25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 HAZİRAN 2003 CUMARTESİ OLAYLAR VE GORUŞLER AÇI MUMTAZSOYSAL Oışlanmışlığın Tıcareti ÇİKOLATADAN a.ğırsilah yapımına kadar herşe- /ın tıcaretinı çok iyi başaran Isviçre, dışlanmışlığın ticaretındedebütftn ülkeleretaşçıkartır. Ustacadü- zenlenen dünya foruımları, hem başkatürlü ses du- yuramayan devletler' tçin ses duyurma yeridir; hem de Isviçre halkınır ^eçimine büyük yarar sağlar. örgütlenışeyapılnnası zorunlu kılınan katkılardo- layısıyla hayli pahali toplantılardır bunlar; ama fır- satlar iyı kullanılırsa_ başka çeşit zayıf etkinliklere akrtılacak propagarvda paralarının biraz da burala- ra akıtılması pek yanlış sayılmaz. Crans Montana Forumu, kışlan düzenlenen Da- vos'tan farklı olarak, yazın yapılan bir dünya fo- rumu. Ama, o da iswiçre'de, o da dağda, o da tu- nstik otellerde, ona da katılanlann bir kısmı, dün- yanın dışlanmışlan, etkisizliğe mahkûm edilenleri, ses duyurmak için illle de para harcamak zorunda kalanlan. Toplantı yeri, L e m s n Gölü'nün hayli doğusunda- ki Alp Dağlan'nda, Galatasaray'ın vaktiyle maç yapmaya geldiği Sio n kentinin çok daha doğusun- da bir dağ köyü. Arna, Crans Montana'ya "köy", hatta "kasaba" d e m e k için bin şahit lazım: 1.600 metre yükseklikte, yayla sayılabilecek iyi kötü bir düzlükte kurulmuş, s o n derece şirin ve modern bir küçük kent. Yerli nü-ffusu 5 bin; kışın kayak mevsi- minde 40 bine, yazın bu çeşit forumlar dolayısıyla da en az 15 bine yüKselirmiş. Toplantıda kimler yok ki? Avrupa Birliği'nden ve Avrupa Konseyı'nden birkaç kişi, Avrupa'nın "sivil toplum" kuruluşlarından insanlar, Afrika'nın ve As- ya'nın gariban ülkelerinden deviet başkanlan, Av- rupa Birliği'ne yeni katılmakta olan Doğu ve Gü- neydoğu Avrupa ülkelerinin, hatta katılım müzake- releri henüz tamaml.anmamış devletlerin cumhur- başkanlan, başbaksnlan ve bakanları. "Kıbns Cumhuhyeti" denen Güney'in Rum Yö- netimi hariç. Çünkü, Türkiye'desn takviyeli gelen bir Kuzey Kıb- ns Türk Cumhuriyet i çağrıldı diye Rumlar boykot- ta. Tabii, Yunanistan da. Demek ki, bu çeşit katılımlann birinci yaran, kar- şı tarafı kaçırtmak ve onlann başkalannı yanılt- malannı engellemetc oluyor. Aptallıklanna doyma- sınlar: Bilmiyorlar ki, ünlü Fransız atasözüne göre, "Namevcutlar daimst haksızdır." Ikinci yarar da, baş*katüriü rahatçaanlatılamayan tezleri, bilmeyenlere etraflıca anlatmak ve yeni des- teklerbulmak. Nitekim, Crans Montana Forumu'nun genel kurulunda Denktaş'ın konuşması büyük al- kış topluyor; ona yardırncı olmak için Ankara'dan gelenlerin konuşmaJarı da Avrupa Birliği'ne tam üyelik başvurusu dolayısıyla Türkiye'ye yapılan haksızlıklan bütün çıplaklığıyla açıklama fırsatlan yaratıyor. Uçurumlu yollardan dağ tepelerine tırmanmaya değmez mi? YÖK'le Hükümetin Eğitim Tartışması... AKP iktidan eğitimle pek tehlikeli bir oyun oynadığı izlenimini vermektedir. Görünen amaç, din temelli eğitimi tekrar genel kamu eğitimi haline getirmektir. Bu yolu, Tevhid-i Tedrisat (öğretim birliği) Kanunu kapatmıştır. Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun ortadan kaldırdığı kurumlar din temelli eğitim yapan medreselerdi. Prof. Dr. Erdoğan S. ŞUHUBİ Yeditepe Cni. Öğretim Üy., Türkıye Bilımler Akademısi ve Avrupa Akademisi Üy. Prof. Dr. M. Celal ŞENGÖR trC öğretim üyesi. Türkiye Bilimler Akademisi ve Avrupa Akademisi Üyesi, ABD Ulusal Bilimler Akademisi Yabancı Üvesi 2 3 Haziran tarihli ga- zeteler, Sayın Başba- kan Recep Tayyip Er- doğan'ın Sayın YÖK BaşkanıProf.Dr.Ke- malGürüz'ü -Başbakanlık ma- kamına pek de yakışmayan bir üslupla- siyasete davet ettiğini yazdılar. Bu davetin nedeni, Sa- yın Gürüzün sayın Mılli Eğitim Bakanı'nın imam hatip liseleri mezunlannın üniversitelere ka- bulünü kolaylaştırma niyetine verdiği tepkiydi. Sayın Başba- kan bu davetinde Gürüz'e ade- ta şunlan demektedir: Siyaset- çinin görevı, yalnız halkın eği- tilmesinin temini değil, hangı yönde ve nasıl eğitileceğinin belirlenmesidir de. Bunu yap- mak için gereken kudret de Tür- kiye Büyük Millet Meclisi'nde- ki milletvekili sayısında sakh- dır (toplumdan aldığı oy oranı yüzde 25 olsa bile!). Sayın Er- doğan bu sözlerini söylerken geçmişten esinlenmiş -ilham al- mış- mıdır, bilmiyoruz, ama par- tisini, partisinin, iktidannı da iktidannın devamı saydığı sa- bık başbakan da bir zamanlar milletvekillerine "Sizisterseniz hilafeti dahi geri getirebiliı-siniz" demiş, bu yöndeki düşünceleri- ni eleştiren üniversite hocalan- na da -onlan küçümsemek mak- sadıyla- "kara cüppeüler" diye seslenmişti. Söz konusu kişinin ülkeyi nerelere sürüklemış oldu- ğu malumdur. Ancak bu tür bir tutuma karşı, Sayın Erdoğan'ın, ülkede "modernJiğin mfladı" ol- duğunda hepimizle fikir birliği içinde olduğu Atatürk'ün gös- terdiği tepkiyi de hep birlikte anımsamakta yarc- olduğu ka- nısındayız: Atatürl 'e "Madem ki bu Medis Cumhuriyetiilan et- meye kendisini salahiyetli gördü, o halde bir başka Meclis de bir başka ekseriyetie meşrutrveti ilan ederse ne yapanz?" diye sonıl- duğunda, o hıç tereddüt etme- den. "Oiabilir! Fakathepsiniso- pa ile kovarız" yanıtını vermiş- ti. Atatürk, tabii hiçbır meclisi sopayla kovmadı; buna teşeb- büs bile etmedi. Ancak verdiği sert ve kesin yanıt, şu kararlılı- ğa dayanıyordu: "Alacağımız kararİarda halk temayülkrini elbette göz önünde tutacağız. Mutlaka bu temayüDere (egilinı- lere) karşı hareket etmeyeceğiz. Fakat eğer prensiplerimiz bahis konusu ise, başmua veririz, pren- siplerimizden fedakârhk etme- AKP iktıdan eğitimle pek teh- likeli bir oyun oynadığı izleni- mi vermektedir. Görünen amaç, din temelli eğitimi tekrar genel kamu eğitimi haline getirmek- tir. Bu yolu, Tevhid-iTedrisat(öğ- retim birliği) Kanunu kapatmış- tır. Tevhid-i Tedrisat Kanu- nu'nun ortadan kaldırdığı ku- rumlar din temelli eğitim yapan medreselerdi. Bir ortaçağ kurumu olan med- reselerin tekrar kurulması için kendisine 18 Eylül 1924 günü bir dilekçe veren Rize (Sayın Erdoğan'ın memleketi) ve Ati- na (bugünkü Pazar) ilçelerinin müftülerine Atatürk'ün yanıtı pek sert olmuştur: "^Tevhid-i ted- risat mı istrvorsunuz? Bu millet nıektep yapmayacakmı? Şinıdi- ye kadar geri kalmanuzda en büyük amilin ne olduğunu bil- miyor musunuz? Hayır. medre- seler açılmayacaktır." İmam hatip okullan, ülkemiz- de Islam inancı ıçın din görev- lisi yetiştirmek amacıyla kurul- muş meslek okullandır. Bu ku- rumlarda müfredat, bu amaca yönelik düzenlenmıştir. Bu okul- larda okuyanlar. buralara din görevlisi olmak amacıyla gır- mişlerdir. Bu amaçlannı tabii kı değiştirebilirler. O zaman, imam hatip müfre- datı içerisinde genel lise ders- lerinin ağırlıklı puanlan üni\ er- siteye kabulleri için kullanılır. AKP iktidannın bu puanların arttınlmasını istemesi. din eği- timinin din ile ilişkili görevler dışında da etkili olmasını iste- mek demektir. Yani ülkede din temelli eğitimin genel eğitim yerine geçmesini arzulamak de- mektir. Bu da medresenın ıhya- sından başka bir anlama gel- mez. AKP'nin bu arzusuna karşı gelmek, politika yapmak değil, bilim ve teknolojinin egemen olduğu bir dünyada bilim insan- lannın ve eğıtimcılenn, bir top- lumun ancak modern bilimin ışığında rahat, müreffeh ve em- niyetlı bir şekilde yaşayabile- ceğini bilmelennden kaynakla- nan bilimsel bir tavırdır. Din, nesnel olmayan. kişiye özgü (\ e pek çoğunun da doğru olmadı- ğı bilimsel olarak ispat edilmiş olan) inançlardan oluşan bırka- buller sistemidir. Nesnel olma- yan (ve hele doğru olmadığı bi- limsel olarak ispat edilebilecek olan) kabuller, gözlem, tartış- ma ve mantık çerçevesınde ki- şiler arası bir anlaşma zemini yapılamazlar. Bu kabuller ancak bir buyur- ma ve itaat düzeneği (mekaniz- ması) çerçevesinde birden çok kişinin malı olabilirler. Oysa böyle bir düzenek, demokrasi- nin en temel ilkesi olan nesnel tartışma ortamının yaraülma- suıa izin vermez. Bu nedenle çağcıl ve çağdaş (modern dün- ya) din temelli bir toplum düze- nini kabul etmez. Onun yerine. topluma baskı yapmamak kay- dıyla, kişinin inanç özgürlüğü- nü tanır. Sayın YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, AKP iktidanna yalnızca Meclis'teki çoğunluğuna dayanarak Türki- ye'de Atatürk'ten beri egemen olan öğretim birliği yasalannı de- ğiştirebileceğini, ancak bunun sonuçlanna AKP'ye oy verme- miş yüzde 75'lik kesim de da- hıl toplumca katlanmak zorun- da kalacağımızı söylerken hiç kuşkusuz bunlan kastetmıştir. Din temelli genel eğitimin kıs- men dahi canlandırılmasının Türkiye'yi çağdaş dünyanın dı- şına atacağı kesindir. Bugün meslek okulları me- zunlannın mağdur olduklan id- diası tamamen gerçek dışıdır. Her eğitimin bazı gerekli önko- şullan vardır. Örneğin. ilköğre- timi bitirmeden liseye giremez- siniz. Aynı biçimde belli bir müfredatı okumadan, ünhersi- teye kabul edilemezsiniz. Edil- mekte ısrarlıysanız, önkoşul müfredatındaki açıklarınızı ka- patmanız gerekir. Ağırbldıorta- öğretim puanlan bu açıklann neler olduğuna göre düzenlen- miştir. Bunlann neler olduğunu Meclis'teki parmak sayısı değil, bilimin gerekçeleri saptar. Ikti- dann araçlannı elinde tutan bir başbakana düşen, ülke yöneti- minde uzman kişilere danışa- rak bilgi edinip akıl ve bilimin gereğinı yapmaktır. Sayın Erdoğan unutmamalı- dır ki, siyaset sayılarda bitmez, sayılann akılcı kullanımıyla an- cak başlar. Siyasetin nereye ve nasıl gideceğini de akılcı tutum belirler. Çoğunluğun temsilcileriyle bilim her çatıştığında bilim hep haklı çıkmıştır. Sayın Erdo- ğan'ın, Sayın Gürüz'ün sözle- rini bu çerçevede değerlendirme- sinde hem kendisi hem de he- pimiz için yarar vardır. Jurkcell'lilere BP'den hediye! Uygarlık ve Orman Yasası Meral PAZAR Tarih Öğretmeni Her hafta 1 HONDA CIVIC! Hergün 10 Siemens M50 cep telefonu! Her gün 100 kişiye 10 milyon TL'lik akaryakıt çeki! Ayrıca çekilişsiz kurasız, bedava kontör veya konuşma süresi! Çekilişe katılın, bu üç hediyeden birini kazanma şansını yakalayın! BPden akaryakıtınızı alın: size verilecek kampanyaşifresini, adınızı, soyadınızı aralarda boşluk bırakarak yazın. Kısa mesajla 3155c yollayın. Bir scferde daha (azla akaryakıt alın, kazanma şansınızı artınn! Puan Tablosu SBPpuant IPBPpuar» ) 20BPpuanı | 30BPpuanı ORNEK 20 milyon TL'lik akaryakıt alırsanız 5 BP puanı yani 5 çekiliş katılım hakkınız, 60 milyon TLIık akaryakıl .ılırsanız 20 BP puanı yani 20 çekiliş katılım hakkınız olacak. _ Ayrıca çekilişsiz kurasız, bedava kontör veya konuşma süresi kazanın! BP'den t»r seferrie en az 40 milyon TL ve üzen'nde ak.iryakıt alın. BP puanlannı biriktirmeye başlayın. Biriken BP puanlan sıze bcd.îv.ı kontör veya konuşma süresi olarak geri dönsun. Her 20 BP puanına, 10 kontbr veya 2,5 dakika konuşma süresi hcdıye! BP'den bir seferde daha fazla akaryakıt alın, daha l.ukı kazanın! Aynntıh bılgı kampanyaya katılan BP akaryakıt istasyonlannda. Kampanya Suresi ve Kjpsamt • »w » . . . ^ H . J . „ .«,.* - *, n y ı ».ı,. «.«,- . anonta gn^rtidt. * Bufcampony*sadtce***«••. Hatm Kartv» MutwbbatKartabon«l«tiç«g*ç«<1idN. Kampanyaya Nasıl KütılabilirsinfZ? • Sûe venlen çiftvteri c«p teMonunurdan Kısa me&aj ıl* 3i55'o göndervrek kazanacağın4Z BP pusnları ile kampjınvaya kntılabıleceksınız. Nasıl Küzanabilirsiniz? « Kazandığınız BP puara kadar çckMiş katrftm hakkı kAzarvnaktasınu (Ömek: S BP puanı = S çekiüş bt*kkı). • 40 milyon TL bedeKnp kaıMr y.ifwtan Aaryakn abnMannda karandt^nu BP puanlan, yatnı/cj çphıiîşlcre kalılnumi7 için gerekli olan çekiliş katılım h.ıkt,ınnı k.ıpsat. bu puanlar t<ırıklıtılrmeıfıqi ıı,ın b?d.)v.ı kunuşm.ı suresı v«y.ı kontör olarak Turkcell hattmua yuklenniez. • Bir selerde en az 40 nnlyon TL ve ûzehnde yapıldn dkaryakıt «ılımlannda k<i/.ındığını/ BP puanları, çekiii^lerde BP puJ~" * ' -• •-- • -- • • • • • • - . - . . . . . . ._ > . _. _ 20 BP puanı, 2,b dakika bedava korHişma suresı veya 10 kontoı olarak lekıltşsiz kurasız Turkc*ll haîtıı TURKCELL rıMraiMT;Hli BP müşteri danışma hatö 0S32 755 27 27j 0800 261 19 49; 0212 473 27 27 www.bp.com.tr www.turkcell.com.tr U ygarlık, Orman Ya- sası... Birbirinin karşıtı iki kavram. Türkçe Sözlük'te "uygar- hk", **Bir ülkenin.bir toplu- mun nıaddi ve manevi var- lıklarının. düşün, sanat ça- lışmaJan) ia ilgili nitelikkri- nin tümü" şeklınde tanım- lanmış. Orman Yasası ıse hayvanlar evreninde kann doyurma ereğinden kaynak- lanan. güçlünün güçsüzü av- layarak yok etmesi, hayvan- ca bir yaşama biçımidir. La Fontain Masallan diye bili- nen, aslında Eskişehirü Ai- sopos'un ürettiği, anlattığı masallar. hayvanlar evre- ninden ömeklerle, insanlar evrenini betimlediğı yaşam- sal derslerle dolu düşünsel yaratılardır. Bu masallar ve yaşadığımız olaylar kanıt- lamaktadır ki. "Orman Va- saa" deyimi; kapitalizmın }abanıllığı, ötekı insanlık dışı düzenler ve insanın in- sana ettiği zulüm karşısın- da masum kalmaktadır. O insanlık ve savunduğu kapitalizmdir ki, öteki çağ- dışı düzenler gibi. insanla- rın açlığının, yoksulluğu- nun, eğitimsizliğinin. her alanda sömürülmesinin so- rumlusudur... Sıkışınca savaşlar çıka- nr, bombalaryağdınr insan- lann üzerine, düzenler ku- rar kendi çıkannca, insanla- n birbirine düşürür... En bü- yük tehlike, insanlığın baş belası terorizmlerden biri- dir.Bu nedenle!!!! Irak üzennde kopanlan fırtınanın, KKTC ve Ege'de (denizde ve ha\ada) oyna- nan oyunlann, planların. Türkiye üzerinde sömürge- ci çahşmalann ardında, uy- duruk yapılmış binalann al- tmda yiten canlann ardında aynı terorizm vardır: Yaba- nıl kapitalizm. Saymakla bitmez. insanlık tarihıne geç- mış nıce sabıkalan vardır buterorizmin... Işte vampirizm diye de tanımlayabileceğimiz bu dü- zeni, 24 Temmuz 2002 ta- rihinde Basın Özgürlüğü Ödülü alan BekirCoşkun'un da savunduğunu görünce çok şaşırdım. Nurzen.4mu- ran'ın TRT'de oluşturduğu ızlenceye katılan gazetecı Bekir Coşkun'un. "Benköy- lüyü sevTerim, onlar gibi ça- tal bıçak kullanmavı sev- menT deyışi... Kö}-lüyü sev- mek onlan uygarca yaşam olanaklanna eriştırmeyi sa- vunmak, bunun için çabala- maktır. Bu bağlamda yaba- nıl kapitalizmin baskısı al- tında inim inim inleyen tüm emekçiler gıbı. köylünün de insanca yaşam koşullarına erişmesi için yabanıl kapi- talizme karşı durmaktır... Ve "Doğadala "orman yasa- sııun insanlar arasında da geçerti olan doğalbir yasaol- duğunu" saNiınmak değil!.. Birçok yazısını emeği, hal- kı savunarak donatan yazar Bekir Coşkun'un, bu söyle- şi sırasında siyasal boyutta- ki gerçek çizgisinı de gör- müş olduk. Böylece. bir za- manlar hoşlandığım yazıla- nn yazannın almış olduğu "Basm Özgürlüğü Ödü- lü"nün de yaldızı söndü. duygu ve düşünce e\Tenin- de. Halkın gönenç içinde yaşamasını, sınıfsız bir top- lum özlemini dile getirenle- re •'halkpopülizmi'' yapıyor- lar suçlamasını yapanlar; türküleri, emeği. yoksullu- ğu, köylülüğü, daha başka şeyleri, kafalan bulandır- mak, kendilerini öne çıkar- mak için kullanarak gerçek anlamda "halk popüüzmi" yapmaktadırlar. Böylece halkın, çıkanna ters yollarda umar arama- sına neden olmakta, insan kanı üe beslenen gericili- ğia yabanıl kapitalizmin sa- vunuculuğunu yapmakta- dırlar. tnsanın 'insanhğına'' ay- kın bir yaşam biçimini eleş- tirmek, yerine insana yakı- şanını koymak; yaratılan ve yaşanan her güzel. iyi şey- den olduğu gibi, insanlaşmış insanlann harcıdır! Uygar- lık, insanın insanlaşmasıdır çünkü. Nedir insanın insanlaş- ması.birdüşününbakalım.. PENCERE fmam KavgasıL Politikaya düşkün bir dostum Parıs'ten telefon etti, hoşbeş ederken sordu: - Ne var ne yok orda?.. Yanıt verdim: - imam kavgası var!.. - Yapma, nedir bu?.. Bu kez ben sordum: - Oralarda papaz kavgası var mı?.. Gülüştük... Avrupa papaz kavgasını geçmiş yüzyıllarda kanlı çatışmalarlayaşadı, 'Aydınlanma Devrimi'yletarihe gömdü; bizde imam kavgası sürüyor... Yalnız bizde mi sürüyor?.. Tüm Islam dünyasında insanlığın gecikmiş filmi siyasal perdeye yansıyor. • Niçin?.. Islam dünyası sanayileşebilseydi bu iş kendiliğinden çözülecektı... Avrupa'da tarım ekonomisi egemenken dinci deviet geçerlıydi; papazın kilisede, kralın sarayda, askerin kışladaki siyasal iktidar konuşlanmasının yasal düzenıni sanayileşmesürecinde Aydınlanma devrimi bozdu, demokrasınin özü de bu süreçte benimsendi. Müslüman toplumları Aydınlanma süreçlerini gerçekleştiremediler... Daha imamın kayığında kürek çekiyorlar... • Yoksa Türkiye'de imam kavgası Büyük Millet Meclisf ne yansır mıydı?.. Türkiye bu kavgayı yaşayacak, karşıdevrim daha da azacak, hazır olun!.. Ampul Partısi ABD'ye -elinden gelen- her şeyi verir, AB'nın bir dediğini iki etmez, Yunanistan'a temennah çakar, Kıbns'ta, Ege'de herşeye hazırdır, dış dünya ile ilışkilerinde başı önüne eğik durur, yeter ki içerde devleti ele geçirmek için kadrolaşmasını gerçekleştirecek zamanı kazansın... Pekı, takıyye dediğımiz oyunu göz göre göre oynamak, ülkeyi yönetmek mi oluyor?.. • "İmam evinden aş, ölü gözündenyaş çıkmaz... İmam yellenirse, cemaaî altına eder... İmamın kayığına binme!.. llk yıl imam. ertesi sene tamam, üçüncü yıl bir çuval saman... Imamı bulduk, köy sorduk.." Dilimizde imam üzerine özdeyiş bu köşeye sığmayacak kadar zengindir... Din iman bızim kültürümüzde mizahla sarmaş dolaş pırıltıda ıken bu yobazlık nereden türedi?.. 21 'incı yüzyıla giren laik Türkiye Cumhuriyeti'nde imam kavgası çıkaran siyasetin iktidan ülkeyi nereye götürmek istiyor?.. • Avrupa'da papaz kavgası yok.. Türkiye'de imam kavgası var.. Avrupa ile bizim farkımız işte tam bu noktada vurgulanıyor.. Bizdeki kavga ne işçi, ne köylü, ne memur, ne alınteri, ne demokrasi, ne de özgürlük kavgası... İmam kavgası!.. Vah benim Türkiyeme ki laık cumhuriyetimiz bu hallere mi düşecekti?.. www.ogzala.com Tel: 0.212. 293 91 95 252 30 39TRANSKAÇKAR 2 < kaçkar dağı geçişi Temmuz ve Ağustos aylarında her hafta günübirlik doğa yürüyüşleri için arayınız KOOP-C'DEN DUYURU YA2 SÖYLEŞİLERİ 29 Haziran2003 Pazar gunu saat 14.00de Çanta Beldesf nde, Cumhunyet Mahallesı 1. bsımdakı Kır Kahvesı'nde bu yılki yaz so> leşilerıtnızden ilkı gerçekieştirilecektır Konu: Küreselleşme \e Işçı Hareketlennın Bugünü Konuşmacılar Kemal NEBİOĞLU (DİSK Esb Genel Başkanı veTtPEskıMıllenekıliı Şükran SONER (Cumhumet Gazetesı Yazanl UŞAK 2. İCRA DAİRESİ'NDEN MENKULÜN AÇIK ARTT1R\L\ İLAM Dossa \o 2UO3 100 Bir borçtan dolavı hacızh \e aşağıda cıns, mıktar \e kıvmetlerı vazılı mallar satışa çıkanlmıştır ' Bınncı arttırma 1" O"7 2003 günü saat 09 30-09 5O'de L'şak. Du- rak Mahallesı 3 K.aat Sokak Onder Otopark'ta >apılacak \e o günü kı\Tnetlerın yxızde "5'ıne ısteklı bulunmadığı takdırde 18.0~.2003 günuaşnı ver \e saatte 2 arttırma vapılarak satılacağı Şu kadar ki. arttırma bedelının nalın tahmın edılen kıvmetmm \iizde 40'mı bul- masının \e satış ıste>enın alacağına rüçhanı olan alacaklının topla- mından fazla olmasının \e bundan başka para\a çe\ırme \e payla- rın pa\ laştırma masranannı geçmebinın şart olduğu. mahcuzun sa- tış bedelı üzennden yüzde 18 oranında KJDV'nın alıcıya aıt olacağı \e satış şartnamesinın ıcra dosyasında görülebıleceğı, masrafı \e- nldtğı takdırde sannamenın bir ömeğının ısteyene göndenlebüece- ğı. fazla bılgı almak ısteyenlenn yukanda yazılı dosya numarasıyla dairemıze baş\ıırm3İan ilan olunur 18 06.20U3 Muhammen Kıvmeri (Lira): 20.000.000 000 -TL Adedi: 1 Adet Cinsi (Mahiyeti ve Önemli NiteliUeri): 33 HP 064 plakalı Nıs- san marka 1QQS mcdel Pıck Lp tıpı ma\ı gümüş rengınde çıft ka- bınlı kamvonet Basın. 30843 TUNCELİ ASLİYE HUKUK IVMHKEMESİNDEN E^asNo 1995 44 KararNo: 2001 181 Da\acı Köy Hızmetlen tl Müdürlüğü \ ekili tarafından. davalı tbrahim Güngor aleyhıne mahkememızde açılmış bulunan taz- mınat davasının yapılan açık yargılaması sırasında. Bütün ara- malara rağmen adresı tespıt edilmeyen da\alı Ibrahım Güngör'e davacı Karayollan Genel Müdürlüğü vekılı A\. Şaduman Tu- ran tarafından mahkememıze venlen temyız dılekçesınuı ılanen teblığine karar verilmiş olup. ılanın yayımlandığı tarıhten ıtıba- ren 15 gun içinde mahkememıze ıtırazlannızı bıldırmediğiniz takdırde yargılamaya yokluğunuzda devam edıleceğı \e karar senleceğı ılanen teblığ olunur 19 6 2003 Basın 31185 Heidelberg Konservatuvarı tecrübeli öğretmeninden piyano dersi 02163365464
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear