25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
'J2& HAZİRAN 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kaya'yı döven polislere ceza • AIVKARA (Cumhuriyet) - Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesı, Kjzılay'da 6 Kasım'dakı olaylı YOK protestosunda. göstericı Velı Kaya'yı Şekerbank'ın deposuna sokarak dövdüklen ıddıasıyla yargılanan sanık 2 polîs memumnu 6'şar ay hapis cezasına çarptırdı. Duruşmada, sanık polis memurlan Sefa Sevim ıle Ergün Ateş, amırlennden, "Gözaltına alınanlan döMne, dövdüğünü gözaltına alma' şeklinde talimat aldıklannı söyledı. Sanık polislere verilen cezalar ertelenirken karann temyız edıleceğı öğrenıldı. Hükümete Alevi tepkisi • İstanbul Haber Servisi - Kartal Cemevı Vakfı. Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve Musa Uzunkaya'nın basında yer alan " Cemevi diye bir ıbadethane yoktur" sözlenne tepkı olarak bır basın bıldınsı yayımladı. Kartal Cemevı Vakfi bildirisinde; "Camiler, mescıtler bugüne kadar ibadet yenmız olmadı, olmayacak da, yüz on beş bin kadrolu hocanızla Alevı-Bektaşı toplumunu asımıle edemeyeceksınız" denildı. Polis sayısı artacak • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emnıyet Genel Müdür Yardımcısı ve Sözcüsü Feyzullah Arslan, polis meslek yüksekokullannın ilk mezunlannın atamalannın yapıldığını belırterek "2 yıldan bu yana ılk kez yapılan personel alımıyla, sayımız yüzde 2.5 oranında artacak' dedı. Arslan, yaptığı basın toplantısında, yurt genelindekı toplam 20 polis meslek yüksekokulundan 4 bın 621 öğrencının 2 yıl süren egıtım ve oğretimının ardından mezıın olarak emniyet teşkilatına katılacaklannı söyledi. Babaları üzecek Yargıtay kararı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargıtay, babalık davası açma hakkımn ana ve çocuğa tanındığını, babanın bu davayı açma hakkı bulunmadığına karar verdi. Evlilık dışı beraberliğinden olan çocuğunun "nesebinin tashıhi' istemiyle mahkemeye başvuran babanın istemi kabul edildi. Temyiz edilmeyerek kesinleşen hükmün kamu yaranna bozulması istemıni inceleyen Yargıtay 2. Hakuk Dairesi. karan bozdu. Davanın niteliği itibanyla 'babalığın belirlenmesine' ilişkin olduğu belirtilen kararda, Türk Medeni Kanunu'nun babalık davası açma hakkını ana ve çocuğa tanıdığını, babanın babalık davası açabileceğınden söz etmediği kaydedildi. Bakan Çelik'e atama tepkisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Türk Eğitim-Sen Genel Başkaru Şuayip Özcan. Millı Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tarafindan değıştirilen "Yönetici Atama ve Görevde Yükselme Yönetmeliği'nin, atama kriterlerini ortadan laldırarak siyasi erke tek elde atama yetkısı verdığını bildirdı. Özcan, dün yaptığı vazılı açıklamada, lönetmeliğin okul müdürlerinı üst görevlere atamada herhangi bir esas jetırmedığinı kaydettı. Başka bakanlıklara geçmek için başvuran 500'ü aşkın imamdan 200'üne onay verildi Diyanet sıçrama tahtasıEBRÜTOKTAR ANKARA-TBMM Plan Büt- çe Komisyonu'nda imam açığı gerekçesiyle Diyanet Işleri Baş- kanlığYna 15 bin yeni kadro tah- sis edilmesı öngörülürken çok sa- yıda imam da kurumu. "Başka kamu kurumlarma geçiş" amaç- lı kullaruyor. Son dönemde 500'ü aşkın imamın başta Tanm ve Köyişleri ve Sağlık Bakanlıkla- n olmak üzere diğer bakanlık- lara geçmek için başMiruda bu- lunduğu, 200'üne de izin venl- diği öğrenildi. Devlete en ko- lay "imam" olarak giren bu per- sonel. daha sonra aldığı üniver- site eğitimine uygun meslekle- re atanmak için baş\r uruda bu- lunuyor. Bu uygulamanın de- vam etmesi durumunda Diya- net'e verilmesi beklenen 15 bin • Devlete en kolay "imam" olarak giren personel, daha sonra aldığı üniversite eğitimine uygun mesleklere atanmak için başvuruda bulunuyor. Bu uygulamanın devam etmesi durumunda Diyanet'e verilmesi beklenen 15 bin kadronun aynı yöntemle diğer kurumlara geçmesi endişesi yaşanıyor. kadronun aynı yöntemle diğer kurumlara geçmesi endişesi ya- şanıyor. Diyanet'e başvurarak imam olan birçok memur daha sonra başka bakanlıklara geç- mek için girişimlerde bulunuyor. tktisat ve Veterinerlik gibi fakül- telerden mezun olan ancak ımam-hatip lisesini bitirmeleri nedeniyle devlete imam kadro- sundan işe giren memurlar, yük- sekokullanna kadro açıldığını duyunca muvafakatlannı vere- rek ilgili bakanlıklara geçiş ya- pıyorlar. Diyanet tşleri Başkan- lığı'nm onay vermemesi duru- munda ise mahkemelere başvu- rarak geçiş hakkına sahip olu- yorlar. Bu çerçevede son 6 ay içinde 500"e yaİan imam ve mü- ezzin Diyanet'e başvurdu. Yak- laşık 200 imamın da istediklen kamu kurumlarına geçişine izin verildi. Bunlar arasındaözellik- le Veteriner Fakültesi mezunu ımamlar ağırlıkJı oldu. Aydın doğruladı Bu konuda Cumhuriyet'in so- rulanm yanıtlayan Diyanet'ten sorumlu Devlet Bakanı Meh- met Aydın, imamlann diğer ka- mu kurumlarına geçişini doğru- ladı. Bu durumun imam açığı ya- rattığını söyleyen Aydın, "Ör- negin 30 haneti köyde imamlık yapan birivar. Adam iktisat me- zunu. İlgili bakankğa geçmek is- tiyor. Diğer bakanhk iyi olanak tamyor" bilgisıni verdi. Aydın, bu memurlann geçişine onay verilmemesi durumunda mah- kemeden muvafakatlanmn ve- rilmesi yönünde karar aldırdık- lannı belirterek, "Camfler boş kahnasın diyebirçokimamamu- vafakatvermedik. Eğer bize kad- ro verilirse rahatlamış olacağız" diye konuştu. 'İhtiyacımız 20 bin' Kendilerine 15 bin kadro tah- sis edilmesi konusunun çarpınl- dığını savunan Bakan Aydın, 1991 'den bu yana tek bir kadro alamadıklannı zaten kadro ve- nlmesinin tespit olduğunu, büt- çe olanaklan çerçevesinde ata- ma izni verdilebileceğinı kaydet- ti. Bu sene 500 imam atama ız- ninin verilmesi durumunda ken- dilerini şanslı sayacaklannı ifa- de eden Aydın. "Ancak bu yıl Mahye Bakanhğu35 bin memur atanmasuıa izin verdi. Bunun içinde Diyanet'e aynlan pay ise sadece 100" dedı.' Aydın, Diyanet'ın imam ge- reksiniminin 20 bin olduğunu savunurken, kendilerinin ise 15 bin kişilik kadro isteminde bu- lunduklannı söyledi. Haksız eleştirilerle yıpratılmak istedık- lerini söyleyen Aydın, Turgut Özal'ın başbakanlığı dönemin- de Diyanet'e 35 bine yakın kad- ro tahsis edildiğini anımsattı. Washington Post gazetesi: AKP'ye ilişkin kaygdarcanlandı • Washington Post'ta yer alan "îktidardaki parti laikler arasında alarm yarattı" başlıklı haberde, AKP'nin imam kadrosunu 15 bin arttırması yolundaki açıklamalannın sisteme zarar verdiji belirtildi. WASHI\GTON(AN- KA)-TBMMBütçeve Plan Komisyonu'nun imam kadrolarının 15 bin arttınlması yolunda- ki karan yurtdışında da yankı buldu. VVashing- ton Post, 15 bin iman so- rununun krize dönüşme- mekle birlikte AKP'ye ilişkin kaygılan canlan- dırdığını savunurken gö- reli olarak deneyimsiz olan AKP'nin disiplin sorununa dikkat çekti. Washington Post ga- zetesi. Karl Vıckimzah ^Îktidardaki parti laik- ler arasında alarm ya- rattı" başlıklı habenn- de, iktidara geldiği ka- sımdan bu yana "kökle- rinin siyasi tslamda olu- şunu küçümsemeye çan- şan AKP'nin 15 bin imam kadrosunun açü- ması konusunda yeniden geri pedal çe\irmekte ol- duğumT öne sürdü. Gazete, TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nun imam kadrolannın 15 bin arttınlması yolunda- ki karannın kendileri için sürpriz olduğu izlemini veren AKP liderlerinin, bunun hükümetin kara- n olmadığını, Dışişleri Bakanı AbduDah Gtil'ün de Parlamento'nun de- ğişiklik yapabilecegine işaret ettiğini kaydetti. Gazete, *Ancak iktidar- daki partinin Türki- ye'nüı laik sistemineolan bağlılığı derecesinden kaygj duyulduğu bir or- tamda verilen zarar açık ve hemen hissedildi" yo- rumunu yaptı. Bazı Türk gazeteleri- nin, "imamOrdusu" gi- bi başlıklanna dikkat çe- ken Washıngton Post, CHPli Ali Topuz'un "Laiklige inananlar di- renmeh' 1 ' yolundaki söz- lenne de yer verdi. Was- hıngton Post, söylemle- re karşın 15 bin imam konusunun krize dönüş- mediğine dikkat çeker- ken dün yapılan MGK toplantısı bildirisinde bu konuya da değinilmedı- ğini kaydetti. Disiplinsiz parti' Buna karşın, 15 bin imam kadrosu sorunu- nun iktidardaki partiye ilişkin kaygılan canlan- dırdığıru öne süren gaze- te, AKP'nin çoğunluğa sahip olmasına karşın "1960 yılından bu yana dört sivil hükümeri gö- revden alan Genelkur- may'ın liderligindeki la- ik sisteminin kuşkulan- nın laşkırülmasını önle- me disiplininden yok- sun" olduğu görüşünü savundu. Türkiye'nin 2004 yı- lının sonuna kadar Avru- pa Birliği yönetim stan- dartlanna uyabileceğini kanıtlaması gerektiğini anımsatan gazete, AB'nin askerlerin siya- setten çekildiklerini gör- mek istediğini, bunun sı- radan Türklerin politi- kacılan denetlemek için askerlere dayanma alış- kanlıklan nedeniyle ko- lay olmadığını kaydetti. ÇİZMEDEN YUKARI MUSAKART "HERAR4RTMANA "U£R APA&TMAKA BİR İ/UAM PA musakart(ö ttnet.net.tr Bucak'ın Susurluk davasından aklanması tepkilere neden oldu Kamu vicdaıu hiçe sayıldı ANKARA (CumhuriyetBürosu) - Polis-marya-siyaset üçgenindeki karanlık ilişkileri gün ışığına çıka- ran "Susurluk kazası"ndaki araç- tan çıkan eski DYP Mılletvekili Se- dat Bucak'ın beraat etmesiyle, Su- surluk'un karara bağlanması "tari- hebırakıldr. Toplumcu Demokratik Parti Ge- nel Başkanı ve TBMM Susurluk Komisyonu'nu üyesi Sema Pişldn- sût, karann hukuk devleti açısından beklenen bir sonuç olmadığını voır- gulayarak "Hukuk de\1eti obnuş ol- saydık, sorunJannuzla yüzleşip bun- lan aşardık. Sonınumıizla yüzkşmi- yoruz, onu örtmeye çahşıyonız'' de- di. SHP Genel Sekreteri ve TBMM Susurluk Komisyonu Üyesi Fikri Saglar, yüzlerce karanlık olaym sa- nıklannın "kamu vicdam hiçe say> larak" aklandığına işaret etti. Bucak'ın devlet için çalıştığına, çete oluşturduğuna ilişkin yeterli delil bulanmadığından beraatına karar verilmesi tepkilere neden ol- du. Susurluk davasının bittiğine inan- madığını kaydeden Pişkinsüt şu de- ğerlendirmeyi vaptı^Bu, devletin yapısmın bir yüzüydü. kimleri kul- İandığının. bugüne kadar nelerin ol- duğunun çok açık olarak ortaya dö- küldüğü bir gündü. Fırsattı hukuk devletive demokrasikm, ama devam- h örtme yönü agır basarak gidiyor. Örgütlü toplunı olamamanın, ana- yasanm örgütleraneyi engeflemesinm çok önemli bir rolü var." SaglardayapOgı açıklamada, yar- gının hukuksal ilkeler ışığında, taraf- sızlığına gölge düşürmeden karar- lar vermesi gerektiğini vurguladı. HP Genel Başkanı Baykal Trabzon'da Düzköy ilçesine bağh Çalköy beldesine giderek 9 Haziran'da yaşamım yittiren Belediye Başkanı Ha\ri Samasti'nin torunu Deniz ile ayraniçti (Fotoğraf:AA) Baykal'a uzlaşma telefonu geldi AHVIET ŞEFtK TRABZON-Dışışlen Bakanı Abdul- lah Gül, dün CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ı telefonla arayarak muhalefet partisiyle 7. Uyum Pakeri ve anayasa de- ğişikliği konusunda "uzlaşma" aradı. "7. Uyum Paketi'nin içeriği hakkında fazla bir şe> konuşmadık" diye konuşan Baykal. "Sayın Gül, onun son paket ola- cağuu, bir anayasa değişikliğinin söz ko- nusu olmadığını ifade etti" dedi.AKP hü- kümeti, Baykal Trabzon'da bulunduğu için Ulusal Program'ı CHP Milletveki- li Şükrü Elekdağ'a teslim edecek. CHP Genel Başkaru Baykal, çeşitli zi- yaretlerde bulunmak üzere geldiği Trab- zon'da, ilk olarak Düzköy ilçesine bağ- lı Çalköy beldesinde 9 Haziran'da geçir- diği trafik kazasında yaşamım yıtiren Çalköy Belediye Başkanı Hayri Samas- ti'nin mezannı ziyaret etti. Samasti ve ay- nı kazada ölen eski DSP Düzköy tlçe Başkanı AB Ankara'nın ailelerini ziya- ret ederek başsağhğı dileyen Baykal, da- ha sonra pazar yerini gezerek yurttaşlar- la sohbet etti. Bu arada Baykal, 15 bin imam kadrosu açılmasıyla ilgili olarak "Oğretmene, hemşireye, güvenUk görevüsine ihtiyaç varken halen arka bahçe mantığıyla de\1etin olanaklannı paylaşıyorlar" dedi. SEKA Kâğıt Fabrikası'mn 1.1 milyon dolara Albayraklar'a verildiğini anımsatan Baykal, zihniye" değişmeden sorunlann çözülmeyeceğiri vurguladı. ULUSAL PROGRAM Avrupa'ya 'IMF' sözü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye'nin AB "yol haritasT Ulusal Program (UP) tamamlandı. Milli Güvenlik Kurulu'nun (MGK) AB'ye uyumu, anadilde yayın ve öğrenim, düşünce ve ifade özgürlüğü alanlannda açılun öngören UP'de. günlük yaşamın birçok alamnda da AB standartlannı getiren değişikliklere yer verildi. UP'de yolsuzluklar ve kara para ile mücadele için söz veren hükümet, ekonomi alamnda IMF ve Dünya Bankası programını uygulayacağını, özelleştirmeleri 2005'e kadar tamamlayacağnıı bildirdi. UP'de sosyal politikalar alamnda ise zayıf taahhütlere yer verdi. UP'nin özeti dün Meclis'te milletvekilleri ile CHP, DYP, Genç Parti ve MHP parti yönetimine iletildi. Programda, AB'ye IMF taahhüdü verilirken "IMF ve Dünya Bankası'yla mutabakata \anlan enflasyonla mücadele ve yapısal reform programına de\"am edi/scek" denildi. POLİTtKA GÜ1VLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Devrim Süreci... (2) Çağdaş demokrasilerin özgürlükçülük ve ço- ğulculuk ilkeleri bakımından laikliğin rolü nedir? Laiklik olarak özgürlük ve çoğulculuğun, özel olarak da dinsel özgürlüklerin ve dinsel çoğulcu- luğun onsuz-olmaz güvencesidır. Herhangi bir dinsel inanca bağlanmak, onun buyruk ve öğütlerini yerine getirip getirmemek... Bunlardan ötürü kınanmamak... Hiçbirdinsel inan- ca sahip olmamak ve bundan ötürü de aşağılan- mamak... Tüm bunlar laik bir devlet ve toplum düzeninde mümkündür... önümüzde bir Iran modeli var... Bakın bu konuda Prof. Dr. Bülent Tanör ne di- yor: "Devletin resmi bir dininin olması asıl bu ülke- lerde, özellikle de Islam âleminde bağlayıcı ve ciddi sonuçlar doğurur. Çünkü devlet aygıtı ve yaptınmları dünya işlerini de düzenleyen bir dinin hizmetindedir. urneğin günümüz Iran'/nda hem geleneksel cemaatin otoritertiği hem de buna ek- lenen bastırıcı devlet otoritesi, günlük yaşamın ve özgürlüklerin tümünü baskı altına almıştır. Iran Islam Cumhuriyeti Anayasası na göre temel haklar Islami çerçevede kullanılabilir, yargılama da bu esaslara göre yapılır... Buraya kadarkilerden birtakım ana sonuçlar çı- karabiliriz: a) Demokrasilerde siyaset ve hukuk üretme işi tanrısal değil, dünyasaldır. b) Laiklik, çoğulcu-özgürlükçü demokrasinin ön koşuludur. c) Çoğulcu-özgürlükçü demokrasiler, adını koy- muş olsunlar olmasınlar özde laiktir." • • • Islamcı görüşler, Kemalist devrimin dinamikle- rini küçük bir azınlığın, hatta bir kişinin tercihleriy- le açıklar. Islamcı görüşlerin Kemalist devrim eleş- tirisi en çok şu noktalarda yoğunlaşmıştı: "Uluslaşma, laikleşme, kültür politikalan ve ku- rumsal değişiklikler (hilafet, tevhid-i tedrisat, mil- li eğitim vb.)." Bugün de aynı eleştiriler yapılıyor. Bazı Islamcı yazarlar, şimdilerde ikinci cumhuriyetçilerle şu gö- rüşü paylaşıyor: "Atatürkçülük, demokratikleştiren, çağdaşlaş- tıran, siyasal ve toplumsal gelişmenin önünü açan birsistemden çok, toplumsal etkisinden anndınl- mak istenen, Islamiyete karşı geliştirilen bir din ni- teliği taşımaktadır." Kimı sözde aydınlar işi daha ileri götürmüşler, Ke- malizmi faşizmle özdeşleştirmişlerdir. Bazıları da "Batıcı-laikler" kavramını ortaya atmışlardır. Bir dinci yazar ise şu yorumu yapmıştır: "Kemalizmin altı okunda devletçiliğin, inkılap- çılığın ve laikliğin kesin olarak totaliterliği ortaya çıkmaktadır. Laiklik dinin engellemesi demektir." Oysa Ulusal Kurtuluş Savaşı dünya emperya- list sistemine indirilmiş esaslı bir darbedir. Ke- malist devrimin öncü gücü de seçkinler ya da ay- dınlardır. Kemalist devrim çağdaş bir yapıya geçişe ön- cülük etmiştir. Bu konuda Prof. Tanör şunları söylüyor: "Üstyapıdaki dönüşümlerin ekonomik ve sos- yal altyapıya olan etkilerine de işaret edilmiştir. Bu- na göre Türkiye gibi geri kalmış ve din-devlet ge- lenekleri çok güçlü ülkelerde burjuva devrimi sosyo-ekonomikyapıdan pek beklenemezdi. Dev- letin alacağı bir kararia büyük sanayi de kurula- mazdı. Ama siyasal iktidar darbeleriyle kapitaliz- me, çağdaşlaşmaya ve sanayileşmeye giden yolu tıkayan üstyapılar yıkılabilirdi. Kemalizm ve onun önderi bu zaruriyıkmanın en tutarlı ve en in- safsız ustası olmuştur. Atatürk Türkiyesi üretim ilişkilerindeki dönüşüme ters taraftan, yani hukuk kurallarından başlamaktaydı. Kemalist devir, ye- ni burjuvaziyi ortaya çıkaran kültürel, sosyal ve eko- nomik önkoşulların yaratılması dönemidir." • • • Şimdi gelelim Marksist tahlillere... Marksistler Kemalist devrimin getirdiği köklü re- formaları da, bunların burjuva karakterlerini de olumlu (hem de bile bile) bulmuşlardır... Çünkü bunlar o tarihsel bağlamda geri ve dışa bağımlı bir sosyo-ekonomik yapıdan daha ba- ğımsız, çağdaş bir yapıya geçişe hizmet etmişler- dir. Saltanat ve hilafetin kaldınlması, cumhuriyetin ila- nı, laiklik, Medeni Kanun başta olmak üzere hu- kuk reformu, bütün bunlar emperyalizmin ve fe- odal-dinci gericiliğin geriletilmesi, ulusal burju- va demokratik devriminin yükselişi olarak değer- lendirilmiştir. Bugüne gelince! 12 Mart ve 12 Eylül süreci karşıdevrimcilerin, yani dincilerin işine yaramıştır. Kurtuluş ve kuru- luşla başlayan devrim süreci askıya alınmıştır. Ye- niden 1950'li yıllann içinde bulunulan duruma dü- şülmüştür... hikmet.cetinkayaıa cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212/513 90 98 Hikmet Çetinkaya 68 den 78 e Troya'dan lyonya'ya Sancılı Yıllar Mitolojik Aşklar Kuşatılmış Sokaklar Coğrafyası KadınlarYağmur ve Kuşlar Kujliftn/Clayı ve Taflk« Kampları G u n ı z i V a y ı n c ı l ı h 0 2 ( 2 512 4 2 19 e m a i l : g u n i z f ® h o t r t j a i l . c o m
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear