Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS 2003 ÇARŞAMBA
HABERLER
CHP lideri Baykal, yerel seçimlerin iktidann yeniden değerlendirilmesi için fırsat olacağını söyledi:
Halk,AKP'ye'dur' diyecekANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Baş-
kanı Deniz Baykal yerel se-
çimlenn önemine dıkkat çe-
kerken "Bu seçimlerin hal-
kuı AKP'nin gidişaüna fren
koymasL, eteğinden çekme-
sifirsauolarak kullanılması
için çahşacağız" dedi.
Baykal, partisi-
nin dünkü grup
toplantısında 18
Nisan2004'teya-
pılacak yerel se-
çimlerin önemi-
ne dikkat çeker-
ken "Bu seçim-
ler, iktidann ve-
tŞ YASASI TASARISI
Hükümetten
göstermelik
'geri adım'
• AKP, iş güvencesinin 25'ten fazla
işçi çahştıran işyerlerinde uygulanması
için düzenleme yapmaya hazırlanıyor.
CHP'li Selvi, çalışma süreleriyle ilgili
maddeleri kabul edilen tasannın "ödünç
çalıştırma" ile ilgili hükümlerine tepki
gösterdi. Selvi, "Bu yasa ne verimi
arttınr, ne de kaliteyi yükseltir" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İş
güvencesini 30'dan fazla işçi çalıştıran
işyerleriyle suıırlandıran AKP iktidan, işçi
örgütlerinin yoğıın tepkisi üzerine
"göstermeKk geri adnn" atmaya hazırlanıyor.
AKP'nin yeniden görüsme isteyerek
işçi sayısını 30'dan 25'e düşürmeyi
planladığı öğrenilirken, hükümetten gelen
tasanda işçi sayısı 10 olarak belirlenmişti.
tş güvencesini tırpanlayan Iş Yasası Tasansı
nedeniyle AKP iktidanna tepkiler hızla
büyüyor. Dün de Çalışma Bakanı Murat
Başesgmğhı ile sosyal taraflar arasında
görüşmeleryapıldı. Tasannın tanımlarla
ilgili 2. maddesi, "ödünç iş ifişkisinT
düzenleyen 7. maddesi, "belirli ve befirsiz
sûreli iş sözleşmesi aynmının sınırlannT
düzenleyen 12. maddesi, "feshin geçerti
$ebebe dayandmlması
T>
nı düzenleyen 18.
maddesi ile "geçersiz sebeple yapdan feshin
somıçlan" başlığıyla düzenlenen 21.
maddesinin yeniden görüşülebileceği
kaydedildi. TBMM Genel Kurulu'nda dün
yapılan görüşmelerde 125 maddelik
tasannuı 70. maddesi aşıldı. Dünkü
oturumlarda çalışma süreleriyle ilgili
maddeler kabul edildi. Buna göre, işçi ve
işverenin anlaşması durumunda haftalık
çalışma süresi 45 saati aşabilecek. Bu
durumda işçi günde 11 saati aşmamak
koşuluyla çalıştınlabilecek. Tatil günleri için
işveren "telafi çahşması" yaptırabilecek. Bu
çalışma fazla çalışma sayılmayacak. CHP
Eskişehir Millervekili Cevdet Selvi genel
kurulda yaptığı konuşmada "ödünç
çahşörma" ile ilgili hükümlere tepki
gösterdi. Tasannın AB ölçütünden uzak
olduğuna dikkat çeken Selvi, şu görüşleri
dile getirdi: "Bu yasa ne verimi arttmr, ne
kaliteyi yükseltir, ne huzuru sağlar. Tam
tersine, isteseniz de istemeseniz de ödünç
verilen, ertesi gün işe gidip kaç saat
çahşacağını bflemeyen insanlar üreteraez.
Dünyada bunun tersine gidiliyor. İşçinin,
kendisini işyerinin sahibiymiş gibi düşüneceği
ortamlar yaratılıyor. Bu, sonimlu iş\ereni de
haksız rekabete mahkûm eder. Kimse
çabşma yaşamınm bu durumundan memnun
değil. Bunun alelacale bitiribnesi diş ağnsı
gibi başta iktidan sonra tüm çahşma
hayatını, sosyal hayaö ohımsuz etkfler."
• 18 Nisan 2004'te yapılması gereken yerel seçimlerde halkın AKP iktidanna
tepkisini ortaya koyacağım belirten CHP Genel Başkanı Baykal, "CHP olarak bu
tepkileri kucakJamak görevimizdir" dedi. Baykal. hükümetin iş yasası konusundaki
dayatmalardan vazgeçmesini isteyerek, 'Türkiye'yi kanştırmayın' uyansı yaptı.
niden değerlendirümesi için bir fir-
satolacak. AKP'nin gidişaönatep-
kinin ortaya konulması çok önem-
İL CHP olarak tepkileri kucakla-
makbizimgöre\imizdir''dedı CHP
listelerinden belediye başkanlığı,
belediye meclis ve il genel mecli-
si üyeliği için aday olacaklann il-
çe ve il yönetimlerinde kesinlikle
görev almayacağını vurgulayan
Baykal şunlan söyledi: "Bu, dev-
rimci bir karardır. Parti. parti için-
den vönetilecektir. beledive beledi-
ye içinden. Parti-iktidar köprüleri-
ni dmamiffiyoruz. Beledheleri CHP
için istemiyonız, Türkiye için, halk
için istiyonız." CHP liden, "özel-
leştirmenin hiçbirohımhı sonucu oi-
machğım, özelkştirnıe denflinee ak-
la işsizKk geldiğjni" söyledi.
t§ değil tepki yasası
İş yasası tasansının bir tepki ya-
sası olduğunu vurgulayan Baykal
şöyle konuştu. "İktidan uyanyo-
rum, dayatmayla bir yere vanlmaz.
Yeni bir yaklaşım getirsinler. Tür-
kiye'yi kanşurmasmlar. Bu yasanm,
işçi açısından yol açacagı sonuç sen-
dikasızlaşürma; işveren açısından
yol açacağı sonuç da kayıt dışına
çıkmayıteşviktir."Baykal. düşük
gelırli illere teşviklerin basında he-
yecanla karşılandığını aktanrken
"1998'de 22 ile muazzam teşvikler
getirikn. Bu yasa 2002'ye kadar yü-
rürlükte kaldı. Ancak ekononük
canhhğı sağlamaya yetmedj" diye
konuştu. CHP lıden, Kıbns konu-
THY Genel Müdürhlğü binası önünde yapdan basın açıklamasına kauhm büyük oMu. (ERHAN ÖZMEN)
Hava-İş Sendikası üyelerinden özelleştirmepolitikalarına tepki:
THY'yi sattınnayacağıztstanbul Haber Servisi - Türkı-
ye Sivil Havacılık Sendikası'na
(Hava-îş) üye Türk Hava Yollan
(THY) çalışanlan, toplu iş sözleş-
mesi görüşmelerinin uyuşmaz-
lıkla sonuçlanmasını protesto et-
ti. Hava-îş Sendikası Genel Baş-
kanı Atilay Ayçin, THY'nin özel-
leştirilmesi politikası nedeniyle
Malıye Bakanı Kemal Unakıtan'ı
eleşrirerek "THVyi saramazsı-
nız, satnrmayacagE'' dedi.
Hava-îş Sendikası'na
bağlı çalışanlaruyuşmaz-
lıkaşamasına gelen 19'un-
cu toplu iş sözleşmeleriy-
le ilgili olarak THY Genel
Müdürlüğü binası önünde
dün kitlesel bir basrn açık-
laması yaptı. 60 gündür
masada duran sözleşmedeki so-
runlan çözebilmek için büyük öz-
veri gösterdiklerini belirten Ha-
va-iş Genel Başkanı Atilay Ayçin,
"Haini masaya oturanlar bu ülke-
yi şirketi, çalışanlan çok seviyor-
larch. Faturasmı bize ödettikleri
11 Eylül krizini biz mi yararnk?
Onlar bu ülkeyi şirkeüeri hatta
kendflerini bfleyönetemiyoriar" di-
ye konuştu.
Türk Ağır Sanayii ve Hizmet
Sektörü Kamu îşverenler Sendi-
kası (TÜHİS) Başkanı Ahmet
Ateş'in "yasa çıkacak" diyerek
kendilerini oyaladığını anlatan
Ayçin, Ateş'in kendilerine ve THY
yönetimine yalan söylediğini id-
dia etti. Hava-lş Sendikası'na
bağlı, 9 bin 800 üyeye ortak tas-
lak ve ortak sözleşme hazırlandı-
ğını ifade eden Ayçin, part-time,
sözleşmeli, kadrolu, taşeron işçi
• Toplusözleşme görüşmelerinin
uyumsuzlukla sonuçlanmasını protesto
eden THY çalışanlan genel müdürlük
önünde basın açıklaması yaptı. Hava-îş
Genel Başkanı Ayçin, Maliye Bakanı'nı
özelleştirme konusunda eleştirdi.
farkı gözetilmediğini, bu yönde-
ki söylentilerin sendikayı bölmek
içm yapıldığını belirtti.
THY'nin 161 trilyon kârla ye-
tinmediğini, uçak seferierini, uçuş
sayılannı arthrdığını söyleyen Ay-
çin, "Biz buna saygı duyuyonız,
Fakat, THY büyümek için çab-
şırken, kazanılmış haklanmıza.
ücretlerimize, el uzaührsa, sözleş-
AKP hükümetinin ardından deği-
şen THY yönetimi ile ilgili bu za-
mana kadar hiçbir yorumda bu-
lunmadıklanna dikkat çeken Ay-
çin, işçiler iktıdara gelene kadar
kim olursa olsun gelenlerin de gi-
denlerin de "kendflerine vuraca-
ğuıT söyledi.
Maliye Bakanı Kemal Unakı-
tan'ı da özelleştirme konusunda
eleştiren Ayçin şöyle konuştu:
"Unaİatan,' Gözümü ka-
panm, vazifemi yapanm'
diyor. Sana da bu yaktşır.
Sen IMF'ye, ABD'ye tes-
BmolnıuşsuaTÜPRAŞ'ı,
TEKEL'i, THY'yi sata-
cakmış. Daha önce bir ba-
kan 'THY'yi satanm' de-
di. Biz de 'Senın kafanı
gümbür gümbür bu sicimlere so-
kanz' dedik. "Unabatan" dahabi-
n tanmnyor. Bu şirket, 11 Eylül'de
eüni taşın alüna sokan insanlann
alın teriyle ayakta kaldı. Satûr-
mayacağE."
Yaklaşık 600 kişinin katıldığı
açıklamada, "SözleşnıehakkunE,
söke söke ahnz", "Hükümet ya-
sanı al başma çal", "Köleiikyasa-u%r< u ı v ı ı ı ı ı m , ^ ı U/4IUUI *
7
*V J v i A ^ j*»«iM IAM u ı u u ı a 3 1 ı&vıviin r**^**^
memizgönnezden gefinirse, ban- sı istemiyonız". "tş ekmek yoksa
şm oiması düşünülemez" dedi. banş da yvk" sloganlan ahldı.
sunda olumlu gelişmeler yaşandı-
ğın vurgularken "Gefişmelergöster-
di Idaslmda somnunçözümü Isken-
der'in kıbcına değil. karşıhkh konuş-
maya bağhymış. Birbirimizi içimi-
ze sindirmekten ibaretmiş" dedi.
4
Kıbns'ta doğruyu gördüler'
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan'ın Kıbns'ta yaptığı açıklama-
ları takdirle karşıladığını bildiren
Deniz Baykal "Nihayet doğru bn*
yaklaşun içine girilmiştir. \eter ki
0 çizgide sebat edilsin. CHP'nin ıs-
rannm bağnazca, uzlaşnıa kültü-
ründen uzak olduğunu söyieyenler
yeni bir değerlendirnıe\apmanok-
tasuıa geüniştir" dedi.
AKPDURMUYOR
Etibor'da
sürgün ve
kadrolaşma
• Eti Holding'de genel
müdür değişikliğinin
ardından üst düzey yönetim
tümüyle degiştirilirken
Milli Eğitim Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı Remzi
Sezgin de görevden alındı.
COŞKUNYAMAN
BALIKESİR/ANK\RA - AKP
hükümeti devletin zirvesi
tarafindan birkaç kez
uyanlmasına karşuı özellikle
taşrada kadrolaşmayı sürdürüyor.
ETl Holding AŞ'ye bağlı olarak
Bandırma'da çalışmalannı
sürdüren Etibor AŞ
Müdürlüğu'nde AKP Balıkesir
Millervekili Dr. Turhan Çömez'in
eniştesi Ahmet Dere'nin genel
müdürlüğe getirilmesiyle başlayan
kadrolaşma hareketi sürgünlerle
yeni bir boyut kazandı. Genel
müdürün ardından, genel müdür
yardımcılan, daire başkanlan ve
işletme müdürleriyle birlikte üst
yönetim tamamen değiştirildi.
Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Remzi Sezgin de
görevinden ahnırken müsteşar
yardımcılığı görevine 3 Kasun
seçimlerinde MHP'den
millervekili adayı olan Cevdet
Cengiz'in atanacağı öğrenildi.
Denizcilık Müsteşar
Yardımcılığı'na Mülkıye
Başmüfettişi Celalettin Güvenç
getirilirken Gemi tnşa ve
Tersaneler Genel Müdür
Yardımcılığı'na da Mehmet
Kırdağb atandı. Resmi Gazete'nin
dünkü sayısında yayımlanan
kararnamelere göre, Kmkkale
Milli Eğitim Müdürü Veü
Korkmaz. Sinop Bayındırlık ve
Iskân Müdürü Lsmet Günay ve
Ulaştırma Bakanlığı Istanbul
Bölge Müdürü AtiDa Karaca
görevlerinden alındılar. AKP'nin
kadrolaşma hareketi kapsamrnda
Etibor AŞ'de KESK'e bağlı Enerjı
Sanayi ve Maden Kamu
Emekçileri Sendikası (ESM)
Balıkesır Şubesi Yönetim Kurulu
Üyesı, muhasebe şef yardımcısı
Necmi Kabakçı ile sendika üyesi
Tahsin Akbal Eskişehir-Kjrka
ışletmesine sürüldü. 24 yıldır
Bandırma Etibor'da çalışan
Kabakçı, Bursa Bölge Idare
Mahkemesi'nde yürütmenin
durdurulması istemiyle da\'a açtı.
IR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@cumhuriyet.com.tr
Barış Ateş, Tekirdağ F Tipı Ceza-
evi'nde yatıyor. F tıpi cezaevlen üzerine
çok önemli tartışmalar yapıldı. Sonun-
da bir operasyonla siyasi tutuklu ve hü-
kümlüler bu cezaevlerine yollandılar.
ölüm oruçlan sürdü, insanlar yaşamla-
nnı yrtirdiier. F tipi cezaevleri şimdi unu-
tulup gitti. Yeni birfelaket haberi gelin-
ceye kadar buraları görmemeyi yeğle-
yeceğiz. Banş Ateş, F tipi cezaevlenn-
de şu andakı durumu anlatıyor. Ben de
bunların bilinmesi gerektiğıni ve daha
daönemlisi çözüm üretilmesi gerektiğı-
ni düşündüğüm ıçın, onun yazdıklarını
sizlerle paylaşmak istiyorum. Işte Banş
Ateş'in mektubu:
"Adım Banş Ateş. 1975 Gaziantep
doğumluyum. Istanbul ÜniversitesiEde-
biyatFakûltesi Felsefe Bölümü 2001 yı-
lı mezunuyum. 20 Eylûl 2002 tarihin-
den buyana 'örgüt üyeliği' suçlamasıy-
la tutuklu bulunmaktayım. Benim dı-
şımda aynı dosyadan -kimi 168/2'den,
kimi 169'uncumaddelerdenolmakûze-
re- 24 kişi daha yargılanmaktadır.
Yargılananlardan şu an benimle be-
raber 9 kişi tutuklu dunjmdayız. Tutuk-
Tekirdağ Cezaevi'nden Mektup
luğumun sebebi, 12 Ekim 2001 tarihin-
de hukuka aykın bir şekilde polis tara-
findan basılan 'Ülkemızde Gençlik' ad-
lı gençlik dergisindeyapılan aramada efe
geçirilen 'örgütsel dokümanlar'da isim-
lerimizin geçiyor oiması. 'Örgütsel do-
küman' olaraksunulan nesnelerise hu-
kuka aykın birşekilde dergi bürosundan
toplanan disketlerdir... Benimle bera-
ber bu senaryoya dahil edilen arkadaş-
lann birçoğu üniversite öğrencisidir...
Bu arkadaşlarla tanışıklığım, üniversi-
telerarası kültûrel faaliyetlerden ya da
akademik-demokratik üniversite müca-
delesi içinde birlikteliğımizden geliyor.
Birçoğumuz, üniversitelerin, bir bütün
olarak eğitim sisteminin daha iyi şartla-
ra kavuşması için, ülkemizdeki toplum-
sal sorunlann ortadan kalkması için ve
yabancılann ülkemiz üzenndeki işgali-
nin sona ermesiiçin düzenlenen birçok
etkinlikte yer aldık. Etkinliklerimiz sıra-
sında 'Ülkemizde Gençlik' adlı dergı bü-
rosuna da gidiyorduk. Dergiye uğrayan
hemen bütün öğrenci arkadaşlann adı
polis tarafindan bu dosyaya dahil edil-
di. F tipi cezaevine kapatılmadan önce
bu cezaevlerindeki uygulamalann ne
denli insan haklan ihlalleriyle dolu oldu-
ğunu duyuyor ve okuyordum. Şımdi an-
ladım ki, duyduklanm ve okuduklanm,
uygulamalan anlatmakta çok hafifkalı-
yormuş. Yaklaşık dört buçuk aydır Te-
kirdağ F Tıpi Cezaevi'ndeyim. Sevk so-
nucu getirildiğim Mersin E Tıpi Ceza-
evi'nden buraya konulurken yanımda-
ki eşyalanmın yansı içeri alınmadı. Bu-
rada her türtü keyfi uygulama ile karşı
karşıyayız. Hücreden herçıkışımızda üst
aramasına vezoha ayakkabı aramasına
maruz kalıyoruz. En son yapılan yer de-
ğişikliği sırasında zorla üzerimi arayan
gardiyanlar pantolonumu yırttılar. Her
aramada dolaplanmızın, yataklanmızın
dağıtılmasının yanı sıra ekmek koydu-
ğumuz poşete kadar her şey didik dı-
dikaranıyor. Yazdığımızyazılarbaşta ol-
mak üzere, geçmiş günlere ait gazete-
lerimize, ilaçlara, boş su şışelerine zor-
la elkonuluyor. Dağıtılan eşyalanmızı ve
yataklanmızı topariamamız birgünümü-
zü alıyor. Ailemin getirdiği kışlık mont,
sentetikdışyüzünün tünelyapımında kö-
rük olarak kullanılabilecegi gerekçesıy-
le tarafıma venlmedi. Oysa günde iki
kere yapılan sayımda ve on beş gûnlük
genel aramalarda hücremızın her tara-
fı zaten kontrol ediliyor. Dışarıdan geti-
rilen iç çamaşın alınmıyor, hapishane
kantininde fahiş fiyatla satılıyor. Ailele-
rimizin yatırdığı paralar bize verilmiyor.
Bu nedenle hesabımızda ne kadar pa-
ra olduğunu kontrol edemediğimiz gi-
bi, alışvenş sonrası kalan paranın mik-
tannı da bilmemize engel oluyor. Böy-
le olunca da kantine yazdığımız istek-
lerimiz 'Hesabınızdaki para yetmedi' de-
nilerek geri çevriliyor. Özünde hapisha-
ne içindeki paylaşımı engellemeye yö-
nelik olan bu durumla ekonomikanlam-
da çok kötü olan birçok arkadaşımız ih-
tiyaçlanndan yoksun bırakılıyor...
Yasak olan uygulamalardan biri de
görüşçülehmize konulan sınırlamadır.
Amca, dayı, hala, teyze çocuklanmızla
görüşmemizyasaklanmış vaziyettedir...
Yaklaşık altı ay önce teşhisi konulan
'alerjik-astım' rahatsızlığım bu[unuyor.
Hastalığım sebebiyle Istanbul Üniversi-
tesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi Gö-
ğüs Hastalıktan Anabilim Dalı'nda be-
liriıaralıklarla kontrolattmda tutuluyorum.
Rahatsızlığımın üstboyutta birsolunum
rahatsızlığına sebebiyet veımemesi için
alerjık olan etkenlerden kendimi sakın-
mam ve hijyenik bir ortamda yaşamam
gerekiyor. Hücrelehn nemli ve kûflü ol-
masının yanında, yatmak için kullandı-
ğımız battaniyenin yünden oiması rahat-
sızlığımı arttıncı bir durum yaratıyor. Bu
nedenle yatak ve yorganımın yıkanabi-
lir oiması gerekiyor. Bu konuda cezaevi
idaresine başvuruda bulundum. Rapor-
lanm Adalet Bakanlığı'na iletildi. İki ay-
dır bu konuda bakanlıktan bir cevap
gelmedi."
BanşAteş'in mektubu bu şekildesürüp
gıdıyor. Adalet Bakanı ve ılgılilerin dik-
katıne dıyorum.
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGtN YILDIZOĞLU
Günümüzde
Sömürgeciliğin Ekonomi
Politiği Üzerine Bin Not-ll
Pazartesi yazımda ABD ekonomısinde para ve
maliye politikalarının tıkandığını saptamış, sonra da
"ekonomik bûyvmeyi, askeri harcamalan finan-
se etmek ve deflasyonla mücadele edebilmek
için bir başka seçenek daha var ve o da doğru-
dan sömürgeciliğe açıltyor" demiştim.
Bu seçenek de dış ticaret ile ilgili: Ihracatı arttı-
rarak, ithalatı azaltarak, ekonomiyi finanse edecek
bir fazlayaratılabilir, deflasyonist basınç da başka eko-
nomilere ihraç edilerek hafifietilebilir. Ne ki, artık bir-
çok malda özellikle de Asya'da marjinde fiyatı belir-
meye başlayan ülke Çin. Çin'in de parası konver-
tible değil, degerini devlet saptıyor, ama dolan izle-
yerek. Çoğu Asya ülkesinin dövizi de dolara bağlı du-
rumda. Dolar düşünce hem Çin, Yuan'ı düşürmeye
başlıyor hem Asya ülkelerinin dövizleri kendiliğin-
den dolan izliyor, ihracat fiyatlan düşüyor, boytece kü-
resel deflasyon daha da derinleşiyor. Diğer taraftan
Çin, Japonya ve Asya ülkelerinin ellerinde muazzam
dolar rezervleri var. Artık, bir dolar devalüasyonu
ABD tarafindan tek yönlü olarak hayata geçirilecek
gibi değil: ABD, dolann uluslararası değeri üzerinde-
ki denetimini büyük ölçüde kaybetmiş durumda.
Bu tıkanıklık aşılabilir mi?
Teorik olarak aşılabilir önce, mutlaka dolann ege-
menliğınin korunması gerekiyor ki, devalüasyon hız-
lânınca herkes başka paralara, örneğin Euro'ya kaç-
masın. Kaçariarsa hem ABD'nin uluslararası serma-
ye piyasalarından borçlanması çok sorunlu hale ge-
lir, hem de dolann uluslararası rolü tehlikeye girer. Pet-
rol ve gaz fiyatlannın dolara bağlı kalması bu açıdan
çok önemli. Ikincisi ABD'deki fazla kapasiteyı eme-
cek, fazla sermayenın değerlenmesine olanak vere-
cek yeni alanların bulunması/aç ılması gerekir. örne-
ğin Ortadoğu'da ve giderek Türki cumhuriyetlerde
yaşanacak bir özelleştirme dalgası, açılan yeni yatı-
nm alanları fazla sermayeyi, bir kredi genişlemesiy-
le yaratılan yeni talep de dolar üzerinde basınç ya-
ratmadan, ABD mallarına yönelerek fazla kapasi-
teyi emer. Böylece ABD ekonomisindeki deflasyo-
nist basınç azaltılabilir.
Ancak bu politikanın başarılı olabilmesi için baş-
ka ülkelerin, örneğin Avrupa'nın bu yeni açılan alan-
ları kullanamaması gerekir. Işte bu noktada, bu bel-
li alanlan başka ülkelerin kullanımına kapatan sömür-
gecilik polrtikası "geçerlibir" çıkışyolu sunuyor. Üs-
tetik, ABD bu sömürgeci politikayla mal ve sermaye
ihracatını arttırırken, çeşitli korumacılıkyöntemleriy-
le ithalatını sınırlamaya başlarsa, dış ticaret fazlası (mi-
litarist politikalan destekleyecek mali kaynak) çok
daha kolaylıkla oluşur. Nitekim, ABD'nin, Irak'a yö-
nelik yaptırımlar rejimini ve gıda karşrtı petrol prog-
ramının biçimini değıştirmek için BM'ye sunduğu
karartaslağı, eğergeçerse, "Irak'ta üretilen tüm ürün-
leri ve elde edilen gelirleri tüm uluslararası ya-
sal işlemlerden muaf tutarak", "bunlann koalisyo-
na ait olduğunu" (Stratfor, 09/05) diğer bir deyişle
de Irak'ın sömürge statüsünü onaylamış olacak.
Bir diğer seçenek de Avaıpa, Japonya, Çin ile
ABD arasında bir "modis operandi" (ortak çalışma
koşullan) kurarak yeni bir küresel düzenleme aramak.
Ama her halükârda sorun, üretim kapasitesinde bir
yıkım, talepte bircanlanma, mali, siyasi istikrann ko-
runması, dünya ekonomısinde yeni mali krizlerin en-
gellenmesi olacağına göre ıster sömürgecilik yeni-
den gündeme gelsin, ister çok yanlı politikalar seçil-
sin, sermaye hareketlerinin (IMF: 17/05; The Eco-
nomist: 1/06) daha sonra da, ülkelerarası rekabetin
sertleşmesiyle (geçen hafta gazeteler uluslararası
bu sertleşmenin başladığını gösteren verilerte doluy-
du: ABD ve Avrupa arasındaki dış ticaret ve yatınm
anlaşmazlıklan, Unrted Technologies, Microsoft,
Boeing, General Electric gibi şırketlere ıhalelerde
ve dış ticarette çıkanlan zorluklar; Shell ve Exxon
olmak üzere bir grup Batılı petrol şirketi, Çin'in ikin-
ci büyük petrol şirketi CNOOC'nin Kuzey Hazar
Denizi petrollerine girmesini engellemeye karar
vermesı gıbı) mal pıyasalannın, dış tıcaretinin zaptu-
raptaltınaalınmasının gündeme gelmesi kaçınılmaz.
Nitekim, Bush'un önerdiğı ABD-Ortadoğu serbest
ticaret bölgesi (Wall Street Joumal, 09/05) bu bağ-
lamda tüm bölgeyı ABD ekonomisine bağlayarak
denetim altına alacak. Belli ki dünya ekonomisi yine
kilitlendi. Ve açmak için yine zor kullanılıyor.
Genç Parti'ye yeni katılunlar
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yeni Türkiye
Partisi (YTP) millervekili adaylan Yeşim Kaplan,
Erdoğan Cici ile YTP Çankaya İlçe Örgütü'nden
yöneticilerin de aralannda bulunduğu, ışadamlan ve
öğrencilerden oluşan 250 kişi Genç Parti'ye (GP)
katıldı. GP Genel Başkanı Cem Uzan genel
merkezdeki törende, AKP"nin 40 milyon seçmenden
10 milyonunun oyunu aldığını belirterek "Biz diğer
30 milyonu temsil etmeye çalışıyoruz. Bu, gelecek
seçimlerde de net biçimde görülecektir" dedi.
'Cuma tatili söz konusu değir
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Murat Başesgioğlu, cuma
gününün resmi tatil yapılmasına dönük bir
düzenlemenin söz konusu olmadığmı söyledi.
Başesgioğlu, "Türkiye'de hafta tarilinin pazar
olduğunu. bu konuda aynca yasal bir düzenleme
bulunduğunu, îş Kanunu'ndaki maddenin pazar
gününe karşı başka bir günü resmi tatil yapmak gibi
bir amaç taşımadığını herkes biliyor" diye konuştu.
Çiçek: MGK ile ilgili çalışma yok
• ANKARA (Cumhriyet Bürosu) - Adalet Bakanı
Cemil Çiçek, AB'ye uyum kapsamında MGK'nin
yapısının değiştirilerek asker üyelerin sayısının 2'ye
düşüriileceği haberleriyle ilgili olarak, böyle bir
çalışmanın mevcut olrnadığuıı belirtti. Dışişleri
Bakanı Abdullah Gül de. bu yönde bir çalışmadan
haberi olmadığını kaydederek, AB reform paketi
çahşmalannın şeffaf şekilde yürütüleceğini söyledi.
Komisyona ek süre veriMi
• ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel
Kurulu'nda, yolsuzluklan araştırma konusunda
kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'na bir aylık ek
süre verildi. AKP Millervekili Azmi Ateş
başkanlığında çalışmalannı sürdüren araştırma
komisyonu üç aylık çalışma süresinin bitimine az bir
süre kala ek süre talebinde bulundu. Komisyona 19
Mayıs'tan itibaren bir ay süre verildi.