25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 27 MART 2003 PERŞEMBE HABERLER DUNYADA BUGUN ALt StRMEN Kuzey Irak ve AB AB'nin genişlemeden sorumlu yetkilisi Günt- her Verheugen'in, Türk siyaseti ve basınında bu kadar çok yer tutması doğrusu ya kanıma dokunuyor. Haşmetlu Verheugen'in -ki haşmetluluğu makamından çok, ülkemizdeki muhataplan- nın yalakalığından ve Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil edenlerin aczinden doğuyor-, herke- sin, uluorta konuştuğu Kuzey Irak konusun- da bir demeç vermemesi beklenemezdi. Nitekim de, o hor gören, aşağılayıcı üslu- buyla, "tete de Turc"e (Türk kafasına) şama- n patlatanlar arasına katıldı. Şu tete de Turc deyimini açalım. Avrupalı- nın Türk'e duyduğu öfke hatta kinin ifadesi ola- rak, panayıryerierinde gelenin gidenin vurdu- ğu, kuvvetin ölçüldüğü kellelere Imparatoriuk zayıfladığından bu yana tete de Turc denir, ki şamar oğlanı tabirinin karşılığı olarak kullanıl- maktadır. Günther Verheugen'in Türkiye'yi tam bir şa- mar oğlanı olarak gördüğü, Muhterem'in da- ha önceki demeçlerinden de bilinir. Bu kez de Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesi halinde, AB'yi unutması gerektiğini açıklamış. ••• önce bir noktayı belirtmekte yarar var. Türkiye'nin Kuzey Irak ile ilgisini iki ayn bağ- lamda incelemek gerekir. Bunlardan birincisi Türkiye'nin sınır güven- liği, ülke içindeki terör ve göçmenler paketi içinde yer alır. Ankara her üç konuda da kendi güvenliği- ne yönelik saldın veya yakın tehlike oluştu- ran tehdit halinde, Birleşmiş MilletlerŞartı'nın 51. maddesi gereğince müdahale hakkına sahiptir. Bunun için kimseden icazet almak zorun- da değildir. Belirtemeye gerek yok ki, müdahalenin şü- mulü tehdidin boyutuyla orantılı olmak duru- mundadır. Ama bunun dışında, Türkiye'nin gelecekte oluşacak devletin nrteliği hakkında, temenni- den öte bir yetkisi yoktur. Türkiye Cumhuriyeti'ne, kendi sınırlan dışın- da oluşacak devletlerin, nftelikleri, siyasal ya- pılan konusunda söz hakkı tanıyan bir dev- İetler hukuku kuralı bulunmamaktadır. Orada kurulacak federal devletin niteliği gi- bi, devletin bir Kürt devleti olması da Türki- ye'ye müdahale hakkı vermez. Nasıl ki, Türkiye'de rejimin laik niteliği, te- okratik Iran Islam Cumhuriyeti için potansi- yel bir tehdit oluştursa bile, Iran'ın bu gerek- Çeye dayanarak Türkiye'de devletin niteliği ve içeriği konusunda bir söz hakkı olamazsa... ••* Bu gerçekleri böylece vurguladıktan sonra, artık bıktığımızı söylemenin zamanı gelmiştir. AB'nin bu Türkiye'ye kaçıncı zılgıtıdır. Türkiye AB karşısında açık ve net bir tavır almadığı sürece, bu zılgıtları yemeyi sürdüre- cek ve bu durumun ayıbı da AB'ye değil, Tür- kiye'ye ait olacaktır. Türk kamuoyu da, Türkiye'nin resmi yetki- lileri de AB'nin Kuzey Irak konusunda söyle- diklerine kulak asmamalıdırlar. AB'nin tehdidi, en sonunda "Yoksa siz AB'yi unutun ha!.. "dan ileri gidemez. Eh Türkiye de zaten K. Irak'a müdahale et- se de etmese de AB'yi unutmak durumun- dadır. Ortada Avrupa'dan sadır olmuş o kadar çok unutma nedeni var ki, bir de bu eklensin ne olur? Türkiye gerçekçi olup, AB'ye şunu söyle- mek zorundadır. - Biz sizden bir şey istemiyoruz, siz de bizi rahat bırakın artık. Güle güle! Bu, "fuckAB" demenin diplomatçasıdır. Bunu söylememek AB ile ilişkileri düzeltmi- yor. Söylemek ise diyaloğu daha sağlıklı kı- lacaktır. TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM YAYINL ARI Konrad Adenauer Vakfi'na yalanlama tstanbul Haber Ser- visi- Toplumsal Dönü- şüm Yayınlan, Konrad Adenauer Vakfı Türki- ye Temsilcisi Wulf Schönbohm'un. geçen pazar günü gazetemiz- de Leyla Tavşanoğhı ile yaptığı söyleşide, Dr. Necip Hablemitoğ- hı'nun "Abnan Valaf- lan ve Bergama Dos- yası" kitabının satışıy- la ilgili olarak söyle- diklerinin gerçeği yan- sıtmadığını açıkladı. Toplumsal Dönüşüm Yayınlan Genel Yayuı Yönetmeni Hayri Bil- dflt Schönbohm'un. bir suikast sonucu yaşamı- nı yitiren Hablemitoğ- lu'nun kitabıyla ilgili olarak "Düşünün bu kişilerAlmanvakıftan- nın sözüm ona karan- bk faahyetlerini anla- tan HabkmitoğhTnun kitabından 2 bin tane ahp bunlanTürkiye'de parlamenterlere, ba- kaUihklara, beiedivele- re, vakıflara. dernekle- re, sendikalara dağırö- lar" şeklinde konuştu- ğunu, ama bu sözleri- nin gerçekle uzaktan yakından ilgisi olma- dığını vurguladı. 2 bin adet alınmadı Kitabın 3. baskısuıın kendilerince yapıldığı- nı, bu kitaptan hiç kim- senin 2 bin adet alma- dığını, tüm muhasebe kayıtlan ve belgelerin isteyen herkese açık ol- duğunu ifade eden Bil- dık, "Buradakasıttıola- rak kamnoyu yanıttıl- maktadır. Schönbohm, hayaii düşmanlaryara- üp kurumunu,diğer Al- man kurum ve kuru- luşlannı aklama çaba- sı içindedir. Yayınevi- miz, Cuınhuriyetin te- mel değerleri ile Ata- türk ilke ve devTimleri konusundaki duyarlı kimliğiyle. araşürma- inceleme kitaplarıyla biünir" dedi. AB Komisyonu Katılım Ortaklığı Belgesi'ni onayladı. 1 milyar 50 milyon Euro'luk yardım önerdi Siyasi kriterlene maddiBRÜKSEL (AA) - AB Komisyo- nu'nun Türkiye ile ilişkileri ve bu iliş- kilerdeki gelişmelen değerlendirerek Ankara'dan beklentilerinı yansıttığı Katılım Ortaklığı Belgesı (KOB). ko- misyon toplantısında onaylandı. AB Komisyonu'nun, 2000 yılı so- nunda yayımladığı ilk KOB'da Türki- ye'den beklentileri yansıtıldı. Komis- yonun dün açıkladığı 27 sayfalık "göz- den geçirilmiş KOB" belgesinde kap- samlı bir durum analizi yapıyor ve "tüm beklentilerini" dile getiriyor. Belgenın başlangıcında. Türkiye'nin AB'ye "ad^"olduğunun 1999'daHel- sinki zirvesinde teyit edildiği, daha sonra yapılan Laeken, Sevilla, Brük- sel ve Kopenhag zırvelerinde Türki- ye'nin sıyası kriterlere ılışkın kaydet- tiği ilerlemelerin tanındığı belirtıliyor. Bu bölümde, Kopenhag zirvesinde, "2004Arahk'uıdaAB Komisyonu'nun hazırlayacağı rapor ışığında AB Kon- seyi'nin, Türkiye'nin Kopenhag siyasi kriterierini yerine getirdiğine kararver- mesi halinde, Türkiye ile tam üyeük müzakerelerinin hemen başlaülacagı Türkiye'nin ev ödevleri AB için kritik aylar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AB Ko- misyonu'nun hazırladığı yenı Katılım Or- taklığı Belgesi'yle (KOB), Türkiye de Ulu- sal Programı'nı (UP) güncelleyecek. Siyasi reformlar, Kıbns ve Türk-Yunan konulan- nın yine öne çıktığı yeni KOB'de, ekonomik ve teknik uyum konulan da önemli yer tutu- yor. Türkiye'nin Nisan ayında işlerlik kaza- nacak KOB'nin ardından Ulusal Progra- mı'nı temmuz ayına kadar yenileyerek AB'ye sunması ve reform adımlannı hızlan- dırması gerekiyor. AB'nin açıkladığı yeni KOB, Ankara'da incelenmeye başlarken, ya- pılan ilk değerlendirmeler olumlu oldu. AB'nin belgede Türk tarafinın uyanlannı dikkate alarak yenı bazı koşullar öne sürme- mesi Ankara tarafından memnuniyetle kar- şılandı. Maddi yardımın ise beklenenin al- tında kalması rahatsızlığa neden oldu. UP temmuza yetişecek AB Komisyonu'nca dün açıklanan KOB, 14 Nisan'da Lüksemburg'de gerçekleştirilecek Türkiye-AB Ortaklık Konseyi'nden sonra işlerlik kazanacak. Türkiye'nin bu tarihten sonra ulusal programını güncelleme çalış- malannı hızla sonuçlandırarak temmuz ayı- na kadar AB'ye iletmesi gerekiyor. Diplo- matik kaynaklar yeni UP'de, öncekinden farklı olarak somut ve net tarihlerle kısa va- dede yapılacak reformlann sıralanacağını kaydediyorlar. Diplomatlar, yeni UP'de açık, kesin ve somut taahütlere yer verileceğini kaydetriler. Türk tarafi, böylece AB'nin mü- zakere tarihi için 2004 yılı sonunda yapaca- ğı değerlendirmede, ortaya atılabilecek bahanelerin de önüne geçmeyi hedefliyor. ATILGAN: AP'NİN TÜRKİYE RAPORU AYMAZLIKLARLA DOLU tstanbul Haber Servisi - Avrupa ADD Genel Başka- nı Dursun Atılgan. Avrupa Parlamentosu (AP) Rapor- törü Hollandalı parlamenter Arie OosÜander'in hazır- ladığı Türldye Raporu"nu eleştırerek, raporun Ata- türkçülük ve Kemalizm konusunda aymazlıklarla do- lu olduğunu belirtti. Dursun Atılgan yaptığı yazılı açık- lamada, Türkiye'nin AB'ye tam üye olmak için yap- mış olduğu başvurudan sonra, her firsatta "Kemafizm- le AB'ye üye olamazsınız" gibi ifadelerle Atatürk ve Kemalizm konusundaki bilgisizliklerini ortaya koy- duklannı dile getirdi. Atılgan, açıklamasında özetle şöyle dedi: "Mustafa Kemal Atatürk, Bad'nın birçok olumlu değeıierini ülkemize kazandırmıştır. Ancak çif- te standartiı resmi Bad'nın değil, uygar Batj'nın." karan verildiği'' hatırlatılıyor. Türkiye'ye yapılacak yıllık mali yar- dımın 177 milyon Euro olarak belir- lendiğıni, ancak bu miktann önemli ölçüde arttınlmasının öngörüldüğünü belirten komısyon, 2004 yılı için 250 milyon, 2005 için 300 milyon, 2006 için 500 milyon Euro olmak üzere, üç yıl- datoplam 1 milyar 50 milyon Euro'luk bir yardım planı öneriyor. "Türki- ye'nin.Kopenhagsiyasi kriterieriniye- rine getirmesine, bu çerçevede kurum- sal yeteneklerini güçlendirmesine" yö- nelik olacak bu yardımdan. "demok- rasi, hukukdevleti, insan haklaa azın- lık haklan,erkek-kadın eşitiiği savunu- cusu olan" sivıl toplum örgütleri de yararlanabılecekler. Komisyon, Tür- kiye'nin, bu yardım fonlannın gereği gibi yönetilmesı ve değerlendirilmesi için daha fazla özen göstermesini ve yetenek gelişrırmesıni istıyor. Bu ifa- delerle, Türkiye'nin, yakın geçmiste ba- zı fon ve kredılerden "proje sunama- dığıicin>-ararlananıadığı"*.ımalıbırşe- kılde hatırlatıhyor. KOB'de, tümaday- lar için geçerlı temel ilkeler hatırlatı- lıyor. Bunlar arasında, "demokrasivi, hukuku, insan haklannı ve azınlıklan koru\ an ve garanti alüna alan kurum- lara sahip olmak", "rekabet gücü olan ve AB iç pazanna uyumlu bir ekono- miye sahip bulunmak", "AB'nin eko- nomik, siyasi ve parasal hedeflerinin getirdiği \ükümlülükleri üstlenebile- cek yetenekte olmak" yer alıyor. Siyasi kriterler KOB'de 2003-2004 dönemini kap- sayan siyasi beklentiler özetle şöyle sıralanıyor: • Kıbns sorununun tam çözümü için sürdürülen çabalan, BM Genel Sekreteri'nin halen masa üzerinde bu- lunan inisiyarifleri çerçe\ esinde, karar- lı bir şekilde desteklemek. • Komşularla var olan olası sınır so- runlannı çözmek için mümkün olan her İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN olanağı kullanmak. ^ Olüm cezasına ilişkin Avrupa in- san Haklan Sözleşmesi 6. Protoko- lü'nü ımzalamak. A\Tupa İnsan Hak- lan Sözleşmesi'ne uymak. Siyasi, eko- nomik, sosyal ve kültürel haklara iliş- kin uluslararası antlaşmalan ımzalamak. ^ îşkenceye ve kötü muameleye karşı önlemler almak. ^ Tutuklu ve mahkûmlann aMikat- la özel görüşme haklanna ve aileleri- nin hemen bilgilendırilmesi haklanna saygı göstermek. • Yasal alanda ve pratik uygulama- da, dil, ırk, din, inanç, renk, cinsiyet, siyasi görüş a>Timı yapıhnaksızın, tüm bireylerin temel insan hak ve hürriyet- lerini garanti altına almak. >/ Fikir hürriyeti ve basın özgürlü- ğü alamndaki reformlara devam et- mek, kısıtlamalan kaldınnak. Şiddet içermeyen görüş bildirdikleri için yar- gılanan veya mahkûm edilen kışılerin durumunu düzeltmek. \/ Dernek ve toplantı özgürlüğü ala- nında hukuk reformlannı sürdürmek. Sendikal kısıtlamalan kaldırmak. ^ Tüm dın topluluklan ve bireyler için din, inanç ve düşünce özgürlüğü- nü sağlayacak önlemler almak. • Vatandaşlann tümü için kültürel haklan ve farklılıklan garanti altına al- mak. Türk dılı dışında dıllerden eğitim, radyo ve televizyon yayım olanaklan- nı garanti altına almak. • Milli Güvenlik Konseyi'nin çahş- ma şeklıni, AB ülkelerindeki pratik uy- gulamada olduğu gıbı, srvıl kontrol ola- cak şekilde uyarlamak. • Adli mekanızmanın bağımsızlığı- nı ve etkinliğini güçlendirmek. ^ Hapishane koşullanmn AB ülke- lenndekılerle uyumlu olması için giri- şimlen sürdürmek. */ Bölgeler arasındakı farklılıklann giderilmesi ve özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki durumun geliş- tinlmesı için çabalan sürdürmek. Ekonomik kriterler KOB'nin bundan sonrakı bölümün- de, kısa ve orta \adeli ekonomik kri- terler, aynntılı olarak sıralanıyor. Bun- lar arasında şu unsurlar da yer alıyor • Enflasyona karşı programı, IMF ve Dünya Bankası ile uzlaşma çerçe- vesinde yürütülen reformlarla sürdür- mek. Kamu harcamalannı kısıtlamak. • Finans sektörü reformlanna sürat- le de\am etmek, tanm reformlannı ger- çekleştinnek. • Kamu kurumlannın özelleşurilme- sini, olayın sosyal boyutunu da dikka- te alarak hızlandırmak. Tütün ve şeker alanlan dahıl. özelleştirilme çalışma- lannı sürdürmek. ^ Dış yatınmlan desteklemek. s/ AB ile ekonomik diyaloğu geliş- tirmek. >/ Emeklılik ve sosyal sigorta sistem- lerinin işlerliğini garanti alüna almak. AB Komisyonu'nun onayını alan KOB, 14 Nisan'da Lüksemburg'da ya- pılacak AB Genel îşler Konseyi'nin onayına sunulacak. Kültür Bakanı'nın CHP'li milletvekillerine 'zihinsel özürlü' imasında bulunması üzerine kavga çıktı Vlıuııeıı hakaret \ağ(bıxlıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu'nda. Mıllı Eği- tim ve Kültür bakanlıklannın bütçe- si görüşülürken Kültür Bakanı Erkan Mumcu'nun hakaret içeren sözleri nedeniyle bakan ile CHP'li milletve- killeri arasmda kavga çıktı. CHP'li Nurettin Sözen'ın Cumhuriyet ve Hür- riyet gazetelerinde çıkan kadrolaşma haberlerini örnek göstermesi üzerine Mumcu, "Yan resmi Pravda fonna- tmda y-avm yapan gazeteler dışmdaki gazeteleri de okuyun" dedi. Mum- cu'nun Sözen'e dava açacağını, kaza- nacağı tazminatı da zünnsel özürlü- ler için kullanacağını söylemesi üze- rine kendilerine hakaret edildiğini be- lirten CHP'liler salonu terk etmek is- tedi. Bazı CHP'liler, Mumcu'ya "La- Pravda tartişmasi Genel kurulda CHP'li Sözen Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerinde çıkan AKP'nin kadrolaşmasına yönelik haberleri göstererek "Anti laik kişilerin bakanhk kadrolannda yeri olamaz" eleştirisinde bulundu. Mumcu'nun " Yan resmi Pravda formatında yayın yapan gazeteler dışında gazeteler var bu ülkede" demesi üzenne CHP'liler. Kültür Bakanı'na "laiklik düşmanı" diyerek salonu terk etmek istedi. ildik düşmanı" diye bağırdı. TBMM Genel Kurulu'nda, dün Mil- li Eğitim, Kültür ve Çe\Te bakanlık- lannın 2003 yılı bütçesi görüşüldü. CHP'li Nurettin Sözen, önceki gün gazetemizde yer alan "Eğitim dinci- lere tesHm" başlıklı haber ile Hürri- yet"te yayımlanan kadrolaşma habe- rine dikkat çekerek "Eğer bu haber- ler doğruysa bu kadrolaşma politika- sıdayatmaadn:Atatürk ilkevedevrim- lerine bağh ohnayan anti laikkişilerin bakanhk kadrolannda yeri olamaz. Bu vebaklen de kimse kurtutamaz" de- Kanadoğlundanyediyönetici hakkında uyarı BaşkanlarDEHAP'ageçti ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Anayasa Mahkemesi tarafin- dan kapatılan HADEP'in 34 bele- diye başkanı DEHAP'a geçti. HA- DEP'liler, mayıs aymdaki kongre- de yönetimde de yeralacaklar. Önü- müzdeki günlerde genel af iste- minde bulunmaya hazırlanan DE- HAP'lı belediye başkanlan, Cum- hurbaşkanı, Başbakan ve TBMM Başkanı 'ndan randevu isteyecek. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı- sı Sabih Kanadoğlu, dün DE- HAP'a yazı göndererek 7 il yöne- ticisinin görevden uzaklaştınhna- smı istedi. Kanadoğlu'nun yazısın- da, Gaziantep, Kahramanmaraş. Kars ve Van il başkanlanyla 3 yö- neticinin haklannda yasadışı ör- güte yardım ve yataklıktan dava açıldığına işaret ederek görevden uzaklaştınlmalannı talep etti. DE- HAP yöneticileri, dün gece geç saatlere kadar toplantı yapilar. di. Eleştirileri yanıtlayan Mumcu, "Ya- n resmi Pravdaformaünda\a>ın ya- pan gazeteler dışında gazeteler var bu ülkede. Tirajmm yüzde9O'mıkamu ku- rumlanna satan gazeteler dışında ga- zeteleri de okuyun" dedi. Mumcu'nun bu sözleri üzerine bazı CHP'liler aya- ğa kalkarak "Hangisiymiş Pravda, Cumhuriyet gazetesi, cumhuriyetle j'aşrtür" diyerek tepki gösterdi. Sözen'm kendisine hakaret ettiği- ni, tazminat da\ası açacağun ve ka- zanacağı tazminatla zıhinsel özürlü- lere yardım edeceğini kaydeden Mum- EYLEMDE 109. KAYIP Olüm orucunda bir kurban daha ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ha- yata Dönüş operasyonu ve F tipı ceza- evlerinde uygulanan tecridi protesto etmek amacıyla başlatılan ölüm oruç- larmda 109. ölüm gerçekleşti. Ankara Numune Hastanesi'nde tedavi gören 32 yaşındaki Yusuf Aracı dün sabah yaşamını yitirdi. Bu arada Ankara Numune Hastanesi'nde ölüm orucu eylemini sürdüren Tanju Mete'nin durumunun da ağırlaştığı bildirildi. cu, "Çünkü nesiOerin sıhhatini son derecetehditeden bir sorundur zihin- sel özür" demesi üzerine CHP'liler. "Laiklikdüşmanı.yalan söylüyorsun, haddini bfl" diye bağırdı. Mumcu. CHP'li milletvekillerinin itirazlan üzerine "Yalan söylüyorsun diyen ar- kadaşlanmıza da da^^ı açacağun. n- hinsel özürlüler bütçesine katılacak para artryor'' diye konuştu. YÖK re- formu sürecinin başladığını, bu süre- cin sudan gerekçelerle ertelenemeye- ceğini söyleyen Mumcu, CHP'lilere "Once kendi partinizin programını okuyun" dedi. Sataşma gerekçesiyle söz alan CHP Grup Başkameküi Mus- tafa Özyürek, Mumcu' nun CHP gru- buna hakaret ettiğini belirterek "Gru- bumuzun nasıl çahşacağını söylemek sa>ın bakanın haddi de hakkı da de- ğildir. Hiç kimse bu Meclis'e zihinsel özüriü dijemez" diye konuştu. Salo- nu terk etmeye hazırlanan CHP'li ler. TBMM Başkanvekili İsmail Alpte- kin'in de\Teye girmesi üzerine çalış- malara devam etti. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin ÇeBk de bakanlann üst düzey bürokratlan seçme hakkının olması gerektiğini belirterek "Saym Sezer,Cumhurbaş- kanlığı'na seçildiginde Saym Demi- rel'in genel sekreterifleçahşamaz nny- dı? Olması gereken budur" dedi. Balbay, Çarşamba Toplantıları'nda konuştu: Kanımm emmekistiyorlar İstanbul Haber Servisi - Gazete- miz Ankara Temsilcisi MustafaBal- bay, emperyalizmin geçmiste tıp- kı Balkanlar, Kafkaslar ve Irak'ta olduğu gibi Türkiye'yi bölmeye ça- lıştığını, ancak başanlı olamadığı- nı söyledi. Tank Zafer Tunaya Kül- tür Merkezi'nde gerçekleştirilen "Çarşamba Toplannlan''nm bu ay- ki oturumunda "Kalkaslar. Balkan- lar w Irak İ çgeninde Türkiye" ko- nulu panelde konuşan Balbay, ye- ni dünya düzeninin dayatmalanna karşı koyabihnek için güçlü bir eko- nomik ve siyasi yapıya sahip olun- ması gerektiğine işaret etti. ABD'- nin, K.Irak'ta kurulması planlanan Kürt devletiyle Türkiye'yi tehdit ettiğini söyleyen Balbay, bunun geç- mişteki sağ-sol. Alevi-Sünni, Türk- Kürt oyununun bir parçası olduğu- nu vurguladı. Balbay, "Şimdidedı- şmnzdan bir sühlk yapışanp kanı- nıızı emmeye çalışryoriar" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear