22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 I«AZİRAN 2003 PAZAR CUMHURİYET SAYFA 17 Etektrorak posta: denizsomScumhtflfyst Tel: 0.212.512 05 05 Faks; 0.212J512 44 97 -Türkiye'de30binkişi dolar milyoneriymiş... "Yesil TûrklerT LekeAJimet Mete Apak: "Başbakan Recep Tay- yip Erdoğan, ken- r disini protesto e- den üniversiteli kız için 'sicili leke- li' demiş... Merak ettim, b u kızın sicili neden le- keli diye? Acaba bisküvi bayiliğinden 10O milyon dolar mı kazanmış?" Temizlik Ayşe Meral "AKP Hükümeti geçmiş hükümetlerin yol- suzluklarını soruşturup hesap soracak ve temiz siyaset sayfasını aça- cakmış... TemizJiğe ni- yeti olanın önce doku- nulmazlıkları kaldırıp kendi evinden temizliğe başlaması daha doğru olmaz mı?" icle Üniversitesi coğrafya eğitimi anabilim dalı başkanı Dr. Emrullah Güney: "Gele- cekte Türkiye' nin doğa tarihini yazanlar, TB- MM'nin şimdiki üyeleri hakkında, acaba, ne gıbi tanımlar kullanacaklar? Orman niteliğini yitirmiş makilik alanlann imara açılması nedir? Orman nedir, maki, garig nedir? Acaba hangi milletvekili açıp da bir bitki coğrafyası kitabı okuma gereği duydu? Kendileri okumazlar da, çocuklan okur mu sanki? öğretmenleri bu konularda ödev verir mi sanki? Son olarak ansiklopedik çevre sözlüğü yayımlan- di.. Gönül ister ki, her milletvekilinin elinin altında ol- sun. Bir başvuru kaynağı. Fakat, ne gerek var efendim. Bütün mebuslanmız birer allame. Ormanı da, makiyi de, garigi de öyle iyi biliyorlar ki, kimsenin himmetine muhtaç değiller.. Germen kayzerine aşın hayran Enver Paşa, Os- manlı devletini 'enverland' olarak Avrupa'ya tanıt- mıştı. Sarayın damadıydı. Belki Osmanlı hanedanı- Anlayana nın yerine Enveroğullannı kuracaktı. ömrü yetmedi. Cihan Harbi'ne girerken devlet o kadar hazıriıksız ki, Beyazıt sahaflar çarşısındaki bir Yahudi sahaftan ha- ritasatın alınıyordu. Koskoca Erkânı Harbiye-i Umu- miye Riyaseti bunca senedir Kiepert'in haritasını bi- le elinde tutamamış, yeni haritalar yaptıramamıştı. Enver Paşa, harpten sonra, Bakû'dan Hazar'ın kar- şı sahiline kâçak geçerken de Orta Asya hakkında ku- laktan dolma basit bilgilerden başka bilgiye sahip değildi. Orta Asya'yı kurtarayım derken hayatını kaybetti. Nerden nereye... Enver Paşa Orta Asya hakkında hiçbir şey bilmi- yordu, okumamıştı; Şevket Süreyya Aydemir, "Za- ten okumanın lüzumu da yoktu. Ittihatçı zabitler ken- dilerine öyle çok güvenirierdi ki" diyordu. TBMM'de- kiler de öyle. Ne gerek var okumaya, öğrenmeye... TBMM devlete güya gelir sağlamak için her şeyi sa- tıyor. Vatanı kurtaralım derken, batacağız! Bir çakıl taşını vermeyiz diye bağırmak modaydı bir zamanlar. Ne çakıl taşı? Ülke elden gidiyor. Bozkır- larıyla, ormanlanyla, makilikleriyle, sulak alanlanyla. Sesi çıkan var mı şimdilerde? Gün gelir, hesabı sorulur bunlann. Hepsi tarihin belleğine kaydediliyor. Doğa da unutmuyor kendisi- ne yapılan saldınlan. Bir fırsatını bulup intikamını alı- yor. Bir Azeri atasözü 'Seller en çok gızıl gül çatla- yanda ve goz (ceviz) gabuğu çatlayanda yaranır-olu- şur' der... Güllerin açma mevsimidir. Bekleyin. Sağanaklann ardından nasıl seller yaranacak. Ormanı köklenmiş, makileri tıraşlanmış o derin vadilerde, çöp bırakılma- mış o koca havzalarda başka ne olacak sanırsınız. Anlayana." DoğruAkrf Kökçe kaynağı bi- linmeyen bir soruyu, da- ha doğrusu sorunu ileti- yor "Sınavlarda neden, 'dört yanlış bir doğ- ruyu götürür' şek- linde bir uygulama ile öğrenciler ceza- landınlııiar da 'dört doğ- ru bil, bir doğru da biz- den' şeklinde bir kam- panya başlatılıp zekâya ve riske girme cesareti- ne ödül verilmez?" SESSÎZSEDÂSIZ(!) Yüksek Yerilim Hattı erdincutkuta yahoo.com CHP'de NAYL0N üyelik tekrar gündemde: PLASTİK cer- rahi ile partiyi merkez sağa çekme operasyonu başladı! ABD'nin Türkiye'deki sözcülerine Yeditepe Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. M. Atilla Öner'in bir uyarısı var "Tiirkiye'de ilginç gelişmeler yaşanı- yor. Bazı medya mensuplan ile işadam- lan, ABD hükümetinin Türkiye'deki söz- cülüğünü üstleniyorlar... Yanlış yapıyor- lar... ABD, orduya 'Bundan sonra bana gelme' mesajı veriyormuş... Bundan za- rariı çıkacak olan ABD şirketleridir. Bu- güne kadar ABD'nin dolduruşu ile yapı- lan silah alımlannın aslında pek bir an- lamı olmadığını görüyoruz... Genelkur- may Başkanı ithal güvenük kavramlann- dan söz ederek bu konuyu te- yit etti... Silah alımlan Türkiye ekonomisinden ABD'ye kaynak aktanlmasından başka bir sonuç doğur- madı.. Medya mensuplan kendi ülkele- rinde çok az kişi tarafından tanınan ABD bürokratlanna platform yaratma işinden vazgeçsin... Iş dünyası mensuplan 'dışişlericilik' oynamayı bıraksın... Kendi rollerini vetoplumsal yükümlü- lüklerini topluma zarar vermeden yerine getirme konusunda çalışsınlar." Afyon'un Bolvadin ilçesine bağlı köylerden birinde ilköğ- retim okulunun son sınrf öğrencileri, ilçe milli eğitim mü- dürlüğünün sağladığı bir taşıtla Bolvadin'e getirilir ve çocuklara imam ha- tip lisesi gezdirilir... llçede kız meslek, endüstri meslek, adalet meslek, sağ-, lık meslek, Anadolu, Anadolu öğretmen, ticaret ve düz lise varken acaba devlet eliyle neden imam hatip lisesinin tanıtımı yapılır? ÇED KÖŞESİ OKTAY EKİNCl Dünya Mirasında 'Miniatürk'! UNESCO'nun Dünya Mirası Merkezi'nden Minja Yang, 30- 31 Mayıs 2003 günlennde Bur- sa'da yapılan Tarihi Kentler Bir- Kği toplantılannın konuğuydu. Sonuç bildirgesine şunu önerdi: "- Kültürel ve doğal mirasın korunmasına ait sözleşmelere uymayı hükümetlere sürekli anımsatmalıyız-. Çünkü bu de- ğerier, insanhgm ortak mirasL." Bayan Yang İstanbuJ'a da ge- çerek, 1985tenbuyana "insan- bğın ortak mirasr lıstesınde bu- lunan "Suriçfnin içler acısı ha- lını gördükten sonra, Ersin Kal- Kan'a içüıi döküvermiş: "- Sözkşme gereği koruma ve beigeleme yapılnıadığı gibi, 1995'te söz verilen planlan ve es- ti eser Gsteierini bile hâlâ bekb- jonız_ Kültür düşmanıAfganis- taıu Uganda gibi üDceier arasına Süttüceprojesininmimanolarak beni de arayıp sorsaydı, amtsal yapılann. içinde yer aküklan ta- rihsel dokudan ve hatta doğal çevreden bile asla ayn düşünüle- meyecegiıu\zaten\lirıiarürk'ede damgasını vuran kente diryarsız bu anlayış yüzünden tarihsel si- vfl mimarinin yülardır sahipsiz bırakıldığını söv1erdim_" 'Miniakafa'lar almıyor Nıtekım, Bayan Mınja Yang da işte bu "aymazhğı'' gözleriy- le görünce, tstanbul'un siluetin- deki "aıutsalvedinselyapılar"ne kadar görkemli olursa olsun, kenti "dünya mirası" yapan zen- ginliğin "yaşanmışhk tarihini" belgeleyen eski semtlere tamam- landığını bakın nasıl özetliyor: *- SüJeymaniye ve Zeyrek ma- haDelermin en az Avasofva ka- Maketteki AyasofV a ve kentin merkezindeki Zeyrek... «irerseniz,tstanbul da dünya mi- rası bstesinden çıkabflüu." Kent'ini \jtiren anıüar!^ Hfirriyet'teki bu röportajdan 08.06.2003) önce, THY'nin •'Skjiife'' dergisinde "Mini- atûrk"ü övgülerle tanıtan birya- zıyı Prof. Dr. Cengiz Eruzun'la bırlikte okumuştuk... Sordum: b - Tarihin kendisini yok ohışa terkederken, onca sırursız para- lar harcayarak maketferini yap- brnak, kültürel takryye gibi bir şe\ değil mi?.." Büjükşehir Belediyesi'ndekı "Teddkve DeğeıiendinneKuru- hTnun da üyelerinden olan Eru- zun. meğer daha dertliymış: u - Kurulda da karşı çıktım, dmlemediler-. Eğer bunun yeri- ne. ömeğin 20. yüzyd başlarm- dakiİstanbul'unkentmaketiya- pdırsa, yitirdiğimiz tarihin ku- şâktan kuşağa anımsanmasını da sağbmış ohıruz, demiştim_" Skylife'daki (THY'nin yeni yönetimiyle ilgili olsa gerek) bu- güne dek hemen hiç rastlanma- yantürden "sipariş diliyte" kale- me almmış tanıtım yazısında: ••Türkiye'nin en ünlütarihiyapı- hn arasmda gezindiğmiz VIiiıi- jtûrk. HaKç'teki Sütlüce Kültür >ierkezi'>1e de bütünleşfyor..." sözüne de içerleyen Eruzun, şuclan eklemişti: *- Bunlan yazan, hiç değilse dar değerü olduğunu anlanuyor- sunuz»" Yang'a, bunu ashnda "bizinı" anladığımızı: hatta yıllardır da "anlatabflmek" için çırpındığı- mızı; ne var ki kenti ve ülkeyi yönetenlerin böylesi bir tarihi kent bilincini asla "kavTayama- dddanm"; çünkü hep kavga dö- vüş alınabilen StT kararlanna bi- le aldırmadan eski evlere hâlâ "apartman arsaa*' gözüyle bak- tıklannı; nitekim bu nedenle de aynı evleri onarmak yerine '^ı- kdmasmı" beklediklerini; ve da- hası koruma imar plarunın da 7 yüdır işte bu imar rantı beklen- tilerinin engellemesi yüzünden sonuçlanamadığını... Ersin Kal- kan nasıl söyleyebilirdı ki?.. Miniatürk maketlerinin bina- lannı Prof. Dr. Über Oltajt ile Doç. Dr. HalukDursun seçmiş- ler... imar rantı için "kent doku- sunu" gözden çıkartan kafalann göstermelik kültür gösterisine de "başanyla'' hizmet etmışler... îyi ki Minja Yang'ı, her biri "Zeyrektekibir eskievi kurtara- bilecek" paralarla yapılmış bu maketlerin arasında dolaştırma- dılar... Hepimizi yine aynı kefe- ye koyup "Hem 2600 yılhk kent- BJer hem de hâlâ oyuncakla avu- nacakyaştaki miniakafalar gibi- ler_" diye düşünmez miydi?.. Oekinci <; cumhuriyetcom.tr. KtM KİME DUM DUMA BEHIÇAK bebicakia turk.net ÇİZGÎLtK KÂMİL MASARACI HARBl SEMİHPOROY semihporoyayahoo.com BULUT BEBEK NURAYÇÎFTÇI bulutbebek@hotmail.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 15 Haziran tctcw.Tnumtaz-arikan.com MELBA. P£ŞMELBA VE HO Şf MİNH/. SOPGAA/O A/ELİ./E AAECSA, ro/c Nf M4&CO/V/ TEG/S//VDE MİŞTİ. ÇOfC ı'Yf S/'/S MCJZıfC 77A* i SĞ>KM£SİA/a• M&Ş/fiJ, SA- SASt eNG£UECGMD£NŞA& AUGUSTE SUUJŞU 4 ( . M£LBA,ÜS7tİM 7UK SEStyt-E BHSteA DÜNrA ÇAPfHPA BİR Çf OCA*UÇ7~Lf. 2O yÛ İUC CEY&E&İNDE, AD/- / - A//A/ GE<ZM£Dtğ; / fİCHBMEL- OA/- DURAAAU I/E SOP/SAUOyA AOAfiJKttşn. O St/ZALAR, ŞEr=iM ASİSTAK/I ISB, ~~ ^OA/BA fCUZEY İ//E77VAM V/V -/ OLAAJ HO Ç/ M/HH'OÎ .'. ^otdan sağa resinnler. A/e/teMelloa, PANO DENtZ KAVUKÇUOĞLU Emek Hıpsızlığı Epey zaman oluyor, bu köşede istanbul'un pek çok yerinde, sokak sergilerinde satılan "korsan ki- fap/ar"dan söz etmiş, bunun mutlaka önlenmesi gereken bir hırsızlık olduğunu yazmıştım. Bir baş- kasına ait olan bir malı kopyalayıp pazara sürmek, yasalar karşısında suçtu. Bu yazım üzerine birkaç okurumdan tepki almıştım. Bu okurlar, kitap kor- sanlığının, yapanlar açısından bir emek hırsızlığı olduğunu kabul ediyorlar, fakat aynı zamanda da bu kitaplan alanlann "masum"olduklannı söylüyor- lardı. Onlara göre korsan kitap alıcılannın, aradık- ları kitaplan kitabevlerinde bulamama ya da kita- bevlerindesatılan kitaplann "ço/fpaA?a//"olduğu gi- bi kendilerince birtakım "haklı" gerekçeleri vardı. Bir hırsızlık malını ucuza kapatmanın hangi ne- denle olursa olsun, "haklı" gerekçelere dayanan "masum" birdavranış olabileceğine hiç aklım yat- masa da bu konunun üzerinde bir daha durmadım. Geçen yılın kasım ayında "Alageyik Sokağı Bir Liman mıydı?" adlı anı kitabım, bu yılın nisan ayı başındada"Zarife"adlıromanımyayımlandı. "Ala- geyik..." ikinci baskıya girerken korsanı piyasaya sürüldü. "Zarife "nin korsanı ise ilk baskısıyla bir- likte çıktı. Kendi kitabını korsan kitap tezgâhların- da görünce insanın bu emek hırsızlığına karşı nes- nel/ etik tepkisi elinde olmaksızın kişisel bir öfke- ye dönüşüyor. öfkem geçmesin diye "Zarife "nin korsan bas- kısından bir adet edinip çalışma masamın üzerine koydum. Her iki kitabımın toplam 575 sayfasının her satırında göz nurum, emegim var. Binlerce sa- at harcamışım o kitaplan yazmak için. Hırsızlar göz nurumu, emeğimi, saatlerimi çalıp tezgâhlara sür- müşler. Nasıl öfkelenmeyeyim? Yüzlerce kitap var o tezgâhlarda. Korsan yayın- cılık Türkiye'de kâr getirici büyük bir sanayiye dö- nüşmüş. Dev matbaaları, büyük depoları, çok sa- yıda nakliye araçları ve çok geniş dağıtım ağlan var bu emek hırsızlarının. Birileri göz yummasa bu hır- sızlığı sürdürebilirler mi? Yolum Kadıköy Çarşısf na, Beşiktaş Pazan'na, Ortaköy'e düştüğünde tanık oluyorum. Belediye zabrtaları, polisler hiçbir şey yapmıyorlar korsan kitap satıcılarına. Korsan ya- yıncılığın, emek hırsızlığının yasalarımıza göre "suç" olduğunu bile bile ellerini kollarını sallayarak geçiyoriar tezgâhlann yanından. Bizim gördüğü- müzü bu kentin Emniyet Müdürü, o ilçelerin bele- diye başkanları görmüyorlar mı? O tezgâhlarda göz göre göre suç işlendiğini bilmiyorlar mı? istanbul'da en yoğun korsan kitap satışının ya- pıldığı Beşiktaş'ın, Kadıköy'ün belediye başkanla- n, Sayın Yusuf Namoğlu ile Sayın Selami Oztürk bu emek hırsızlığını. bu sömürüyü, bu ahlaksızlığı görmüyorlar mı? Sayın öztürk üstelik de bir "sos- yal demokrat"\ Emeğin sömürülmesine, hırsızlığa, yolsuzluğa en fazla karşı çıkması gereken bir kişi yani... Yayınevlerinin, kitabevlerinin, yazarların, çe- virmenlerin haklannın gasp edilmesine nasıl böy- le sessiz kalabiliyor? Biliyoruz, tekerlerine çomak sokulan hırsızlar yayıncılan, avukatlan dövmekle, öldürmekletehdit ediyorlar. Kadıköy'deki kitap kor- sanları kendilerine müdahale etmek isteyen bir ya- yınevi yetkilisine, "Işimize bir daha kanşırsan seni Kadıköy Iskelesi'nde topuğundan vurdururuz!" di- yebiliyorlar. Sayın Selami öztürk de topuğundan vurulmaktan korktuğu için mi göz yummak zorun- da kalıyor bu hırsızlığa? Bu hırsızlığa son vermek "Polis, adaletin ilk ka- pısıdır" diyen Istanbul polisi için Emniyet Müdürü Sayın Celalettin Cerrah'ın iki dudağının arasından çıkacak bir emre bağlı birkaç günlük "mesele" de- ğil midir? öyleyse bu emri niçin vermiyor Sayın Cerrah? Istanbul kenti bu soysuzlardan, bu ahlak- sızlardan niçin bir an önce anndınlmıyor? Korsan kitapçılann çanta kapkaççılarından, araba hırsız- larından ne farklan var? Eğer yoksa niçin aynca- lıklı davranılıyor bunlara karşı? Eğer korkmak, sin- mek söz konusu değilse, bunlara göz yummayı gerektiren, bizim bilmediğimiz başka nedenler mi var? Eğer varsa, bu hırsızlığın mağdurları olarak bunlan bilmek, öğrenmek bizim hakkımız değil mi? Dileriz Sayın öztürk, Sayın Namoğlu, Sayın Cer- rah bize bir yanıt verirler, öğreniriz. Siz de tabii... (e-posta: dkavukcuogluc superonline.com) (Faks:0212 234 68 73) BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 SOLnANSAĞA: 1/Kanncayu- vası... Iz- "I mir'inSelçuk 2 ilçesindeki 3 ünlü antik kent. 2/ "ts- 4 tekler, emel- 5 ler" anlamın- 6 da eski söz- -. cük... Adana veMersinyö- ° resine özgü, 9 nişasta ve gülsuyu ile yapılan bir tatlı. 3/ Islam 1 dünyasının, Mek- 2 ke'den sonraki en 3 önemli dinsel mer- 4 kezi... Iran'ın plaka 5 işareti. 4/Yüksek bir 6 makama sunulan 7 mektup ya da dilek- 8 çc.Küçüksukana- 9 lı. 5/Elçilik ya da konsolosluklarda çalışan koru- ma memuru. 6/Kuyruksokumu kemiği... Sarp ge- çit. 7/ Bir nota... Bademli kek. 8/ Asya ile Avru- pa'yı ayıran dağ sırası... Gürcistan'ın para birimi. 9/Bakır ya da pirinçten yapılmış büyük tepsi... Ki- raya verilerek gelir getiren mülk. YUKARIDAıN AŞAĞIYA: 1/Hint inanışında aşk tannsı... Bartın'ın bir ilçe- si. 2/ " — Kavur": Sinema yönetmenimiz... Yü- rürlükte olan. 3/Karahindibanın sebze olarak ye- nen yapraklan... Lahza. 4/Vücuttaki AIDS virü- sünü saptamakta kullanılan test... Süs için yapıl- mış giysi kıvnmı. 5/Havaalanlannda bulunan ve çevredeki uçuşlan denetlemeye yarayan sistem. 6/Nine... Bir pamuk cinsı. 7/Eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatmakta kullanılan deyim sözü... Baş- kalannuı sırtından geçinenkimse. 8/Sevap... Ha- fif alkollü bir içki. 9/ Eğitilmiş hay\anlann ve cambazlann gösteri yaptıklan kapalı yer... Birtür yabanmersini. 1 E R1 S E L T K • 2 N E 0 N | L A P A 3 D A M A L •R A P 4 0 Y •M 0 H A c• 5 R A F | A K A K 6 F | L 1 •T 0 G 0 7 T N N Ü 1L U P 8 N U R 1 Y E | N A 9 •T E E K K Ü L
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear