22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 AĞUSTOS 2003 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur(Ş cumhuriyet.com.tr 15 KULE CANBAZI SUNAYAKIN Osman Hamdi'nin torunlan!Dokuz tanedirler ve "Hatıranın Kızlan" olarak bilınirler. tnsanlara tarih bilgisi, lirik şiirler, kahkaha, yıldızlann sırn ve sevincin tohumlan onlann eliyle sunulur. Öyle ki, dans ederken yanlış adımını düzelten binni görsem, onlar gelir aklıma. Çünkü güzel dans etmemize yardım etmek, aralanndan birinin görevıdır. Onlann adına, Fstanbul'a asılan bir tabelada ilk kez 1869 yılında rastlanz. Sözünü ettiğimiz yılda, 23 yıl önce Aya Irini Kilisesi'nde kurulan "Mecma-i Asari atika" (Eski Eser Koleksiyonu) ve "Mecma-i Esliha-i Atika" (Eskı Silah Koleksiyonu) Galatasaray Lısesi öğretmenlerinden Ingiliz uyruklu Goold'un müdürlüğünde "Miize-i Hümayun", yanı "Imparatorluk Müzesi" adı altında birleştirilir. Kaderdllfle karşı blr aydın Tohumunu 1846'da, Tophane Müşiri Fethi Ahmet Bey'in attığı müzecilik, altın çağını 1881 yılının 11 Eylül günü, "Müze-i Hümayun "un müdürlüğüne Osman Hamdi Bey'in getirilmesiyle yaşayacaktır. Hamdi Bey, eski eser yığını görünümünde olan müzeyı kısa sürede toparlayacak ve on yıl sonra, 13 Haziran 1891 'de, Istanbul Arkeolojı Müzesı'nin başlangıcı olan "Lahitler Müzesi"ni açacaktır. Osman Hamdi Bey, Tanzimat yazarlan gibi "kaderci tevekkül" felsefesine karşı çıkan bir aydındır. Yalnızca müzeciliğiyle değil, resimleriyle de büyük beğeni toplayan Hamdi Bey'in, "Kaplumbağa Terbiyecisi" adlı tablosunda, yavaşhğın simgesi olan kaplumbağalan sabırla eğiten derviş kılıklı adam kendisinden başkası değildir. Nemrut Dağı'nda yaptığı arkeoloji çalışmalanyla da bir ilke imza atan Osman Hamdi Bey, resimden kazandığı paralan müze düşünün gerçekleşmesi için harcamakta bir an olsun tereddüt etmemiştir. Onun bu büyük ülküsünü günümüzde de sürdürenler vardır. Osman Hamdi Bey'in, "Kaplumbağa Terbiyecisi''' adlı tablosunda, yavaşlığın simgesi olan kaplumbağalan sabırla eğiten derviş kılıklı adam kendisinden başkası değildir. Tahtakuşlar Köyü'ndeki Etnografya Müzesi ve Selçuk'taki Bebekler Müzesi Osman Hamdi Bey'in yolunda yürüyenlenn eserlerinden yalnızca iki tanesidir. Ressam Hüsamettin Koçan da, Osman Hamdi Bey'in torunlanndan biridir. Sanatçının, elde avuçta ne varsa Bayburt'un Baksı Köyü'nde yaptığı müzeye harcaması bu topraklarda sanatın, kültürün, güzel insanın yok olmayacağının, her an bir yerden filizlenip boy vereceğinin kanıtıdır. Berlin'den tekerlekli, oyuncak beyaz atı kendim ıçin almıştım. Bir edebiyat arkeoloğu gibi oyuncağın izini sürüyor, yalnızca yazılı metinlerle sınırlı kalmıyor, sözü edilen oyuncaklan da görme arzum giderek alevleniyordu. Sayfalan eski oyuncak kokusuyla dolan kitabı hazırlarken, tekerlekli beyaz atın yanına ikinci bir oyuncak koydum ve o an verdim karanmı; bir oyuncak müzesi kuracaktım! Anadolu'da ve dünyanın bırçok kentinde eski, antika oyuncak aradım her firsatta. Çevremde sevdiğim, saygı duyduğum insanlardan yardım gördüm. Bunlar arasında lyigün Özütürk'ün yeri apayndır gönlümde. Ferrarl. kamyon. ambulans Müze düşümün gerçekleşmesi yolunda dev bir adım atmama neden olan bir davranışta bulundu Sayın Özütürk; yıllarca gözü gibi sakındıgı, koruduğu, ölen ablasının çocukluk oyuncaklannı henüz bir rafı bile olmayan müzeme bağışladı! Teksin Öksöz'ü anmalıyım mutlaka. Bağdat Caddesi'nde birbiri ardına kafe ve lokanta açılırken, Göztepe'dekı Teksin Sanat Galerisi'nde resim sanatının şövalyeliğini üstlenen bu güzel ınsan da, kendisi doğmadan önce, on bir yaşında ölen ağabeyinin oynamaya doyamadığı oyuncaklannı düşlerimde kurduğum müzeye armağan etti. Dış doktoru Fazlı Öztürk var bir de!.. 1965 yılında, bir aile dostlannın Avrupa'dan getirdiği oyuncaklarla, Kadıköy nhtımında bulunan tş Bankası'mn önündekı geniş kaldınmda bir akşam vakti oynamasını anlatırken yanımdan uzaklaşıp gitmış, o anın heyecanını yeniden yaşıyordu. Evleri, bankanın arkasındaydı ve pilli Ferrari arabasının ışığını gören Kadıköylüler başında toplanıyordu. Öyle çok sevdi ki oyuncaklannı, evlerine misafirliğe gelen hiçbir çocukla paylaşmadı onlan. Ferrari 'den başka bir kamyonu ve bir ambulansı vardı. Üç oyuncağını da müzeye verdi, hem de kutulanyla! Yalnız, "Chevrolet" marka ambulansta kafasına takılan bir aynntıyı anlatmayı da ihmal etmedi. Arabanın üstünde "Impala" model olduğunu belirten bir yazı olsa da, arka stop lambalan iki gözlüdür. Oysa, Chevrolet'nin stop lambalan iki gözlü olan modeli tmpala değil, "Belair"dir!.. tmpala'nın arka lambalan, üçer gözlüdür!? Oyuncaktaki bu hata kaçar mı hiç, Trabzon uşağının gözünden!?. Oyuncaklanm çoğaldıkça kızımın benden şıkâyetçi olduğunu duydum: "Babam eskiden bana oyuncak alırdı, şimdi kendine alıyor." Kızımdan söz ettim de, yazının başında andığım "Hatıranın kızlan"na verilen adı yazmadığım geldi aklıma. Efendım. bu dokuz kız, mitolojıde "Musalar" olarak adlandınlırlar, kutsal kitaplarda da adlan geçer ve siz onlan "ilham perileri"diye bilirsiniz. Adlanna Istanbul'da ilk kez 1869'da açılan "Imparatorluk Müzesi"nde rastlanıldığını belirtmemin nedeni, müze sözcüğünün köken olarak "Musalar"dan gelmesidir. Yani her müze, " Hatıranın kızlan"nın bırer evidir. Müzelerin çoğalması, yaratıcı düşünceye ilham kaynağı verecek olan mekânlann artması demektir. İlham perHerlne teşekicür Ben de, şiirlerimin, yazılanmın ilham perilerine oyuncak müzesiyle bir teşekkür sunmak istiyorum. Budüşümü, 1992 yılında "şiir cumhuriyeti" ilan ettiğim Kız Kulesi'nde gerçekleştirmeye çalıştığımda, şiir yazdığını, sanatla uğraştığını söyleyen herkesin ilham perilerinden beslendiğini, müzeciliğe değer verdiğini, bu yüzden bana destek olacaklanna büyük bir saflıkla inanıyordum. Yanıldığımı zamanla ögrendim. Bir gün, bir oda dolusu eski oyuncak arasmda oturmuş, müzeyi nasıl kuracağımı düşünürken, babam göründü kapıda... Sevimli Karadeniz şivesiyle gülerek söylediği şu söz hiç çıkmaz kulaklanmdan. "Gene döndük başa!.." Yeni sezonun ilk ismi nu jazz'ın yeni ismi Dj Duplaix Babylon la dünya turu 17 EylüVde başlıyor Kültür Servisi - Bundan dört yıl önce sa- natseverlere merhaba diyen Babylon, yeni sezon açılışını 17 Eylül'de nu jazz türüne ye- ni kazandınlmış bir isimle, prodüktör, şarkı yazan, vokalıst ve Dj Viktor Duplaix'le ya- pacak. Duplaix Erika Baduh, Jamiroquai, Me'Shell Ndegeocello, Eric Benet gibi isimler- le anılıyor. Bu sayede keşfedilen sanatçı, daha sonra Pavarotti ve Ted- dy Pendergrass ile ay- nı sahneyi paylaştı. Sa- natçı, otoritelerce Sa- de, Peter Gabriel ve Sting arasında bir yerle- re oturtuluyor. Sanatçı- nın ilk solo albümü 'In- ternational Affairs' adını taşıyor. Karde$ etklnllkler 20Eylül-16Kasımta- rihleri arasında yapıla- cak 8. Istanbul Bienali kapsamında Babylon'da kardeş etkinliklere de ev sahipliği yapacak. Küratörlüğü Başak Şenova ve Emre Er- kal'a ait 'Ctrl-alt-del' başlıklı 'sound-art' projesi çerçevesinde 3 farklı proje gerçekleşti- rilecek; Kim Cascone, Paul Devens ve Scan- ner ile Merzbow ve Matt Wand 18, 19 ve 20 Eylül tarihlerinde Babylon'da olacak. 18 Eylül'de Mısırlı sanatçı Hassan Khan'ın 'Tabla-dubb' adlı performansı, 19 Eylül'de de Laço Tayfa müzikseverlerle bu- luşacak. 20 Eylül'de 'Cuban-Anatolian Sound System' başlıklı etkinlikte DJ Arkın Allen Feat ve VVUliam Cardoso çalacak. 26 ve 27 Eylül'de Raul Paz sahneye çıka- cak. Paz, melodik çeşitlilik, Jamaika ezgile- ri, hip-hop ve dub'ın alışılmadık fuzyonunu • Erika Baduh, Jamiroquai, Me'Shell Ndegeocello, Eric Benet gibi isimlerle anılan Dj Duplaix'in yanı sıra melodik çeşitlilik, Jamaika ezgileri, hip-hop ve dub füzyonlu müziğiyle Raul Paz'da Babylon'un konuklan arasında. icra ettiğı çalışmalannda Küba müziğınin empoze ettiği kurallardan çok uzak ritimleri ve pop eğilimli Latin müziğinin en katmanlı örneklerini buluşturuyor. Keman sanatçısı, vokalist ve orkestra şefi Kübalı sanatçı, geç- mişini yansıtan etnik ve kültürel çeşitliliğin daha çok takdir edilebi- leceğıne ınandığı Pa- ris'e taşınmasının ardın- dan, Oscar de Leon, Los Van Van, Ruben Blades gibi kente yolu düşen birçok Afrika- Kübalı müzısyen ile ay- nı sahneyi paylaştı ve Fransa'da esen "Küba dalga"sının lıderlerin- den biri oldu. Aynca Celia Cruz, Tito Puen- te ve Ricky Martin ile ortak konserler de verdi. Otantlk tempolar 30 Eylül'de 'The Amsterdam KJezmer Band&The Galata Gypsy Band" in konse- ri izlenebilecek. Doğu Avrupah Muse- vi dans ve parti müziği ve Balkan ezgileri Türk Roman müziği de 'Ka- takofti'de buluşuyor. Oldukça başanh 7 mü- zisyenden oluşan Ams- terdam Klezmer Band, geleneksel Klezmer tı- nılannda yeniledikleri orijinal besteleri ile rap, blues ve ftınk gibi türlerin bileşiminı alı- şılmamış bir boyuta taşıyor ve repertuvarla- nna Çingene ve Balkan müziklerini ve enst- rümanlannı da katarak dinleyiciyi otantik bir duygu seli ve neşeye sürüklüyor. Türkiye'deki Roman müziğinin gerçek vir- tüözlerinden oluşan the Galata Gypsy Band ise folk ve Balkan ezgilerini, Türk Roman müziği ile birleştirerek ortaya sıcacık tempo ve ritimler çıkanyor. (Biletvc: 0 216 454 15 55) i( Opera sanatının en sevilen eserlerinden aryalar, koral ve orkestral bölümlerden oluşan etkinlikte Istanbul, Ankara, İzmir ve Antalya Devlet Opera ve Balesi'nden genç sanatçılar ise konserin solistleriydi. 29Ağustos akşamı gerçekleştirilen konseri Michael Tabachnikyönetti. Kızkulesi 'nde bir ilkKültür Servisi - Geçmi- şi 2500 yıl öncesine daya- nan, Istanbul'un tarihıne ta- mklık etmiş olan Kızkule- si, 29 Ağustos akşamı sa- natla şenlendı. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Remzi Bu- haralı'mn girişimiyle tari- hi mekânlan sanatla birlik- te tanıtmak adına kuleyi bu- günkü görünümüne kavuş- turan Hamoğlu Şırketler Topluluğu'nun da katkıla- nyla düzenlenen ve bir ilk olarak kulenin tarihine ge- çen gala konseri, 30 Ağus- tos Zafer Bayramı ve Is- tanbul'un Fethi'nin 550. Yılı kutlamalan çerçeve- sinde yapıldı. Opera sanatının en sevi- len eserlerinden aryalar. ko- ral ve orkestral bölümler- den oluşan konserde Istan- bul Devlet Opera ve Balesi Orkestra ve Korosu'nu şef Michel Tabachnik yönet- ti. Koro şefı ise Yıldız Kü- nutku'ydu. Istanbul, Ankara, İzmir ve Antalya Devlet Opera ve Balesi Müdürlükleri'nden genç sanatçılar ise konserin solistleriydi. Salacak'ta ka- radan barkovizyon şeklinde büyük ekrandan da izlene- bilen konserde yüzyıllarca öyküleriyle anılan Kızkule- si, arya sesleri ile donandı. Tarlh aryalarla donandı Konserde şu eserler su- nuldu: La Forza del desti- no Uvertür ' G. Verdi (IDOB Orkestrası); Forze del destino operası'ndan Leonora Arya / G. Verdi (Perihan Nayır); La Travi- ata Operası'ndan Violetta Arya / G. Verdi (Birgül Su Ariç); La Traviata Opera- sı'ndan Germond Arya / G. Verdi (Tamer Peker); Werther Operası'ndan Werther Arya / J. Masse- net (Bülent Külekçi); Werther Operası'ndan Charlotte Arya / J. Masse- net (Aylin Ateş); Nabucco Operası'ndan koro / G. Ver- di (İDOB Korosu); Car- men Operası'ndan Süit ' G. Bizet (ÎDOB Orkestra- sı); Carmen Operası'ndan Habanera / G.Bizet (Aylin Ateş): Carmen Opera- sı'ndan Escamillo Arya / G. Bizet (Tamer Peker); Ahmet Adnan Saygun'un Yunus Emre Oratoryo- su'ndan) Tenor Arya (Bü- lent Külekçi); Köroğlu ' Ahmet Adnan Saygun (Tuncay Kurtoğlu): Rigo- letto Operası'ndan Gilda Arya / G. Verdi (Birgül Su Ariç); Don Carlos Opera- sı'ndan II. Philip Arya ' G.Verdi (Tuncay Kurtoğlu); Aida Operası'ndan Aida Arya / G. Verdi (Penhan Nayır): Aida Operası'ndan Zafer Sahnesi G. Verdi (İDOB Orkestra ve Korosu). ESİNTİLER ZEYNEP ORAL Savaş Oyunu... Çocuğun adı Gabriel'di. San Francisco'da annesiyle yaşıyordu. Yaşı, 5-6 ya var ya yoktu. Anne, çocuğunu yalnız büyüten her anne gi- bi, hem analık hem babalık görevini yerine ge- tiriyor, oğlunun üzerine titriyor, bir dediğini iki etmiyordu... Ama şimdi ciddi bir sorun vardı or- tada. Çocuk tırtturmuştu illaki askercilik oyna- yalım, savaş oyunu oynayalım diye... Yaşamı boyunca barış eylemcisi olan Anne, nedese boşunaydı... Sağadanıştı, soladanış- tı, sonunda boyun eğdi. Madem tüm yaşıtları oynuyordu, Gabriel'in de bu oyunlara hakkı vardı. Gitti en âlâsından gerekli malzemeleri al- dı. Kurşun askerfer, tanklar, denizaltılar, savaş uçaklan vb... Hepsini masayadizdi. Kırmızı üni- formalılar bir yana, mavi üniformalılar karşı ya- na... Artık savaş oyunu oynamaya hazırdılar. Çocuğun gözleri parladı. "Mavilerbenim, kır- mızılar senin... Ben bizimkilerim; sen de düş- man..." Anne, çocuğun söylediğini pek kavrayama- dı: "Dur bir dakika, bizimkiler kim, düşman kim?" deyiverdi. Çocuk "Bizimkiler, elbet Amerikalılar. Düş- man ise..." Bir an duraladı "Ruslar!" Anne, "Hani şu her sabah ekmeğimizi aldığı- mız Ftus fınncı hanım gibi mi?" diye sordu. Bebekliğinden beri tanıdığı fınncı "düşman" olamazdı. Çocuk vazgeçti. "Buldum" dedi. "Japonlar!" "Hani sana davul çalmayı öğreten benim Ja- pon arkadaşım gibi mi?" diye sordu anne. Yok o da düşman olamazdı... "Tamam Çin- liler düşman olsun" dedi çocuk. "Yani bizim bahçıvan ve ailesi gibi..." dedi anne... Uzatmayayım, böyle böyle, birçok ulusun in- sanlannı bir türlü "düşman" sınıfına sokama- yınca, çocuğun tepesi attı. "Ne biçim annesin sen! Bir savaş oyunu bile oynamayı beceremiyorsun!" diye bağırarak masayı darmadağın etti. Koşarak bahçeye çı- ktı. Bir daha da askercilik oynayalım, savaş oyunu oynayalım diye tutturmadı. • • • Çok sevdiğim bu öyküyü Joan Baez'den dinlemiştim. Oğluyla, bir türlü savaş oyunu oynamayı be- ceremeyen anne oydu. Elbet yeryüzündeki her çocuk böylesi koz- mopolit bir çevrede büyümüyor ve her anne Joan Baez'in kişiliğine, sabnna ve aklına sahip değil. Ama keşke yeryüzünde her çocuk, hiç ama hiç kimseyi "düşman" belleyerek yetrşme- se... Yann 1 Eylül, Dünya Banş Günü. Kimilerinin çok "naif" bulacağı bu öyküyü ondan anımsadım ve paylaşmak istedim. Irak halkının, işgalcileri topraklarında isteme- diklerini kararlılıkla ortaya koydukları şu gün- lerde, Türkiye'de hâlâ kimilerinin asker yolla- yalım mı, yollamayalım mı tartışmasına girme- leri bence utanç verici. Bugün bütün dünya bu haksız ve ahlaksız iş- gali sorguluyor. Blair, Ingiliz halkı karşısında zordurumda. Bir türlü hesap veremiyor... ABD halkı, Bush'u görevinden uzaklaştırmak için yollar arıyor. Kampanyalar özellikle şu üç nok- tada yoğunlaşıyor: 1) Irak savaşı nedeniyle ABD federal bütçesi, şimdiye dek hiç olmadı- ğı kadar açık veriyor. 2) Bush'un "Geride hiç- bir çocuğumuzu bırakmayacağız" yalanını halk affetmiyor. 3) Bush döneminde 3 milyon kişi işi- ni kaybetti. Bize gelince: ABD yönetimi karşısında, boy- numuz kıldan ince diyenlere sorun bakalım, ahlaka ve akla uygun tek geçerli neden göste- rebilecekler mi Irak'a asker yollamak için! Yarın 1 Eylül, Dünya Barış Günü. Işgal ve savaş suçuna ortak olmayacağımı- zı dile getirmek, "Düşman" kavramını çocuk- larımızın beyinlerinden ve yüreklerinden silme- ye çalışmak için iyi bir gün. e-posta: zeynepı zeyneporal.com Faks:0212 257 16 50 Yazap Simenon'un 100. yılı • Kültür Ser\isi - Polisıye roman karakteri 'Müfettiş Maigret'in yaratıcısı ünlü yazar Georges Simenon'un anısına, doğumunun 100. yılında, ülkesi Belçika'da çeşitli etkinhkler düzenleniyor ve doğduğu İcent olan Lıege'de, bu yıl, 'Simenon'u Anma Yılı' olarak kutlanıyor. Bu çerçevede, Simenon ve kitaplanyla ilgili sergiler, bilimsel sempozyumlar, film gösterimleri, konserler, yanşmalar, tıyatro oyunlan ve geziler yapılıyor. Etkınlikler, yıl boyunca devam edecek. Öte yandan. Belçika Posta Idaresi, Simenon'un doğumunun 100. yılı dolayısıyla, 3 adet posta pulunu satışa sundu. Aynca, sadece 50 bin adet basılan ve 31 Euro'dan satışa sunulan, bir yüzünde yazann resminin bulunduğu anma paralan da basıldı. Belçika'nın Lıege şehrinde 13 Şubat 19O3'te doğan ve 1989'da Isviçre'nin Lozan şehri yakınlannda ölen Simenon, ilk romanmı 17 yaşında yayımladı. Değişik isimler altında, çoğunluğu erotik olmak üzere birçok 'ucuz' roman yazan Simenon, gerçek adını ilk kez kullandığı ve 1930'da yayımlanan 'Letonyah Pietr' ile üne kavuştu. 'Letonyah Pietr', Simenon'un ünlü karakteri 'Müfettiş Maigret'nin ilk macerasıydı. Simenon'un, son Maigret kitabı ise 1972 yılında 'Maigret ve Mösyö Charles' adıyla yayımlandı. BLGUN • ATLI KÖŞK SAKff SABANCI MÜZESİ'nde 'Kahvaltıda Caz' kapsamında 11 OO'de İmer Demirer Quartet'in konseri. (Biletix: 0 216 45415 55)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear