Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 2003 PERŞEMBE
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
B 30 Sinop PB 25
Edime B 31 Samsun PB 28
Kocaelı B 30 Trabzon Y 26
Çanakkale B 31 Giresun Y 25
Izmir  33 Ankara B 29
Manısa
Aydın
_A 34 Eskişehir B 30
A 30A 36 Konya
Denızlı A 33 Sıvas A 27
Zonguldak PB 29 Antalya
Adana
Mersın
Dıyarbakır
Sanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkân
Van
A
A
A
A
A
A
B
B
34
31
38
40
35
35
30
29
A 38 Kars Y 25
Yurdun kuzey kesım-
ler parçaiı bulutlu. Doğu
Karadenız iie Doğu
Anadolu'nun kuzey-
doğusu sağanak ve gok
guoıltülu sağanak
yağışlı dığer yerler az
bulutlu ve açıK geçecek.
Hava sıcaklığı bıraz ar-
tacak. Ruzgâr kuzey ve
batı yonlerden hafıf
arasıra orta yağış alan
yerierde yağış anında
kuvvetlı esecek.
DIŞ MERKEZLER
Oslo
Helsınki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
B
B
Y
B
B
B
B
B
23
23
23
27
24
27
30
25
Münıh B 28 Zürıh
Berlin
Budapeşte
Madrıd
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Attna
B
Y
B
Y
Y
PB
Y
B
21
24
36
24
23
26
29
32
PB 29 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tiflis
Kahıre
Y
A
Y
PB
Y
Y
Y
B
23
33
24
36
29
32
18
34
A 36
ParçalıbuUü Sıs.ı C - B J U:IJ ^ Çok oulutlu Y'agmufij ıKarlı lunjltulu
G U N C E L CÜNEYT ARCAYTREK
• Baştartfı 1. Sayfada
şı çıktı.
MedyaczelliklePentagon'un Kuzey Irak'taki var-
lığından rahatsız olduğu Türk askerinin artık çekil-
mesini istedığini öne sürdü.
Büyükelji Pearson, iki ülke arasında bu bölgede
Türk-Amer
ikan güçlerinin koordinasyonunun sağ-
lanmaya çalışıldığını ve.. "Türk güçlerinin Kuzey I-
rak'tan çehlmesini istemediklerini" söyledi.
Büyükelçi "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin koalisyon
kuvvetlerire katılımını göz ardı edemeyiz" dedi. A-
ma, savaş sona erdiğinden beri ABD'nin, Türki-
ye'nin barş gücüne, Irak'ın kalkınmasına katılımı-
na VVashington'ın neden soğuk baktığına ilişkin
açıklamalar yapmadı.
Büyükelçi, "PKK/KADEKİIe ABDyetkilileriningiz-
li temasta olmasının imkânsızlığından" söz açıyor.
Ne var ki, Türk sivil-askeri istihbaratı Kerkük'teki al-
bayın terörörgütü ile "temas içinde olduğunu", hat-
ta PKK/KADEK'in silahları bırakmasına karşı, (piş-
manlık yasasına dönüşen) genel afla Türkiye'ye dö-
nebilecekierini, hatta siyasete girebileceklerini va-
at ettiğini bildiriyor.
Amerika-PKK/KADEK ilişkileri o kadar açığa çık-
tı ki; CHP üderi Deniz Baykal son grup toplantı-
sında haberlerin doğru olup olmadığına değinirken;
(tabii yanıt alamadı) "Böyle bir işbiriiği yapıldıysa içe-
hğinden hûkümetin bilgisi var mıdır? Pişmanlık ya-
sası dil cambazlığı ile farklı gibi gösterilerek getiril-
mek isteniyor. Bu yasa tasansı nerede hazırianmış-
tır? Kimin teklifıdir? ABD ve KADEK yetkililerinin
görüşmelerinde vardıklan mutabakatın sonucunda
mı hazırianmıştır?" diye sordu.
Büyükelçi, ABD'nin Türkiye'den Süleymaniye'de-
ki irtibat bürosunu kapatmasını talep edip etmedı-
ği sorusunu, "bu yönde resmi bir talepleh olmadı-
ğını" söyleyerek yanıtladı.
Türk kamuoyunun ateşıni düşürmek için olacak;
Pearson son olarak. "bu dedikodu ve hikâyelerin i-
ki ülke ilişkilehne zarar vermek isteyen bazı kesim-
lerce tasariandığını" vurgulayarak; medyayı da, Türk
yetkili çevrelerini de, istihbari bilgileri de yalanladı.
-VVashington'dan aldığı talimat doğrultusunda-
Süleymaniye olayının çapını dar çerçeveye indirge-
meye çalıştı.
• • •
Ismini vermeyen -ama söylemlerinden Penta-
gon'dan oldukları anlaşılan- "kimi ABD yetkilileri"
ise; Türkiye'nin "birsüredirKuzey Irak'ta birmütte-
fik gibi davranmadığını ve Washingion'da 'bir so-
run' gibigörülmeye başladığını" ifade ediyorlar.
Sorun tezkere ile kısıtlı değil. Bunlar "Kuzey
Irak'taki Türk özel harekât güçlerinin bölgeyi kanş-
tırmaya çalıştığını, silah kaçakçıiığı ve bu türden is-
tenmeyen faaliyetlerine devam ettiklerini" savlaya-
cak kadar ileri gidiyorlar.
Ellerinde Türk askerinin ne yaptığını kanıtlayan
"çok hassas bilgiler" olduğunu da öne sürüyorlar.
Askerlerimizin yaka paça, terörist gibi gözaltına
aiınmalannın gerekçesi neyse hâlâ ortaya konul-
muyor. ABD, olaydaki sorumluluğunu hafifletmenin
hazırlığı içinde.
Kuşkusuz Süleymaniye'deki çirkin olayın "VVas-
hington'ın talimatı ile gerçekleşmediğine" Genel-
kurmay'ı inandırmaya çabalayan NATO Başkomu-
tanı, Avrupa'daki ABD askerlerinın komutanı Ja-
mes Jones'un bir koşu Ankara ziyareti de aynı
amaca hizmet ediyor.
• • •
Dışişlerimizdeki olayı dar bir çerçeveye oturtma
çabalarının ilk işaretlerini dünkü yazısında Ertuğrul
Özkök verdi. "Bu olay bir 'Vvashıngton komplosu'
mu, yoksa 'yerel bir komutanın' işgüzarlığı mı" diye
soruyor ve hemen yanıtlıyor.
"Dışişleri'nin şu anki izlenimi 'yerel bir olay' oldu-
ğu yönünde".
Zaten RTE de dün "Kimse (örneğin Süleymani-
ye gibi) 'dönemsel sorunlarf fırsat bilmesin" deme-
di mi? Gül olaydan VVashington'ın habersiz oldu-
ğunu söylemedi mi?
Görüyorsunuz; Türk-Amerikan işbiriiği alttan ala
ala, ödün vere vere işte böyle gelişiyor, iki tarafın
koridorlarında böyle geliştiriliyor.
Iraklı Kürt lideıier
direnişi lanetledi
NEVV YORK (ANKA)
- Iraklı Kürt liderlen Ce-
lal Talabani ve Mesud
Barzani. New York Times
gazetesinde ortaklaşa ya-
yımladıklan yazıda, Irak'-
ta güvenlık sağlamak ıçın
ABD ile yakın bir çalışma
içerisinde olacaklanru be-
lirtirken ABD güçlenne
TALABANİ
GELİYOR
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Irak j
UlusâlKongresı(INC) '
lideri Ahmet Çclebi,
Türkiye'nin demokra-
tik bir Irak için verdiği •
desteğe minnettar ol-
duklannı söyledi
Irak'ta savaş öncesinde
önemli muhalif örgüt- •
lerden olan INC'nin
Başkanı Çelebi, Anka-
ra'yı ziyaret etti. Çele-
bi'nin ziyaretinin he-
men ardından Ankara,
DCYB lideri Celal Ta-
labani'yi ağırlayacak.
Talabani'nin bugün
Ankara'ya gelmesi,
resmı temaslanna pa-
zartesi günü başlaması ;
beklenıyor. '
yönelik saldınlann "ya-
bancı işgale direniş" değil
Saddam rejiminin kalıntı-
lanrun terör eylemleri ol-
duğunu savundu.
KYB hden Talabani ve
KDP lideri Barzaru, New
York Times gazetesinde
"Irak'ın şu andaki ihti-
yaçları nedir?" başlıklı
ortak yazısında kendileri-
nin bu ay Irak'ta kurulacak
olan ortak yönetime katıl-
mayı kabul ettiklenni be-
lirtti. Ülkede güvenliğin
sağlanması, ekonominin
canlandrnlması ve demok-
ratik bir kültürün geliştiril-
mesi içinABD ile yakın bir
çalışma içerisinde olacağı-
nı bildiren iki Kürt lideri,
Irak'taki dunımun bazıla-
nrnn öne sürdüğü kadar
olumsuz olmadığrnı savu-
narak "Amerikan asker-
lerine yönelik saldırılar,
'yabancı işgale' direniş
değil, daha çok Saddam
rejiminin Baas kalıntıla-
rının terör eylemlerdir"
iddiasmda bulundu.
Bu eylemlerin Irak hal-
kmın desteğinden yoksun
olduğunu iddia eden Tala-
bani ve Barzani. Baas ka-
lıntılannın bozguna uğra-
tılacağını da öne sürdü!
Amerika'dan 'gözaltı' koşuluAYHAN ŞLMŞEK
ANKARA - ABD'nin Türk as-
kerlerindenbırkısmrnı. "gözaltın-
da rutulmalan" koşuluyla iade et-
tiğı ortaya çıktı. ABD'nin Kuzey
Irak'taki baskın olayını "bir hata"
olarak görmediği. suçlamalannda
ısrarlı olduğunu gösteren bu koşul.
hükümet tarafından kamuoyunun
dikkatinden kaçınldı. AB D'li üst
düzey bır yetkili, bazı askerler için
gözaltı taleplerinı doğrularken. bu
askerlenn görevlerini sürdürüp sür-
dürmedikleri konusunda sorulann
muhatabmın Türk hükümetı oldu-
ğunu kaydetti Dışişleri kaynaklan
ise, "Bize göre bu askerlerin gö-
revlerinden aunmalarını gerek-
tirecek herhangi bir suç yok" gö-
rüşünü savundu.
ABD ile Türkıye arasında. 11
Türk askennın gözaltma alınması-
na neden olan suçlamalan incele-
mek için oluşturulan "ortak araş-
tırma komisyonu". ilk toplantısı-
nı dün yaptı. ToplantıdaTürk heye-
tine Genelkurmay Harekât Daire-
si Başkanı Korgeneral Köksal Ka-
rabay. ABD heyetine NATO Müt-
tefik Kuvvetler Komutan Yardım-
cısı Korgeneral John Silvester
başkanlık etti.
ABD dosyalarla geldi
Edinilen bilgilere göre yaklaşık
5 saat süren görüşmede ABD'li
yetkililer. Türk askerlerinin "ra-
hatsızhk duyulan faaliyetleri"
konusundaki iddialanru yazılı ra-
porlardan okudular. Türk tarafı.
bugüne kadar yalnızca basın yo-
luyla dile getirilen "Kerkük Vaü-
si'ne suikast" iddıasına ilışkın ıs-
tihbarat bilgilerini sorarken.
ABD'lı yetkililer "Türkmenlerin
silahlandınlması. Türkmenlere
operasyonel eğitim verilmesi" gi-
bi başka ıddialan da gündeme ge-
tırdiler. Türk heyeti ise, karşı bel-
ge ve raporlarla ıddialan yalanla-
dı. Türk tarafi. aralannda Celal Ta-
labani'nin de bulunduğu bazı Kürt
temsılcilerinin ABD'li yetkililen
yanlış istihbaratla yönlendirmeye
çalıştıklan uyansında bulundu. Or-
tak komisyonun hafta sonunda böl-
geye gidebileceği belirtiliyor.
Cst düzey bir yetkili, toplantının
taraflann "eteklerindeki tüm taş-
ları döktükleri" yararlı bir görüş-
me olduğunu belirtirken, daha ön-
ce dolaylı olarak dile getirilen bir-
çok iddia ve eleştirinin >üz \iize
konuşulmasının sağlandığmı dile
getırdiler. Ortak araştırma komıs-
yonu. bugün sabah 09.00'da top-
lantısına devam edecek. Yetkililer,
komisyonun toplantılanna "en üst
düzeyde" devam etmesınin karar-
laştınldığını belirnrken ayn komis-
yonlar kurulmasının söz konusu
olmadığrnı kaydettiler. Görüşme-
lerde. "bir daha benzer olaylann
yaşanmaması için" bölgedekı
tüm Türk askeri faaliyetlen konu-
sunda bir ortak mekanızmanın
oluşturulması ele alınacak.
Koşullu iade etmişler
ABD'nin soruşturmaya konu
olan ve gözaltına alınan Türk as-
kerlennınbirkısmını "gözaltında
rurulmalarr* koşulm la iade etti-
ğı ortaya çıktı. Olayın "mahalli
bir olay" ve bir yanlışlık sonucu
mevdana geldığıni savunan hükü-
met. bu koşulu kamuoyunun dik-
katinden kaçırdı. .\BD kaynaklan.
bu talebi doğrularken, ABD Dışiş-
leri Bakanlığı Sözcüsü Richard
Boucher'm askerlerin serbest bıra-
kılması sonrasında yaptığı açıkla-
mayı anımsattılar. Yetkililer, Bouc-
her'ın "Türk askerlerinin hepsi
serbest, ancak bir kısnuTürk or-
dusunun gözaltına bırakıldı" de-
diğini belirtirken. bu askerlerin şu
anda görevlerirun başmda olup ol-
madığı sorulannın muhatabmın
hükümet olduğunu kaydettiler.
Dışişleri Bakanlığı kaynaklan,
askerlerin herhangi bir suça kanş-
madıklannı vurgularken. bu ne-
denle askerlere yönelik herhangi
bır yaptınmın söz konusu olmadı-
ğını söylediler. İddialann araştınl-
makta olduğunu belirten yetkililer,
bu araştırma sonucunda iddialan-
nın geçersızliğinın görüleceğini sa-
\oındular. Bölgedeki kaynaklar.
Süleymamye'deki timler arasın-
daki hareketliliğe işaret ederken
askerlenn görevlerini sürdürüp
sürdürmedikleri konusunda kesin
bilgi bulunmadığını kaydettiler.
Deniz Baykal, hükümete sordu:
Pişmanlık yasasını
ABD mi empoze etti?
BAHAR TA.NR1SE VER
ANKARA - CHP liden
Deniz Baykal. ABD'lılenn
PKK-KADEK ile görüştü-
ğü iddialarına dıkkat çeke-
rek, hükümeti "ABD yet-
kilileri vasıtasıyla KA-
DEK ile diyalog içinde"
ohnakla suçladı Kuzey I-
rak'taTürk askerlerinin gö-
zaltına alınması. pişmanlık
yasası ve arkasından gelen
Tunceli'deki terörist saldı-
n nedenıyle endişeli oldu-
ğunu anlatan Baykal. "Piş-
manlık yasasını ABD mi
empoze etti" diye sordu
Baykal, kurmaylanndan
ABD yetkılilenyle PKK-
KADEK ihşkılennin Mec-
lis gündemıne taşuımasım
istedi CHP Parti Meclısı,
dün Baykal başkanhğında
toplandı. Alınan bilgiye gö-
re Baykal. ABD'liîe'rin P-
KK-KADEK yetkilileri ile
görüştüğü ve bunun hükü-
metın bilgisi dahilinde ya-
pıldığı yönündeki haberle-
re işaret ederek şunlan söy-
ledi "Pişmanbk yasasını
kim istiyor? Hükümet
ABD yetkilileri vasıtasıy-
la KADEK'Ie diyalog içe-
risinde midir? Hükümet
3 Kasım'dan sonra kim-
seve danışmadan caydırı-
cı önlem olarak etkili bir
askeri gücü K. Irak'a
sokmalıydı. Bunu yap-
mayarak güç dengesini
kendi aleyhine çevirdi."
Dışişleri Bakam Abdullah
Gül'ün ABD'ye "tran ko-
nusunda siz ne isterseniz
onu yapacağız" mesajı
verdiğini ileri süren Bay-
kal, "Bu perişan bir tab-
lodur. ABD'nin tranda
ne yapacağı belli değil a-
ma böyle bir teminat ve-
riliyor" dedi. Başbakanın
enflasyonun düştüğünü
söylediğini anımsatan Bay-
kal, "Sen mi düşürdün
enflasyonu? Bu bir prog-
ramın sonucu. Medya ile
iş dünyası 'Oldu da bıtti
maşallah' havasında. Hü-
kümet Zati Sungur eda-
sıyla mucizeler yaratma-
ya çalışıyor" diye konuştu.
Maliye Bakam Kemal
Unakıtan'ın, AKP'nin
manevi kişiliğinin gerçek
temsilcisi olduğunu belir-
ten Baykal, "Unakıtan,
tahtakale iktisatçısı, uya-
nık. cambazın biri" dedi.
HELİKOPTERLERTESLİM EDİLDİ - Aselsan tarafından moderai-
ze edilen Black Hawk ve Süper Cobra helikopterleri dün Aselsan Akyurt Tesis-
leri'ndc düzenlenen törenle Kara kuvvetleri Komutanlığı'na teslim edildi.Tö-
rende helikopterlerin uçuş gösterileri ilgiyle izlendi. (Fotoğraf: SERDAR ÖZSOYI
'Kürt devletiprojesV
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ABD'nin 11 Türk askerinı gözaltına alma-
sına ve hûkümetin yeterli tepki vermeme-
sine tepkiler sürüyor. Türkiye lnsan Hak-
lan Kunımu (TİHAKl Yönetim Kurulu
üyesi Muzafîer tlhan Erdost ve Genel
Sekreter \ahap Erdoğdu yaptıklan yazı-
lı açıklamada. Uğur Mumcu'nun öldü-
rülmesi, Eşref Bitlisın uçağımn düşme-
si. Sıvas kıyımı gibi olaylann ABD ile ya-
pılan stratejik müttefikliğin arka plamm
yansıttığını belirtilerek 11 askerin tutuk-
lanmasımn ABD'nin küreselleşme planla-
n çerçevesinde Kürt devletınin kurulması
çabalanyla örtüştüğü bildirildi. DYP lide-
ri Mehmet Ağar da düzenledıği basın
toplantısmda hükümetı "gayri ciddi bir
tutum içinde" olmakla suçlayarak.
"Irak'ta yapılan muamele ile Türki-
ye'nin başına çuval geçirilmiştir" dedi.
Cumhunyet Kadınlan Derneği Genel Baş-
kanı Şenal Sarıhan da yazılı açıklama-
sında. hûkümetin ABD'ye gerekli tepkiyi
göstermediğinı ifade etti.
Sezer: Açıklama bekliyoruz
H Baştarafı 1. Sayfada
görülemeyeceğını söyledi. "ABD
tarafımn bize bu konuda tatmin
edici bir açıklama yapmasını
beklemek hakkımızdır" açıkla-
masmı yapan Sezer. kriz boyunca
sessiz kaldığı eleştınlenne de ya-
nıt verdi. Cumhurbaşkanlığı Özel
Kalem Müdürü ve Dışişleri Baş-
damşmanı Sermet Atacanlı. Çan-
kaya Köşkü'nde düzenlediğı top-
lantıda. bütün girişimlere karşın
Süleymanıye'de 48 saatten fazla
devam eden gözaln olaymı "üzü-
cü ve düşündürücü" olarak nite-
ledi. Atacanlf nın aktardığma göre.
Sezer'in gözaltı olayıyla ilgili gö-
rüşleri şöyle:
Hiçbir gerekçeyle açıkla-
namaZ: Bölgedeki, Amerikan as-
kerlerince dost ve müttefik bir ül-
kenin askerlerine karşı girişilen bu
saldırgan davTanış hiçbir gerekçey-
le açıklanamaz ve mazur görüle-
mez. ABD tarafımn bize bu konu-
da tatmin edici bir açıklama yap-
masını beklemek hakkımızdır. Bir-
çok yönden kaygı verici bo>utlan
bulunan bu olayla ilgili olarak ka-
muovıımuzda oluşan haklı tepki ve
duyarlılığı paylaşıyonım.. Süley-
maniye'de yaşanan ve Türk toplu-
munu rencide eden olay, talıhsiz
bir gelişme teşkil etmıştir.
Gerekli sonuçlar çıkanla-
CaktlT: Olayın izaha muhtaç pek
çok yönlerinın olduğu şüphesiz.
Her iki ülke makamlan bu üzücü
olaydan kendileri bakımından ge-
rekli sonuçlan çıkaracak ve kendi
değerlendirmelerini yapacaklardrr.
İki ülke üst düzey yetkililerinden
oluşan ortak komisyonun çalışma-
lannm. konuyu ilişkilerimızin öne-
mine uygun bir biçimde ele alarak
en kısa sürede sonuçlandıracağını
ümit ediyoruz. Türkiye ve ABD
arasında mevcut ittifak ilişkileri de
çıkanlan sonuçlar ve yapılan de-
ğerlendirmeler ışığmda iki ülke çı-
karlanna hizmet edecek doğrultu-
da devam edecektir.
Atacanlı, gazetecilerin sorulan
üzerine Sezer'in olavdan sonra
Türk askerine tokat attılar
I Baştarafı 1. Sayfada
bir şey geldi ve yardım istemek
için buradalar diye düşün-
düm"diyekonuşanYüzbaşı Ay-
dın, daha sonra hemen kapıya
koştuğunu ve o anda Amerikalı-
lann kilitlen krrarak içeri girdik-
lerini söyledi. Türk özel timi
mensubu, İngilızce. "Biz Türk
askeriyiz, silahsızız" dediği an-
da başınm üzerinden bir mermi-
nin geçtiğim, kendisi ve diğer
Türk askerlerinin zorla vere ya-
tınldığını ve ellerine plastik ke-
lepçeler takıldığmı kaydetti.
Yüzbaşı Aydın o dakikalan,
"Cuma günü saat 14.00'te ilk
kez Amerikan askerlerini gi-
riş kapısına vururken görün-
ce şaşkına döndüm" diye an-
lattı. Kafalarına plastik torba
geçirildiğini ve sokakta itilerek
askeri kamyonlara bindirildik-
lerini belirten Yüzbaşı Aydın,
kelepçelerin çok sıkı olduğunu,
bileklerinden birinin kesildiği-
ni ve araçta konuşmaya kalkı-
şanlarm "tokatlandığım"
açıkladı.
Chicago Tribune gazetesin-
deki habere göre, Yüzbaşı Ay-
dın şöyle konuştu: "Sürekli bu
bir yanlış anlama, yanlış he-
defe saldırdılar, Baas Partisi
ya da İslamcı militanları ya-
kaiadıklarını düşünüyor ol-
malılar diye kendime tekrar
edip durdum." Kerkük'te sor-
gulandıktan sonra cumartesi
günü helikopterle Bağdat'ta bir
cezaevine götüriildüklerini an-
latan Yüzbaşı Aydın, "Pazara
kadar savaş esiri muamelesi
gördük. Sonra bizi serbest bı-
rakmaya karar verdiler; bize
sigara, su ve yiyecek verdiler.
Olanlardan dolayı üzgün ol-
duklannı söylediler, ama bile-
ğimdeki kesikler bana hiç de
öyle olmadıkJarını anlatıyor"
diye konuştu.
ABD yetkilileriyle herhangi bir
doğrudan görüşme japmamğını
söyledi. Sezer'in olayın başından
itibaren konuyla yakrndan ilgilen-
diğini belirten Atacanlı. Sezer'in
pazar günü üst düzey bir toplantı
yapma karan aldığını, ancak aynı
gün askerlerin serbest bırakılacağı-
nın belli olması üzerine toplantı-
nın yapılmasına gerek kalmadığı-
nı bildirdi. Sezer'in Erdoğan ile
doğrudan temasının olmadığını,
Genelkurmay Başkanı ile çeşitlı te-
maslarda bulunduğunu belirten
Atacanlı. "Fakat çeşitli kanallar-
dan gerek Başbakanlık. gerek
Dışişleri Bakanlığı, gerek Genel-
kurmay ile Cumhurbaşkanlığı
arasındaki iletişim sürekli devam
etti" diye konuştu.
'Tepkinin şekline
hükümet karar verir'
Atacanlı, ilgili makamlann giri-
şimleri olduğu için Sezer'in bunun
ötesinde ginşımde bulunmaya ge-
rek görmediğini belirtirken "Ola-
yın uzaması söz konusu olsaydı
Cumhurbaşkanımız gereğini ya-
pacaktı" dedi. "Nota verilmeli
miydi" sorusuna Atacanlı şuyanı-
tı verdi: "Nota ülkeler arasında
iletişim aracıdır.Önemli olan no-
tanın içeriğidir. Birkaç günden
beri Türk tarafımn tepkileri en
yetkili şekilde Amerika tarafına
iletilmiştir. Bunun şekli hûküme-
tin uygun göreceği bir konudur."
Atacanlı. Sezer'in şuaşamada Ge-
orge Bush ile görüşmeyi düşünme-
diğini söyledi.
GUNDEM MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
jerya.
Bush, Senegal'de Batı Afrika'daki 8 ülkenin li-
deriyle bir araya geldi. Toplantıdan şu sonuç çık-
tı:
"Afrika ülkeleri ABD ile biriikte çalışacakJar!"
Bunun Türkçesi şu:
ABD, Afrika kıtasına tümüyle yerieşmeye, bu-
radaki başta Fransa olmak üzere Avrupa etkinli-
ğini bitirmeye hazırlanıyor.
Batı Afrika'nın en sorunlu ülkelerinden Liber-
ya'da iç savaş devam ediyor. Böigeden gelen ha-
bertere göre, Liberyalıların çoğunluğu, ABD'nin
topraklarına asker gönderip iç savaşı bitirmesini
istiyor.
Onümüzdeki dönemde, Afrika'nın öteki bölge-
lerinde de benzer krizler çıkabilir, ABD de iç ba-
rışı sağlamak üzere büyük bir özveride bulunarak
asker göndermek durumunda kalabilir!
Senegal'de "Bush'a hayır" diye bağıranlar ve
pankart kaldıranlar da vardı. Tümü Fransızcaydı!
Bush, Afrika'daki kölelerin toplanıp Amerika'ya
götürüldüğü merkezlerden birini gezerken şöyle
buyurdu:
"Kölelik, tarihin en büyük suçlanndan biridir."
Afrika'nın bugünkü çıkmazagirmesinin köken-
lerinde 4 asır boyunca devam eden köle ticareti
yatıyor. En verimli döneminde Afrika'dan zorlaalı-
nıp Avrupa ve Amerika'ya götürülen köle sayısı-
nın 150 milyon dolayında olduğu sanılıyor. Baş-
langıçta kendisi köle avlayan beyaz adam, za-
manla ustalaştı. Kabileleri birbirine sokup, siya-
hın siyahı köleleştirip kendisine satmasını sağla-
dı. 30 santimlik 13 demir çubuk bir erkek köle, 10
çubuk bir kadın köle!
Ingilizce-Fransızca rekabeti!
DünSenegal'den GüneyAfrika'yageçen Bush,
siyasi başkent Pretoria'da Nelson Mandela nin
ardılı Thabi Mbeki ile buluştu. Bush burada da
Zimbabve mesajı verdi:
"Zimbabve'de demokrasiye dönmezamanı. Bu-
nun için Güney Afrika da ABD'ye yardım etmeli,
Zimbabve yönetimine baskı yapmalı..."
Bunun Türkçesi de şu:
Yakında Irak'a olduğu gibi Zimbabve'ye de tam
demokrasi geliyor!
Beyaz adamın Güney Afrika'da yaptıkları dün-
yanın belleğinden henüz silinmedi. Dünyanın en
zengin altın ve elmas yataklarının olduğu bu top-
raklarda çalıştırılan kölelere, sadece maden oca-
ğı dibinde üretim yapmalarını sağlayacak 50 ke-
lime öğretiliyordu. Adlan bile kendilerine ait de-
ğildi. Bir yerli 7 yaşına gelince anne babasının
verdiği ada ek olarak bir de Batılı ad almak zorun-
daydı. Afrika'nın siyah aydınlığı Nelson Mandela
18 Temmuz 1918'de doğduğunda ailesi ona ka-
bilenin en yaygın adını vermişti:
Rolihlahla ..
llkokul çağına gelince Ingiliz öğretmenin ilk sö-
zü şu oldu:
Rolihlahla, yeniadın Nelson. Büyük Ingiliz kap-
tanı Lord Nelson 'dan esinlenerek bu adı sana ve-
riyorum..."
Afrika tarihinin Batı'nın anlatmak istemediği bö-
lümlerine girersek çıkamayız. Bush'un gezisine
dönelim...
Afrika'nın güneyindeki 12 ülkenin oluşturduğu
birlik de ABD'nin etkinliğini arttırmaya yarayacak
hedeflere sahip. önce biriiğin ortak dili tartışıl-
mıştı. Çoğunluk Ingilizcede ısrar ediyordu ama,
bölgenin toprak bakımından en büyük ülkelerin-
den Kongo'nun dili Fransızcaydı. Sonunda o da
Ingilizceyi kabul edince, Fransa üzülmüştü...
Bush'un gezisi sonrasında ABD'nin dünya im-
paratorluğu hedefinin Afrika ayağı da hareketle-
necek. Afrika'da en kolay şey, kabileleri birbirine
düşürmek! Sonra da barış için buralara girmek.
Afrika'daki kabile sayısını öğrenen Bush, bir hoş
olmuştur:
3bin!
ankcum@ttnet.net.tr
iran J
a karşı kullanıyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Türkiye ile
ABD arasında Kuzey
Irak'taki sorunun temel
kaynağı KADEK, son dö-
nemlerde hem Iran'la ça-
tışmaya başladı hem de
Türkiye "deki saldırılannı
yoğunlaştırdı. ASAM Baş-
kanı Prof. Dr. Ümit Öz-
dağ. IC\DEK'in bır yer-
den destek almadan uzun
süre bir devletle çatışama-
yacağına dikkat çekerek
"Suriye desteklemiyor,
İran'la da çatışıyor. Geri-
ye ABD kalıyor. Hem de
bölgenin hâkim gücü o'
1
değerlendirmesini yaptı.
IC\DEK. AKP hükümeti
tarafından yasalaşnnhnası
amacıyla TBMM'ye gön-
denlen Topluma Kazandır-
ma yasa tasansı'nın geri
çekilmesi için Türkiye ve
Avrupa'da eylem yapılma-
sı yönünde yandaşlarına
talimat verdı.
Türkiye ile ABD arasın-
da Kuzey Irak'taki soru-
nun ana nedenini oluşturan
KADEK. son dönemde
özellikle İran ve Türkiye
içinde hareketlendi. Daha
önce "Türkiye'ye 1 Ey-
lül'e kadar zaman tanı-
dığını, bundan sonra in-
kâr politikalarının sür-
mesi ia silahlı
mücadeleye başlayacağı-
nı" ilan eden KADEK.
özellikle Bingöl-Diyarba-
kır-Tunceli üçgeninde
"misilleme" saldınlanna
başladı.
Türk Silahlı Kuvvetleri
(TSK) belirlediği terörist
gruplara yönelik operas-
yonlannı bu bölgede sür-
dürüyor. Hûkümetin hazır-
ladığı topluma kazandırma
yasa tasansı'na tepki gös-
teren KADEK, önümüzde-
ki dönemde bu düzenleme-
ye karşı çıkılması için Av-
rupa ve Türkiye'deki yan-
daşlanna da talimat verdi.
Tasannın, gerçekleştirile-
cek gösterilerle protesto
edıhnesini istedi. Düzenle-
menin gündeme gelmesi-
nın ardından Kuzey
Irak'taki 1000-1200 milı-
tamnı özellike Bingöl ve
Tuncelı kırsalma sızdrran
örgüt, saldınlara da başla-
dı. Güvenlık güçleri, özel-
likle bu bölgede KA-
DEK'in bundan sonra ey-
lemlerinin artabileceğine
dikkat çekiyor. ABD'nin I-
rak'ta sa\aşın fiili bölümü-
nü bitirmesinin ardından
İran'a yönelik açıklamala-
rını sertleştirmesi. yakın
zamanlı olarak IC\DEK'in
iran askerlerine saldırma-
sı dikkat çekti.