Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 7 HAZİRAN 2003 CUMARTESf
8
Istanbul
HABERLERIN DEVAMI
TURKIYE
B 28 Sınop B 25 Adana B 35
Edırne B 32 Samsun B 26
Kocaeli B 28 Trabzon B 25
Çanakkale B 28 Giresun B 25
Izmır B 33 Ankara B 29
Manısa
Aydın
_B 34 Eskışehir B 28
B 29B 35 Konya
Denızlı PB 32 Sıvas B 25
Zonguldak B 23 Antalya PB 34 Kars
Mersin
Dıyarbakır
Şanlıurfa
Mardın
Siırt
Hakkâri
Van
B
B
B
B
B
B
B
32
31
34
29
29
27
23
B 20
Yurtta yağış bek-
lenmıyor. Yurdun giı-
neybatı kesımlerı
parçalı buiutlu, dığer
yerler az buiutlu ve
açık geçecek. Hava
sıcaklığı tüm yurtta
artacak Ruzgâr, ku-
zey ve doğu yönler-
den hafıf ara sıra or-
ta kuvvette esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
PB
B
B
Y
PB
PB
B
PB
24
21
24
21
23
27
28
26
Münih Y 27 Zürih
Berlin
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
B
Y
PB
Y
Y
PB
Y
B
29
30
32
29
31
28
28
28
Y 27 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bışkek
Tıflis
Kahıre
Y
B
Y
Y
B
Y
B
B
1b
18
19
22
26
23
18
36
B 37
Moskova
Taşkent
Tahran
Parçalı buiutlu Buiutlu k
Çokbuljtiu > Yağmuriu Kaıiı Sulu kar ı Gok gunjltülu
G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
AP raporunun beş paralık değeri olmadığını irde-
leyen bir demeç dikkate alınmadı. AP Sosyalist
Grup üyesi AJman parlamenter Ozan Ceyhun, ra-
porun AB ilişkilerinde "faydasız birkâğıttan" öteye
gitmeyeceğini söylüyor.
Esas olan AB Komisyonu'nun ilerleme raporu ve
2004 Aralık sonunda AB Konseyi'nin alacagı karar.
Varsıngerçek böyleolsun. Birgünlükbeylikbey-
liktir. Rapordan "Türk hükümeti gerekli reformlan
kararlılıkla yerine getirirse üyelik müzakerelerine
başlamaya hazır olacaktır" cümlesini alırsın, başlı-
ğa bir güzel oturtursun. Al sana olumlu bir rapor!
Ya da "raporda Kopenhag kriterierinin henüz ta-
mamlanmadığı, Türk ordusunun rolünün aşın oldu-
ğu" ifadesini temel öğe yapar, "üyelik müzakerele-
rine hazır olmadığımızı" büyük başlıklarla ilan eder-
sin. Bu da olumsuz bir rapor!
Raporun özetine şöyle bir göz atarsak: Yeni bir
anayasa, cezaevindeki eski DEP'lilerin affedilmesi,
seçim sisteminin değiştirilmesi, rüşvetle mücade-
le, şeffaf bir toplum, özgür bir basın, bağımsız ve
etkili yargı, işkenceyle mücadele, antiterör yasası-
nın değiştirilmesi, Türkiye'yi suçladığı Kıbrıs soru-
nunun çözümünü vs. vs. istiyor.
Olumlu ifadeleri solluyor, dahadoğrusu sağ gös-
terip sol vuruyor rapor. Üyeliğin önünde engel bir
yığın sorunlaşmış konunun çözümlenmesini olmaz-
sa olmaz koşullar olarak öne çıkarmak, Türkiye'nin
AB üyeliğine olumlu gözle bakmak ise yaptırım gü-
cü olmayan AP raporü, beğenenin olsun!
• • •
Orman arazileri, SİT alanları... Yeni ortaya çıktı,
denize sıfır kıyılara imar olanağı... Türkiye'nin ana
değerlerini talan etmek... Oysa, iktidara göre bu
türden haberler kasıtlı, hükümetin başarı kazanma-
sını engellemeye çalışanların eseri...
Talanın birçoğu da barış adı altında gerçekleşti-
riliyor. Vergi barışından sonra vakıf barışı. Neyimiz
var neyimiz yoksa pazarda.
Devleti yönetmekle görevli iktidar devleti talan
ediyor. Mirasyedi bile gece yastığa başını koyarken
yannlarını düşünebilir; bizimkiler bu yılı kurtarsınlar
da sonra ne olur Allah kerim. Talana devam.
• • •
Ali Babacan'ın ekonominin ve dış ilişkilerin tıkı-
nnda gittiğini hemen her gün yinelemesine karşın;
bir haber, IMF ile ilişkilerin yutturulmaya çalışıldığı
gibi olumlu bir çizgide yürümediğine işaret ediyor.
AKP kuruldugundan beri Türkiye'yi IMF'den kur-
taracağını açıkladı.
Son programda öngörülen reformlar, verilen söz-
ler yerine getirilmediği için IMF'nın "2007 yılına ka-
darsürecekyeni birekonomik programdan" söz et-
tiği, hatta son kredi dilimini askıya almaktan dem
vurduğu güncel haberler arasında.
AB bastırıyor, AP bastırıyor, IMF bastmyor. Halk
sıfırı tüketmiş, iktidar ayakta!
• * •
TV'lerden izlerken insana "Ne hallere düştük Ya-
rabbi" dedirtecek içerikteki bir manzara dikkat çe-
kiyor.
Moldavya Başbakanı eşiyle gelmiş, RTE eşiyle
konuğu bir akşam yemeğinde ağırlıyor. Diplomatik
gelenek gereği iki Başbakan'ın konuşmalarından
sonra ülkeler şerefine kadeh kaldırılır.
RTE'nin Islama uygun icat ettiği yeni kural. Ka-
deh kaldırmak yok!
Resmi mekânlardaki protokol yemeklerinde gö-
rünmeyen türbanlı Emine Hanım'la kimi bakanla-
rın türbanlı eşlerinin Moldavya davetinde yer alma-
lanndaki hikmet ne?
Anımsayacaksınız; RTE, türbanın kabul görme-
diği mekânlara eşini getirmeyeceğini -dudakların-
da alaylı gülücükleıie- ilan etmişti.
Sözünü tutuyor. Başbakanlık Konutu onanmda,
Ankara Palas devlet mekânı. Daveti bir otelde dü-
zenletiyor. Yemekte türbanlı başlar dalgalanıyor.
Kamusal yasağa girmeyen alanda türban serbest!
Nedir bunun Türkçesi: Kurallara, yasaklara uya-
rak kuralları, yasakları delmek!
Sekiz ülkede eğitim verecek
TSK mobil timi
tura çıkıyor
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Türk Si-
lahlı Kuvvetleri (T-
SK) Banş İçın Ortaklık
Eğitim Merkezi Komu-
tanlığı'nca oluşturulan
tim, mobil eğitim için tu-
ra çıkıyor. Tim, Kafkas-
Iar, Orta Asya ve Güney-
doğu Avrupa'da 8 ülke-
nin silahlı kuvvetlerine
terorizm ile mücadele,
uyuşturucu ve insan ka-
çakçıhğı gibi konularda
eğitim verecek.
Genelkurmay'dan ya-
pılan yazıh açıklamada,
"Terorizm ve Kaçakçı-
hkla Mücadele" başlık-
lı eğitimin 14-15 Hazi-
ran tarihlerinde başlaya-
cağı bildirildi. TSK Bİ-
OEM Komutanlığı, Ge-
nelkurmay Adli Müşa-
virliği, Jandarma Genel
Komutanlığı ve Emmyet
Genel Müdürlüğü'nden
görevli uzmanlann katıl-
dığı program kapsamın-
da Türkmenistan, Özbe-
kistan, Azerbaycan,
Gürcistan, Kazakistan,
Kırgızistan, Tacikistan
ve Ukrayna'da eğitim
toplantılan yapılacak.
Mobil Eğitim Timi, Teğ-
men-Albay rütbesindeki
personele, "Terorizm
ve Terorizm ile Müca-
dele", "Uyuşturucu
Madde, İnsan ve Silah
Kaçakçılığı ile Müca-
dele" ve "Terorizm ile
Uyuşturucu Madde,
İnsan ve Silah Kaçak-
çılığının lluslararası
Boyutu" konulannda
eğitim verecek. Eğitim
toplantılanna her ülke-
den 40 personelin katılı-
mı öngörüJüyor. Mobil
eğitimin hedefi ise şöy-
le açıklandı:
"Türkiye''nin terör
konusunda edindiği
tecrübelerin diğer ül-
kelerle paylaşılması,
eğitim veriîecek BİO
ülkeleri ile müşterek
çalışabilirlik imkânla-
rının arttırümasının
yanı sıra o ülke ile ikili
askeri ilişkilerin geliş-
mesine katkı sağlan-
ması, Türkiye ve Türk
Silahlı Kuvvetleri'nin
BtO faaliyetlerine kat-
kısının devam ettiril-
mesi ve sayılan 9 olan
BİO Eğitim Merkezle-
ri arasında bu tür fa-
aliyeri ilk kez icra eden
BİO Eğitim Merkezi
olarak bu uygulama-
nın etkin olarak deva-
mının sağlanması."
Devleti korumak namus borcumuz• Baştarafı 1. Sayfada
Avrupa Bırliğı 2004 yılı Ma-
yıs'ından önce Kıbns sorununun
çözülmesini isterken. KKTC
Cumhurbaşkanı Denktaş, bunun
mümkün olmadığı mesajuıı verdı.
Ankara Barosu'nca Doğu Akde-
niz Üniversitesi'nde gerçekleşti-
rilen Kıbns panehnin ardından
gazetecılerle sohbet eden Denk-
taş, "Kıbrıs müzakerelerinin
Türkiye'ninAB üyeliğine kadar
uzatılması gerektiğini" söyledı.
Kıbns'ta masaya orurmanın
Rumlann taktiğini güçlendirdiği-
ni öne süren Denktaş, "Bazı dost
ülkeler bile nasıl olsa anlaşa-
caklar, KKTC'yi tanımaya ge-
rek yok, diye düşünmeve başlı-
yorlar. KKTC'nin tanınması
gecikiyor. Rum yönetimi ise
kendini meşru hükümet olarak
sunmaya devam ediyor" diye
konuştu. Kıbrıs Türk tarafının
bundan sonra masaya oturmak
için bazı koşullar öne süreceğinı
kaydeden Denktaş, bunlar kabul
edilmeden masaya oturmanın da
doğru bir taktik olmayacağını ifa-
de etti. KKTC Cumhurbaşkanı,
Kıbns çözülse de Avrupa Birli-
ğı'nın Türkıye'ye yeni bazı ko-
şullar getireceğini öne sürerken,
"Türkiye Kıbrıs konusunu en
sona bırakmalı" görüşünü dile
getirdı. Denktaş, Rumlann mül-
kiyetler konusunda Kıbns Türk
mahkemelerinde dava açmalannı
sağlayacak düzenleme konusun-
da değişikliğın Meclis'e geldiği-
ni belırtırken. güneyi zıyaret e-
den Türklerin, Rum kesımindeki
evlerinin yıkılmış fotoğraflannı
beraberinde getirdiklerini, Güney
mahkemelennde toplu davalann
da yakında gündeme gelebılece-
ğini söyledi. Denktaş, şu çarpıcı
mesajlan verdi:
Devletin yıkılmasına
izin verilmez.- Topiumu An-
nan Planı'nın kabul edılmesi için
kandıran bir grup var. Bunlar
Kıbns'ın geleceğine talip olduk-
lannı söylüyorlar. Halk bu yanlı-
şa oy vermez. (Darbe olur mu9
)
Bilmiyorum. Bir şey olur. Ama
ne olacağını bilemem. Herhalde
boyun eğilmez. Ben de boyun eğ-
mem. kabul etmem.
Masaya oturmak aley-
himize: Bugüne kadar görüşme
masasından kaçmayalım taktiği
aleyhimıze ışlemıştır. Dünyanuı
meşru Kıbns idaresı olarak gör-
düğü Rum idaresı; azınlıkla ko-
nuşuyorum, merak etmeyin res-
mini çızmiştir. Bu nedenle biz
dünyaya ne istediğimizi anlata-
madık. Bazı ülkeler bunlar nasıl
olsa anlaşacaklar düşüncesıyle
KKTC'yi tanımaya gerek olma-
dığına ınanmışlardır.
Dost ülkelerin bile KKTC'yi
taruması durdurulmuştur. Bu yüz-
den müzakereye oturmak için
şartlanmızı açıkça ortaya koyma-
lıyız. Bu şartlar kabul edilmeden
masaya orurmamalıyız.
AB takvimi bizi bağla-
maZ: Bizim kendimizi AB tak-
vımiyle kısıtlamamız doğru de-
ğil. Türkiye'ninAB'yegirmeta-
rihi 10 yıl sonra mı daha fazla
mı, belli değil. Buna göre hare-
ket etmek lazım. Müzakere
AB'nin Türkiye'yi alma karan-
nı alacağı tarihe kadar uzamalı-
dır. Çünkü Türkiye'siz Kuzey
Kıbns'ın AB'ye girmesi müm-
kün değildir. Eğer imza atarsak
1960 anlaşmalanyla elde ettiği-
miz en önemli hakkımızı orta-
dan kaldırmış oluruz.
Kıbrıs en sona bırakıl-
mall: Türkiye'nin önüne Kıb-
ns'ı engel koyanlar demek ki Tür-
kiye'yi almak istemiyorlar. Türki-
ye'ye ver-kurtul denıyor. Bundan
sonra ne olacak? Uygulamayı da
görelim. Ege meselesini göriişe-
lim. Kürtçe konuşan ınsanlara
otonomi verdin mi, federasyon
kurdun mu, yapacaklan o kadar
çok şey var ki. Kıbns meselesin-
de güçlü durumda olmasma rağ-
men bu baskılarla gerileyen Tür-
kiye'nin hangı davayı müdafaa
edebileceğini düşünemem. Tür-
kiye'ye Kıbns'ı ver, ondan sonra
yola devam et, deniyor. Türkiye
bu hatayı yaparsa Kıbns'ı unut-
sun. Türkiye AB sürecinde Kıb-
ns'ı en sona bırakmalı.
AB'nin yardımları kendi
adamlarına: AB'mn son pa-
ketiyle ekonomik yardım, kuzu
sarması gibi bugüne kadar iç içe
olduklan aleyhimize faaliyet yü-
rütenlere veriyorlar. Hıçbır baha-
neleri kabul edilemez. Büyük
ayıp yapmışlardır. Fogg'un mail-
leri de ortada. Elde ettikleri gaze-
teci ve yazarlarla da propaganda
yürütüyorlar.
Garipoğlu: Beni Yılmaz mahvetti
• Baştarafı 1. Sayfada
• POAŞ ihalesine girmemem
için baskı yapıldı. Mesut Yıl-
maz'ın yeğeni, Global Menkul
Kıymetler'in sahibi Mehmet
Kuönan; POAŞ'a girme, alsan da
sana vermezler dedi. Nitekim öy-
le oldu.
•Bütün Türkiye'deki toplam
mevduat, 4.5 milyar dolardır.
Yastık altı da buna dahildir. Me-
sut Yılmaz, ülkenın başbakanı,
bir gecede 700 tnlyon el değıştır-
di, diyerek beni suçladj. Oysa bu,
14 milyar dolar demektir. Ülke-
nin başbakammn bu hesaptan ha-
beri olmaz mı? Beni müşkül du-
ruma düşürmek içın bu açıkla-
mayı yaptı. BeniYılmaz mahvet-
ti. Türkiye'de geçtiğimiz süreçte
hızlı özelleştirmeleryaşandı. Sen
kim oluyorsun da bizim irademiz
dışında bu ihaleyi alıyorsun di-
yerek, beni mahvederek, özelleş-
firmelere girecek olanlara gözda-
ğı verdiler.
•Sümerbank'a el konması sü-
reci, POAŞ sonrası süreçle doğ-
rudan ilgili. POAŞ'tayaşananlar-
dan sonra Mesut Yıhnaz ve ekibi
bizi hedef almayı sürdürdü. Bir
liderin beyanlanyla suçlanınca
bankamız da yıprandı. Buna rağ-
men kim ne kadar mevduat çek-
mek istediyse ödendi. Bankayı
devrettiğimizde 1.5 milyar dolar
değennde vadesi gelmemiş Hazi-
Volsuzluklan Araştırma Konıisyonu'na bilgi veren işadamı Garipoğ-
lu, POAŞ ihaiesi ve Sümerbank'a el konulması sürecini anlartı. (AA)
ne bonosu vardı. Ben, Sümer-
bank'ı 115 milyon dolara aldım,
Marmara Biracılık'tan gelen 60
milyon dolan da oraya aktardım.
100 milyon dolarlık gayrimenku-
lu olan Sümerbank sonra kaça
özelleştirildi, bunu inceleyin. Be-
nım hortumlamak gibi bir derdim
olsaydı bu gayrimenkulleri satar-
dım. Esas mağdur benim. Hem
suçsuzum hem de mağdurum.
^ Nesim Malki cinayetiyle bi-
zi irtibatlandırmaya çalıştılar. Be-
ni gözaltuıa aldınp ellerime ke-
lepçe taktu-dılar. Dünyanın hiç-
bir yerinde bir başbakan bir işa-
damına bunu yapmamıştır. Mal-
ki cinayetiyle bir ilgimizin olma-
dığı mahkeme karanyla ortaya
çıktı. MASAK, 4 yıllık çalışma
sonunda bir rapor hazırladı. Ka-
ra parayla ilgisi yoktur diye rapor.
çıktı.
Cıngılhoğlu'ndan Merkez
Bankası'na suçlama
Halit Cıgılloğlu da dün öğle-
den sonra komisyona Demirbank
konusunda bilgi verirken döne-
min Merkez Bankası yönetimini
suçladı. Cıngıllıoğlu, "Merkez
Bankası bizi korumadı, üzerine
düşeni yapmadı. Merkez Ban-
kası bugün istediği bankayı pi-
yasa dışına atıp batırabilir.
Merkez Bankası'nın görevi pa-
ra kazanmak değil, ekonomi-
nin dengeli gitmesini sağlamak-
tır" dedi. Demirbank'ın 5 milyar
dolarlık aktif büyüklüğü olduğu-
nu, sistemin 4.-5. büyük bankası
olduğunu anlatan Cıngıllıoğlu,
"2 milyar dolarlık Hazine bo-
nosu vardı. Likite çeviremedik.
Banka hakkında hiçbir olum-
suz rapor yokru" derken banka-
nın fona devredihnesinde siyaset
etkisini ima etti. Cıngılloğlu,
"IMF programına güvenip Ha-
zine bonusu aldık. Başımıza
bunlar geldi" dedi.
'Örümceğin ağları' Sezer'le çözüldü
İLHA^NTAŞCI
ANKARA - Cumhunyet tan-
hinin mali açıdan en büyük ope-
rasyonu olarak nitelendirilen
Orümcek Ağı'nda "düğmeye"
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'in bastığı ortaya çıktı. Se-
zer'in emniyete gönderdiği kişi-
lerin verdiği bilgiler ışığnıda, de-
şifre edilebilen iki suç örgütün-
den biri olan Erol Kohen orga-
nizasyonuna ulaşıldı. TBMM
Yolsuzluklan Araştırma Komis-
yonu'na bilgi veren eski Ankara
Kaçakçılık ve Organize Suçlarla
Mücadele Şube Müdürü Şerafet-
tin Bural. siyasi baskılarla yanm
kalan soruşturma kapsamında,
El-Kaide ve PKKTCADEK ile
bağlanrılı şirketler bulunduğunu
aktardı. Bural, komisyon üyeleri-
ne, operasyonda 76 ülkeyle ya-
zışma yapıldı ğını belirterek "Ge-
len cevaplardan ülkem adına
üzüntü duydum" dedi.
Mali Suçlar Araştırma Kuru-
lu'nun (MASAK) en basit hare-
ketleri bile izleyememesini eleş-
tiren Bural, "Kurul, Türki-
ye'nin en ünlü mafya babası-
nın malvarlığını araştırdı. Üze-
rine kayıtlı 1 liraya bile ulaşa-
madı. Çünkü bütün parası,
çevresindekiler üzerine kayıt-
h" dedi. Bural, "Nereden Bul-
dun Yasası çıkar amaçlı suç ör-
gütleriyle mücadelede kullaml-
madan başarıva ulaşmanın
olanaksız olduğunu" vurguladı.
Bural. "yapüklan operasyon-
ların kötülenmesi için bilimsel
konferanslar bile düzenlendi-
ğine" dikkat çekti. Bilirkişı mü-
essesesınin sıkıntılannı operas-
yonlarda yaşadıklannı anlatan
Bural, "Özel ihtisas mahkeme-
leri kurulduğunda bilirkişiye
gerek kalmaz" dedi.
Komisyon üyelerinin tartışma-
lı Mavi Akım soruşturmasuu ne-
den yapmadıklannı sorması üze-
rine Şerafettin Bural, "4422 Sa-
yılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütle-
riyle Mücadele Yasası değişin-
ce biz bir şey yapamadık" kar-
şılığını verdi. Bural. 40 suç örgü-
tünden görevden aluıdıklan için
yalnızca ikısının deşifre edildiği-
ni söyledi. Bural'ın sözünü ettiği
suç örgütlerinden Erol Maks Ko-
hen oluşumuna ulaşılması için
Cumhurbaşkanı Sezer'in düğme-
ye bastığı ortaya çıktı.
Organizasyondaki siyaset-bü-
rokrat-polis ağını açığa çıkaran
olay şöyle gelışti:
Münir Berberoğlu ile Ersin
Korkmaz adlı kişiler, yaşadıkla-
Hükümette 'uyum' çelişkisi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümet,
6. uyum paketindekı değişiklikler konusunda çe-
lişkiye düştü. Adalet Bakanı Cemil Çiçek, pake-
tin değişiklik olmadan TBMM'ye sevk edileceği-
ni belirtirken; Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün
Bakanlar Kurulu'nda ele alınacak paketten apart-
manlarda ibadethane açıhnasuıı öngören düzen-
lemenin çıkanlacağı açıklamasıyla ters düştü.
Adalet Bakanı Cemıl Çiçek. dün TBMM'de kıl-
dığı cuma namazınm ardından gazetecilerin sonı-
lan üzerine, Başbakanlık'a bir süre önce sevk edi-
len 6. uyum paketınde bir değişikliğın söz konu-
su olmadığını kaydetti. Çiçek, "Olursa artık
Meclis'te olur" dedi. Adalet Bakanı, AB'ye uyu-
ma ilişkin diğer bazı değişikliklerin ayn paketler
halinde düzenleneceğini de söyledi.
Gül çıkartılacak demişti
Gül. "apartmanda ibadethane" açılmasına
olanak veren düzenlemeyle ilgili olarak. "Bakan-
lar Kurulu'nda Diyanet'ten sonımlu arkadaş
başta olmak iizere birçok arkadaşımız bunun
doğru olmadığı yönünde düşüncelerini ilertiler.
Bu çıkarıldı, şimdi taslakta yok zaten" demişti.
n baskı nedeniyle Istanbul Ka-
çakçılık ve Mali Suçlarla Müca-
dele Şube Müdürlüğü'ne başvur-
du. Berberoğlu ile Korkmaz'ın
başvurusuna ilişkin haber kısa
sürede Erol Malcs Kohen'e "uç-
tu". Korkmaz ve Berberoğlu,
üzerlerindeki baskı daha da ar-
tınca Cumhurbaşkanı Sezer'e
mektup yazdı. Sezer, konuyla il-
gili olarak gereken incelemenin
yapılması için genel sekreteri
Kemal Nehrozoğluna talimat
verdi. Nehrozoğlu, baskı gören
Berberoğlu ile Korkmaz'ı, Anka-
ra Kaçakçılık ve Organize Suç-
larla Mücadele Şube Müdürlü-
ğü'ne yönlendirdi. Korumaya ah-
nan Berberoğlu ve Korkmaz'ın
ifadelenyle Erol Kohen organi-
zasyonu deşifre edildı.
'Altın vııruş' engeüendi
Hayali ihracat, sahte belgeler-
le haİcsız KDV iadesi, sahibi ol-
duğu bankayı hortumlama suçla-
rmı ışleyen, aralannda sıyasile-
rin de bulunduğu çok sayıda "ün-
lüye" yönelik operasyonu yürü-
tenler, "altın vuruşu" hiçbir dö-
nem yapamadı. Yolsuzluk ekono-
mısinde ilk aşamada ulaşılan bil-
giler, vurgunun mali boyutunun
Türkiye'nin dış borcuna (yakla-
şık 60 milyar dolar) denk düştü-
ğünü ortaya koydu. Örümcek
Ağı'nın, malıye, gümrük, polis,
Hazine Müsteşarlığı, Dış Ticaret
Müsteşarlığı, yargı ve basından
oluşan 7 ayak üzerine oturduğu
belirlenmişti.
J
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
H Baştarafı 1. Sayfada
o kadar düşük ki!
Hatta şimdiden yolsuzluğa adı bulaşanlara şu
müjdeyi bile verebiliriz:
Merak etmeyin, bugüne kadar Meclis'te hakkın-
da araştırma-soruşturma yapılıp da başı derde
giren kimse olmadı!
Ortaya çıkan her yolsuzluk olayı benzer biçim-
lerde tanımlanır:
"Türkiye'yi sarsan operasyon..."
"Devlet yıllarca yasal olarak soyulmuş!"
"Yolsuzluk çetesi heryere uzanıyor..."
Sadece operasyonlar değil, ani yapılan açıkla-
malar da benzer etkiyi yapar. Herkes şaşırır... Üç
gün sonra da unutulur.
Meclis'in çalışmasının aynı sona uğramaması-
nı diliyoruz ama, bugüne dek yaptıkları, başta da
vurguladığımız gibi bilinenlerin değişik tümceler-
le kamuoyuna duyurulmasından öteye geçmedi.
AKP'yi burada da ciddi bir samimiyet sınavı
bekliyor. Yolsuzlukla mücadelede bugüne dek ya-
şadığımız denklem şu:
- Bir parti iktidara geliyor. Seçim meydanlann-
da verdiği "yolsuzlukla mücadele" sözünü yerine
getirmek için hızla çalışmaya başlıyor. Geçmiş
dönemi didik didik ediyor. •
- Bu çalışmalar sürerken, önceki dönemde yol-
suzluk yapan kişiler, tezgâhı hemen yeni duruma
uyarlıyorlar. Işlerini aynen sürdürüyorlar.
- Meclis raporunu tamamlarken işin içine bek-
lenmedik hesaplargiriyor. Iddiaların belgeli olma-
dığı anlaşılıyor! Dosyalar rafa kalkıyor! Mevcut hü-
kümet halkı geçmiş dönemle oyalarken, kendi et-
rafı da çarkı aynen döndürüyor!
Dokunulmazlıklar!
AKP iktidarı, bugüne dek yaptıklarıyla yukarıda-
ki tanımların dışına çıkamadı. Elde var Korkmaz
Yiğit, beri gelsin Mavi Akım... Bu dönemde ikti-
dar kimdi? Çağıralım Yılmaz'ı, çağıralım Ecevit'i!
Böyle bir soruşturmanın açılması, herkesin ay-
nı kefeye konmaması bakımından da yararlı ola-
bilir. Devamında halkın gözünde "yapanın yanına
kâr kalmaz" inancı yerleşebilir. Ancak bunun ola-
bilmesi için sadece bilinen dosyaların üzerine git-
mek yetmez, sadece geçmiş dönemi sorgulayıp
bırakmakyetmez... Bugün olup bitenlerle ilgili de
hiçbir soru işareti bırakmamak gerekir!
AKP hükümeti bunu yapabilir mi?
Baştan yargılı olmayalım... Bu konudaki en te-
mel kriter, dokunulmazlık! Milletvekili dokunul-
mazlığı... AB sürecinin bütün gereklerini yerine
getirmeyi düşünen AKP'liler bu konuda kamu-
oyunu tatmin edecek bir açılım yaparsa, deriz ki;
başlangıç fena değil!
Sonuç olarak TBMM'de yeniden gündeme ge-
len yolsuzlukların ne yazık ki "kurumlaştığını" gö-
rüyoruz. Halen değişik aşamaları sürmekte olan
"Neşter" operasyonunu da dikkate aldığımızda
tablonun özeti şu:
1- Yolsuzluk artık utana- sıkıla yapılacak bir iş
değil. Doğrudan yasaları zorlayarak, gerektiğinde
değiştirterek, o da olmazsa çiğneyerek ayrıcalığı-
nızı ortaya koyuyorsunuz!
2- Yolsuzluğa bulaşanlar kendilerini devlet ka-
dar güçlü hissediyorlar. Yakalansalar bile pes et-
miyorlar. Bir başka deyişle yolsuzluk, çok kazan-
dıran bir sektör haline geldi.
3- Her nasıl olduysa mahkemeye çıkarılanlar, en
az onları yargılayacak hâkim- savcı kadar yasa-
ları biliyortar. İşin ilmini yapmışlar!
4- Rastlantı sonucu olsa gerek, yolsuzluktan
yargılanan kişi muhalefet partisine yakınsa çok
ağırcezaisteniyor, iktidar partisine yakınsa bunun
tersi oluyor!
Yine de kara gün kararıp kalmaz diyoruz, TB-
MM komisyonunun çalışmalarını dikkatle izliyo-
ruz...
ankcum@ttnetnet.tr
Kadmlara îrtica uyarısı
• İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Türk
Kadınlar Bırliğı îzmir Şube Başkanı Şennin
Akman, irticai girişimlere karşı kadınian uyanık
ohnaya çağırarak, 'Bugünlerde imam hatip çıkışlı
Tayyip'lere değil, kararlı, dürüst, laik, çağdaş,
Atatürkçü, de\Tİmci liderlere ihtiyacmıız var' dedi.
Ege Ordu Komutanlığı'nda görevli üst düzey
komutan eşlerinin 10 öğrenciye aylık burs yarduru
yapması amacıyla düzenlediği törende konuşan
Akman, Ege Ordu Komutam Orgeneral Hurşit
Tolon'un eşi Aylan Tolon ve İzmir Valisi Yusuf Ziya
Göksu'nun eşi Meral Göksu'ya birer plaket verdi.
Şarman'm Vüşvet davası' başladı
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski
Batman Valisi, halen Merkez Valisi olarak görev
yapan Salih Şarman'ın "rüşvet aldığı' iddiasıyla
yargılanmasına Yargıtay'da başlandı. Dava, bazı
tanıklann dinlenmesi için ertelendı. Şarman
hakkındaki iddianamede, Batman'daki çok katlı
otopark ihalesmi müteahhit Hamit tnal'a verme
sözü karşılığında eşine Mercedes marka bir
otomobil aldığı ileri sürülerek, Şarman'ın Türk
Ceza Yasası'nın riişvet alma ile ilgili
maddesinden mahkûm edilmesi isteniyor.
Arabi'nin elyazmaları iade edildi
• LONDRA (AA) - İngiltere'de Christie's
müzayede salonunun bir kataloğunda keşfedilen
Muhiddin İbn El Arabi'ye aıt elyazması,
Türkiye'ye iade edildi. Konya'daki Yusuf Ağa
Yazma Eserler Müzesi'nden çahnan eserlerden
biri olduğu tespıt edilen elyazmasının,
3 Haziran'da Türkiye'nin Londra
Büyükelçiliği'ne teslım edildiği öğrenildi.
İlk eşcinsel düğiinü yapıldı
• BRUKSEL (A.4) - Belçıka'da ilk resmi
eşcinsel nikâhı, ülkenin Flaman kesimindeki
Kapellen'de gerçekleşti. Marion Huibrechts (43) ve
Christel Verswyvelen (37) isimli eşcinseller.
Belediye'de yapılan nikâhla evlendiler. tki kadın,
Belçika'da resmi nikâh yapan ilk eşcinsel çift ol-
dukl?" • 4ün sabah gazetecilerden öğrendiklerini,
16 '1e yaşadıklannı söyledi.