22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 MAYIS 2003 PERŞEMBE HABERLER DÜNYAJA BUGUN ALt StRMEN Deniz Gezmiş'in Jdamı Adli Hataydı. Oysa.•••• Dün 7 Mayıs günü, Cumhuriyet gazetesinin 80. yılını okurlanmızla yani ailenin her gün gör- mediğimiz ama her gün iletişim içinde olduğu- muz öbür bölümüyle birlikte kutladık. Bahçedeki soh betlerde söz sık sık, 31 yıl 1 gün öncede (6 Mayıs 1972) idam edilmiş olan Deniz Gezmiş, Hüseyin Inan ve Yusuf As- lan'a geliyordu. Boyah medyannız onları unutmuş görünse bile, halkımız unırtmamıştı nahak yere öldürü- len bu yürekli gençleri. Onlar ekmek kadar temiz, su kadar aydılar ve bu yüzden halkın kalbinde taht kurdular. Deniz Gezmiş ve arkadaşları, 'Türkiye Cum- huriyeti Anayasası'nı tebdil, tağyir ve bu ka- nunla kunılmuş Türkiye Büyük Miliet Meclisi'ni iskata cebren teşebbüs' suçundan TCK'nin 146/1. maddesi gereği idam edildiler. Bu karar hukuk ve siyaset tarihimize kara harflerle geçmiş bir adli hataydı. Geçiş döneminin konjonktürü ve o parla- mentonun masum gençlerden intikam alma arzusu, kararın Meclis'te onaylanmasına da yol açtı. O günün soruml ularından hayatta kalanların bugün utanmalarına yol açacak haya duygu- ları var mıdır, bilmiyorum. ••• Yanlışanlaşılmakistemem,TCK146'nınön- gördüğü suçun her zaman ve her demokrasi- decezalandırılması normaldir. Bu, demokrasi- yi, dolayısıyla halkı korumak açısından zorun- ludur da. Ancak, çok değerli hukukçulann da belirttik- leri gibi, söz konusu suçun oluşması için böy- le bir teşebbüste bulunanların ellerinde 'elve- rişli vasıtalar'\n bulunması gerekmektedir. Dilerseniz durumu biraz abartılı bir örnekle açıklayalım. Varsayalım ki dün Cumhuriyet'in bahçesin- de toplananlara hitaben son derece kışkırtıcı bir konuşma yaptım ve onları bu iktidarı yıkma- ya çağırdım. Içlerinden yirmi otuz kadarı da kışkırtmaya kapılıp, masaların üzerindeki ça- tal ve yemek bıçaklarını aiarak ardımdan An- kara'ya doğru yürüyüşe başladı. Şimdı aklı başında hiçbir hukukçu, bu insan- ların TCK 146/1 stıçunu işlediğini ileri süre- mez. Çünkü, yirmi otuz kişi bir araya gelerek ça- tal ve yemek bıçağı ile Ankara'ya yürüyüp re- jimi yıkmayı beceremez; zira ellerinde elveriş- li vasıtalar yoktur. Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının da birkaç tabanca ile Türkiye Cumhuriyeti'nin rejimini daha bağımsızlıkçı bir çizgiye sokma olanak- ları, yani bu işi becermeye yetecek elverişli va- sıtaları yoktu. Bu yüzdendir ki, müsnet suçun unsurları oluşmamıştı ve karar bir adli hataydı. ••• Ne var ki o günün yargısı ve siyasi rejimi bu gerçeği görmemekte direndiler. Oysa yukarıdaki gerekçeye dayanarak dö- nemin sıkıyönetim mahkemelerinden biri su- çun oluşmadığını belirten bir karar verrniş, bu kararında, 'Türkiye bir muz cumhuriyeti midir kiböyle kolayca yıkılsın' demişti ve bu askeri yargıç hemen emekliye sevk edilmişti. Görüyorsunuz, kasıtlı bir adli hatasonucu, su- çun unsurları oluşmadığı halde idam edilmiş- lerdi Deniz Gezmiş ve arkadaşları. Görüyorsunuz, yalnız cebir şiddete teşebbüs de yetmiyor, bir de elverişli vasıtalar gerekiyor suçun oluşması için. Oysa, bir de açık cebir şiddete başvurma- dan, devletin erkini ellerinde tutanlann, onun sağladığı elverişli vasıtalarla anayasanın ön- gördüğü rejimin esas niteliğini değiştirmek ve- ya Meclis'i bu emellerine alet etmek olanakla- n vardır. Buna hukukçulanmız 'manevi cebir un- sua/'diyorlar. Bu kavramın örneğini 1960 yılında Tahkikat Encümeni'ni kurduranlarda veya devletin sila- hını kullanrna tehdidiyle rejime el koyup, nite- liğini değiştirenlerde görüyoruz. Birincisi hariç bu tür eylemler, yaptınmsız kal- mışlardır. Dikkatle baktığımızda görüyoruz ki, manevi cebir unsurunun oluşması için top tüfek şartı aranması zorunlu değil. Pekâlâ, örneğin kayıtlı seçmenin dörtte biri- nin oyunu alıp da, devletin erkini ele geçirerek, onu devletin tartışılması bile önerilemez nite- liklerini değiştirmek için kullananlar da bu su- çu işleyebilirler. Ama Türkiye'de TCK 146 suçunu işleyenle- re karşı hukuk her zaman adil biçimde işleme- miştir, işlememektedir. Suçun unsurları oluşma- dan insanlar asılmış, suçun unsurlarının oluş- tuğu kimi hallerde ise kimi insanlar şu ya da bu biçimde ellerine geçirdikleri iktidarlannı koru- muşlardır. Deniz Gezmiş, Hüseyin Inan ve Yusuf Aslan'ın anıları önünde saygıyla eğiliyoruz. Acıklama Gazetemizde 3 Mayıs 2003 te.'ÇadntırYan- daşlara' başlığıyla ya- yımlanan haber üzerine Milli Savunma Bakaru VfecdiGönüTden yapılan acıklama şöyle: "Söz konusu yazıda, AKP BmgölMilletvekiIiSayın Fevzi Berdibek'in Mil- li SaMinma Bakanı Sa- yın Vecdi Gönül'ü tele- fonla arayarak, 'Bu si- zin en büyük yüzkara- nızdır' şektinde çıkışO- ğı iddia edilmektedir. Sayın Berdibek'in beni aradığı doğrudur. Bu- nunla beraber gazete haberinde bahsedildiği gibi bir görüşme olma- mış, Sayın Millerveküi deprem böJgesindeki er- baş ve eriere izm veril- mesini talep etmişlerdir. BOindiği gibiGenelkur- may Başkanhğı da bu konuyu zaten yürürhı- ğekoymuş vetelefon gö- rijşmesninyapddığıgün olan 2 Mayıs 2003 teri- hindeyayuuadığı bir bfl- gi notu iîe de kamuoyu- na dıryurmuştur." Ankara, Washington'ın 'erteleyin' istemini dikkate almayarak Paksüt'ü Bağdat'a gönderiyor ABD'ylebüyükelçilikkriziAYHAN ŞİMŞEK ANKARA-Türiaye'nin Bağdat Bü- yükelçiliği'ni açmak istemesi. ABD 'yle yenı bir dipiomatik gerilime neden oldu. ABD yönetimi, Irak'ta yeni rejim kurulana kadar "Büyükel- çfliğin açıhşmm eıteienınesini" ısterken. Ankara bu talebı dikkate almadı. Hü- kümetin, Büyükelçi Osman Paksüt'ü hafta sonundan önce Bağdat'a gönder- me karannı da "Türk basuundan öğ- renen" Washington yönetiminın ka- rara tepldsi sert oldu. Büyükelçı Pak- süt'ün, "Türkiye'nin Bağdat Büyii- keJçisi" olarak tanınmayacağı mesajı- nı ileten Washıngton. Büyükelçi ve Türk diplomatlann "cangirvenlikJerin- den" de sorumlu olmayacaklan uya- nsında bulundu. ABD Savunma Bakan Yardımcısı • Türkiye, ABD yönetiminin Irak'ta yeni rejim kurulana kadar "büyükelçiliğin açılışının ertelenmesi" talebini dikkate almadı. Türkiye'nin Büyükelçi Osman Paksüt'ü Bağdat'a gönderme karannı basından öğrenen Washington, Paksüt'ün 'Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi' olarak tanınmayacağı mesajmı iletti. ABD, büyükelçi ve Türk diplomatlann 'can güvenliklerinden' de sorumlu olmayacaklan uyansında bulundu. Paul Woh"bwitz'in açıklamalan ile ka- muoyuna yansıyan Türkıye-ABD iliş- kilerde gerginlik, Bağdat Büyükelçi- liği kriziyle büyüyor. Edinilen bılgilere göre, Türkiye'nin savaşın sona ermesınden hemen son- ra büyükelçiliği yeniden faaüyete ge- çirmek için yaptıgı ilk talep, ABD yö- netimince "Büyükelçilikvediplomat- larm can güvenliğini sağia>acak yeter- K askeri güçleri bulunmadığT gerek- çesiyle geri çe\xildı. Ancak Türkiye, Irak'ın siyasi ve ekonomik yeniden yapılanmasında dışanda kalmamak için ısrarlı talep- lerini sürdürdü. ABD yönetimi bu kez. henüz yenı Irak rejimınin oluşturul- madığı ve uluslararası tanınmasının gerçekleşmediği gerekçelerini öne sü- rerek, bir öncekı rejime "güven mek- tubunu" sunmuş olan Büyükelçi'nin göreve başlamasının uygun olmaya- cağı mesajmı iletti. Washington, bü- yükelçiliğin açılışının yeni Irak reji- mi kurulana kadar ertelenmesini iste- di. Hükümet ise, Türkiye'nin Irak'ın geleceğinde dışanda bırakılmaya baş- landığı değerlendirmesiyle, savaş ön- cesinde Bağdat Büyükelçisi olan Os- man Paksüt'ün bir an önce Irak'a gön- derilmesini kararlaştırdı. Washington yönetimi, kendilerine dipiomatik ka- nallardan iletilmeyen bu karan Türk basınından öğrenince. karara sert tep- ki gösterdi. Büyükelçi Paksüt'ün, "Türkiye'nin Bağdat Büyükelçisi" olarak tanınma- yacağı mesajmı ileten VVashington, Büyükelçi ve Türk diplomatlann mu- hatap alınmayacağını, "can güvenlik- lerinden" de sorumlu olunmayacağı uyansında bulundu. ABD kaynakları, fngiltere gibi Irak'ta askeri güç bulunduran bir ül- kenin de büyükelçiliğini faaliyete ge- çirmediğini, yeni bir "ofis" açtığını belirtirken, Ankara'nın karannın "an- laşıbnaz bulunduğunu" kaydettiler. Dışişleri: Gerekçeler anlamsız Türk Dışişleri kaynaklan ise, bü- yükelçiliğin faaliyete geçirilmesi için "tanınmanın"gerekmedigini, ulusla- rarası ilişkilerde yaşanabilen olağan- dışı gelişmeler nedeniyle BM'nin uy- gulamalan başta olmak üzere, bunun birçok örneğinin bulunduğunu dile getirdiler. ABD'li diplomatlar, Tür- kiye'nin karanna tepkilerini dile ge- tirirken, Büyükelçi Paksüt ve Türk diplomatlann ülkeye girişlerinin en- gellenmesinin ise söz konusu olma- dığını kaydettiler. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Robert Pearson, Türk işadamlarma Kuzey Irak için öğüt verdi Irak'ta yatmıııa Kiirt• Pearson'un "Irak'ta iş yapabilmeniz için, Türkiye'nin Kürtlerle iyi geçinmesi gerekir" mesajını değerlendiren işadamlan "Bizden Kuzey Irak'la ilgili hükümete baskı yapmamız bekleniyor" dediler. A1VKAR4 (Cumhurivet Bürosu) - ABD Büyükelçi- si Robert Pearson, Türk işa- damlanna "Irak'ta iş yapa- bilmeniz için Türkiye'nin Kürtlerle iyi geçinraesi gere- Idr" mesajmı \erdi. Pear- son, görüştüğü bir grup işa- damına "Kuze> r Irak'la iliş- kiler sıcak olursa, daha ra- hat çataşır, daha çok iş alır- smız" dedi. Tezkerenin ka- bul edilmemesi nedeniyle ABD yönetiminde Türkiye'ye yönelik birkızgmlık oluştuğu- nu da kabul eden Pearson, "Po- well'ın Türkiye'ye gebnesiyle birlikte bu hava biraz yumuşa- dı" diye konuştu. Edinilen bilgiye göre önce- ki gün Inşaat Sanayicileri Işve- renleri Sendikası (tNTES) üye- si bir grup işadamı, İNTES Baş- kam Şükrü Koçoğhı'nun baş- kanlığmda ABD Büyükelçisi Robert Pearson'la bir göriişme gerçekleştirdi. Irak'ın yeniden ıcın1 . Robert Pearson, dolaylı olarak Türk işadamlanndan hükümete Kuzey Irak konusunda baskı yapmalannı istedi. yapılandınlmasında Türk fir- malann alacağı rol de göruşme- de ele alındı. Türk fırmalannın Irak'ta çalışacak ABD firma- lanyla temasa geçmesi gerek- tiğini belirten Pearson, "îş ya- pabilmekiçinKürtgruplariaryi geçinin" mesajını verdi. Pear- son, "Kuzey Irak'la sıcak iliş- kiler içinde bulunulursa Türk müteahhitlerin iş yapma şansı artar. Böyle bir sıcak ilişki or- tanuohırsa sizdaha iyi iş yapar- smız" diye konuştu. İŞ DÜNYASINDA IRAK SEFERBERLİCİ İSTANBUL (AA) - Irak'ın ye- niden yapılandınlması sürecinde etkin rol oynamaya hazırlanan ku- ruluş ve firmalar, çalışmalanna hız verdi. Uluslararası Nakliyeci- lerDerneği(UND), Bağdat'tabü- ro kurmaya hazırlanıyor. UND Başkanı Çetin NuhoğJu, Irak'm imannda Türk firmalannın 5.5-6 miryardolarlık birpay alacağını be- lirterek, bunun yaklaşık 1.2 mil- yar dolannın nakliye sektöründen beklendiğini söyledi. Tepe Grubu 1.5 yıl önce Bağdat yakmlannda ihaleyle aldığı 2 hastanenin yapı- mını üstlenirken, Alarko Holding ve Enka tnşaat gibi büyük firma- lar da Irak'ta rol almak isteyen di- ğer firmalar arasında bulunuyor. Enka Yönetim Kurulu Üyesi Fîk- ret Giiler 50 milyar dolarlık bir pazar olabileceğine işaret etti. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Grossman da farklı konuşmadı: Türkiye kendini fazla önemsediAISKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - ABD Savunma Ba- kan Yardımcısı Paul VV'ol- fovvitz'in ardmdan bu kez de ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Marc Gross- man, Irak politikası ne- ı deniyle Türkiye'ye ,f eleştirilerde bulundu. Wolfowitz'e oranla da- ha yumuşak bir üslup kullanan Grossman. "Ha- tamız, Türkiye'nin kendisi- ni önemü görmesine yol aç- mak oldu" dedi. Grossman, bundan sonra ilişkilerin izleye- ceği yönü Türkiye'nin tercih- lerinin belirleyeceğini belir- tirken "Lmanm Wolfo- vvitz'in sözierini dikkate ahrsınız, çün- kü bunlarönemB sözler" ıfadesıni kul- landı. CNN Türk'te yayımlanan Manşet programına katılan Grossman, Savun- ma Bakan Yardımcısı Wolfowitz'in sözleri için "Umanrn dikkateahrsnuz" dedi. Grossman'm bazı önemü mesaj- lan şöyle: • Bizim hatamız, Türkiye'nin ken- disini fazla önemü sanmasına yol aç- mak oldu. Türkiye olmadan da sava- şabileceğimizi söylememıze rağmen, Türkiye'nin buna inanmayacak kadar kendisini önemsemesi hataydı. Türki- ye'nin geçen yılın sonunda ve bu yıl başında her şeyin kendı ıstediği gibi olacağı yönünde bir söylem tutturma- sına göz yummamız hataydı • Bunlan unutup hiçbir şey oüna- mış gibi davranamayız. Ancak ilişki- lerin bundan sonra iki tarafın da çıka- nna uygun biçimde süımesı önemli. • Kuzey Irak'ta Türkiye'nin kork- tuğu türden bir terör dalgası oluşma- dı. Ancak PKKKADEK hâlâ burada ve biz PKK KADEK meselesini mut- laka halledeceğiz. • İncirlik'in ileride önemli olup ol- mayacağını, iüşkilerimizin bundan sonra nereye gideceğini Türkiye'nin yapacağı tercih belirleyecek. • Avrupa Birliği üyeüği için Türki- ye'ye tam destek veriyoruz, vereceğiz. Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Eko- nominizin güçlü olmasını ve IMF'ye karşı yükümlülüklerinizi yerine geti- rebilmenizi istiyoruz. AKP hükümeti Türkiye ile ABD arasındaki 'stratejik ortaklığı' sarstı Erdoğan tutamayacağı sözler verdi ANKARA (Cumhurrvet Büro- su) - ABD'ye Irak sa\ aşına des- tek için "rutamayacağı sözler" veren AKP hükümeti, Türkıye ile ABD arasında oluşturulan "stratejik ortakhğm" sarsıbna- sına neden oldu. ABD Başkanı George Bush ta- rafindan geçen yıl Aralık aymda VVashington'da en üst düzeyde ağırlanan AKP lideri Recep Tay- \ip Erdoğan, hiçbir diplomasi deneyimi olmayan danışmanla- rmm katılımıyla ABD'li yetkiü- lerle kritik görüşmeler gerçek- leştırdı. Kuzey cephesi ipi kopardı Bu temaslarda sergılenen yan- lış tutumlar ve verilen sözler. ABD yönetiminde büyük bek- lentilere neden oldu. ABD'nin "Türkrye'den başka seçeneği ol- madığuu" düşünen hükümetin, ABD ile mutabakat görüşmele- rinde pazarlıklan uzatması ise. iplerin kopmasına neden oldu. Kuzey Cephesi'nden vazgeçen ABD, Irak savaşını kazandıktan sonra Irak'm geleceğinde Türki- ye'yi dışlamaya başlarken, Tür- kiye ile işbirliğinın boyutlannı da gözden geçirmeye başladı. Diplomasi çevrelerinde, ABD ile ilişkilerde yaşanan büyük ge- rilemede en büvük sorumlulu- ğun. Irak savaşma giden süreçte yanlış politikalar izleyen AKP liderliğinde olduğu düşüncesi öne çıkıyor. Özellikle Erdoğan'ın hiçbir dış politika deneyimi bu- lunmayan bazı damşmanlannın yanlış yönlendirmelerine dikkat çeken çe\xeler, "uzun dönemli \izyona sahip olmayan ve küçük hesaplariçeren"politikalann iliş- kileri bu noktaya getirdiğini kay- dediyorlar. WOLFOWÎTZ: PKK TEHDÎDt SÜRER Aba altından sopagösterdi SERKAiN DEMİRTAŞ ANK.4R4 - ABD yönetiminin önde gelen şahinlerinden Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz'in, Ankara-Washington bağlanna ilişkin verdiğı mesajlar, daha çok "uzun vadeti" işbirüğinin temellerini sağlamaya dönük olarak nitelendiriliyor. ABD'li yetkili, Türkiye'nin ABD'nin istemlerine uymaması durumunda ise "PKK'nin tehdit olarak kalacağmı" belirterek "aba altmdan sopa" gösteriyor. TBMM'nin 1 Mart'ta yapılan oylamada Amerikan askerlerinin Türk topraklannı kullanmasma onay vermemesiyle başlayan Ankara-Washington gerginliğinin boyutu, Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz'in önceki gün yaptığı açıklamalarla somutlaştı. Wolfowitz'in verdiği önemli mesajlar arasında şunlar bulunuyor: Suriye ve tran'a bakatam: ABD'li yetkili, Türkiye'nin siyasi ve askeri liderliğinin Irak Savaşı'nm nedenlerini ve sonuçlarıru anlayamadığrnı, dolayısıyla ABD'ye gerekü yardımı yapmadığmı söyledi. Wolfowitz, Türkiye'nin bundan sonra Suriye ve tran polirikasını "ABD'yle koordine etmesi gerektigmi" \urgulayarak "Irak'ta yapılan hata, Suriye ve fran'da tekrarlarİmamalı" mesajını veriyor. K. Irak'ı gündemden düşürün: Türkiye'nin artık Kuzey Irak'la ilgili "şüphelerinden" annması gerektiğini belirten Wolfowitz, TSK'nin bölgedeki suurlı askeri varlığına da gereksinim kalmadığı, "çekflmeleri" gerekebileceği mesajını da venyor. ABD'li yetkili, bu yaklaşımıyla, Türkiye için yaşamsal öneme sahip Kuzey Irak'ı artık Ankara'nın "siyasi ve güvenük" gündeminden düşürmesi gerektiğini ifade ediyor. PKK tehdidi sürer: Uluslararası terorizmle mücadele için önce Afganistan'da Taleban ve El Kaide, sonra Irak'ta Saddam Hüseyin'in düzenli ordusuyla çahşmayı göze alan yönetiminin etkili üyesi. "Kuzey Irak'ta onunla nasıl başa çıkacağunızuı ce\abıru şu anda veremem. O zor bir görev" dedi. Wolfowitz'in ifadeleri, PKK'nin Türkiye için "tehdft" olarak varhğım sürdürebileceği mesajı olarak değerlendiriliyor. IRAKİSTİKRAR GÜCÜ Türkaskerine Polonya'dan ret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye ile ABD arasında yaşanan "soğukluk", Irak'ta kurulmasına çalışılan Istikrar Gücü'ne de yansıdı. ABD, Ingiltere ve Polonya, Irak'ta istikrar ve düzenin kuruhnası için oluşturma aşamasmda olduklan "İstikrar Gücü"ne Türk askerinin katılmasıru istemiyor. Istikrar Gücü için ABD ve Ingiltere ile birlikte tümen düzeyinde hazırhğım sürdüren Polonya da "BM'nin komşu ülke teamülünü" gerekçe göstererek Türkiye'nin güç dışında tutulmasını istediğini kaydetti. Koalisyon üüceleri, bu tutumlanna karşın Türkiye'den "başka şekiflerde" yararlanabileceklerini bildirdiler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear