25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
13 I—IAZİRAN 2003 CUMA CUMHURİYET SAYFA 17 g s Apartmana todettane Affyeuymdaa lyım paketüe gter! Democracy^^y Ankara'dan bir grup milletvekili "Center for Democracy" yani "Oemokrasi ^ erkezi"nin davetlisi ol-arak yurtdışına gidecek ya... Meğer bu merkezin başkanı PeterG. Kelty, Philip Morris şirketinin eski yönetim kurulu üyesiymiş ve Philip Morris'in başkan yardımcısı Kathleen M. Lineham da "Oemokrasi Merkezi"nin yönetim kurulu üyesiymiş... Sigaracılar, 1991'de demokrasicilere 65 bin dolar bağış yaparak işe başlamış... "Demokrasi Merkezi" de sigara pazarındaki ülkelerin politikacılanna türlü- çeşrtli yollardan yardımcı oluyormuş! Fotoğraf A Yıldız Teknik m Üniversitesi Sanat ve • Tasanm Fakültesi, W uluslararası fotoğraf * yanşması düzenlryor... Konu, serbest; ödül, Bodrum'da tatil; katılım için son gün, 24 Ekim... Ayrıntılar, "www.sts.yildiz.edu.tr/ /yar.htm B de Elektronik posta; denizsomecumhuriyeicom.tr Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212,512 44 97 -1.2 mityon çocuk zorla çalıştınlıyormuş... "12 mitvon yetişkin de is bulamıvor!" aftalık analıtık bülten Jeo-Kritık, ayrıntılarını (www.sesar.com.tr) adresinde bulacağınız il- ginç bir değerlendirme yapıyor. Jeo-Krıtik'e göre, ABD Türkiye'ye yönelik "pasif olarak fit- ne işletme" sürecini başlatmış ve üç yıllık bir operasyo- nun düğmesine basmış durumda... Değerlendirme özetle şöyle: "Bu senaryoyu; yasal altyapı-hazırlık, provokasyon- ikna ve aksiyon dönemi olarak üçe ayırabiliriz. Bu sü- reçte; Türkiye'nin önüne yeni liderierden yeni medya gruplarına kadar birçok yapı çıkanlacak; AB ile ilişkiler, AB'nin kendi iç ilişkilerini ve vartık mekanizmalannı sor- guladığı birdönemde iyice bıkkınhk veren birdüzeyeta- şınacak; Azerbaycan ve KKTC seçimleri sonrasında or- taya çıkacak yeni tablolar Türkiye'nin iç politikasını is- tenilen noktaya çekmede manivelalar olarak kullanıla- cak ve 'PKK'nın ilkfüze saldınsı' gibi alt senaryolarlaTür- kiye'nin güvenlik politikalannın iyice ABD-lngiltere-lsra- il üçgenine eklemlenmesi sağlanacaktır. Bu senaryonun direktörü; ABD'nin Ankara Büyükel- çilığine atanan Dick Cheney'in Ulusal Güvenlik Danış- manı Eric Edelman'dır. Bu atama; küreyi yönetmeye soyunan güçlerin Türkiye'dekı yeni senaryolannı ne ka- dar ciddiye aldıklannın en büyük göstergesidir. Hedef; üç yıl sonra Türkiye ile Iran'ı karşı karşıya getirecek alt- yapıyı hazırlamak ve bu yolla hem Türkiye, hem de Iran'ı dönüştürecek süreci başlatmaktır." Jeo-Kritik'in analizine göre operasyonun birinci yılın- da yapılacak yasal altyapı ve ön hazıriık çalışmalanndan bazılan şöyle: "Türk Silahlı Kuvvetleri ile devletin diğer kurumlan arasındaki makas açılacak ve 'darbe' söylentileri ile pa- sifize edilen TSK; herkesin tahammül ettiğı fakat top- lumsal desteğınin zayıfladığı 'huysuz' bünye konumu- na düşürulecek. Ortadoğu'daki yeni yapılanma ile pa- ralel olarak Türkiye'nin merkezinde yer aldığı sermaye dönüşümü için yeni oluşumlann temelleri atılarak; bu ya- pılar bünyesindeki eski kadrolar tasfiye edilerek yeni küresel planla uyumlu yeni kadrolar getirilecek. Ulusal idarenin; önümuzdeki yıllarda daha yoğun olarak gün- deme getirilmeye başlanacak 'başkanlık sistemi' ve 'fe- deratif yapılar' yönünde zayrflatılması için gerekli altya- pının yasal boyutu hazırtanacak. Yeni dönemin yeni li- derlerinin bazılan hapisten, bazılan kutularından çıkan- larak kullanıma hazır hale getirilecek. Aralık 2003'teki KKTC seçimlerinin öncesinde ve sonrasında yaratılabi- lecek gerginlik ortamlan ve seçim sonucunda Rauf Denktaş'ın güç kaybetmesi ile sonuçlanabilecek bir tablo; Türkiye-AB ilişkilerinden; hükümet-ordu ilişkileri- ne kadar çok geniş bir yelpazede domino etkisine sa- hip olacak. AKP içindeki çatlak bu dönem içinde büyü- tülerek; İran/Suriye operasyonu öncesinde Türkiye'de iktidarda olması ıstenen siyasi yapı iyice netleştirilecek." SESSİZ SEDASIZ(!) Yüksek Yerilim Hattı erdincutku ' yahoo.com |— Kalemini kır ama satma: Özelleştirme ihalesine gir, malı götür! Markopaşa'yı iktjdarların dürmesi yetmedi! Rıfat llgaz Kültür Merkezi'nin yöne- tıcisi ve Rrfat llgaz'ın oğlu Aydın llgaz diyor ki: "1946'da çıkan ve toplatıldıkça her seferinde Malumpaşa, Mertıumpaşa, Yedi Sekiz Paşa diye devam edip Hür Markopaşa olarak 1950'li yıllara kadar süren Markopaşa gazetesi, bugünler- de bir dürümcüye marka oldu... Saba- hattin Ali'nin öldürüldüğü, Rıfat llgaz ve Aziz Nesin'in yazdıklanndan dola- yı defalarca hapse atıldıklan o malum gazete Markopaşa, gene bugünlerde, bir televizyon dizisinde bir okula 'la- kap' oldu: Markopaşa Palas... Bu işin acı yanı da, Markopaşa adı- nı 'kel alaka' misali densizce kulla- nan basın ve edebiyat dünyasının iddialı kişileri... 'Ne yani, Sabahattin 9 Ali'nin, Rıfat llgaz'ın, Aziz Nesin'in me- zarlarına girip de, biz Markopaşa adı- nı kullanacagız diye izin mi alacağız' di- yebilirler! Yoksa, günümüzde, ustalara saygı gösterilmesi gerekirken, bir de onlann yapıtlarını ti'ye alıp basın ve mizah dünyasında 'reyting' yapanlara 'biraz saygılı olalım' demek mi lazım? Mar- kopaşa, yanm asır sonra dürümcüye marka veya dürümün tadı olarak mı kalacak aklımızda; yoksa, bağımsızlık uğruna kalemşoriukyapan Sabahattin Ali'lerin, Rıfat llgaz'lann, Aziz Nesin'le- rin, Mim Uykusuz lann adları mı kala- cak? Yıllarca Markopaşa gazeteleri, iktidarlann baskısıyla dürülmüş ve şimdi de bir dürümcüye marka ol- muş. Bu da bir teselli mi yoksa! GENİŞ AÇI HtKMET BİLA Hükümet Neden Sessiz Kaldı?Çarşamba günkü yazımda, Türk ordusunu kıskaca alma operasyonuna dikkati çek- miştim. Ege'de ihlal iddiasıy- la cazgırlık yapan Yunanis- tan'ın, "Türkiye"yi ya da "Türk hükümeti"n\ değil, doğrudan Türk ordusunu hedef alışında- ki art niyeti vurgulamıştım. Yunanistan'ın bu girişimine karşı Ankara'da yükselen tek ses, yine Genelkurmay'ın açıklaması oldu. Asker, Ati- na'nın yaygara kopararak Tür- kiye'yi AB ile bir kez daha kar- şı karşıya getirme taktiğini açı- ğa çıkardı. Yunanistan ne yaptı? Yunan hükümeti, Türk Genelkurma- yı'na hakarete varan ifadeler- leyanıtverirken, uçağaatladı- ğı gibi Brüksel'e giden Dışiş- leri Bakanı Papandreu, Ver- heugen'e Türkiye'yi şikâyet etti. Verheugen zaten fırsat kolluyor. Hemen oracıkta an- laştılar: Türkiye'nin Ege'de Yunan uçaklannı taciz etmemesi ko- nusu, AB'nin Türkiye llerieme Raporu'ndayeralacak. Türki- ye'nin uyması gereken kriter- lerden biri olacak. Yunanistan, bu konuyla ilgili olarak komis- yona her ay rapor verecek. Yani Türkiye, peşin peşin suç- lu ilan edildi. Yunanistan, AB'yi arkasına almakla kalma- dı, Türkiye'ye bir de nota ver- di. Dünkü Milliyet'te konuyla il- gili haberde bir ara başlık var- dı: "Türkiye sessizliğini koru- yor. Yunanistan'm son dö- nemde hava sahasını ihlalle- rini AB platformuna taşıma- sına karşın diplomatik alanda Türkiye sessizliğini koruyor. Ankara'daki tek resmi tepkiyi Genelkurmay Başkanlığı'nın vermesi dikkat çekerken, AB Komisyonu kaynaklan, Yuna- nistan'ın girişimlerine karşı Türkiye'den kendilerine ula- şan bir tepki bulunmadığını ifade ediyoriar." Asker konuştuğuna göre sessizliği sürdüren, hükümet. Neden? Yunanistan, 24 saat içinde, Türkiye'yi hedef tahtasına oturtan bir kriz yaratırken, Tür- kiye Cumhuriyeti hükümeti neden sessiz kaldı? Başba- kan'ın, Dışişleri Bakanı'nın anında ortalığı ayağa kaldır- ması gerekmez miydi? Hükümet neden sustu? Bu sessizlik, Türkiye'de hü- kümet ile orduyu birbirinden ayınp, hükümete övgüler dü- zerken, orduyu hedef alan Yu- nan girişimine destek vermek anlamına gelmez mi? Yuna- nistan'ın yarattığı ve tırman- dırdığı krizin daha ilk dakika- lannda, hükümetin "Bir diye- ceğin varsa, bana söyle, Tür- kiye'de iktidar benden soru- lur. Yunan Dışişleri'nin muha- tabı Türk ordusu değildir" di- ye öne atılması gerekmez miydi? Bu sessizlik, Yunan iddiala- rının haklı olduğunu, Türk uçaklarının Yunan uçaklarını taciz ettiğini kabul etmek an- lamına gelmez mi? Eğer öy- leyse, bunun da hükümet yet- kilileri tarafından açıklanması gerekmez mi? Eğer öyleyse, siyasal otoritenin, emrindeki Türk Silahlı Kuvvetleri'ni, "Yu- nanlılar haklı, bir daha sakın yapma " diye uyarması gerek- mez mi? Neden bu sessizlik? Bir zamandır, Türk Silahlı Kuvvetleri, çok yönlii baskılar altında. Amerika'nin hedefin- de TSK var. Irak savaşında, Amerika'ya destek vermek için sivil otoriteyi bir kenara it- memekle suçluyor. Üstelik bunu kapalı kapılar ardında değil, dünya kamuoyunun gö- zü önünde yapıyor. Belki de Türkiye'yi ve ordusunu, yeni politikasını peşinen kabul et- meye zoriuyor. Avrupa Birliği'nin hedefinde TSK var. Askerin AB'ye karşı olduğu yalanını yayarak, Ke- malizm eleştirisi adı altında Türk ordusunu yıpratmaya çalışarak, bir kampanyadır sürdürüyor. 200 yıldır yapıldı- ğı gibi, yine Yunanistan maşa olarak kullanılıyor. Hükümet uyuyor mu? hikmet.bilaa ntv.com.tr KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakiı turk.net ÇÎZGtLİK KÂMİL MASARACl BULUT BEBEK NURAYÇİFTÇÎ bulutbebekı hotmail.com HAYAT EPİK TİYATROSU MLSTAFA BÎLGİN 15-16 HAZİRAN ŞENLİĞI 15-16 Haziran Ruhuyla Geieceğimizi Kurmaya! 