Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 12 NİSAN 2003 CUMARTESİ
HABERLER
Hükümetin hazırladığı kamu yönetimi reformu, Türkiye'nin idari yapısını altüst ediyor
Uniter devletitasfîye planıIŞEKKANSU
AMKARA- AKP hükümetının "ka-
mu yönetimireformu"adı altında yap-
mayı planladığı yasal düzenlemelerin
Türkiye'nin "üniter devief yapısını
tasfiye ederek "federal" çerçeveye
oturtmayı amaçladığı ortaya çıktı.
Reform taslaklannın içeriğini *fede-
raüst yereDeşmecr olarak tanımlayan
Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, "Çev-
remizde sınırlann yeniden çizttme he-
saplan yapıkhğı bir dönemde federal
örgütlenmeden sözeünek, Türkiyeiçin
açıkbiçimdeparçalanma tefadidi taşır "
dedi. Prof. Dr. Cevat Geray da "Re-
fonn Ue Türkiye'de alt böige örgütien-
mesine gidilmesi öngörülüyor. Bu, ana-
yasanın üniter de\1et ya da tekil dev-
İet ilkesine ters düşer" diye konuştu.
CHP Grup Başkanvekıli Oğuz Oyan
• Prof. Dr. Birgül Ayman Güler: Çevremizde sınırlann yeniden çizilme hesaplan yapıldığı bir
dönemde federal örgütienmeden söz etmek, Türkiye için parçalanma tehdidi taşır.
Prof. Dr. Cevat Geray: Reform ile Türkiye'de alt bölge örgütlenmesine gidilmesi, anayasanın üniter
devlet ya da tekil devlet ilkesine ters düşüyor. Yapı-Yol Sen: Reform değil yıkım.
CHP Grup Başkanvelrîli Oğuz Oyan: Taslaklar çok riskJi.
da taslaklann önemli riskler taşıdığı- Dr. Birgül Ayman Güler, "reform" adı ndmeclisininbütünkararianvahona-
nı belirtti.
'Tam yetküi Meclis'
AKP hükümeu tarafindan geçen haf-
ta yapıian Bakanlar Kurulu toplantisın-
da göruşülen "Kamu Yönetimi Temel
KanıunT ve "MerkeziIdareile Mahal-
b îdareler Arasında Görev, \etki ve
Kaynak Paylaşunı Hakkmda Kanun"
taslaklan ile Türkiye'nin idari yapısı-
nın tümüyle değiştirilmek istendiği
bildirildı.
Taslaklar üzerinde deriıüemesine ça-
hşma yapan SBF öğretim üyesi Prof.
altında devletin "'milli eğitim, sağhk,
tanm, sanavi, ticaret, turizm, orman
ve kültür" gibi en temel toplumsal gö-
revlerinin özel idareye devredildığine
değınerek şunlan söyledi:
*AB Kaühm Ortaklıgı Belgesi'nde
Türkiye3 kademdi bölgeve aynlmıştı:
Birinci düzey bölge 810, ikinci düzey
bölge 26 birim, üçüncü düzey bölge 12
birim.AKPhükümetinin hazırladığı tas-
latdadaiDer, bölgeolarak görülüyor.Bu-
nunla yetinilmiyor, 26 ayn bölgede ye-
ni birörgüHenme öngörülüyor. Bugün-
kü yapıya göre il özel idaresinde il ge-
yı>la yürürlüğe girer. Taslak ile taşra-
da örgüüenmesi yasaklanan bakanhk
örgüdenmeleri özdidareye devredib'n-
ce yaklaşık 1.5 milyon memur ve tüm
bu bakanüklann taşra teşkilatındaki
kaynaklan, araçlan da buralara dev-
redileeek. Bu ağırhkta bir vapryı bugün
danışma meclisi gibi çalışan il medis-
leri taşımayacak. Bir sonraki adımda
denecek ki tam yetkili meclis olmah.
Tam yetkili meclisi de valilik taşımaya-
cak ve ortava seçimli valilik önerisi ge-
lecek. Bu yapı kendfliğınden Amerika
tipi bir eyalet önennesidir. Bu yüzden
100 klasör kayıp
Başsavcılık:
Dev-Soldavası
bozulsun
ÖZGÜRERBAŞ
Yargıtay Cumhuri-
yet Başsavcılığı, Dev-
Sol ana dava dosyası-
na ait 100 klasörün
mahkemeler arasında
kaybolması nedeniyle
bozulmasını istedi.
Yargıtay Cumhuriyet
Savcısı Ahmet Gün-
del tarafindan hazırla-
nan ve dosyayı ince-
leyerek karar verecek
olan Yargıtay 11. Ce-
za Dairesi'ne gönderi-
Ientebliğnamede, "ek-
südflderin dosyayıesas-
tan incelemeyi engel-
ledigi ve bu eksiklikler
giderilmeden dosya
üzerinde sağtakb bir in-
celeme yapılmasının
mümkün otanadığıiçBi,
d^jer unsuıiar incelen-
meksizin kararuı bo-
zurnıasma" karar veril-
mesi istendi.
tçlerinde ifadeler
vardı
Tebliğnamede, 1243
sanıklı davanın, 1981
ile 1991 yıllan arasın-
da, Istanbul Sıkıyöne-
tim 2 NoTu Askeri
Mahkemesi'nce kara-
ra bağlandıktan sonra
Üsküdar 1. Ağır Ceza
Mahkemesi'ne devre-
dildiği anlatıldı.
Tebliğnamede ayn-
ca temyiz inceleme-
sinde, davaya ait bazı
klasörlerin eksik oldu-
ğunun fark edildiği ve
Usküdar Cumhuriyet
Savcılığı ile yapıian
yazışmalar sonucun-
da 100 klasörün kay-
bolduğunun ortaya
çıktığı belirtildi. Ka-
yıp klasörlerin içinde
ıse bazı sanıklara ait
iddianamelerin
"önemli miktarda sa-
luğnT ve bunlarla ilgi-
li beyanda bulunan ki-
şilerin ifadelerinin bu-
lunduğu kaydediliyor.
Yapıian araştırmala-
ra karşın klasörlere
ulaşılamadığının be-
lirtıldiği tebliğname-
de, 1. Ordu Komutan-
lığı'nın, fazla olarak
kendi arşivierindeki
bazı iddıanameler ve
esas hakkındaki mü-
talaalann yer aldığı ki-
taplardan bir kısmını
gönderdiği, ancak dos-
ya üzerinde sağlıklı bir
ınceleme yapmaya bu
evraklann yetmediği
belirtiliyor. Tebliğna-
mede aynca cumhuri-
yet savcısının 226 sa-
mk yönünden aleyhe,
3 sanığın lehınde tem-
yiz isteminde bulun-
duğu ve savcımn iste-
minin ise gerekçesiz
olduğu da belirtiliyor.
Her 11 kişiden biri silah taşıyor
Türkiye silah
'cenneti' oldu
ALPERTURGUT
Türkiye'deki silah sa-
yısı son lOyılda 10 kat
arttı. her 11 kişiden bi-
ri silahlı. Dünyada 550
milyon ateşli silah oldu-
ğunu varsayan uzman-
lar. silahlanmanın önle-
nilmesi içinyeterli mü-
cadelenin yapılamadı-
ğını vurguluyor.
Bireysel silahlanma-
ya "savaş açan" Umut
Vakfi, ülkedeki ruhsat-
lı silah sayısırun yakla-
şık 3 milyonu bulduğu-
nu, ruhsatsız silah sayı-
sının ise bu rakamdan
3 kat daha fazla oldu-
ğunun altını çiziyor.
Silahlanmaya karşı
çıkanlarise 11 bin 571
cinayet ve Ateşli Silah-
lar Kanunu"na muha-
lefet suçlusunun Şartlı
Sahverilme Yasası'
ndan yararlanmasına
tepki gösteriyorlar ve
şunlan söylüyorlar:
"Her yıl on binlerce
ruhsatsız tabanca ya-
kalanıyor. Binlerce kişi
gözaltına aunıyor, tu-
tuklanıvorvadahüküm
giyiyor. Cezalar ise caç-
dırıcı değiL Bunun üze-
rine cezae>indekilerin
af"la sokaklara salın-
ması eklenryor. Llkede
suçunönlenînesi için ve-
rilen mücadele böyle-
likle darbe yemiş olu-
yor."
Yılda 3 bin cinayet
Emniyet verilerine
göre, geçen yıl 12 bin
449 ateşh silahla suç iş-
lendi. Ele geçen silah-
lann yiizde 76'sının
ruhsatsız olduğu belir-
lendi. Bu yılın ocak
ayında ateşli silahlarla
işlenen 992 suçtan yüz-
de 23'ünde de ruhsat-
lı tabancalar kullanıl-
dı. Istanbul'da
I997'den 2000'e dek
yılda 3 bin cinayet iş-
lendi. Kentte her yıl
500 ile bin arasında ci-
nayet işleniyor. binler-
ce kişi yaralanı-
yor. 1998-2000 yılla-
nnda yapıian göç, silah
ve suç araştırmasına
göre, sadece Esen-
ler'de yılda ortalama
20 cinayet işleniyor.
Polisten kaçtılarAKP 'ye sığındılar
tman Haklan Derneği (tHD) tzmir
Şubesi önünde dün basm
açıklaması yapmalanna izin
verilmevip poüs tarafindan
coplanan öğrenciler, AKP Konak
Dçe Teşküaü binasına girerek
_ kendilerini bir odaya küHkdL
Öğrenciler, ola> yerine gelen Izmir
Emniyet Müdürlüğü Güvenlik
Şube Müdürü CeBI TaşkmTa
görüşerek basm açıklaması
yap&ktan sonra teslim olacaklannı
bildirtü. Bu sırada çevreye çok
sayıda Çe\ik Ku\^et takviyesi de
yapüdı. Öğrenciler bir süre parti
merkezinde kaJdıktan sonra pofa's
tarafindan gözaltına ahnriılar.
Gözalüna atınan 20 öğrencinin yanı
sıra 3 de İHD yönetkisi Boz>aika
Emniyet Müdurlüğü'ne götürüldü.
taslaklann içeriği.yönetimi federafistye-
relleşmecUiktir.'*
Prof. Dr. Ce\-at Geray da AKP hü-
kümetının hazırladığı taslaklarda Tür-
kiye'nin "alt bölgelere'* aynlmasının
anayasanın üniter devlet ya da tekil
devlet ilkesine ters düşeceğıne dikkat
çekerek u
Bizim anladığımız anlamda
anavasanın yerinden yönetim ilkesine
göreyerel yönetimlerin güçlendirüme-
a,sağhkfcbir>apr\akavuşturulnıasbaş-
ka, Türkhe'nin idari yapısını tümüy-
le küresefleşmenin dedayatbğı yerefleş-
me olgusuna yönelik degiştirmek ise
başka birşevdir.LTus devletiby-passede-
rek bölgeye inmek tüm engeuerin kal-
dmbnası açısmdan ulusötesi sermave-
nin işine geİiyor" dedi.
Kültürel çatlama
CHP Grup Başkanvekili Oğuz Oyan
da taslaklann de\ letın yapısı-
nı tümüyle değiştırmeyi ön-
gördüğünü belirterek şu gö-
rüşü sa\omdu: "Merkea ida-
renin görev ve sorumlulukla-
n ciddi biçimde sınıriandınla-
rakademi merkezh«çilige açık
bir vapı getirilmek isteniyor.
Bu ekonomik açıdan risklidir.
Bölgesel gelir ve hizmet dağn
hrru uçurumunu büyütür. Mil-
li eğitim ve kültür bakanükla-
nnın yerelleşmesi ile kültürel
bütünlüğün çatlaması da ayn
bir risk alaıudır.""
'Yıkım düzenlemeleri1
Yapı-Yol Sen tarafindan ya-
pıian açıklamada da hüküme-
tin yenı düzenlemelerle kamu
hizmeti ve kamu kuruluşlan-
nı tamamen ortadan kaldınl-
mayı amaçladığı vurgulana-
rak "Bunareformdeğil, yıkun
demek daha doğru olacakür"
denıldı. Sendikanın açıklama-
sında, taslaklara ilişkin şu sap-
tamalara yer verildi:
"Kamu hizmederinin sos-
yal fay da yerine phasa malı
olarak sunulması ve bu hiz-
nıeoerin kamu kııruluşian ara-
cıhgrjia değil,çokuluslu şjrket-
ler aracılığıyla yürütülmesini
sağlamak için kullanılan neo-
liberal ideolojinin geliştirdigi
tüm argümanlar bu yasa tasa-
nlanna serpiştirümiştir. Eddn-
Kk. hesap %erebfliriik. saydam-
hk, şeffaflık, yönetişjm gibi kav-
ramlar sermav e sınmnın bakış
açısmı ohışturan bir tarzda ele
ahnmış&r. Yerel yönetime dev-
redilen hizmeder parah hale
getirilmekte, bu hizmederiyap-
ürmak için ihale açılmakta,
yap-işlet, yap-işlet-devTet mo-
deîkriyie çokuluslu şirkedere
\^apanlması düşünülmektedir.
EVIF, Dünya Bankası,Dünya
Ticaret Örgütü'nün de istedi-
ği budur."
'Terörist sandıklan' gerekçesiyle 2 çocuğu öldüren özel timcilere 10'ar yıl hapis
Polislere ibretlik cezaERDOĞANERİŞEN
ORDU - Mesudiye ilçesinde 2
çocuğu terörist diye öldüren 6 özel
tim görevlisinin yargılanması 6
yıl sonra tamamlandı. Ordu Ağır
Ceza Mahkemesi, olay sırasında
141 mermi sıkan ve halen görev-
leri başında bulunan 6 polisten 4'ü
hakkında 48' er yıl ağır hapis ce-
zası verdi. Polislerin cezası daha
sonra 10'ar yıla düşürüldü.
Mesudiye'nin Güneyce köyün-
de 23 Ağustos 1997'de hayvan-
lan ahıra bıraktıktan sonra evleri-
ne dönen 16 yaşındaki C. M, am-
casının oğullan 13 yaşındaki T.
M. ve kardeşi 11 yaşındaki Ü. M,
• Ordu Ağır Ceza Mahkemesi 6 yıl süren dava
sonucunda oybirliğiyle aldığı kararda, çocuklardan birine
10, diğerine 8 mermi isabet etmiş olmasının 'kesin
öldürme amacını' ortaya çıkardığını belirtti.
özel tim görevlilerince kurşun yağ-
muruna tutuldu. Terörist oldukla-
n gerekçesiyle hedef seçilen ço-
cuklardan C.M. ve T.M.olay yerin-
de ölürken. Ü.M yaralandı. Ya-
pıian araşhrmada çevrede özel
timcilerin silahından çıkmış 141
boş mermi kovanı bulundu.
Olayın ardından özel timciler-
den Mustafa Çavdar ile tbrahim
Kayıa bir hafta tutuklu kaldıktan
sonra serbest bırakıldı ve görev-
lenne döndüler. Özel timciler hak-
kında dava açılması için Ordu İl
Idare Kurulu'ndan yaldaşık 1 yıl
karar beklendi. Ardındanda2.5 yıl
ifadelerinin alınması için aran-
dılar. Ailelerin avukatı TevfikKa-
rabulut'un çabasıyla sanık polis-
lenn yargılanmasına 3.5 yıl son-
ra Ordu Ağır Ceza Mahkeme-
si'ndebaşlandı.
Olay sırasında tim komutanı
olan ve halen Kars Özel Harekât
Şube Müdürü olan Başkomiser
Osman Aygüney'in kendisinin
ateş etmediğini söylemesi üzeri-
ne emanette bulunan silahının in-
celenme si sonucunda boş kovan-
lardan 42'sinin Aygüney'in silahın-
dan çıktığı belırlendı.
Mahkeme, oy birliğiyle verdiği
karargereğı Mustafa Yütnaz ve AK
Şirin hakkında ateş etmedikleri ge-
rekçesiyle beraat karan verdi. Os-
man Aygüney, tbrahim Kaya,
Mustafa Çavdar ve Aziz Pullu ıse
48'er yıl ağır hapisle cezalandır-
ıldı.
Mahkeme cezayı önce 24, son
olarak dalO'ar yıl ağır hapse
çevirdi.
ABD tŞGALt PROTESTO EDÎLECEK
Barış meşalesi yakdacak
tstanbul Haber Servisi-
ABD'nin Iraka saldınsı,
îstanbul'da kitlesel
gösterilerle "Banş
Meşalesi'' yakılarak protesto
edilecek. Tünel
Meydanı'nda saat 19.00'da
gerçekleştirilecek etkinlikte,
Banş Meşalesi ateşlenecek,
davullar acılan dindirmek,
dirençleri arttırmak, adalet
isteyen kararhlığı
yükseltmek için vuracak.
Çiçek mumlarla
yaşama hakkı savunulacak.
Mazlum- Der ise Çağlayan
Meydanı'nda saat 15.00'te,
"Bu savaşı durdurun"
mitingi yapacak.
Girişim, bugün Okmeydanı
Dügün Salonu'nda bir
dayamşma gecesi
düzenleyecek. 16Nisan'da
da Istanbul Tabipler Odası
u
Katiiam koridoru
kapansm, yardım kapılan
açılsın" başlıklı bir basm
açıklaması yapacak.
ÎSTANBUL 1 NO'LU DGM
3 PKK'üye müebbet
tstanbul Haber Servisi -
Istanbul ve Bursa'da 1 'i asker
2 kişinin 11 yıl önce PKK
terör örgütü adına öldürülmesi
olaylanna ilişkin yargılanan
49 sanıktan 3'ü ağırlaştınlmış
müebbet, 1 'i müebbet, 7'si de
12 yıl 6'şar ay ağır hapis
cezasına çarphnldı. Istanbul 1
No'lu DGM'deld duruşmaya,
11 yıldır cezaevinde tutukhı
olan Müslüm Demir. Ali
Dursun, Mehmet Bahri Kurt
veEnverElbatkatıldı.
Duruşmada son savunmasını
yapan sanıklar da suçsuz
olduklannı belirterek tahliye
talebinde bulundu.. Mahkeme,
Müslüm Demir, Ali Dursun,
Mehmet Bahri Kurt ve Enver
Elbat'ı müebbet ağır hapis
cezasına çarpnnrken Fehmi
Akgül, Burhan Demir,
Ramazan Harmaç, Serpil
Ertekin. Cengiz Dğuz, Abidin
Karakoç ve Selman Batmaz'a
da, 12 yıl 6'şar ay ağır hapis
cezası verdi.
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOGLU
Kazanan ve Kaybeden
Irak'ta kim kazandı, kım kaybetti?
Görünüşe göre, savaş karan veren ABD ve Ingil-
tere yönetimleri kazandılar, Saddam yönetimi kay-
betti.
Bunun gibi, tüm dünyada bu savaşı destekleyen-
ler kazandı, savaşa karşı olanlar kaybetti.
Son duruma göre görunüş böyle, ama gerçek bu
kadar basit mi?
• • •
Bu savaşa başından beri karşı çıkanlardan, onu
ahlâksız bir savaş olarak niteleyenlerden biriyim.
Yıne en baştan, ülkemizdekı barış etkinlikleri için-
de yer aldım.
Işgal güçlennin başanlanna üzüldüm, Irak direni-
şinin başanlanyla mutlu oldum.
Barış yandaşlarının ülkemizde ve başka ülkeler-
deki eylemlerını sevgıyle, hayranlıkla izledim.
Bunun nedeni ne Saddam yönetimine hayranlığım,
ne körü körüne Amerika ya da Batı düşmanlığıdır.
Bir Ortadoğu diktatöriüğüne ne diye yakınlık du-
yayım?
YadaVVhitman'ın, Merville n, Faulkner'ın, Ste-
inbeck'in. kişiliğimın oluşmasında büyük katkıları
olmuş daha nice yazann, şairin Amerika'sına, hüma-
nist düşüncenin beşıği Batı'ya ne diye düşman ola-
yım?
Bu savaşa karşı oluşum edilgen bir banşçılık so-
nucu da değil.
Elbette haklı savaşlar da vardır ve bunlann en ba-
şında gelenı, belki de tek haklı olanı, ulusal kurtuluş
savaşlandır, yurt savunusudur.
Onun dışında kalan savaşlann bir haklılığı otabile-
ceğini düşünmüyorum.
Ne aklım ne vicdanım kabul edebiliyor bunu.
"Koalisyon" nitelemesiyle cınayetlerine sözüm
ona bir nesnellik kazandınlmak istenen ABD-lngil-
tere ıstilacılannın Irak'a saldınsına bunun için karşı
çıktım.
Aklım ve vicdanım kabul etmediğinden.
• • •
Bu saldınnın haklılığını aklım kabul etmiyor.
Çünkü saldırganlar ışe yalanla başladılar.
Irak'ın elinde kimyasal silah bulunduğu iddıalan-
nın bahaneden başka bir şey olmadığını herkes an-
ladı.
Kaldı kı bunun gerçek olması bile savaş nedeni ola-
mazdı. Saddam yönetimi zaten kuşatılmışt.
Irak'ta demokrası olmadığına ilişkin savlar da an-
lamsızdı. Dünyada demokrasınin bulunmadığı tek ül-
ke herhalde Irak değil.
Kaldı ki hiç kimse ABD ya da Ingiltere'yi herhan-
gi bir ülkede üstelik kan dökerek demokrasiyi kur-
makla görevlendirmedı.
özetle, bu gerekçe de yalan ve bahaneydi.
Sadece benim aklım değıl birçocuğun aklı bile bun-
lann yalan ve bahaneden başka bir şey olmadığını
görebilirdi.
öyleyse geriye ne kalıyor?
• • •
Geriye kalan, başta ABD'nınki olmak üzere dün-
ya kapitalizminin bunalımı, kapitalistinin isedoymak
bilmez gözüdür.
Geriye kalan, ınsandan soyutlanmış, dizginsız ve
pusulasız birteknolojıkgelışımin; eski çağlann dino-
zorları gibi beyinsız, duygusuz, koricunç bırteknolo-
ji mekanızmasının dayatmasıdır.
Bu yeni dinozor ya da yeni tann, insanlığa artık mut-
luluktan çok mutsuzluk getıriyor.
Serbest piyasa ekonomisinın ya da kapitalın na-
sıl bireylerden bağımsız bir varoluşu varsa, teknolo-
jık gelişim bugün ulaştığı düzeyde kendi varoluşu-
nun gereklerini dikte ediyor.
Bu arada kendi uydulannı, kölelenni yaratmayı da
başanyor.
Bu değeriendirmeler kimılerine belki bilim-kurgu
ürünü gibi görünebilir.
Bush gibi biri bence bu yenı robot ınsanın tıpik bir
ömeğıdir.
Bence o, nedenden çok sonuçtur.
Neden olamayacak kadar önemli biri olmadığınr
herkes görüyor.
Onun da müttefıkinin de zavallı kuklalar oldukla-
rını düşünüyorum.
Emperyalist sermayenin dünya pazarını yağmala-
ma saldınsında onlar bırer kukladır.
Ama kan döken kuklalar.
Irak'taki saldında böyle pıs bir amaç için bebek-
lerin, çocuklann, insanlann öldürülmesini, sakatlan-
masını, yersiz yurtsuz bırakılmasını aklım da vicda-
nım da kabul etmiyor.
• • •
Savaş sonucunda Irak'taki otoriter yönetimin yı-
kıldığı, saldırganların başan kazandığı doğru görü-
nebilir.
Ama insanlık tarihınde, hiçbir ülkede, o ülkenin ın-
sanlan, çocuklan, bebekleri katledilerek, yabancı
güçlerce o ülkenin daha lyi, daha doğru bir yöneti-
me kavuşturulduğu görülmemiştir. Tıpkı teknolojinin
yada kapitalin nesnel variığı gibi, bu da "eşyanın"
doğasında, insanın insan oluşunda gizli bir olgu-
dur...
Irak'ın yeraltı zenginliklerinin bundan böyle artık Irak
halkının yaranna kullanılacağını söyleyenler ya bile
isteye yalan söylüyor, ya da akıllannı ve vicdanlannı
körleştinnenin bir yolunu bulmuşlar.
Bir halkı zengınliklerinden yararlandırmanın yolu
onun çocuklarını öldürmek değildir.
Bu gün bu pis, ahlâksız, haksız savaşın kazanan
ve kaybeden taraflan kim görünürse görünsün ne Irak
halkının ve Arap uluslannın, ne de insanlığın ortak bi-
linci bu alçaklığı unutmayacak, unutmamalıdır.
Unutacak olursa eğer bu bütün insanlığın toplu-
ca bir yok oluş sürecine girmiş olması demektir.
ataol b(5 cumhuriyet.com.tr.
Faks:(0212)513 85 95
Oğlumuz
. BORA YAVUZ,
ÇIĞDEMMETE
ile evlendi
Çoğaldık, yaşama sevincimiz arttı.
Güzel gelinimiz, ailemize HOŞ GELDlN.
Muhsine Helimoğlu - Şerif Ali Yavuz
12 \ııan 200i ituvmrtetı)