Catalog

SAYFA CUMHURİYET 10 TEMMUZ 2003 PERŞEMBE HABERLER AKP, SİT'leri Koruma Kurullan'ndan alıp Çevre ve Orman Bakanlığı'na devretmeye hazırlanıyor Cennetteorman yasasıOKTAYEKtNCİ Halk arasında "kaba giicün zora dayah egemenliğj" ıçın kullanılan "orman kanunu" deyımı, belki de bundan boyle "yeni orman ve SİT yasalan" ıçın de söylenecek... Çünkü, gündemdekı hemen tüm tasanlar, çe\Te ve doğa değerlerini "vasadısı gasp edenfcre" yaptınm uygulamak yerine. "tapu ve ruhsat annağan etmeyi" amaçlıyor. Bunun son örneğini de "doğal StPlerin" tümünün Koruma Kurullan yetkisinden alınıp Çevre ve Orman Bakanlığı'na devretme hazırhğı oluşturuyor. Böylece, ıktidarlannın ilk gününden itibaren Orman Bakanhğı'nın "önceffldi işj" olarak orman alanlannın pazarlanmasım gören AKP kurmaylan, Çe\Te Bakanlığı'nı bıle bu amaca "ortak" etmekle yetınmeyıp şımdı de ülkenın en değerli doğal ve kültürel zenginlıklerinı "aynı tüccar anlayışa" bağlamak ıstiyor... Doğal SlT'lerin "kültürte" ıJgıli bakanlıktan alınmak Cöz dikilen alanlar "Boğaaçj", "Çamlıca". "Beykoz", "ÇavuşbaşT, "Sanver", •'Bahçeköy", "Dragos", "Adalar" vb. gibı doğal SÎT alanlan bu statüden çıkartılabilecek... Muğla'nın Karabağlar Yaylası. Gökova Körfezi, Akyaka beldesi vb. gibi "doğal SİT" olan yerleşme alanlan da bu yeru yasadakı "Yapdaşma buhınan yer SİT oimaz" anlayışının tehdidı altında... Fırtına Vadısı, Uzungöl ve koruma altındaki diğer yaylalan da unutmamak gerek istenmesi, bu teklifi hazırlayanlann ve desteldeyenlerin temelde "SİT" konusunda kavTam kargaşası ıçınde olduklannı da göstenyor. Çünkü, doğal SİT'ler aslında sadece "tabiat vartaklannın'" bulunduğu yerler degıl.. Tanhten günümuze; "doğayla iç içe ve çevreyle uyundu yaşamın külfüreJ değerlerini" de ıçeren alanlan kapsıyor. Uluslararası sözleşmelerde de "kültür ve doğa" bütünselhği ıçinde tanımlanan bu "SİT" kavramını göz ardı eden AKP kurmaylan ve onlaria "uyumu" yeğleyen kimi bürokratlar, doğal SlT'lerdekı "koruma amaçfa kuDanımı" da geçersiz kılmak üzere aynı alanlann -daraJülmasını" sağlayacak bir yeni arayış peşindeler... Eğer, açıklandığı gibi doğal SÎT'ler Çevre ve Orman Bakanlığfnda oluşturulacak "doğa kurullanna" bağlanırsa, Kültür Bakanlığı'nca "doğayla uyumlu yaşamm" sağlanması ıçin StT kapsamına alınmış bölgeler yeniden "ünar taianının tahribatina" teslim edılecek... Böylece Türkıye'de "yerleş.meiçeren doğal SİT alanlan" tespitlenni de durduran, bazı çok özel doğa koruma alanlan dışındaki tüm bölgelen "yoğun yapüaşmaya açan" bır süreç başlayacak... çuncu gününde 'kısmen kontror alüna abnabflen Marmaris'in Hisarönü beklesindeki orman yangmı devamediyor. Buarada, Bodnım'daki söndürme çabşmalan tamamlandı. (Fotoğraf: AA) angın elektrikten değil OZCANOZGUR MEHMET EMİN BERBER MUĞLA-Marmaris'te üç gün önce çıkan onnan yangını kıs- men kontrol altına alındı. Orha- nıye ve Osmaniyeköyleri arasın- da yaklaşık 700 hektarlık alan- da etkili olan yangında 400 hek- tarlık alan tahrip olurken; Mar- maris yangınımn, Muğla VaJisi Hüseyin Aksoy'un söylediği gi- bi elektrik tellerinden çıkmadı- ğı bilirkişi raporuyla saptandı. Vali Aksoy önceki gün, yan- gınlann eneni nakil hatlanndan çıktığını açıklamıştı. Hafta ba- şında Marmaris'in Hisarönü Bel- desi'nde Martı Marinayakınla- nnda çıkan ormanyangmı üçün- cü gününde "kısmen kontrol" altına alınabilen yangın devam ediyor. Bölgede güvenlik nede- niyle halen Orhaniye, Osmani- ye, Turgut, Söğüt, Taşlıca, Seli- miye, Bayır köyleri ile Bozbu- run kasabasına ise elektrik veri- lemiyor. Kesintinin yangın ala- nından geçen yüksek gerilim hatlan nedeniyle önlem olarak uygulandığı bıldirildi. Zaman zaman doğu yakasın- da parlamalar yaşanırken, heli- kopterler denizden aldıklan su- lan bu bölgeye boşalöyorlar. Bölgede incelemelerde bulu- nan Orman Genel Müdürü Os- man Kahveci, yangınlann ener- jı nakil hatlanndan çıktığını be- lırterek "TEAŞ'ıuyaracagız. Or- man içindeki enerji nakil hatia- nnnıçevresindeteınizHkvapma- lan gerekjyor" dedi Orman Genel Müdürü'nün yangmın elektrik tellerinden çık- tığı iddiasına karşın, Marmans TEDAŞ tşletme Müdürü Ahmet Ercan, Marmaris Asliye Hukuk Hâkimliği'nden bilirkişi heyeti ile yangının ilk çıktığı Kızku- mu mevkiinde yapılan incele- mede bunun doğru olmadığımn anlaşıldığını bildirdi. Bölgede hâkim denetimınde yapılan tes- bitte, yangının ilk çıktığı nokta- ya en yakm elektrik direği ara- sında 10 metrelık bir uzaklık bu- lunduğu, bu noktada da bır elekt- rik sıçramasını yaratacak etkile- şim görülmedıği belırlendi. Ercan,"Yangmın elektrik di- reğmden ark yolu ile çıkmadığı rapor ile saptandı. İlk çılaş nok- tası zaten bir çöplük. Burada cam kınklan bulunuyor. Yangı- nın bu cam parçalanndan ya da dahabaşka nedenlerleçıkmış ol- nıaa muhtemeT dıye konuştu. 47 örgüt, 'Ormanlanmıza Sahip Çıkalım Birliği' adı altında bir araya gelerek rapor hazırladı Çevreciler BakanPepe'yi uyardı TEMA Vakfl: Uzüntüyü İHrak fidancük Istanbul Haber Servisi - Her yaz, çeşitli bölgelerde çıkan yangınlarda, yüzler- ce hektar orman alanıyla birlikte doğa ve yaşamın da yok olduğuna dıkkat çeken TEMA Vakfi, halkı seyirci kalmak ve üzülmek yerine fıdan dikmeye çağırdı. Türkiye'de orman yan- gınlannın "adetolarak yüz- de 83'ünün, alan olarak ise yüzde871sinin haaran-ekmı dönemini kapsayan 5 aytık periyotta meydana geldiği- ne" dikkat çekildı. Çevre ve Orman Bakan- lığı'mn verilerine göre son on yılda 21 bin orman yan- gınının kayıtlara geçtığinin anımsatıldığı açıklamada, sadece geçen yıl yangınlar sonucu kaybedilen orman alanının 8.514 hektar oldu- ğu ve bu yangınlann yüzde 96"sının ınsan elıyle çıka- nldığı kaydedıldı. Yangmlann çıkma neden ve yüzdelen ise şöyle akta- nldı: "Yüzde 18Vbilinme- yen nedenlerle, yüzde 15'i kasıtia. yüzde 12'si yıJdınm düşmesi nedeniyle." Yeşil alanlann çoğaltıl- masına katkıda bulunmak isteyenlenn 0 212 284 80 00 No'lu TEMA Fıdan Dıkım Hattı'nı arayarak I milyon 800 bin karşılığı alacaklan bir fidanla, ağaçlandırma projesine destek olabilecek- leri vurgulandı. MUSTAFAÇAKIR ANKARA - Tanm Orkam-Sen, Tür- kıye Ormancılık Kooperatıfleri Merkez Bırhğı (Or-Koop), TMMOB'ye bağlı odalar ile vakıflar ve derneklerden olu- şan 47 çevre örgütü, orman alanlanmn sarışına olanak tanıyan anayasa deği- şikliğinin yem "2-B alanlan" yarataca- ğı uyansmda bulundu 2-B sorununun anayasa değışıkliği ile çözümlenemeyeceğine işaret eden çev- re örgütjeri, *Bu sorun yalnızca bir so- nuçrur. ÖnceiUde yapuması gereken, bu soruna yol açan nedenlerin ortadan kal- dmlmasıdır" vurgusunu yaptılar "Ormanlanmiza Sahip Çıkaiım Bir- • Hazırladıklan raporu Orman Bakanı Osman Pepe'ye de gönderen çevre örgütleri, 2-B sorununun anayasa değişikliği ile çözümlenemeyeceğine işaret ediyor. Kği" adı altında bır araya gelen 47 çev- re örgütü ile Or-Koop"a bağlı birlikler, hazırladıklan raporu dün Çevre ve Or- man Bakanı OsmanPepeye de ilettiler. Raporda anayasa değişikliğinin yarata- cağı sorunlar ile çözüm önerileri şöyle sıralandı: •r Anayasa değişikliği, orman alan- lannın "2-Barazisi" haline getırilmesı- ni özendırecektir. w Satıştan öne sürüldüğü gibı yük- sek boyutta ekonomik yarar sağlanama- yacakor. Düzenleme, kamusal yarann art- tınlması amacıyla değerlendirilmesi ge- reken arazilenn ışgalcilere ve "kayrtdj- şı para sahiplerine" satılmasına olanak sağl»acaktır. w Değışıklık ormanlann "orman ekosistemlerinin" doğasına tümüyle ay- kın duşen kâr amaçlı bir yaklaşuiıla iş- letilebilmesıne ve orman sayılan arazı- lenn de ormancılık dışı amaçlarla kul- lamlabilmesıne olanak verecektir. w Düzenleme beklenen yaran sağ- lamayacak, aksine onnanlara zarar ve- rebılecek ve orman köylülen ile devlet arasındakı anlaşmazlık ve çatışmalan arttıracakör. Altyapı koşullan yeniden düzenlenene kadar Orman ve Kadastro Yasalarma göre yapılan kadastro çalış- malan durdurulmalıdır •r Orman kadastrosu çalışmalan ül- ke genehnde sonuçlandmlıp sonuçlan tapuya tescil edılene kadar satış ve tah- sıs işlemlen durdurulmah; işgal edile- rek şehir, kasaba ve köy yapılannın top- lu olarak bulunduğu yerlere dönüştü- rülmüş 2-B arazilerini herhangi bir bi- çimde kullananlardan da bu süre ıçinde yörenın geçerlı kıra bedelı üzennden hesaplanacak düzeyde ecr-ı misil (Bir ma- lın kullanılmasmdan doğan menfaatın pa- ra ölçülenyle gıdenlmesi) alınmalıdır. • - ^ : Yeni rafting parkuru: Büyük Menderes Denizli Valisi Recep Yaacıoğlu, Büyük Menderes Nehri'nde ikinci kez rafting yap- ü. Yancıoğlu, Marmaris'ten gelen Eco-Raft firnıasının temsilcileri Gökhan Pehîi- %an ve Ortaç Besi ile 7.5 kflometreiik parkurda incelemelerde bulundu. BeküB ilçe- sinin Karapmar mevkimden başlayan parkurun rafting yapnıak için uygun oldu- ğunu behrten Yazıcıoğlu, nehrin üzerine doğru uzanan âğaç dallannın temizlenme- si gerektiğini söyledi. Rafting sırasında meydana gelebilecek kazalara karşı gerekli önlemlerin almacağmı ve 10 İdşilik arama-kurtarma ekibi kurulacağuu bildiren Ya- zıcıoğlu, "Çoruh'ta, Fırtına Dcresi'nde de rafting yaptun. Menderes, oralara göre çok daha uygun parkura sahip. Burayı dünyaya tanıtacagız" dedi (Fotoğraf: AA) Orman ve çevre Bakanı Pepe: Elbette mutabakatla olacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, anayasanın ormanlann ve orman köy- lülennın korunmasını düzenleyen mad- delerinde değışıkiık yapılmasının zorun- lu olduğunu belırterek yapılacaklann mutabakatla sağlanacağını kaydetti. Pepe, "Ormanlanmıza Sahip Çıka- bm Birliği" heyetim kabul etti. Heyet sözcusü Cafer Yüksel anayasanın or- manlann korunması ve gehştirilmesi- ni düzenleyen 169. ve orman köylüsü- nün korunmasuu düzenleyen 170. mad- delerinde yapılacak değışikliklere iliş- kin görüşlerini iletmek üzere Pepe ile bir araya geldiklerinı söyledi. Anayasa değişikliği metinlerinın de- ğışmez doğrular olmadığını vurgula- yan Pepe ise "Orada bir cümle öne an- nır. arkav^a alınabilir. Bir kchme çıkar- blabilir. Biz bunun kılına dokundurt- mavız. anayasayı deldirtmejiz demiyo- ruz. Yapüklannuz elbette ki bir muta- bakatla olacakür" diye konuştu. PERŞEMBE ORHAN BURSALI Hüseyin GÜPÜZ Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'in, yeni YÖK Ya- sası ile üniversite yönetimlerini darmadağınık etme- ye hazırlandığı lyice ortaya çıktı. Işin komiği, Çelik'in üniversitelerde neredeyse bütün yönetim kademele- rinin feshedilip yerierine yenilerinin seçilmesini öngö- ren YÖK taslağını, reform olarak yutturmaya kalk- masıdır. Evet bilerek, bu ağır sözcüğü kullanıyorum, çünkü ortada tam anlamıyla bir yutturmaca var. YÖK yasa taslağı bir reform değil, çünkü bilimsel bir perspektffi yok. Değışikliğin ana perspektifi, AKP'nin siyasi meşre- bine ve mezhebine uygun değişiklikler öngörmesi. Nejer bunlar? • Üniversite ve yüksekokullann bütün yönetimleri tasfiye ediliyor, Millı Eğitim Bakanı'nın kuracağı 7 ki- şilik bir kurul seçimler oluncaya kadar işleri ele alıyor; • öğretım üyesi 50'nin altındaki üniversitelerin rek- törlerini hükümet atıyor; • Isteyen üniversitelenn türbana izin vermesinin yo- lu açılıyor; • Imam hatiplerin bütün üniversitelere girişi ser- best bırakılarak imam hatip liseleri yeniden ihya edt- li • Aynntılannı bilmiyoruz, ama üniversite giriş sınav- lan bağımsız olmaktan çıkanlıyor, üzerinde MEB gü- dumü hedeflenıyor.. Bütün bunlann reformla ilgisi yok, ya neyle var? Ünıversitelerarası Kurul'un Başkanı Tunç Erem'in dediği gibı, üniversite yönetimlerinde AKP kadrolaş- masryla ve geleceğin yöneticileri olacak dini bütün kad- rolan gelıştırmekle. • • • Üniversitelerde reform rte demek? Üniversitelerin ve ülkenin misyon ve vizyonlanna daha etkin ve kesin varabilmenin yeni yollannı aç- mak: a) Bilimsel üretimi daha üst düzeye çıkarmanın yol- lannı araştırmak, bulmak ve uygulamaya koymak... b) Bilim üretiminı nıtelik olarak geliştirerek, ülkeye büyük ekonomik değer yaratma mekanizmalannı kur- mak.. c) Bu amaçla, dünya ekonomilerinin gidişatı da göz önüne alınarak ülkenin bilim ve araştırma alanlan pers- pektıflerine sahip olmasını öngörmek.. yani bilim po- litikalan belirteyip bilim güçlerini derieyip toparlamak... d) Üstün nitelikli bilim ınsanlan ve araştırmacılarye- tiştirmek için yeni politikalar uygulamaya koymak... e) Eğitim ve öğretimın kalitesinı süreklı yükseltecek önlemler almak, üniversitelenn kendilerını çağın ge- reklerine göre duımadan yenileyebılmeleri ıçin altya- pı reformlan yapmak... f) Üniversitelerin topluma her bakımdan üstün ve kalrteli danışmanlık hizmetleri sunabilmesi için gerek- li önlemleri almak.... Şimdi allahaşkına, şu YÖK yasa taslağı bunlardan hangilerini öngörmekte? Hangileri için bir yol harita- sı çizryor? Basına yansıyan bilgiler ışığında hiçbiri için.. O zaman bu reform değildir, sadece AKP'nin kad- rolaşmasına hizmet edecektir... Bu yüzden de üniversiteler kıyameti kopanrlarsa sadece haklı olurlar. Koparabılirier mı? Eğer, YÖK taslağı ülkenin ve üniversitelerin gerçek gereksinimlerine göre yeniden tepetaklak edilmezse, koparmalıdıriar... Yoksa tarih önünde sorumlu olurlar... • • • YÖK'ün ve YÖK yasasının değişmesine gerçekten gereksinim var. Bu değişimin mihverini, üniversiteyi siyasallaştırmak değil, bilimselleştirmek oluştur- malıdır. Şimdiki YÖK Başkanı bunu layıkıyla gerçekleştire- medi; siyasal misyon üstlendi; aslında tamamen bi- limsel bir misyon üstlenebılseydi, AKP ne üniversite- lere dokunabilirdi ne de YÖK yasası böyle gündeme getirilebilirdi. Üniversitelerin yönetimlerinde ve akademik yük- sertmelerde tek kıstas bilimsel liyakat olmalıdır. Ne solcu, ne sağcı, ne Atatürkçü... sırf taşıdıkla- n bu siyasal unvanlar nedeniyle üniversite yönetim- lerine gelebılmelidirier. Bilim kurumlannda, önde yürüyen bilimsel liyakat olabilir ancak. Bilimsel liyakatın arkasında herkes kendı siyasa) kimliğini koruyabilir, kimsenin de umurundaolmaz. Is- ter AKP'Iİ olsun, ister komünist, ister solcu ve Atatürk- çü.. Siyasal kimliğini üniversite yönetimine kanştırma- ya başladı mı, hem kendi sonunu getirir hem de üni- versiteyi batırır. Buna da izin verilmemelidir. Sağcı, solcu ve Atatürkçü olduğu için kimse iyi bi- lim adamı ve üniversiteyi yönetmeye layık olmaz. Siyasallaşmak değil bilirnselleşmek: Işte ülkemizin ve ünıversitelerimizin tek gerçek ihtiyacı. Hüseyin Çelik, "akılcı bilim insanı" olarak bakan- lık koltuğunda oturmuyor. Çelik, Gürüz'ün negatrf izdüşümü. Ve sorun çözecek değil, yenilerini üretecek bir in- san portresi çiziyor. Acaba Çelik'in yerinde iyi birfen bilimci otursay- dı, olaya daha farklı bakmaz mıydı? obursali(5 cumhuriyet.com.tr. GEZİ YARIN BAŞLIYOR KOOP-C bu kez Bohı yoDarında HÜSEltSKTVANÇ Cumhuriyet gazetesi- nın yan kuruluşu olan "S.Sİ Okur Çe\re Kül- tür ve İşJetme Koopera- tifiKOOP-C', kültür ge- zilennı sürdürüyor. Yeni gezi bölgesi; Bolu-Yedi- göller-Abant. Istanbul 'dan yann kal- kacak kafıle, Bolu'ya ha- reket edecek. Gezı prog- ramı şöyle: 11 Temmuz Cumasaat 17.00 Bakır- köy Çarşı Mağazası önünden, aynı gün saat 17.45 'te Taksım Atatürk Kültür Merkezı önünden, aynı gün saat 18.45"te Kadıköy Evlendirme Da- iresi önünden gezi otobü- sü hareket edecektir. Gezıye Çumhunyet gazetesi yazan Dr. Er- dal Atabek ve Sönmez Targan da katılacaktır. Dr. Atabek, 12 Temmuz Gumartesı günü, Bolu Beledıyesı Düğün Salo- nu'nda saat 16.00'da "Doğa-Çevne ve tnsan" konulu halka açıkbir söy- leşı yapacaktır. Söyleşiyi. Bolu Bele- diye Başkanlığı. Bolu Çağdaş Yaşamı Destek- leme Derneği ve Bolu Atatürkçü Düşünce Der- neği ile KOOP-Ç ortak- laşa düzenleyecektır. Gezi programı çerçe- vesinde Yedigöllerbölge- si, Abant ve Gölcük (Bo- lu) bölgesi gezilecektir. Gezıye Cumhuriyet gazetesi okurlan ve KO- OP-Ç üyelen kaülacak- tır.