15 Haziran Pazar günü Bostancı Gösteri Merkezi'nde Sabahat Akkiraz, Birol Topaloğlu, Ezginin Günlüğü, Cnal Büyükgönenç, Grup Vardiya, Son Anka Müzik Topluluğu gibi sanatçılann katıldığı, Işçi Gazetesi'nin organize ettiği, 15-16 Haziran ruhunun yaşatılması amaçlı bir şenlik var. trtibat Tel: 0212 - 292 41 33 Davetiye Temin Noktaları: Beyoğlu Mephisto Kitabevi, Kadıköy İmge Kitabevi, Kartal Dersim Kitapçılık NOOLMUS YANI ?.. BtZDE İSSİZ1 DÜNYA ÜÇÜNCÜSÜyÜZ !.. HAVA ATT/O- UZ ?!.. FUTBQLDA DUNYA UÇÜNCUSÜYÜZ J I i 1 I I i 1 I . I TARİHTE BLGÜN MIMTAZARIKAN 13 Haziran ıcınc.mumtaz-arikan .com SLEKTROMANYE7TĞ/N 8A8ASI 1&31'DE &U6ÜN, ÜNLÜ İSKOÇYALl FİZİKÇJ JAtABS CJ-ERK OOĞDU- OENEVCİ FİZı&M İLK PROFECÖet-E- Sieı OLAN MAXWELL, CAMB&DGE ÜNIVEBSİ- TESİ'UtN LABOKATUAgtNDA KENDİ TECHZİSÎ OLAK1 '* ALAH VE ELEICT&ĞİN İLİŞICİStNİ l'S- ELEI^TROtAAHYETİK ÛZERINE ÇA- İLK giLlMAPAMI OLAN AAAKIHELL, El£K.- PALGALA/Z/fl/ İLETKEAJ MAOOELEJS- YAYIL/M/ VE HIZiNt İUCjELEyECEKTie. AYRICA, SATVEN GEZEGBUİMİN UAUZALARINt ARAÇTlHACAK VE İLK KEUIOj FOPDĞSAP ÜZE- R.İNE ÇAUŞACAHTT. Sağda, cleLjromanyehk. bir alanın ye.t- ç.ız.gıleri gârûlüyor. ANKARA...ANKA... MÜŞERREF HEKİMOĞLU Selam İnsan Olana Geçen gece Paris'e gittim düşümde, Nevin Me- nemencioğlu'yla buluştuk. Şanzelize'de, Victor Hugo'da dolaştık el ele. Sonra bekledim, Paris'ten bir haber, bir çağrı, bir sesleniş ne zaman gelecek diye düşündüm. Uzun süredir yaşadığım bir olay bu. Düşüme gelenler, gündüzüme, geceme de ge- liyor sonra. Bu kezkim gelecek, nerede buluşaca- ğız acaba, derken Zeynep Büktaş Erboy seslen- di Izmir'den. Güzel bir kitapla selamlıyor bieni. Baş- tan sona emek ürünü. Saatlerce dolaştım sayfa- larında. Seçim yapamadım. Tüm renkler güzel, kim bilir nerelerde, dağlarda, denizlerde dolaşarak bu renge ulaşmışlar. Kimi yaz gecesi gibi, sıcak bir esinti, kimi kış gecesi ama soğuk değil. Zeynep Er- boy yaşamından esintilerle gülümsüyor. Böylesi- ne bir renk şenliği üretmek kolay değil, ressamın düzeyini, birikimini güzel yansıtıyor. Bütün renkler sarmaş dolaş. Aşk gibi, bahar gibi, çağn gibi gü- zellikler duyuruyor. Kitabın ilk sayfasında küçük bir kuş, "selam dostlara", diye şarkı söylüyor. "Selam dostlara, llham verenlere, Destek olanlara, çarpışanlara, üzülenlere, Aynlıklara, kavuşmalara, selam insan olana." Teşekkürle kutluyorum Zeynep'i, kitabı ne güzel kucakladı beni. Sayfaları çeviriyor, dize dize his- sediyorum onu, fırçasını, dizesini, doğrudan Zey- nep'i. Kimi dizelerde geçmişe dönerek eskimişliği de belirtiyor, eski deyimler, eski sözleryeni bir çer- çevede ilginç çatışmalar esinliyor. Renk şenliğine biraz ters düşüyor. İlginç bir yaşam, kimi dostlanmı görmeden ya- şıyorum birlikteliği. Kimi zaman kavuşurken uğur- luyorum. Kimi mektup, kimi şiirle selamlıyor beni ama biriikteliği yansıtmaya dizeler, şarkılar yetmi- yor. Birdost kalbinin çarpıntısını yaşarken, dağla- rı, denizleri aşıyor, Assos'un mavisinde, Kazda- ğı'nın yeşil ağaçlarında, Çeşme'nin güneşinde, zeytinliklerin uçuk yeşilinde dalgalann şarkısıyla dünyayı kucaklıyor, gülümsüyorum. Üzüntüler, çar- pıklıklar, çirkinlikler kayboluyor. Bana "teyzeciğim" diye seslenen, halasının dostu olarak selamlayan Zeynep Erboy'la özlemini duyduğum bir olayı ya- şıyorum ve düşünüyorum. Açıklamam gerekir, sanınm fark ettiniz, yaşadı- ğımız olaylara direnmek kolay değil. Kaç kişi ölü- yor, yaralanıyor, küçük bebeklerin yüzü nasıl solu- yor, yolculann soluğu kesiliyor, sorunlarçözülme- den düğümleniyor. Böyle biralacakaranlıktayaşa- mak kolay değil. Kimi zaman ruh sağlığını da yiti- riyor insan. öz ağacında açan çiçekleri soldurma- mak için ne yapacağını şaşırıyor. Kolay değil doğ- rusu. Kimi kişiler, "maşallah" demeli belki de, her şeyi güzel taşıyor, ters olaylara, acıya, düş kınklı- ğına şaşılası biçimde uyum sağlıyor. Dahası, de- ğişen koşullara karşın değişmeyen bir bakışla ya- şamayı başarıyor. Kimi zaman şaşılası boyutlara varan duyarsızlık var. Havada tutar gibi boşluğu ya- şıyor insan. Zeynep Erboy'un kitabı renk şöleni gibi. Mavi- ler, yeşiller, "benden paso "diyenler, "gülerimağ- lanacak halime, ağlanm gülünecek halime " diyen portreledetoplumun değişikçizgilerini güzel biçim- de yansıtıyor. "Mor Yürek" tablosu aynca etkiledi beni: "Kafeste, kapanda mor yürek, Karları sürekli küremek gerek, Buz tutmaya başlarsa uyurken, Uyanamaz yarın sabah yeniden". Mor Yürek'e saygılar, güzel bir kadının fırçasın- da dilekler, emekler, yürekler ne güzel kavuşuyor. Bir de "Kınalı Martılar". "Kınalı martılarla yelkenler bir olmuş ufukta, Bembeyaz oklar fıriıyor semaya, Kalbinden vurabilseler keşke bencilliği, Banş kucaklayabilse bebeciği". Mor Yürek tablosunda beyaz okları karanlığa daldırıyor Zeynep Erboy'un fırçası. Kınalı Martı- lar'la yelkenler kucaklaşıyor pembeleşen ufuklar- da ve banşı kucaklamak özlemiyle selamlıyor dün- yayı. Ben de barış umudunu yitirmeden sesleniyo- rum martılara. B U L M A C A SEDATYAŞAYAN 1 2 3 4 SOLDAN SAĞA: 1/BüyükOk- yanus'un gü- neybatısında bir ülke. 2/ Ad kavmi hü- kümdanŞed- dad tarafın- dan cennete benzetilerek yaptınlan ef- sanevi bah- çe... Alev. 3/ 9 Katılmış, ulanmış parça... Mozambik'in baş- kenti. 4/ Uzun tütün çubuklan kullanıldı- ğı dönemlerde oda- 4 nın ortasına yerleş- 5 tirilen kül çanağı. 5/ 6 Yaşanmış olaylann anlatıldığı yazı tü- 8 rü... Karakter. 6/ 9 Rütbe ya da kıdemce küçük olan asker... Bir ye- ri bulan kimse. 7/Genelev işleten kadın... Vila- yet. 8/Büyükbaş hayvanlarda görülen bulaşıcı ve öldürücü bir hastalık. 9/ Italya'da bir kent... Yiğit. YUKARTOAN AŞAĞIYA: 1/ Asya'da bir ülke. 2/ Koruyucu, kayıncı... Süsü ve gösterişi olmayan. 3/ Bir soru sözü... Sac üs- tünde pişirilen bir tür börek. 4/Asya'da bir ülke... Telefon sözü. 5/ Bir üretim ya da kullanım süre- ci sonucunda artakalan madde... Küçük mağara. 6/Bir taşınmazın üstündeki mülkiyet hakkını gös- teren belge... Verdl'nin bir operası. 7/Niğde'nin bir ilçesi. 8/Birbilgisayaroyunu...Neonelemen- tinin simgesi. 9/Yunan rakısı... "Kerim — " : Ti- yatro oyuncumuz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear