22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
"19 NİSAN 2003 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA H i J v U i ı f J l V J J . ekonomi(acumhuriyet.com.tr 13 TırkcelNn abone sayısı 15.7 mflyon • İSTANBUL(AA)- «Çukurova Grubu ve Turkcell Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Emın Karamehmet, krizin etkilerinin devam ettiğini ifade ederek 15.7 milyona ulaşan abone sayısıyla Turkcell'in lider GSM operatörü konumunda olduğunu belirttı. Karamehmet Turkcellin Olağan Genel Kurul toplantısında dağıtılan faaliyet raporunda yer alan mesajında hedefledıkleri yolda ihtiyatla ilerlemeye devam edeceklerini, TurkceU'ın Avrupa'nın en büyük operatörleri arasmda yennı aldığını bıldirdı. Turkcell Genel Müdürü Muzaffer Akpınar da faaliyet raporundaki mesajında, şirketin net kannuı ise 145 trilyon lira olarak gerçekleştiğini kaydetti. Genel Kurul'da, Yönetim Kurulu" nun ortaklara kar dağıtılmaması yönündeki teklifi kabul edıldı. Aygün: Vergi afffı uzatılsın • ANKARA(ANKA)- Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, vergi banşından yararlanmak için başvuru süresinin 21 Nisan'da dolduğunu belırterek sürenın 30 Nısan'a kadar uzatılmasını istedı. Aygün yaptığı açıklamada, vergi banşı ıçin başvuru süresinin uzatılması yönünde üyelerden çok fazla talep geldiğini ifade ederek "Vergi dairelerinde izdiham yaşanıyor" dedi. TEKE: Yakılacak tütünümüz yok • ANKARA(ANKA)- TEKEL'deki ıhtiyaç fazlası tütünlerin, sigara harmanlannda kullanılabilır durumda olduğu, bu nedenle de imhalık rütün bulunmadığı bildinldi. TEKEL Genel Müdürlüğü'nün açıklamasında, Bakanlar Kurulu"nun stoklarda bulunan tütünlerle ilgili olarak dün yayımlanan karannın tam anlamıyla yanlış yorumlandığı belırtildi. Çağlar'ın Polyleni ve Sifaş'ta grev • Ekonomi Servisi - îşadamı Cavit Çağlar"ın sahibi olduğu Polylen ve Sifaş'ta toplu ış sözleşmesi görüşmeleri anlaşmazlıkla sonuçlandı. Polylen ve Sifaş"tan borsaya gönderilen açıklamalara göre, Türkiye Tekstil Örme ve Giyim Sanayii tşçileri Sendikası her iki işyeri için grev karan aldı. Kararlar Polylen'de 22 Mayıs'ta, Sifaş'ta ise 23 Mayıs'ta uygulanacak. Tiirkbank vakfmda karargünü • İST\NBUL(AA)- Türk Ticaret Bankası Munzam Sosyal Güvenlik Emekli ve Yardım Sandığı Vakfı'nın SSK'ye devri konusu, bugün yapılacak genel kurulda karara bağlanacak. Vakfın bugün Istanbul'da yapılacak genel kurulunun gündeminde, SSK'ye devir işlemleri için yönetim kuruluna yetki verilmesi konusu da yer alıyor. Fon'dan Turkcell hissesi devrn • ANKARA(ANKA)- Tasarruf Me\'duatı Sigorta Fonu, Pamukbank ve Pamuk Factoring'den devraldığı toplam yüzde 0.57 oranındaki Turkcell hssesini Çukurova Holding'e de\Tetti. Turkcell'den tMKB'ye gönderilen açıklamada, cevirle ılgıli ışlemlerin \apılacağı bildinldi. Cumhuriyet, patronlann Başbakan'a sunduğu istihdam raporunu açıklıyor TÜSİAD'danHiüeruyansı!HACER BOYÂCIOĞLU ANKARA - TÜStAD, Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan'a sunduğu raporda, işsizliğin "faşist hareketieri" güçlendi- receği uyansında bulundu. TÜStAD raporunda, "tssizük, siyasal bunahnılan besleyen bir ortanı oluşturur. tçeride totab- ter, dışanda saldırgan akımlar iktidan ete geçirebiür" denildi. Raporda, Nazi Partisi \e Hit- ler'in 1933 yılında iktidara gelmesinde en belirleyici rolü, yüksek işsizliğin neden oldu- ğuna da dikkat çekılerek "O dönemde, her dört Almandan biri işsiz durumdaydT sapta- masında bulunuldu. Işsizlikle topyekûn mücadelenin bir an önce başlaması gerektiği vur- gulanan raporda, "Alarmzflle- • îşsizlik totaliter akımlan iktidar yapar. Faşizmi yükseltir. • Türkiye'de kamu istihdamının artması gerekli. • Koşullar değişmezse, işsizlik toplumsal soruna dönüşecek. ^ Düşük büyüme durumunda işsizlik oranı 2010 yılında yüzde 17'ye ulaşır. • Alarm zilleri çalmaya başladı. ri çahnaya başladı" denildi. TÜStAD'ın 174 sayfalık ra- porunda şunlar yer aldı: issizliği kamu azaltti: Kamu istihdamı, işsizliğin sı- nırlı kalmasında geçen 12 yıl- da önemli bir rol üstlendi. An- cak, önümüzdeki 9 yılda ka- mu istihdamında artış hızmın önemli ölçüde düşmesı bekle- niyor. Tahminlere göre, kamu- daki istihdamın artış oranı yüz- de 2.3'le suıırlı olacak. Memur sayısı az: OECD ülkeleriyle kıyaslandığında, oransal olarak Türkiye'deki memur sayısının yetersiz oldu- ğu görülür. Türkiye'nin Fran- sa, Almanya, tngiltere'yle kar- şılaştınlması durumunda 1995 'te Türkiye 'de memur sa- yısı toplam nüfusun yüzde 2.8'iyle suıırhyken bu sayı Al- manya'da yüzde 5.8, Fransa'da yüzde 7.4. Ingıltere'de ise yüz- de 6.7'ye kadar çıkıyor. Ulus- lararası karşılaştırmalar, Tür- kiye'deki kamu istihdamının ilerleyen yıllarda artmasının kaçınıbnaz ve gerekli olduğu- nu kanıtlıyor. 2010da 4 milyon işslz: Düşük büyüme performansı- nuı (yüzde 4) devam etmesi ve diğer ışsizlikle mücadele poli- tikalannın devreye sokulma- ması durumunda, işsız sayısı 2010 yılında 4 milyona yakla- şacak, işsizlik oranı da yüzde I7'ye çıkacak. İşsızliği 8 yılda yüzde 6.6'ya düşürebilmek için gereken asgari büyüme oranı \uzde 6 "dır. Hitler de böyle gelmiş- tl: tşsızlik arttıkça ekonomik ve toplumsal sorunlar da gide- rek yoğunlaşır ve siyasal buna- lunlan besleyen bir ortam olu- şur. Antıdemokratık popülist eğilimler güçlenir. tçeride to- taliter, dışanda saldırgan akım- lar iktidan ele geçirebilir. Hit- ler'inve Nazi Partisi'nin 1933 yılında iktidara gelmesinde en belirleyici rolü, 1930 bunalı- mının neden olduğu yüksek iş- sizlik oynamıştır. 1933 yılın- da, işgücüne mensup her 4 Al- mandan biri ışsız durumdaydı. Ücretler düşürülme- melİ: Me\ cut koşullarda \ er- gi ve primleri sabit tutarak, net ücreti düşürmek gibi bir öneri hem sosyal adalet açısından hem de ekonomik rasyonalite açısından savunulamaz. tşgü- cü malıyetlerinde yüzde 15 oranında bir düşüş sağlandı- ğında dahi toplam istihdamda gerçekleşecek artış yüzde 1 'le sınırlıdır. Sütaş krizde durmadıEkonomi Servisi - Son üç yıla sığan iki ekonomik kriz ve dünyadaki hassas denge değişünlerinin global etkileri, Türkiye'de yatınmlann izlediği durgun seyri açıklıyor. Ancak, tüm olumsuzluklara rağmen yatırımlannı sürdürme kararlılığı gösteren şirketler de var. "Rüzgâra karşı yürüme" riskini göze alan şirketlerden biri olan Sütaş, 2001 Kasım krizi öncesınde karara bağladığı 16 milyon Euro'luk ek yatınmının "ilk meyvesini" aldı. Sütaş, 300 bin tonluk yogurt pazannda tüketicinin beğenisine sunduğu yeni ürünü "Hüptrik" ile meyveli yogurt kategorisinde farklı bir tüketim konseptinın de öncüsü oldu. 'Sanayicinin görevi yaünm yapmak' 16 milyon Euro'luk yatınmından doğan Hüptrik, Sütaş'ın "pilavdan dönenin kaşığı kmlsın" tarzındaki bir kararlılığın ürünü. Yatınm karannm alınmasının ardından çıkan 2001 knzinde Sütaş'ın "krizlere dönük kısırdöngüsü kırma ve yatınmı sürdürme'' yönünde bir tavır belirlediğini ifade eden Sütaş Kurumsal tletişim Müdürü Sedat Pişirici, yatınmın start aldığı 2002'de patlayan şubat krizinin de şirketin yatınm ve yeni ürünlere dönük "motivasyonunu kıramadjğınr belirttı. "Hayalci" olmadıklannı belırten Pişinci. "Her ürün bizün için yeni istidam' ve tüketiciyle olan bağlanmızın daha da kuvvetlenmesi anianunı taşryor" dedi. Pişirici, sanayi şirketinin temel görevinin yatınm yapmak olduğunu dile getirerek "Sütaş olarak sektörde kalıcı olmak. sektörün büyünıesinc dolayısıyla ülke ekonomisine katkıda buhınmâk istiyoruz" diye konuştu. Hükümet kararh 1 Özaydınlı'ya göre, borç da i)denir, büyüme de sağlanır, yeter kı güven sağlansın • İş dünyasınm seçim arifesinde tanıdığı kredibiliteyi hükümete şimdi tanımadığını söyleyen Koç Topluluğu CEO'su Bülent Özaydınlı. umut verici gelişmelerin hükümetin kararlı davranmasıyla süreceğini savundu. Ekonomi Sevrisi- Koç Holdıng CEO'su Bülent Ozaydınlı, Türkiye'nin içinde bulunduğu orta- mın ıçinden çıkılmaz bir durumda olmadığını, gelecek için umut veren olumlu gelişmelerin de bulunduğunu söyledi. Hükümetin içeride ve dışanda kararlı davran- ması gerektığine değı- nen Özaydınlı, artık söy- lemden çok uygulama- nın önemli olduğunu, sorunlann kararlıhkla çözümlenebileceğini vurguladı. Düzenlediğı bilgilen- dirme toplantısında Koç Topluluğu'nun hedef ve stratejileri hakkında bil- gi veren Bülent Özay- dınlı sorulan yanıtlar- ken "Seçimler öncesi ve hemen sonrasında iş dünyası hükümete kre- dibiİite tanıdı. Ancak, popülist politikalar ve ekonomik programdan sapma eğilirnkrt bu kre- dibiliteyi ortadan kaldır- dL Piyasalar her seyi be- lirler hale gekü Ulkede- ki sorunlar çözümlen- meyecek boyutta değiL LTkemize güveniyoruz. Borç da ödenir, büyüme BüyÜTneye devam ^ leşnıeleri ve 2003 hedefleri şöyie: Uluslararası muhasebe standartlanna göre kombine ciro, geçen yıl 2001 "e oranla yüzde 19 büyüyerek9.8 milyar Euro'ya ulaştL 2003 hedefî, vüzde 33 arttşla 13.1 mil- yar Euro. thracat geçen yıl yüzde 41 artışla 2.4 milyar Euro'ya ulaştı. 2003'te hedef, yüzde 39 arûşla 33 milyar Euro. Buna göre Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 6.5'ini Koç Topluluğu gcrçekleştirdi. 2003'te bu oranuı yüzde 8.5'e çıkanlması he- defleniyor. Yurtdışı gelirleri 2002'de yüzde 46 artjşla 32 milyar Euro oldu, bu tutar 20O3"te yüzde 36 artışla 4.4 mihar Euro olacak. Personel sayısı 7 bin 100 artışla 50 bin 500 kişhe ulaşû. Bu rakam bu yıl 3 bin 100 kişi daha artarak 53 bin 600 olacak. de sağlanır, yeter Id gü- ven tesis edilsin. Bu da hükümetin kararlı dav- ranmasıyla mümkün" dedi. Dış ilişkilerde Kıbns konusunda hükümetin çelişkili söylemlerde bulunduğuna dikkat çe- ken Özaydınlı. Irak ko- nusunda da izlenecek politikayı kendi partısi- ne dahi anlatamadığının altını çizerek, Kuzey Irak konusunda da ye- terlı gelişme sağlana- madığını ve dış politi- kada aktif bir tutum iz- lenmesi gerektiğini be- lirtti. Sa^ş sonrasında Irak'taki ekonomik ak- tivite ile ilgilendiklennı söyleyen Özaydınlı, "Irak'ta iş yapma çaba- mız olacak. Bazı bakan- lann sö> kdiğinin aksine bu çaba içinde ounamak a> ıp ve akıl dışı. Ram şir- ketimizk şu an faaliyet gösteriyoruz ve bu çaba- mızı artbracağjz" dedi. "ÖzeDeştirme progra- mına alınan kurumlar- dan stratejik planlannuz içinde yer alanlar ilgile- nrv'or" diyen Özaydınlı, TEKEL'ın sigara dağıtı- mıyla ve içkı üretimiyle ilgilendiklenni söyledi. TEKEL'ın özelleştır- me yöntemiyle ilgili he- nüz somut kararlar ve net satış yöntemlen be- lirlenmediği için fazla konuşmak istemedikle- rini. Telekom, THY \e TLTPR,4S gıbi dığer ku- nımlar için de aynı şeyi düşündüklerini anlatan Özaydınlı, kurallan be- lırlenmeden ortaya çık- mak istemediklerini \"ureuladı. IMF, 700 milyon dolarlık kredi dilimini onayladı. Sıkı para politikasına devam Niyet mektubu herkesin canını yakacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) - IMF'nin 700 milyon dolarlık kredi di- limini onaylamasının ardından 7 ay sü- ren gözden geçirme sonrasnıda hazır- lanan niyet merktubu da açıklandı. Mekrupta, "kemersjkmapolitikasmnı'' ana nedeni olan yüzde 6.5'lik faiz dışı fazla hedefinin IMF'yle sürdürülen programın bitmesinin ardından da orta vadede sürdürüleceği belirtildi. Kamu İhale Yasası'run da tavizsiz uygulanacağı sözü verilen mektupta, emekliliği gelen 10 bin işçinin hazira- na kadar emekli edileceği belirtildi. Mektuptaki düzenlemeler şöyle: Kemer sıkma pontikalanndan IMF izin vermeden vazgeçilmeyecek: 2004 yılında ve orta \adede, yüzde 6.5Tik fa- iz dışı fazla hedefıni korumada karar- lıyız. Borçlann düşürülmesi imkânla- n ciddi anlamda iyileştirme gösterirse, fon ile yakın istişare içinde ve kamu • 7 ay süren gözden geçirme sonrasında hazırlanan niyet mektubunda faiz dışı fazlanın 2004 yıh sonuna kadar yüzde 6.5 olarak korunacağı ve sıkı para politikalannın sürdürüleceği sözü verildi. borcu rasyosunu Maastricht Anlaşma- sı ile öngörülen seviyelere düşürme he- defimizle uyumlu olmak kaydıyla faiz dışı fazla hedefinin değiştirilmesi yo- luna gidilecektir. MB'nin bağımsiidığı korunacak: Hü- kûmetimiz Merkez Bankası'nın ba- ğımsızhğuıı korumaya ve fıyat istikra- n hedefıni desteklemeye devam ede- cektir. EVfPden habersizadım aülmayacak: Bu mektupta ifade edilen politikalarla ilgili olarak fonun talep edeceği rapor- lar vasıtasıyla fona bilgi verilecek. Hibej'cprogram koşuhı: tkili finans- man imkânlanndan yararlanılması söz konusu olduğunda bu imkânlar tama- men program kapsamındaki taahhüt- lerimize uygun olarak değerlendirile- cektir. ABD'den gelecek yardımın ve- ya başka diğer olası yardımlann haya- ta geçirümesi durumunda, bu yardım- lar öncelikli olarak, vadelerin uzatıl- ması veya faizlerin düşürülmesi yoluy- la borcun azaltılması stratejisinin güç- lendirilmesi amacıyla kullanılacaktır. Ücreöerdeki baskı sürecek: Memur maaşlan ocak ayında ılımlı bir şekilde arttınlmıştır. Yıl içinde ppılacak artış bütçedeki ödeneklerle uyumlu olacak- tır. Kamu sektörü işçileriyle yapılan gö- rüşmelerin, işçi ücretleriyle, memur ma- aşlan arasındaki farkı azaltacak bir uz- laşma ile sonuçlanmasını bekliyoruz. Kamu thale Yasası sıla biçimde uy- gulanacak: Yürürlüğe giren yeni Kamu İhale Yasası sıkı biçimde uygulanacak- tır. Kanunda iyileşrirmelerin gerekli ol- duğu düşünülürse, muhtemel degişik- liklere ilişkin olarak Dünya Bankası ve IMF uzmanlanyla istişare edilecek. BDDK'ye \^rgı yolu kısıtlanıyor: BDDK'nin etkinliğini güçlendirmek için, Danıştay bünyesinde sadece ba- ğunsız kurullara açılan idari davalara bakacak uzmanlaşmış bir daire oluştu- rulacak. BDDK'ye karşı açılan idari davalann bakıhna süreci ve zamanla- ma sımrlama kısıtlanacak. Kurullann etkinliği artûnlacak: SPK, Rekabet, BDDK- EPDK, Tele- komünikasyon, EPDK, Tütün ve Ka- mu thale Kurullan'nın mali ve operas- yonel bağımsızlıklannın ve belirleyici düzenleyici yetkilerinin korunmasın- da hükümet kararhdır. İŞÇİMNEVRENİINDEN ŞÜKRAN SONER Irak Ganimet mi? Sözlüklere bir kez daha baktım. Yenilenden ele geçirilenler anlamına geliyor. Silah gücüne daya- narak işgalin, işgal edilen ülkenin askerini yenip, halkının canına bile kastederek malına savaş ga- nımeti olarak el koymanın tarihte kaldığını sanı- yorduk. Bilimsel teknolojik devrim çağında, tek kutup- lu dünyada, demokrası, liberalizm adına dünya jandarmalığını yaptığını söyleyen ABD'nin, dün- yayı ele geçiren "zengin kuzey" iktidannın, hiç de- ğilse kapıtalizm, liberalizm ilkelerine, düzenin kendini güçlü kılmak, ayaktatutmak üzere yarat- tığı uluslararası hukuka uyması beklenir, değil mi? Irak'ı işgal eden güç, belli ki Irak'ın bütününü, tüm kaynaklarını, elbette petrolünü, halkının ken- di kendini yönetim hakkı ile birlikte, geleceğini, kendi kullanım hak alanı içinde, "ganimet" ola- rak görüyor. Irak'ı işgal ederken, insani, ahlaki, anlaşmala- ra dayalı tüm ilkeleri ayaklar altına almış olması yetmedi. "Şok ve dehşet" adı verilmiş bir işgalin hangi hukuki, insani değeri olabilirdi ki? Bağdat merkezinde, önce Amerikan bayrağı ile örtülen başı, zincirle boynundan bağlanarak kırı- lan Saddam heykelinin yere indirilmesinden, ya- ni işgalin askeri operasyonunun sonuçlanmasın- dan sonra yaşananlar, insanlığın, dünyanın gele- ceği açısından belki de acımasız işgalin kuralsız- lığı, haksızlığından daha ürkütücü boyutlarda. Işgalci ABD, zengin kuzey iktidarının, tarikat- aşıret sarmalında, diktatör zulmünde, savaşlar, ambargolarla işi bitirilmiş bir ülkenin insanından yağmalayacağı bir zenginlik yoktu. Amerikalı - Ingiliz askerier ABD'de satılabilecek, paraya çev- rılebilecek eşya olarak Saddam heykellerinden parça almayı yeğlediler. Irak halkının kendi kendisini yağmalaması için ortam yaratıldı. Alıştırmak üzere önce Saddam ve çevresi, "diktatörlüğün bizden çaldıklan" kavra- mı kullanıldı. Iraklı Iraklıyı, ülkesinin her tür zen- ginliğini, hele de tarihini yağmalamada kullanıldı- ğında bir taşla birçok kuş birden vurulmuş olu- yordu. ABD'nin, zengin kuzeyin Irak'ın geleceği- ne el koymasına yol açılıyordu. Yağma ve kaos hem her şeyi ayaklar altına al- mış, işgalin dehşet ve şok havasını, kendi gerek- çelerini bile çürütmüş olması gerçeğini gözlerden uzak tutacak, hem de Irak'ın geleceğine, asıl amaçlanmış zenginliklerine el koymayı kolaylaş- tıracaktı. Yıkılan, yağmalanan her şeyin karşılığı saadetzinciri ilişkisi içinde ABD, Ingiltere, zengin kuzeyin şirketleri, ülkelerı ıçin para demekti. Bankalar yağmalanırken kucaklarında Irak pa- rasını götürenler, kendilerineyaptıklan kötülügün bilinci, algılamasında olamazlardı elbet. ABD'ye ilk adımda kazandırdıkları, Irak'ta bir süre için ABD Doları'nın geçerii olacağının ilan edilmesi oldu. ABD, Iraklı memurlara 20'şer dolar maaş dağıtmak üzere karar aldı. Tabii Irak'ın ABD'de, ambargo nedeni ile tutulmuş servetinden, Iraklı- nın kendi kesesinden. Ne kadar çok yağma, o kadar çok Irak'ın yeni- den yapılandırmasında, Irak halkının petrolün- den, zenginlik kaynaklarından o kadar çok pay demek. ABD, yeniden yapılanmada pastadan ilk büyük payları alacak inşaat tekellerini ihalelerie belirlemiş bile. Uluslararası liberalizm, serbest pi- yasa hukukunun, düzenin ilkeleri ayaklar altına alınarak... Ortada kukla bir Irak iktidarı bile oluşmadan, özel ihale. ABD iktıdan, Irak'ın parası ile yapıla- cak yeniden yapılandırma işlerinden en büyük payı alacak şirketleri belirledi. Neye, hangi ulus- lararası hukuk ilkelerine, hakka dayalı olarak? Irak'ın geleceğinın, kaynaklannın "ganimet" ola- rak sayılmasından başka.. kim, Dünya Bankası, IMF, G-9'lar, BM mi hesap soracak? Baksanıza Irak'ın işgaline, geleceğinin payla- şım kavgası anlamında itiraz etmiş ülkeler, Fran- sa, Almanya, Rusya.. şimdi bu Irak'ın "yeniden yapılandırılmasında" açıkta kalmamak üzere ABD-ingiliz ayrıcalığım kabullenmiş olarak gani- metlerden artan payda yer almak üzere sıraya gi- riyorlar. Biz de komşuluk konumundan, ucuza maliyet hesaplan içinde taşeronluk payından, ekonomik krizimizde çıkış yolu bulmayı, bir şeyler kapmayı umuyoruz. Hükümetimiz bu uğurda bir kalemde kırmızı çizgilerinden çark ediyor... soner(a cumhuriyet.com.tr Öztrak görevden almmayı beklemedi Hazine'de beklenen istifa gerçekleşti ANKAR.\ (Cumhuriyet Bürosu) - Gö- revden alına- cağı açıklanan Hazine Müs- teşan Faik Oztrak istifa- sını dün sun- du. Öztrak. is- tifası sonrası yayımladığı veda mesajında. progra- mın kararlıhkla uygu- lanması gerektiği uyan- sında bulundu. Progra- mın başansından kim- senin şüphe etmemesi FaikOztrak gerektiğini kay- deden Öztrak, yapılması gere- kenleri "mali disipn'nin kaba halegetiribnesi, \^pısal reform- ların zamanın- da yapüması ve kamu borcu- nun profesjo- nelce yönetil- mea" olarak sıraladı. Oztrak. dün mesai bi- timiyle birlikte isrifasını Hazine'den sorumlu Devlet Bakanı AB Baba- can'a sundu. Unakıtan: i/F kreclsine gerek yok • ESKİŞEHİR (AA) - Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Türkiye'nin, IMF'nin vereceği 700 milyon dolara ihtiyacı olmadığını savundu. Unakıtan, "Bana kalsa buna ihtiyacımız yok, "çok teşekkür edenz, bu bızım prestıjimizdir' deriz. Nemayı da bu ay takır takır ödeyeceğiz. Türkjye lyi yolda. Ülkenin ekonomisini büyük bir canlanma bekliyor. Önümüz üretim, yatuım, istiham. ekonomınin canlanması ve milli gelirin artması günleridir" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear