22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 NlSAN 2003 CUMARTCSİ CUMHURlYET SAYFA DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 11 Türkmenler destek arıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Irak Türkmenlerini Destekleme Heyeti, TBMM'yi ziyaret etti. TBNIM İnsan Haklannı Inceleme Komisyonu Başkanı Mehmet Elkatmış ile görüşen heyet. bölgedeki yağmalama olaylannın durdurulması, Kerkük doğumlulann bölgeye girişine izin verilmesi, mülkiyet hakkının korunması ve Türkiye'nin Kerkük'te konsolosluk açması için Meclıs"ten destek istedi. Bölgedeki işgal sona erdikten sonra bir inceleme gezisi yapmayı tasarladıklannı belirten Elkatmış, Kerkük konsolosluğu konusunda çalışma yapıldığını vurguladı. Blair: Ailem hep yammdaydı • LONDRA(AA)- Ingiltere Başbakanı Tony Blair, "Savaştan önce çocuklanma. bu dununun işime ve siyasi geleceğime mal olabileceğini anlattım" dedi. Blair. The Sun gazetesine verdiği röportajda, "Siyasi hayatımı riske attım" dedi. Ailesinin hep arkasında olduğunu anlatan Blair. en büyük oğlu Euan'ın üniversite eğirımi nedeniyle aileden ayn yaşadığını hatırlatırken, "Normalde pek aramayan çocuk her gece telefon edip hatır sordu" diye konuştu. Güvenlik Konseyi Bush'a direniyor • NEWYORK(AA)- BM Güvenlik Konseyi, Irak a 13 yıldır uygulanan ambargonun kaldmlmasını ısteyen ABD Başkanı George Bush'a olumsuz tepki verdi. Konsey üyelerinden çoğu, "ambargo kaldınlmadan önce Irak'ın onanlmasında BM'nin rolûnün ne olacağı konusu ile kitle imha sılahlannın aranması meselesinin çözühnesi gerektiğini" ifade etti. Onceki kararlar, yaptınmlann Konsey karanyla kaldınlabileceğini hükme bağlıyor. Bunun için de denetçilerin, Irak'ta kitle imha silahı bulunmadığını belgelemesi gerekiyor. Arjantinli kalkan' eve dönüyor • BAĞDAT (AA)- Bağdafta 1 ay elektrik santralında kalan Arjantinli canlı kalkan evine dönüyor. "ABD'nin tak'ta işlediği suçlara nnıklık ettim" diyen 36 «şındakı şirket müdürü Sergio Sahara, "Irak'ın isgali, halk için bir sldındır ve ülkenın Mkılmasına yol açmıştır" cedi. Sahara, "Belki orada clmasaydık da santral hombalanmayacaktı ancak cnemli olan, halk için tayati önemdeki bir şeyi brumuş olmak" dedi. krail, basını kovdu I KUDÜS (AA) - Filistin mnlısı banş pnüüülerinin işgal îitındaki topraklarda larşılaştığı zorluklan anlatan röportaj yapmak steyen 2 Fransız azeteci, Tel Aviv'deki 5en Gurion Kavaalanı'nda önceki sün gözaltına alındı. rransız Canal Plus tlevizyonu kameramanı tfnaud Muller ve tuhabir Harold Bellanger, AFP'ye tlefonla yaptığı ıçıklamada. geceyi bir lücrede geçirdiklerini, onra da Fransa'ya önderildıklerini anlattı. Yüz binlerce kişi başkentte namazın ardından ABD işgal güçlerini protesto etti Bağdat'ta cuma öfkesiDış Haberier Servisi - Irak'ta reji- min devnlmesinden sonra Bağdat'ta kı- lınan ilk cuma namazının ardından binlerce kişi ABD'yi protesto etti. Bağdat'taki Amerikan deniz piyade- lerinin, 22 Nisana dek kentten aynl- ması bekJeniyor. 5 milyon nüfuslu Bağdat, 9 Nisan Çarşamba günü işgal güçlerinin eline geçti. Kentte yaşanan kargaşa ve yağ- malamalar yüzünden geçen cuma çok az kişi namaza katılmıştı. İlk büyük çaplı cuma namazı dün kılındı. Kent- teki yüzlerce camiye yüz binlerce ki- • Rejimin devrilmesinin ardından kılınan ilk cuma namazında Bağdatlılar ABD'ye tepkilerini dile getirdi. Başkentteki Amerikan deniz piyadelerinin 22 Nisan'a kadar çekileceği bildirildi. şi akın ederken imamlar Amerikan karşıtı vaazlar verdi. îmam AhmedEl Kubeyşi. ABD'nin, îsraıl'i savunmak için Irak'ı işgal ettigini belirterek ül- kede kitle imha silahı bulunduğunu reddetti ve ABD saldınsını protesto et- ti. Hutbenin ardından camiden çıkan binlerce kişi, "Amerika'ya hayır. La- ik devlete hayır. Şeriat devletine evet" yazılı pankartlar taşıyarak ABD kar- şıtı sloganlar attı. Göstericiler, Ame- rikan askerlerinin derhal ülkeyi terk et- mesini istedi. Bağdat'ın düşüp reji- min devrilmesinin ardından ilk bırkaç gün Saddam Hüseyin'in baskısından kurrulduklanna memnun olduklannı söyleyen Bağdat halkı, Amerikan as- kerinin yağma ve talana seyirci kalma- sı. yasa ve düzeni sağlayamaması, elektrikle suyun hâlâ kesik olması yü- zünden işgal güçlerine tepkd gösterme- ye başladı. Namaz sonrası gösteriler bu hoşnutsuzluğun giderek büyüdüğü- nün göstergesi oldu. Enformasyon Bakanhğı yakıktı Yağmanın sürdüğü kentte dükkânla- nn çoğu hâlâ kapalı, hastaneler yeterli hizmet veremiyor. Bağdat'ta dün bir grup Iraklı trafik polisi işbaşı yaptı. Iraklı polislerle Amerikan as- kerleri, 3 gündür Bağdat'ta bir- likte devriye geziyor. Bağdat'ta bazı devlet dairele- rinde çıkan yangınlar söndürü- lemezken caddelerde çalınh eş- ya çok ucuza satılıyor. Yağma- cılar 10 katlı Enformasyon Ba- kanlığı binasını da ateşe verdi. Piyadeler aynlryor Amerikan deniz piyadelerinin 22 Nisan'a kadar kentten çeki- leceği bildirildi. Bir ABD'lı su- bay, .AFP'ye yaptığı açıklama- da, "Deniz phadderine 22 Ni- san'dan önce kenti terk etmele- ri emriverikfi. Bazüan dün kent- ten aynkü, bazılan 19 Nisan'da aynlacak ve gelecek hafta baş- ka Amerikan askerleri kente ge- lecek" dedi. Amerikan 4. Piyade Tüme- ni'ndekı 30 bin Amerikan as- kerinin, gelecek günlerde ülke genelinde güvenliği sağlamak için Kuveyt'ten Irak'a gelece- ği belirtiliyor. Bu askerlerin, mılisler ve ıntihar komandola- nnın yok edılmesıne yönelik "temizlik operasyonlan" ya- pacağı bildiriliyor.El Reşid Hastanesi'nde, yağmacuann talan ettigi, hemşirelerin terk ettiğj kimsesizier koğuşundakiler şimdi bun olarak kimsesiz. (REUTERS) Sürgündeki Şii lider, Iraklılan yabancı hâkimiyetine karşı bir araya gelmeye çağırdı Kerbela'da ABD karşıtı toplanb Dış Haberier Ser\isi- Irak'taki en büyük muhalif grup olan olan Irak îslam Devrimi Yüksek Konseyi'nin (IÎDYK) sürgündeki lideri, Iraklılan ABD liderliğindekı geçici yönetime karşı çıkmaya ve Irak'ın bağımsızlığını savunmaya çağırdı. Tahran televizyonunun haberine göre, IÎDYK lideri Muhammed Bekir El Hakim. "Irakhlan, her çeşit yabancı hâkimiyetine karşı çıkmaya tüm Irakhlar için bağımsızİığı, özgüriüğü, adaleti koruyacak bir Irak hükümetüün kunılmasma destek vermeye, Kerbela'da toplanmaya çağırrjorum" dedi. Çağn, önümüzdeki salı günü için yapıldı. Washington kaygüı IÎDYK sözcüsü Ebu Eslam El Saldr, söz konusu açıklamayı doğrulayarak, Irak halkı için ABD egemenlığinin Saddam rejıminden daha iyi ohnadığını söyledi. Hakim'in liderliğindeki ÖDYK, Irak muhaliflerinin toplantısını, ABD tarafından örgütlendiği için boykot etmişti. Grubun Iran'a yakın oluşu, ABD'yi kaygılandınyor. Kerbela'da toplanma çağnsı, Hazreti Hüseyin ve beraberindeki 72 kişinin Kerbela'da katledilmesinin yıldönümünün 40. gününe denk geliyor. Irak'ın 24 milyon nüfusunun yaklaşık yüzde 60'ını Şiiler oluşturuyor. 'StNEK DÖRTLÜSÜ' Baas lideri ElNecim yakalandı ESSEYLİYE KAMPI (Ajanslar) - Dev- rik Baas Partisi'nin üst düzey liderlerin- den SamirElAzizElNecinı'in önceki ge- ce yakalanarak Amerikalılara teslim edil- diğı bildirildi. Türkiye 'de büyükelçilik de yapan El Necim, Amerikalılann hazırla- dığı iskambil kâğıdı destesinin "sinek dörthısü"nü oluşturuyor. Amerikah Tuğgeneral YTncent Brooks, Baas liderinin Musul yakınlannda IraJdı Kürtler tarafından Amerikalılara teslim edildiğini söyledi. Brooks, El Necim'in, Baas Partisi'nin Bağdat'ın doğusundan so- rumlu komutanı olduğunu ve partinin merkezi yapısı hak- kındailkeidenbilgi- lere sahip olduğunun sanıldığını söyledi. El Necim, 1991 Körfez Savaşı'ndan sonra birkaç yıl ge- neUcurmay başkanlı- ğı yapmıştı. Aranan Iraklı yetkililerin fo- toğraflannın yer al- dığı iskambil kâğıdı destesinin "sinek SAMIRABDAHZEAL-NAJIM Ba'dı Par* Repou! Commmd dörthısü" olan El Necim, bu yılın başına kadar Petrol Bakanhğı da yapmıştı. Türkiye, Mısır, Rusya ve Ispanya'da büyükelçilik görevlerinde de bulunan El Necim'in. 1959 yılında Başbakan Ab- dülkerim Kasmı'a düzenlenen suikast gi- rişimiyle bağlantısı olduğu bildiriliyor. Iraklı yetkili, arananlar listesinde bulunan 55 kişiden, yakalanan 4'üncü kişi oldu. Daha önce Saddam Hüseyin'in üvey kardeşleri Barzan tbrahim Hasan El Tikriti ve Vatban tbrahim Hasan El Tık- riti ile Saddam'ın bilim danışmanı Amir Hammudi El Saadi yakalanmıştı. Başkent düşerken oradaydıAbu Dabi televizyonu, Saddam Hüse\in'in, Bağdat'ın dûştüğü 9 Nisan günü halkuı arasmda çekilen görüntülerini ve ka>dedüen "son konuşmasuu' ymınladL Görüntüierde. yeşil asker ünHbrması içindeki Saddam coşkuhı bir kalabahk çe\ nesini sararken korumalann \ardımrvia bir aracuı tepesine çıkarak Iraklılan selamlrvor. Saddam'ın yanında duran kişinin de küçük oğlu Kusa> olduğu belirtiliyor. Abu Dabi televizyonu, Azamiye bölgesinde çekilen gönintülerin, Amerikan güçlerinin Bağdafa girdiği 9 Nisan gününe ait olduğunu biktirdL Munabir Cabir Ubejd, kaseti veren kişinin. görüntülerin 9 Nisan'da çekildiği konusunda garanti verdiğini söyledL "Kendi sesinden ka>dedüen son konuşması" olduğu biJdirilen konuşmada da Irakh lider "işgaki Amerikan güçlerine karşı zafer kazanacaklanndan enıin olduğunu" ve "iktidariaruun sarsıhnaz" olduğunu söyhıyor. (Fotoğraf: AP) Silahlar ille bulunacakDış Haberier Senisi-ABD, Irak'ta "bir rürlü bulamadjğı ldtle imha si- lahlannı bulabilmek için" ülkeye bin kişilik özel bir ekip göndere- cek. Savunma Bakanı Donald Rums- feM, ABD'nin Irak'a kitle imha si- lahı "yerieştirmekle" suçlanabile- ceğini söyledi. Washington ve Londra Irak"a sal- dırmak için kitle imha silahlannı gerekçe göstermişti. Ancak, bugü- ne kadar var olduğu iddia edilen bu süahlann izine rastlanmadı. Güç du- ruma düşen Washington da, kitle imha silahlannın bulunması için aralannda askeri personel, istihba- rat uzmanlan ve bilim adamlannın bulundugu bin kişilik bir ekibi Irak'a gönderiyor. Pentagon, "IrakDenet- leme Grubu"nun öncü elemanlan- nın Irak'a gittiğini bildirdi. Rumsfeld, kitle imha silahlanyla ilgili "manipülasyon" suçlamala- nyla karşı karşıya bulundukJannı ABIİD, savaş gerekçesi olarak gösterdiği ancak bulamadığı kitle imha silahlannı bulmak için Irak'a bin kişilik ekip gönderiyor. söyledi. Rumsfeld, "Bu süahlann bulunduğuna dair gerçek olmayan senar>olar ortaya atmakla suçlana- bitiriz. Bu bizi kav gılandımor" de- di. Uzmanlann bulabildiklen her türlü kanıtı titizlikle inceleyeceğini ve doğrulatacağuıı belirten Rums- feld, "Yine de bazı ülkeler ve bazı ki- şiler bu süahlan bizim \ erleştirdiği- mizi söjieyecek" dedi. Siyasi gözlemciler, ABD'nin kit- le imha silahı "bulmak zorunda ol- duğunu" söylüyor. Silahlar buluna- mazsa ABD'ye yönelik eleştirilerin dozu artacak ve saldırınm arkasında siyasi ya da jeostratejik nedenler ol- duğunu söyleyenlerin eli güçlene- cek. ABD bu silahlara sahip olduğu için Irak'ın tehdit oluşturduğunu da öne sürmüştü. Silah bulunamazsa bu gerekçe de ortadan kaUcacak. Ancak ABD bu kez de, "Irak, bu süahlan üretnıe kapasitesine sahip olduğu için tehdit oluşturuyordu" dıyebılir. AÇIKÇA ŞUKRU SINA GUREL Ütme' ve Uyutma' KuHamaları AB'nin Kıbrıs Rumlannı "Kıbrıs Cumhuriyeti" olarak üyeliğe kabul edişi, Atina'da ve Yunanistan'ın dış temsilciliklerinde kutlandı. Kutlamalar ne ka- dar "pariak" geçti, bilmiyoruz; amaşimdiki gibi °ya- nm enosis" değil de "tam" olabilseydi, herhalde bu kutlamalar "dillere destan"olurdu. Aslında AB ve Yunanistan'ın gerçekleştirmek istedikleri, An- nan Planı'nıTürkiye ve KKTC'ye kabul ettirerek "tam enosis"'ı gerçekleştirmektı. Bu amaçlarından vaz- geçmiş olamazlar. Şimdi, Kıbns'ıntümünü "ütme" ereklerine ulaşmak içinTürkiye'yi "uyutma" uygu- lamalanna yeni yöntemlerle devam edeceklerdir. AB'nin Türkiye ile ilgili belli başlı yaklaşımı, za- ten kendilen için gerekeni "vermiş" olan Türkiye'yi "uyutarak, kenarda tutmak", gereğinde "uyanp, hi- zaya getirebilmek için, belli bir uzaklıktan öteye git- memesini sağlamak" olarak özetlenebilir. AB, Tür- kiye'ye karşı bu tutumunu sürdürürken, hukukta- nımazlık ve samimiyetsizlik içınde olmuştur. Hu- kuk tanımazlığın ıki belli başlı örneğini kısaca şöy- le açıklayabiliriz: 1 - AB, Kıbns konusunda ulusla- rarası hukuku, hakkaniyeti ve uluslararası antlaş- malan hiçe saymıştır. Hatta, kendi hukukunu ve ya- pılagelişini (teamülünü) dahi bu konuda görmez- likten gelmeyi seçmiştir. 2- Türkiye, AB ile olan ilişkilerinde bütün yükümlülüklerini yerine getiren taraf olsa da, AB, sürekli yükümlülüklerini ertele- yen, rafa kaldıran ve ilişkilerin ilerletilmesini her zaman yeni koşullara dayandıran taraf olmayı ade- ta bir davranış biçimi olarak benimsemiştir. Türki- ye ile ilişkilerinde böyle bir hukuk tanımazlık için- de olan AB'nin, bir yandan da Türkiye'yi "kolme- safesinde "tutabilmesi için ise, mutlaka içtenlikten ve açıklıktan uzak bir yaklaşımla, Türkiye'den asıl niyetlerini gizlemesi de gerekmiştir. Ikiyüzlülük, hu- kuk tanımazlığı; hukuk tanımazlık da ikiyüzlüiüğü beslemiştir. Bu genel görünümü tamamlayan, çıkarlan ge- reği Türkiye'de "uzantı" olmayı seçen çevreler ol- muştur. Yani, içerde "AB'ye girdik, giriyoruz" sa- tışı yapan politıkacı, üretmeden "acentelik"yapan sermayedar ve bunlann "medya"sı... AB'nin, bundan sonra daTürkiye'ye ve Kıbns Türk halkına karşı aynı bıçimde davranacağından ve bunu en azından Kıbrıs'ın geri kalanını da "ütün- ceye" kadar sürdüreceğinden kuşkunuz olmasın. Şimdiden olup bitene bakarak, bundan sonra ne- ler yapılacağını kestirebiliriz: 1 - AB ve Yunanistan, Kıbrıs konusunda Türki- ye'de ve KKTC'de yılgınlık ve yenilmişlık duygu- sunu kökleştirmek, ama buna karşılık "çıkış"\n, yi- ne Yunanistan'ın ve AB'nin göstereceği yoldan olacağı inancını yaygınlaştırmak isteyeceklerdir. Bunun için Simitis, hiç zaman yitirmeden Kıbns'a gidip, KKTC'dekiteslimiyetçi odaklarla "temas "lar gerçekleştırmiyor mu? Bunun için Yunan Başba- kanı ikide bir "Türkiye 'nin AB üyeliği Kıbns 'takiye- şil hattan geçer" demiyor mu? Bunun için, KKTC Cumhurbaşkanı ile Türkiye Cumhuriyeti Başbaka- nı ve Dışişleri Bakanı arasmda hâlâ Annan Pla- nı'nın masanın üstünde mi, altında mı olduğu ko- nusunda görüş zrtlıklan yaratılmıyor mu? 2- Türkiye'deki AKP iktidanna AB-Türkiye ilişki- leri konusunda içerde "satılabilecek" yeni umutlar sağlanırken, öte yandan da Türkiye'nin AB üyeliği- nin biraz daha yokuşa sürülmesı, AB'nin temel ama- cı olacaktır. Bu, AKP iktidarının amaç ve gereksinim- leriyle de örtüşecektir. Çünkü, başından beri dışa- nya hoş görünme gereksinimini belli eden ve bun- dan sonra da dış destek gereksinimi artacak gibi gö- rünen AKP iktidarı, AB ilişkilerini istediği gibi kulla- nabılirse, aynı zamanda da "reform yapıyoruz" di- ye diye, siyasal ve toplumsal yapıda istediği deği- şiklikleri yapabıleceğinı de düşleyebilir. Gazetelere bakılırsa, ABD'deki Yunan Bükelçi- liği'ndeki kutlamalara katılan ABD Dışişleri Baka- nı Powell, "Türkiye'yirahatlatan sözlersarfetmiş". "Uğraşırsanız, AB den tarih alırsınız", demiş. Yi- ne gazetelere bakılırsa, hazirandaki Selanik doruk toplantısında, AB, Türkiye'ye "bir sürpriz yapabi- lir ve erken birgörüşme tarihi verebilir"m\ş\ Daha Rasmussen-Möller "r>e/gese/"inin sesleri kulak- lanmızdayankılanır, görüntüleri gözümüzün önün- de uçuşurken, nasıl kolayca "uyutulmak" istene- biliyoruz? önümüzdeki dönemde, eğer. 1- AB'nin hukuk tanımazlığını ve samimiyetsizliğini gözler önüne sererek "uyutuiamayacağımızı" belli etmezsek, 2- AB ile ilişkilerimizi açık, içten ve eşit bir biçimde sürdürmek istediğimizi, ama başka niyetler varsa, bunlara fırsat vermeyip, AB ile ilişkilerimizi baştan veyeniden düzenleyeceğimizi açıklamazsak, 3- bir yandan KKTC ile bütünleşmenin hızlı ve köklü adımlannı atarken, öte yandan da başkalanna, ar- tık Kıbns'ta bölünmüşlüğü kesinleştirdikleri için, ya KKTC'yi tanıma ya da Türkiye ile bütünleşmesine bakakalma seçenekleriyle karşı karşıya olduklan- nı anlatmazsak, yalnız Kıbns'ı değil, başka değer ve variıklanmızı da kaybederiz. Belki de, "Elenizm"'m bundan sonraki kutlama- lanna, eski ve yeni belediye başkanlannın katılımry- la istanbul'da ev sahipliği yapanz... ABD istemiyor Türkiye'nin banş gücü sıkmtısı ANKAR4 (Cumhu- riyet Bürosu) - Türkiye, ABD'nin çekinceleri ve BM'nin sınırlamalan nedeniyle, bak için plan- lanan uluslararası gü- venhk gücüne katılımda sıkınh yaşıyor. ABD. Türkiye'nin gü- ce katılunına soğuk ha- kıyor. BM teamülleri de "komşu ülkelerin'" ba- nş ve güvenlik güçleri- ne kahlmalannı suıırla- yarak Türkiye için engel oluşturuyor Diplomatik kaynak- lar, bu durumun hükü- meti zor bir seçenekle baş başa bırakabilece- ğini belirtiyorlar. Türki- ye'nın uluslararası gü- cün dışuıda bırakılması ya da Kuzey Irak dışın- da görev verilmesi duru- munda, hükümetin bu- nu kamuoyuna anlata- mayacağına işaret eden kaynaklar, ABD'nin beklentilerinin karşılan- maması durumunda ise ilişkilerin daha da olum- suz bir atmosfere girebi- leceğini kaydediyorlar. Dışişleri Bakanı Ab- duflahGül, ABD'nin ta- leplennin "şu kadar as- ker veşuişleri yapmanı- zıjstiyoruz" şeklinde ol- madığını söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear