25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Z2S MAYIS 2003 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA SOYLEŞI ABDÜLCANBAZ PETROL SAVAŞLARI TURHAN SELÇUK VtOMEĞE HAHö.12. / 5ATMAVA • ' * f'3 "* J-^-J '' •* '&- Ş' <.* "* "*$£?.''$'• Cem Kozlu, 'Ofkeden Çözüme' adlı kitabında 21. yüzyılın Türkiye'sini değerlendiriyor adikalleşmebaşlayabilirFERİDUNA.\DAÇ C em Kozlu, Öfkeden Çözüme*de bır Türkiye panoraması sunar bize. 21. yüzyıla adım atarken Türkiye gerçeğıne nasıl bakıp. ne yön- de değerlendirmemiz gerektığınin ana- lizinı yapar, çözüm önenlen getirir. Ülkemizin kaynakJannın ne durumda olduğunu. var olanla gelecekte yapı- labileceklenn ufkunu sorgularüstelik. Toplumsal yapıdaki değışimın, dönii- şüm noktalannın ibresıni de gösterir. Kozlu ile kitabı ekseninde söyleştik. -AB sünecindeki beklentilerimizin ucu iykeflulaşnğıbir dönemde yeni ki- tabınızı kaleme aldınız. Düerseniz ön- ce "öfkeden çözüme" sözünüzün anla- mını konuşatam. Bunu doğuran duygu ve düşünceden yola çıkalım. CEM KOZLU - Öfke, fırsatlann kaçmasından kaynaklanan bir öfke. Türkiye'nın potansıyelinı birtürlü ya- kalayamaması, hep potansıyeli olan bir ülke olarak anılması kuşkusuz üzü- yor ve öfkelendıriyor. Yıllardır önü- ne geçemedığimiz bır kaynak ısrafı var. Sımrlı olanı, etkın kullanamıyoruz. En başta da insanlanmızı. Çalışkan ınsanlanmız. disiplinli bir toplumu- muz var Bunlann enerjisinı hızlı kal- kınmaya dönüştüremıyoruz. Tabiı öf- kemin bir diğer nedeni de çocuklan- mız içın. Onlann geleceğini bir türlü lcuramıyoruz. Bugün gençlerden ki- me sorsaruz, hedefı, Türkiye'nın dışı- na çıkmak. ToplumJann sağlığını. ya- şayanlara sağlanan olanaklar konır. Bizde olanaklar artmıyor, zaman za- man azalıyor. Bunlara öfkelenmemek mümkünmü? Cerektlğinde esnek olmalı - Kitabı yazmadüşüneeniz nasıl ohış- tu? KOZLU- Bu kitap "TürkheMuci- zesi İçin" adlı kitabımın bir yerde de- vamı nitelığinde. O kıtapta, Doğu As- ya'nın kalkınma başansını irdelemiş, 0 ülkelerın deneyımlennden yola çı- karak Türkiye için öneriler ya da fikir- ler geliştirmiştim. O tren belli ki kaç- ü artık. Onlar aldı başını gitti. Bugün Doğu Avrupa'da hızlı bir dönüşürn ya- janıyor. Berlın Duvan'nın yıkılmasın- dan bu yana Doğu Avrupa çok değiş- i. Önemli miktarda yabancı sermaye ;eldyorlar. Önemli markalann üretim issü haline geldiler. AB'ye üyelikleri nin sayıyor. Ben iyünser bır kişi oldu- |um için Türkiye'nin hiç olmazsa bu Teni yakalayabileceğini düşünüyo- -um. O nedenle, son 50 yılın iki önem- 1 kalkınma öyküsünden yola çıkarak rürkiye ile ilgili fikirlerimi paylaşma- •ı uygun gördüm. -Önermekrimizin gerçekçi boyutu- IU ele veren bir konumdasınız. Yani :eori üe uygulama arasındaki gelgiti jörebüea uygulamadaki sorunlan göz- leyebikn biri Sizce, ülkemizde, her şey, vazıldığı gibi hayata geçirilebilecek dü- îeyde mi? KOZLU-Hiçbır şey yazıldığı gibi ha- • ata geçirilemez zaten. Mühim olan es- ıeklik, yaratıcılık. öğrenme. düzelt- îie ve koşullara uyum sağlama. Sta- ık plan zaten olamaz. Bir yere gider- ten gerektığınde önündeki aracı sol- ama. ana yol tıkandığında ara yollar- ian gıtme gibi esneklikleri gösterme- îiiz gerekiyor kalkınma yolunda. mucizesl EKONOMİK KALKINMANIN YOLU. İNSAN CÜCÜNÜ DE ÖNE ÇIKARAN SERMAYEDİR - Türkiye mucizesi" için önce Tür- oye'nin rıihunu anlamak. bunun kül- iirel boyutunu öne çıkarmak gereknıez ni, sizce? KOZLU- Türkiye'nin dönüşümü çin ele alacağımız yüzlerce öğe ola- îilir. Külrür bu öğelerden bindir. Kül- ürleri birbirinın aynı ıkı ülkeyi ele üalım. Örneğin Kuzey ve Güney Ko- Değışim ve yenileşme için öncelikle zıhniyet değişıkliği gerek. Çözüm ıçınse. olayı basit bir akışa indirgemeye çalışıyorum. Çıkış noktam, Türkiye için hızlı ekonomık kalkınmayla birlikte istıhdam yaratmanın gerekliliği. Ben çözümü ekonomide görüyorum. "Ekonomik kalkuımaıun yolu nedir" sorusunun yanıtı belli tabii ki... Sermaye. Ama yalnızca parayı değil, yerişmiş insan gücünü de öne çıkaran bır sermaye. Yerişmiş insan gücümüz \ar Türkiye'de. Ama yabancı sermaye gelmıyor. Içerdekı parayı da sermayeye dönüştüremiyoruz. Sermayeye dönüşebilecek yerli kaynağın en büyükbölümü isedevletin bütçe açıklanna gidiyor. Sermayeye dönüştürülemeyen yerli kaynak dediğimde kastım şu: Milyarlarca dolar yatınlan tapusu olmayan binalar -gecekondu, kaçak kat çıkılmış apartman, iş merkezi vs.- tapu-kadastro geçmediği halde, orman arazısi olduğu halde üzerinde köylerin. kasabalann bulunduğu yerler ve bunlann sahipleri var. Yani bu kışiler bır şekılde buralann sahibi olmuşlar. Ama bu değer paraya, sonra da sermayeye dönüşemiyor. Orada takılıp kalmış. Garantı gösterip borç alamıyor. satarruyor, yani nakıte dönüştüremiyor Bu tabıi sistemsizliğin sonucudur. Ama aynı sistemsizliği şimdi sürdürmek anlamlı mı? Bu kaynaklann sermayeye dönüştürülmesi için polıtıkaların oluşturulması ve benimsenmesi gerekiyor. Eğitimde cıddi sorunlanmız var, ama kalıtelı yerişmiş insan gücümüzün olduğu da doğru. Dünyada rekabet edebilen, uluslararası şirketlerin uluslararası markalan için ürerim bugün Türkiye "de yapılabilıyor. Otomotiv ürünleri ihracatı bir örnek. Yönerici kalitemiz de \Tİksek... Ama sistem zaaflan yüzünden. bu kaynaklanmızı teker teker geliştirip bunlan kalkınmanın hizmerine sunamıyoruz. Ikemizin potansiyelini bir türlü yakaiayamaması, hep potansıyeli olan bir ülke' olarak anılması insanı üzüyor ve öjkelendiriyor. Çalışkan insanlarımız, disiplinli bir toplumumuz var. Bunlann enerjisini hızlı kalkınmaya dönüştüremiyoruz. Ofkemin bir nedeni de çocuklarımız. Onlann geleceğini bir türlü kuramıyoruz. Hangi gence sorsanız, amacı yurtdışına çıkmak. Bunlara öfkelenmemek mümkün mü? Toplumları ileri götüren şey, yaşamları ve çocukların geleceklerini iyileştirme çabası. Bir de teknoloji devrimi. Bu dediklerimiz olmazsa, işsizlik artarsa, ekonomik çöküş olursa toplumsal çözülme başlar, totaliter arayışlar artar. Kaygım budur ve bunun önlenmesi hepimiz açısından öncelikli olmalıdır. re. Kültür aynı, sonuç farklı çünkü sistem farklı. Benzer fark Berlin Du- van'nın yıkılmasının ardından iki Al- manya'nın birleşmesi sırasmda da gö- rülmüştü. Sistemin parametrelerini değiştirdiği Alman kültürü Doğu'da ve- rimlilik değıl, atalet üretiyordu. Fe- deral Almanya bunun bedelini ülke- nin doğusunun yarartığı mali yükü yüksek vergilerle halktan toplayarak hâlâ ödüyor. Bir başka örnek Güney Kore ve Ispanya... Kültürler farklı, so- nuç aym. O nedenle ölçülen sonuçlar- dan yola çıkmayı daha doğru buluyo- rum ve kültürden çok sistemi ,uygu- lanan stratejiyi, stratejiyi yaratan ya- pıyı ele alıyorum. - Türkiye gerçeğine ekonomik gös- tergelerle bakan, yorumlayan; bunun uygulamadaki sonuçlannı değerien- diren birisiniz. Gene de sizin, bir ara- yış düşüncesi, bir model yaratma fel- sefesinden yana olduğunuzu düşünü- yorum. Şudüşünceniziönemsrvorum: "Hiç para gerektirmeden sırfkafa. gö- nül ve cesaret kullanılarak gerçekleş- tirflecek demokratikleşmeve özgürleş- menin ekonomik kalkmmanuza nasıl katkıda bulunacağmı irdelemekgerek. Daha açık, adii özgür ve demokrarik bir toplumda yaşayabümek başlı başı- na bir zenginlik ka>nagL" Çıkışnokta- ntzda bunun nasıl biçim- lendirileceğine dönük önermeler de \ar. Bunun önünün neden/niçin sürek- li kapaüldığuun tarihçesine uzandığn mızda. Sanayi DeMimi'ni kaçıran bir toplumun iki yüz>ıllık bocalamasını görmekteyiz. Biraz bunu açalun isti- yorum. Avare kasnak gibi... KOZLU-Avrupa'mn Sanayi De\n- mi"m yaşadığı yıllarda Osmanlı bir arayış ıçındeydı. u Ne yaparım da on- lan yakalanm" arayışı. Eğitım denil- di, ordunun modernleşmesi denıldi, bir sürü deneme yapıldı. Ancak o dö- nemde Osmanlı tmparatorluğu üze- rindeki baskılar o denli yoğunlaşma- ya başlamıştı kı; çözülme kaçınılmaz oldu. Bunun sonucunda 1880-1920 arası Osmanlı sürekli küçüldü. Bunun travması büyük oldu. Büyük göçler yaşandı \e hepsinden önemlisı temel şehırli altyapı yeni kurulan devletlere geçti.Gelişmişlik, kalkınma, külrür üretecek Selanık, Bağdat, Şam, Kahı- re, Atina gibi şehirlerin kalıcı, îzmir, tstanbul. Edırne, Bursa gibi önemli şehirlerin geçici olarak kaybedildiği- nı görüyoruz. Bunlann yitirilmesi Os- manh'nın ve sonra da Türkiye'nin ge- hşme çabalanna önemli darbe vur- muştur. Türkıye'de 1950'den beri kır- dan kente göç sürüyor. Bu hareketler cıddi enerji kaybıdır aslında; avare kas- nak gibi. Döner durur, bır şey üret- mez. Artık bu döngünün kınlması ge- rekiyor. Kötü yonetlm gerlletlr - Kinısersini/, unıuda bakıyorsunuz geleceğe. Arayış düşüncenizin özü de bu. Ne dersiniz? KOZLU-Nedeni şu: Toplumlan ile- ri götüren şey. yaşamlan ve çocukla- nn geleceklerini iyileştirme çabası. Bir de teknoloji devrimi.Yönetımle- rin iyi veya kötü oluşunun etkısi bü- yük. İ\T yönetım bunlan değerlendi- np toplumu hızlandınyor. Yönetım kötü ya da zayıfsa, yerinde sayıyorsun. Genç bir nüfus. hevesli bir nüfııs, eği- tım düzeyi artan bir nüfus engelleri da- ha başanyla aşacaktır. Daha iyi yöne- tıci kadrolar da çıkan firsatlardan da- ha iyi yararlandıracaktır Türkiye'yi. - Türkiye'nin \aroluş ile yok ohış arasındaki çizgisini belirieyen ne olacaktır, sizce? KOZLU-Dışa göç başhyor. Ka- çabilen kaçıyor. Geleceğini sis- temde görmeyenler sistem dışı- na çıkıyor. Aidiyet hissi azalı- yor. Radikalleşme başlayabilir. Onun ıçın bızım hızla 5-6 bin dolar kışi başuıa gelır. 8-10 bin dolar kişi başına alım gücü olan, her günü bir önceki gün- den daha iyi olan ya da ola- cağına halkın inandığı bir kalkınma temposunu yaka- lamamız gereklı. - Geleceğin gündemine uzanırken şununalünı çizer- siniz: dönüşümün kaçınıJmazlığını be- lirrir. dışa açılmanın ne anlama gele- bileceğini imlersiniz. Şu sözJerinizi aça- hm isterim: "™ dikkati geleceğin po- tansheh'nden geçmişin abarnn özlem- lerine çekilmiş bir toplumu ve ulusla- rarası rekabetten soyutlannuş bir ül- ke\i yönetmek, ona egenıen olmaktan daha kolavn . YöneUmimizin ucunda böylesi bir kararhhk var mı? KOZLU-Bu dediklenmiz olmazsa, işsizlik artarsa. ekonomik çöküş olur- sa toplumsal çözülme başlar, otoriter veya totaliter arayışlar artar. Kaygım budur ve bunun önlenmesi hepimiz açısından öncelikli olmalıdır. Prof. Dr. Turan'ın calısması Osmanlı1dan 12Mart'a Ismetlnönü • Prof. Dr. Şerafettin Turan'm kitabında, İsmet Inönü ile ilgili Atatürk'ün silah arkadaşlığından Türkiye'nin ilk başbakanı oluşuna, cumhurbaşkanlığından inişli çıkışlı siyasi yaşamına değin pek çok aynntı, belgeleriyle yer alıyor. Istanbul Haber Senisi - Prof. Dr Şerafettin Turan "İsmet İnönü Yaşanu, Dönemi ve KişiBğT kitabında, tnönünün "insan-aydm" yönünü belgeler eşliğinde anlatırken bır döneme de ışık tuttu. Birinci baskısı Kültür Bakanlığf nca yayımlanan kitabın ikıncı baskısı Bilgi Yayınevi'nden çıktı. tnönü'nün kendi arşivinden de yararlanılarak hazırlanan araştırmada, İnönü tüm yönlenyle ele ahnıyor. Inönü ile ilgili Atatürk'ün sılah arkadaşlığından Türkiye'nin ilk başbakanı oluşuna. cumhurbaşkanlığından inişli çıkışlı siyasi yaşamına değin pek çok aynntı, belgelenyle yer alıyor. Kitapta aynca Inönü'nün dünyaya bakışı, politik görüşü, aile yaşantısı, sanata ilgisi gibi konularla da İsmet Inönü'nün "insan-avdın" yönü j sunuluyor. Kitapta tnönü'nün, "Ulusun kara >azgısını yenen komutan" diye başlayan ününe Lozan Konferansı'nda gösterdiği diplomatik başan nedeniyle kazandığı "Lozan Kahramanı" \ e bir ara da "MiIH ŞeP sanı da eklenmiş ve Atatürk'ten sonraki "İkinci Adam" olarak anılışının öyküsü tüm aynntılanyla işleniyor. Türkiye'nin kuruluş öyküsünün yani sıra kitapta. Demokrat Parti iktidan, 60 ihtilali, 68 kuşağının Türkiye siyasetine etkileri, 12 Mart Muhtırası gibi yakın dönem Türkiye tarihine ılişkin bilgi, Inönü'nün yaşamıyla birlikte aktanlıyor. Yazann aynca 5 cıltten oluşan "Tûrk Devrim Tarihi" ile "Türk Külrür Tarihi". "Kanuni Sultan Süleyman Dönemi Taht Ka\galan" kitaplan bulunuyor. YTÜ'DE YORUM KONSERİ Yıldız Teknik Ünh ersitesi (YTÜ) 7. Kulüpler Şenliği etkinlikkri çerçevesinde Grup Yorum bir konser verdL YTV Davutpaşa Kampu- su'nda düzenlenen konserde Grup Yorum tür- küleri ile coşan gençler, kampus alanııu, oluş- turduklan halay gruplan ile donattüar. Çok sa- yıda kulübün etküıüklerini tanıttığı şenlikte, çe- şitti sinema, thatro. dans gösterikri, spor oyun- lan, konser v% sergiler de yer ahyor. ŞenHk kap- samında yann da saat 21.00'de Atena bir kon- ser verecek. (Potoğraf: ŞULE KÖKTÜRK) PETEKKENT KOOPERATİFLER BÎRLİĞt GENELKURUL DU\TJRUSU Bırlığımız 2002 >ılı Olağan Genel K.urul Kongresı 29 06 2003 tanhmde saat 11 ?0"da Kunköv - Kurtpetrol Çardak Restoran Te- sıslerınde. çoğunluk saglanamazsa 06 0^ 2003 tarıhınde saat ! 1 30'da aynı \erde aşağıdakı gundemle \apılacaJ^tır Toplajıtıva katılmanızı nca edenz \ÖNETtMKURlLU G C N D E M : 1 Açılış. \oklama. sa\gı duruşu, 2 Dnan'ın oluşturulması \eDı\an'atutanaklan ımzalama\et- kısının \enlmesı, 3 Yönetım Kunılu'nun 2002 \ılı çalışmaraporununokunması. 4 Bılanço \e Gelır-Gıder Tablosunun okunması, 5 Denetım Kurulu raporunun okunması, 6 Yonetım ICurulu, Denetım (Curulu raporlanmn \e Bılanço- nun muzakereveaçılması vea\n avn ovlanması, Yonetım \e De- netım Kurulu u\elerının avn a\Ti aklanması. 7 2003 bütçesı a) A\lık odentılenn belırlenmesı. b) Yönetım \e Denetım Kurulu uşelennın 2003 \ılı huzur haklarının belırlenmesı. oı Can harcamalar, d) 2003 >ılı tahmını bütçesının onaylanması, fonlar arası aktarma >etkisının Yönetim Kurulu'na \enimesı, 8 2003 >ılı çalışma programının gorusulup. ona\lanması. 9 Dılek ve temennıler. 10 Kapanış PETEKKENT KONl'T YAPI KOOPER,\TtFLERİ BtRLİĞl ienışehır \lah IS Sok \'o 3 Çağdaş Modül Sıtesı B BlokDatre 1 (L'ıdu Kentj H14K1 PendıktST. Tel iO 216) 4X2 30 ~4-S Faks (0 216) 482 22 40
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear