22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 25 NİSAN 2003 CUMA 14 JVUJ^J. U J \ kuttur@cumhuriyet.com.tr HAYATİASELYAZICI Adana Devlet Tiyatrosu, 5. l hısla- rarasıTiyatroFestivali'ne; dönemso- nunda tamamladığı Moöere'in "Cim- ri", Turhan Selçuk'tan tiyairoya uyar- lanan "Abdülcanbaz" ve MeHh Cev- det Andayın "JçerdekDer** adJı oyun- lanylakatıldı. Festivale aynca Fran- sa, Ingiltere ve Tataristan'dan tiyatro- lar, K. Kıbns devlet tiyatrosu. Anka- ra, Istanbul ve Izmir Devlet Tiyatro- lan ıle Kent Oyunculan, Hadı Ça- man Yeditepe Tiyatrosu, Ankara Ekin Tiyatrosu, Semaver Kumpanya adlı topluluklar da katılıyor. Adana Devlet Tiyatrosu'nun dö- nem sonu ve festıval için hazırladığı Moliere'in "Cimri" adlı komedyası- nı Işıl Kasapoğlu sahneye koydu. Oyun, yönetmenın yorumu, oyuncu- lann gösterdüderi üstün çaba ve çok ilginç biçemiyle dikkat çekti. Kometiya blçlmlnl yarattı Moliere (1622-1673) yönetmen, oyun yazan ve oyuncu olarak, klasik Fransız komedyasının kurucusudur. Halk tiyatrosunun kaynağı olan do- ğaçlamaya yönelmesi. önemli başa- nlar sağlamasına neden oldu. Oyun- lannda çizdiği ve betimlediği roller, yarattığı tipler ve kahramanlarla ün- lendi. Özellikle Commedia dell'arte ve Commediaerudita'dan yararlana- rak Fransız komedyasını oluşturdu. Moliere komedya bıçimirü yarattı de- nebilir. Töre komedyası ile karakter komedyasının yaratıcısı oldu. Pasto- ral komedya, Comediea ballet fars tü- rü oyunlar da yazdı. Ne ki bunlarda, töre ve karakterkomedyalan kadarba- şan gösterdiği söylenemez. "Tartuffee" ve "Adamcıl"" gibi de- ğişik içerik ve biçemde oyunlan da olan Moliere'in 1668'de yazdığı "Gm- ri" 20. yy'da daha çok ünlendi. Mo- liere. üstün bir komedya düzeyine imri' güldürüsünde. düzenin de simgesel biçimde eleştirisi var. Özellikle, yönetmen Işıl Kasapoğlu. böyle bir çarpıklığın altını keskin çizgilerle çizmiş, oyunun başkahramanj 'Harpagon'u ve diğer kişileri tipleştirmede, estetik anlatımıyla yaratıcı yöntemini ortaya çıkarmıştır. Yönetmenin yorumuyla her şey çarpıktır. Bu nedenle sahne tasanmında eğik bir düzlem kullanarak yorumunu oyunculann betimledikJeri karakterlere koşut olarak vurgulamıştır. ulaştığı bu oyunda, ironiyi (gülünç- lüğü) öne çıkararak cunnliğin altını keskin bir biçimde çizer. Oyunu iz- lediğinizde, böyle bir yorumla karşı- laşıyor, tt cimrTlığı sımgeleyen gü- lünçlüğün portresinı görüyorsunuz. Cimri ve çevresi, bütün yönleriyle verilmiş, olay bütünüyle gülünçlü- ğün portresine oturtulmuştur. Gü- lünçlü portre teması, belki de yeni araştırmalann yapılması için, çevre- sındeki bütün kişiler ve olaylar dizi- sı dışarda bırakılarak geliştirilmiştir. "Cimri" güldürüsünde, bir çeşit, düzenin de simgesel biçimde eleşti- risi var. Özellikle, yönetmen Kasapoğ- lu, böyle bir çarpıklığın altını keskin çizgilerle çizmiş, oyunun eksen kişi- si ve başkahramanı "Harpagon"u ve diğer kişileri tipleştirmede, estetik anlatımıyla yaratıcı yöntemini orta- ya çıkarmışnr. Yönetmenin yorumuy- la her şey çarpıktır. Bu nedenle sah- ne tasanmında eğik bir düzlem kul- lanarak yorumunu oyunculann be- timledikleri karakterlere koşut ola- rak vurgulamıştır. Oyunun çevre dü- zenini Hakan Dündar. dönemin giy- silerini yansıtan kostümlerinı Funda Çebi yapmış. Işık da aym düzeyde başanlı. Tlpleştlrmede gerçekçlllk Moliere'in kişilerinde tipleştirme- Ier gerçekçı olduğu için kalıcıdır. Bir Tartuffe, bir Don Juan, bir "Cimri" gibi... Gerçekçi olmayan tipleşhrme- ler kahcı olmazlar. Kişılerin çizimin- de, Moliere ustadır. Adana Devlet Ti- yatrosu'nda oynanmakta olan "Cim- ri", Moliere'in karakterlerindeki çı- zimine uymakta. oyuncular bu anla- yışla kendi karakterlerini çözümsel an- layışla çızmektedirler. Sözgelımı, "Harpagon'"da Musta- fa Kurt, geleneksel "Cimri" tipleme- sını oynayan ünlü karakter ya da ko- medya oyunculannın altından kalka- mayacağı biçimde, rolünün tipleme- sini olağanüstü boyutlara taşımakta- dır. Kasapoğlu, bugüne dek göriilme- yen. (genelde bu tür büyük roller, yaş- lı yıldız oyuncularca oynanmaktadır) bir yaklaşımla ya da pek az örneğine rastlanabilır nıtelikte birseçimle, Mus- tafa Kurt'tan bu rolün aşın tempolu biçimde oynamasını istemiş. böyle- ce de oyunculuğun bütün aynntılany- la yepyeni olduğu bir "Cimri" karak- teri ortaya çıkmıştır. "Harpagon"un gözünün doymazlığını buradakinden daha iyı yorumlamak kolay değil. Bü- tün oyunculan aynı başan düzeyinde gördüğümüzü de belirtmek isterim. Ünlü aydınlanmacımız Sabahattin E>uboğlu'nun Türkçesi. gelecek ku- şaklara kalacaknitelikte. Takım oyun- culuğu ve başansmı oyunun tüm sah- nelerinde sürdüren oyunculan da say- madan edemiyorum: Tevfik Tarhal, Nimet îyigün, Güney Mete, Demet İyigün, RaifHikmetÇam. Burçin Öz- yumşak, Şekip Taşpınar,Tolga Tekin, Erdal Cindonık, Murat Özben ve Funda Mete. Andy Warhol ile Paul Morrissey'in kült filmi: Et 60 'hyıllarda cinseldevrimKültür Scrvisi - 22. Uluslarara- sı İstanbul Film Festfvali'nde bu- günün öne çıkan yapımlan prog- ramın üç ayn bölümünden üç seç- kin yapıt. AndyWarhol Sunar: Paul Mor- rissey'in Üçlemesi bölümünde gösterilen ve üçlemenin ilki olan 'Et', hem 60'lann cinsel devrimi- nin bir başyapıtı. hem de Andy VVarhol'un film fabrikasından çık- mış tuhafNew York bağımsız film yapımcılığırun nitelikli bir örneği. Morrissey'in komik ve sürükleyici filmı. uyuyan, çıplak bir erkeğin uzun uzun görüntülenmesiyle baş- lıyor. Lezbiyen kansının kız arka- daşını kürtaj ettirmek için gere- ken parayı toplamak amacıyla 200 dolara kendini satan genç eşcinsel fahişe Joe'nun bir günü anlatılıyor. Dışandaki G«nç Türkler bölü- ISTANBUL 22.ULUSLARARASI »J™ İSTANBUL. . VAKFI FİLM FESTIVALI mündeyeralan 'Soüno' (Yon: Fa- tih Akm). başka bir yerde daha ıyi bir yaşam için anavatanlannı terk edenJere dokunakh bir saygı duru- şuniteliğinde. 196O'lı yıllarda ttal- ya'nın güneyinden yoksul bir ai- lenin Almanyaya göçünü anlatan filmde Gigi ve ağabeyi aileleriyle birlikte yoksul kasabaları Soli- no'yu bırakıp Almanya'da Ruhr bölgesine yerleşir ve birpizza dük- kânı açarlar. Çevrelerindeki yeni dünyayı keşfe çıkan çocukJar ay- nı zamanda keşfedilirler de. Türkcefl Gaialan bölümünde su- nulan Paul Thomas Anderson'un yönettiği 'Aşk Sarhoşu' ise biraz tehlike ve dozunda nevToz barın- dıran enerjik bir romantik kome- di. Filmde Barry Egan. San Fer- nando Vadisi'nde bir deposu olan uyumsuz, küçük çaplı bir işadamı- dır. Duygusal bakımdan yaralı Egan, azıcık kışkırtılınca kendini kaybedip şiddetli tepki vermekte- dir. Yavan yaşamını biraz olsun ha- reketlendiren şeyler, büyükJük tas- layan yedi kız kardeşinin azarlan ve ona bir ihtimal bedava uçak bi- leti sağlayacak kutularca konser- ve yiyecek satın alma saplantısı- dır. Derken gizemli bir Ingiliz ka- dınıyla tanışır. Keşfetmeye ve de- ğişmeye başlar. 'Et', AndyVVarhol ile uzun süre onun asistanhğuuvekamcramanlığınıyapmış PauJ -Morrissey'in 60'h v ıUann sonundan gelen karşı kültür üçlemesinin ilki. KADIKÖY 2. SLXH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 2002'977 Vasi Tay. Mahkememızce verilen 25./'03.2003 tarih ve 2002 977 esas, 2003 167 karar sayılı ilamı ile 1333 doğumlu, Rıfkj ve ffakat kızı. Emine Melahat Ulukal'm rahatsızlığı se- bebiyle 4721 s.TMK'nun 405. maddesi gereğince vesa> r et altına alınarak kendisine yegenı 1970 dogumlu Zeki Öksün vasi tayın edilmıştır. Keyfiyet ılan olunur. "I0r04.2003 " Basın: 19288 ÖDFJVÜŞ KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 200291 Davacı Hazine vekilince dav'alı Mehmet (Rafet) Cnal aleyhine açılan tesbite itiraz davasının vapılan açık yargılamasında, Davalı Mehmet (Rafet) Ünal'a bıldırilen ad- resınde tebligat yapıiamadıf mdan dava difekçesinin kendisine ilanen tebligat yapıldı- gı, Davacı vekıîinin temyizine binaen Yargıtay 17. Hukuk Daıresi Başkanlığı'nın 17. 03.2003 tarih ve 2003 2325- 2041 sayılı ılamı ile usul ve yasaya uygun olan hükınün onanmasına karar verildiği, Davacı vekili "07.04.2003 tanhli dileîcçesi ıle Ödemiş Kadastro Mahkemesi'nin eksik inceleme sonucu vermiş olduğu karann tashıhen bo- zulmasına karar verilmesinı" istemiş olmakla, Işbu Yargıtay onama ılamı ve davacı vekilinin tashıhi karar dilekçesı ilanının yayınlanma tanhinden itibaren 15 gün içinde da%"alı Mehmet (Rafet) Ünal'ın işbu Yargıtay onama karanru tashihı karar edebilecegi gibi yukanda belirtilen tashihı karar dilekçesine istedigınde cevap \r erebileceği, aksi takdirde belirtilen süre sonunda karann kendisı yönünden kesinleşeceğı hususu tebliğ yenne kaim olmak üzere ilan olunur. 07.04. 2003 Basın: 19128 ÖDEMİŞ KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 2002 22 Davacı Hazine vekilince davalılar Fatma Keçeci vs aleyhine açılan tesbite itiraz davasının yapılan açık yargılamasında, Davalılar Fatma Keçeci ve Ömer Fa- nık Keçeci'ye bildirilen adreslerinde tebligat yapıla- madjğından dava dilekçesinın kendilenne ilanen tebli- gat yapıldığı. Davacı vekilinin temyizine binaen Yar- gıtay 17. Hukuk Dairesı Başkanlığı'nın 10. 03.2003 tarih ve 2003 2167/ 1723 sayılı ilamı ıle usul ve yasa- ya uygun olan hükmün onanmasına karar venldıği, Davacı vekili "07.04.2003 tarihli dilekçesi ile Öde- miş Kadastro Mahkemesfnin eksik inceleme sonucu vermiş olduğu karann tashihen bozulmasma karar ve- rilmesini" istemiş olmakla. İşbu Yargıtay onama ilamı ve davacı vekilinin tashihi karar dilekçesi ilanuım ya- yınlanma tanhinden itibaren 15 gün içinde davalılar Fatma Keçeci ve Ömer Faruk Keçeci nın işbu Yargıtay onama karannı tashihi karar edebilecekleri gibi voıka- nda belirtilen tashihi karar dilekçesine ıstedıklerinde cevap verebilecekleri. aksi takdirde belirtilen süre so- nunda karann kendileri yönünden kesınleşeceği husu- su tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur 07.04.2003' Basın: 19126 ÖDEMtŞ KADASTRO HÂKTMLİĞÎ'NDEN Dosya No: 2002 i 7 Davacı Hazine vekilince davalılar Mustafa Akiş vs. aleyhine açılan tesbite itiraz davasının yapılan açık yargılamasında, Davalılar Mustafa Akiş, Yaman Akiş, Özlem <\kiş. Cihan Akiş, Ayla Akiş, Alev Akış, Figen Çoruh ve Hayriye Ketenci'ye bildirilen adreslerinde tebligat yapılamadı- ğından dava dilekçesinin kendilerine ilanen tebligat yapıldığı. Davacı vekilinin tem- yizine binaen Yargıtay 17. Hukuk Dairesı Başkanlığı'nın 10. 03.2003 tarih ve 2003/2172- 1720 sayılı ilamı ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına ka- rar verildiği, Davacı vekili •'07.04.2003 tanhli dilekçesi ile Ödemiş Kadastro Mahke- mesi'nin eksik inceleme sonucu vermiş olduğu karann tashihen bozulmasma karar venlmesini'" istemiş olmakla, İşbu Yargıtay onama ilamı ve davacı vekilinin tashihi karar dilekçesi ilanının yayınlanma tarihinden itibaren 15 gün içinde davalılar Musta- fa Akiş, Yaman Akiş, Ozlem Akiş, Cihan Akiş, Ayla Akiş, Alev Akiş. Figen Çoruh ve Hayriye Ketenci'nin işbu Yargıtay onama karannı tashihi karar edebilecekleri gibi yukanda belirtilen tashihi karar dilekçesine istediklerınde cevap verebilecekleri, aksi takdirde belirtilen süre sonunda karann kendıleri yönünden kesinleşeceğı hususu teb- lig yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 07 04 2003 Basın: 19124 YALVAÇ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'JVDEN Dosya No: 2000 324 Esas Davacılar Hatice Dinçer ve diğ. vekili tarafından açı- lan gaiplik davasına esas olmak üzere, Yalvaç ilçesi, Pa- zar Yukan Mahallesi, 26 Ada. 15 Parsel sayılı taşmmaz- da hissedar olarak gözüken Hacı Mehmet kansı Hanife ile Hacı Mehmet kızı Kübra yapılan tüm aramalara rağ- men yıllardır bulunamamış ve kendilerinden bir haber alınanıamıştır. Bu nedenle mahkememıze gaipliğine ka- rar verilmesi istenilen \Tikanda adlan geçen Hacı Meh- met kansı Hanife ile Hacı Mehmet kızı Kübranın bızzat kendilennın ya da tanıyıp bilenlerin işbu ilanın yapıldığı tarihten itibaren 6 ay içerisinde mahkememizin 2000 324 esas sayılı dava dosyasına müracaat etmeleri. aksi takdir- de yukanda ısimleri geçen Hacı Mehmet kansı Hanife ile Hacı Mehmet kızı Kübranın gaipliğine karar venle- ceğı ılan olunur. Basın: 14656 ÖDEMİŞ KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No. 2002 026 Davacı Hazuıe vekilince davalılar Faıze Güngör vs. ale>- hıne açılan tesbite itiraz davasının yapılacak açık yargılama- smda. Davalılar Faıze Güngör, Mehmet Güngör. Süreyya Gungor. Fatma Gül ve Tahir Güngör'e bildirilen adresınde teblıgaf vapılamadığından da\a dilekçesinın kendilenne ıla- nen tebhgat vapıldığı. Davacr vekilinin temvızıne binaen 'ı'argıtas 17. Hukuk Dairesı Baskanlığf nın 10 '03 2003 tarih \e 200? 2168-P22 savılı ilamı ıle usul ve vasaya uygun olan nükmün oııanmasına karar verildigı, Davacı vekili ••07.04 2003 tanhh dilekçesi ile Ödemiş Kadastro Mahke- mesı'nın eksik inceleme sonucu vermiş olduğu karann tashi- hen bozulmasma karar venlmesini" istemiş olmakla. I$bu Yargıtay onama ilamı ve davacı vekilinin tashihi karar dilek- çesi ilanının yayınlanma tanhinden itibaren 15 gün içinde davalılar Faıze Güngör. Mehmet Güngör. Süreyya Güngör. Fatma Gül ve Tahır Güngör'ün işbu Yargıtay onama karan- nı tashihi karar edebilecekleri gıbı Mikanda belirtilen tashihi karar dilekçesine ıstedıklerinde cevap verebilecekleri. aksi takdirde belirtilen süre sonunda karann kendıleri vönünden kesinleşeceğı hususu tebliğ yerine kaim olmak üzere ılan olunur 07.04.2003 Basın 1912' ODEMİŞ KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 2002 135 Davacı Hazine vekiiince davalı Hayriye Ketenci aley- hine açılan tespite itiraz davasının yapılan açık yargıla- masında. Davalı Hayriye Ketenci'ye bildirilen adresinde tebligat vapılamadığından dava dilekçesinin kendisine ilanen tebligat yapıldığı, Davacı vekilinin temyizine bi- naen Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığının 17.03.2003 tarih ve 2003 2322- 2038 sayılı ilamı ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanmasına karar verildi- ği, Davacı vekili ••07.04.2003 tarihli dilekçesi ile Ödemiş Kadastro Mahkemesi'nin eksik inceleme sonucu vermiş olduğu karann tashihen bozulmasma karar verilmesini" istemiş olmakla. işbu Yargıtay onama ilamı ve davacı ve- kilinin tashihi karar dilekçesi ilanının yayınlanma tari- hinden itibaren 15 gün içinde davalı Hayriye Ketencı'nin işbu yargıtay onama karannı tashıhi karar edebileceği gi- bi yukanda belirtilen tashihi karar dilekçesine istediğin- de cevap verebileceği, aksi takdirde belirtilen süre so- nunda kararın kendisi yönünden kesinleşeceğı hususu tebliğ yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 07.04. 2003 Basın: 19125 SELİM İLERİ Bir Sabahtı... llkyazı nihayet çağrıştıran bir sabaha uyanıyorum. Ikide birde "Birsabahtı..." diye tutturuşum neden ki? Anmak istediğim hangi sabah? Geçmiş günlerin romanlannda bize roman duy- gusunu getiren fîyakalı deyişler vardır: Akşamoluyordu... Birakşamdı... Akşamın serinliğine bürünmüşlerdi... Hep akşam. Sabahlı cümlelerden pek bir şey kal- mamış aklımda Akşam oluyordu, derdemez, bırçokeski akşama, geçen zamanın günbatımlanna geri dönülmüş gibi oluyor. Çünkü, söylediğim gibi, bu iki sözcük eski zaman romanlanndan esintiyi yedeğinde taşıyor. Nerde olmak istersiniz? Istanbul'un yalnızca renklere, yalnızca siluete dö- nüştüğü bu saatte, anılarınız sizi nereye çekip gö- türecek? Fakat akşamlan bir yana bırakıyorum. Bu ilkyaz sabahı... Bir sabahtı. llkyazların öyle aldatıcı sabahlan var- dır, bir canlanışla, tazelikle uyanırsınız, gencelmiş, başınızda kavak yelleri esiyor. Rüyada mı, anıda mı, lise son sınıf öğrencisi Se- lim. Umutlarla donanmış. Bu hazıran günü kıvanç- la dolup taşıyor. Yeni Ufuklardergisındeöyküsüya- yımlanmış. fam otuz beş yıl önce. Otuz beş yılın birçok günü, saati unutulmuş da, haziran sabahının diriliği yerli yerinde. Umut ve ül- kü yerli yerinde. Yazılar yazmak, hayatı değiştirmek isteyen hayalperest... Biraz ürkerekardınatakılıyo- rum. Otuz beş yılın düşbozumunu birlikte yeniden ya- şayacağız. Tçrtu kalırgeriye. Toplumsalyaşamdakı sancı ka- lır. Ülkü bozguna uğrar, umut gitgide kınlır. Otuz beş yıl öncesinin haziran sabahına dalıp git- tiniz mi, yeniden yaşamak isteği! Zîya Osman Sa- ba'nın dediği gibi: Nefes Almak! Nefes almaya özlem duyarsınız. Bir yerinden bir şeyleri kurtarmak, bir kez daha başlayabilmek... Umut dolu bir roman yaz. insanlara iyilikle gülüm- se, vapura atladığın gibi mimozah adalar... AmaŞükufe Nihal'in unutulmuş romanı başka bir şey söylüyor: Yalnız Dönüyorum! Yalnız dönüyorsun. Birlikte yola çıktıklannı tek tek yitiımişsin. Istediği kadar leylak koksun bu sabah, çoktan silinmiş gençliK heyecanı. Edebiyat dergilerinin günleri değil miydi? Ay ba- şını iple çekerdin. Şiirler, öyküler, fırından yeni çık- mışekmekkokusu. Oyle uzak ki şimdi; ne yazı çizi, ne gecelerce ede- biyattan söz açmak, ne sabah yeli... Bütün bunları yazmanın da bir anlamı kalmadı. Bütün bunlarla yıllarca yaşadın. Bütün bunlar, as- lında, seni zehirledi. Sabah. Esinti, ince esinti. Arka bahçede leylak ağaç- çığı tomurcuklanmış. Gökyüzü masmavi. Oysa söz- cükler... Sözcüklerin birerikişereksiliyor. Dahadün, daha birkaç yıl önce, böylesi bir sabahı mutluluk- tan esriyip yazardın. Bir hatıraya gülümser gibi, bir sabaha, çökkünlü- ğe, getecekten ürkmeye. Deniz kıyısında, sabah, hâlâ aynı sabah. Yürümek,. alıp başın/ gitmek. Sulardaki çırpıntı. Yol kıvrılıyor. Köşeyi dönünce, ihtiyar manolya ağacı. Çiçekle- rini açtı mı? Takvimde îz Bırakan: "Ama yavaş yavaş içine garip bir karanlık çök- meye başlıyor, kendini desteksiz ve boşlukta his- sediyordu." Peride Celal, Dar Yol, Oğlak Yayıncı- lık, 1996. Jonattıan VVatkins'ten konferans • Kültür Servisi - Güncel sanat alanında önemli bir konumu olan Birmıngham'daki tkon Gallery'nin yönetmeni Jonathan Watkins, bugün Proje 4L - Istanbul Güncel Sanat Müzesi'nde saat 18.00'de bir konferans verecek. 1999 yüından bu yana tkon Gallery'nin yönetmenliğini sürdüren Watkins 1998 Sydney Bienalı'nin de sanat yönetmenliğini yapmıştı. Jonathan Watkins'in misafir küratör olarak görev aldıgı Tate Trienali kapsamında düzenlenen, Kutluğ Ataman'ın da araiannda yer aldığı 24 sanatçının işlerinden oluşan 'Days Like These' sergisi, 26 Mayıs tarihine kadar Londra Tate Britaın'da sergıleniyor. (0 212 281 51 50) K Ü L T Ü R » Ç İ Z İ K K Â M İ L M A S A R A C I
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear