-
de mutlaka önseçim gerçekJeşrirece-
ğini vurgulayan Bölük, "AKPiktida-
nnın şeriatçı politikalanna karşı
CHP'nin yeterinceetkih' muhalefet ya-
pamadığuıı, örgürün küstürüldüğü-
nü" söyledi. Bölük, "Eğer il başka-
nı olursam partime solculan davet
edecegim. Tüm demokratik kitle ör-
gülerİnıeslekodalarLsMltophnııku-
ruşlan, ilericL, soku, demokrat güç-
leıie beraber bu şeriatçı hükümete
karşı, laik Cumhurrvet için mücade-
le vereceğjz" dedi.
Batur: Seçim meşru değil
Batur tlter ise seçimi meşru gör-
mediğini, eşit koşullarda yanşılma-
dığını ifade ederek "Bu kongre ön-
ceden hazuianmış bir sonucun bize
kabul ettiribnesi organizasvonundan
ibarettir" diye konuştu. Ilter, konuş-
masının ardından "Örgüt beni an-
lar" diyerek adaylıktan çekildi.
Öktem: İstanbuTu alacağız
II Başkanı Şinasi Öktem, Deniz
Baykal 'İa beraber siyaset yapmaktan
onur duyduğunu vurgulayarak yerel
seçimlerde Istanbul'u ahnak için el-
lerinden geleni yapacaklannı, başa-
nsız olması durumunda ise üzerine
düşeni yerine getireceğini ifade et-
ti. Öktem, önseçimi de merkez yok-
lamasını da demokrasinin birer gös-
tergesi saydığmı söyledi. lzleyıcile-
rin bulunduğu bölümde de ilçe baş-
kanlannın imzasını taşıyan "İstan-
bul degişime hazniannor. Adav ımız
ŞinasiÖktem" yazılı pankart dıkkat
çekti.
ÎSTANBUL'UN BÜYÜK KURULTAY DELEGELERÎ
tstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul II
Örgütü'nün önceki gün yapılan
seçimlerinde genel merkez delegesi
olarak seçilenlerin kesin obnayan listesi
şöyle: Cemil Memişoğlu, Bahri
Menteşe, Erdoğan Mert, Ümit Oğuzcan,
Adfl Orbay, Şinasi Öktem, Durdu
Özpolat, Selami Özdemir, Taner
Özdemir, Ali Can Özyedierler, AB
Pektaş, Engin Polat, Mehmet Polat,
Süleyman Polat, Musa Ardıç, Metin
İlhan. tbrahim Femit, Levend
Serdaroğlu, Ümit Sılan, Çetin Soysai,
Tayfiır Süner, Hüseyin Şahin, Hüdaverdi
Talay, Cafer Topal, Şefîk Toprak, Cennet
Topuz, Mümin Tüğla, Avni Vahab Turan,
Abdurrahman Turan, Cafer Turna, Fikri
Tutcuoğlu, Ahmet Türkkartar, Ekrem
Türkmen, Fadıl Türkoğlu, Hasan
Uzunyayla, Şükrü Clker, İsmail Yazgıh,
Ahmet Yazıcı, AJdf \aacioglu, Gülseven
Yenal. Gazi Yerlikaya, Hüseyin Yıldız,
trfan Yıldız, Salih Yıldız, Gazi
Yıldızhan, Cengiz Yılmaz, tbrahim
Yılmaz, Uluç Yurtduru, Gökhan Zeybek,
Erol Abik, Bayram Acar, Metin Acar,
Tekin Agırman, Recep Akar, Abbas
Akbaş, Muhittin Akeller, Mehmet
Akpolat, Abdullah Aksakal, Akif Altm,
Abdülkadir Altınsoy, Münir Aldntaş,
Rüştü Altmer. Mehmet Aslan, Hüseyin
Aslan, tbrahim Aslan, Ayfer Atay,
Zeynel Avcı, Hasan Ayar, Teoman Aydan,
Osman Aydın, Muammer Aj^-ah,
Muammer Başaslan, Basri Bayar, Cemil
Bayar, Hüseym Bavir, Ali Bayram, AB
Berberoğlu, Eyüp Birgün, Sefa Birinci,
Metin Bozkurt, Sait Coşkunoğlu, Harun
Cömert, Fîkret Çabuk, Şahin Çağlar,
Metin Çanak, Atilla Çehreli, Abdülkadir
ÇeBk, Hikmet Çelık, Cafer Çmar, Musa
Çulha,llhan Dadakoglu, Yıknaz
Danbnaz, Mehmet Doğan, Selahattin
Doğan, Kasun Duran, Birol Durhan,
Cafer Dursun, Atagün Duygulu,
Yıldınm Emsiz, Turgay Er, Türer Ercan,
Yusuf Erdoğan, Ayla Eren, Ali Erol,
tdris Ekşi, Metin Gazioğlu, Hasan
Girgin, Ali Ulvi Gökbulak, Fahri
Gökçe, Ismet Göylüler, Nazım Gühnez,
Lütfü Gündöndü, tmdat Güner, Oktay
Gürcan, Ömer Gürer, Mutsal Hacaloğlu,
Necmi Hayal, Metin tnce, Fevzi tşçi, Ali
Cihat Işık, Ferhat Işık, Namık Kantoğlu,
Turan Karadağ, Erol Karahan, Sait
Karahan, Ali Kaya, Durmuş Kaya,
Mehmet Kazancıoğlu, Ergun Keleş,
Sadık Kılıç, Sait Korkmaz, Münir
Kurdoğlu, Aziz Kurt, Nezih
Küçükerdem.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Türkiye'de yargının bağımsız ol-
madığını yargı insanlan sık sık dile
getirirler. Onlar böyle söylediğine gö-
re yargının bağımsız olmadığını biz de
kabul ederiz. Aslında, "yargı bağım-
sız değildir" değeriendirmesine bel-
ki şöyle bir ekleme yapabiliriz: "Ku-
rulu düzenden yana, egemen güç-
lerden yana olan yargı bağımsızdır.
Onlara kimse dokunamaz. Ama fu-
karadan, çaresizden, baskı gören-
den yana çıktığınızan yargının bağım-
sız olmadığını anlarsınız."
Mardin'in Midyat ilçesinde bundan
11 yıl önce 20 Nisan 1992 tarihinde
8 köylü (Süleyman Acar, Ismet Acar,
Hasan Akay, Mehmet Ağırman,
Mehmet Akan, Abdülkadir Akan,
Sabri Acar ve Mehmet Emin Acar)
korucular tarafından öldürülmüştü.
Diyarbakır E Tipi Cezaevi'ndeki ya-
kınlannı ziyaretegiden Kırtlubeyli köy-
lülerinin minibüsü yolda korucular ta-
rafından durdurulmuş ve 13 köylü
arabadan indirilerek kurşuna dizil-
mişti. Bunlardan 8'i yaşamını yitir-
mişti.
Karar, Yargı ve Adalet
Bu bilgileri kesinleşmiş birmahke-
me kararına dayanarak aktarıyorum.
Köylüleri kurşuna dizen ve daha son-
ra mahkeme tarafından serbest bıra-
kılan korucular, şimdi cinayetsuçun-
dan gıyaben tutuklanmış durumda-
lar. Kutlubeyli köylülerini öldüren ko-
rucular, 11 yıl boyunca ellerini kolla-
nnı sallayarak dolaştılar. 11 yıl bo-
yunca da öldürülen köylülerin ailele-
ri adalet peşinde koştular.
• • •
Mardin'in Midyat ilçesindekidava
güvenlik gerekçesiyle Denizli'ye gön-
derilmişti. (Her ne hikmetse, güven-
lik güçlerinin kanştığı davalar uzak-
lara gönderiliyor.) Denizli 2. Ağır Ce-
za Mahkemesi, koruculan 8 ay son-
ra serbest bırakmış ve 7 yıl süren da-
vanın sonunda da onlan "delilyeter-
sizliğinden" beraat ettirmişti. Koaı-
cular, 1993 yılında Mardin E Tipi Ka-
palı Cezaevi'nden tahliye edilmiş-
lerdi.
Aileler işin peşini bırakmadılar, ka-
ran temyiz ettiler... Yargıtay, geçen
yıl mahkemenin beraat karannı boz-
muş ve koruculann cezalandınlma-
lan gerektiğine hükmetmişti. Yargı-
tay'ın bozma karannı değerlendiren
Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi bu
kez delilleri "yeterii" bularak 10 ko-
rucuyu müebbet hapse mahkûm et-
ti. 11 yıldır ellerini kollannı sallayarak
dolaşan, muhtemelen bölgede silah-
lanyla egemenlik kuran cinayet hü-
kümlüsü korucular, şimdi toplu cina-
yetten hüküm giymiş durumdalar.
Acaba onlar yakalanabilecek mi?
Çünkü daha önceki deneyler gös-
terdi ki, bu türden hükümlüleri dev-
let güçleri bir türlü yakalayamıyorlar.
• • •
Türkiye'de mahkeme arşivlerine
girseniz böyle onlarca davaya rast-
layabilirsiniz. Gücü ve olanaklan bu
tür davalan takip etmeye elverme-
yen birçok yurttaş ne yazık ki hakkı-
nı da arayamadı. Hakkını aramaya
kalkanların da başlanna türlü belalar
geldi.
Burada dikkat çekici olan, herke-
sin gözü önünde cereyan etmiş bir
toplu katliamın beraatla sonuçlan-
masıydı. Mahkemenin beraatJasonuç-
lanan gerekçelerini ve şimdi müeb-
bet hapse mahkûm eden gerekçele-
rini incelemek ciddi bir hukuk dersi
olabilir. Iki karar arasındaki farklılık, Tür-
kiye'nin hukuk coğrafyasını çıkarmak
isteyenler için öğretici bir belge nite-
liği taşıyabilir.
Türkiye, yaşadığımız yakın dönem-
de çok acı günler yaşadı. Çok insan
yaşamını yitirdi, yerinden yurdundan
edildi. Şimdi bu yaralan sarabilece-
ğimiz yeni bir döneme mi giriyoruz?
Böyle bir dönemde yargının rolü
önemli. Adaletin yerini bulması önem-
li. Çünkü son yıllarda en çok zedele-
nen duygulardan birisi hak ve adalet
duygusu oldu.
Adalet duygusunun yeniden yerleş-
mesi için idarenin, güvenlik güçleri-
nin ve en önemlisi de yargı kurumla-
nnın daha duyariı davranmaları ge-
rekiyor. Bir ülkede adalet duygusu
zedelenirse o ülkede demokrasi de
gelişip güçlenemez.
Birçok davada böyle bir izlenim or-
taya çıktı. Bunlann bir kısmı, 12 Ey-
lül anlayışının ürünü olarak çıkanlan
kanunlardan kaynaklanırken bir kıs-
mı da yargı kurumlarının yaklaşımın-
dan kaynaklandı. Türkiye, Avrupa Bir-
liğı'ne hazırlanırken çıkanlan kanun-
ların yanında uygulamalar da önem
kazanacak. Denizli'deki kararı birör-
nek olarak değerlendirebiliriz.
Denizli'de görülen davanın izledi-
ği yol insanı endişeye sevk edebilir.
Ancak sonuçlanna bakıldığında ge-
linen nokta yine de önemli. Yanlış he-
sabın Bağdat'tan döndüğünü söy-
leyebiliriz. Tıpkı Manisa davası gibi.
Birkazanım diyebiliriz.