25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
28 NİS4N2003 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri Deniz Baykal'dan '23 Nisan' yorumu: Rejim duvanna çarpıyorlar KadrolaşmatahriptirAIVKARA (ANKA) - CHP Gene! Başkanı Deniz Baykal, AKP hükümetinin özelleştir- me politikalannı eleştirerek "Bir syasi iktidann kendisi Ue uvııınicindeçalışacakbirçekir- dek kadroyu devletin çeşirJi nok- talannda bulundurmasını an- lamak mümkiin. Bunu doğal karşılarun. Bugünkü taUo bu- nu aşan bir manzara. Kapsam tahminlerin ötesinde" dedi. Birgünde 52 SSK hastane- si başhekıminin, 44 il sağlık müdürünün görevden alındı- ğına dıkkat çeken Baykal, "Hu- sumetle yaklaşılıyor, bu bir tah- riptir" uyarısında bulundu. TBMM resepsiyonuna katıl- mamaJannın "organizebirha- reket" olmadığını \nrgulayan Baykal. "Dış poütikası da Ame- rika duvanna çarpa. Buradada rejim duvanna çarpıyoıiar'' dı- CHP'den tepki • Bir günde 52 SSK hastanesi başhekiminin, 44 il sağlık müdürünün görevden alındığına dikkat çeken Baykal, "Husumetle yaklaşılıyor, bu bir tahriptir" uyansında bulundu. Baykal, TBMM Başkanı Arınç'ın resepsiyonuna katılmama kararlanna ilişkin olarak da, "Bir protokol adına 23 Nisan'ın özünü tahrip etme girişimlerine bir uyan gönderdik" dedi. ye konuştu. Baykal, dün ATV'de yayım- lanan "Ankara'da Sabah* prog- ramında gündeme ilişkin ve TBMM Başkanı BüJent Annç tarafindan verilen 23 Nisan re- sepsiyonuna katılmamalanna yönelik sorulan yanıtladı. Bay- kal, "Bu davranışınızla kendi yerinizi terk eden bir duruma diişmediniz mi" sorusuna "Hiç alakasıyok" karşıhğını verdi. Baykal şöyle devam etti: "23 Nisan bir protokokien ibaret değikiir,resepsiyonola- yı değUdir, bir ruhu ve özü var- dır. Biz ruhuna ve özüne sahip çıkük. Bir protokol adına 23 Nisan'ın özünü, ruhunu tah- rip etme girişimlerine bir uya- n gönderdik. Resepsiyon ko- nusunda takmdığımız tavır öy- le anlaşıhyor ki Tiirkh e"de pek çok toplum kesiminin bekledi- ği tavutü. tktidann bövle bir uyan almaya ihtiyacıvardı. Bi- n rahatsız eden, 23 Nisan yö- rüngesinden hükümetin çıkma flıtimafinin gkkrek artmakta ol- duğunu gördük. Bir yörünge düzeltmesi ihtiyacuu hissetme- ye başladık. AKP'yi seçimler- den sonra kutiarken 'Aman va- zoyu kırmayın. Türkiye'nin ta- rihı rotasını sarsmayın" demiş- tim. Demokrasüerde hükümet- lergefir gider,ama bir tophunun iilkenin rotası her seçimde de- ğjşmez." "Bundan sonra kamusal alanda türban kullanılabilir mi" şeklındekı soru üzerine Baykal, "Bİ7 iilkenin gelece- ğinden sorumluvıız. Onun yö- rünge sapmasma karşı dikkat- li olacağız. Önce dikkat çeke- ceksiniz, sonra uyan yapacak- sınız, sonra alarm vereceksi- Eğitimde partizanlık dönemi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -CHP lı TBMM Mıll'ı Eğitım Komisyonu üyeleri, TBMM Genel Kurulu gündeminde bulunan, Milli Eğitim BakanlığTndaki üst düzey görevlere atama yapılması yetkisini Bakanlar Kurulu'ndan alarak bakanın tekeline veren düzenlemeye tepki gösterdiler. Tasanya muhalefet şerhi koyan CHP'li komisyon üyeleri, tasannın yeniden komisyona çekilerek değerlendirilmesini istedıler. CHPlı TBMM Milli Eğitim Komisyonu üyeleri Mustafa Gazalcı, Zekeriya Akıncu Berhan Şimşek ve Hüseyin Ekmekçioğlu tarafindan komisyon başkanı AKP İstanbul Milletvekili Tayyar Amkulaç'a verilen karşı oy yazısında, tasannın sadece 2 gün içinde kabul edildiği belirtilirken üyelere yeterli inceleme zamanı sağlanmadığı kaydedildi. Yasanın kadrolaşma ve partizanlığa neden olacağının da anlatıldığı yazıda, duzenlemeyle MEB'in tüm yönetmeliklennin by-pass edileceği vurgulandı. Karşı oy yazısında, yasa çıkmadan önce bile yoğun bir kadrolaşma hareketinin sürdüğü anlatılırken "Var olan yönetmeliğin işlememesi MEB çaiışanlan ya da eğitim çanşanlannın suçu degiL onu yerine getirmeyen bakanlann rutumudur" denildi. Komisyon başkanhğına gönderilen yazıda, yasayla norm kadro yönetmeliğinin delineceğine de dikkat çekildi. Milli Eğitim Bakanı Höseyin Çetik tarafindan hazırlanan yasa taslağı yönetici atamalannda liyakat esasını ve üçlü kararname gereğini kaldınyor. Norm kadro yönetmeliğini de delerek her milli eğitim müdürlüğüne yûzde 5 oranında depo öğretmen kadrosu ayınyor. Ata'ya Saygı Yürüyüşü îstanbuJ Miüi Eğitim Müdüriüğü, dün Bevoğlu'nda 32flçeden60 okulun kanhmryta "Ata'ya Saygı ve Ulusal Egemenük Yürüyüşü" düzenledi. Yüzlerce öğrenci Tünel'de topianarak tstiklal Caddesi boyunca bando takınu eşliğinde Taksim Cumhuriyet AnrtTna kadar yüriidü. tzci öğrencûerle biriikte anıta çelenk bırakan D Milli Eğitim Müdürü Ömer Bahbey. çocuklara seslenerek "Büyük Atatürk'ün emanet ettiği Cumhuriyete inandınız. demokrasiye sahip çıktınız. Büyük Atatürk'e teşekkür etmek için buraya geldik. Türk gençliği dimdik ayakta ve onun ilkelerini savunmaya devam ediyor" dedL Tören. yürüyüşe katüan öğrencifcrin folklor gösterileri ile sona erdl (Fotoğraf: ÖZLEM GÜVEMLt) niz. Şimdi dikkat çektik biz; dikkatb' olun bu gidiş sakınca- hdır dedik. Imanm bu yanh- şı degerlendireceklerdir. Türki- ye bu tepkileri göstermezse se- ldz yıi 5 arn 3 olarak degişmez mi? Yanhş yapmaym dedik, ka- tdmadık, hakknnız deği mi" di- ye konuştu. "Hükümet Amerika duvanna çarpü" Baykal, hükümetin dış polı- tikasını da eleştirerek "Ameri- ka duvanna çarpnlar" derken resepsiyonu kastederek değer- lendirmelerini şöyle sürdürdü: "Burada da rejim duvanna çarpıyorlar. Ben istiyorum ki buraya gelmesinler, o duvar orada duruyor. Türkiye 23 Ni- san'da karannı almış, rotasuu çizmiş. Türkiye'nin bu kadar mesetesi var, bunlan çözün. Ta- rihe öylegeçersiniz, tarihe 23 Ni- san ilehesapiaşarak,Türkiye nin yörüngesini, rotasuu değiştire- rek geçümez." AKP hükümetinin THY. TE- KEL, Milli Piyango'ya yöne- lik özelleştirme politikalannı da sert bir dille eleştiren Baykal, "Bir siyasi iktidann kendisi ile ıryum içinde çahşacak birçekir- dek kadroyu devletin çeşnH nok- talannda bulundurmasını an- lamak mümkün. Bunu doğal karşılarun. Bugünkü tablo bu- nu aşan bir manzara. Kapsam tahminlerin ötesinde" diye konuştu. AbduflahGüTün baş- bakanlığı sırasında Başbakan- lık'taki danışmanlardan yakın- masını ammsatan Baykal, "Baş- bakanbk'ta dolaşamrvorum di- yordu, 50 tane kendisi ekledi" dedi. Kumazhk suçlaması Orman arazileri ve seçilme yaşırun indirilmesi ile ilgili ana- yasa değişikliği konusunu da değerlendiren Baykal, hükü- meti bu konuda "kurnazhk' 5 yapmakla suçladı. Baykal, do- kunulmazlığuı kaldınlmasını yeniden gündeme getirerek "HertüriüanayasadeğişikBği- ninbizimdesteğimizialabUme- si için mutlaka bu konunun çö- zülmesi gerekir. Dokunuunaz- tağa dokunulmahdır" diye ko- nuştu. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel resepsiyon krizini değerlendirdi: Türbanın arkasında siyaset var • Milli Görüş diye tamim çıkaranlann bunun ne olduğunu açıklamalan gerektiğini belirten Demirel, AKP hükümetine, "'Milli Görüş ideolojidir. Milli Görüş'e sahip çıkanlann bunu açıklamalan lazım" dedi. ANKARA(ANKA)-Dokuzun- cu Cumhurbaşkaru Süleyman De- mirel, Türkiye Cumhuriyeti'nin Osmanlı Devleti'nin devamı ol- madığını, arada rejim farklılığı bu- lunduğunu belirterek yaşanan sı- kıntılann bunun anlaşılmamasın- dan kaynaklandığını söyledi. De- mirel, "türbanın siyasi bir olaj' ol- duğunu" da belirterek "Siyasetçe- kflse her şey halkılur. Bu olayda devleti rahatsız eden de siyasi bir olay olmasıdır" dedi. Demirel, dün CNN Türk'de ya- yımlanan "Cafe Sijaset" progra- mında devletin zirvesinde yaşa- nan "resepsiyon kriziyle'' ilgili gö- rüşlerini açıkladı. 23 Nisan'da TBMM Başkanı BüJent Annç'ın eşi Münevver.\nnç'ın başörtüsü ile başlayan tartışmaya değinen Demirel şöyle konuşnr u .4shnda o başörtüsü gerginüği diğer ger- ginlikleri ortayaçıkanvor. Bunun- la tşaretedihnekistenen şey bunun daha ilerisi mi? Yani laik demok- ratikeumhuriyeteitirazlar mı var? Ahngantık buradan oluşuvor. Eğer o ülkeninvatandaşlan rejime sahip çıkmıyorsa, rejime sahip çıkanlar bulunur." Demirel. türban tartışmasının 1970'lerde ve daha öncesınde ol- madığına da dikkat çekerek "Bu olayın üzerinde shasal bir cereya- nın bulunduğu iddiası vardır ve deviet buna inanmaktadır" dedi. Demirel, Türkiye'de 647 bin bz öğrenci bulunduğunu ve bunlann sadece 7 binin türbanla ilgili oldu- ğunu da belirterek "Türbanın ar- kasmdansi>ı asetçeküseherşeyhal- lohır. Türban siyasi bir olaydır" di- ye konuştu. MSP, RP, FP'nın dini siyasete kanştırdıklan için kapatıldığını belirten Demirel şunlan kaydetti: "MiDi Görüş diye tamim çıkaran- lann bunun ne olduğunu açıkla- malan lazım. MilliGörüş ideoloji- dir. Milli Görüş'e sahip çıkanlann bunu açjklamalan lazım. Niçin bu MiDi Görüş \hnanya'da oluyor da Türkhe'de ohnuyor?" ANDARMADAN KENT ÎÇÎNDE BASKIN Ordu'da tarikat operasyonu: 7 gözaltı ORDÜ (Cumhuriyet) -Jandarma alay komutanlığına bağlı ekiplerin Ordu kent merkezınde Halveti tarikatı mensuplannın zikir yaptığı iki eve düzenlediği baskında 7 kışi gözaltına alındı. Ünye'de, Atatürk Amtı'na balyozla saldıran 1 yüksekokul öğrencisi suçüstü yakalandı. Ordu Valisi Kemal Yazıcıoğlu, jandarmanın bir ihbar üzerine Tekke ve Zaviyeler Kanunu'na dayanarak Akyazı Mahallesi'nde BayTamKovan ve MehmetZavalsızın evlerine baskın düzenlediğini söyledi. Yazıcıoğlu operasyonla ilgili şu bilgileri verdi: "Jandarnıa yaptığı araşhrmada konutlann bir bölümünün Halveti tarikatmı yaymak vetaraftar topiamak için kuflanıldığı tespit edilmiştir. Olayla ilgili olarak Halvetilerin Şabaniye grubuna mensup 7kişLçok sayıdatarikat içerikh' kitap, fes, sank ve cüppe Ue ele geçirildi. Haklannda yasal işleme başlandı." Operasyonun Ordu kent merkezinde olmasına karşın jandarma tarafindan yapılması dikkat çekri. Atatürk Anıtı'na saldın Ordu'nun Onye ılçesi Cumhuriyet Meydanı'ndaki Atatürk Amtı'na. elinde balyozla gelen Karadeniz Teknik Üniversıtesi (KTÜ) Ordu Meslek Yüksekokulu Ünye Bilgisayarlı Muhasebe Bölümü 1. sınıf öğrencisi Ahmet Kaymak (20), anıtın kaidesındeld laiklik ilkesinin yazılı olduğu mermeri kırmaya başladı. Kaymak, çevredeki güvenlik güçlerinin müdahalesiyle etkisiz hale geririlerek gözaltına alındı. URİHTARINA UYMADI, CANINDAN OLDU Van'da polisle halk arasında gerginlikVA> (Cumhurryet) - Van'rn Gürpı- nar ilçesınde jandarmanın dur ıhtan- na uymadığı iddiasıyla öldürülen Çe- tin Kahraman'ın cenazesini valılik önüne getiren yakanlan gösteri yaptı. Burada polisle Kahraman'ın yaİanla- n arasında çıkan arbedede 2 kişi yara- landı, 7 kişi gözaltrna alındı. Başkale yönünden Van'a. uyuşturu- cu ya da kaçak akaryakıt taşıdığı öne sürülen otomobilin İhbanru alan jan- darma komutanlığı ekipleri, önceki gün akşam saatlerinde Kurubaş mev- kiinde önlem aldı. Ekipler gece yan- sından sonra. C^tin Kahraman yöne- timındeki 59 D 0057 plakalı otomobi- lı. Kurubaş mevkiinde durdurmak ıs- tedi. Ancak iddıaya göre, Kahraman ih- tara uymayarak otomobilını ekiplerin üzerine sürdü. Bunun üzerine araca açılan ateş sırasında mermilerden bıri Kahraman'a isabet ederek ölümüne yol açtı. Araçta uyuşturucu ya da baş- ka yasa dışı bir unsura rastlanmadı. Olayla ilgili Jandarma Uzman Çavuş İUıan K ile Jandarma Er Satih S. gö- zaltına alındı. Yakınlan, dün öğle saatlerinde Kah- raman'uı cenazesini Van Devlet Has- tanesi morgundan alarak protesto ama- cıyla Van Valiliği önüne geldi. Öfkeli kalabalığa müdahale etmek isteyen po- lisler gruptakilerin taşlı saldınsma uğ- radı. Bir polis minibüsünün de camla- nnın kınldığı saldınyı gerçekleştiren grup, güvenlik güçlerinin havaya ateş açmasından sonra dağıldı. Saldrnyla il- gili 7 kişi gözaltına alınırken Maden Kahraman ile Gülten Kardeş polisle- rin cop darbeleriyle yaralandî. Temel yasaya Temel' fıkrası... AKP'nın, içtüzükte değışiklik yaparak bazı kapssımlı tasanlan "temel yasa" olarak TBMM'den çıkarma yetkisi alması tartışmalara yol açtı. Hangi tasanlann "temel yasa" olarak görüşüleceği konusu, önümüzdeki sürecin en tartışmalı konulan arasında yer alacak gibi görünüyor. AKP ve CHP'liler karşılıklı olarak birbirlerini suçlarken, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu bir "Temel fıkrası" anlattı: "Temel, her gün gidip gazete alıyormuş, bir süre sonra bu işten çok sıkılmış. Eşine 'Bundan sonra gazeteleri sen alacaksın' demiş. Temel'in eşi, bir sabah gazete bayiine gidip aynı günün 7 gazetesini alıp eve dönmüş. Her gün sanki o günün gazetesiymiş gibi gazeteyi Temel'in önüne koyuyormuş. Bir gün geçmiş, iki gün geçmiş, dördüncü güne gelindiğinde Temel dayanamamış. 'Bu adam da amma salakmış yahu, her gün gidip aynı ağaca tosluyor' demiş." Spor kulübü başkanlığıyİa gelen fezleke... Dokunulmazlık konusu, siyasetin gündeminden inmiyor. Her ne kadar milletvekilleri kendilerine "dokundurtmasalar" da, TBMM'ye gönderilen fezlekeler başlannı ağrıtıyor. TBMM'ye, bu dönemin başından itibaren 24 milletvekili hakkında 38 fezleke geldi. Bu milletvekillerinden biri de, CHP Ağn Milletvekili Naci Aslan. Aslan'ın fezlekesi, bir sezon yaptığı spor kulübü başkanlığından kaynaklanıyor. Bu başkanhk yüzünden başına gelmeyen kalmayan Aslan, uzun bir maceranın ardından fezlekenin geri çekilmesini sağladı. Aslan, başından geçenleri şöyle anlattı: "1999-2000 yıllannda Ağn Spor Kulübü Başkanı sıfatıyla dönemin teknik direktörü Nusret Erdi Demir ile 40 milyar liraya anlaştım. Kulübün nakit parası olmadığı için de Demir'e kendi imzam ile 10'ar milyar liralık 4 adet çek verdim. Birinci sezon Demir'e Kulüp tarafindan 22 milyar 560 milyon lira ödeme yapıldı. Demir ikinci sezon kulüple çalışmayınca diğer çekler ödenmedi. Bu arada ben kulüp başkanlığından istifa ettim. Yeni gelen kulüp başkanı ise çeklerin akıbetini araştırmadı. Demir de, çekleri 'ne olur olmaz' diyerek avukatına vermiş. Avukatı, Demir'den habersiz 'çekler karşılıksız' çıktı diye dava açmış. Savcılık konuyla ilgili benim ifademi almak istemiş. Milletvekili olduğumu görünce de Meclis'e fezleke yollamış." Aslan, fezleke gelir gelmez Demir'i arayıp Ankara'ya gelmesini sağlamış. Demir de, hem özür dilemiş hem de savcılığa başvurup parasının ödendiğini bildirmiş. Avukat konuyla ilgili davayı çekerken, Adalet Bakanlığı da fezlekeyi geri istemiş. Fezlekesi geri çekilse de Aslan, yakınmayı sürdürüyor "Ben müteahhitlik yapıyorum. Bu ekonomik krizde çekim karşılıksız da çıkabilir. Ancak, söz konusu olan çek hem ödenmiş hem de benim kişisel bir çekim değil. Anadolu kulüpleri maddi sıkıntı içinde, bu nedenle tüm kulüp başkanlan benzer çeklere imza atmak zorunda kalıyor. Yine böyle bir çekten dolayı maaşıma icra geldi ve 2.5 milyar lirası kesildi. Milletvekili seçildiğimden beri her ay 36 milyar lira ödeme yaptım." CHP'liler nasıl kandırıldı? AKP hükümetinin, CHP milletvekillennin altına imza attıkları yasa önerisiyle Albayraklar ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin bazı şirketierini kurtarma girişimi, iki parti arasındaki "huzur ve güven ortamı"n\ bozdu. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmeler sırasında CHP'liler "Bizi kandırdınız, bu düzenlemeyi önehye kim eklediyse açıklansın" diyerek AKP'lileri suçladı. AKP'Iİ milletvekillerinin de "Okuduğunuzu anlamıyor musunuz?" demeleri komisyondaki tartışmalan "şerefsiz" suçlamalarına dek taşıdı. Tartışmalı hükmü kimin getirdiğı bulunamadı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, CHP'nin düştüğü durumu fıkra gibi bir olay anlatarak yorumladı: "Milletvekili, danışmanına 'Bir törene gideceğim, bana 10 dakikalık bir konuşma hazırla' demiş. Danışman da bunun üzerine, tam 10 dakikada okunabilecek bir konuşma metni hazırtamış ve milletvekiline vermiş. Törene giden mılletvekiii çıkmış kürsüye ve başlamış konuşmaya. 10, 20, 30 dakika derken konuşma tam 1 saat sürmüş. Sinirle aşağı inen vekil, danışmanına , hani konuşma 10 dakikalıktı, 1 saat sürdü, diye çıkışmış. Danışman da, konuşmanın niye uzun sürdüğünü açıklamış büyük bir kibarlıkla. 'Sayın vekilim, konuşma metnini 10 dakikaya göre ayarladım. Ama size o konuşma metninden 6 nüsha vermiştim." AKP'lilere Türkçe dersi... Iktidaria ana muhalefet "dil" konusunda da anlaşamıyor. Milli Eğitim Komisyonu'nda, MEB'de kadrolaşma yolunu açan tasan görüşülürken söz alan AKP Yozgat Milletvekili Mehmet Çiçek "layüsel" deyince, CHP'li Mustafa Gazaİcı tepki gösterdi: "Türkçe söyleyin de, hepimiz anlayalım." TBMM albümünde Fransızca, Arapça, Farsça bildiği belirtilen ilahiyatçı Çiçek, önce "layüsef'm "sorumsuz" anlamına geldiğini söyledi. Arkasından "Bu, Türkçeleşmiştir zaten" diye Mustafa Gazalcı. ekledi. Sanayi Komisyonu'nda Bor Enstitüsü kurulmasına ilişkin tasan görüşülürken de Türkçe tartışması yaşandı. AKP Gaziantep Milletvekili Fatma Şahin "yerieşke" sözcüğüne takıldı. Şahin'e göre Türkçe olan "yerteşke" degil, "kampus" tü. CHP milletvekilleri "kampus" sözcüğünün Türkçe olmadığını anlatmaya çaJıştılarsa da, AKP'lilerin görüşü değişmedi. Tasandaki yerieşke" sözcüğü "kampus" diye değiştirildi. Üstelik Türkçeye sahip çıkma" gerekçesiyte! Türey Köse, Emine Kaplan, Bülent Sanoğlu, Sertaç Eş Üjmmcum^a ttnetnettr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear