01 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 MAYIS 2003 CUMARTESİ HABERLER Bingöllüler yardımlann partililere verilmesini protesto etti, polis halka ateş açtı Çachrlaryandaşlam• Bingöl'de geceyi sokakta geçiren yurttaşlar, çadırlann AKPBingöl Milletvekili Fevzi Berdibek'in yakınlanna dağıtıldığını ileri sürerek valilik önünde eylem yaptı. MAKVflJTORAL BtNGÖL - Bingöl'de meydana ge- len depremin ardından geceyi soğuk- ta geçiren yurttaşlar, yardımlar ve ça- dır dağınmındald sorunlar nedeniyle va- liliğin önünde protesto gösterisi yap- tı. Halkın tepkisi yüzlerce kurşunla karşılık buldu. Polis araçlan hızla yurt- taşlannüzerine süriilürken çok sayıda kişi yaralandı. Valilik önünde dün sabah saatlerin- de toplanan yaklaşık 2 bin kişi açıkta kaldıklannı belirterek yetkililerden ça- dır istemınde bulundu. Çadırlann AKP Bingöl Milletvekili Fevzi Berdibek'in yakınlanna dağıtıldığını ileri süren yurttaşlar, Vali Hüseyin Avni Coş'la görüşmek istediler. Bir grup Valilik binasına girmeye çalışırken kimliği Doç. Dr. Serdar Değirmenc Insanların kızgın olması normal İSTANBUL (ANKA) - Tûrk Psikologlar Derneği (TDP) Istanbul Şubesi Başkanı Doç. Dr. Serdar Değirmencioğlu, özellikle deprem sonrasında insanlann gergın ve kızgın olabileceğini söyledi. Özellikle afetten değil, insan hatası nedeniyle kayıplar olduğu dönemde kızgınlığın artabileceğini belirten Değirmencioğlu, depremde yıkırrdann ve kayıplann devlet binalannda yaşanmasının kızgınlığı ve gerginliği arthrdığını da vurguladı. "Orada çahşan devlet görevtflerinin anlayışh olarak davranması gerekir. Hizmetin gideceğine ilişkin ve ne zaman gideceğine ilişkin net yanıtiann verilmesi gerekiyor. Bir şeyin gideceğuiin söylenip de gitmemesi haünde güven sarsuacakür" diyen Değirmencioğlu, Travma ve Insan Haklan Çalışma Grubu'nun yapnğı toplantıda deprem bölgesüıde ilk aşamada çalışacak eldpleri oluşturduğunu, deprem bölgesüıde yürütülecek çalışmalann Genel Merkez ve Izrnir Şube ekipleriyle beraber, Kızılay'la işbirliği içinde yürütüleceğini söyledi. belirsiz bir kişi de soyunarak olayı pro- testo edince gözaltına alındı. Vatan- daşlann alkışlı protestosunu sürdür- mesi ve dağılmaması üzerine, özel tim görevlileri havaya ateş açtı. Yüzlerce mermi sıkılırken bir polis aracı yurt- taşlann üzerine hızla sürüldü. Bu sıra- da bazı kişiler yaralarurken kitle ara- sından polis aracına su şişeleri firlatıl- dı. Valilik önünde toplanan yurttaşlar barikah zorlayınca özel tim görevlile- ri havaya ateş açtı. MG 3 silahlarla sıkılan yüzlerce mermiye sıkılan yurt- taşlar taş ve sopalarla karşılık verdi. Ger- ginlik iyice nrmanırken yurttaşlar "Ber- dibekistfaVŞerefsizErdoğanVKa- til pofis" sloganlan attı. Olaylann büyümesi üzerine araya girenjandarma birükleri alkışlarla kar- şılandı. "Enbüyükaskerbizimasker'' sloganlan atılırken, yurttaşlara saldı- ran birpolisejandarma görevlilerinden birinin tokat attığı görüldü. Halkı sa- kinleştirmek için bir konuşma yapmak isteyen AKP Bingöl Milletvekili Fev- zi Berdibek de yuhalanınca vilayet bi- nasına girmek zorunda kaldı. Bu sıra- da Berdibek yurttaşlann fıziksel sal- dınlanna da uğradı. Daha sonra kitle arasında 10 halk temsilcisi seçilerek vi- layet binasına alındı. Sert tartışmala- nn yaşandığı toplantıda söz alan Ber- dibek, "Cipi insanlann üzerine süren de silah sıkan da tespit edflecek, hesap verecek, Söz veriyonım'' dedi. Milli Savunma Bakam Vecdi GönüTü ara- yan Berdibek, "Bu sizin en büyükyüz- karanızdır" diyerek çıkıştı. tl Jandar- ma Alay Komutanı Kurmay Albay Ata Kalkan da polise duyulan tepkı nede- niyle emniyet güçlerinin bir saat sürey- le alandan çekilmesini istedi. Halk temsilcileri ise polisin uzaklaş- tınlmasını, yardım dağıtımında ada- letli olunmasını istediler. Görüşmenin ardından kitle dağılır- ken, bazı kişilerin polise taş atması üzerine yeniden gerginlik yaşandı. Özel harekât görevlileri yeniden yüzlerce mermi sıkarken 2 jandarma, 1 polis ve 4 gazeteci yaralandı. Yurttaşlar ara- sında olaylar sırasında 4 kişinin öldü- ğü iddialan yayıldı ancak yetkililer herhangi bir açıklama yapmadı. Cuma namazı çıkışında da 500 kişi yeniden valiliğe yürüdü. Emniyet Mü- dürü Osman Nuri Özdemir'ın görev- den alınmasının ardından kitle bu kez "V&fiistifa" sloganlan atmaya başladı. Polisin alandan çekilmesi üzerine yurt- taşlar dağıldı. KUSURUNU KABUL ETTÎ Emniyet Özdemir'i merkeze çekti ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Bingöl'de yurttaşlann kendilerine çadır verilmemesini protesto eyleminde çıkan olaylarda, polisin halkın üzerine araç sürmesi ve ateş açması nedeniyle Bingöl Emniyet Müdürü Osman Nuri Özdemir merkeze çekildi. Özdemir'in yerine. Diyarbakır Emniyet Müdür Yardımcısı Adnan Kaçaroğlu vekâleten görevlendirildi. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Feyzullah Arslan, Bingöl'de meydana gelen olaylarda hatası buluaan emniyet mensuplannın cezalandınlacağını bildirdi. Arslan, "Polisin böyle bir ortamda kötü davranmasını manük kabuletmez" dedi. Içişleri Bakanlığı Basın ve Halkla Uişkiler Müşavirliği'nden verilen bilgiye göre, kentte Valilik önünde meydana gelen olaylann ardından, Bingöl Emniyet Müdürü Özdemir, îçişleri BakanıAbdulkadir Aksu'nun onayıyla Emniyet Genel Müdürlüğü'nde görevlendirildi. Aksu, Bingöl Emniyet Müdürlüğü için, Diyarbakır Emniyet Müdür Yardımcısı Adnan Kaçaroğhı'nu vekâleten atadı. Ankara Özel Harekât Daire Başkanlığı'ndan Cemil Yfortseven de daha önce bulunmayan Bingöl Özel Harekât Şube Müdürü olarak görevlendirildi. îçişleri BakanJığı'nca göreviendirilen Şırnak Vali Yardımcısı Osman Beyazyüdız, Erzurum Vali Yardımcısı İbrahim Avcı, Siirt Vali Yardımcısı Ahmet Aydın, Elazığ Vali Yardımcısı Neşet Akkoç, Mardin Vali Yardımcısı Kemal İnan. Eruh Kaymakamı Mustafa Yıldız ve Diyarbakır Vali Yardımcısı Vekili Vahdettin Ozkan'm Bingöl'de çahşmaya başladıklan bildirildi. Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Feyzullah Arslan, Bingöl'de valilik önünde yurttaşlar ile polis arasında yaşanan gerginliğin anımsatılması üzerine, "Polisin, böyie bir ortamda kötü davranmasını manük kabul etmez" dedi. Arslan, hata yapan polislerin cezalandınlacağını beürterek "İçinde aa hisseden böyk bir teşkOat, kötü davranmamabdır" dedi. HÜSEYtN AVNİCOŞ Protesto edilen vali belediyeyi aklamıştı ANKARA/BİNGÖL (Cumhuriyet) - Bingöl'de yurttaşlann, kendilerine çadır verihnemesi nedeniyle protesto ettiği Bingöl Valisi Hüseyin Avni Coş, AKP hükümeti tarafindan bu göreve getirildi. Coş, Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na bağlı Belediye İktisadi Teşekkülü (BÎT) olan KÎPTAŞ'a ilişkin soruşturma yürütmüş, ancak işlem yapılmasma gerek görmemişti. Olayın ardından, Coş'un şikâyetçilerin görüşünü almadan rapor hazırladığı iddialan gündeme gehnişti. Görevden alınan Bingöl Emniyet Müdürü Osman Nuri Özdemir'in de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ın uzun süre politik yasağa uğramasına yol açan Siirt mitinginde "hükûmet komiseri" ohnası dikkat çekti. AKP hükümetinin valiler kararnamesi ile Bingöl 'e atanan mülkiye başmüfettişi Coş, Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na bağlı BİT olan KÎPTAŞ'a ilişkin soruşturmada görev almıştı. Coş hazırladığı raporda "işlem '« yapıhnasma gerek olmadığr görüşünü belirtmişti. Rapor üzerine îçişleri Bakanlığı da soruşturma için izin vermemişti. Olayın ardmdan Coş'un şikâyetçilerin görüşlerini almadığı, tek yanlı rapor hazırladığı iddialan gündeme gehnişti. 32 ceset ve 97 yaralmın çıkanldığı Çeltiksuyu Yaüta İlköğretim Bölge Okulu'nun enkazmda bulunan 69 çocuktan umut kesildL Başbakanhk Kriz Yönetim Merkezi'nden ahnan bilgiye göre Bingöl'de meydana gelen depremde 115 kişi yaşamını yitirdi, 500 kişi varalandı. Çeltiksuyu Yatılı ilköğretim Okulu enkazmda ağır iş makineleri çahşmaya başladı BingöFde ıımutlar tükeniyor tBRAHİM KARAASLAN Bingöl'de önceki gün meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki deprem sonrasında enkaz kal- dırma çahşmalan sürdürülürken umutlar da tükenmeye başladı. Önceki gün yapılan ince arama, 'canlı bulma' umudunun tükenmesi üzenne ağır iş makineleriyle yapılan kaba ça- hşmaya bıraktı. Ağır iş makineleri, halen al- tında 34 öğrencinin bulunduğu Çeltiksuyu Ya- tıh Ilköğretim Bölge Okulu (YtBO) enkazın- da da çalışmaya başladı. Başbakanhk Kriz Merkezi, depremde 127 ki- şinin öldüğünü, 537 kişinin yaralandığını açık- ladı. Kriz Merkezi, Çeltiksuyu Yatılı îlkögre- tim Bölge Okulu'nun (YİBO) enkazı altında halen 34 kişi bulunduğunu duyurdu. Deprem- de 18 binanın yıkıldığı; 144'ü ağır, 564'ü or- ta ve 458'i de hafif olmak üzere toplam 1184 binanın hasar gördüğü belirlendi. YİBO enkazındaki arama-kurtarma çahş- malan gece de devam ederken enkaz altında- ki öğrencilerin aile ve yakınlan da enkaz ba- şında endişelı bekleyişini sürdürdü. Depremin ilk gününe göre. bazı öğrencilerin cesetlerinin çıkanlması ya da yarah olarak kurtanlması bekleyışlerini sürdüren ailelerin sayısını da azalttı. Enkaz çevresinde bekleyen aileler ka- rasal iklimin hâkim olduğu bölgede gece ya- şanan aşın soğuktan yaktıklan ateşlerle ko- runmaya çalıştı. Ailelerin akşam enkazın bulunduğu alan- dan canh yayın yapan televizyon araçlanrun ba- şında çember oluşturarak haber merkezlerine iletilen son bilgileri öğrenmeye çalıştı. Yî- BO'dan depremden 30 saat sonra öğrenciler- den Enes Günce kurtanldı. Günce'nin kurta- nlmasını sivil savunma ekipleri alkışlarla kut- larken vatandaşlann umutlan bir kez daha art- tı. Ancak yine aynı bölgeden bir ögrencinin ce- sedinin çıkanlması, bu kısa süreli sevince göl- ge düşürdü. Hassas dinleme çalışması yapan ekipler çağnlanna yanıt alamadılar. Arama-kur- tarma uzmanlan "Canh betirtisi ahnamamıza rağmen. içerdecanh\armış gil» çahşmanuzıde- vam ettireceğiz'' dedıler. Özel Kuvvetler Doğal Afetler Arama Kur- tarma Tabur Komutanı Binbaşı Oğuz Tozak, binanın blok halinde çökmesi nedeniyle kur- tarma çalışmalannın güçlükle sürdürüldüğü- nü belirtti. Türk Silahlı Kuvvetleri bölgeye Doğal Afet Kurtarma taburlannı sevk ederken, 2 ambulans uçağı ile 3 nakliye uçağını hazır tutuyor. Gönen yardımlann yerine ulaşmamasından yakındı, Erdoğan 'provokasyona' sığındı Valilik çadır altında kaldı RecepTayyip Erdoğan II ANKARA (Cumhurryet Bürosu) - Hükümet, Bingöl'deki depremin ardından yeterli sayıda ça- dır ve gıda gönderilememesi nedeniyle yaşanan olaylar karşısında "provokasyon" bahanesine sı- ğındı. Başbakan Recep Tayyip Er- doğan, bölgeye yeterli çadırın sev- kedüdiğini savunurken, Kızılay Ge- nel Başkanı Ertan Gönen. olaylann, gönderdikleri çadırlann dağıtılma- Y" masından kaynaklandığını söyledi. Baş- | bakan Erdoğan, polislerin ateş açmasını «^*^ ise "duruma hâkim olmak için tüm toplum- sal olaylarda yapılan uygulamaiar" olarak değer- lendirdi. Erdoğan, dün düzenlediği basın toplantı- sıyla Bingöl'de meydana gelen olaylara iliş- kin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, aldık- lan istihbarat verilerine göre Bingöl'de pro- vokasyona yönelik ciddi hareketler oldu- ğunu söyledi. Depremlerin Türkiye'de bir- çok istismara neden olabileceğini anlatan Erdoğan, "Oraya akşam intikaleden çadır sayısı 1250. Bu sa>ı, biraz önce 2 bin 494 çadıra ulaşo. Eğer ola\; sükûnede izlense, sorunu bö- yük ölçüde çözecek bir rakam bu" dedi. Erdoğan, emniyet güçlerinin Bingöl Valiliği önün- leki olaya yönelik müdahale tavnnı da, "Orada o psi- ıjik durumu, sosyolojik yaprvı m değerlendirmek suretrylekontrolaltına abnalangerekirdi'' sözlenyle eleş- tirdi. Kızılay Genel Başkanı Ertan Gönen ise halka ça- dırlan ulaştırmanm kendi görevleri olmadığıru, bu- \- nu müUd amirlerin yapması gerekti- \ , -.• ğini söyledi. Çadırlann Bingöl Valili- j y ği'ne teslim edildiğini belirten Gönen, Kızılay'm olaylann ne- deni ohnadığmı bildirdi. Gö- nen, dün saat 09.00 itibanyla deprem bölgesine toplam 3 bin 714 çadır, 13 bin 717 battani-' ye, 7 seyyar mutfak, 5 jenera- tör, bir seyyar hastane, 5.5 ton ku- ru gıda maddesi, 3 bin 800 adet ekmek. bir seyyar klinik ile 75 adet sobamn ulaştınldığını bildirdi. Gönen, yardımın doğru yerde doğ- ru kişilere yapılmasının esas olduğu- nu belirterek olaylann kendisini şüp- heye düşürdüğünü kaydetri. Gönen, "Çadırlar,ka>Ttsızdağıölırsa.vannkim- lerin elinde ve nerede çıkacağı beüi ol- maz. Mağdur olan v^tandaş her zaman hakbdır ama. hakhhğuı da bir disiplini ve ölçüsü vardu*. Elinde kazma ' küreklerlearabay? vunn'oıiar. Çadn*isteminin yolu bu mu! Mağdurolan vatandaş sabırla bekler, kızar, bağınr, isvun eder ama evienı, çadır isteme şekn' degildir" dedi. • Kızılay Genel Başkanı Ertan Gönen, halka çadırlan ulaştırmanın kendi görevleri olmadığını, bunu mülki amirlerin yapması gerektiğini söyledi. Çadırlann Bingöl Valiliği'ne teslim edildiğini belirten Gönen, Kızılay'ın olaylann nedeni olmadığını bildirdi. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU 'Dışsallıklar' İktisadın Kimyası Değil mi? Iktisatta iki artı iki dört etmediği zaman "iktisa- dın kimyası" işin içine girmiş demektir. Hatta bi- raz daha ileri giderek, "İktisadın kimyası her za- man vardır" diyerek ortaya koyarsak hiç de yan- lış söylememiş oluruz. Zaten bu nedenle az geliş- miş ülkelerde iki artı iki, dört değil, üç hatta iki bu- çuk eder. örneğin Türkiye'de eğitilmiş insan var- dır, para vardır, teknoloji vardır, deneyim vardır ama bütün bunlar arasında bütünleşme sağlana- rak "ekmek" yapılamaz. - Para dışarıdaki bankalara gider, hatta Maca- ristan'da fabrikaya, Florida'da eve dönüşür. - "Aydın", kendi toplumunadeğil "dışanya" ba- kar. Ingilizin, Amerikalının, Almanın ne "matah bir şey olduğunu " yirmi dört saat tekrarlar durur. Rad- yolar, televizyonlar, gazeteler Türkçe'yi boş verip tarzanca konuşmaya ve yazmaya başlarlar. - Izmirli bir sanayici kendısine gerekli olan mal- lan Izmir'deki "yerli" sanayiciden değil de Ati- na'daki işadamından alır. - Medya olaylara kendi halkının gözü ve çıkan ile bakmaz, dışardaki güç odaklannın istekleri yö- nünde eğilir. Bazı büyük sermaye çevreleri 70 mil- yon yerine Brüksel'i ve New York'u gözlerler. - Ankara'daki bazı siyasiler, bürokratlar sorun- lanmızı, "çiftçimiz, işçimiz, ulusal ekonomimiz, politikamız olarak görmezler", VVashington gü- cenmesin, Brüksel alınmasın, önemli olan onlar- dır, içerdekileri nasıl olsa hallederiz, başkaldıracak halleri yok ya diye bakariar. - Işte o zaman da iki artı iki Türkiye için dört de- ğil dördün "altında" değer alır. Burada dışsallık "e/cs/"çalışıyor demektir. Sızıntı vardır, kovadade- lik vardır, ekonomi "su kaçınyor" demektir. Onun için iki artı iki dört etmez; kaçak su "kaçan su" de- mektir. - Dışanya götürülen paradır. - Gereksiz yere dışardan alınan maldır, hizmet- tir; kendi toplumumuz yerine "diğer toplumlara yarar sağlamaktadır". Oysa iktisadi olarak gelişmiş toplumlarda dış- sallıklar "artı" çalışır; iki artı iki dört değil beş, hat- ta artı eder. "İşin kimyası" devreye girer. Belki de "biyoloji" demek daha doğru olur. Alman, Ame- rikalı, Fransız kendi sanayiini, ekonomisini "ko- rur". Bunu niçin yapar? İki artı iki üç etmesin, beş etsin diye yapar. - Ulusal sanayiini, teknolojisini geliştirmeye ça- lışır. - Dış dengesini düzeltmeye, iyileştirmeye çalı- şır. - Dışan bağımlı olmak yerine dışarıdakini ken- dine bağlamaya çalışır. Politikası, bürokrasisi, düzeni buna göre ayar- lanmıştır; iki artı iki dördün altında kalmasın, hat- ta beş, altı etsin diye hesaplar yapılır. Somut örnekler mi? - Davos'ta AKP hükümetinin bakanı, "AB'nin para sistemine ve Euro'ya, AB dışında olsak da girelim" demekte, "iki artı iki bizim için üç etsin, hiç önemli değil" dediğinin farkında olmuyor. Ay- nı sözleri zamanında Kemal Derviş de söylemiş- ti. - Ege'de bir sanayici aynı malı Izmir'den alaca- ğına, Yunanistan'dan ithal ediyor. Televizyon ek- ranlannda, "yabancılar ulusal tesislen satın alsın- lar, hiç önemli değil" diyebiliyor. - Türkiye 1995'te gümrük birliği ile dışanya tek taraflı bağlanırken, "iç düzen ve sistem, toplum- sal çıkarlan koruma refleksi gösteremiyor". Ülkede öyle bir iç ve dış ilişkiler düzeni kurulmuş ki Türkiye için iki artı iki dört değil üç ediyor. Tür- kiye kendi ampul fabrikalannı kapatıp ampul ithal ediyor. Bu örneği bütün sektörlere hatta elmaya, keke, maden suyuna kadar götürebiliriz. O zaman biz azgelişmiş ülke oluyoruz. İki ile iki- yi topluyoruz, sonuçta üç çıkıyor. Siyaset, iktisat, kültür, eğitim olarak bindiğimiz dalı kendi elimiz ile kesiyoruz. Ve sonra, niye geri düştük? Kim düşürdü bizi di- ye suçlu anyoruz. Suçluları önce içimizde arama- mız gerekiyor. - Dışansı ile siyasette, iktisatta, kültürde işbirli- ği yapıp içeriyi çökerten "işbirlikçileri" görmemiz ve siyasi olarak onlan "tasfiye" etmemiz gereki- yor. - Dışanya her alanda bağımlı bir "e//r" yaratıp 70 milyonu da bağımlı hale getirmek isteyen çevre- leri 70 milyona teşhir etmemiz gerekiyor. Dışandan icazet, nasihat hatta emir alanlarla "idare edilen " ülkeler azgelişmişlikten kurtulamaz- lar. Bu ülkelerde iki artı iki mutlaka, dördün altın- da bir sayıda kalır. Aradaki fark da dışanya giden bir kayıptır. - Bazen dolar veya Euro cinsinden bir değer, - Bazen dil, kültür, din, - Bazen de "biryurt toprağı" ve insan kanı ola- rak görülür. Onun için iktisadın kimyası olan "dışsalhklar"\ iyi anlamamız gerekiyor galiba... ataol [email protected]. Faks:(0212)513 85 95 YİTİRDİK 1947 Dönemi Pazarören Köy Enstitüsü mezunu, Cumhuriyetimizin aydın bekçilerinden, Atatürkümüzün memleketi emanet ettiği fedakâr öğretmenlerinden, Em. Öğretmen Babamız NURİ YILDIRIM, 80 yıllık onurlu bir yaşamdan sonra, Mersin'de yitirdik. Ömrünün sonuna dek değerlerine sahip çıkarak onurlu yaşadın. Seni hep yüreğimizde yaşatacağız. Kızlan Y. Doç. Dr. Nihâl YILDIRIM-MIZRAK, Tarih Öğretmeni: Mefharet yıldırım-SEYHAN. Oğlu. Yük. Ziraat Mühendisi Şener YILDIRIM. Damatlan Doç. Dr. B. MIZRAK, A. SEYHAN. Gelını: Necmiye ÜYE-YILDIRIM. Torunlan. Kutlu, Hande, A. Kağan, Burak, Murat ve Eşi: Ayten YILDIRIM
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear