22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 NİSAN 2003 CUMA 18 SPOR spor@ cumhuriyet.com.tr yıl aradan sonra Türkiye Kupası 'nı müzesine götürürken eski günleri hatırlattı BUYUK SEVİNÇ - Trabzonsporlu futbolcular başta olmak üzere yöneticiler ve taraftarlar maç sonrasında büyük sevinç yaşadı. Stat da başlayan horon, otobanlara taşındı. (NEVZAT DÎNDAR) Hoş geldinTrabzonspor• Trabzonspor Kulübü Başkanı Özkan Sümer özellikle genç fütbolcularla yakalanan başanının övünç verici olduğunu belirterek "Trabzon ruhu geri dönüyor" dedi. ÖMERGÜNER TRABZON- Gençlerbirlıği'ni 3-1 yenerek Türkiye Kupası'nı 8 yıl aradan sonra müzesine taşıyan Trabzonspor, sabaha kadar uyumadı Antalya Atatürk Stadı'nda yapılan maçtan sonra futbolcular. yöneticiler ve leknik heyet gecenin ilerleyen saatlenne kadar kupa şampıyonluğunu 'horon' çekerek kutladılar. Antalya'da 8 bin Bordo- Mavili yandaşın dışında Trabzon'c!a da binlerce taraftar sabaha kadar kent merkezınde sevinç gostenlennde bulundu. Yoğun yagmura rağmen 8 yıl sonra kazandıklan kupayı çoşkulu şekiJde eğlenerek kutlayan Bordo '" Mavililer de sabaha kadar horon çekti. Trabzonspor Kulübü Başkanı Ozkan Sümer özellikle genç fütbolcularla yakalanan başanının övünç verici olduğunu belirterek, "Trabzon ruhu geri dönüyor" dedı Bordo-Mavılilenn tstanbul sorumlusu vönetıcilerinden SetamiSan da/Sezonun ilk kupasmı yıhn en gözel futbohryla kazandık. Töm Türkiye kupayı hak ertiğimLa gördü. Önümüzdeki sezonun planlannı yapıyoruz. Samet Hoca ilc hiçbir proMemimiz yok. Antarya'ya yurt dışından taraftarlanmızm geunesi bizleri duygulandırdı. Başan geldikçe taraftarlanmızla olan bütünhîğümüz artiyor" ifadesını kullandı Trabzonspor|un eskı teknık dırektörü Ahmet Suat ÖzyazKi, Samet Aybaba ıle kulubün anlaşmasını ıstedı Sezon başında bazı sorunlann yaşandığını belırten Özyazıcı, "Bordo-Mavilfler büyük bir başan kazandı. Bu başan geiecek sezon için çok önemK oldu" dıye konuştu KUPA FlNALtNDEN tZLENÎMLER Otobanda horonNEVZAT DÎNDAR ANTALYA/İSTANBUL - Oiobanda horon tepılir mi? Işte böylesıne ılgınç bir olaya, Trab- zonsporlu futbolseverler, Antal- ya-îstanbul karayolunda ımza at- tılar. G.Birliği ile oynanan Türki- ye Kupası maçı ıçin otobüslerle Antalya'ya gıdip, yine aynı yolla Istanbul'a dönen Bordo-Mavih- ler'ın bu kupa 'seferi'ne bız de or- tak olduk. Salı akşamı geç saatlerde tstan- bul Esenler Otogan'nda başlayan 'umuda' yolculuk, Antalya'da hedefe ulaşmca, tüm yorgunluk- lar, bir anda unuruluverdi. Aslın- da kemençe eşliğindeki horon sa- dece Antalya Atatürk Stadı'nda tepilmiyordu. Belki futbolcular Sommer, Lee. Petkoviç \ e Aureh'o Karadeniz'e özgu yerel halk oyu- nuna katılışı ilgınç bir görüntü oluşturmuştu ama asıl şölen An- talya-Istanbul dönüş yolculuğun- da yaşandı. Gecenin kor karanlı- ğında çevrilen kontağın ardından otobüsün teybine konan kaset eş- liğınde kondora firlayan onlarca Karadenizli, horon teperek şampi- yonluğu kutladı. Otobüsün en arkasındakı ke- mençecuıin de katılımı ile bu şö- len sabahın ilk ışıklanna kadar sürdü. Işin ganbı, otobüs tstan- bul'a yaklaştığında 2 gündür uy- kusuz olan Trabzonlu futbolsever- ler hâlâ horon tepiyorlardı ve son model otobüsler, içinde dans edenler nedeniyle otobanda adeta 'zik-zak' çizıyordu. Trabzonsporhı kupa seinemi uzun sürc sahada tnr attdar. G Ö R Ü Ş H A S A N A L Zafer Özkan Sümer'in ANTALYA- Çok değıl, bundan ıkı yıl once dıbe vurmuş bir Trabzons- por vardı. Ugde küme duşme nok- tasına gelen, her gün kapısına haciz memurlan dayandığı bır_Trabzons- por. Böyle bir ortamda Özkan Sü- mer, taşın altına elini sokacak insan çıkmayınca mesleğini feda etti. Tek- nik adamlık yaşamına son noktayı koyarak ateşten gömleğı giydi. öy- le kı o acılı günlerde başkan olarak Trabzon sokaklannda dolaşmadı. Evde bile kızı gö'zlerine bakarak, "Is- tifa et baba. Artık dayanamıyoruz" diyordu. Ancak Sümer, aalar içeri- sıne gırse de inançlı ve kararlıydı. Iki yıl boyunca olağanüstü kongre ses- lenne kulaklannı tıkadı. Birtakım ın- sanlann çelmesine, paralı askerie- rın yuhalamasına aldırmadı. Trab- zonspor yerlerde sürünürken bıle ınancını kaybetmedı. Kimseye taviz vermedı. 0 kendisine kufür edildi- ğınde bıle altyapıya yatınm yapma- yadevam etti. Yıllar sonra yanlışyö- netimin bir bedelı olacaktı. Suçlu kendısi olmasa da bu bedei ödene- cektı. Camia "Ne olacak bu Trab- zonspor'un halı" dıye sorduğunda bu bedelın ödeneceğinın bilıncin- deydi. Geçış dönemlen her zaman zor değıl miydı? Kemer sıkmak, ayaklan yere basan gerçekçi karar- lan uygulamak kısa zamanda acı ve- rır, sorun yaşatır. Ancak uzun za- manda meyvelerini toplamak müm- kün olur. Sabır ve istikrar bu müca- delenın kilometre taşlandır. Düşü- nün, Sümer'ın altyapının başında 7 yıl, başkanlık koltuğunda da 2 yıl ol- mak üzere dış baskılara gögus ger- dıği süre toplam 9 yıl. Dıle kolay. Elbette bu başanda bırçok insan pay sahibı. Başta bir önceki yöne- tim kurulu ve bugünkü yönetım ku- rulu. Samet Aybaba, futbolcular ve taraftarlar. Ancak kuşkusuz en büyük pay sahıbi Karadeniz'in hırçın dalgaianna karşı koyup gemısini li- mana çeken Özkan Sümer'dır. BASKET YORUM / AHMET KURT Kadere Bak(ma)! Dünkü Sabah gazetesi "Kadere bak!"diye manşet atarak Ergin Ataman ve Murat Didin'i kıyaslamış. Ha- bere göre "Sıena'nın coachu Ataman Türkiye'de ba- şaramadıklannı Italya 'da hayata geçirirken, kariyeri ba- şanlarla dolu Didin, Rimini'yi ayağa kaldırma savaşı veriyor"rr\uş... Kadere bakın kı, o yazının altına benim de "birgörü- şümü" koymuşlar. Eh! Bülbülün çektiği dilinin belası. Elinde kaiemi olan benim gibi biri, konuyu bilmeden te- lefonda görüş bildirirse olacağı budur: Taraf olmaktan kaçındığı bir çekişmenin tam ortasına düşer... Oysa ben, yalnız Ergin ve Murat'ın değil, daha birçok teknik adamımızın yurtdışında çalışıp başanlı olabileceğıni sa- vunup dururdum. "Coachlanmızın teknik bilgi ve ça- lışkanlıklan yeterijdir" diye düşünür, "yeterki işlerine ba- kabilsinler; dedikodu, kulis ve paranoya ortamından uzakta çalışabilisinler" derdim. Yanılmışım. Can çıkıyor ama huy çıkmıyormuş: Teknik adamlanmız bilgilerinin yanında 'kötü' alışkanlıklannı da götürüyortarmış grttik- leri ülkelere... Işte örneği: Iki coachumuz koskoca Ital- ya'ya sığamamişlar; çekişip duruyoriar! Oysa.. Her iki- şi de, bütün Avrupa'ya yayılmış Yugoslav koçlannı çok iyi tanıriar. Ve.. bilirierki onlar, birbirleri hakkındatek bir kötü söz bıle söylemezler. "Bugün onayann bana" dı- ye düşünün pazardaki prestijlerini korurlar... Bizimkiler ise durup dururken (ve çaktırmadan) didi- şiyorlar. Ne mi yapıyorlar? Hımm! Doğrusunu isterse- niz ortada görünen pek bir şey yok ama biz ikisini de çok iyi tanınz. Ateş olmayan yerden duman çıkmaz: Bu yazı(lar) bizce ikı coach arasındaki gizli çekişmeyi açı- ğa çıkarmıştır. Bunlar, ya birbirlerini kıskanıyoriar ya da Türkiye'de bazı takımlara 'gelebiliriz' mesajını yolluyor- lar... Hayır! Komplo teorisi üretmiyoruz. Yaşadıklanmız- dan sonuçlar çıkartıyoruz... Işte size küçük bir örnek. Geçen haffa Ergin Ataman Türkiye'ye gelmiş. Ayağının tozuyla Turkbasket com yazan Cem Çetin'i arayıp fdeyim yerindeyse) hesap sormuş. Nasıl oluyormuş da ıtalya'dan dahafazla Didin haberi geliyormuş... Kendi- si daha başanlıymış... Didin ikinci lig antrenörüymüş... Barcelona'ymış, davetmiş, uçakmış... Cem Çetin ne- den kendisi için "Seneye kontratı yenilenmez" gibiler- den biryorumyapmışmış. Falan, filan... Çetin bunlann yanıtını verecektir herhalde ama, anladığım kadanyia, birilen bizı de bu kavganın içine çekmek istiyor. Boşu- na uğraşmasınlar: Biz bu işte taraf degiliz! Ergin'ı (bizi taraf sandığı için) pek sevmeyebiliriz a- ma başanlannı alkışlarız. Murat (daha hoş sohbet ol- duğu ıçin) bize daha yakın durabilir ama bu onu Er- gin'den daha iyi (veya daha başanlı) coach yapmaz. Ge- lin, tabloya birtikte bakalım: Ergin, Siena'yı bu sezon Av- rupa dörtlü finaline taşımıştır. Geçen sezonu da iyi ge- çirmiştir... Murat ıse bugün aynı ülkenin ikinci lig takı- mını çalıştırmaktadır. Kıyaslamak bile ayıp olur: Bugün için Ergin daha başanhdır. Sabah'ın yazdığı gibi "kade- re" filan bakılmaz bu işlerde. Geçmış yoktur sporda; bugün vardır... Ve daha da önemlisı, yann vardır! E-Posta: ahmetkurt(a turkbasket.com- Faks: (212) 5138595^ G.Birliği Teknik Direktörü Ersun Yanal, CumhuriyeC 'e konuştu Kafamızda kaybettikÇETtN SUSAN ANKARA - Türkiye Kupası f' n a l ı r | de Trab- zonspor'a yerule- rek kupayı bıra- kanve lige dönen Gençlerbırliğı'nin Teknik Dü"ek- törü Ersun Yanal. Cumhuriyet'e > aptığı açıklamada, "Psikolojik >ükü kaJdıranıadık. Kupayı önce kafamızda kavbertik" dedı Ankara'ya dönüşte, kupa ye- nılgisini ve son günlerde kendısi hakkında çıkan haberlen konuş- tuğumuz Ersun Yanal, "Kupada finale kadar i\i gelen oyuncula- nm, mı'Jli maçlann da araya gir- mesiyle hice voğunlaşan maç tra- fıginin, psikolojik yükünü taşh makta zoriandı. denç ve dene- yimli sınırlı bir ekibimiz var. Trabzonspor karşısuıda hedefle- diğimiz oyun elbette bu değildi" dıyerek söze başladı F.Bahçe'nın kendisiyle ılgilen- dıği yolundakı haberler konusun- dakı göruşünü sorduğumuzda. "EBahçe ile göriişme yada anlaş- ma di>e birşe> sözkonusu değü. Başkanımız. menajerlerim veya benim tarafimda böyie bir geiişme ohnadığına göre, medyada yer alan habenerin kaynağı ya da 0- rajı da biz değiliz. Benim 2 yıl da- ha G.Birliği ile sözJeşmem var. Bu sezon ve geiecek sezon vapacakla- nnuz üzerinde çahşryflnım*" \ anı- hnı aldık. Acaba bu tür haberlenn başında yer alması takımı etkile- miş olabilır mıydı 0 "Bu varsayı- nuda göz önönde bulundurarak oyunculanmla birebir vetophı gö- rüşmeler yapöm. Tıpla kendikri gibi benim de başka kulüpler ta- rafindan istenebileceğimL bunu takmumızHi başansını kanıtlaya- cak bir geHşme olarak görmeleri- ni istedim.- Kupa finalındeki ye- nilginın lıge yansıyıp yansımaya- cağını sorduk Yanal'ın yanıtı kı- sa oldu "CMası negatif etkflenme- lerl hatalardan ders abnaya, öğ- renmeye cevireceğiz. Ben değil he- pimiz, her gün gelişiyoruz_" NEYMŞ Gençlerbirliği'nin yıldız futbolcuları Ümit Bozkurt ve Okan Koç: Buyenilgi bize ders olsıuı Gcnçlerbirliği kaptam Ümit Bozkurt, arük Hgi düşündüklerini söytedi • Başkent ekibinin kaptanı Ümit Bozkurt, takım olarak çok kötü bir bir performans gösterdiklerinin altını çizerek "Hepimiz kötü oynadık. Kupayı Ankara'ya getirmeliydik. Artık önümüze bakıyoruz" diye konuştu. Spor Servisi - Gençler- önümüze bakryonız. Şam- birliği'nde kupayı kaybet- menin üzüntüsü yaşanır- ken futbolcular yaptıklan açıklamalarda "Kupayı kaybettiginıiz için iizgü- nüz. Artık tek nedefımiz Şampryonlar Ligi'ne katü- mak. Bu yenilgi bize ders obun" dedi. Başkent ekibinin kaptanı Ümit Bozkurt, takım ola- rak çok kötü bir bir perfor- mans gösterdiklennin altı- nı çizerek "Hepimiz kötü oynadık. Kupayı Anka- ra'ya getirmeliydik. Arük pryonlar Ligi'ne kaülmak istiyoruz" açıklamasını yaptı. Kırmızı-Siyahlılar'ın genç futbolcusu Okan Koç ıse takımda bu- düşüş oldu- ğunu kabul etti. Trabzon yenılgısi sonrası gece uyu- yamadığını belırten Okan Koç, u Benim için uzun bir gece oldu. Bu kupayı çok istiyorduk. Trabzonspor bizden daha iyi hazırlan- mtştı. Bu yenilgi bize ders olsun. Bu saatten sonra lige konsantre olmah\ız" dedı. ABDULKADIR YUCELMAN Ulusoy'a HayrammL TV'den Trabzonspor-Gençlerbiriiği kupa finalıni izli- yorum. Şahane birfutbol, karşılıklı ataklar, harika gol- ler ve müthiş mücadele... Trabzonsporun şahlanışı.. "Beniunuttunuzama.. ben hâlâ 4 'üncû büyüğüm" di- yen haykınş. Kısacası doyumsuzfutbolla geçen bir 90 dakika. Işte futbolun keyfi bu. Ama keyfime kibrit su- yu sıkıldı. Kupa töreninde kupayı müzesine götüren Trabzonspor'a kupasmı Başbakan Yardımcısı ve spor- dan sorumlu Bakan M. Ali Şahin verdi. Fikret Unlü spordan sorumlu Devlet Bakanı iken Fenerbahçe'nın kazandığı Atatürk Kupası'nı, Ünlü'nün elinden kapıp Haluk Ulusoy kendisi vermemiş miydi!.. Neyse.. bu kez Bakan'a verdirtmiş kupayı.. nasıl olduysa doğru- sunu yapmış... Törende Gençlerbiıiiği'ne ödülleri verildi. Bir de ne görelim, Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy, Bakan M. Alı Şahin'e madalya vermiyor mu? Şaşırdım, ne madalyasıydı bu... Yoksa TV'yi biraz geç açmıştım da ben görmeden Bakan M. Ali Şahin maç öncesi bir 400 metre koşup birınci mi olmuştu?.. Ya da yine benim bilmediğım başka bir başan mı var- dı?.. Eh öyie ya.. her şeyden benim haberım olacak de- ğildi ya... Ama keyfim kaçtı, sonradan öğrendim ki Sa- yın Bakan'ın böylesine bir madalyadan haberi bile yokmuş. Sahi Haluk Ulusoy bu madatyayı neden ver- mişti? Doğrusu Futbol Federasyonu Başkanımız Haluk Ulusoy'a hayranım, işinı o kadar iyi biliyor ki.. şaşınp kalıyorum. Her devrin adamı olmak çok zor bir ıştır. Bu- nu herkes yapamaz. Bulunduğu ortamın rengine, ha- vasına, nefesine uymak maharet ister. Leb demeden leblebiyi anlayacak zekâ ve kıvraklık ister. Mesut Yılmaz Başbakanlık ve Başbakan yardımcı- sı olduğu dönemde Haluk Ulusoy'u defalarca savcıla- nn elinden kurtardı, ona hep destek oldu. Ama sonra ne oldu; aynı Haluk Ulusoy, "Mesut Yılmaz da kim olu- yor.. beni başkan seçtirecek gücü varmıydı" deyiver- di. Çünkü Mesut Yılmaz ile işi bitmişti. AKP iktidara ge- liyordu veAbdülkadirAksu, Içişleri Bakanı'ydı. Ak- su'nun oğlu Murat ı Federasyon'a alıverdi. Federasyon Başkanımız Haluk Ulusoy gerçekten işini iyi biliyor. Nasıl yapıyor, nasıl ediyor doğrusu hay- ranım... TV ekranlarında yine canlı canlı bir maç vardı. Mi- nikler futbol takımı, milletvekilleri takımını 3-2 yendi. Maç boyunca düşündüm uzun donlu milletvekilleri ile geleceğin milletvekıllen olacak çocukların mücadele- sinı. Birıleri bugünün Türkiyesi'ni yönetenler, diğerieri ise Türkiyenin geleceği çocuklar. Farkı, farkedenler farketti... E-Posta: ayucelman<& yahoo.com - Faks: (212) 5138595
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear